Kategori: Kültür Sanat

  • Bursa’da ramazana özel iki sergi

    Bursa’da ramazana özel iki sergi

    Koleksiyoner Bekir Kantarcı’nın özel koleksiyonda yer alan Kabe örtüleri, hac hatıraları, saray kokuları ve Osmanlı takıları, Tayyare Kültür Merkezi düzenlenen iki ayı sergiyle Bursalılarla buluştu. Osmanlı’dan Günümüze Kabe Örtüleri ve Hac Hatıraları Sergisi ile Geçmişten Günümüze Saray Kokuları ve Osmanlı Takıları Sergisi, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da katıldığı törenle ziyarete açıldı.

    Osmanlı medeniyetinde koku çok derin ve farklı anlamlar yüklenerek insanın kendini ifade etmesini sağlayan önemli bir sembol olurken, ziyaretçiler Osmanlılar için bir yaşam tarzı olan misk, amber, gül, lale ve çok daha fazla kokuyu deneyimleme imkanı buldu.


    Yaklaşık 150 yıldır siyah olan Kabe’nin dış örtülerinin yanı sıra kemer kuşak yazıları, her sene Kabe’de asılı kalan ve her yıl Kurban Bayramı öncesinde değiştirilen örtüler, 30 senede bir değiştirilen Kabe’nin iç örtüleri ile Ravza-i Mutahhara’nın iç örtülerinin ve Osmanlı’nın hicaz topraklarına hakim olduğu son yıllarda Mekke’ye gönderilen parçaların da sergilendiğini, Osmanlı’dan Günümüze Kabe Örtüleri ve Hac Hatıraları Sergisi de yoğun ilgi gördü.

    Ramazana özel düzenlenen ve 15 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek olan sergilerin açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Sanat bir toplumun can damarı ve biz Türk milleti olarak özellikle de Bursa olarak binlerce yıllık bir geçmişe sahibiz. Dolayısıyla bu manada ecdadımız bizlere muhteşem bir tarih, muhteşem bir kültür ve muhteşem bir medeniyet bırakmış.

    Bize düşen de bunları korumak, kollamak, yaşatmak. Şunu unutmamak lazım kültür ve sanat, geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşturuyor. Bursa deyince ruhaniyetli bir şehir akla geliyor. Ramazan her yerde güzel ama Bursa’da ayrı bir güzel. Bu iki sergimizle ramazana ayrı bir renk katalım istedik” diye konuştu.

  • Gazi Orhan Bey Camii, 3 yıl sonra açılıyor

    Gazi Orhan Bey Camii, 3 yıl sonra açılıyor

    Tarihi Ulucami’nin yanıbaşında Orhan Gazi tarafından 1339’da yaptırılan cami 3 yıl önce Vakıflar koordinasyonunda hayırseverler tarafından restorasyona alındı. Restorasyonda minarenin şerefeden yukarısında orijinal olmayan taşlar sökülürken, yerine aslına uygun taşlar yerleştirildi.

    Üzerine de ahşap kurşun külah yerleştirilen cami, koruma kurulu onayıyla 682 yıl önceki ihtişamına yeniden kazandı. Bunun yanında bahçede bulunan beton şadırvandan çevre düzenlemesine, içerisindeki halıdan duvarlarına kadar her şey titizlikle elden geçti.


    Caminin restorasyon çalışmalarını yakından takip eden Gazi Orhan Bey Camii emekli İmam Hatibi Keramettin Bayındır, “Restorasyonun yüzde 98’inin tamamlandığını görüyoruz.

    Çarşamba günün Perşembe gününe bağlayan gece kılınacak ilk teravih namazı ile camimiz 3 yılın ardından ibadete açılacaktır. Camide A’dan Z’ye ne yapılması gerekiyorsa, içeriden bahçesine, kubbesinden şadırvanına kadar hepsi elden geçti.

    Sağ olsun hayırsever işadamımız tarafından bütün masraflar karşılandı. Yeni teknolojik imkanlarla da caminin güçlendirilmesi de yapıldı. Bu işin ehli olan kişiler, caminin çok iyi bir restorasyondan geçtiğini söyledi. Bizler Müslümanlar olarak buna çok sevindik” dedi.


