Kategori: Kültür Sanat

  • Türkiye Yüzyılı’nı resmettiler

    Türkiye Yüzyılı’nı resmettiler

    Resim Çalıştayı etkinliğine Türkiye’nin çeşitli illerinden 15 resim sanatçısı katılarak eserlerini Akçaabatlı sanatseverlerle buluşturdular. Akçaabat Belediyesi organizasyonunda düzenlenen etkinlik sonunda Türkiye Cumhuriyeti’ni anlatan 15 nadide eserin yer aldığı bir Resim Sergisi açıldı. Hamam Çimeni Çarşısında bulunan Akçaabat Belediyesi Sergi Salonu’nda açılan bu özel serginin açılışına Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Trabzon Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raif Kalyoncu, Akçaabat İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Usta, ressamlar ve sanatseverler katıldı.


    Resim Sergisi açılışında konuşan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim “Yüzyılın sergisi olarak nitelendirebileceğimiz bu resim sergimizi anlamlı kılan en önemli özelliklerinden biri Türkiye’nin dört bir tarafındaki ressamların Cumhuriyet’in 100. Yılını anlatan eserler yapması diğeri ise sanatçıların bu eserleri bulundukları şehirlerde yapıp Belediyemizce düzenlenen Resim Çalıştayı etkinliğine göndermesidir. Bu sebeple muhteşem eserlerden oluşan Resim Çalıştayı etkinliğimiz, hem bölgemizde hem de ülkemizde ilk olma özelliği taşıyor. Kıymetli bir o kadar da anlamlı olan Cumhuriyet’imizin 100. Yıldönümü vesilesiyle özenle ve gayretle hazırlanan Resim Sergimizin ilkini, ünü coğrafi sınırları aşan Akçaabat’ımızda gerçekleştiriyoruz. İlerleyen zamanlarda ise çevre il ve ilçelerde hatta yurt dışında 100. Yıl Resim Sergimizi açmayı planlıyoruz


    Trabzon Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raif Kalyoncu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında anlamı ve değeri oldukça büyük olan bir etkinliğe ve organizasyona Akçaabat’ın hem öncülük hem de ev sahipliği etmesinin verdiği haklı gururu yaşadığını belirtti.
    Konuşmaların ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılı vesilesiyle hazırlanan Resim Sergisi, açılış programına katılanlar tarafından gezildi. Resim Sergisi, Hamam Çimeni Çarşısında bulunan Akçaabat Belediyesi Sergi Salonu’nda bir hafta boyunca ziyarete açık kalacak.

  • 103 yaşında hayatını kaybetti

    103 yaşında hayatını kaybetti

    Bandırma’da her kesimden insanın sevgisini kazanan ve ilerleyen yaşına rağmen roman ve yazılarıyla üretmeye devam eden Pakize Başaran’ın ölüm haberi yakınlarını ve sevenlerini yasa boğdu. Başaran, Salı günü Haydar Çavuş Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Bandırma’da son yolculuğuna uğurlanacak.

    Pakize Başaran kimdir

    Pakize Başaran, Yugoslavya göçmeni müzisyen Ömer Musiç ve Naile Aykut Musiç’in üç kızının ortancası olarak 1923 yılında Bandırma’da dünyaya geldi. 1941’de İstanbul İkinci Noterliğinde noter memurluğuna başladı. 14 Mayıs 1954 itibarıyla da İstanbul İkinci Noter Yeminli Vekili ve Yeminli Başkatibi olarak uzun yıllar görev yaptı. Noterlikte çalışırken tanıştığı gazeteci Tarık Mümtaz Göztepe’nin teşviki ile yazın hayatına başladı. İlk öyküsü “Hacı Nine”, 31 Ocak 1948’de Yeni Sabah Gazetesi’nde; ilk romanı “Benim Doktorum”, 1951’de yayınlandı. Radyoda piyesleri yayınlandı. Zeki Müren ile röportaj yapan ilk kadındır. 17 yaşında Fikri Başaran ile evlenen Pakize Başaran’ın bu evliliğinden yönetmen Tunç Başaran ve oyuncu Meriç Başaran dünyaya geldi. Yazar 2008’den beri Bandırma’da yaşamını sürdürmekteydi.

  • Bursa’da Candan Erçetin rüzgarı

    Bursa’da Candan Erçetin rüzgarı

    ‘Yalan’, ‘Meğer’, ‘Kırık Kalpler Durağı’, ‘Onlar Yanlış Biliyor’, ‘Melek’ gibi dillere pelesenk olmuş şarkılarının yanı sıra hareketli şarkıları ile müzik şöleni yaşattı.

