Kategori: Mersin

  • Mersin’de ORKÖY eğitimleri tamamlandı

    Mersin’de ORKÖY eğitimleri tamamlandı

    Gerçekleştirilen eğitimler kapsamında, Ödeneklerin Tahsisi, Çalışma Programlarının Hazırlanması, Tespitlerin Yapılması, Ödeme İşleri, Hukuki İşler ve İklime Dirençli Ormancılık Projesi (İDOP) ile ilgili konular anlatıldı.
    Orman Köyleri Strateji ve Proje Geliştirme Şube Müdürü Yusuf Kurt’un da katılımıyla Tarsus Orman İşletme Müdürlüğünde düzenlenen etkinlikte, İklime Dirençli Ormancılık Projesi hakkında detaylı bilgi verildi.
    Orman köylülerine yönelik desteklerin artarak süreceği bildirildi.

  • 3 çeşit yemek 14 TL

    3 çeşit yemek 14 TL

    MEÜ Rektörlüğü tarafından ‘yemek bizden menü seçimi sizden’ sloganıyla hayata geçirilen proje kapsamında, aylık yemek listesine bir gün öğrenciler, bir gün de personel tarafından en çok oy alan menü eklenmeye başlandı. Yapılan oylamada tavuk, kısır, çorba ve sütlaçtan oluşan öğrencilerin seçtiği menü yemekhanede çıkarıldı. Kampanyayı destekleyen MEÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, yemekhanede öğrencilerle yemek yiyerek sohbet etti, 14 TL’lik menüye zam yapılmayacağını söyledi.

    “Kaliteli ve ucuz şekilde, zam yapmadan sunmaya devam edeceğiz”

    Prof. Dr. Yaşar, 1 Ocak’tan itibaren yemekleri kendilerinin çıkarmaya başladığını söyledi. İlk etapta öğrenci ve personel için bin kişilik yemek kapasitesi varken, gelinen noktada 5 bin öğrenci ve bin personel için toplam 6 bin kişilik yemek çıkarıldığını belirten Yaşar, “Biz onlara en iyi şekilde, hem ucuz hem de kaliteli şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Ayda bir defa personelimize, bir defa da öğrencilerimize menüyü seçme şansı verdik. Gerçekleştirilen anket sonucunda da bugün öğrencilerimizle birlikte bugün buradayız. Bugün onların menüsü. İnşallah bu hizmeti öğrencilerimiz ve personellerimiz için kaliteli ve ucuz şekilde, zam yapmadan sunmaya devam edeceğiz” dedi.
    Yemeğin öğrenciler için 14 TL, personel için de 37 TL olduğunu vurgulayan Yaşar, bunu da ocak ayına kadar ellerinden geldiğince sürdürmeye devam etmeyi planladıklarını ifade etti.

    Doymayan öğrenciye ikinci yemek ücretsiz

    Öğrencilerden olumlu dönüşler aldıklarını dile getiren Yaşar, şöyle devam etti:
    “Yemeğimizi kendimiz yapmaya başladık. Daha önce bin kişilik yemek varken bugün 6 bin kişi faydalanıyor. Gördüğünüz gibi çok kalabalık bir ortam. Daha da artacak. Güzel bir şey. Hem ucuz hem kaliteli. Aynı zamanda öğrencilerimizin menüsünü seçerken ikinci bir yemek istekleri olduğu zaman ya da fazla isterlerse ücretsiz veriyoruz. Tabii onların mutlu olması bizi de mutlu ediyor. Öğrencilerimiz, bizlerin çocukları. Biz üniversite olarak onları kendi evlatlarımız gibi görüyoruz. Onların mutlu olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu yemek de bunlardan bir tanesi. İnşallah buna kaliteyi arttırarak ve fiyatı da sabit tutarak devam etmek istiyoruz.”
    Gazetecilik Bölümü 4. sınıf öğrencilerinden Ekin Kırarslan, okulda başlatılan proje kapsamında öğrencilerin seçtiği yemeklerin menüye konulduğunu belirterek, “Bugün öğrenci menüsü yemeye geldik, 14 lira ve çok ucuz. Bu bizi memnun etti. Dışarıda bir yemek 100 liradan başlıyor. Bizim için masraflı olduğundan yemekhanede 14 liraya güzel yemek yemek çok daha uygun oluyor” diye konuştu.
    Öğrencilerden Ömer Dağ ise fiyatların gayet uygun olduğunu ve bu durumun kendilerini mutlu ettiğini dile getirerek, uygulamanın devam etmesini öğrenciler olarak istediklerini kaydetti.

