Kategori: Kültür Sanat

  • Oscar ödüllü Nicholas Cage yeni Dracula filmi için dişlerini törpületti

    Oscar ödüllü Nicholas Cage yeni Dracula filmi için dişlerini törpületti

    Nicholas Cage, yeni filmi Reinfeld’da vampir Kont Dracula karakterini oynamak için dişlerini törpületti. Filmde aktörün dişlerini tasarlayan makyaj sanatçısı, “Nic’in dişlerini törpülettik ve takma dişler konuşmasını engellemeyecek şekilde taktık”dedi.

    Oscar ödüllü oyuncu Nicholas Cage, komedi-korku türündeki filmi ‘Renfield’da bir vampir olan Kont Dracula’yı canlandırmak için dişlerini törpülettiğini ve üç boyutlu baskılı takma dişler taktığını söyledi.

    Filmin makyaj sanatçısı Christien Tinsley, “Nic’in dişlerini törpülettik ve takma dişler Nic’in konuşmasını engellemeyecek şekilde takıldı” dedi. Söz konusu teknolojinin gerektiğinde keskin takma dişlerde hızlı ayarlamalar yapılmasına izin verdiğini belirten Tinsley, “Bildiğim kadarıyla bu, tüm takma dişleri yapmak için 3D baskı kullandığımız ilk filmdi” ifadelerini kullandı.

  • Romanya’da tarihe Türkçeyle yolculuk edilecek

    Romanya’da tarihe Türkçeyle yolculuk edilecek

    Bükreş Büyükelçiliği himayelerinde Romanya Kültür Bakanlığı ile gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Yunus Emre Enstitüsü tarafından Romanya genelinde uygulanacak olan “Rehberim Türkçe” adlı projenin hazırlıklarına başlandı.

    Rehberim Türkçe Projesi kapsamında Romanya’daki bütün müze ile ören yerlerinde bulunan bilgi notları, basılı materyaller ve sesli rehberler Bükreş Yunus Emre Enstitüsünün katkılarıyla Türkçe olarak hazırlanıyor. 2023 yılının sonuna kadar tamamlanması planlanan proje çerçevesinde Romanya’nın önemli ören yerlerinden ülkede bulunan tüm müzelere kadar “Türkçe”, dil seçenekleri arasında yer alacak.

    “Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon insan Türkçe konuşuyor”

    Bükreş Büyükelçisi Özgür Kıvanç Altan, Rehberim Türkçe Projesi’ne dair “Kadim dilimiz Türkçemizin bayrak taşıyıcılığını yapan Yunus Emre Enstitüsü, Türkçenin Romanya’da yaygınlaştırılmasına müteveccih faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Enstitü, Türkçemiz için yine özel ve bir projeyi hayata geçiriyor. Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon insan Türkçe konuşuyor. Bu projeyle birlikte Türk Dünyası’ndan Romanya’yı ziyaret eden herkes müzeleri ve ören yerlerini sadece Türkçe ile gezebilecek. Böylesine anlamlı bir proje çalışmasına imkan sağlayan Romanya Kültür Lucian Romaşcanu’ya da ayrıca teşekkürlerimi sunuyor ve Yunus Emre Enstitüsünü girişimleri için tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Romanya’yı ziyaret eden turistlere “Türkçe” eşlik edecek

    Bükreş Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Mustafa Yıldız ise, “Dünyada en çok konuşulan ve rağbet gören diller arasında yer alan güzel dilimiz Türkçemizi Romanya’nın tüm müze ve ören yerlerinde görecek olmak çok gurur verici. Proje aracılığıyla Romanya’yı ziyaret eden turistlerin daha kolay bir şekilde bilgilenmesine katkı sağlamak ve kalıcı bir çalışma yapmak bizleri her zaman motive ediyor. Bu projemizi kabul edip uygulama konusundaki destekleri için başta Romanya Kültür Bakanı Sayın Romaşcanu’ya ve Büyükelçimiz Sayın Özgür Kıvanç Altan’a teşekkürlerimi sunuyorum. Yakın bir zamanda ise iki ülkenin ortak değerlerinden biri olan Dimitrie Cantemir’e atfedilerek ilan edilen ‘Dimitrie Cantemir Yılı’ kapsamında tarihe not düşecek güzel bir faaliyeti yine Romanya Kültür Bakanlığıyla birlikte yapmanın gururunu yaşayacağız” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Genç caz müzisyenlerini bekliyoruz”