    Konserinin sonlarına doğru ritmi artıran Erçetin, kendisine eşlik eden seyirci korosuna teşekkür etti. Yaklaşık 2 saat sahnede kalan Erçetin, Bursalı dinleyicilerine unutulmaz bir müzik şöleni sundu.

    Yaz konserlerine hız kesmeden devam edecek olan Candan Erçetin, 10 Haziran İzmir Bornova Aşık Veysel Açıkhava’da, 20 Haziran’da Ankara Atılım Sahnesi’nde, 21 Haziran Samsun Doğu Park Amfi Tiyatro’da, 2 Ağustos Altınoluk Amfi Tiyatro’da, 4 Ağustos’ta Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda, 5 Ağustos’ta ise Bodrum Antik Tiyatrosu’nda sevenleriyle buluşacak.

  • Johnny Depp İstanbul’a geldi

    Johnny Depp İstanbul’a geldi

    Amerikalı oyuncu, yapımcı ve müzisyen Johnny Depp, İstanbul’a geldi. Depp, 2012’den beri içinde yer aldığı rock grubu olan ‘Hollywood Vampires’ ile yarın akşam saat 22.00‘da Life Park İstanbul’da hayranlarıyla buluşacak.

    Johnny Depp’i taşıyan özel uçak öğle saatlerinde Romanya’nın başkenti Bükreş’ten havalanarak saat 16.00 sıralarında İstanbul Havalimanı’nda bulunan genel havacılık terminaline geldi. Depp ve yakınları kendileri için tahsis edilmiş araçlarla birlikte yoğun güvenlik önlemleriyle havalimanından ayrıldı.

    Öte yandan Johnny Depp, grubuyla birlikte düzenleyeceği konser gelirinin tamamının depremzedelere bağışlanacağını sosyal medya hesabından duyurmuştu.

  • ÇEKSANAT GKM’de müzik şöleni

    ÇEKSANAT GKM’de müzik şöleni

    Soprano Feryal Türkoğlu, Mezzo Soprano Ferda Yetişer, Piyano Melahat İsmailova ve Anlatıcı&Viyola Murat Gedikli‘nin yer alacağı konserde farklı kültürlerin şarkıları müzik severler ile buluşuyor.

    Dünya Şarkıları (Piyanolu Şan Konseri)

    -14 Haziran Çarşamba 20.30-GKM

    Biletler GKM Gişesi ve biletinial.com
    https://biletinial.com/mekan/ceksanat-gorukle-km

  • Makineleşmeyle sanayiye katma değer sağlayacak

    Makineleşmeyle sanayiye katma değer sağlayacak

    Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ile işbirliği yapan Büyükşehir Belediyesince 2014 yılında başlatılan “Bursa İpeği Yeniden Hayat Buluyor” adlı projenin ilk aşamasında yerli kozadan ipek iplik üretimi için mesleğe yeni ustalar kazandırıldı.

    İpek halı üretiminde 1400, ipek kumaşta da 700 kişiye eğitim verilen projenin ikinci aşamasında ise Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’nde elde edilen ürünlerin sanayileşmesi sağlanacak.

    Sonraki süreçlerde katma değerli ürünler imal edilerek Bursa ipeği her aşamasıyla dünyaya yeniden pazarlanacak.

    Üçüncü aşamada hedef, ameliyat ipliği üretimi

    Merkezin üretim sorumlusu Resul Makav, projenin ilk aşamasında ipekçilik kültürünün yaşatılması odaklı çalışma yaptıklarını anlattı.

    Bu merkezde halen geleneksel yöntemlerle üretim yapıldığını belirten Makav, ikinci aşamada sanayileşmeye geçileceğini dile getirdi.

    Otomatik olarak jakar tezgah, sonra da kozadan ipek çekim makinesinin merkeze kazandırılacağını aktaran Makav, “Tabii bunlar bu kültürün devamıydı. Şimdi biz sanayileşme aşamasının bir tık üstü olan aşamaya geçmiş olduk. Normalde biz kozadan ipek çekimini buradan yapıyoruz ama eski usul 500-600 yıllık tepme mancınıkla yapıyoruz. Şimdi ise sanayi işi kendi makinesi olacak. Kendi kozasıyla kendi ipini üreteceğiz.” diye konuştu.

    Makav, makineleşmeye geçince aylık yaklaşık 150 kilogram ipek iplik üretebileceklerini kaydetti.

