Kategori: Mersin

  • Müslüme Yağal davası: Dedenin cezası belli oldu

    Müslüme Yağal davası: Dedenin cezası belli oldu

    Mersin’in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında, 10 Kasım 2021’de ailesinin kayıp başvurusunda bulunmasıyla başlayan aramalarda 9 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 3 yaşındaki Müslüme Yağal’ın ölümüne ilişkin 1’i tutuklu 4 yakınının istinaf mahkemesinde yargılandığı davada karar açıklandı.

    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, Müslüme Yağal’ın 19 Kasım 2021’de ölü bulunmasına ilişkin tutuklanan dedesi Hasan Yağal, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklar anne S. Yağal, nenesi A. Yağal ve ağabey O. Yağal ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve avukatlar da salonda hazır bulundu.

    Duruşmada, cumhuriyet savcısı tarafından açıklanan mütalaada, Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan dosyada Hasan Yağal hakkında gelini S. Yağal’a yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan verilen mahkumiyet kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddi ve bu saldırı sonucu doğduğu belirlenen kız çocuğu A.Yağal’a karşı ‘sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ suçundan verilen 5 yıl 7 ay 15 gün cezanın ise kaldırılarak sanığın ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan cezalandırılması talep edildi.
    Mütalaada ayrıca Hasan Yağal hakkında Müslüme Yağal’a karşı ‘kasten öldürme’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından verilen beraat kararının bozularak, küçük kızın ölümüne ilişkin süreçte elde edilen belge ve bilirkişi raporları doğrultusunda sanığın üzerine atılı suçlardan cezalandırılması istenilirken, anne S. Yağal’ın ise ‘suçluyu kayırmak’ suçundan cezalandırılması talep edildi.

    Cinayet iddiası reddedildi

    Mahkeme heyeti, Hasan Yağal’ın, ormanlık alanda ölü bulunan torunu Müslüme Yağal’a karşı işlediği ileri sürülen suçlardan verilen beraat kararlarını hukuka uygun bularak, istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. Hasan Yağal hakkında gelini S. Yağal’a yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan verilen 28 yıl mahkumiyet kararı ile ‘suçluyu kayırmak’ suçlamasıyla yargılanan büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve ağabey O. Yağal’a verilen beraat kararları da mahkeme heyetince hukuka uygun bulundu.

    Cezası 45 yıla çıkarıldı

    Mahkeme heyeti ayrıca, Hasan Yağal hakkında gelini S. Yağal’a yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan doğan kız çocuğu A. Yağal’a karşı ‘sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ suçundan verilen 5 yıl 7 ay 15 gün cezasını kaldırırken, olayın gerçekleştiği zaman, yer ve biçim ile meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığının göz önünde bulundurularak, sanığa ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan 9 yıl hapis cezası verdi. Ceza, suçun ‘alt soyuna karşı gerçeklemiş olması’ ve ‘birden fazla kez zincirleme suretiyle işlendiği’ gerekçeleriyle 17 yıl 12 aya çıkarıldı. Böylece dede Hasan Yağal’ın toplam hapis cezası 45 yıl 12 aya yükseldi.

    Olay

    Mersin’in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021’de çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme’nin kaybolduğunu belirten ailesi durumu ilgililere bildirmiş, çalışma başlatan ekipler 19 Kasım 2021’de ilçedeki kırsal alanda kayıp çocuğun cansız bedenini bulmuştu. Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede, çocuğun tutuklanan büyükbabası Hasan Yağal hakkında ‘kasten öldürme’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve ağabey O. Yağal için de ‘suçluyu kayırmak’tan hapis cezası istenmişti.

    Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesince 17 Ekim 2023’teki karar duruşmasında dede Hasan Yağal’ın, torunu Müslüme Yağal’a karşı ‘kasten öldürme’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından delil yetersizliği nedeniyle beraatına hükmedilmişti. Mahkeme heyeti, Hasan Yağal’a, gelini S. Yağal ve istismar sonucu doğdu ileri sürülen A.Yağal’a karşı işlediği cinsel saldırı suçlarından toplam 33 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermişti.

  • Otomobil kanala uçtu, sürücü hayatını kaybetti

    Otomobil kanala uçtu, sürücü hayatını kaybetti

    Olay, gece saatlerinde ilçeye bağlı Akdeniz Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi girişindeki yolda meydana geldi.