    “Hatim ile teravih namazı kılınacak”

    Gazi Orhan Bey Camii’nde Ramazan aylarında teravih namazlarının hatimle kılındığını ifade eden Bayındır, “Teravih namazında bahçede namaz kılınmıyor. Sadece Cuma günleri kullanılıyor. Ramazan ayının birinci gecesi ile birlikte cami tam dolmaktadır. Çünkü hatim ile teravih namazı kılınmaktadır. Yaklaşık 570 kişiye kadar içeride vatandaş oluyor” dedi.

  • Kuşadası ‘Dünyanın Merkezi’ne Adını Yazdırıyor

    Kuşadası ‘Dünyanın Merkezi’ne Adını Yazdırıyor

    Kuşadası Belediyesi, Belediye meclisinin onayıyla Hırvatistan’da bulunan ve ev sahipliği yaptığı restorasyon atölyesi ile üzüm bağlarıyla tanınan Ludbreg kenti ile kardeş şehir olma kararı aldı. Ludbreg Belediyesi, her yıl kent merkezinde düzenlediği ve kardeş şehir olma kararı aldığı kentlerin tanıtımına yer verdiği ‘Dünyanın Merkezi’ etkinliğine bu yıl Kuşadası Belediyesi’ni davet etti.

    Etkinlik sonunda Ludbreg Belediyesi tarafından kent merkezinde bulunan ‘Dünyanın Dairesi ‘ne kardeş şehir tanıtımının sürdürülebilirliği amacıyla Kuşadası’nın adı eklenecek.

    İki kent arasında protokolün imzalanmasının ardından ise Kuşadası ve Ludbreg belediyeleri turizm, kültür, sanat, ekonomi, eğitim ve enerji alanlarında ortak projeler gerçekleştirecek. Ayrıca iki belediye arasında bilgi ve deneyim paylaşım ağı oluşturularak ihtiyaç durumunda karşılıklı teknik ve idari yardımlaşma sağlanacak.

  • Bursa’da perde çocuklar için açıldı

    Bursa’da perde çocuklar için açıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSITEJ) tarafından 2001 yılında ilan edilen 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları’ gününde ‘Kırmızı Duvar’ isimli çocuk oyunuyla minik misafirlerini ağırladı. Tayyare Kültür Merkezi’nde salonu dolduran miniklerin kahkahaları ve alkışlarıyla takip ettiği oyunun sonunda çocuklar, kuklalara hayat veren sanatçılara teşekkür ederek anı fotoğrafında buluştu.


    Gösterinin sonunda konuşan tiyatro sanatçısı Yüksel Hakverdi, tiyatro sanatçılarının Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü’ne ayrı bir önem verdiklerini belirtti. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun her yaşa uygun oyunlar sergilediğini belirten Hakverdi, “Bugün Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü.

    Bizim de çok önem verdiğimiz bir gün. Kırmızı Duvar tiyatro oyunu bizim çok sevdiğimiz ve çocuklardan çok fazla reaksiyon aldığımız bir oyun. Çocuk soru sorarak var oluyor, bu oyun da çocuğun soru sormaktan korkmamasını anlatıyor. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu olarak bütün yaş gruplarına hitap eden oyunlar ortaya koymaya özen gösteriyoruz. İlerleyen günlerde de 6 yaş üzeri çocuklarımız için oyunlarla sahnede olmaya devam edeceğiz” dedi.


    Büyükşehir Belediyesi Ana Kucağı İdarecisi Rufeyde Dönmez ise, “Oyundan çok keyif aldık. Ana Kucağı olarak bu tür günleri takip ediyor ve etkinliklerimiz arasına alıyoruz. Çocuklarımızın birçok gelişim alanında tiyatronun rolü çok büyük. Tiyatro, çocuklarımızın kendilerini doğru ifade edebilme ve doğru iletişim kurmalarına katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

  • 2 bin 43 yıllık sütun yeniden ayağa kalkacak

    2 bin 43 yıllık sütun yeniden ayağa kalkacak

    6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Karakuş Tümülüsü’ndeki 4 sütundan biri olan ‘Tokalaşma Sütunu’ yıkıldı. Sütunda bulunan 7 adet taş dağılmadan devrildi. Sütunun üzerinde bulunan tokalaşma sahnesinin olduğu yapı ise depremden sonra alınarak Adıyaman Müze Müdürlüğüne götürüldü.

    Karakuş Tümülüsü’nde bulunan kartal sütunun ise bulunduğu yerden 10 santim kaydığı öğrenildi.
    Adıyaman Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Ahmet Aydın, Karakuş Tümülüsüne gelerek, Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse ve Müze Müdürü Mehmet Alkan’dan bilgi aldı.