    Yaklaşık 1 metrekare halı için 7 kilogram ipek gerektiğini ifade eden Makav, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Hem kendi ham maddemizi çıkarmış oluyoruz hem de bunun iplik olarak satışını yapabiliriz çünkü kozanın kilosu 300-400 lira civarı. Siz bundan ipek iplik elde ettiğiniz zaman kilosu 150 dolardan başlıyor, 200 dolara çıkıyor. İpek, Türkiye için çok ihtiyaç olan bir şey değil lakin bunu biz stratejik ürün haline getirmeye çalışıyoruz. Çünkü çoğu ameliyatlarda yani yüzde 80’inde kullanılan iplikler ipekten oluşuyor. Bunun bir üstü de ipek iplikten ameliyat ipliği projesi var. Bunun şu an Türkiye’de yapılması için AR-GE çalışmaları çok yüksek. Biz bunu da yapmaya çalışacağız.”

    İpek halıda santimetrekareye düşen ilmek sayısı arttıkça hem üretim zamanının uzadığına hem de fiyatının yükseldiğine dikkati çeken Makav, giderlerin Büyükşehir Belediyesince karşılanmasının ürün fiyatlarının minimum düzeyde kalmasını sağladığını sözlerine ekledi.

  • Bursa’da muhteşem yılsonu konseri

    Bursa’da muhteşem yılsonu konseri

    Halk oyunları gösterileri, enstrüman öğrencileri, çocuk korosu ve öğrenci korosunda yer alan öğrenciler, salonu dolduran izleyicilerden bolca alkış aldı. Yıl boyunca aldıkları eğitimleri, başarılı performanslarıyla taçlandıran öğrenciler, geleceğe ışık oldular.

    Konser sonunda Orkestra Şube Müdürü Muhterem Çevik ve Türk Halk Müziği Bölüm Başkanı Nilüfer Göl, Halk Oyunları Eğitmenleri; Celal Yalçın, Selin Kuyucu Kılıç, Gökhan Kılıç, Enstrüman Öğretmenleri; Altan Göl, Ayşenur Türkeş Menteşe, Emrah İnanır, Nida Okşaş, Cemil Menteşe, Çocuk Korosu Şefi; Cemile Kara Polat, Öğrenci Korosu Şefi; Hamit Gazigil ve gecenin sunumunu gerçekleştiren Nurdan Kırhan’a plaket verdi.


    Plaket töreni sonrasında, etkinlikte sahne alan bütün öğretmen ve öğrenciler sahneye gelerek “Bursa’nın ufak tefek taşları” türküsünü, seyircilerle beraber hep bir ağızdan seslendirerek kuvvetli alkışlarla final yaptılar.

  • Resimlerini tuval yerine cama işliyor

    Resimlerini tuval yerine cama işliyor

    Mardin’de yaşayan Cihat Ay, Leonardo da Vinci’nin yazılarını tersten yazması ona hem ilham kaynağı oldu. Hem de cam sanatıyla çalışmalar yapma merakı oluşturdu. Ay, iki yıl önce merakla başladığı sanata, tuval yerine resimlerini cama işliyor. Saydam zemin üzerinde fırçayla ince işçilik yapan Ay, kendini geyiğe benzettiği için çalışmalarında da ağırlıklı yer verdiğini belirtiyor.

    Cam üzerine resim sanatında farklı teknik geliştirdiğini söyleyen Ay, “Cam üzerine sanatı ele alarak bunların sadece arka yüzünü kullanıp, böylelikle tabloların doğal ve gerçek derinliği kazandırıyorum. Bu tablolar sanatseverler tarafından ilgi görüyor. Resim anlaşılınca nadir görülmüş bir tarz yakaladım. Cam sanatı ile iki yıl önce tanıştım. Bu tanışma da bir dokunuşla oluşur. Sanatla böyle tanıştım. Da Vinci, yazılarını ters yazar. Ters olması dikkatimi çekti. Tersten geliyor olması ve pür dikkat olman gereken bir tarz olması aşırı derecede ilgimi çekiyor” dedi.


    Cam sanatının, tuval ve yağlı boya çalışmalarına göre farkının daha çok transparan ve akrilik boyaların daha çabuk kuruduğu için kullanıldığını belirten Ay, “Genelde ben akrilik ve özel boyalar kullanıyorum. Diğer sanat dallarından ayıran tek özellik tersten olması. Her şeyi tersten geliyor. Cam da ilk dokunuş vardır, tuval de son dokunuş vardır. Cam çok hassas. Cam olması büyük bir incelik. Hassas bir tarz olması ve her an kırılması gibi bir tehlike ile karşı karşıyayız. Ama bazen cam ile çalıştığımızı unutuyoruz” diye konuştu.


