Kategori: Kültür Sanat

  • Gördes’te yaşanan göçün kitabını yazdı

    Gördes’te yaşanan göçün kitabını yazdı

    Bundan 84 yıl önce Manisa’nın Gördes ilçesinde yaşanan heyelan sonucu şehri terk etmek zorunda kalan Gördeslilerin yaşadığı olayları anlatan ‘Bir Şehrin Göç Hikayesi’ isimli kitap, Tarihçi-Yazar Kazım Germiyanoğlu tarafından yayınlandı. ‘Yangın’ isimli belgesel romanıyla Gördes’in millî mücadele yıllarını anlatan Tarihçi-Yazar Kazım Germiyanoğlu, yeni kitabında Gördes’in hafızasında derin izler bırakan heyelan ve göç olayını anlattığı ‘Bir Şehrin Göç Hikayesi’ adlı belgesel romanı yayınlandı.

    1940 yılında Gördes’te yaşanan büyük panik ve heyecana sebep olan heyelan sonrası Gördes’te yaşanan olayların romanlaştırılarak anlatıldığı kitap, 1940-1950 yılları arasında yurdumuzda ve dünyada gelişen olaylara da ışık tutuyor. Kitapla ilgili açıklamada bulunan Germiyanoğlu, “1940’lı yıllardan esintiler getiren ve gelecek nesiller için iyi bir kaynak olacağına inandığım bu belgesel romanın ilçemizde önemli bir boşluğu dolduracağını ümit ediyorum. Gördes’in taşınması ve yeni yerinde kurulması ile ilgili çok önemli olayların anlatıldığı bu belgesel romanı bütün Gördesliler bilhassa da gençlerimiz mutlaka okumalıdır” şeklinde konuştu.

  • 27. Uluslararası Tiyatro Festivali 24 Kasım’da başlıyor

    27. Uluslararası Tiyatro Festivali 24 Kasım’da başlıyor

    27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali 24 Kasım-22 Aralık tarihleri arasında sanatseverleri birbirinden keyifli tiyatro oyunlarıyla buluşturacak. Yaklaşık bir ay sürecek festivalde büyükler ve çocuklar için 3’er oyun olmak üzere toplamda 6 farklı oyun Keçiören’de sahnelenecek. Oyunları izlemek isteyen tiyatro severler, Keçiören Belediyesi web sayfası üzerinden biletlere ulaşabilecekler. İstedikleri oyun için gün, saat ve koltuk rezervasyonlarını yaptıran tiyatro meraklıları birbirinden güzel oyunların keyfini çıkaracaklar.

    Toplam 6 oyun sahnelenecek
    Keçiören Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu ve Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi’nde sahnelenecek oyunlardan büyükler için; O Kız Buraya Gelecek, Ortadaki Oyun, Kuvayi Milliye Kadınları oyunları perde diyecek. Çocuklar için ise Hacivat Karagöz, Kalbimdeki Pervane ve Keloğlan ve Dr. Sihirbaz isimli oyunlar sahnelenecek.

    Sanatın kalbi Keçiören’de atacak
    Bir ay boyunca sanatın kalbinin Keçiören’de atacağını söyleyen ve sanatseverleri festivale davet eden Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali ile yediden yetmişe herkes tiyatroya doyacak. Geleneksel kültürümüzü yaşattığımız bu güzel organizasyonun düzenlenmesine emek veren sanatçılarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza, yöneticilerine teşekkür ediyorum” dedi.

  • Havaların soğumasıyla kahveye ilgi arttı

    Havaların soğumasıyla kahveye ilgi arttı

    Havaların soğumasıyla vatandaşların kahveye ilgisi büyük oranda artarken, Konyalılar, Türk kahvesinin yanı sıra dünya kahvelerini de tercih ediyor.
    Yüzyıllar öncesine uzanan kahve kültürü günümüzde de vazgeçilmeden devam ediyor. Havaların soğumasıyla kahveye rağbet artarken Türk kahvesinin yanı sıra dünya kahveleri de tercih ediliyor.