    Alınan bilgiye göre, Ahmet Bağırsakçı idaresindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu su dolu kanala uçtu. Aracın kanala uçtuğunu gören çevredekiler durumu itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine sevk edilen ekipler araçta sıkışan sürücünün hayatını kaybettiğini belirledi. Otomobilde bulunan diğer 2 kişi ise kurtarıldı. 2 yaralı ambulansla ilçe devlet hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
    Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.

  • Eski eşi tarafından öldürülen Mervegül’ün gelinliğini annesi yaktı

    Eski eşi tarafından öldürülen Mervegül’ün gelinliğini annesi yaktı

    Mersin Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Mustafa Yıldır (41), 1 yıl önce boşandığı eşi Mervegül Bayer’in (31) sabah işe giderken yoluna çıktı. Bir süre konuşan Yıldır ile Bayer arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Mustafa Yıldır, eski eşi Mervegül Bayer’i tabancayla kafasından vurdu. Yıldır, daha sonra kendi kafasına ateş ederek intihar etti. Olayı duyan çevredekiler durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen 112 Acil ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Bayer, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti.

    Kızının gelinliğini alan anne Hatice Kurt, ‘Her şey bununla başladı’ diyerek ağıtlar yakarak gelinliği benzin döküp yaktı. Gelinlikle birlikte genç kızlara da nasihatte bulunan gözü yaşlı anne Hatice Kurt, “Kızlar bu Merve’nin kefeni. Her şey bununla başladı. Şimdi her şey burada bununla bitecek. Ben bunu niye yapıyorum. Hepinize ders olsun. Hatice teyze gelinliği niye yaktı diye 40 kere düşüneceksiniz. Evlenirken 20 kere 30 kere düşünün. Düşünün kızlar kimse kendine eziyet ettirmesin. Evli olsanız bile kendinize eziyet ettirmeyiniz, yardım isteyin. Bu mesaj Merve’den geldi. ‘Gelinliğimi ortaya koy, arkadaşlarımı topla, çatır çatır yak’ dedi. ‘Her şey onunla başladı’ dedi. Bu gelinlik size mesaj olsun. Kötü iyi olmaz, bir insan değişmez bunu unutmayın. Sizin için yakıyorum bunu sizin için. Merve sana hayır getirmedi. Şimdi Merve bizi seyrediyor. Kefen oldu bu gelinlik kefen” dedi.

    Gelinliğe benzin döküp, ateşe veren anne Hatice Kurt gelinlik yanarken, alkışlarla ve ağıtlar yakılışını izledi.

    Gelinlik yanarken çevredekilerde göz yaşlarına hakim olamadı.

  • Uzuncaburç Ayağa Kalkıyor

    Uzuncaburç Ayağa Kalkıyor

    Silifke ilçesinde kazı çalışmaları devam eden Uzuncaburç Antik Kenti ile ilgili İçel Sanat Kulübü’nde “Uzuncaburç Ayağa Kalkıyor” konulu söyleşi ve sergi düzenlendi. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydınoğlu, söyleşide, bir süredir kentin gündeminde olan Uzuncaburç’un Mersin’in en güzel ören yerlerinden biri olduğunu ancak akademik olarak ele alınmadığını söyledi.

    Bölgede kazı çalışmalarına 2020’de başladıklarını belirten Aydınoğlu, kazıya başlamak için hazırladıkları projeleri ve yaşadıkları süreci anlattı. Mersin’in kültürel varlıklar açısından zengin olmasına rağmen Antalya, Muğla ve İzmir kadar bilinmediğine işaret eden Aydınoğlu, bu açıdan kentteki tüm aktörlerin bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı.

    “Avrupa’da adını duyurmaya başladı”
    Önümüzdeki 4 yılın Türkiye’deki arkeolojik kazılar için ‘altın çağ’ olacağını belirten Aydınoğlu, “Biz de Mersin olarak bunu iyi değerlendirmeliyiz” diye konuştu. Uzuncaburç Antik Kenti’nde uyguladıkları projeyi anlatan Aydınoğlu, şöyle devam etti: “Uzuncaburç’ta inanılmaz şeyler var. Avrupa’da adını duyurmaya başladı ama en büyük eksiğimiz bunu kente duyurmak noktasında. Kente kimlik, kazanç ve karakter katan şey kültür, sanat ve spordur. Ticaret tabiki önemli ama sadece ticaret kentiyiz diyemeyiz. Çünkü ticaretten elde ettiğiniz gelirin gideceği bir yer lazım. Kültür, sanat ve spor ayrı bir şeydir. Bir kenti tanımlarken kente karakter katan değerler öne çıkar. Mersin bu anlamda çok şanslı çünkü ayakta duran tarihi zenginlikler var. Buraya turist gelmesi, bunların ayakta durması sağlanmalı. Uzuncaburç için ‘2 bin yıldır orada duruyor’ diyorduk, ama şimdi orada inanılmaz projeler yapıyoruz. Bakanlık destekleri devam ettiği sürece önümüzdeki 10 yılda Avrupa’daki en önemli arkeolojik alan modellerinden birini uygulayacağız. İçinde çok güzel korunmuş arkeolojik eserler, tescilli bağlar var. Kırsal üretim yapılıyor. Yörük evlerinin 4’ünü kamulaştırdık ve restore ettik. Proje tamamlandığında burası Avrupa’nın en önemli arkeolojik parklarından biri haline gelecek.”

