Kategori: Magazin

  • Kenan Işık’ın eşi Beril Işık’tan yeni açıklama

    Kenan Işık’ın eşi Beril Işık’tan yeni açıklama

    Kenan Işık’ın sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan eşi Beril Işık, “Kenan’ın durumunda o zamandan bu yana önemli bir değişiklik olmadı” dedi.

    Beril Işık, son günlerde Kenan Işık’ın sağlık durumuyla ilgili yapılan çıkan haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.

    Beril Işık, eşi Kenan Işık’ın durumunda değişiklik olmadığını kaydetti.

    Beril Işık, “Kenan’ın durumunda o zamandan bu yana önemli bir değişiklik olmadı” ifadesini kullandı.

  • Sezin Erbil paylaştı! İşte Mehmet Ali Erbil’in son hali

    Sezin Erbil paylaştı! İşte Mehmet Ali Erbil’in son hali

    Kaçış sendromu hastalığı yüzünden ölümden dönen Mehmet Ali Erbil bir süredir evinde tedavi görüyordu. Mehmet Ali Erbil’in kızı Sezin Erbil babasının son halini paylaştı.
    Kaçış sendromu hastalığı yüzünden uzun süre hastanede yatan ve ölümden dönen Mehmet Ali Erbil bir süredir evinde tedavi görüyordu. Mehmet Ali Erbil’in sağlık durumu ile ilgili son olarak gelen haberlerde yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak adına kök hücre tedavisine başladığı duyurulmuştu.

    Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, bugün kızı Sezin Erbil ile bir araya geldi. Hasret gideren baba-kız sevenlerine de sürpriz yaptı.

    Sezin Erbil sosyal medya hesabından babasının fotoğrafını paylaşıp altına, ‘Ve işte her şeyim. Çok soruyordunuz, sizin için biraz önce çekilmiş son hali. Ayrıca şimdi söylemiyorum çok yakında büyük sürpriz var’ notunu düştü.

    Erbil’i görenler ‘Maşallah çok iyi görünüyor. Küllerinden yeniden doğmuş’ yorumunda bulundu.

  • Meghan Markle ikinci çocuğunu düşürdüğünü açıkladı

    Meghan Markle ikinci çocuğunu düşürdüğünü açıkladı

    Prens Harry ve Meghan Markle çiftinden çarpıcı bir itiraf geldi. Markle, ikinci çocuğuna hamile olduğunu ancak düşük sonucu kaybettiğini açıkladı.

    Kraliyet ailesindeki görevlerini bırakarak ABD’de yaşama kararı alan Prens Harry ve eşi Meghan Markle, İngiliz basınının manşetlerinden düşmüyor.

    Attıkları her adımları yakından takip edilen çiftten uluslararası kamuoyunun gündemine oturan bir itiraf geldi. Sık sık ikinci çocuğuna hamile olduğuna yönelik iddialar ortaya atılan Markle, bu iddiaları acı bir gerçekle aylar sonra doğruladı.

    ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’a bir makale yazan Markle, ikinci çocuğuna olan hamileliğinin düşükle sonuçlandığını duyurdu.

    Tam tarih vermekten kaçınan ama her şeyin temmuz ayında bir sabah yaşandığını belirten Markle, “Her şeyin diğer sıradan günlerde olduğu gibi bir Temmuz sabahıydı. Kahvaltı yaptık, köpekleri besledim, vitaminlerimi aldım, kayıp çorabı buldum, masanın altına yuvarlanan kalemi aldım. Oğlumu beşiğinden almadan önce saçlarımı topladım” dedi.

    OĞLUM KUCAĞIMDAYKEN DÜŞTÜM’

    Archie’nin bezini değiştirdiği sırada şiddetli bir ağrı hissettiğini anlatan Markle, “Oğlum kucağımdayken yere düştüm. İkimizi de sakinleştirmek için ninni söylemeye başladım. İçimden bir ses bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyordu. Biliyordum, ilk çocuğuma sarılırken, ikincisini kaybediyordum” ifadelerini kullandı.

    ‘NASIL İYİLEŞECEĞİZ?’