  • Türkiye’nin ilk badem çağlası hasadı yapıldı

    Türkiye’nin ilk badem çağlası hasadı yapıldı

    Ege ve Akdeniz bölgelerinde bahar meyvelerinin ilki olan çağla, tezgahlarda yerini almaya başladı. Havaların ısınmasıyla baharı erken yaşayan Mersin’in Silifke ilçesinde ilk çağla hasadı yapıldı. Tamamen organik olarak özellikle sahil kesimlerinde ticari amaçlı yetiştirilen badem çağlasının kilogramı tezgahlarda 1000 TL’den alıcı buluyor. Önceki yıllara göre satışına 20 gün önce başlanan çağla, üreticilerin yüzünü güldürüyor.

    Işıklı Mahalle Muhtarı Zafer Can, çağlayı vatandaşların kilo yerine tadımlık olarak gram ile satın aldıklarını kaydetti. Can, “Tamamen doğal şartlarda üretiliyor. İlaç yok, gübre yok. Tamamen doğal ve organik yetiştiriyoruz. Köyümüzün geçim kaynağıdır. Işıklı Çevre Yardımlaşma ve Turizm Derneği olarak bir projemiz var. Yayla kesimlerinde binlerce dönüm boş arazi var. Buralara badem ağacı ekmek istiyoruz. Şu an 100 ton gibi bir üretimimiz var. Kilosunu 1000 liradan satıyoruz. Ancak kilo ile alamayanlar için 100 gramlık paketleri 100 liradan satıyoruz” dedi.

    Çağlanın yeni çıktığı için fiyatının biraz yüksek olduğunu açıklayan Can, “Vatandaş çağlaya rağbet ediyor. Bu satışlarımız adına sevindirici. Sezonun ilk turfanda meyve olması nedeniyle fiyat biraz yüksek olunca, çağla sevenler de kilo ile değil, 100 gram olarak alabiliyorlar. Önümüzdeki günlerde çağlanın hasadının artmasıyla birlikte fiyatların da aşağıya düşmesini tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Sezonun ilk meyvesi olması nedeniyle çağlanın büyük bir rağbet gördüğünü belirten Zafer Can, “9 Mart’ta çağla festivali ile tam hasada geçeceğiz” diye konuştu.

  • Gültak: “Güçlerimizi birleştirdiğimizde tüm Mersin kazanacak”

    Gültak: “Güçlerimizi birleştirdiğimizde tüm Mersin kazanacak”

    Renkli anların ve sıcak görüntülerin yaşandığı ziyarette, çarşı esnafı ve her yaştan vatandaşın yoğun ilgisi ve sevgi seli ile karşılaşan Başkan Gültak; “Esnafımızdan, sözümüzü aldık. Bu şehri hem Akdeniz’de hem de Büyükşehir Belediyesinde onlara danışarak, onların da fikir, görüş ve eleştirilerini alarak birlikte yöneteceğiz” dedi.

    “Barış ve huzur ortamıyla birlikte hizmet ve projelerimiz sürecek”

    Tüm Türkiye’nin önemli bir seçime gireceğinin altını çizen Başkan Gültak, “Akdeniz, son zamanlarda Türkiye’ye şamil oldu. Adı çok fazla duyuldu. Dolayısıyla göreve geldiğimiz günden beri Akdeniz’de güzel işler yaptık. Cumhurbaşkanımızın desteklerini Akdeniz’e yansıttık. Kentsel dönüşüm projeleri, spor tesisleri, kadınlara ve gençlere yönelik projelere imza attık. Bunların aynısını yapacağımızı söylüyoruz. En önemlisi de Akdeniz’de huzuru tesis ettik. Biz 5 yıl daha huzur garantisi veriyoruz insanlarımıza ve yaptığımız projelerin devamını getireceğiz” diye konuştu.

    “Güçlerimizi birleştirdiğimizde tüm Mersin kazanacak”

    Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan’a da destek isteyen Başkan Gültak, “Çünkü ikimiz yan yana geldiğimizde, güçlerimizi birleştirip yan yana geldiğimizde, hem Akdeniz hem Mersin kazanacak. Liman şehriyiz; yapılacak birçok proje var. Burada mutlaka ve mutlaka Büyükşehir ayağının da Cumhur İttifakı’nda olması gerekir” şeklinde konuştu.

