Kategori: Kültür Sanat

  • Geleneksel Tiyatro Günleri Kulaca’dan başladı

    Geleneksel Tiyatro Günleri Kulaca’dan başladı

    İnegöl Belediyesi, kırsal mahallelerde yaz akşamlarını kültür sanatla süslüyor. Bursa Karagöz Derneği iş birliğinde 5 akşam 5 farklı kırsal mahallede düzenlenecek İnegöl Belediyesi Geleneksel Tiyatro Günleri çerçevesinde; meddah, orta oyunu ve Karagöz gösterileriyle her yaştan bireyin ilgiyle takip edeceği tiyatro günlerinin startı çarşamba akşamı Kulaca Mahallesi’nden verildi.

    Kulacalı çocuklar unutulmaz bir gece yaşadı

    İnegöl Belediyesi ile Bursa Karagöz Derneği iş birliğinde her akşam farklı bir kırsal mahalleye konuk olacak ekip, meddah, orta oyunu ve Karagöz ile Kulaca’da ilgiyle karşılandı. Özellikle çocukların kahkahalarla izlediği gösteri, Kulaca Mahallesi sakinlerinden tam not aldı. Gösteri boyunca çocuklar eğlenceli anlar yaşadı.

    Her akşam farklı bir mahallede

    Geleneksel Tiyatro Günleri etkinlikleri; 17 Ağustos Perşembe akşamı 20.30’da Çeltikçi Mahallesi Çeltikçi İlkokulunda, 18 Ağustos Cuma 20.30’da Ortaköy Mahallesi Süleyman Ezim İlkokulunda, 19 Ağustos Cumartesi 20.30’da Deydinler Dr. Emin Acar Ortaokulunda ve 20 Ağustos Pazar 20.30’da Küçükyenice Mahallesi Küçükyenice Ortaokulunda gerçekleştirilecek.

  • Tarihi mozaikler gün yüzüne çıkarılıyor

    Tarihi mozaikler gün yüzüne çıkarılıyor

    Kent merkezine 14 kilometre uzaklıkta bulunan Salkaya köyünde tarlasında fidan diken çiftçi, tesadüfen üzerinde çeşitli desenlerin yer aldığı mozaik desenli yapı olduğunu fark etti. Bulduğu yapının tarihi bir kalıntı olabileceğini düşünen tarla sahibi, durumu Elazığ Müze Müdürlüğü ile jandarmaya bildirdi. Ekiplerin bölgede yaptığı inceleme sonucunda erken Bizans ya da geç Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen tarihi bir yapının taban mozaikleri olduğu tespit edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde Elazığ Müze Müdürlüğünce kazı ve kurtarma çalışmaları başladı.

    Kentin ilk mozaik kazı çalışması olurken, şu ana kadar yapılan çalışmalarda ilk etapta 1×2 ebatındaki taban mozaiğin 100 metrekarelik alanı ortaya çıkarıldı.
    Yakın bölgelerde ortaya çıkarılan benzer mozaiklerden yola çıkarak erken Bizans dönemi ya da geç Roma dönemine ait olabileceğini tahmin ettiklerini belirten Elazığ Müze Müdürlüğü Kazı sorumlusu Arkeolog Bilal Aydın, “Müze Müdürlüğü olarak alanda mart ayında taşınma sahibi tarafından ağaç ekimi yapılırken mozaik tabana rast gelmesi ve müdürlüğe haber vermesi üzerine alanda ilk incelemeleri yaptık.

    Yapılan incelemelerde 1×2 metre ebatındaki taban mozaiğin olduğu, renkli taşlarla tessera (küp) parçaları kullanılarak taban mozaiği yapıldığı görülmüştü. Ondan sonra müdürlüğümüz tarafından yapılan incelemelerde alanın bir yapı içerisindeki taban mozaiği olduğu ortaya çıktığı belirlendi. Alanda geniş bir kazı çalışması yapılarak mozaiğin devamının ve dönem özelliklerini ortaya çıkarılması için çalışmalar başlatmak üzere yazışmalar yapılmıştı” dedi.