    Önceleri sadece özel günlerde, bayramlarda tercih edilen kahve şimdilerde ise günün neredeyse her saatinde içiliyor. Konya’da ise kahvenin az kavrum sevildiğini ifade eden Konya’nın tarihi Bedesten Çarşısı’nda iş yeri bulunan kahveci Fatih Tosun, ağır kahvelerin Konyalıların damak tadına uygun olmadığını belirtti. Kahvenin belli başlı hastalıklılara iyi geldiğini söyleyen Tosun, sindirim sorunlarını da ortadan kaldırdığını ifade etti.

    Soğuklarda kahveye rağbet arttı
    İşlerinin havaların soğuması ile arttığını anlatan kahveci Fatih Tosun, “Havaların soğuması ve kış ayının gelmesiyle birlikte sıcak içecekler rağbet görmeye başladı. Biz burada dünyada bulunan tüm kahvelerin satışını yapıyoruz. Müşterilerimize de az, orta, çok kavrum olarak satıyoruz. Bu kahve çekirdeklerini demleyedebilirsiniz, Türk kahvesi olarak cezve halinde de yapabilirsiniz” dedi.

    “Konya’mızda kahveye ilgili artmakta, günden güne çoğalmakta”
    Konyalıların daha önceleri sadece Türk kahvesi içtiğini ama şimdilerde dünya kahvelerini de talep ettiklerini belirten Tosun, “Konya’mızda kahveye ilgi artmakta, günden güne çoğalmakta. Konyalılar eskiden çoğunlukla çay içerdi. Şu anda ise kahve içenlerin sayısı yüzde 85-95 oldu. Vatandaşlarımız günde belki 2 belki 3 kez kahve içiyor. En çok sevilen ise Brezilya’nın Santos kahve çekirdeği. Santos kahve çekirdeği Türk kahvesine benzer. İçildiği zaman ağızdaki tadı yani damak lezzeti yarım saat ağızdan gitmez. Kış ayları geldiği için kahveye rağbet artmakta” şeklinde konuştu.

    “Bir fincan kahve yürüyeni koşturur”
    Kahvenin günün her saatinde içilebildiğini ifade eden Fatih Tosun, “Sabah kalktıktan yarım saat sonra bir kupa kahve içildiğinde mideye tokluk verir ve sindirim sistemini güzelce çalıştırır. İnsana sakinlik verir, uyuyanı uyandırır. Günde en azından kalkar kalkmaz bir fincan kahve, yürüyeni koşturur. Konya’da en çok protokol kahve dediğimiz kahve çekirdeğimiz var. Az kavrum şekilde yapılıyor. Konyalı sert, ağır kavrum olan kahveyi içemiyor” diye konuştu.

  • Mersin Büyükşehir Belediyesine yeni sanatçılar alınacak

    Mersin Büyükşehir Belediyesine yeni sanatçılar alınacak

    Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı çatısı altında faaliyet gösteren Kent Orkestrası, Belediye Bandosu, Türk Halk Müziği ile Türk Sanat Müziği Topluluğuna 31 yeni sanatçı alımı yapacak.
    Kültür ve sanatın kenti olan Mersin’e yeni yetenekler kazandırmayı hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, sanat kadrolarını günden güne güçlendiriyor.

    Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger’in de jüri üyesi olduğu sınavda, Mersin Devlet Opera ve Balesi, Eskişehir Senfoni Orkestrası ve Çukurova Senfoni Orkestrasından sanatçı jüri üyeleri yer alıyor. Kamera kaydı eşliğinde, şeffaf ve liyakata dayalı olarak yapılan sanatçı alımı kapsamında keman, viyola, viyolonsel, trompet, trombon, tuba, saksafon, klarnet gibi birçok farklı dalda sanatçı ve solist alımı yapılacak. Adaylar sınav sonuçlarına, ‘mersin.bel.tr’ adresinin duyurular kısmından ulaşabilecek.

    “Sınavlarımız objektif değerlendirme ve liyakate dayalı”
    Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, gerçekleştirilen sınavlarla ilgili bilgi vererek, “Objektif değerlendirme ve liyakatı ön planda tutan bir jürinin önünde, Mersin Devlet Opera ve Balesi, Eskişehir Senfoni Orkestrası ve Çukurova Senfoni Orkestrasında yer alan ve profesyonel sanatçılardan oluşan bir jüri önünde sınavımızı gerçekleştiriyoruz.