    “Çarşı esnafının en büyük şikâyeti caddenin şeride dönüşmesi”

    Başkan Gültak, bir araya geldikleri vatandaşlardan çok olumlu tepkiler aldıklarını da belirterek, “Esnafımızın en çok şikâyet ettiği bölge, tek şeride dönüşen İstiklal Caddesi. Bu düzenlemede esnafın kararının hiç alınmadığını biliyorum. Bir belediye başkanı olarak benim bile fikrimi almadılar. Dolayısıyla Serdar Soydan Başkanımız göreve geldiğinde, 1 Nisan’da ilk yapacağı işlerden bir tanesi, bu cadde üzerinde düzenleme yapmak olacak” ifadelerini kullandı.

    Kentin en hareketli yerlerinden ve yüzlerce esnafın faaliyet gösterdiği İstiklal Caddesi ziyaretinde her yaştan vatandaşla sıcak ve samimi bir ortamda sohbet eden ve destek isteyen Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, her zaman olduğu gibi küçük çocukları da unutmadı, onları çeşitli hediyelerle sevindirdi.

  • Dünya’da 4.2 milyon kişi kirli havadan ölüyor

    Dünya’da 4.2 milyon kişi kirli havadan ölüyor

    Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Başkanı Sinan Can, hava kirliliğinin önemli kirlilik sınıflarından biri olduğunu söyledi. Şehirde; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava İzleme Merkezi’nin, Akdeniz, Huzurkent, İstiklal, Tarsus, Taşucu, Toroslar ve Yenişehir olmak üzere 7 adet hava kalitesi ölçüm istasyonu bulunduğunu ifade eden Can, bu istasyonlardan alınan 2023 yılının Partikül Madde 2.5 (PM2.5) ve Partikül Madde 10 (PM10) değerlerini açıkladı.

    Kentteki istasyonlardan alınan PM10 değerlerini aktaran Can, istasyonlarda ölçüm yapılmayan gün sayılarının önemine değinerek, “Ölçüm gerçekleştirilen Taşucu istasyonu hariç diğer istasyonlarda bir yılda 35 defadan fazla kirli gün sayısı gerçekleştiği görülmüştür. Akdeniz ve Taşucu istasyonlarında yıl bazında ölçüm yapılmayan gün sayısının fazlalığı göze çarpmaktadır” dedi.

    İstasyonlardan alınan PM2.5 değerlerini de açıklayan Can, bir önceki yıla göre istasyon bazında ölçülmeyen gün sayısının fazla olduğunu, bu durumun da sağlıklı veri alımı ve değerlendirilmesi açısından uygun şart oluşturmadığını ifade etti. Can, Taşucu, Toroslar ve Yenişehir istasyonlarında PM2,5 değer ölçümlerinin yapılamamasının ise halk sağlığı ve çevre sağlığı açısından son derece önemli bir eksiklik olduğunu kaydetti.
    Buna rağmen PM2.5 değerlerinde 2022 yılına göre biraz iyileşme görüldüğünü vurgulayan Can, “Fakat bu iyileşmenin neden kaynaklandığının, yani bir önleme çalışmasından mı yoksa ölçülmeyen gün sayısının fazlalığından kaynaklı mı olduğunun ortaya konulması lazım. Kentimizin hava kirliliği kaynaklı sağlık riskinin hesaplanması, temel bileşenler analiziyle muhtemel kaynak tespitinin yapılması son derece önemlidir. Eğer bunlar yapılırsa hava kirleticiliğini önleme konusunda artı bir noktaya geçip seneye ya da diğer yıllar daha az kirli hava soluyacağımızı söyleyebiliriz” diye konuştu.