    “Yapılan mozaiklerde erken Bizans ve geç Roma dönemine mozaiği olabileceği üzerinde duruluyor”

    Çapılan kazı çalışmalarında 100 metrekarelik bir alan ortaya çıktığını ifade eden Arkeolog Aydın, “Yapılan yazışmalar üzerine Bakanlığımız Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün destekleri ve ödenekleri doğrultusunda 1 Ağustos 2023’te 1 arkeolog, 1 sanat tarihçisi ve 4 işçi ile birlikte kazı çalışmalarımız başlamıştır. Başlatılan çalışmalar öncelikle mozaiğin devamını ortaya çıkarılması yapılmıştır.

    Yapılan ilk çalışmalarda plan kare sisteminde oluşturulan kareler sisteminden 4 tane çalışmamız tamamlanmış olup, 100 metrekarelik alan ortaya çıkarılmıştır. Şu an kazısını yapmış olduğumuz mozaik Elazığ’da ortaya çıkarılmış ve kazısı yapılan ilk mozaik kazısı. O yönden de ayrı bir öneme sahip. Mozaiğin tam tarihinin belli olması için kazının bitirilip, üzerinin temizlenmesi sonra kesin olarak belirlenecektir. Ancak yakın bölgelerdeki kazısı yapılan mozaiklerde erken Bizans ve geç Roma dönemine mozaiği olabileceği üzerine duruluyor” diye konuştu.

  • Kültür Yolu Festivallerinin bir durağı da Palandöken

    Kültür Yolu Festivallerinin bir durağı da Palandöken

    Trabzon ve Erzurum’da 19-27 Ağustos’ta eş zamanlı düzenlenecek olan Sümela ve Palandöken Kültür Yolu Festivallerinde, 7’den 70’e herkesin ilgisini çekecek, sergiden, tiyatroya, konserden, çocuk etkinliklerine, film gösterimlerinden söyleşilere yüzlerce etkinlik halkla buluşacak. Festival, amatör ve profesyonel fotoğrafçılardan oluşan yüzlerce fotoğrafseverlerin katılımıyla gerçekleştirilecek Fotomaraton ile başlayacak. Fotoğraf tutkunları, Erzurum’un manzarasının en güzel göründüğü alanlarda kortej ve bando eşliğinde bir araya gelecek. Festival süresince çekilen fotoğraflar, jüri tarafından değerlendirilecek ve seçilen eserlere para ödülü takdim edilecek.

    Palandöken Kültür Yolu Festivali çerçevesinde ise Erzurum Etkinlik ve Miting Alanı’nda Ferhat Göçer, Merve Özbey, Yavuz Bingöl, Elif Buse Doğan, Ali Kınık, Uğur Işılak, Alişan, Sinan Akçıl, Fatma Turgut konserleri gerçekleşecek. Ayrıca Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve tasavvuf konserleri ve Halk Dansları Topluluğu da izleyiciyle buluşacak. Muhammet Mağ ‘Hiç’ sergisi Erzurum Çifte Minareli Medrese’de sergilenecek
    Türkiye’nin sayılı tezhip ustalarından biri olarak gösterilen ve birçok sanat koleksiyonunda çok sayıda eseri bulunan hat ve tezhip sanatçısı Muhammet Mağ’ın insanın doğumundan ölümüne olan süreci anlatmaya çalıştığı ‘Hiç’ sergisi 19-27 Ağustos tarihleri arasında Palandöken Kültür Yolu Festivali çerçevesinde Erzurum Çifte Minareli Medrese’de görülebilecek.

    Gökyüzü Gözlem Şenliği Erzurum’da

    19-20 Ağustos tarihlerinde Erzurum’da Konaklı Kayak Merkezinde Çadır Kampı ve Gökyüzü Gözlem Şenliği düzenlenecek. 2017 yılında kaybettiğimiz Erzurumlu sanatçı İbrahim Erkal da Kültür Yolları Festivali, Palandöken durağında tekrar anılacak. Ayşegül Zaim ve Enver Merallı’nın ‘İbrahim Erkal’a Saygıyla’ konseri festivalin açılış günü olan 19 Ağustos 2023 tarihinde Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda dinleyicilerle buluşacak. Erzurum Kongresi’ni anlatan filmin tanıtımı festivalde yapılacak Yapımcılığını Ahmet Yenilmez’in yaptığı, Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli bir kilometre taşı olan Erzurum Kongresi’ni anlatan ‘İlk Ses Erzurum’ filmi, Erzurum Kongre binası başta olmak üzere şehrin tarihi mekanlarında çekildi. Filmin tanıtımı, 25 Ağustos 2023 tarihinde Palandöken Kültür Yolu Festivali çerçevesinde Erzurum Resim ve Heykel Müzesi (Kongre Binası)’nde gerçekleştirilecek.

    Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün organize ettiği 2022 yılında 20’ncisi gerçekleştirilen fotoğraf yarışmasının sergisi ve ödül töreni, Erzurum Resim ve Heykel Müzesi (Kongre Binası)’nda Palandöken Kültür Yolu çerçevesinde 19 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştirilecek. Sümela ve Palandöken Kültür Yolu Festivali’nde çocuklar da birbirinden keyifli ve sanat dolu etkinliklerle buluşturulacak. Festivali çerçevesinde birbirinden önemli tiyatro oyunları ve müzikaller de sahnelenecek. Sümela ve Palandöken etkinlikleri çerçevesinde Çocuk Atölyeleri, Bando Gösterileri, Edebiyat Söyleşileri, Sanat Etkinlikleri, Geleneksel El Sanatları Çalışmaları, Çocuk Kulüpleri, Ebru Sanatı deneyimleri, tiyatrolar, yayla şenlikleri ve festivaldeki yüzlerce etkinliğin detaylarına https://kulturyolufestivalleri.com/ dan ulaşabilir.

  • Selçuklu’nun izlerini arama çalışmaları

    Selçuklu’nun izlerini arama çalışmaları

    Anadolu Selçuklu döneminin ünlü saraylarından biri olan Kayseri’deki Keykubadiye Sarayı’nda kazı çalışmaları sürüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş başkanlığında devam eden çalışmalarda Selçuklu’ya dair yeni gelişmeler için kazılara devam ediliyor. Kayseri Şeker Fabrikası içerisinde bulunan Şeker Gölü’nün yanındaki Keykubadiye Sarayı’ndaki çalışmalarda Anadolu Selçuklu döneminin saray yaşantısı ile ilgili bulgular da ortaya çıkarken, Tonozlu yapı çevresinde bulunan divanhane hakkında da daha detaylı bilgi edinilecek çalışmalar yapılıyor.

    Çalışmalarda hamam olduğunu düşündükleri yapıya ulaştıklarını söyleyen Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi adına Kayseri Keykubadiye Sarayı kazısını yürütüyoruz burada. Bu yılki çalışmalarımız Temmuz ayı başlarında başladı ve devam ediyor. Biz öncelikle tonozlu yapı diye bahsedilen ‘büyük köşk’ diye de isimlendirilen yapının etrafındaki çalışmalarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Bizim için önemliydi çünkü yönetim birimi, divanhane dediğimiz birim bu yapının etrafında 2021 yılında ortaya çıkmıştı. 2022 yılında alanı genişlettik ve daha farklı birimlerle karşılaştık. Bu sene de bütünüyle etrafı açıp başka hangi tür yapılar olup olmadığına karar vermeye çalıştık. Geçen sene açtığımız alanın birisini biraz daha genişleterek hamam olduğunu düşündüğümüz bir mekanımız var. Orada hamam mimarisi açısından güzel bir alan. Hatta geçen sene yine çok sayıda künklerinin olduğundan bahsetmiştik. Hamama ya da farklı yönlere doğru giden künkler vardı” dedi.


    Baş, tahribatların çok fazla olduğunu fakat Selçuklu’nun izlerini arama çalışmalarının da devam edeceğini söyleyerek, “Bu sene yaptığımız çalışmalarda özellikle yapının kuzeyine doğru yürüttüğümüz çalışmalarda şimdiye kadar geç dönem dediğimiz erken zamana kadar giden ve Selçuklu zamanına kadar olan çok sayıda duvarla karşılaştık. Bu duvarlarda farklı malzemeler çıkıyor el sanatları ürünleri ve küçük buluntular çini seramik anlamında ama bizim burada en büyük şanssızlığımız özellikle küçük buluntular açısından çok fazla tahribata uğramış olması. Yani neredeyse sağlam kalabilecek ya da denebilecek özellikte buluntu ele geçmiyor birkaç örnek dışında. Selçuklu sonrasında çok büyük tahribatın olduğunu gösteriyor bize burada. Özellikle geçen yüzyılın başlarından itibaren daha da fazla gibi ki biliyorsunuz burada 1950’li yıllardan itibaren şeker fabrikasının kurulmasıyla birlikte lojmanların vesaire inşa edilmesi var.