    Sınavlarımız objektif değerlendirme ve liyakate dayalıdır. Çünkü bu, sanatın olmazsa olmazıdır. Oldukça yoğun bir katılım var. Birbirinden yetenekli ve başarılı sanatçı adaylarını dinliyoruz, çok da keyif alıyoruz. Öncesinde belirlemiş olduğumuz şartname doğrultusunda, sınava hazırlandıkları parçaları kendi enstrümanları ile dinliyoruz” dedi.

    “Önemsenen ve teveccüh edilen sanat kurumlarına sahibiz”
    Farklı enstrümanlar için sınav yaptıklarını kaydeden Özdülger, solist alımı da gerçekleştireceklerini söyledi. Özdülger, sınavın objektifliğine dikkat çekerek, “Özendiğimizi, önemsediğimizi ve ne kadar objektif olduğumuzu belli ettiğimiz ve bunun da herkes tarafından fark edildiğini gördüğümüz bir sınav bu.

    Çünkü gelen tüm sanatçı adayı arkadaşlarımız, kendi eğitimlerini ve kişisel anlamda iç disiplinlerini tamamlamış, eserlerine ve enstrümanlarına hakimler. Buradan anlıyoruz ki, belediye çatısı altında teveccüh edilen, önemsenen sanat kurumlarına sahibiz. Bunun mutluluğunu ben gördüm, yaşadım ve jüri üyesi diğer arkadaşlarım da bunu dile getirdiler. Başkanımız Vahap Seçer’in sanata ve sanatçıya verdiği önem, özen zaten ortada. Bunu artık sadece Mersin değil, tüm Türkiye biliyor” diye konuştu.

    “Sınava, Türkiye’nin birçok şehrinden sanatçılar katılıyor”
    Sınava sadece Mersin’den değil, Türkiye’nin farklı kentlerinden de katılımın olduğunu kaydeden Özdülger, “Çanakkale’den, Eskişehir’den, Ankara’dan, Adana’dan, Muğla’dan, İzmir’den gelen arkadaşlarımız var. Bu da bizim aslında gerçekten çok sevgiyle, çok özenerek, çok önemseyerek, çok dikkat ederek ve kaliteden ödün vermeyerek; eğitimine önem vermiş kişileri liyakate dayalı bir şekilde ve objektif bakarak değerlendirdiğimizi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
    19-23 Kasım tarihleri arasında sürecek sınavlarla, birçok branşta sanatçı ve solist alımı gerçekleştirilecek.

  • “Çanakkale Savaşı” rozeti

    “Çanakkale Savaşı” rozeti

    Diyarbakır’da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Amida Höyük’te yapılan kazılarda “Çanakkale Savaşı” rozeti bulundu.
    Hurri-Mitanniler, Bit-Zamanı Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı’nın da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Dicle Üniversitesi (DÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında 2018’de başlatılan kazı çalışması sürüyor.

    Bugüne kadar yapılan kazılarda 1800 yıllık su kanalları ve kalorifer sistemi, yaklaşık bin 700 yıllık mezar odaları, 1. Dünya Savaşı’ndan kalma 782 el bombası ve 800 yıllık mermer parçaları gibi kalıntıların ortaya çıkarıldı. Bu yıl Artuklu Sarayı’nın kabul salonunun güneyindeki odada ve Saraykapı ile kral yolu arasındaki alanda çalışma yürütülüyor.

    Yürütülen çalışmalardaki yangın izi, seramik parçalarından ve taş malzemelerden elde edilen verilere göre, 10 bin yıl önce yerleşimin başladığı tespit edilen höyükte kazılar devam ediyor.

    UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Amida Höyük’te yapılan kazılarda, “Çanakkale Savaşı” rozeti gün yüzüne çıkartıldı. Bu rozet, buradaki kazıda bulunan ilk Osmanlı rozeti örneği olarak biliniyor.
    Kazı başkanı Prof. Dr. Yıldız, gazetecilere, 2024 çalışmalarının devam etmek olduğunu, çalışmaların Geleceğe Miras Projesi kapsamında Kral Yolu olarak adlandırdıkları höyüğün batısı ile batı surlar arasında kalan kısımda devam etmekte olduğunu söyledi.