    “Genç caz müzisyenlerini bekliyoruz”

    Kurtuluş Savaşı’nı başlatan komutanlardan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarından Kazım Karabekir Paşa’nın torunu Kazım Metehan Ayasbeyoğlu, sanatın içine doğmuş bir isim. New York Devlet Üniversitesi’nde Müzikal Tiyatro ve Klasik Tiyatro okuyan, mezuniyetinden sonra Amerikan Tiyatro Birliği Üyeliği kazanan Ayasbeyoğlu, New York’ta çok sayıda tiyatro oyununda rol aldı. Ayasbeyoğlu, Hollywood ve Broadway’in ünlü isimleriyle çalışma fırsatı bularak, bir süre önce de Türkiye’ye döndü.

    “Öğrenciler sahne bulamıyor”

    Babaannesi Timsal Karabekir’in kurduğu KMK Sanat’ın (Kazım Karabekir Kültür Merkezi) genel sanat yönetmenliğini üstlenen Kazım Metehan Ayasbeyoğlu, kurumun kapılarını sanatsever gençlere ardına kadar açtı. Ayasbeyoğlu, “İstanbul-Erenköy’de bulunan Kazım Karabekir Kültür Merkezi, babaannemin oluşturduğu bir yapıdır. Ben 3 yıl önce buranın genel sanat yönetmeni oldum. Babaannem kurumda bütün yetkiyi bana bıraktı. Burada bulunduğum süreçte sektörü çok iyi analiz edebilme fırsatım oldu. Ve konservatuvar öğrencilerinin sahneye çıkabilecekleri bir yer olmadığını gördük. Bu beni derinden etkiledi” şeklinde konuştu.

    “Genç caz müzisyenlerini bekliyoruz”

    KMK Sanat’ta gençlere yönelik özel projeler oluşturan Kazım Metehan Ayasbeyoğlu, konservatuvar öğrencilerinin burada ücretsiz olarak hem sahneye çıkabileceklerini hem de sanat eserlerini sergileyebileceklerini açıkladı. Ayasbeyoğlu, “Genç Sahne ve Genç Sergi projelerini hayata geçirdik. Konservatuvar öğrencilerinin ücretsiz bir şekilde salonumuzda konser verebilmelerini ve sergi yapabilmelerini sağlayan projeler bunlar. Çok da güzel geri dönüşler aldık. Öte yandan 2 haftada bir jam session’lar düzenliyoruz, inanılmaz güzel performanslara sahne olan bu özel gecelere genç caz müzisyenlerimizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “En büyük ödül onların gelişimini görmek”

    Yüzünü sanata dönen gençlere eğitim de verdiklerini ve öğrenim hayatları boyunca desteklediklerini dile getiren Kazım Metehan Ayasbeyoğlu, onların gelişimlerine tanık olmanın büyük mutluluk olduğunu ifade etti. Ayasbeyoğlu, “Pırıl pırıl dört stajyerimizi üniversiteli yaptık. Bu bizim için çok büyük bir ödül. KMK Sanat’ın bünyesindeki birçok kişi, meslek öğrenip önemli yerlere geldi. Birlikte yol aldık. Onların gelişimini görmek benim için bu hayattaki en büyük ödül” diye konuştu.

  • Bursa’da Barış Manço’ya vefa

    Bursa’da Barış Manço’ya vefa

    Öğrencilerin kültürel, sosyal ve eğitsel hayatının yanında kişisel gelişimlerine de katkı sağlayacak projenin atölye çalışmaları İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde yapıldı. Çalışmaya, pilot okullardan seçilen ortaokul öğrencileri, Bursa Erkek Lisesi Türk Halk Müziği Topluluğu ve Gençleşen Türküler Proje Topluluğu katıldı.


    Proje, Türk Halk Müziği formuna bağlı kalarak, batı müziği formlarında popüler müzik alanında mükemmel eserler veren ‘Modern Çağın Halk Ozanı’ olarak anılan Barış Manço’yu anmak ve müzikal felsefesini yaşatmak adına hayata geçiriliyor. Bursa ve İstanbul’da mayıs ayında gerçekleştirilmesi planlanan etkinliklerle sahnelenecek proje ile modern geleneksel halk kültürünün sentezlendiği müzik biçiminin çocuklar ve gençler tarafından öğrenilmesi, ulusal klasmanda da icra edilmesi hedefleniyor.