    Bu süreçte de herhalde üstteki yapının taşları sökülüp götürülmüş olmalı. Alttan temeller çıkar düşüncesiyle kazımıza devam ediyoruz ama alttan da gelen temeller geç dönemin temelleri. Yani Selçuklu temellerine çok rastlayamadık bu anlamda. Geçen sene ve önceki sene yaptığımız çalışmalarda özgün Selçuklu temelleri bulmuştuk ama bu sene henüz daha kazdığımız alanda tabi ne olduğunu bilmiyoruz alanın devam ediyor mimari anlamda Selçuklu izlerini yakalayamadık. Çalışmalarımız Ekim ayı ortalarına kadar sürecek. Belki burada biraz daha devam edip, önceki senelerde kazı yaptığımız 4 kemerli yapı diye bahsettiğimiz yapı çevresinde önümüzdeki günlerden itibaren burada çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Ani’de fetih coşkusu

    Ani’de fetih coşkusu

    Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Ani Ören Yeri’nde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

    Programın açılışında konuşan AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, “Fetih vardır bir şehri açar, fetih vardır bir toprağı vatan yapar ve öyle fetihler vardır ki gönüllere girer. Yepyeni ufuklar açar, bir coğrafyayı gülizar eder. 16 Ağustos 1064 yılında gerçekleşen Ani’nin fethi sadece Kars’ın fethi değil, açılan yeni ufukla bir Kızılelma olmuş, Anadolu’nun fetih vizyonuna başlangıç teşkil etmiştir. Anadolu’nun ilk adımı Malazgirt Zaferi’nden önce Ani şehrinde atıldı. Selçuklu Sultanı Sultan Alparslan’ın Hıristiyan aleminin en korunaklı 3 kalesinden biri olan Ani’yi fetih etmesi Bizans’ı endişe ve korku içerisine soktu. Diğer taraftan Anadolu’da kilit nokta olan Ani Kalesi’nin fethi Malazgirt Zaferi, İstanbul’un fethi ve Viyana kuşatmasının da bir habercisi olmuştur” dedi.

    Daha sonra söz alan Vali Vekili Muhammed Furkan Tuna, “Stratejik coğrafi konumu ve savunmaya elverişli müstahkem yapısı ile sürekli bölgede yaşayan devlet ve beyliklerin hedefinde olan Ani, birçok saldırı ve istilaya maruz kalmıştır. Yüzyıllarca değişik kültür ve medeniyetlerin varlığını sürdürdüğü Ani, Sultan Alparslan tarafından 25 gün süren bir kuşatmanın ardından fethedilerek Anadolu kapılarının Türklere açılmasına vesile olmuştur. Bu kutlu fetihle, bu kadim şehirde yeni bir dönem başlamış, Sultan Alparslan’ın fethi ile başlayan yeni süreçte Hıristiyan ve Müslümanların özgürce bir arada yaşayabildiği nadir Ortaçağ kentlerinden biri olmuştur. Ani’nin fethi, hem Türk ve İslam tarihi hem de dünya tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Ani’nin fethi ile Anadolu’ya ayak basan ecdadımız, Malazgirt Zaferiyle de Ani Zaferi’ni taçlandırmıştır” diye konuştu.
    Ani’nin fethi kutlamaları folklor gösteriler, aşıkların ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı’nın seslendirdiği mehter marşlarıyla devam etti. Etkinlikler hafta boyunca düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlerin ödüllerinin verilmesi bayraklı yürüyüşün ardından son buldu.

  • Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin bir durağı da Palandöken olacak

    Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin bir durağı da Palandöken olacak

    Trabzon ve Erzurum’da 19-27 Ağustos’ta eş zamanlı düzenlenecek olan Sümela ve Palandöken Kültür Yolu Festivallerinde, 7’den 70’e herkesin ilgisini çekecek, sergiden, tiyatroya, konserden, çocuk etkinliklerine, film gösterimlerinden söyleşilere yüzlerce etkinlik halkla buluşacak. Festival, amatör ve profesyonel fotoğrafçılardan oluşan yüzlerce fotoğrafseverlerin katılımıyla gerçekleştirilecek Fotomaraton ile başlayacak. Fotoğraf tutkunları, Erzurum’un manzarasının en güzel göründüğü alanlarda kortej ve bando eşliğinde bir araya gelecek. Festival süresince çekilen fotoğraflar, jüri tarafından değerlendirilecek ve seçilen eserlere para ödülü takdim edilecek.