    Bu yıl ki çalışmalarda birçok buluntuya rastladıklarını belirten Yıldız, “Son çalışmalarda bulduğumuz Çanakkale Savaşı rozeti Osmanlı dönemine ait olup, güncel bir veri olması nedeniyle önem arz ediyor. Rozet, 1. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’nin kara ve deniz savaşlarında savaşıp gazi veya şehit olan kişilere verilmiş bir rozettir. Bu rozetin özgünleri çok az bulunuyor. Daha çok replikaları yapılmış. Amida Höyük Artuklu Sarayı kazısında gelen bu özgün rozet, Osmanlı dönemi Çanakkale Savaşı rozeti olması açısından önem arz ediyor” dedi.

    Rozet’in 4.2 santimetre boyunda, 2.7 santimetre genişliğinde ve 6 gram ağırlığında olduğu bilgisini paylaşan Yıldız, “Rozetin ön yüzünde Çanakkale Boğazını bekleyen, ellerinde silahları, sırtlarında çantasıyla 2 Osmanlı askeri resmedilmiş. Gökyüzünde ise, bayrağı temsil eden parlayan ay ve yıldız bulunmaktadır. Rozetin alt kısmında Osmanlıca yazılmış Çanakkale Savaşı Yadigarı ibaresi yer almaktadır. Sağ tarafında, düşmanların ilk saldırısı 21 Teşrinievvel 1330 (3 Kasım 1914) tarihi; sol tarafında, düşmanın Çanakkale’den rücuatı (çıkışı) 21 Kanunuevvel 1331 (3 Ocak 1916) tarihi yazılıdır” diye konuştu.

    O günkü Diyarbekir şehrinin, bugünkü Diyarbakır şehrinin Çanakkale Savaşına verdiği desteğin ve bu kurtuluş mücadelesi bakımından şehrin aynı zamanda oynadığı önemli rolü de göstermesi bakımından önem arz etmekte olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Bu madalya, Çanakkale Savaşlarına katılıp gazi olarak memleketi Diyarbakır’a dönen askerimize verilen bir madalyadır. O da, Amida Höyük’ün bulunduğu alanda düşürmüştür” ifadelerini kullandı.

  • Yaşı küçük, sanatı büyük

    Yaşı küçük, sanatı büyük

    Tekirdağ’da yaşayan 7 yaşındaki İnci Yılmaz, sanat dünyasına sağlam bir adım atarak ikinci resim sergisini açtı.
    Küçük yaşına rağmen yeteneği ve hayal gücü ile dikkat çeken 7 yaşındaki İnci Yılmaz, sergisinde birbirinden etkileyici eserlerini sanatseverlerin beğenisine sundu. Sergideki tablolar, renk uyumu ve detaylarındaki incelikle dikkat çekiyor.

    Yaşı küçük başarısı büyük
    Sanata olan tutkusu ve yeteneğiyle gelecek vadeden İnci’nin eserleri, sergiyi ziyaret edenlere unutulmaz bir deneyim yaşattı. Minik ressamın tabloları, hayallerine giden yolda büyük adımlar attığını gözler önüne sererken, ziyaretçiler de İnci’nin bu başarısı karşısında hayranlıklarını gizleyemedi.

    “Resim yapmayı çok seviyorum”
    Birinci sınıf öğrencisi İnci Yılmaz, sergi açılışında yaptığı açıklamada, “1. sınıfa gidiyorum ve 7 yaşındayım. Resim yapmayı çok seviyorum. Öğretmenim de bana bu süreçte çok yardımcı oluyor. Herkesi sergime bekliyorum” dedi.

    “Kendine hayran bırakıyor”
    Resim öğretmeni Zeynep Cihan, İnci’nin yeteneğinden övgüyle bahsederek, “İnci ile bir yıldır çalışıyoruz ve gerçekten harika işler çıkardık. İlk sergisini yedi ay önce açmıştık. Şimdi ikinci sergimizi gerçekleştiriyoruz ve üçüncü sergi için de hazırlıklara başladık. İnci, sanata olan tutkusu ve çalışkanlığıyla herkesi kendine hayran bırakıyor” ifadelerini kullandı.