    Geçmişte Erdemli ilçesindeki Kanlıdivane Antik Kenti’nin de şu anki Uzuncaburç Antik Kenti gibi dağınık olduğunu belirten Aydınoğlu, “Üniversite olarak orada kazılar, deneysel arkeoloji yaptık, 4 adet zeytinyağı presini kullanılır hale getirdik. Yürüyüş yolları, tabelama çalışması yaptık. Orada bir gezi parkı, çok sayıda eser, seyir terası, bilgi var. Bunları bir düzene koyduğumuz zaman kentin ismi tanınıyor. Giden herkes bize ne kadar güzel olmuş diye mesaj yazıyor. İşte Uzuncaburç da Kanıdivane’nin bir üst modeli olarak önümüzdeki 5 yıl içinde Avrupa’da duyulacak. Valilik ve belediyeler de oraya büyük yatırımlar yapıyor. Bunu hepimiz sahiplenmeliyiz” dedi.

    “Defineciler kuleye yürüyüşe geçmişler”
    Uzuncaburç Antik Kenti’nin, Olba bölgesinin başkenti ve dini merkezi olduğunu, kalıntılar açısından da zengin olduğunu vurgulayan Aydınoğlu, antik kentteki yapıların da çok iyi korunduğunu kaydetti. Antik kentteki projelerin devam ettiğini dile getiren Aydınoğlu, şöyle konuştu: “En ilginçlerden birisi benim de hayalim olan Hellenistik Kule Kazısı ve Restorasyon projemiz devam ediyor. Kule 30 metre ama bazı yerlerden ayrılma, yıkılma tehlikesi var. Kulenin içine girdiğinizde tahrip olmuş taşlar görünüyordu. 1990’lardaki basit restorasyon kulenin bugünlere kadar gelmesini sağladı. Zor şartlarda kazılar yaparak merdivenleri, Bizans döşemelerini ortaya çıkardık. Kahramanmaraş merkezli depremlerde de içeride ve dışarıda kurduğumuz iskeleler kuleyi korudu. Önce kazılar yaptık, sonra tadilata başladık. Çalışmaların ardından alandan ayrıldık. Zincir, kamera, ışık taktık ama Türkiye’nin çeşitli yerlerinden toplanan defineciler kuleye yürüyüşe geçmişler. Jandarmanın müdahalesi ile bunlar alındılar. Kazı yaparak bu değeri kente kazandırmaya çalışıyoruz ama bir yandan da bunlarla uğraşıyoruz.”

    Kazılar bittikten sonra kuleyi korumaya karar verdiklerini aktaran Aydınoğlu, “30 metre yükseklikte on binlerce taş ile yapılmış yapıda bir tane yeni taş kullanmadık. Tüm taşları yıkadık, tamir ettik, doldurmalar yaptık. İşçi bulamayınca köyden kadın bulduk, öğrettik onlara da yaptırdık. Ayrıca bir çatı ve yağmur suyu drenaj sistemi yaptık. Kule yerinden oynamasın diyerek çelik iskeletler inşa ettik. Burada çok büyük bir mühendislik işi yapıldı diyebiliriz. Amacımız kuleyi bir kaç nesil daha ayakta tutmak oldu. Şimdi bu konuyla ilgili bir film hazırlattık UNESCO’ya sunacağız” ifadelerini kullandı.