    Hastaneye kaldırıldığını söyleyen Markle, “Saatler sonra hastane yatağında uzanıyor ve kocamın elini tutuyordum. Gözyaşlarımızla ıslanan avuçlarını hissettim ve eklemlerinden öptüm. Soğuk beyaz duvarlara bakarak nasıl iyileşeceğimizi hayal etmeye çalıştım” dedi.

  • Ünlü oyuncu Muhittin Korkmaz koronaya yenik düştü

    Ünlü oyuncu Muhittin Korkmaz koronaya yenik düştü

    Ünlü oyuncu Muhitttin Korkmaz hayatını kaybetti! Muhittin Korkmaz 17 Ekim 1953 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Türk tiyatro ve sinema oyuncusu. G.O.R.A.’da sık sık “Komutan Logar, bir cisim yaklaşıyor efendim!” repliğini hafızalara kazınmıştı. Ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Muhittin Korkmaz bugün hayatını kaybetti. Acı haberi Can Yılmaz sosyal medya hesabından duyurdu.

    Acı haberi Can Yılmaz sosyal medya hesabından duyurdu:

    G.O.R.A, A.R.O.G, Yahşi Batı, Pek Yakında, Arif ve 216 filmlerinde beraber çalışma şansı bulduğumuz, kıymetli abimiz Muhittin Korkmaz maalesef vefat etti. Ailesine, tiyatro camiasına ve sevenlerine sabır diliyorum. Çok güzel adamdı, Allah rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun.

    Ünlü oyuncu üç yıl önce oğlu Cem Korkmaz’ın ölümüyle yıkılmıştı.

  • Berk Oktay’ın eski eşinin 6 yıla kadar hapsi istendi

    Berk Oktay’ın eski eşinin 6 yıla kadar hapsi istendi

    Oyuncu Berk Oktay’ın sosyal medyada uygunsuz görüntülerini yayınladığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan eski eşi Merve Şarapçıoğlu’nun “Zincirleme şekilde özel hayata ilişkin görüntüleri ve sesleri ifşa etmek” suçundan 6 yıl 3 aya kadar hapsi istendi. Sanık Şarapçıoğlu ise “Bu suçu kesinlikle işlemedim. Bu olayda mağdurken şu an da sanık olarak yargılanmanın üzüntüsü içerisindeyim” dedi.

    SORUŞTURMAYI YÜRÜTEN POLİS TANIK OLARAK DİNLENDİ

    İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya şikayetçi Berk Oktay katılmazken, tutuksuz sanık Merve Şarapçıoğlu hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru A.A., bu dosyanın soruşturmasını yürüttüğünü belirterek “Açılan sahte hesaplarla ilgili Merve Hanım ve Berk Bey yardım istedi. O süreçte Merve Hanım’la daha çok irtibattaydım. Kendisi bana sürekli olarak IP adresi tespit edilip edilemeyeceğini, yurt dışı kaynaklı hesapların tespit edilip edilemeyeceğini soruyordu. O dönemde birden fazla hesap açılmıştı. Akabinde Merve Hanım’ın kendi hesabı da çalındı” dedi.

    “YARDIMCI OLMAM İÇİN ISRAR ETTİ”

    Sanık Şarapçıoğlu’nun çalınan hesabından da paylaşım yapıldığını, müstehcen paylaşımların Instagram tarafından kapatıldığını ifade eden tanık A.A., “Çalınan hesabın kendi hesabınız olduğunu ispat ederseniz Instagram hesabı kapatıyordu, bunun için Merve Hanım’ın bilgilerinin ve fotoğrafının Instagram’a gönderilmesi gerekiyordu. Merve Hanım’ın fotoğrafını istedim, o gün yalnız olduğu için fotoğrafını çekemeyeceğini söyledi. Fotoğraf o gün gelmedi, Merve’ye anlattığımı Berk Oktay’a da anlattım, yardımcı olmak için ısrar etti. Ben de bunun üzerine evlerine gittim” dedi.

