Alınan bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, sigara kaçakçılığı ile mücadele kapsamında sürdürdüğü çalışmalarda bir şahsın Adıyaman’dan getirdiği kaçak tütünü Mersin’in Tarsus ilçesinde piyasaya sürmeye çalıştığını tespit etti. Şüpheliyi yakalamak için operasyon düzenleyen jandarma ekipleri, şahsın kullandığı aracı durdurarak arama yaptı. Araçta ele geçirilen 455 kilogram kaçak tütüne el koyan jandarma ekipleri, şüpheli şahsı da gözaltına aldı. Şüpheli, işlemleri tamamlanmak üzere Jandarma Komutanlığına götürüldü.
Kategori: Mersin
-
Tarsus’ta tren kazası: 1 yaralı
Ola Yenice Mahallesi’ndeki hemzemin geçitte meydana geldi. İddiaya göre, 24 Yaşındaki İ.T.’nin idaresindeki otomobile hemzemin geçitte Konya-Ankara seferini yapan yük treni çarptı.
Kazada şans eseri ölümden dönen sürücü İ.T. Tarsus Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı. -
Mahsur kalan 7 çoban kurtarıldı
Mersin’in Mut ilçesinde kar ve tipi nedeniyle yayla mahallerinde mahsur kalan 7 çoban kurtarıldı. Alınan bilgiye göre Mut ilçesine bağlı Kavaközü 1, Çivi 4 ve Hacıahmetli Mahallesinde 2 olmak üzere toplam 7 çoban kar ve tipi nedeniyle mahsur kaldı. Çobanların telefonla yardım çağrısında bulunması üzerine ekipler alarma geçti. Arama çalışmaları sonucunda 7 çoban Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mut Belediyesi, İl Afet ve Acil Müdürlüğü (AFAD) ve Jandarma ekipleri tarafından kurtarıldı.
-
Kadına şiddetin simgesi Özgecan Aslan
Kadına Şiddetin simge isimlerinden Özgecan Aslan’, kabri başında ziyaret eden Mersin Erdemlili kadınlar, dua ederek karanfil bıraktı.
25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde Erdemli Belediyesi Kadın ve Aile Danışma Merkezi ekipleri Mersin’de 2015 tarihinde vahşice bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan’ı unutmadı. Kadınlar, Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara eşliğinde Özgecan Aslan’ı kabri başında ziyaret etti, dua ederek karanfil bıraktı.
Kadına karşı şiddetin her daim karşısında olduğunu belirten Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara, “Gözlerde yaş biter, yürek ağlamaya devam eder. Özgecan Aslan kardeşimiz de yüreğimizde ağlayan bir yara.
Şiddetin her türlü karşısındayız. Şiddete hayır diyoruz. Erdemli Belediyesi olarak da Kadın dayanışma üyelerimizle birlikte birçok çalışma yapıyoruz. Kadınlarımızın her zaman yanındayız. Özgecan Aslan kardeşimizin bugün kabri başındaydık, dualarımızı ettik, karanfillerimizi bıraktık. Kadına şiddete dur diyoruz” dedi.
Anne olarak şiddete karşı olduğunu ifade eden Ayşegül Yavuz, “Bir anne olarak Özgecan Aslan’ın mezarına geldik. Kadına şiddete hayır diyorum” diye konuştu.
Artık hiçbir kadının ölmesini istemediklerine değinen Beyza Korkmaz da, “Bugün burada Özgecan Aslan’ın mezarında kadınlarımızla beraber karanfil bırakmaya geldik. Artık hiçbir kadının ölmesini istemiyoruz. Kadınlar olarak şiddetin durmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kız ve erkek çocuklarını eşit şekilde yetiştirmek gerektiğine dikkat çeken İrem Sözügüzel’de, “Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Mücadele için buradayız. Özgecan Aslan’ın mezarını ziyaret ettik. Hem şiddetin sembolü olan Özgecan Aslan hem de Mersinli hemşerimiz olduğu için kadınlarımızla beraber karanfil bıraktık, dualarımızı ettik. Şiddete karşı artık lütfen dur diyelim.