    Yörük evleri restore ediliyor
    Aydınoğlu, bölgedeki Yörük evlerinin bazılarının antik yapının üzerinde olduğunu, bunlardan da 12’sinin kamulaştırıldığını söyledi. Valilik ve Üniversite olarak ilk etapta 4’ünün restorasyonunun tamamlandığını aktaran Aydınoğlu, “Arkeolojik tescilli alan olduğu için maliyetler ne yazık ki 4 kat artıyor. Birini satış ofisi olarak planladık. Birini ziyaretçi merkezi yapacağız. Birini de kafeterya ve güvenlik merkezi olarak kurguladık. Diğer 8 evin de ihalesi hazır, en son kuruldan geçti. Kalan 8 evi de buraya kazandıracağız. Herkes elini taşın altına koyuyor. Eğer yapabilirsek bu yıl 8 evin restorasyonunu başlatmak istiyoruz” diye konuştu.

    Antik kentte yapılan ve yapılacak projeleri anlatan Aydınoğlu, bölgenin zamanla tanınacağını ve daha gezilebilir bir yer haline geleceğini belirtti. Uzuncaburç’ta bugüne kadar ki anlayışın dışına çıkarak alan yönetimi geliştirdiklerini ifade eden Aydınoğlu, şunları kaydetti: “Kültür ve Turizm Bakanlığı ören yerindeki yapıları ayağa kaldırıyor. Ama bu ören yerinin içinde bulunduğu bir de köy var. Köyün okulları, yürüyüş yolları, tabelaları var. Köylüye eğitimler verilmesi gibi çalışmaları belediyelerle yapıyoruz. Parklar, okullar, yollar hepsi düzenleniyor. Büyükşehir Belediyesi ile anlaştık, arkeoloji koruma stratejisini hazırladık. Satış ofisleri, oturma yerleri olacak. Belediye 3 binayı satın aldı; bunların da restorasyon projesi kuruldan geçti. Burası yakın zamanda kafeterya ve sergi salonu için kullanılacak. Böylece Uzuncaburç’a gelenler köyün içini de kullanarak zaman geçirme imkanı bulabilecekler. Kadınlara verilen eğitimlerle düzenli olarak tezgahlar açılacak, satış imkanları sunulacak. Burayı yaşayan bir yer haline getireceğiz. Bir yandan arkeolojik alanı yönetmeye diğer yandan da içinde bulunduğu çevreyi yönetmeye çalışıyoruz. Birlikte bir model oluşturabilirsek Türkiye’nin, Avrupa’nın en önemli modellerinden biri haline gelecek.”

  • Mersin’de yanan 12 bin 946 hektar ormanlık alana 4 milyon fidan dikildi

    Mersin’de yanan 12 bin 946 hektar ormanlık alana 4 milyon fidan dikildi

    Mersin Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın, işletme müdürleri ile birlikte Silifke ilçesi Yeşilovacık bölgesinde 2021, 2022 ve 2023 yıllarında yanan ve fidan dikimi gerçekleştirilen orman sahalarında incelemelerde bulundu. İncelemeler sonrasında bilgi veren Yalçın, “2021 yılı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yangınlar açısından maalesef üzücü bir yıl olmuş ve büyük yangınlar yaşanmıştır. 2021 yılında Bölge Müdürlüğümüz genelinde 88 orman yangınında 9 bin 661 hektar, 2022 yılında çıkan toplam 99 yangında 2 bin 118 hektar, 2023 yılında çıkan 82 yangında ise 898 hektar olmak üzere 3 yıllık zaman diliminde toplam 269 orman yangınında 12 bin 946 hektar orman alanı zarar görmüştür” dedi.

    Silifke’nin Yeşilovacık Mahallesi’nde 29 Temmuz 2021 tarihinde çıkan orman yangınında 2 bin 445 hektar ve 7 Eylül 2022 tarihinde çıkan orman yangınında ise bin 157 hektar olmak üzere toplam 3 bin 602 hektar orman alanının zarar gördüğü bilgisini veren Yalçın, “Yangınların hemen ardından sahaların tekrar ağaçlandırılması için gerekli tüm çalışmalara başlanmış ve yoğun bir çalışma ile gerek arazi hazırlığı gerekse sahanın yeniden tesisi yönüyle çalışmalar tamamlanarak sahalarımızda ekosistem dengelerinin tesisi süreci başlatılmıştır. Yeniden orman tesisi ve ağaçlandırma çalışmalarında, Yeşilovacık’ta 3 bin 602 hektar sahada, yangından etkilenen yerleşim yerlerinin etrafında, ileride muhtemel yangınlarda canlı bir çit vazifesi görecek yöreye uygun, yangına dirençli türler olan 391 bin keçiboynuzu, 34 bin badem, 202 bin servi, 24 bin fıstıkçamı, 35 bin zakkum, 5 bin yalancı akasya, 11 bin kuşdili, bin adet defne ve bin adet incir gibi gelir getirici türlerin dikimleri yapılmıştır” diye konuştu.