    Palandöken Kültür Yolu Festivali çerçevesinde ise Erzurum Etkinlik ve Miting Alanı’nda Ferhat Göçer, Merve Özbey, Yavuz Bingöl, Elif Buse Doğan, Ali Kınık, Uğur Işılak, Alişan, Sinan Akçıl, Fatma Turgut konserleri gerçekleşecek. Ayrıca Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve tasavvuf konserleri ve Halk Dansları Topluluğu da izleyiciyle buluşacak. Muhammet Mağ ‘Hiç’ sergisi Erzurum Çifte Minareli Medrese’de sergilenecek
    Türkiye’nin sayılı tezhip ustalarından biri olarak gösterilen ve birçok sanat koleksiyonunda çok sayıda eseri bulunan hat ve tezhip sanatçısı Muhammet Mağ’ın insanın doğumundan ölümüne olan süreci anlatmaya çalıştığı ‘Hiç’ sergisi 19-27 Ağustos tarihleri arasında Palandöken Kültür Yolu Festivali çerçevesinde Erzurum Çifte Minareli Medrese’de görülebilecek.

    Gökyüzü Gözlem Şenliği Erzurum’da

    19-20 Ağustos tarihlerinde Erzurum’da Konaklı Kayak Merkezinde Çadır Kampı ve Gökyüzü Gözlem Şenliği düzenlenecek. 2017 yılında kaybettiğimiz Erzurumlu sanatçı İbrahim Erkal da Kültür Yolları Festivali, Palandöken durağında tekrar anılacak. Ayşegül Zaim ve Enver Merallı’nın ‘İbrahim Erkal’a Saygıyla’ konseri festivalin açılış günü olan 19 Ağustos 2023 tarihinde Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda dinleyicilerle buluşacak. Erzurum Kongresi’ni anlatan filmin tanıtımı festivalde yapılacak Yapımcılığını Ahmet Yenilmez’in yaptığı, Cumhuriyet’in kuruluşunda önemli bir kilometre taşı olan Erzurum Kongresi’ni anlatan ‘İlk Ses Erzurum’ filmi, Erzurum Kongre binası başta olmak üzere şehrin tarihi mekanlarında çekildi. Filmin tanıtımı, 25 Ağustos 2023 tarihinde Palandöken Kültür Yolu Festivali çerçevesinde Erzurum Resim ve Heykel Müzesi (Kongre Binası)’nde gerçekleştirilecek.

    Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün organize ettiği 2022 yılında 20’ncisi gerçekleştirilen fotoğraf yarışmasının sergisi ve ödül töreni, Erzurum Resim ve Heykel Müzesi (Kongre Binası)’nda Palandöken Kültür Yolu çerçevesinde 19 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştirilecek. Sümela ve Palandöken Kültür Yolu Festivali’nde çocuklar da birbirinden keyifli ve sanat dolu etkinliklerle buluşturulacak. Festivali çerçevesinde birbirinden önemli tiyatro oyunları ve müzikaller de sahnelenecek. Sümela ve Palandöken etkinlikleri çerçevesinde Çocuk Atölyeleri, Bando Gösterileri, Edebiyat Söyleşileri, Sanat Etkinlikleri, Geleneksel El Sanatları Çalışmaları, Çocuk Kulüpleri, Ebru Sanatı deneyimleri, tiyatrolar, yayla şenlikleri ve festivaldeki yüzlerce etkinliğin detaylarına https://kulturyolufestivalleri.com/ dan ulaşabilir.

  • Bakanlıktan sinema sektörüne büyük destek

    Bakanlıktan sinema sektörüne büyük destek

    Türkiye’de nitelikli belgesel film yapımlarının gerçekleştirilmesinde ve sektörün bu alanda gelişmesinde önemli rol oynayan destekler, Bakanlık temsilcisi ve sinema meslek birliklerinin temsilcilerinden oluşan Sinema Destekleme Kurulunun değerlendirmesi sonucunda belirleniyor. Bu yıl 178 adet belgesel film yapım proje başvurusunu değerlendiren kurulun 42 proje için sağladığı 6 milyon 750 bin lira tutarındaki destek, bu alanda bugüne kadar verilen en yüksek tutar oldu.