    “SANIK BERK SORARSA ÇEKTİK DERSİN DEDİ”

    Evlerine gittiğinde sanık Şarapçıoğlu’nun fotoğraf çekilmediğini söyleyen tanık A.A. ifadelerini şu şekilde tamamladı: “Bu işten çok sıkılmıştım, kendi hesabımdan bu hesabı şikayet edince hesap kapatıldı. Bu esnada Berk Bey beni telefonundan aradı. Merve Hanım bana ‘sus’ işareti yaparak benim telefonumu alıp Berk Bey’le konuştu. Benim lavaboda olduğumu o nedenle telefonu kendisinin açtığını söyledi ama ben o sırada Merve Hanım’ın yanındaydım. Merve Hanım bana ‘Berk sorarsa fotoğraf çektik dersin’ dedi. Söz konusu fotoğraf günümüzde kullanılan telefonlarda zaman ayarı yapılarak kişinin tek başına da çekebileceği bir fotoğraftı.”

    TANIĞIN BEYANINI KABUL ETMEDİ

    Tanık polis memurunun ardından söz alan sanık Şarapçıoğlu, “Katiyen, Berk Bey’e çektik deriz, gibi bir şey demedim.” dedi.

    “NET OLARAK SÖYLEMEK MÜMKÜN OLMUYOR”

    Bilirkişi Tuncay Beşikçi ise duruşmada tanık olarak verdiği ifadesinde “Rapor kapsamında sanığın telefonunu, IP adres bilgilerini ve internet kayıtlarını inceledim. Bana göre sanık en az 5 kişi olduğunu düşündüğüm hackerlar tarafından hacklenmiş. Bu paylaşımlar sanığın hesabı da dahil olmak üzere 12 hesap kullanılarak ve Türkiye’nin çeşitli illerinden IP adreslerine göre yapılmış. Sanıyorum burada dava konusu, paylaşımların sanığın bulunduğu ofisten yapılmış olmasıydı. Birincisi, bu durum sanığın aynı şifreyi kullanan hackerlarla aynı zamanda hesaba giriş yaptığı için olmuş olabilir. Şifre bilindiği sürece farklı yerlerden giriş yapılabilir. İkinci bir olasılık da zararlı yazılımlar yüklenerek aynı IP’den giriş yapılabilir. Üçüncü olasılık ise kendisinin yapmış olması ama bunların hepsi olasılık. Dava kapsamındaki verilerden bunu kesin ve net olarak söylemek mümkün olamıyor” ifadelerini kullandı.

    “BEN KESİNLİKLE SUÇ İŞLEMEDİM”

    Sanık Merve Şarapçıoğlu, “Bu suçu kesinlikle işlemedim. Bu olayda mağdurken şuan da sanık olarak yargılanmanın üzüntüsü içerisindeyim” diye konuştu.

    MÜTALAA AÇIKLANDI

    Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, IP bilgilerine ilişkin gönderilen yazıda söz konusu telefon numarasına erişim yapan kullanıcının sanık Şarapçıoğlu’nun annesi Sibel Asım olduğunu söyledi. Diğer gelen yazıda da söz konusu numaranın Orhan Aydın Hamdi’ye ait olduğu, Hamdi’nin de sanığın yanında staj yapan avukat olduğunu ifade etti. Sibel Asım’ın ifadesinde kendisine ait GSM hattının kızı Merve Şarapçıoğlu tarafından kullanıldığını mütalaasında kaydeden savcı, Orhan Aydın Hamdi’nin ise sanığın ofisinde WİFİ üzerinden iletişim kurduklarını söylediğini aktardı. IP sorgulama içeriklerinde 4 farklı isimdeki kullanıcının tek numara üzerinden bağlantı kurulduğunu belirten savcı, hesapların aynı kişi tarafından kullanıldığının öne sürüldüğünü ifade etti. Savcı bu sebeplerle sanık Şarapçıoğlu’nun, Berk Oktay’ın özel hayatına ilişkin fotoğrafları bilgisi ve rızası dışında değişik zamanlarda birden fazla kez ifşa ettiğini belirtti. Mütalaada sanık Merve Şarapçıoğlu’nun “Zincirleme şekilde özel hayata ilişkin görüntüleri ve sesleri ifşa etmek” suçundan 2 yıl 6 aydan 6 yıl 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istendi. Mahkeme, sanığın mütalaaya karşı savunma hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.