    Kommagene Uygarlığının önemli ören yerlerinden birisi olan Karakuş Tümülüsü’ndeki 2 bin 43 yıllık sütun, Nisan ayı içerisinde yeniden eski haline getirilecek.

    Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, devrilen sütuna hızlı bir şekilde müdahale edileceğini kaydederek, “Devrilen bu sütuna hızlı bir şekilde müdahale edeceğiz. Karakuş Tümülüs’ünde dört tane sütun var ve bir sütun depremde devrildi. Sütun üst üste dizilmiş taşlardan oluşuyor.

    Dolaysıyla devrilen sütunun parçalarında kırılma ve dağılma olmadığı için şanslıyız. Bu anlamda ilgili teknik ekip buradaki zemini de dikkate almak suretiyle bu taşları yeniden teknik ekip ve bilim heyetinin gözetiminde tekrar üst üste dizerek eski haline getirmeyi planlıyoruz. Nisan ayı içerisinde bu işin tamamlanması planlanıyor” dedi.


    TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Ahmet Aydın ise depremin şiddetinden bahsederek, “2 bin 43 yıl ayakta duran bu sütunun 6 Şubat depreminde yıkıldığını hep birlikte müşahede ettik. Tekrar yerinde gördük. Bu bize aynı zamanda bu depremin ne kadar büyük olduğunu, ne kadar sarsıcı bir deprem olduğunu gördük” diye konuştu.

  • İki Saz Bir Ses “Feryad”

    İki Saz Bir Ses “Feryad”

    Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konsere müzikseverler ve yardımseverler yoğun ilgi gösterdi.

    Gecede sahne alan Alim Hüseyinoglu, Barış Sari, Gamze Arslan Sari, Mesut Çaçka, Nilüfer Göl, Noyan Bükülen, Salih Taşkın ve Veli Sari, Türk Halk Müziği’nin sevilen eserlerini seslendirdi.

    Konser sonunda performans sergileyen sanatçıları sanatseverler uzun süre alkışladı.

  • Koza Han içindeki mescit mimarisiyle dikkat çekiyor

    Koza Han içindeki mescit mimarisiyle dikkat çekiyor

    Bursa’nın tarihi hanlar bölgesinde bulunan Koza Han içerisindeki mescit, ilginç mimarisiyle yılda binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Sekizgen bir yapıda inşa edilen mescidin altında yer alan şadırvanda abdest alan ziyaretçiler, daha sonra üst katta bulunan mescit içerisinde namaz kılabiliyor. Tarihte önemli bir yere sahip İpekyolu’nun son durağı olan Koza Han’daki bu mescit, rivayetlere göre eski dönemlerde Koza Han’a gelen kervanların avluda bıraktığı develerle aynı seviyede olmaması için yüksekte inşa edildi.


    Koza Han’ın açılış ve kapanış saatlerinden dolayı öğle ve ikindi olmak üzere günde iki vakit namaz kılındığını belirten Koza Han esnaflarından Erdinç Şentürk, bu nedenle imam kadrosu verilmediğini ve esnafların sırayla namaz kıldırdığını söyledi. Şentürk, “Burası 8 sütun kesme taş üzerine yapılan bir mescit. En üstünde alemi, altında kurşun kaplaması ve en altında da 8 sütün altında da şadırvanı olan güzel bir mescit. Burada baylar, bayanlar vakit namazlarını ve diğer namazlarını eda ediyorlar. Burada öğlen ve ikindi olarak iki vakit namaz kılınıyor. Han içerisinde olduğu için sabah namazlarında açılmıyor. Ayrıca akşam ve yatsı namazı eda edilmiyor. Haklı olarak buraya imam kadrosu verilmiyor. Çünkü maliyeti var. İşin ehli olan imamlık yapabilecek esnaf arkadaşlarımız namaz kıldırıyor. Bir dönem Ulu Cami’nin müezzinleri geldiler, namaz kıldırdılar bizlere. Yabancılar ve özellikle Arap turistler çok geliyor, burada namaz kılıyorlar. Altında 4 tane çeşmemiz var. İnsanlar burada abdestlerini alıyor, üst katta da namazlarını eda ediyorlar. Özellikle yazın çok güzel oluyor” şeklinde konuştu.