Sadece sevgi olsun ve çocuklarımızı küçük yaştan itibaren cinsiyet eşitçiliğini öğretelim lütfen. Kız ve erkek çocuklarını eşit şekilde büyütelim, şiddete bir dur diyelim” diyerek düşüncelerini aktardı.
-
Çocukların maytapla oyunu kötü bitti: 2 yaralı
Olay, merkez Toroslar ilçesi Korukent Mahallesi’nde şehri hastanesinin al tarafından ağaçlık alanda meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 17 yaşındaki B.S. ile 16 yaşındaki Y.A., şişeye maytap koyup patlattı. Patlama sonrasında çocuklardan biri elinden diğeri ise ayağından yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı 2 çocuk ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Polis ise olay yerinde inceleme yaptı.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor. -
Öğretmenler Günü için 300 fidan
Mersin’in Silifke ilçesinde Öğretmenler Günü anısına 300 fidan toprakla buluşturuldu. Mersin Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Silifke Orman İşletme Müdürlüğünce 24 Kasım Öğretmenler Günü anısına fidan dikim etkinliği düzenlendi. İlçeye bağlı Hırmanlı mevkiinde düzenlenen etkinlikte, işletme şefleri, öğretmenler ve öğrenciler tarafından ‘Geleceğe Nefes İnsanlığa Nefes’ temasıyla, 300 defne ve keçi boynuzu fidanı toprakla buluşturuldu. Etkinliğe İlçe Milli Eğitim Müdürü Fevzi Kültigin Eroğlu ile Silifke Orman İşletme Müdürü Harun Boz da katıldı.
-
Mersin’de Çevre Sempozyumu başladı
Mersin Çevre Platformu’nun öncülüğünde Mersin Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen ‘Çevre Sempozyumu’ başladı. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, 3 gün sürecek sempozyumun açılışında, Mersin İli Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı hazırladıklarını belirterek, “Mersin’de iklim değişikliğine neden olan tüm etmenler masaya yatırıldı ve bu etmenlerin boyutları ortaya çıkartıldı” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi çevresel farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen birçok etkinliğe destek olmayı sürdürüyor. Mersin Çevre Platformu’nun ‘Tüm Canlıların Yaşamı İçin Çevremizi Koruyalım’ başlığıyla düzenlediği ve Büyükşehir Belediyesinin de desteklediği Çevre Sempozyumu başladı.
Mersin Mimarlar Odası’nda düzenlenen ve 3 gün sürecek sempozyumunun ilk gününde; iklim krizinin mevcut durumu, su kaynaklarındaki azalma ve alınması gereken önlemler, hava ve toprak kirliliğinin kentteki yansımaları, plansız kentleşme, kentteki ağaçlandırma ve biyoçeşitliliğin önemi, sanayileşmenin doğaya verdiği zararlar ve kirlilik, plastik kirliliği gibi konular alanında uzman akademisyenler tarafından ele alındı.
“Mersin İli Sürdürülebilir Enerji Ve İklim Eylem Planı’nı hazırladık”
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, Büyükşehir Belediyesi olarak çevre konularında hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Bu konularda bütün iyileştirmeleri ve yapılması gerekenleri yerine getirdiklerini belirten Halisdemir, “İklim değişiyor ve bu değişimi durdurma şansımız yok.Ancak bu değişimin olumsuz etkilerine karşı dirençli bir şehir elde etme gibi bir misyonumuz var. İklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve uyum sağlama yönünde birçok çalışma yapıyoruz. Bu kapsamda Mersin İli Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı hazırladık. Sera gazı emisyon envanterini çıkarttık ve raporladık. Bu çok değerli bir çalışma. Mersin’de iklim değişikliğine neden olan tüm etmenler masaya yatırıldı ve bu etmenlerin boyutları ortaya çıkartıldı” şeklinde konuştu.