    “Hava kirliliği, Mersin’de belirgin olarak hissediliyor”

    Verilerin, ulusal sınır değerleri ve AB üye ülkelerin standartlarına göre yorumlandığının altını çizen Can, elde edilen veriler ışığında hava kirliliğinin, Mersin’de belirgin olarak hissedildiğini ifade etti. İstasyonlarda ölçüm yapılan gün sayısı ile orantılı olarak kirli gün sayısı oranının yüksek olduğuna işaret eden Can, “Hava kirliliği potansiyeli bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Nüfus yoğunluğu fazla olan kent merkezlerinde ulaşım ve ısınmanın hava kirliliğine etkisi görülmektedir. Ulaşımdan kaynaklı kirletici etkisi her mevsim görülebiliyor. Isınmadan kaynaklı kirleticilere baktığımızda daha çok sonbahar, kış, kısmen de ilkbahar dönemlerinde görüyoruz” dedi.
    Kentteki hava kirliliğinin, kirletici parametrelerine dayalı olarak ortaya konulması gerektiğini vurgulayan Can, şöyle devam etti: “Kentimizde 2023 yılında bazı istasyonlarda PM2.5 ve PM10 değerlerinde ve buna bağlı olarak kirli gün sayılarında artış yaşandığı, bazı istasyonlarda ise kirli hava gün sayılarında azalış gerçekleştiği görülmektedir. Diğer yandan 2023 yılı içerisinde PM2.5 ve PM10 kirleticisinin yıl bazında ölçüm yapılmayan gün sayısının fazlalığı gözden kaçmamaktadır. Bu durum yıl bazında Mersin’de hava kalitesinin bilimsel ve teknik açıdan sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Tüm bu veriler ışığında kentin hava kalitesinin sınıflandırılmasının ve kalitesinin ne olduğu tam olarak anlaşılmamaktadır.”

    “Geri dönüşümü kesinlikle teşvik etmemiz gerekiyor”

    Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2020 yılı verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 91’ini oluşturan popülasyonun yaşadığı yerlerde, hava kalitesinin sınır değerlerini aştığını ve her yıl 4.2 milyon kişinin hava kirliliğine bağlı olarak yaşamını yitirdiğini dile getiren Can, hava kirliliğine karşı önlemler alınması gerektiğini belirtti. Hava kirliliğine karşı gerçekleştirilecek önleme çalışmalarını çevre yönetimi ve kentsel planlama yaklaşımı çerçevesinde iki başlık altıda değerlendirdiklerini ifade eden Can, “Özellikle enerji üretim noktasında fosil yakıtlardan vazgeçip, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Ulaşımdan kaynaklı hava kirliliğinde bireysel araç kullanımından ziyade toplu taşımaları kullanmamız ve kentimizin artık bir raylı ulaşım sistemine geçmesi gerektiğini yineliyoruz. Atıkları minimize etmemiz, sıfır atık yaklaşımı çerçevesinde çalışmalar yapmamız ve geri dönüşümü kesinlikle teşvik etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    Hava kirliğinin önüne geçebilmek için doğal gaz alt yapı yatırımlarının artırılması gerektiğinin altını çizen Can, şunları kaydetti: “Kalitesiz yakıtların yerine doğal gazdan enerji üretimi ve ısınma sağlanırsa hava kalitesini ciddi anlamda değiştireceğini söyleyebiliriz. Ayrıca kömür satışı yapılan yerlerin denetlenmesi, vatandaşların da bir yakıtı nasıl yakacağı konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor. Kent planları yapılırken hava kirliliği haritalarının ortaya konulması, coğrafik bilgi sistemleriyle bunun desteklenmesi ve imar planları yapılırken bu haritalardan beslenerek hazırlanması lazım. Kent planlamaları güzel yapılırsa binalar arasındaki hava koridorları net olarak belirlenirse daha kaliteli bir hava soluyacağımızı söyleyebiliriz.”
    Hazırladıkları raporun değerli olduğuna işaret eden Can, tüm paydaşlarla bu sorunun giderilmesi için çalışmaların yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

  • Kira geliri potansiyeli olan konutlara sıkı takip

    Kira geliri potansiyeli olan konutlara sıkı takip

    Kira gelirlerinin vergi dışı bırakılmasının önüne geçilmesi amacıyla başlatılan çalışma kapsamında, vergi dairelerince, belirlenen adreslere tebligat gönderiliyor. Tebligat alarak vergi dairelerine başvuran kiracılardan gerekli bilgiler talep edilerek elektronik ortama aktarılıyor. Kontrollerin ardından beyannamelerinde uyumsuzluk olan ve hiç beyanname vermeyen mükelleflere yönelik yasal işlem başlatılacağı öğrenildi.

    Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, kirada konutları olan mülk sahiplerinin gelir beyannamelerini mart ayında verdiğini söyledi. Kira gelir vergisi ile ilgili Maliye Bakanlığının çalışma başlattığını hatırlatan Canpolat, bu uygulamanın Mersin’de de gerçekleştirildiğini belirtti. Kent genelinde tebligatların dağıtılmaya başladığını ifade eden Canpolat, “Mart ayı sonunda verilecek kira beyannamelerin tespitiyle ilgili kentimizde de kiracılarımıza tebligatların geldiğini ve Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Denetim Koordinasyon Müdürlüğüne davet edildiklerini duyuyoruz. Kiracılara, ikamette kaç yıl oturdukları, ne kadar kira verdikleri, kira artışının ne kadar olduğu, bu ödemeleri hangi kanal aracılığıyla yaptıkları soruluyor” dedi.

    “Cezai işlemle karşılaşmamak için kira gelir vergisi beyannamesini zamanında verilmeli”

    Kendilerinin de sürece katkı sunduğunu dile getiren Canpolat, vergilerin devlet gelirlerinde vazgeçilmez bir kalem olduğunu vurguladı. Kirada konutu bulunan mülk sahiplerinin herhangi bir cezai işlemle karşılaşmamak için kira gelir vergisi beyannamesini zamanında vermesini öneren Canpolat, şöyle devam etti:

    “Hükümetimiz her konuda ivedilikle çalışmalar yürütüyor. Maliye Bakanlığımız da kira gelir vergilerinin ödenmesi noktasında çalışmalarına hız verdi. Türkiye genelinde gerek meslektaşlarımızdan, gerek meslektaşlarımızın kiraya verdiği kiracılar aracılığıyla mülk sahiplerinin mart ayı sonunda ödenecek kira gelir beyannamesinin verilmesi noktasında her türlü platformu deniyorlar. Kirada konutu olan mülk sahiplerimizin de herhangi bir cezai işleme maruz kalmaması için Maliye Bakanlığımız ile görüşerek, onların da bilgisini alarak en azından bu konuda duyarlı olup işlemlerini yönetmeleri gerekiyor.”

    “Konutu olan emeklilere uyarı”

    Emeklilerin vergi anlamında bazı konularda muaf olduğuna değinen Canpolat, “Biliyorsunuz emekliler bazı konulardan muaf. Normalde çevre temizlik vergisi, emlak vergisi noktasında emeklilerimiz bir dairesi olduğu zaman bundan muaf oluyorlar ve ödeme yapmıyorlar. Ama kira gelir vergisi beyannamesi ile ilgili diyalog halinde olsunlar. Çünkü böyle bir muafiyet yok. Böyle bir düşünceye kapılıp da sıkıntı yaşamamalarını belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

  • ‘Dünya Sevgi Günü’nde anne ve çocukları eğlendi

    ‘Dünya Sevgi Günü’nde anne ve çocukları eğlendi

    Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Begonvil Çocuk Gelişim Merkezi ve Yenice Yaşar Bayboğan Kadın ve Çocuk Atölyesinde düzenlenen etkinlikte, mandala çalışması yapıldı. Çeşitli formlardaki mandalaları boyayan anneler, renkleri özgürce kullanarak güzel bir gün geçirdi. Öğretmeleriyle etkinliğe hazırlanan çocuklar da ailelerine gösteri sundu.

    Ailelerin keyifli zaman geçirdiği etkinliğe katılan Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, hem ailelerin hem çocukların mutluluklarına ortak oldu. Seçer, etkinlik bitiminde ilk katının çocuk atölyesi, ikinci katının kurs merkezi, son katının ise kadın atölyesi olarak çok amaçlı olarak kullanıldığı Yaşar Bayboğan Kadın ve Çocuk Atölyesini gezdi. Kadınlarla bir araya gelerek sohbet eden Seçer, dikiş kursunda geri dönüşümü yaygınlaştırmayı amaçlayan, kadınların artan kumaşlarla elde ettikleri el emeği ürünleri de inceledi.