    Develerle aynı seviyede olmaması için yüksek inşa edildiği rivayet ediliyor

    Dünya tarihinin önemli bir parçası olan İpekyolu’nun son durağı Koza Han’a gelen kervanlar develerini avluya bıraktığı için develerle aynı seviyede olmasın diye mescidin yüksek inşa edildiğinin rivayet edildiğini söyleyen Erdinç Şentürk, “Ulu Cami ve Orhan Camii arasında bir yer ve İpekyolu’nun son durağı burası. O dönemde develer, kervanlar geldiğinde han kapıları kapandığı için mescit ihtiyacı duyulmuş burada. O dönemde kervanlar buraya geldiklerinde develerini avluya bırakıyorlarmış. Aynı seviyede olmasın diye 8 sütun üzerinde kaldırıldığı söylenir mescidin. Yani hayvanlarla aynı sevide olmasın, daha yukarıda olsun diye yapıldığı söylenir. Değer verilmiş bu tür ibadethanelere. Güzel yerlere, güzel konumlara yapılmış. Şimdi yapılan alışveriş merkezlerinde, hastanelerde mescitler en diplerde, en köşelerde. Dolayısıyla bu tür yapıları yukarılarda el üstünde tutmamız lazım ki bizler de yükselelim” dedi.

  • Zeytinburnu’nda 8. Öykü Yarışması

    Zeytinburnu’nda 8. Öykü Yarışması

    Zeytinburnu Belediyesi, Bilgi Evleri ve Gençlik Merkezi’ne üye olan öğrencileri ve yetişkinleri okuma-yazmaya özendirmek, onların kişisel ve sosyal gelişimlerine destek olmak amacıyla bu yıl Öykü Yarışması’nın 8’incisini gerçekleştirdi. Teslim edilen eserler, iki aşamada değerlendirmeye tabi tutuldu. Birinci aşamada eserler, ön seçici kurul tarafından elemeye alındı. İkinci aşama olarak ön elemeden geçen eserler, 7 kişilik seçici kurul tarafından tekrar değerlendirildi. Seçici kurul tarafından yapılan bu değerlendirme esas alınarak her kategoride birincilik, ikincilik, üçüncülük ödüllerinin sahipleri ve teşvike değer görülenler belirlendi. Yarışmanın 1’ncisine 15 bin TL, 2’ncisine 10 bin TL, 3’üncüsüne 7 bin 500 TL verilirken, ilk üçe girenler ailelerinden iki kişiyle birlikte 5 gece 6 gün sürecek olan Çanakkale Doğa ve Tarih Kampı’yla ödüllendirildi. İlk üç dereceye giren eserlerin dışında her kategoriden beşer eser sahibine teşvik olarak 2 bin 500 TL ödül verildi.


    Yarışmanın ödül töreni, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Dereceye giren katılımcılara başarı belgesi ve ödüllerini Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy ve ilçe protokolü takdim etti.

    “Gençlerimizi yazmaya teşvik edebildiysek ne mutlu bize”

    Ödül töreninde konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “Kitap okuma yarışmamız Türkiye genelinde bir marka oldu. Bugün 8’inci Öykü Yarışmamızın ödül törenindeyiz. Sadece öykü yarışması vesilesiyle çocuklarımızı, gençlerimizi yazmaya teşvik edebildiysek ne mutlu bize. Biz biliyoruz ki, yazmak okumanın devamı, okumanın sonucu. Hiç kimse okumadan yazamaz. Asıl olan okumaktır. O yüzden okumakla başlayıp bunu yazmakla taçlandırmak lazım” dedi.

    “2 bin 866 ile diğer yılların rekorunu kırdık”

    Öykü yarışması hakkında bilgi veren Arısoy, “Bu yıl geçtiğimiz 7 yıla nazaran 2 bin 866 ile diğer yılların rekorunu kırdık. Katılan bütün kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Buradan öykü yarışmasına katılan kardeşlerimden Türkiye’nin yazarları çıkacak. Buna inanıyorum. Ünlü bir yazar olamasak da okumanın üstüne gitmek hepimizi geliştirir ve yaşama sevincini artırır. Bu vesileyle bu yarışmayı hazırlamakta ve uygulamakta emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Yarışmaya katılan, ödül alan kardeşlerimi de yürekten kutluyorum” dedi.

  • “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadını”

    “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadını”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 9 Ocak’ta başlattığı “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadını” fotoğraf yarışması, yaşamın her alanında kadının yerini ve gücünü fotoğraflarla ortaya koydu. 3 binin üzerinde fotoğrafın katıldığı yarışmaya sağlıktan eğitime, sanattan spora birçok farklı alanda modern ve çağdaş Türkiye’nin mimarı kadınların olduğu fotoğrafların yanı sıra kültürel mirasımızın izlerini taşıyan kadınların yer aldığı kareler de damga vurdu.