“Mersin’de yeşil aksın mutlaka artırılması gerekiyor”
Alınması gereken önlemlerde Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra tüm kamu kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen görevler olduğunun altını çizen Halisdemir, “Biz bu raporlar rafta kalmasın diye üzerimize düşen kısımlarıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Mersin’de yeşil aksın mutlaka artırılması gerekiyor. Biz bunu karbon yutağı olarak görüyoruz. Bugüne kadar binlerce fidan dikimi gerçekleştirdik, yeşil alanların artırılması için çalışmalar yaptık. Yeşil alanların artırılması için imar çalışmalarında özellikle hassasiyet gösteriyoruz” dedi.“Her gün yaklaşık 2 bin tonun üzerinde atık geliyor”
Kentteki deniz kirliliğinden bahseden Halisdemir, özellikle balık çiftliklerinin deniz kirliliğindeki rolünü anlatarak, önleme noktasında ciddi uğraşlar verdiklerini kaydetti. Deniz denetimi çalışmalarının titizlikle yapıldığını ifade eden Halisdemir, “Mersin ilinin atıklarını yönetiyoruz. Her gün yaklaşık 2 bin tonun üzerinde atık geliyor.Bu atıklardan yaklaşık 80 bin hanenin aydınlatma elektriğini karşılayacak oranda elektrik üretiyoruz. Bu atıkların içerisinde ambalaj atıkları çok fazla. Bu konuda diğer ilçe belediyelerine yol göstermeye, birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Atıkların kaynakta azaltılması konusunda çalışmalara destek veriyoruz. Kaynağında azaltılmış atıklar, ambalajların geri kazanılması ekonomiye ciddi katkı sağlıyor” diye konuştu.
Mikroplastik kirliliği ile mücadele
Suyun önemine de değinen Halisdemir, SCADA Merkezi’ni tanıtarak, kayıp kaçağı önlemeye çalıştıklarını ifade etti. Yağış rejimlerinin düştüğünü, bundan dolayı tarımın ciddi etkilendiğini belirten Halisdemir kurdukları erken uyarı sistemini de anlattı. Mersin’de ciddi mikroplastik kirliliği tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Halisdemir, “Bununla ilgili MESKİ şebekelerinde bazı düzenlemelere gidiyoruz. Bariyer sistemini kurmaya başladık. Efrenk Deresi’nde denemesini yaptık. Tutabildiğimiz kadar atık tutarak denizimize karışmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi.“Bilinçlendirme ve eğitim önemli”
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış da dünya genelinde ölümlerin ve hastalıkların yaklaşık yüzde 10’unun çevre kirliliğinin oluşturduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerden kaynaklandığını belirterek, sağlıklı ve yaşanabilir kentler oluşturmada bilinçlendirme ve eğitimin önemli olduğunu vurguladı.Oturum Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya ise sempozyum boyunca akademisyenler, uzmanlar, çevre gönüllüleri ve katılımcılardan önemli bilgiler alacaklarını kaydetti.
Sempozyuma davetli akademisyenlerden Doç. Dr. Ortaç Onmuş da yaptığı sunumunda, ‘Hava Durumu ve İklim Nedir?, Dünyanın İklimi Değişiyor Mu?, İklim Değişikliği Nasıl İzleniyor?, İklim Değişikliğinin Genel Etkileri’ konularında detaylı bilgiler verip, hem ülke hem de bölge bazlı değerlendirme yaparak çözüm önerilerinde bulundu.
-
Deniz çayırlarının son kalesi: Aydıncık
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Ayas, deniz ekosistemi için önemli yeri olan deniz çayırlarının Doğu Akdeniz’de sadece Mersin’in Aydıncık ilçesinde kaldığını belirterek, bu türün korunması için gelecek yıl restorasyon çalışmasına başlayacaklarını söyledi.
Alandaki toplulukların sağlığıyla ya da dağılımıyla ilgili ön verileri almaya devam ettiklerini kaydeden Ayas, restorasyon çalışmalarıyla var olan popülasyonu daha iyi hale getirmeyi amaçladıklarını belirtti.
Prof. Dr. Deniz Ayas, yürüttükleri deniz çayırları projesi hakkında Mersin Üniversitesi Deniz Canları Müzesi’nde açıklamada bulundu. Aydıncık bölgesinde sualtında çektiği deniz çayırları görüntüsünü paylaşan Ayas, 8 kişiden oluşan, içinde eğitmenlerin de bulunduğu sualtı dalış ekibiyle çok sayıda çalışma ve proje yürüttüklerini ifade etti.