    Mersin Bölge Müdürlüğü genelinde 3 yılda yangından zarar gören toplam 12 bin 946 hektar sahaya fidan dikiminin gerçekleştirildiğini belirten Yalçın, “2021 yılında 583 bin 500, 2022 yılında 1 milyon 547 bin ve 2023 yılında 2 milyon 56 adet olmak üzere, başta asli ağaç türümüz kızılçam ile beraber 79 farklı türde fidan dikimleri yapılmıştır. Yangına dayanıklılığıyla bilinen bu fidanlar, ağaçlandırma sınırlarına, türüne göre 5-10 sıra şeklinde dikilerek gelecekte olabilecek yangın zararlarının en aza indirgenmesi hedeflenmektedir. Ayrıca bu fidanlardan elde edilecek meyveler halkımıza sosyo-ekonomik fayda sunacak bir ürün üretimine de imkan sağlayacaktır. Dolayısıyla hem yangına karşı tedbir alınmış olacak hem de köylülerimizde bu faydalanma imkânı karşısında ormanlarımıza daha fazla sahip çıkma yönüyle daha güçlü bir anlayış ortaya çıkacaktır. Bu sahaların yeniden ağaçlandırılması sürecinde ayrıca yöreye uygun orijinli olan üstün nitelikli fidanlarla tesis edilen ‘endüstriyel ağaçlandırma’ sahaları oluşturulmuştur. Bu çalışmalar için toplam bin 209 hektar alanda etüt proje yapılmış bin 209 hektar alanda ‘endüstriyel ağaçlandırma’ gerçekleştirilmiştir” şeklinde konuştu.

  • Gebe kadınlar hastane bahçesinde pilates yaptı

    Gebe kadınlar hastane bahçesinde pilates yaptı

    Fizyoterapist Pınar Özkan yönetiminde ısınma çalışmalarıyla başlayan etkinlik, direnç bantlarıyla gerçekleştirilen hareketlerle devam etti. Ardından toplu çalışmalara geçen kadınlar, pilates topuyla çeşitli hareketler gerçekleştirdi. Etkinlik sonunda kadınlar ve hastane personeli müzik eşliğinde eğlendi. Etkinlik kapsamında ayrıca kadınlara çiçek verildi.

    “Gebelik öncesinden gebeliğin sonuna kadar eğitimler veriliyor”

    Mersin Şehir Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Pınar Avcı, Gebe Okulu’nun hastanenin kurulduğu günden itibaren hizmet verdiğini söyledi. Gebe okulunda, gebelik öncesinden gebeliğin sonuna kadar eğitimler verildiğini belirten Avcı, “Eğitimler bireysel ve gruplar halinde verilmektedir. Biz her hafta toplanıp gebe okulunda eğitimimizi yapmaktayız. Bugün 8 Mart dolayısıyla hastanemizin bahçesinde bu eğitimimizi gerçekleştirmek istedik. Bu vesileyle bütün kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz” dedi.

    “Bizlerin hedefi, güçlü anneler, bilinçli anneler, sağlıklı nesiller”

    Gebe Okulu’nda eğitici eğitmen olarak görev yapan Sebahat Serin de anne adaylarına uzman bir kadro ile destek verdiklerini söyledi. Kadrolarında kadın doğum uzmanı, çocuk uzmanı, çocuk hekimi, ebe, hemşire, fizyoterapist, diyetisyen, psikolog ve emzirme uzmanı bulunduğunu ifade eden Serin, “Bizler Gebe Okulumuzda anne adaylarımıza gebelikleri, doğumları, doğum sonrası, yeni doğan, lohusa bakımı, emzirme, anne sütü hakkında doğru destek olmak adına buradayız. Bizlerin hedefi, güçlü anneler, bilinçli anneler, sağlıklı nesiller” dedi. Serin, bugünkü etkinliği hastane bahçesinde yaparak, 8 Mart Kadınlar Günü’nü de beraber kutlamak istediklerini ve güzel bir etkinlik olduğunu söyledi.