    DAVANIN GEÇMİŞİ

    Boşanma davası sürerken Berk Oktay ve Merve Şarapçıoğlu’nun sosyal medya hesapları hacklenmiş ve çiftin mahrem fotoğrafları sosyal medyada yayılmıştı. İlk duruşmada ifade veren sanık Merve Şarapçıoğlu, “Şahsıma ait gmail hesabıma ve bu hesaba kayıtlı icloud ve instagram hesaplarım hacklendi. Telefonumda yer alan Berk Oktay ve şahsıma ait birtakım fotoğraflar ele geçirildi. Bu fotoğrafları ele geçirenler, şahsıma ait instagram hesabımdan 5 dakika arayla paylaştılar. Söz konusu fotoğraflar 4-5 saat hesabımda herkese açık şekilde durdu. Söz konusu fotoğrafların paylaşıldığı hesaplarda benim de mahrem fotoğraflarım paylaşılmıştır. Bu davada mağdur sıfatıyla yer almam gerekirken sanık sıfatıyla yer almam aklıma, vicdanıma sığmamaktadır. ” diyerek suçlamayı reddetmişti.

  • 6 yıldır yoğun bakımdaydı! Haberi eşi verdi

    6 yıldır yoğun bakımdaydı! Haberi eşi verdi

    2014 yılında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yıllardır yoğun bakımda ve bilinci kapalı şekilde yaşam savaşı veren sanatçı Kenan Işık’ın sağlık durumunda çok kritik bir gelişmenin olduğu öğrenildi. Işık’ın eşinin aktardığı bilgiye göre, ünlü sanatçı sandalyede oturuyor, vücudunu kontrol ediyor, gözleriyle iletişim kurabiliyor.

    HABERİ EŞİ VERDİ

    Altı yıldan fazladır yoğun bakımda olan ve bilinci kapalı olarak tedavisine devam edilen sanatçı Kenan Işık’ın tedavisinde başarı elde edildiği ve artık önceki safhanın çok ilerisinde olunduğunu duyuran eşi Beril Işık güzel haberi verdi. Günaydın’dan Yüksel Aytuğ’un haberine göre, Işık artık iletişim kurabiliyor. Uzun süre yardım almadan sandalyede oturabiliyor.

    Yüksel Aytuğ yazısında Kenan Işık’la ilgili verdiği haberde şunları aktardı:

    “Uzun süredir koma halinde tedavi gören usta oyuncu ve sunucu Kenan Işık’tan müjdeli haber var. Benim de Ergun Uyar’ın sosyal medya paylaşımıyla haberim oldu. Müjdeyi, Işık’ın vefalı eşi Beril Hanım vermiş.”

    “GÖZLERİYLE KONUŞUYOR”

    “Demiş ki: Kenan Bey söylenenleri duyuyor. Gözleri ile konuşuyor. Fakat tepki veremiyor henüz. Yoğun bir biçimde fizyoterapi ve ergoterapi tedavisi görüyor. Bakışlarıyla etrafındakileri takip edebiliyor. Artık gözleriyle iletişim kurabiliyor. Tekerlekli sandalyesinde bazen tüm gün oturuyor. Vücudunu artık bütünüyle kendisi tutabiliyor, dik durabiliyor. Daha önce bunların hiçbirini yapamıyordu.”

    KENAN IŞIK’A NE OLMUŞTU?

    Spor sonrasında saunaya giren Kenan Işık, sauna sonrasında fenalaşıp dengesini kaybederek, kafasını yere çarpmış ve beyin kanaması geçirmişti. Dört saat süren bir ameliyat geçiren Işık, yıllardır süren yoğun bakım tedavisine alınmıştı.

    Ameliyatın ardından sanatçının hayati tehlikesi bulunduğu belirtilmişti. Tehlikeyi atlatan ancak olayın olduğu tarihten sonra bir müddet komada olan sanatçının tedavisine evinde devam ediliyor, ancak bir süredir durumunda değişiklik gözlenmiyordu.