Bu kapsamda Doğu Akdeniz’de deniz çayırlarının tamamını taradıklarını vurgulayan Ayas, “Deniz çayırlarının Mersin’de son kaldıkları yer, son kaleleri Aydıncık. Aydıncık, biyolojik çeşitlilik açısından çok önemli bir ekosistem ve bunda deniz çayırlarının önemi çok fazla” dedi.
“Aydıncık’taki varolan kalıntının restore edilmesi gerekiyor”
Ekosistem için deniz çayırlarının önemine değinen Ayas, “Deniz çayırları ülkemiz kara sularında Ege’de ve Marmara’da da Gökçeada taraflarında kaldı. Mersin Körfezi’nde ise sadece Aydıncık bölgesinde kaldı. Bunlar artık ortamdan kalkıyor, yerine yeni başka türler adapte oluyor. Bu türlerin korumanın önemini anlatmamız gerekiyor.Bu türler çok önemli. Çünkü karbon yutağı olarak davranıyorlar; yani atmosferik karbon denize geldiğinde bu bitkiler tarafından tutuluyor. Çok yoğun oksijen üretimi sağlıyorlar. Kıyı erozyonun engellemeye etkileri var.
Birçok tür için; Akdeniz’de yaşayan 700 makroskobik yani gözle görülebilir türün yüzde 50’sinden fazlası için habitat oluşturuyorlar. Bunlar çok kilit türler ve türün ortadan kalkması deniz ekosisteminde ciddi problemler meydana getiriyor. Aydıncık’taki varolan kalıntının restore edilmesi gerekiyor. Çünkü durumu kötüye gidiyor” diye konuştu.
“29 derece ve üzerindeki sıcaklıklarda hayatta kalamıyorlar”
Deniz çayırlarının birçok faktörden olumsuz etkilendiğini dile getiren Ayas, şöyle devam etti:
“Küresel ısınmanın ya da iklim değişikliğinin en büyük etkilerinden birini maalasef deniz çayırları da yaşadı. Bu canlılar 29 derece ve üzerindeki sıcaklıklarda hayatta kalamıyorlar.Çok yoğun kirlilik olduğu durumlarda da bu canlı grupları ortamdan kalkıyor. Şimdi bunları birleştirdiğinizde; Doğu Akdeniz, maalasef Akdeniz’in en ısınan, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen kısmı. Ayrıca en kirli bölümü. Bu yaz 33-34 derecelerde yüzey suyu sıcaklıklarını gördük. Bu anlamıyla deniz çayırlarının ülkemizin de sınırlarının olduğu Doğu Akdeniz’de işleri çok zar. Ama Aydıncık bunların son kaleleri.”
Deniz çayırlarının, iklim değişikliği ve kirliliğin dışında balıkçılık faaliyetleri, özellikle de yat turizminde gelişigüzel atılan çapa demirlerinden olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Ayas, “Aydıncık aslında koruma alanı. Bu koruma alanında bile türlerin çevrede yapılan deniz yapılarından kaynaklı, su kolonundaki değişikliklerden kaynaklı çeşitli etkilenmeler yaşadığını görüyoruz” dedi.
“Deniz çayırlarıyla ilgili bir restorasyon çalışmasına başlayacağız”
Aydıncık’ta yaptıkları çalışmalarda bu türün zarar görmeye başladığını, bazı noktalarda ise ortadan kalkmaya başladığını tespit ettiklerini ifade eden Ayas, “Mersin Üniversitesi olarak 2025 yılı içerisinde Mart ayında bir restorasyon çalışmasına başlamayı planlıyoruz.Şu anda yoğun dalışlarımız sürüyor. Alandaki toplulukların sağlığıyla ya da dağılımıyla ilgili ön verileri almaya devam ediyoruz. Ama önümüzdeki yıl deniz çayırlarıyla ilgili bir restorasyon çalışmasına başlayacağız. Restorasyon çalışmalarının amacı, var olan popülasyonu daha iyi hale getirmek.
Etkilenen alanlara sağlıklı bireyleri nakledebilmek ve alanda çayırların bütünselliğini korumak. Parçalanmasını ya da fragmante olmasını engelleyerek, bütünlüğünü koruyarak deniz çayırlarını var olan şekilde kalmasını sağlamaya çalışacağız” diye konuştu.