    Katılım yoğundu
    Sergiye; İnci’nin ailesi, Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Süleymanpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Atilla, sınıf arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
    Tekirdağ Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde “İnci’nin Serüveni” adıyla açılan sergi, üç gün boyunca ziyaretçilere açık olacak.

  • Masa tenisi turnuvasında hünerlerini sergilediler

    Masa tenisi turnuvasında hünerlerini sergilediler

    Hatay’ın İskenderun ilçesinde 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen masa tenisi turnuvasında öğretmenler hünerlerini sergilediler.

    Hatay masa tenisi il temsilciliği, İl milli eğitim müdürlüğü ve Hatay gençlik ve spor il müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen ‘Öğretmenler Günü Masa Tenisi Turnuvaları’na İskenderun, Belen, Arsuz, Dörtyol, Erzin ve Payas ilçelerinden 18 öğretmen katıldı. İskenderun Gençlik ve Spor ilçe Müdürlüğü Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte öğretmenler, masa tenisinde çevik hareketler göstererek yarıştı. Final maçı sonrası kadınlar ve erkekler kategorisinde dereceye girenlere madalyaları gençlik ve spor ilçe müdürü Ferit Ali Gündel ve ilçe milli eğitim müdürü Ali Haytaz tarafından verildi.

  • ‘Type&Art Poster Sergisi’ açıldı

    ‘Type&Art Poster Sergisi’ açıldı

    Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Öğr. Gör. Dr. Onur Kuran tarafından Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sergi Salonu’nda ‘Harflerin Ötesinde Type&Art Poster Sergisi’ düzenlendi.

    Oluşturduğu eserler ve sergi hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Dr. Kuran, “2022-2024 yılları arasında yaşadığım anlar, hayatımda derin izler bırakan olaylar ve hisle bu serginin temelini oluşturdu. Bu süreçte karşılaştığım zorluklar, başarılar, kayıplar ve keşifler, tek bir sözcüğün içine sığdırılan yoğun duygusal ve zihinsel deneyimlere dönüştü.

    ‘Type&Art’ No:1 poster serisi, her bir harfin, noktaların ve boşlukların iç içe geçtiği bu grafik yolculuğu, yaşanmışlıkların sanatla ve tipografiyle nasıl bir araya geldiğini gözler önüne seriyor. Posterlerim sadece tipografinin görsel gücünü değil, aynı zamanda insan deneyiminin derinliğini ve karmaşıklığını da yansıtmayı amaçlıyor. Her bir poster, yaşanan bir anı, hissedilen bir duygu ya da unutulmayan bir olayı simgeleyen tek bir kelimeden ya da cümleden ibaret. Ancak bu kelimelerin arkasında yatan anlam ve his, görsel tasarımlarla katman katman açığa çıkıyor” dedi.

    29 Kasım Cuma gününe kadar ziyaret edilebileceği açıklanan sergiye İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu, Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF)Dekan Yardımcıları Prof. DuyguKahraman, Doç. Gülçin Karaca, GSF Öğretim ÜyeleriProf. Dr. Tevfik Fikret Uçar, Prof. Dr. Fethi Kaba, Dr. Öğretim Üyesi Murat Ateşlive öğrenciler katılım gösterdi.

  • Doğaya dönmek

    Doğaya dönmek

    Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü’nden Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı’nın ‘Beton, Ot ve Diğerleri’ isimli kişisel resim sergisi konuşması Üskübü Yerleşkes, Müfide Kadri Sanat Galerisi’nde gerçekleştirildi.
    Sergi konuşmasına; Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Gürler, bölüm başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Resim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seniha Ünay Selçuk’un yönetiminde düzenlenen programda konuşan sergi sanatçısı Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı, projenin başlangıç noktasının Sakarya’nın Karasu bölgesi olduğuna işaret ederek Karasu’ya gerçekleştirdiği bir ziyaret sonucu Beton, Ot ve Diğerleri projesinin ortaya çıktığını açıkladı.

