Kategori: Kültür Sanat

  • Ayasofya’da “imparator kapısına” cam bölmeli koruma

    Ayasofya’da “imparator kapısına” cam bölmeli koruma

    Ramazan ayında da İstanbul’un en çok ziyaret edilen mekanlarından Ayasofya-i Kebir Camii’ndeki imparatorluk kapısını korumak için önlem alındı.

    Ahşap kapının her iki yanına cam bölme yerleştirilip ziyaretçilerle doğrudan teması kesilerek aşınma ve tahribatın önüne geçilmesi amaçlandı.

    Caminin imparator kapısında bulunan ahşap madalyon, aşınma ve tahribat nedeniyle geçen yıl Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarılmıştı.

  • Eserleri depremzedeler için açık arttırmaya çıkardılar

    Eserleri depremzedeler için açık arttırmaya çıkardılar

    Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından 11 ilde yaralar tüm hızıyla sarılırken, Marmara bölgesinden birçok hat sanatçısı da yıkımın en çok meydana geldiği Hatay için kolları sıvadı. Bursa Somuncu Baba Vakfı’nın düzenlediği hayır mezadında çok sayıda hat sanatçısının eseri satışa sunuldu. Eser sahiplerinin çalışmalarını bağışladığı mezatta, gelenekli sanat meraklıları da depremzede yetimlere gidecek hayır için bol bol pey verdiler.

    Hayırseverlerin büyük ilgi gösterdiği Hattat Mahmut Şahin”in instagram mezadında, birbirinden değerli el yapımı eserler yeni sahiplerini buldu. Paha biçilmez eserlerden gelen yaklaşık 200 bin lira ise Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki depremzedelerin barınma, gıda, giyim gibi bir çok ihtiyacını karşılamak üzere gönderilecek.


    Kültür Bakanlığı hat sanatçısı Mahmut Şahin, “Deprem felaketinden sonra Türkiye’de bir dayanışma hareketi başladı. Herkes elinden geldiğini yaptı. Bizler de sanat ehli olarak, eserlerimizi depremzedeler için satışa koyarak ‘hayırda yarışalım’ dedik. İlk günden beri 420 eser bana ulaştı ve bu eserlerin bir kısmını başka kurumlar ile infak yaptık.

    Şimdi ise Bursa Somuncu Baba Vakfı’nda bu etkinliği Hatay Kırıkhan’da bulunan depremzedeler için konteynır, gıda gibi yardım malzemeleri için mezat düzenliyoruz. 60 adet eserimiz var. Bursa, Kocaeli, Eskişehir, Almanya Köln’den birçok öğrencinin, usta ismi hazırladığı ebru, hat, tezhip gibi sanat eserlerini açık artırmayla satışa sunduk. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.


    Hat Sanatı öğrencisi Ali Özden, “Hayra vesile olmak çok güzel bir şey. Yaklaşık 6 eserim var burada. Allah nasip ederse Hatay Kırıkhan ilçesinde bulunan depremzedeler için bu eserleri satışa sunduk. Eseri veren de, alan da hayırda yarıştı” dedi.
    Somuncu Baba Vakfı yetkilileri Ramazan ayında deprem bölgesi için yardım organizasyonlarının devam edeceğini bildirdi.

  • Başrol oyuncusu rahatsızlanınca,yönetmen sahneye çıktı

    Başrol oyuncusu rahatsızlanınca,yönetmen sahneye çıktı

    Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanarak ‘Bir İstanbul Efendisi’ adlı oyunla hizmete giren Doğu Garajı Kültür ve Ticaret Merkezi içerisinde yer alan Antalya Şehir Tiyatroları (AŞT) büyük sahnesinde bir ilk yaşandı. Perde açtığı ilk günden bu yana kapalı gişe dokuzuncu kez sahnelenen ‘Bir İstanbul Efendisi’ oyunu için hazırlıklarını yapan AŞT Genel Sanat Yönetmeni ve başrol oyuncusu Mehmet Özgür, menüsküs nedeniyle rahatsızlandı. Oyuna çıkamayacağı anlaşılan Mehmet Özgür’e oyunu izlemeye gelen oyunun yönetmeni Engin Alkan destek oldu. Mehmet Özgür’ün yerine oyunun yönetmeni Engin Alkan sahneye çıktı.

    Engin Alkan ve sahneye tekerlekli sandalye ile çıkan Mehmet Özgür alkış yağmuruna tutuldu. Mehmet Özgür, Antalyalı tiyatroseverlere teşekkür ederek, “Bir süredir menüsküs rahatsızlığım vardı. Bugün ayağımın üzerine basamaz duruma geldim. Yönetmenimiz Engin Alkan da tesadüfen oyun değerlendirmesi ve izlemek için buradaydı. Kendisine benim yerime sahne aldığı için çok teşekkür ediyorum. Bol alkışlarınız ve bizi her zaman desteklediğiniz için tüm oyunlarımızın kapalı gişe sahnelenmesine vesile olduğunuz için teşekkür ediyorum” dedi.