    “Kadınlar yeni beceriler kazanıyor”

    Seçer, özellikle çocuk sahibi olan kadınların, çalışma hayatına daha aktif katılım sağlayabilmesi için çocuklarını güvenle bırakabilecekleri alanlara ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. Büyükşehir Belediyesine ait çocuk gelişim merkezlerinin oldukça güvenli bir ortamı olduğunu belirten Seçer, “Burada çocuklarımızın sevgiyle beslenmesi, hayata özgüvenle hazırlanması, sosyalleşmesi gelecekte sağlam adımlar atmasına yardımcı olacaktır. Ebeveynler olarak çocuklarımızın özgüvenli olmasını, başkalarına saygı göstermesi gerektiğini, paylaşmasını bilmelerini isteriz. Anne ve baba olarak bizler de bu bilgileri çocuklarımıza veriyoruz ancak bizlerin her zaman yanında olması çocukları geliştirmez. Eğitmenlerin, daha bilimsel ve teknik yollara çocuklarımıza öğretecekleri var” dedi.

    Yaşar Bayboğan Kadın ve Çocuk Atölyesini de gezen Seçer, atölyede verilen patchwok, kırkyama, dikiş-nakış, iğne oyası gibi eğitimler sayesinde kadınların yeni beceriler kazandığını söyledi. Kadınların bu becerileri geliştirmek ve kazanca dönüştürmek istediklerini ifade eden Seçer, bu çerçevede kadınlarla ilgili çalışmalarının devam edeceğini vurguladı.

    Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Çocuk Gelişim Merkezleri Eğitim Koordinatörü Özlem Tanışık da Begonvil Çocuk Gelişim Merkezi ve Yaşar Bayboğan Kadın ve Çocuk Atölyesinde ebeveynlerle birlikte sevgi atölyesi düzenlediklerini ifade etti. Çocuk gelişim merkezlerinde çocukların gelişiminde ilk olarak güven, ikinci olarak da sevgi faktörünü esas aldıklarını belirten Tanışık, “Kurumlarımızda ödül ceza yöntemini kesinlikle uygulamıyoruz. Bunu uygun da bulmuyoruz. Ebeveynlerimize de aynı yönlendirmeyi yapıyoruz. Sevginin her zaman tüm kalplere iyi geleceğini onlara anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Örtü altında çilek hasadı

    Örtü altında çilek hasadı

    Bu yıl Silifke genelinde 20 bin dönüm araziden 70 ila 80 bin ton arası ürün beklediklerini belirten Atayurt Hal Dernek Başkanı İbrahim Kaynar özellikle Atayurt başta olmak üzere Arkum, Atakent ile Kurtuluş, Bahçeköy, Sökün, Çeltikçi Mahallelerinde de çilek üretiminin yapıldığını söyledi.

    Kışın bile açıkta çilek hasadı yapıldığını belirten Kaynar, “Coğrafi işaret tescilini aldığımız Silifke çileğimiz marka olma yolunda devam ediyor. Yılın 12 ayı çilek üretiyoruz. Türkiye’nin çilek üretiminin yüzde 30’unu ve ihracatın yüzde 60’ını biz sağlıyoruz. Şu an için sınırlı miktarda hasat edilen ürüne gelen talepleri karşılamakta güçlük çekiyoruz. Ancak bundan sonra yavaş yavaş özellikle Nisan ayında hasat miktarı artacak ve herkes bol bol çilek tüketebilecek” dedi.

    İlçe genelinde Nisan ayının son günlerinden itibaren çilek bolluğu yaşanacağını ifade eden Kaynar, “Bu sezon 20 bin dönüm alandan 70 ila 80 bin ton çilek hasadının beklendiği ilçede, Temmuz ayı sonuna kadar devam edecek hasat boyunca çileğin bir bölümünün yurt içinde pazarlanması, bir bölümünün de başta Rusya olmak üzere çeşitli ülkelere ihraç edilmesi bekleniyor. Çilek, ilçenin önemli bir istihdam kaynağı olarak dikkati çekiyor. Ekim döneminden hasat sonuna kadar yaklaşık 3 bin aileye geçim kapısı olan çilek, çoğunluğu kadınlardan oluşan binlerce kişinin el emeğinin ardından sofralara ulaşıyor” diye konuştu.

  • 3. Çevre Yolu, Üniversite Caddesine bağlanıyor

    3. Çevre Yolu, Üniversite Caddesine bağlanıyor

    Vatandaşların yaşam kalitesini arttırmak ve yol ağlarındaki bulvar, cadde ve sokakların daha modern bir hale kavuşması için gayret gösteren yol yapım ekipleri, bu kapsamda ‘3. Çevre Yolu’nun Devamı’ projesini hayata geçirdi. Mimar Sinan Caddesi ile Üniversite Caddesi arasındaki 980 metre uzunluğundaki ilk etap faaliyetleri birçok araç ve iş makinesi ile sürerken, çalışmaların tamamlanmasıyla 3. Çevre Yolu ile Üniversite Caddesi birbirine bağlanacak.