    Gebe pilatesi ve nefes tekniklerini öğretiyoruz”

    Fizyoterapist Pınar Özkan ise 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla yönetimle birlikte Gebe Okulu olarak bir proje hazırladıklarını söyledi. Bu kapsamda hastane bahçesinden faydalanarak kadınlara egzersiz programı öğretmek istediklerini anlatan Özkan, “Bu zaten rutinde de yaptığımız bir uygulama. Gebe pilatesi ve nefes tekniklerini öğretiyoruz. Hep beraber yaptık. Çok keyif aldık. Sanırım gebelerimiz de aynı şekilde keyif aldılar” dedi.

    Etkinliğe katılan Hatice Deniz de 34 haftalık gebe olduğunu ifade etti. Uzun süredir Mersin Şehir Hastanesinin Gebe Okulu eğitimlerini katıldığını belirten Deniz, “Çok memnunum. Bugün de pilates eğitimi aldık. Çok da memnun kaldım. Sporun ne kadar bir kez daha anladım. Bütün ekibe çok emekleri için teşekkür ediyorum. Devamını bekliyorum. Arkadaşlarıma da katılmaları için tavsiyede bulunuyorum” ifadelerini kullandı.

  • Muhalefete eleştiri: Hayalleri siyasi çıkarlarıyla sınırlı

    Muhalefete eleştiri: Hayalleri siyasi çıkarlarıyla sınırlı

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Mersin mitinginde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde ana muhalefet partisi vardı.

    ”GELİN 31 MART’TA BU ATATÜRK İSTİSMARCILARININ DEVRİNİ KAPATALIM”

    ”Birbirleriyle kavga etmekten gözleri ne şehirleri ne de insanımızı görüyor.” diyen Erdoğan, ”Mersin zübük siyasetçi tiplerini sırtında taşımak zorunda değil. Gelin 31 Mart’ta bu Atatürk istismarcılarının, bu DEM müptelalarının, bu kifayetsiz muhterislerin devrini kapatalım.” ifadesini kullandı.

    ”CHP BELEDİYESİ MERSİN’E NE VERDİ?”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”31 Mart akşamı inşallah İstiklal Marşı’na var mısın Mersin? Biz 21 yıldır Mersin’e sadece eser, hizmet getirdik. Peki muhalefet ne getirdi? Çünkü bunların getireceği hiçbir şey yok. Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla Mersinli kardeşlerimizin hep yanında olduk. Tarihi insanı ile ayrı güzel Mersin’e hiçbir yatırım yapmayanları siz çok iyi biliyorsunuz. Burada CHP belediyesi vardı. CHP belediyesi Mersin’e ne verdi? Artık biz bu güzel Mersin’imizi bunlara teslim edemeyiz. Akdeniz’de nasıl destan yazdıysak istiyoruz ki Mersin’in tamamında destan yazalım. Bunların kirli ittifaklarla, yerel iktidarlarını sürdürmek dışında bir gündemlerine rastlayamazsınız.

    ”HAYALLERİ SİYASİ ÇIKARLARIYLA SINIRLI”

    Bunlarda vizyon, proje yok. Hayalleri sadece kendi siyasi çıkarlarıyla sınırlı. Bunların genel başkanları ne ki Mersin’deki adayları ne olsun? Birbirleriyle kavga etmekten gözleri ne şehirleri ne de insanımızı görüyor. Kendi aralarında demlenmekten başka işe vakitleri kalmıyor.

    ”ŞEHRİN YILLARINI ÇALAN BUNLAR DEĞİL Mİ?”

    Geçtiğimiz seçimlerde hesapsız vaatlerle iş başına gelenleri hatırlayın söyleyin verdikleri sözlerden hangisini hayata geçirdiler? Mersin’i gerileten bunlar değil mi? Şehrin yıllarını çalan bunlar değil mi? Mersin zübük siyasetçi tiplerini sırtında taşımak zorunda değil. Gelin 31 Mart’ta bu Atatürk istismarcılarının, bu DEM müptelalarının, bu kifayetsiz muhterislerin devrini kapatalım.

    ”AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİMİZİN TÜM REAKTÖRLERİ 2028’E KADAR HİZMETE GİRECEK”

    Yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin yapımı devam ediyor. Santralin tüm reaktörleri 2028’e kadar hizmete girecek.