    Yaptığı çalışmanın geleneksel değil, daha sanatsal olduğunu ifade eden Ay, “Gelenekselde kontür kullanılır. Ben daha çok resim kullanırım. Ben de ilk çerçeve yapılır, daha sonra cam kesilir. Çünkü camın çerçeveyi tanıması gerekiyor diye düşünüyorum. Baktığınız zaman normalde önce resimler yapılır ardından çerçeve yapılır. Ben de sanatımda olduğu gibi bu da ters işliyor. Diğer sanat dallarından ayıran bir diğer özellik saydam bir zeminde çalışıyor olmak ve ona derinlik vermek. Bu dünyanın en zor resim sanatlarından birisi” şeklinde konuştu.


    Yapısı gereği kendini geyiğe benzettiğini aktaran Ay, “Arkadaşlarım ile doğa gezilerinde onlar oturup yemek yiyip sohbet eder. Ben ise keşif yapmaya çıkarım. Gezerim, hep ileriye dönük düşünürüm. Geçmişi düşünüp veya yerimde saymayı sevmem. Sanırım bu yüzden geyiğe aşığım ve sanatımda sık kullanırım. Bu sanatı kimseden öğrenmedim. Her şeyi kendim çözümledim. Zor bir süreçti. Aslında baktığımız zaman en güzel buluşlar en zor anlarda ortaya çıkar. Yapmak isteyenler bence biraz zorlansınlar ve kendi çizgilerini bulsunlar. Kendi fırçalarının doğrultusunda gitmeleri gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

  • Zerzevan Kalesi’nin altında devasa yapılar

    Zerzevan Kalesi’nin altında devasa yapılar

    Zerzevan Kalesi, Çınar ilçesi Diyarbakır-Mardin Karayolu üzerinde yer alıyor. Roma’nın sınır garnizonu olan 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’nin tarihi Asur Dönemi’ne (MÖ 882-611) kadar varıyor. Roma Dönemi’ne M.S. 3. yüzyılda Severuslar Dönemi’nde (MS 198-235) asıl askeri yerleşim inşa edilen kale, 639 yılına İslam ordularının fethine kadar kesintisiz kullanıldı.

    1200 metre uzunluğunda, 12-15 metre yüksekliğinde surlarla çevrelenmiş askeri yerleşimde, kamu yapılarının bulunduğu güney alanda, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi (güney kule), kilise, yönetim binası, arsenal, kaya sunağı gibi mimari kalıntılar yer alıyor. Kuzeyinde ise cadde-sokaklar ve konutlar takip ediliyor.

    Konutların bulunduğu alanda aynı zamanda su sarnıçları, yeraltı kilisesi, yer altı sığınağı, Roma’nın doğu sınırındaki Mithras Tapınağı tespit edildi. Surların dışında ise yerleşime su sağlayan kanallar, sunu çanakları ve taş ocakları, nekropol alanında ise kaya mezarları ve tonozlu mezarlar dikkat çekiyor.

    Kalede 2014 yılında başlayan kazılarla onlarca eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazı ekibi, jeoradar ile yaptığı taramalarla yeraltında devasa yaptılar tespit etti. Mithras Tapınağı’nın gizemine ulaşmak için kazılar tekrar başlayacak.

    Zerzevan Kalesi Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun, mevcut yapılarda restorasyon projelerinin tamamlandığını, kısa zaman içinde Zerzevan Kalesi’nde güney kulede ve büyük kilisede restorasyon çalışmaları başlayacağını söyledi.

    Kazı çalışmalarının devam edeceğini belirten Coşkun, “Önemli alanlarımızdan birisi Mithras kutsal alanında kazı yapacağız. Mithras Roma’nın gizem kültü. Yazılı bir belgenin olmadığı inanç sistemi. Mithras ilgili bilinmeyen birçok soruya cevap bulunduğunu biliyoruz. Yeni sorular ve merak edilen konular var. Bu yıl sonuna kadar Mithras’ın gizemlerinden bir kısmına da yapılan kazılarla cevap bulabileceğiz” dedi.

    Zerzevan Kalesi’nde büyük bir yerüstü şehri olduğunu, çalışmayla büyük bir yeraltı şehri tespit ettiklerini ifade eden Coşkun, özelikle jeoradar çalışmalarıyla yeraltında devasa yapılar tespit ettiklerini kaydetti.