    Açılacak yeni yol, trafikte bekleme süresini en aza indirecek

    Kent trafiğini azaltmaya yönelik yeni yol ağları oluşturan ve bu kapsamda altyapı ile üstyapı çalışmalarını yoğunlaştıran ekipler, 3. Çevre Yolunun uzatılması için başlattığı çalışmalarla, bu güzergahtaki trafik yükünü hafifletmek ve ulaşım süresini kısaltmayı amaçlıyor.
    2023 yılında, 6 bin 75 metre uzunluğundaki ‘3. Çevre Yolu Yenileme ve Düzenleme’ çalışmalarını tamamlayan ekipler ayrıca çalışmalar ile yolu daha konforlu ve standardı yüksek bir hale getirdi. 7 kanalize kavşak, yol, kaldırım düzenleme, bisiklet ve yaya yollarıyla, 3. Çevre Yolu’nu daha modern, konforlu ve standardı yüksek bir hale getiren ekipler, 3. Çevre Yolu’nun devamında da aynı standartları koruyarak faaliyetlerini gerçekleştirmeyi hedefliyor. Açılacak olan yeni yol ile sürücülerin trafikte bekleme sürelerinin de en aza indirilmesi ve ulaşım süresinin kısaltılması planlanıyor.

    Mart ayının son haftasında hizmete açılacak

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğünde Yol ve Asfalt Şefi olarak görev yapan Uğurcan Ergün, ‘3. Çevre Yolunun Devamı’ projesi kapsamında, 3. Çevre Yolu ile Üniversite Caddesini birbirine bağlayan 980 metre uzunluğunda yol açma çalışmalarını gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Proje kapsamında; drenaj hattı, taş duvar imalatı, menfez imalatı ve kazı dolgu çalışmalarını da tamamlayacaklarını söyleyen Ergün, “Proje tamamlandıktan sonra bu güzergahı kullanan Mersinliler, Hal Kavşağı’ndan Üniversite Caddesi’ne kadar kesintisiz bir trafiğe kavuşacak. Proje aynı zamanda, Sayapark kavşağında yaşanan yoğun trafiği de azaltacak” dedi.
    Projenin aşamalarından da bahseden Ergün, “Projede, 80 bin metreküp kazı dolgu imalatı yer alıyor. Bunun 60 bin metreküpünü tamamlamış bulunmaktayız. Eş zamanlı olarak da 180 metre uzunluğundaki taş duvar imalatının 100 metresini tamamladık. Hızla devam eden çalışmalarımızla, mart ayının son haftasında bu yolu Mersinlilerin kullanımına açmayı planlamaktayız” diye konuştu.

  • Mersin’deki polisevi saldırısıyla ilgili yargılanan 8 sanık beraat etti

    Mersin’deki polisevi saldırısıyla ilgili yargılanan 8 sanık beraat etti

    Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 26 Eylül 2022 tarihinde merkez Mezitli ilçesindeki Tece Polisevine düzenlenen saldırıyla ilgili görülen davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Mazlum D., Sait D., Abdulgalip G., Ahmet E., Zeki Ö., Mazlum K., Kahraman B. ve Fatih S.’nin beraatine hükmetti. Heyet, firari sanıklar Dilşah Ercan ve Ahmet Ahmo’nun dosyasının ise ayrılmasına karar verdi.

    Olay

    Mersin’de iki kadın terörist tarafından 26 Eylül 2022 tarihinde polisevine düzenlenen saldırıda polis memuru Sedat Gezer şehit olmuş, meslektaşı Abdulkadir Öztürk yaralanmıştı. Kurşun isabet eden bir kadın ile yüksekten atlayan 2 kişinin yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren teröristler, üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu ölmüştü.

    İddianame

    Saldırıyla ilgili mütalaada, 2’si firari 10 sanık hakkında, ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye 7 kez teşebbüs’, ‘kişiyi tasarlayarak öldürmeye 3 kez teşebbüs’, ‘mala ve kamu malına zarar verme’ ve ‘tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme’ suçlarından ceza istenmişti.