-
“Katma değeri yüksek turizm “
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in turizmde henüz istenen gelişimi gösterememiş olmasının doğru planlama yapılabilmesine imkan tanıması açısından fırsat olarak yorumlanabileceğini söyledi. Turizmde önceliklerin belirlenmesi gerektiğini kaydeden Çakır, kitle turizmi yerine katma değeri yüksek turizm çeşitlerine odaklanma önerisinde bulundu.
Mersin Ekonomi Zirvesi Arama Konferansları Turizm Arama Konferansı ile devam etti. Ticaret Bakanlığı himayesi Mersin Valiliği koordinasyonunda, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Ekonomi Platformu (MEP) organizasyonunda, Mersin Ticaret Borsası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Çukurova Kalkınma Ajansı işbirliğinde gerçekleşecek Mersin Ekonomi Zirvesi hazırlıklarına üçüncü günde Turizm Arama Konferansı ile devam edildi.
Mersin Girişim Limanı’nda gerçekleşen toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Başkanı Hamit İzol ve Komite Üyelerinin yanı sıra Mersin Vali Yardımcısı İrfan Demiröz, MEP Başkanı Servet Özkaya, Mersin Ticaret İl Müdürü Ferhat Sümer, turizm sektör temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Turizm Bakanlığı Tanıtım Genel Müdürlüğü ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı yetkililerinin de sektörün yerel temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, kentin turizm öncelikleri belirlenip somut sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Birdir moderatörlüğünde gerçekleşen Arama Konferansında katılımcılarla geçmiş dönemlerde gerçekleştirilen turizm toplantılarında tespit edilen sorunlar maddeler halinde paylaşılıp öncelik sıralaması yapmaları, varsa yeni taleplerini iletmeleri istendi.
Turizm sektöründe planlamanın önemi, Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanının etkinliğinin artırılması gerekliliği ve teşvikler öne çıktı. Turizm bölgelerinin ve turizm tesislerinin kurulumuna yönelik ihtiyaçlar, kentin turizm altyapısının, turizm destinasyonlarının geliştirilmesi, tanıtım ve pazarlamanın güçlendirilmesine yönelik ihtiyaçlar değerlendirildi.
Çakır: “Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ortak çalışmalar yürütebiliriz”
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Çakır, Mersin’in turizmde henüz istenen gelişimi gösterememiş olmasının doğru planlama yapılabilmesine imkan tanıması açısından fırsat olarak yorumlanabileceğini söyledi.
Turizmde önceliklerin belirlenmesi gerektiğini kaydeden Çakır, kitle turizmi yerine katma değeri yüksek turizm çeşitlerine odaklanma önerisinde bulundu. Antalya ve Barcelona gibi turizmde gelişmiş kentlerden hareketle Mersin turizmini değerlendiren Çakır, “Adı geçen iki kentin de ekonomisinin temelinde turizm var.
Ancak ikisi de kitle turizminin getirdiği zorlukları yaşıyor. Mersin bu sektörde henüz oldukça bakir. Doğru planlamayla bunu bir fırsata çevirebiliriz. Gelir seviyesi yüksek turisti kentimize çekecek projelere yoğunlaşabiliriz. Bu noktada ASCAME aracılığıyla Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ortak çalışmalar yürütebiliriz” dedi.
İklimin hızla değiştiğine işaret eden Çakır, yeni iklim şartları göz önünde bulundurularak turizmin geleceğe yönelik planlamalarını bugünden yapmak gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda denizlerin temizlenmesine yönelik çalışmalara hız verilmesinin önemine de değinen Çakır, “Bu temizlik yalnızca bizim çalışmamızla olmaz.
Adana’yı Mersin’i temizlesek de Mısır, Suriye çöplerini denize attığı sürece sonuç alamayız. Yine Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ortak çalışma yürütmeliyiz” diye konuştu.