    4-5 kat yapılar olduğuna dikkat çeken Coşkun, “İçine binlerce kişinin girebileceği devasa yapılar bunlar. Yerüstü şehrinin daha büyüğü yeraltında da kazı çalışması başlatacağız. Zerzevan Kalesi’nde binlerce eser ortaya çıkartıldı. Şu an 120 tanesi İç Kale Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte. Yakın zamanda bir müze projesi planlanıyor” diye konuştu.

  • Bursa’da yıldızlar geçidi

    Bursa’da yıldızlar geçidi

    “Sizi çok özledik”

    Bursa, önceki akşam 90’lı yılların yıldızlarını Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu sahnesinde ağırladı. Şarkılarıyla 90’lara damga vuran ünlü sanatçılar Burak Kut, Yonca Evcimik, Hakan Peker, Nez, Çelik, Mansur Ark ile Kabus Kerim & Erci-E, arka arkaya çıktıkları açık hava sahnesinde Bursalıları geçmişe götürdü. Ünlü sanatçılar Bursa’yı çok özlediklerini dile getirdi.

    ‘8.15 Vapuru’, ‘Abone’ gibi şarkılarıyla hayatımıza renk katan Yonca Evcimik, konserlerin startını verdi. Dans şovlarıyla ve enerjisiyle kendisine hayran bırakan sanatçı, Bursa’da olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.

    ‘Maalesef’, ‘Gazla Gitsin’, Sana Demedim mi?’ şarkılarıyla ve sahne performansıyla unutulmayan isimlerden biri olan Mansur Ark, nostalji rüzgarı estirdi.

    ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’, ‘Hercai’, ‘Meyhaneci’ şarkılarıyla 90’lı yıllardan günümüze her şarkısı hit olan ünlü şarkıcı Çelik, Bursa’da keyifli anlar yaşattı. Sahnede ekip arkadaşlarından birisi ile idaaya giren ünlü şarkıcı, Bursa Açıkhava’yı dolduran binlerce dinleyici ve dinleyiciler arasında noterde görev yapan bir dinleyicinin eşliğinde kazanarak keyifli sohbetlerin odağı oldu. Hızını alamayan ünlü şarkıcı seyircilerin arasına girerek şarkılarını sevenleri ile birlikte seslendirdi.

    1995 yılında Almanya’da kurulan ve büyük ilgi toplayan Türk rap grubu Cartel’den Kabus Kerim ve Erci E, Bursalı dinleyicilerine unutulmaz bir müzik keyfi yaşattı. ‘Cartel’, ‘Bin Arabama’, ‘Araba Yok’ gibi dillere pelesenk olmuş şarkılarını seslendiren ikili, büyük beğeni topladı.

    2000’li yılların başında ‘Sakın Ha’ ve ‘Her şey Boş’ şarkılarıyla adını duyuran ve danslarıyla ‘Yerli Shakira’ olarak kısa sürede popülerliğini arttıran güzel şarkıcı Nez, Bursa Açıkhava sahnesinde Bursalı müzikseverlerle buluştu. Sempatik tavırları ve danslarıyla büyük ilgi gören Nez, şarkılarının yıllar geçse de herkesin dilince olmasından dolayı mutluluğunu dile getirdi.

    Pop müziğin efsane isimlerinden Burak Kut oldu. Yılların eskitemediği bebek yüzlü sanatçı, söylediği şarkılarla hayranları tarafından ayakta alkışlandı. ‘Benimle Oynama’ şarkısıyla çıktığı sahnede performansıyla göz dolduran Burak Kut, seyircilerle birlikte sahnelediği interaktif müzik şovu ve söylediği ‘Yaşandı Bitti’ şarkısıyla büyük beğeni topladı. Duygu yüklü parçası ‘Bebeğim’ şarkısına izleyenler telefon ışıklarıyla eşlik etti.

    Geçtiğimiz yıldan bu yana saplantı hayranı ile başı dertte haberleriyle magazin dünyasında ismini sıkça duyduğumuz şarkıları ve danslarıyla bir döneme damgasını vuran Hakan Peker, dinleyicileri adeta büyüledi. ‘Karam’, ‘Unutmadım Seni’ adlı dillere pelesenk olarak şarkılarını seslendiren Peker, Bursa’yı çok özlediğini dile getirdi. Bursalı müzikseverlerin de özlem duyduğu Peker’in şarkılarına tüm Açıkhava Tiyatrosu’nu dolduran binlerce dinleyici eşlik etti.