    Kenan Işık’ın hastalanmasının ardından, sunduğu Kim Milyoner Olmak İster yarışmasını önce Selçuk Yöntem, ardından Murat Yıldırım sunmuştu. Yarışması şu anda Kenan İmirzalıoğlu sunuyor.

  • Oyuncu Devrim Parscan hayatını kaybetti.

    Oyuncu Devrim Parscan hayatını kaybetti.

    Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Devrim Parscan 83yaşında hayatını kaybetti.

    Oyuncu ve seslendirme sanatçısı Devrim Parscan 83 yaşında yaşamını yitirdi.

    Yaşlılığa bağlı hatalıklar nedeniyle vefat ettiği belirtilen Devrim Parscan uzun yıllar şehir tiyatrolarında rol almış, çok sayıda sinema filmi ve televiyon dizisinde oynamıştı.

    Parscan ayrıca seslendirme sanatçılığı da yapıyordu.

  • Sosyal medya fenomeni Enes Batur kaza yaptı

    Sosyal medya fenomeni Enes Batur kaza yaptı

    Sosyal medya fenomeni Enes Batur Etiler’de lüks otomobiliyle kaza yaptı. Batur, kazayı yara almadan atlatırken, lüks otomobilinde hasar oluştu.

    Sosyal medya fenomeni Enes Batur Etiler’de lüks otomobiliyle bugün saat 11.00’de kaza yaptı. Kullandığı lüks otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybeden Batur, önce bir araca ardandan da refüjdeki ağaca çarptı.

    Kazadan yara almadan kurtulan Enes Batur büyük panik yaşadı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Trafik polisleri çevrede güvenlik önlemi alarak, inceleme yaptı. Batur’un lüks otomobili ise kullanılmaz hale geldi.

  • Mehmet Ali Erbil’den yeni fotoğraf

    Mehmet Ali Erbil’den yeni fotoğraf

    Sağlık sorunlarıyla mücadele eden Mehmet Ali Erbil’in yeni bir fotoğrafı paylaşıldı.

    Kaçış sendromu hastalığıyla mücadele eden ve kemik iliğindeki değişim nedeniyle kök hücre tedavisi görmeye başlayan şovmen Mehmet Ali Erbil’den yeni fotoğraf geldi.

    Erbil, önceki gün Kilyos’taki özel bir çiftlikte dinlendi. Ağustos ayında kök hücre tedavisi olan ünlü şovmene, yakın dostları sanatçı Tolga Yüce ve Ercan Avşar eşlik etti.

    63 yaşındaki Erbil, 235 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra verdiği röportajda, “Türkiye’nin dört bir yanından insanlar dua etmeye gelmişler. Fizik tedavi sürecinde tembel davranıyorum. Doktorlar yüzde 99 ihtimalle yürüyeceğimi söylediler. Kaçış sendromu hastalığı Türkiye’de iki kişide var, biri benim” ifadelerini kullanmıştı.

  • Metin Hara’nın ‘diplomasız hasta bakma’ davasında yeni gelişme!

    Metin Hara’nın ‘diplomasız hasta bakma’ davasında yeni gelişme!

    “Diploması olmadığı halde hasta tedavi etmek veya tabip unvanını takınmak” suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada ilk kez savunma yapan Metin Hara, “Yaptığım şey teknik olarak ‘sufi nefesi’ dediğimiz aparatsız, yan etkileri olmayan, bilimsel olarak kanıtlanmış bir tekniktir. Öğrettiğim tekniğin amacı hasta tedavi etmek değil, iyilik halini artırmaktır.” dedi.

    İstanbul 16. Asliye ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Metin Hara katıldı. Müdahil Beşiktaş Kaymakamlığını ise bir avukat temsil etti.

    Duruşmada kimlik tespiti yapılan sanık Hara, mesleğinin ne olduğu sorusunu “yazar, konuşmacı ve fizyoterapist” diye yanıtlarken, iaylık gelirinin 15-20 bin lira arasında olduğunu söyledi.

    Kendisine isnat edilen suçu kabul etmediğini belirten Hara, “lisanslı fizyoterapistlik” unvanına sahip olduğunu kaydetti.