    Sancılı bir üretim sürecinden sonra bütün çalışmalarının ortaya çıktığını ifade eden Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı bu süreci, “Ne olduğunu ilk bakışta anlayamadığım daha sonraları II. Dünya Savaşı döneminde savunma stratejisinin bir parçası olarak inşa edilen ‘korugan’ isimli bu eski yapıda uzun bir saha araştırması yaptım. Kıyı hattına kurulmasının doğallığında diğer canlılar ve bitkilerle iç içe giren koruganları fotoğrafladım. Bütün bu süreçte belleğimde kalan ve burada harmanlanarak ortaya çıkan bir çalışma doğdu” cümleleriyle anlattı.

    Beton, Ot ve Diğerlerinin, önceki çalışmaları ile ilişkisi olduğunu dile getiren sergi sanatçısı, sergide kullandığı malzemeler ile ilgili, “Çalışma boyunca; korugan yapıların olduğu bölgeleri, mürekkebin sulandırılmasıyla ortaya çıkmasını daha elverişli olduğunu düşündüm. Mürekkeple çalışmanın, estetik kazandırmasıyla daha rahat ve kolay müdahale edilebilir bir alanda kazanmış oldum” açıklamasında bulundu.

    Çalışmalarında; yapıların bulunduğu alanı, yerin hareketini ve kaymalarını ön plana çıkarmayı da hedeflediğini söyleyen Arş. Gör. Dr. Zehra Seda Boztunalı’nın “Beton, Ot ve Diğerleri” Sergi Konuşması, katılımcılardan gelen sorular ve öneriler ile sona erdi.

  • Dişi atmacalar için düzenlenen güzellik yarışması

    Dişi atmacalar için düzenlenen güzellik yarışması

    Rize’de düzenlenen organizasyonla dişi atmacalar bir alışveriş merkezinde kendileri için düzenlenen güzellik yarışmasına katıldı.
    AVM’de düzenlenen ‘Atmaca güzellik yarışmasında’ Rize ve Artvin’den gelen toplamda 23 atmaca 4 grupta yarıştı. Genel itibariyle atmacalarda güzel olan ve yarışmaya katılmaya hak kazananlar dişilerdir.

    Hal böyle olunca güzellik yarışmasına katıldıkları yerinde bir AVM olması insanların gülümsemesine ve esprilerine konu oldu. “Atmacam dişi olduğu için AVM’ye geldik” diyen sahipleri atmacalarını güzellikte kıyasıya yarıştırdı.
    Yarışmanın organizasyon ayağını üstlenen Salih Navdar, Rize ve çevre ilçelerinden gelen yarışmacıların 4 kategoride yarıştığını ifade ederek “AVM’ye gelen misafirlerimiz bu kültürü öğrensin istedik.

    Kemalpaşa, Hopa, Arhavi, Çayeli, Ardeşen, Pazar ve Rize merkezden 23 tane katılımcı var. Güzellik yarışmasına 4 kategoride yarışacaklar. Sağ olsunlar ilgi gösterdiler, geldiler” ifadelerini kullandı.

    Atmacacılık kültürünün bir sevda olduğuna değinen Musatafa Memoğlu ise “Geçmişten beri süregelen bir kültür, gelenek. Eskiden et için yapılırdı. Çay yokken tütün vardı ve bizim dedelerimiz büyüklerimiz Bafra’ya tütün dizmeye giderlerdi. Batum’a çalışmaya giderlerdi. O yokluk zamanlarında elektrik yoktu.

    Toprak küplerle bıldırcın yakalar, yaşlılarımız kışlık et ihtiyacını karşılardı. Asıl temel bu. Şimdi ise burada bir yarışma düzenleniyor. Şimdi gençlerde bir duruştur Atmaca, bir sevdadır. Farklı farklı türleri var. Dünyada vahşi bir hayvan ama bunu siz evcilleştirseniz öyle olmaz. Şimdi o vahşi hayvanlar, o yırtıcı kuşlar AVM’de. Siz bunu evcilleştirin, siz evde sakladığınız tavuğa el süremezsiniz ama bunu biz çağırdığımız zaman doğada elimize gelip konuyor. O kadar erkenden evcilleşiyor” şeklinde konuştu.