    “Oyunu izlemeye gelmiştim, sizleri geri çevirmemek için böyle bir karar aldım”

    Yönetmen Engin Alkan ise, “Tesadüf olarak buradaydım. Oyunu izlemeye gelmiştim. Sizleri geri çevirmemek için böyle bir karar aldım. En son 10 yıl önce oyun oynamıştım. Aklımda kalan kısmıyla oynayacağım. Ne kadar sürçü lisan edersem affedin” ifadelerini kullandı.


    Oyunda Savleti Efendi, kızı Esma’yı evlendirmek amacıyla bir damat adayı arayışına girer. Ancak Savleti Efendi’nin gerek yöntemleri, gerekse Esma’ya aşık olan Safi Çelebi’nin çabaları karşısındaki tutumu olayları trajikomik hale getirir.

  • Kocaeli turizm fuarında tanıtılacak

    Kocaeli turizm fuarında tanıtılacak

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 12-15 Nisan tarihlerinde İstanbul Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan turizm fuarında Kocaeli’nin turizm değerlerini tanıtacak. Fuar standında Kocaeli’nin turizm değerlerinin ön plana çıkarmak için kentin simgelerinden oluşan özel bölüm hazırlanacak. Deyimlere konu olan Karamürsel Sepeti, Hereke Halısı, doğallığı ve sağlamlığıyla bilinen Kandıra Bezi, Kocaeli’nin endemik bitkisi Keltepe Çiğdemi gibi birçok ürün tanıtılacak. Bunun yanı sıra Nüzhetiye (Döşeme) Bebeği, İzmit Saat Kulesi, pişmaniye, ayva cezeryesi ve Çenesuyu gibi kentin önemli değerleri de sergilenen ürünler arasında yer alacak. EMITT 2023 Fuarı’nda 110 ülkeden 5 bin katılımcı yer alacak.

    Kentin turizm potansiyelinin en iyi şekilde tanıtılmasının hedeflendiği EMITT Fuarı’nda ziyaretçilere, Kocaeli’nin önemli turizm destinasyonlarından sürpriz hediyeler verilecek. Fuar boyunca her gün gerçekleşecek olan çekilişlerde konaklama tesislerinde kahvaltı, konaklama ve akşam yemekleri, Kartepe’de ATV turu, zipline, Cam Teras giriş bileti, Ormanya’da golf turu gibi birçok eğlenceli aktivite ve farklı hediye, fuar boyunca yapılacak çekilişlerde stant ziyaretçilerine dağıtılacak.

  • Ayhan Kızıl’a muhteşem anma

    Ayhan Kızıl’a muhteşem anma

    BBDSO’nın temellerini atan kurucularından, Uludağ Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Ayhan Kızıl’ı Anma Konseri’nde orkestra, dünyaca ünlü keman virtüözü Soyoung Yoon, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefi Cemi’i Can Deliorman ile beraber sahne aldı.

    Bursa’da bir konservatuvar ve senfonik orkestra kurulması için büyük çaba harcayan, rektörlüğü döneminde Bursa Oda Orkestrası’nı kurarak, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in de destekleyerek kurduğu nefesli çalgılar topluluğuyla birleşmesi sonucu Bursa Senfoni Orkestrası adıyla ilk senfonik konserlerin başlamasına öncülük eden Kızıl, bu çekirdek oluşumun, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’na da kaynaklık etmesini sağlamıştı.

    Kızıl’ın vefatından sonra, 2016 yılından bu yana her yıl geleneksel olarak düzenlenen anma konserinde Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası bu yıl, müthiş bir mizaca sahip, olağanüstü kaliteli ve son derece yetenekli bir kemancı olarak anılan, büyük yarışmalarda birçok ödül kazanmış Soyoung Yoon ve 2010-2017 yılları arasında Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu’nda şef olarak görev yapmış, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Cemi’i Can Deliorman ile beraber sahne aldı. Konserde Johannes Brahms Keman Konçertosu Op. 77 ve Joseph Haydn ünlü senfonilerinden Senfoni No.45 (Veda) seslendirildi. Muhteşem konser, Bursalı klasik müzikseverlerden yüksek alkış aldı.