    Fizyoterapistlerin yapabileceklerinin, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 13. maddesinde düzenlendiğini aktaran Hara, “Yaptığım şey teknik olarak ‘sufi nefesi’ dediğimiz aparatsız, yan etkileri olmayan, bilimsel olarak kanıtlanmış bir tekniktir. Öğrettiğim tekniğin amacı hasta tedavi etmek değil, iyilik halini artırmaktır.” diye konuştu.

    “Magazinsel haberler çıktığında kendimi burada buldum”

    Yaklaşık 14-15 yıldır süren etkinliklerinde her katılımcıdan tıbbi tedavi yerine geçmediğine dair ıslak imzalı onay belgesi alındığını ve bu etkinliklerin devlet kurumları dahil birçok üniversitede, firmada, eğitim kurumunda, tıbbi sempozyumlarda gerçekleştiğini anlatan Hara, şu savunmayı yaptı:

    “Tek bir meslek ihlali şikayeti olmamıştır. Yıllardır mesleğimi etik olarak yaptım. Hiçbir tıbbi malzeme, besin takviyesi satılmamış, pazarlanmamıştır. Böyle bir durumda nasıl tedavi, teşhis uygulayabileceğimi yıllarca Çapa’da çalışmış biri olarak bilmiyorum. Benzer konularda etkinlik yapan birçok insanın, birçok kanun ihlalini gözümle görürken bir fizyoterapist olarak bu tarz bir şeyin içinde olmam mesleki anlamda beni yaralamıştır. ‘Diploması yok’ diye yansıtılmak mesleki kariyerimi ciddi anlamda zedelemiştir. Kendimi yazar ve konuşmacı olarak tanıtırım, fizyoterapist olarak bile çoğu zaman tanıtmam. İyilik halini artırabilirim. Düşünce gücü bir şeyleri iyileştirmek değildir. Kişinin performansını ve motivasyonunu artırmaktır. Verdiğim seminerlerle tedavi yapabilmem mümkün değildir. Sadece magazinsel haberler çıktığında ilginç şekilde kendimi burada buldum. Benim için cezai kısmından çok etik kısmı önemli. Takdir sizindir.”

    Dava konusu olan, “İnsanagüven Eğitim ve Dayanışma” adlı iş yerinin kapandığını aktaran Hara, şu an başka bir iş yerinin olduğunu kaydetti.

    Hara, müdahil Beşiktaş Kaymakamlığı avukatının bir sorusu üzerine de herhangi bir alanda doktora yapmadığını, fizyoterapist olarak lisansını tamamladığını söyledi.

    Söz alan Metin Hara’nın avukatı Serdar Öktem ise müvekkilinin iş yerinin mühürlenmediğini ifade etti.

    Mahkeme, tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı erteledi.

    Olayın geçmişi

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 13 Temmuz 2017’de Hara hakkında BİMER’e şikayette bulunularak, tıp eğitimi almamasına rağmen kurduğu sistemle danışmanlık adı altında yüksek paralar karşılığı umut tacirliği yaptığının bildirildiği anlatılıyor.

    İddianamede, ihbar üzerine Hara’nın sahibi olduğu “İnsanagüven” isimli danışmanlık şirketini inceleyen Beşiktaş Kaymakamlığının, şirketin faaliyet izninin bulunmadığını, Hara’nın hekim diploması olmadığını, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği kapsamında bulunan uygulamaları yapabileceğine dair herhangi bir sertifikası olmadığı halde “Tamamlayıcı Tıp Uzmanı” unvanını kullandığını tespit ettiği aktarılıyor.

    İş yerini mühürleyen kaymakamlığın Metin Hara hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade edilen iddianamede, İstanbul Üniversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Yüksekokulu mezunu olan Hara’nın, “Tamamlayıcı Tıp Uzmanı” unvanını kullanabileceği bir belgesi ve diplomasının bulunmadığı kaydediliyor.

    İddianamede, Hara’nın, Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 25. maddesindeki “diploması olmadığı halde hasta tedavi etmek” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.