    Bakan Yanık: “Fotoğraflar üzerinden toplumsal bellek inşa edildi”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, geçtiğimiz 100 yılda oluşan görsel hafızada en önemli yeri fotoğrafların tuttuğunu söyledi. Fotoğraflar üzerinden toplumsal bellek inşa edildiğini vurgulayan Bakan Yanık, “Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, 1985’den bu yana çok önemli bir bellek inşa ediyor. Bu kapsamda Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ile birlikte milletimize yeni bir hafıza hediye etmeye çalıştık” dedi.

    Bakan Yanık, ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadını’ fotoğraf yarışmasının hem fotoğraf sanatının desteklenmesi hem de Türk kadınının sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif faaliyetlerde başarılarının ortaya konması açısından önemli olduğunu belirterek, “Hem dernek yönetimine hem de katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ödül sahiplerini de tebrik ediyorum” diye konuştu.


    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ile birlikte düzenlediği yarışmaya 420 fotoğrafçı, 3 bin 59 kare fotoğrafla katıldı. Yarışmada birinciliği Covid-19 salgını sırasında korona virüse yakalanan annelerin bebekleriyle ilgilenen hemşire Ece Özcan’ın olduğu kareyle Uğur Yıldırım aldı. Genç Kadınlar Eskrim Kılıç Milli Takım kaptanı Nisanur Erbil’in portresiyle Selahattin Sönmez’in ikinci olduğu yarışmada, Mehmet Yılmaz ise İzmir Güzelyalı Köprüsü’nde spor yapan kadın fotoğrafıyla üçüncülüğü kazandı. Kadın polisler karesiyle Ozan Güzelce, dansçı Ela Şahin karesiyle Muzaffer Murat İlhan, Türkiye’nin tek kadın nalbantı Şeyma Kalkan karesiyle Deniz Kalaycı, sanatçı Deniz Sağdıç karesiyle Erdem Şahin, milli voleybolcu Eda Erdem’in sevinç karesiyle Mert Bülent Uçma yarışmada mansiyon ödülü alırken; müzisyen Dilan Lutfunsa karesiyle Murat Bakmaz, heykel boyama yapan genç bir kadın karesiyle Songül Geyik, öğretmen Melike Taşkın ve halı dokumacılığı yapan Güneş Tunç kareleriyle Ufuk Turpcan ise etkileşim ödüllerinin sahibi oldu.

    Fotoğraf yarışmasındaki eserler farklı illerde sergilenecek

    İletişimin güçlü aracı ve dünyanın ortak dili olan fotoğraf aracılığı ile Cumhuriyetin 100. yılında Türk kadınının başarılarının ortaya konmasının amaçlandığı yarışmadaki arşiv, sergi ve basılı yayınlarla Türkiye’nin farklı kentlerine taşınacak. Yarışmanın jürisinde ise Depo Photos Genel Yayın Yönetmeni Abdurahman Antakyalı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Basın Müşaviri Celal Çamur, AFSAD Başkanı Cengiz Oğuz Gümrükcü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Temsilcisi Meral Bayazıt, Gezginfoto Genel Yayın Yönetmeni Nihan Özgen Meleke, TFMD Başkanı ve Hürriyet Gazetesi Foto Muhabiri Rıza Özel ile Başkent Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölüm Başkanı Şirin Gazialem yer aldı.

    Deprem nedeniyle tören olmayacak

    Fotoğraf yarışması için 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi nedeniyle ödül töreni düzenlenmemesi kararı alındı. Fotoğraflar daha sonra açıklanacak tarih ve yerlerde sergilenecek.

  • Fotoğraflarla Çanakkale Zaferi

    Fotoğraflarla Çanakkale Zaferi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal  İşler Dairesi Başkanlığı ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü işbirliğinde ‘Çanakkale Muharebeleri ve 1. Cihan Harbi Cepheleri Fotoğrafları ve Anıları’ sergisi düzenlendi.

    Tayyare Kültür Merkezi’nde İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer’in de katıldığı törenle açılan sergide, Çanakkale cephesinde yaşananlar, Mehmetçiğin günlük menüsü ve duygulandıran hatıralar günümüze taşındı.