    Konser sonrası açıklamalarda bulunan Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl, “Profesör, genel cerrah, başhekim, dekan, rektör, Bursa’nın sosyal, kültür ve spor hayatında önemli dokunuşları olan bir insan, Çağdaş Eğitim Vakfı’ndan diğer kurumlara kadar birçok alanda emeği olan bir insan. İnsanlar iki türlü hürmet görürlermiş, biri yaşarken diğeri ise yaşadıktan sonra. Biz babamla ilgili hem yaşarken hem de yaşadıktan sonra misli misli hürmetini görmeye devam ediyoruz. Bu gök kubbede çok hoş bir seda bıraktı. Allah Prof. Dr. Ayhan Kızıl’ı nurlar içerisinde yatırsın” dedi.

    Bursa Filarmoni Derneği ve Uludağ Premium katkılarıyla gerçekleştirilen konserler için bursasenfoni.gov.tr web sayfasından ve sosyal medya hesaplarından bilgi almak mümkün.

  • Çocuklar sevdikleri yazarlarla buluştu

    Çocuklar sevdikleri yazarlarla buluştu

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kütüphane Haftası’nda minik okurlarını Türk edebiyatının son dönemdeki en sevilen çocuk yazarlarıyla buluşturdu. 2021 Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatçı dalında ödül alan yazar Tuğba Coşkuner, yazar Melih Tuğtağ ve Merve Gülcemal Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Halk Kütüphanesi’nde çocuklarla bir araya geldi.

    Yazarlar okumanın ve kitapların insan hayatındaki önemine dikkat çekerek yazarlık serüvenlerini anlattı. Ayrıca çocuklardan gelen yazarlıkla ilgili sorular yanıtlandı. Üç gün boyunca Kocaelili minik okurlarıyla buluşarak sohbet imkanı bulan yazarlar, onlar için kitaplarını imzaladı.

  • Antakya şarkıları söylenmeye devam ediyor

    Antakya şarkıları söylenmeye devam ediyor

    Kahramanmaraş merkezli depremden en fazla etkilenen illerden biri olan Hatay’a desteklerini sürdüren Nilüfer Belediyesi, sanat alanında da dayanışmaya ortak oluyor. Hatay Akademi Orkestrası, Nilüfer Çoksesli Koro ve Nilüfer Oda Orkestrası ile birlikte Nâzım Hikmet Kültürevi’nde konser verecek.

    2019 yılında Şef Ali Uğur’un öncülüğünde, birçoğu Hatay’da bulunan müzik öğretmenleri ve profesyonel müzisyenlerin katılımıyla kurulan Hatay Akademi Orkestrası deprem felaketinde büyük yıkım yaşadı.

    Hatay Akademi Orkestrası üyeleri, sanatın iyileştirici gücüne olan inançla, Bertolt Brecht’in “Karanlık zamanlarda şarkı da söylenecek mi? Elbette, şarkı da söylenecek, karanlık zamanları anlatan” sözlerini de ilke edinerek sanat için dayanışma çağrısında bulundu. Bu çağrıya yanıt veren Nilüfer Belediyesi, orkestrayı Nilüfer’de ağırlayacak.

    Konser 4 Nisan Salı günü Nâzım Hikmet Kültürevi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Konserde şef Ali Uğur yönetimindeki Hatay Akademi Orkestrası ile şef Zeynep Göknur Yıldız yönetimindeki Nilüfer Çoksesli Koro ve şef Deniz Tan yönetimindeki Nilüfer Oda Orkestrası birlikte sahneye çıkarak Hatay’ın kadim kültürlerden beslenen müzikal mirasını Bursalılarla buluşturacak.

  • Ekmek arası Karagözle Hacivat

    Ekmek arası Karagözle Hacivat

    Tokat’ta Gazi Osman Paşa Bulvarındaki lokantasının üst katında dede mesleği olan köftecilik alt katında ise kendi mesleği olan oyunculuğu bir arada buluşturan Tiyatro Sanatçısı Kemal Atangür, 36 kişilik Münir Özkul Oda Tiyatrosu’nda Cuma akşamları Hacivat-Karagöz gölge oyununu perdeye yansıtıyor.

    “Ekmek arası tiyatro” sloganıyla her hafta sanatseverlerle buluşan Atangür, haftada bir gün Karagöz-Hacivat oyunu bir gece de tiyatro oyunu sergiliyor.

    1998 yılından bugüne kadar Karagöz-Hacivat oyununu sergilediğini ifade eden Atangür, ”Her cuma mutlaka gösterilerimiz oluyor. Tokat’ta Hacivat-Karagöz oyununu seven bir kesim var. Lokantacılık baba mesleğimiz hatta dedemizden gelen bir meslek, ben babamdan devir aldıktan sonra kendi mesleğim ile birleştirdim ve bu şekilde devam ettim. Adına ise “Ekmek arası tiyatro” sloganı ile mottomuzu oluşturduk” diye konuştu.