    ”TÜRKİYE, İKTİDARLARIMIZ DEVRİNDE CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN KRİTİK SINAMALARINDAN GEÇMİŞTİR”

    Türkiye, bizim iktidarlarımız devrinde cumhuriyet tarihimizin en kritik sınamalarından geçmiştir. Gelin 31 Mart akşamı bunlara güzel bir ders verelim. Yerel yönetimlerde görevi Cumhur İttifakı’na verdiğinizde ülkemizin dört bir yanını abat ederiz. Türkiye tökezlerse milletimiz tökezler. Ama biz inşallah ülkemizi tökezletmeyeceğiz ve Türkiye dünyada çok farklı bir yere gelecek.”

    Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı Mersin adaylarını tanıttı.

  • 7. İyilik Gemisi Gazze’ye uğurlandı

    7. İyilik Gemisi Gazze’ye uğurlandı

    Gazze’deki savaş mağdurlarına desteğini sürdüren Türk Kızılay, bölgeye yardım ulaştırmak için çabalarına devam ediyor. Bu çerçevede sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle Ramazan ayı öncesi yaklaşık 2 bin 737 tonluk yardım malzemesini Gazze’ye ulaştıracak 7’inci yardım gemisi hazırlandı. Hazırlanan en büyük yardım gemisi, bugün Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz ve STK temsilcilerinin katılımıyla Mersin Limanı’ndan uğurlandı. Yardımların önce Mısır’a, ardından da ülkedeki Türk Kızılay uzman personelinin yönlendirmesiyle tırlarla Refah Sınır Kapısı’ndan Gazzelilere ulaştırılacağı ifade edildi. 7’inci yardım gemisinde başta hazır yemek içerikli gıda kolileri, su, gıda paketleri, un, giyim, hijyen, çadır, uyku tulumu, battaniye gibi barınma malzemeleri, tıbbi malzeme ve bebek malzemeleri bulunduğu kaydedildi.

    “Bu gemi Kızılay’ın gemisi değil, bu gemi iyilik gemisi”

    Gazze’nin en çok temel ihtiyaç malzemelerine ihtiyaç duyduğunu belirten Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “Bugün en büyük gemimizi uğurlamanın heyecanını yaşıyoruz. Bugüne kadar Türkiye’den 12 uçak ve 6 tane gemi gitti. Arkamda gördüğünüz gemi, bugüne kadarki yardımların en büyüğünü ifade edecek. Bu gemi 2 bin 700 tonu aşan bir kapasiteye sahip. İçinde çok kıymetli emanetlerimiz var. Bu gemi Kızılay’ın gemisi değil, bu gemi iyilik gemisi. Bu gemi Türk halkının şefkatini, yardımseverliğini, duasını ve iyiliğin taşıyor. Bizler de bu iyiliğin emanetçileri olarak gözümüz gibi bakıp 3 günde Mısır’a, oradan tırlara yüklenerek Gazze’ye ulaşmasını sağlayacağız” dedi.


    Yardımların sürekli ve uzun süreli yapılmasının önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, bu geminin boşalmasının ardından tekrar gelerek yüklenip tekrar gönderileceğini kaydetti.

    “Gazze olayında bir devletin olmasının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz”

    Ramazan ayının önemine de değinen Yılmaz, “Biz burada iki tane büyük operasyonu birlikte yürüteceğiz. Bunlardan biri deprem bölgesi, buradan Hatay’a gideceğiz ve Ramazan kampanyamızı başlatacağız. Deprem bölgesindeki ihtiyaçlar çok farklı, Gazze’deki ihtiyaçlar çok farklı. Biz aslında başımızda bir devletin olmasının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz Gazze olayında tekrar tekrar. Gazze’de şu anda insanlar açlıktan ölüyor, suya, ilaca ulaşamıyorlar, yaşam mücadelesi veriyorlar. Biz bir taraftan deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın elini bırakmayacağız, bir taraftan da Gazze’ye ‘Biz sizi unutmadık’ demeye, en azından yardımlarımızı göndermeye devam edeceğiz. Bir taraftan da çok yüksek sesle diyeceğiz ki, ‘Yeter.’ Bir savaşın da onuru olması lazım. Uluslararası hukuka uygun olarak yürütülmesi lazım. Sivillerin, kadınların, çocukların hedef alınmaması lazım. Dolayısıyla biz bu dram devam ettiği müddetçe ilk olarak bu gemilerle insani yardım malzemeleri, ardından da kalıcı ateşkes sağlandıktan sonra da Gazze’nin yeniden imarı noktasında tüm mazlumlara kucak açan bir ülkenin evlatları olarak orada hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

  • “Tamamlandığında kesintisiz 16 kilometre olacak”

    “Tamamlandığında kesintisiz 16 kilometre olacak”

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen Yenişehir 3. Çevre Yolu Devam Projesi’ni yerinde inceledi. 3. Çevre Yolu devamını Üniversite Caddesi’ne bağlayacak olan 980 metre uzunluğunda ve 35 metre genişliğindeki yeni yol açma çalışması ile bisiklet yolu projesini inceleyen Başkan Seçer’e, Genel Sekreter Olcay Tok, Başkan Danışmanı Ertan Liman ile teknik ekip de eşlik etti.