    Bakanlık destekleri 26,4 milyon liraya ulaştı

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, sinema sektörünün yoluna daha güçlü bir şekilde devam edebilmesi amacıyla 2023 yılı için başvuru yapılan tüm illerdeki 105 sinema salonuna 14 milyon 235 bin lira destek sağlamıştı.
    Ayrıca Bakanlık tarafından bu yıl, 34 senaryo ve diyalog yazım projesine 1 milyon 311 bin 500 lira, 51 kısa kurmaca film yapım projesine 3 milyon 237 bin 500 lira, 6 kısa animasyon film yapım projesine 595 bin lira, 2 uzun metrajlı sinema film geliştirme projesine 345 bin lira olmak üzere 93 projeye 5 milyon 489 bin lira destek kararı alınmıştı. Böylelikle 2023 yılında sinema sektörüne aktarılan destek 26,4 milyon TL’ye ulaştı.
    Uzun metrajlı sinema film yapım, ilk uzun metrajlı kurgu film yapım, ortak yapım, çekim sonrası ile dağıtım ve tanıtım destek türlerindeki başvuruların değerlendirileceği Sinema Destekleme Kurulu toplantısı ise Ağustos ayının sonunda gerçekleştirilecek

  • Bastonlar tarih ve kültür yayıyor

    Bastonlar tarih ve kültür yayıyor

    Aydıncık Belediyesi tarafından kurulan sanat atölyesinde, memleketlerin tarihi ve kültürel varlıklarını 3 boyutlu maketler haline getirerek ülke ekonomisine kazandıran Erol Gürgen, şimdi de kültürel ve tarihi yapıları gürgen ağacından tasarladığı baston ve asalara işleyerek kurum, kuruluş ve kişilere özel üretim yapıyor. Yaklaşık 8 yıldır kentlerin tarihi ve kültürel yapılarını 3 boyutlu maketler aracılığıyla günümüze taşıyan Gürgen, özel desen ve motiflerle ürettiği baston ve asalarıyla da tarih ve sanatın eşsiz sunumunu ortaya çıkarıyor.
    İlçede açılan sanat atölyesinde tarihi ve kültürel mirası gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan Gürgen, ayrıca kursiyerlerin gelişimine katkıda bulunarak sanata ve tarihe olan alakalarını artırmayı hedefliyor. Yaşları 10 ila 18 arasında değişen kursiyerler, sanatla tanışarak üretkenliklerini ve ifade becerilerini geliştiriyor.

    “Baston atölyesi kurarak üretmeye devam ediyoruz”

    Birçok ilin kurum ve kuruluşların, tarihi ve kültürel yapılarını 3 boyutlu maketler halinde günümüze taşıdığını söyleyen Erol Gürgen, “Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunuyum. Ankara’da atölyem vardı, burada birçok kurum ve kuruluşun biblolarını, plaket ve ödüllerini yaparken 2015 yılında davet üzerine Aydıncık ilçemize geldim. Aydıncık Belediyesi tarafından ilçemize sanat atölyesi kuruldu. Daha sonra şirketleşerek şu anki konumumuza geldik. Aydıncık Belediyesi Sanat Atölyesi şu anda birçok ilin kurum ve kuruluşlarının tarihi, kültür ve folklorik yapılarının maketlerini yapmaktadır. Şu anda da var olan atölyenin üzerine baston atölyesi olarak neden devam etmeyelim dedik. Çünkü aynı formlarda aynı kültürel varlıklarımızı, değerlerimizi bastona yansıtmak istedik. KOP üzerinden ‘Geleneksel El Sanatlarını Yaşatıyoruz’ projesi hazırlayarak baston atölyemizi kurmuş olduk. Buradaki gençlere geleneksel el sanatlarını yaşatmak ve devam ettirmek üzere bu atölyeyi kurduk ve şu anda gürgen ağacından özellikle baston başlıkları tasarımları yaparaktan piyasaya girmiş bulunuyoruz” dedi.

    Baston ve asalar gücün asaletin simgesi

    Kişiye, kurum ve kuruluşlara özel baston ve asaların üretildiğini de belirten Gürgen, “Şu anda 8 yıldır var olan bir müşterimiz vardı. Türkiye’nin birçok iline tarihi ve kültürel varlıklarımızın maketlerini yapıyorduk, artık baston tasarımlarını da yapmaya başladık. Bütün illere kendi değerlerini gösteren başlık tasarımlarımızı yaparak baston ve asalarımızı ürettik. Baston ve asalarda özellikle özel tasarımlara yer veriyoruz. Boğa figürlü Hitit motifli bastonlarımız var. Bölgemizdeki ametist ve kalsedon taşlarımızı kullanarak asa ile birleştirdik. Özel bir tasarım çıkardık. Bastonlar şu anda vücudumuzun ihtiyacı değil de, daha çok gücün asaletin simgesi olarak kullanılıyor. Bunu ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Biz kişiye, kurum ve kuruluşlara özel baston ve asa üretiyoru” şeklinde konuştu.