  • Ramazan etkinlikleri devam ediyor

    Ramazan etkinlikleri devam ediyor

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Karaalioğlu Parkı içerisinde düzenlenen Ramazan Etkinlikleri, çocukların vazgeçilmezi oldu.

    Bu yıl ülkemizde yaşanan felaketlerden dolayı konser gibi etkinliklerin yerine gerçekleştirilen moral etkinliklerinde çocuklar için illüzyon ve jonglör gösterileri düzenleniyor.

    İllüzyonistin birbirinden ilginç gösterilerinden, ilgiyle izleyen çocukların yanı sıra yetişkinler de büyük keyif alıyor. Jonglör gösterileriyle büyük heyecan yaşayan çocuklar, sandalye kapmaca gibi oyunlarda oynayarak neşeli saatler geçiriyor.

  • 600 yıllık camide Osmanlı kültürü hala yaşatılıyor

    600 yıllık camide Osmanlı kültürü hala yaşatılıyor

    Bursa’nın Osmangazi ilçesi Muradiye Mahallesi’nde bulunan II. Murad Camii duvarındaki sadaka taşı, günümüzde hala kullanılmaya devam ediyor. Sultan II. Murad tarafından 1425 yılında yapılan camideki detaylar, Osmanlı kültürünü ve toplum ahlakını gözler önüne seriyor. Bilinen sadaka taşlarının aksine II. Murad Camii’nin duvarında yatay bir şekilde bulunan sadaka taşı tarihçiler arasında pek çok kez tartışmalara neden olurken, birçok tarihçi 1855 Bursa depreminde zarar gören caminin restorasyonunda taşın duvara yatay bir biçimde yerleştirildiğini düşünüyor.

    Peygamber Efendimizin “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” Hadis-i Şerif’ini günlük yaşantıya uyarlayan bu kültürün ilk örnekleri Selçuklu dönemine kadar uzanıyor. Yardımda bulunmak isteyen hayırseverler sadaka taşına istedikleri miktarda parayı bırakıyor, ihtiyaç sahipleri de ihtiyacı kadar alıyor. Böylelikle yardım eden kişi yardım ettiği kişiyi görmeden iyiliğini yapmış oluyor.

    Daha önce dikey biçimde cami önünde bulunduğu tahmin edilen sadaka taşının, 1855 yılındaki Bursa’da yaşanılan yıkıcı deprem sonrası zarar gören II. Murad Camii’nin restorasyon çalışmalarında duvara yatay biçimde yerleştirilmiş olabileceğini söyleyen Cami İmamı Muhammed Lütfi Taşçı, “Bu bir sadaka taşıdır ama tarihçiler arasında genellikle sadaka taşının dikey olması gerektiği söylenir. Bizim camimizin köşesinde yatay olarak bulunuyor.

    İlk yapıldığında dikey miydi yoksa şu anki gibi yatay mıydı bilinmiyor. 1855 yılında Bursa’da çok büyük bir deprem meydana geliyor hatta buna Bursalılar küçük kıymet diyor. Ulu Cami’nin kubbesi zarar görüyor, bizim camimizin de mihrap bölümü ve birkaç duvarı zarar görüyor. Dikey olan sadaka taşımız bir ihtimale göre belki yetkililer tarafından yatay olarak konulmuş olabilir diye tarihçiler üzerinde duruyorlar” şeklinde konuştu.

    600 yıllık hikâye hala devam ediyor

    Sadaka taşının Osmanlı kültürü ve İslam ahlakı açısından çok değerli olduğunu ve değerli bir manevi miras olduğunu ifade eden Taşçı, “Sadaka taşının anlamı çok önemli. Selçuklu dönemine dayananın bu yardım şekli ne anlatmak istiyor? Bu bir yardımlaşma şekli. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ‘Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi daha eftaldır’ Hadis-i Şerif’i adeta hayata geçiriyor. Zenginler gecenin bir vakti ne kadar sadaka vermek istiyorlarsa bu sadaka taşına bırakıyor. En can alıcı kısmı şu ki, ihtiyaç sahibi olanlar da ihtiyaçları kadar alıyorlar. Bu çok etkileyici bir harekettir ve İslami bir duruştur. Burada yine dikkatimizi çeken bir şey var, zenginde kibir yok, fakirde eziklik yok. Bu Türk milletinin inceliklerinden ve hassasiyetlerinden bir tanesi. Bursa Muradiye Camisi’nin duvarında adeta bize 600 yıllık bir hikâyeyi hayatımıza geçiriyor” dedi.