    Başkan Seçer çalışmaları yerinde inceledi

    3. Çevre Yolu üzerindeki yol çalışmalarını yerinde inceleyen ve bilgi veren Başkan Seçer, “Üniversite Hastanesi’nin önündeki Mimar Sinan Caddesi’nin kesiştiği noktada, batı istikametinde 980 metrelik 35 metre genişliğinde bir yol çalışması var. Burası 3. Çevre Yolu’nun devamı niteliğinde, ama bir özelliği de 4. Çevre Yolu’nu Mimar Sinan üzerinden bu caddeye bağlıyor. Üniversite Caddesi’ne kadar devam edecek. Aynı zamanda bisiklet yolu da olacak. Zaten bizim yaptığımız yolların özelliği bu. 4. Çevre Yolu başta olmak üzere yeni yaptığımız tüm yollarda veya yenilediğimiz yollarda bisiklet yollarını yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Mersin Büyükşehir Belediyesi yaparsa en iyisini, en kalitelisini yapar”

    3. Çevre Yolu’nda Doğu-Batı aksında yapılan çalışmaların, 2. Çevre Yolu ve Adnan Menderes Bulvarı’ndaki trafiğin yükünü de azaltacağını ifade eden Seçer, “Saya Katlı Kavşağı konusunda biraz bekleme ihtiyacı duyduk. Orada trafiğin tıkanmasından dolayı, vatandaş Saya Katlı Kavşağı’nın ne zaman yapılacağını soruyor. İşte beklememizin amacı da bu. Bu güzergahları hizmete aldıktan sonra, bu kavşaktan araç yükünün ne kadarını alabileceğimiz ile ilgili yeni bir tespit yapacağız ve gerekirse revize bir projeyle Saya Kavşağı’na başlayacağız” diye konuştu.

    Saya Kavşağı çalışmalarını hazırladıklarını, ama söz konusu çalışmalardan sonra ‘o çalışmanın maliyetini düşürebiliriz’ düşüncesiyle bir süre beklemeye aldıklarını sözlerine ekleyen Seçer, “Bu çalışmalar 20 Ocak’ta başladı. 20 Mart’ta da buranın açılışını yapacak ve Mersinlilerin hizmetine sunacağız. 1 kilometrelik yeni yol açıyoruz. Oldukça eğimli bir yol ve bu zeminin altının balçık bir yapısı vardı. Ona göre bir altyapı yapıyoruz, ama rekor bir sürede, yani 60 günde bu 1 kilometrelik güzergahı bitiriyoruz. Hep söylüyorum. Mersin Büyükşehir Belediyesi yaparsa en iyisini, en kalitelisini ve vatandaşına en az rahatsızlık vererek yapar. Mersinlilere hayırlı olsun” ifadelerini kulandı.

  • Muhtar azası, organ bağışı bekliyor

    Muhtar azası, organ bağışı bekliyor

    Tarsus’un Şahin Mahallesi Muhtar Azası Mehmet Çiçekdağ, rahatsızlığı nedeniyle böbreklerinin iflas etmesi dolayısıyla haftada iki defa 4 saat boyunca diyalize girmek zorunda kalıyor. 36 yaşındaki Çiçekdağ, organ bağışı konusunda yardım bekliyor.

    “Organ bağışı yapın, gençlere umut olun. Organlarınız toprak olmasın” diyen Mehmet Çiçekdağ, şu çağrıda bulundu:

    “Yanan yüreklere su serpin. Yaşamı kurtarmak ve umut olmak için bir adım atın. Bir organ bağışı ile birçok insanın hayatına dokunabilir ve kalıcı bir iz bırakabilirsiniz.”

    Şahin Mahallesi Muhtarı Hüseyin Aydın da organ bağışı konusunda çağrıda bulunarak, “Mahallemiz sakinlerinden, azam Mehmet Çiçekdağ’ın hayata tutunması için vatandaşlarımızdan organ bağışı bekliyoruz. Lütfen gencimize yardımcı olalım” dedi.