Akdeniz Olimpiyat Oyunları nedeniyle yapılan spor tesislerinin turizmde daha aktif değerlendirilmesini de öneren Çakır, ödenek sıkıntısı nedeniyle yarım kalan arkeolojik kazıların tamamlanması için de harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
İzol: “Yatırım ve tanıtım teşvikleri önemli”
MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol da geçmişten bugüne Mersin’in turizmdeki gelişimini özetledi. Geçmişte yurtdışından gelen turist sayısının bugünün rakamlarının üzerinde olduğunu hatırlatan İzol, komşu ülkelerde yaşanan karışıklıkların Mersin turizmini olumsuz etkilediğini ifade etti.Kentte turizmin gelişmesi için Turizm Bakanlığı’ndan beklentilerine de değinen İzol, “En büyük beklentimiz birçok yerin turizm alanı ilan edilerek turizm bölgesine çevrilmesi. Kente turist çekebilmek için belli bir yatak kapasitesine ulaşılması şart. Bunun için yatırım teşvikleri ve tanıtım destekleri önemli” dedi.
Mersin Vali Yardımcısı İrfan Demiröz ise arama konferansları sonrasında kısa, orta ve uzun vadeli çözüm müjdeleri içeren önemli bir zirve gerçekleştirileceğini söyledi. Somut sorunların tespiti adına bu toplantıları önemsediğini dile getiren Demiröz, Mersin’in kültür destinasyonu olabileceğini kaydetti.
MEP Başkanı Servet Özkaya ise süreç hakkında bilgilendirmeler yaptı.
-
Kırsal Mahalle Buluşmaları sürüyor
Mersin Büyükşehir Belediyesinin kadın emeğine değer katan ve sosyalleşme imkanı sağlayan Kırsal Mahalle Buluşmaları sürüyor. Üretici ve tüketici kadınlar, bağcılıktan zeytinciliğe, hayvancılıktan farklı ürünlere kadar birçok çeşidin üretildiği Tarsus’a bağlı Taşkuyu Mahallesi’nde bir araya geldi.
Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde düzenli olarak gerçekleştirilen Kırsal Mahalle Buluşmaları’nın Taşkuyu Mahallesi ayağında kurulan stantlarda üretici kadınlar nar, nar ekşisi, sirke, zeytin, zeytinyağı, baharat ve çeşitli meyve satışlarını yapma fırsatı yakaladı.Mahalle meydanında gerçekleşen etkinliğe Taşkuyu sakini kadınların yanı sıra, çevre mahallelerden de üretici kadınlar katılım gösterdi. Mersin merkez ve Tarsus’ta birçok noktadan ulaşımları sağlanan kadınlar, hem keyif dolu bir gün yaşadı, hem de doğal ürünleri alma imkanı buldu. Çocuklara yönelik oyun atölyeleri ve çeşitli aktivitelerin de yer aldığı programa muhtarlar ve vatandaşlar ilgi gösterdi.
“Üretici kadınlarımız el emeği ürünlerinin satışını yapıyor”
Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’nda görev yapan Burcu Sert, projenin hem kırsalda, hem de merkezde yaşayan kadınlar için oldukça verimli olduğunu söyledi. Sert, “Burada üretici kadınlarımız el emeği ürünlerinin satışını yaparken, diğer mahallelerden gelen kadınlar da mahalleyi gezme fırsatı buldu. Zaten projedeki amacımız hem kırsal mahalle üretimini desteklemek, hem merkezde yaşayan kadınlara gezi organizasyonu yapmak, hem de kadınların sosyal hayatını desteklemek” dedi.“Üretici ve tüketici kadınları bir araya getiriyor”
Tarsus Ulaş Mahallesi Muhtarı Mahperiye Apaydın da kadınlar olarak bir arada olmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirerek, “Bu etkinlik; Büyükşehir Belediye Başkanımızın üretici ve tüketici kadınları bir araya getirdiği, kadınların neler yapabileceğine, nasıl sosyalleşebileceğine ilişkin bir etkinlik” diye konuştu.Türkiye Muhtarlar Derneği Tarsus Şube Başkanı ve Fatih Mahallesi Muhtarı Turgay Benli ise ortamı görünce mutlu olduğunu ifade ederek emeği geçenlere teşekkür etti.
Taşkuyu Mahallesi sakinlerinden Ümmügülsüm Gür de etkinlik ve kurulan stantlar sayesinde ürünlerini satma imkanı bulduklarını kaydetti.