  • Bir Destandır Çanakkale

    Bir Destandır Çanakkale

    Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan oyunun ve kitabın yazarı 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu, Çanakkale Zaferi’nin yeryüzünde görülmüş en büyük zafer olduğunu söyledi.

    Tanıtılan tiyatro kitabında, bir yığın insanın bir avuç üzümle zafer kazandığını anlatan Anbarcıoğlu, “Bu tiyatro eserimde muazzam bir zaferi anlatıyorum. Yedi düvele karşı bir avuç Anadolu insanımızın verdiği çok önemli bir zaferdir.” dedi.

    Anbarcıoğlu, “Bir Destandır Çanakkale” isimli tiyatro oyununu yazarken, daha önce kaleme aldığı “Çanakkale Geçilmez” isimli şiirden esinlendiğini belirtti.

    İsteyen tüm kurum ve kuruluşlara kitabı ücretsiz temin edeceklerini aktaran Anbarcıoğlu, “Çanakkale Zaferi’nden esinlenerek yazmış olduğum ‘Bir Destandır Çanakkale’ adlı tiyatro kitabım yayımlandı. Bursa kamuoyundan çok güzel tepkiler aldık. Yaklaşık 1 saatlik programla tamamen gerçek olaylardan esinlenerek kaleme aldığım bu kitap ortaya çıktı. Oyunumuz başta Bursa olmak üzere ülkemizin birçok yerinde 137 kez sahnelendi.” diye konuştu.

  • Üstat Necip Fazıl, Bursa’da anıldı

    Üstat Necip Fazıl, Bursa’da anıldı

    Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ve şairin torunları Şeyma Kısakürek ile Emrah Kısakürek ile çok sayıda vatandaş katıldı. Arzen, orkestra eşliğinde Kısakürek’in şiirlerinden bestelenen “Sakarya Türküsü”, “Şarkımız Bizim”, “Utansın”, “Kaldırımlar”, “Surda Bir Gedik Açtık” eserlerini ve sevilen eserlerini söyledi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, törende yaptığı konuşmada, Necip Fazıl Kısakürek’in milli ve manevi duygularla örülü bir hayat yaşadığını kaydetti. Kısakürek’in memlekete ve edebiyata adanan bir ömür geçirdiğini dile getiren Başkan Aktaş, “Bir ülkenin büyüklüğü sadece ekonomik gücüyle değil edebiyatı, sanatı ve düşünce zenginliği ile ölçülür. Bu sebeple şairlerimizin, yazarlarımızın, düşünürlerimizin ve sanatçılarımızın varlığı bizim en büyük zenginliğimizdir.

    Kültür sanat yönümüzü daima diri tutmamız ve bu alandaki önemli şahsiyetlerimizi daha yakından tanıyıp özümsememiz gerektiğini düşünüyorum. İşte bu noktada Türk şiirinin ve fikir hayatının en özel, en cesur kalemlerinden biri belki de birincisidir, Üstat Necip Fazıl Kısakürek. O, kökleriyle Türk diline, inancı ile İslam’a yaslanıp yaşadığı çağa müdahil olmuş ve söylediği ustalıklı eserlerle Sultan-ı Şuara unvanını hak etmiştir. Bir sanatçı, düşünür ve dava adamı olarak üstadın gayreti bizler için örnek olmalıdır. Birçoğumuz Büyük Doğu ırmağından susuzluğumuzu giderip, üstadın fikirleri ve eserleriyle beslendik çok şükür.

    Rabbim üstadımızı cennetinde ağırlasın” dedi.

    Üstat severlere katılımları için teşekkür ederek söze başlayan Emrah Kısakürek ise “Kıymetli Başkanımıza, Bursa’ya teşekkür etmek istiyorum; programı en güzel bu şehirde izledim. Hem Üstada hem de sanata verdikleri bu kıymetli katkı için oyunculara, yönetenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Üstadın eserleriyle sizlere de keyifli bir akşam geçirmenizi diliyorum, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.