  • Mimar Sinan’ın eserleri tarihe meydan okuyor

    Mimar Sinan’ın eserleri tarihe meydan okuyor

    Çankırı’da, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan‘ın öğrencisi Sadık Kalfa’ya inşa ettirilen Sultan Süleyman Camii, 465 yıldır ayakta kalarak önemli bir ibadethane olma özelliğini sürdürüyor. 1522 yılında yapımına başlanan ve 36 yılda tamamlanan tarihi cami, yaklaşık 5 asırdır bölgedeki en önemli ibadethaneler arasında olma özelliğini taşıyor. Tarihiyle de yoğun ilgi gören cami, son olarak 1992 ve 2015 yıllarında uygun bir şekilde restore edildi. Kare planlı olan cami üzerinde ortada bir büyük tam kubbe ve bu kubbenin dört tarafında birer yarım kubbe bulunuyor. Minberi taştan yapılan caminin kapı söveleri mermer, içleri ise oluklu konsol halinde çıkarılmış olması dikkat çekiyor.

    Tarihi cami ile ilgili bilgi veren Müezzin Kayyım Veysel Ölmez, “Camimiz 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri’nin Bağdat seferine giderken Çankırı’dan geçtiği sırada o zamanki yerel halk, ‘Sultanım buradaki var olan camimiz artık ihtiyaçları karşılayamayacak durumda. İsteğimiz üzere burada bir cami yaparsanız halk olarak bizi ihya etmiş olursunuz’ diyor. İsteği üzerine Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri emir verir. 1522 yılında Mimar Sinan’ın kalfası Sadık Usta tarafından yaklaşık olarak 37 yılda inşa edilir. 1558 yılında caminin inşaatı bitiyor ve aynı yıl içerisinde de ibadete açılıyor.

    Yaklaşık olarak 465 yıldır biz Müslümanlara ibadet etme hususunda önemli bir yere sahiptir. Daha önceden Selçuklulardan kalma eski bir mabedin, eski bir caminin yıkılması üzere yerine yenisinin yapılması talimatını bizzat Kanuni Sultan Süleyman vermiştir. Camimizin tarihi sebebiyle akın akın cemaat gelmektedir. Farklı illerden, farklı kültürlerden, farklı medeniyete sahip insanlar, gelip camimizi ziyaret etmektedirler” dedi.

  • Türk mimarın eseri New York’ta sergileniyor

    Türk mimarın eseri New York’ta sergileniyor

    İstanbul ve New York’ta gerçekleştirdiği projeleriyle bilinen Sina Erol, mimarlık alanında deneyimlerini eşya tipi mobilya tasarımlarına ve dijital-fiziksel sanat eserlerine dönüştürerek sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Sanat ve tasarım camiasının önde gelen isimlerinden biri olarak tanınan Sina Erol ve Clarisse Empaynado’nun birlikte tasarladığı ‘Hapishane Günlükleri’ adlı yeni serisi, mayıs ayında New York eyaletinde bulunan ve modern insan, doga ve kitlelerin birlikteliği üzerine yoğunlaşan çağdaş sanat alanında uluslararası sanatçıların işlerini bir araya getiren Arts Letters and Numbers’ın düzenlediği Stratigraphy sergisinde sunuluyor.


    Sanatçının son isleri arasında “Terrainium“ adlı, ışıklı taşlarla donatılmış minyatür bir zen bahçesinden oluşan eseri yer alıyor. Brooklyn’de bulunan, Head Hi sanat ve kitap galerisindeki nisan ayında gerçeklesen tasarım sergisinde büyük ses getiren eser, sanatçının obje tipi mobilya serisinin sadece bir parçası. Sina Erol, uzun süreçli eserleri üzerinde çalışmaya devam ederken, sürdürdüğü sergiler ve yenilikçi çalışmalara attığı imzaları ile uluslararası platformlarda büyük ilgi ve övgü görmeyi sürdürüyor ve özgün fikirleri ile kendini dünyanın önde gelen sanatçılar listesine taşıyor.

  • Bu müze Türkiye’nin seçim tarihine ışık tutuyor

    Bu müze Türkiye’nin seçim tarihine ışık tutuyor

    Türkiye’nin seçim tarihine ilişkin pek çok parça, YSK’nin giriş katında bulunan alanda sergileniyor.
    Mustafa Kemal Atatürk’ün 1931 yılında aldığı milletvekilliği mazbatası, önceki seçimlerde vatandaşlara posta yoluyla gönderilen seçmen kartı örneği de burada yer alıyor.

    Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinin oy kullanırken basına yansıyan fotoğrafları da müze bulunurken, dijital baskı sistemine geçilmeden önce kullanılan oy pusulası baskı kalıpları, eski birleşik oy pusulaları da müzede sergileniyor.

  • Filografi sanatını yeni nesillere aktarıyorlar

    Filografi sanatını yeni nesillere aktarıyorlar

    Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nde çivi ile telin aşkı olarak bilinen filografi ve naht sanatı kursunda tanışıp evlenen çift, usta öğretici olarak unutulmaya yüz tutmuş sanatı yeni nesillere aktarıyor. El sanatları kursunda yeniden hayat bulan filografi ve naht sanatı kursuna katılan kursiyerler, belli teknikleri kullanarak çeşitli desenler meydana getiriyor.


    Halk Eğitim Merkezi’nde filografi eğitimi veren geleneksel el sanatları öğretmeni Davut Şahin, Osmanlı döneminde terapi amacıyla filografi sanatı yaptırıldığını vurgulayarak, “Filografi sanatı İran’da doğmuş olup, İspanya, Fransa ve oradan da Uzak Doğu’ya kadar ilerlemiştir. Osmanlı döneminde bu sanat dalları genelde ney eşliğinde rehabilite amaçlı yapılıyordu.

    Günümüzde birçok nedenden dolayı unutulmaya yüz tutmuş bir sanat dalı olarak devam ediyor. Bizler bu sanatı Halk Eğitim Merkezlerinde kursiyerler ve öğretmenlerimizle beraber yaşatmaya çalışıyoruz.

    Bu sanatı eşimle beraber uzun yıllardır yapıyoruz. Yetiştirdiğimiz kursiyerler usta öğretici olup, bu sanatı devam ettiriyorlar. Bu sayede ev ekonomilerine de katkı sağlıyorlar. Ben bu sanatı bırakamıyorum” dedi.

    Dekoratif el sanatları eğitmeni Elif Şahin ise, “Eşimle bu işi yapmak ayrıca güzel. Ben bu işe hobi olarak başlamıştım. Daha sonra kendimi eğitmen olarak gördüm. Öğrencilerimiz de kursumuzu çok seviyor. Evde de çalışma ortamımız var, eşimle birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Göbeklitepe yeniden ziyarete açıldı

    Göbeklitepe yeniden ziyarete açıldı

    Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan 12 bin yıllık geçmişe sahip Göbeklitepe, can ve mal kayıplarına neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tedbiren ziyaretçi girişine kapatılmıştı.

    Depremler sonrası yaşanan sel felaketi ile 50 gündür tedbir amacıyla kapalı olan Göbeklitepe, hayatın yavaş yavaş normale dönmesiyle tekrar ziyaretçi kabulüne başladı. Hasarın meydana gelmediği ören yeri, ziyaretçi akınına uğruyor.


    Göbeklitepe’yi ziyaret eden turistler, bölgenin herkesin görmesi gereken önemli tarihi mekanlardan biri olduğunu söyledi.

  • Türkiye’den UNESCO’ya iki yeni aday

    Türkiye’den UNESCO’ya iki yeni aday

    Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Geleneksel Tulum Yapımcılığı ve İcrası” ile “Geleneksel El Sanatlarını Koruma Programı: Altıneller Geleneksel El Sanatları Festivali” UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine 2024 yılında değerlendirilmek üzere sunuldu. Geleneksel Tulum Yapımcılığı Türkiye’nin moderatörlüğünde Kuzey Makedonya ile birlikte ortak dosya olarak İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne, Altıneller Geleneksel El Sanatları Festivali ise ulusal dosya olarak İyi Koruma Uygulamaları Listesi’ne aday oldu.

    Türkiye en çok kültürel değer kaydettiren 2’nci ülke olacak

    Türkiye, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kaydettirdiği 25 kültürel değeri ile dünyada 3’üncü sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 5 yeni kültürel değeri 2023 yılında değerlendirilmek üzere UNESCO’ya sunan Bakanlık, kayıtlı kültürel değer sayısını bu sene Aralık ayı itibarıyla 30’a yükselecek. Türkiye, böylece listelere en fazla kültürel değer kaydettiren ülkeler sıralamasında ikinciliğe yükselecek.