Kaza, ilçeye bağlı Arpaçbahşiş Mahallesinde D-400 karayolu üzerinde meydana geldi. M.B. (35) yönetimindeki otomobil ile Ö.Ü.(45) yönetimindeki tomruk yüklü kamyon ışıklı kavşak yakınlarında çarpıştı.
Kaza sonrası yoldan çıkan kamyon devrildi. Kazada otomobil sürücüsü M.B. ile yanında yolcu olarak bulunan H.E., N.E., M.Y.A. ve kamyon şoförü Ö.Ü. yaralandı.
Yaralılar kaza yerine çağrılan ambulanslarla ilçe merkezindeki devlet hastanesine kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
İran’dan yüklediği 22 ton kömürü Kahramanmaraş’ta bir adrese boşaltan TIR, boş olarak geldiği Mersin’in merkez Akdeniz ilçesi otoban çıkışındaki Hal Kompleksi Kavşağında durduruldu.
Alınan bir istihbarat üzerine Narkotik Şube Müdürlüğü ekiplerince durdurulan tırda yapılan aramada, dorsenin bazı bölgelerinde oynamalar olduğu tespit edildi. Bunun üzerine detaylı arama için emniyete çekilen tırda, narkotik dedektör köpeği Anka’nın da katıldığı aramalarda tır dorsesinin iki tarafına zulalar yapıldığı belirlendi.
Ekipler tarafından açılan bölmelerde, 200 takoz halinde 105 kilo uyuşturucu madde ele geçirildi. Kızaklı zula tekniğiyle saklanan uyuşturucu maddeler tek tek bulunduğu yerden çıkarıldı. Uyuşturucunun İran’dan alınıp Avrupa ülkelerine gideceği öğrenildi.
Olayla ilgili araç sürücüsü O.H. gözaltına alınırken, soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, kayıp olarak aranan Müslüme Yağal’ın geçen yıl 19 Kasım’da ölü bulunmasına ilişkin, çocuğun tutuklanan büyükbabası H. Yağal ile tutuksuz sanıklar büyükannesi A. Yağal, annesi S. Yağal ve suça sürüklenen ağabeyi O. Yağal katıldı. Mersin Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezi adına avukatlar ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmaya sunulan Müslüme Yağal’ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu ve olay raporlarında, küçük kızın kesin ölüm nedeninin henüz belirlenemediği bilgisine yer verildi. H. Yağal hakkında, gelini S. Yağal’a karşı “Nitelikli cinsel saldırı”da bulunduğu, bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal’a karşı da “Çocuğun cinsel istismarı” suçunu işlediği iddiasıyla hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirildi.
Sanıklar savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Baba M. Yağal’ın müşteki, ağabeyler K. Yağal ve H. Yağal’ın da tanık olarak dinlendiği duruşmada, A. Yağal da mağdur sıfatıyla ifade verdi.
Avukatların beyanlarını da dinleyen mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma talebini kabul etti. Heyet, H. Yağal’ın tutukluluğunun devamına, diğerlerinin de mevcut halinin sürmesine karar vererek duruşmayı 27 Ekim’e erteledi.
Müslüme Yağal’ın ölümüyle ilgili iddianamede, tutuklu sanık H. Yağal hakkında “Kendisini savunamayacak yakın akrabayı bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme”, “Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme”, “Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme”, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “Cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından hapis cezası isteniyor. İddianamede, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal için de “Suçluyu kayırma” suçundan ceza talep ediliyor.
Mersin’in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021’de çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme’nin kaybolduğunu belirten Yağal ailesi durumu ilgililere bildirmişti. AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş çaplı çalışma başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cansız bedeni 19 Kasım 2021’de ilçedeki kırsal alanda bulunmuş ve ertesi gün Karaman’da toprağa verilmişti. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan 8 aile yakınından büyükbaba H. Yağal tutuklanmış, 3’ü tutuksuz yargılanmak üzere diğerleri serbest bırakılmıştı.
Edinilen bilgiye göre, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, PKK terör örgütünün ilk eylemi olan 15 Ağustos’un yıl dönümünde eylem hazırlığında olan şahıslarla ilgili çalışma başlattı.
Yapılan çalışmalar sonucunda C.A.T., A.Ç., D.G., F.S. ve A.T. isimli şüphelileri belirleyen ekipler, operasyon için bu sabah düğmeye bastı. Özel harekat polislerinin de desteğiyle 5 adrese giren ekipler, 5 şüpheliyi gözaltına aldı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Şahısların 2015-2016 yıllarında terör örgütü adına araç kundaklama, molotoflu ve taşlı saldırı olaylarına karıştıkları ve bu suçlardan dolayı terör örgütü suçlarından işlem gördükleri öğrenildi.
Gözaltına alınan şüpheliler, işlemleri yapılmak üzere emniyete götürüldü.
Mersin İl Jandarma Komutanlığına bağlı scooterlu jandarma ekipleri, yaz sezonu sonuna kadar sorumluluk alanındaki sahil ve plajlarda tatilcilerin güvenliği için görev yapacak.
Uygulamayla turizmin yoğun olarak yaşandığı jandarma sorumluluk alanında yer alan bölgelerde hem çevre dostu hem de daha hızlı ve mobilize bir şekilde kolluk hizmeti sunmak amaçlanıyor.
Aynı zamanda vatandaşların huzur ve güven içerisinde tatil yapmaları maksadıyla devriye görevi icra edilecek ve bölgede yaşanabilecek olaylara hızlı bir şekilde müdahale edilmesi sağlanacak. Scooterlu jandarma ekipleri, sorumluluk alanındaki bölgelerde yaz sezonu sonuna kadar devriye görevi yürütecek.
İl Emninyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, uygulama noktasında bir aracı durduran ekipler, içerisindeki kişilerin tedirgin davranışlarından şüphelenerek yaptıkları aramada, aracın farklı bölmelerine zulalanmış halde 6 adet ruhsatsız tabanca ele geçirdi. Araçta bulunan H.B., M.K. ve V.G. adlı şüpheliler gözaltına alındı.
Ayrıca Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Mersin otoban girişindeki uygulama noktasında yapılan kontrollerde, şüphe üzerine durdurulan bir araçta uyuşturucu ele geçirildi. Olayla ilgili B.Ö. ve R.K. gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yürütülen çalışmada, PKK terör örgütüne üye olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak ve birden çok yol kesme ve yağma suçlarından firar olarak aranan M.E. ve U.B. adlı 2 örgüt üyesinin, merkez Akdeniz ilçesindeki bir evde gizlendikleri bilgisine ulaşıldı. Elde edilen bilgiler doğrultusunda, şüphelilerin yakalanmasına yönelik bu sabah özel hareket polislerinin de katılımı ile hava destekli operasyon düzenlendi.
Merkez Akdeniz ilçesindeki seralar arasında bulunan bir hücre evine düzenlenen operasyonda, konteynerde saklanan 2 terörist kıskıvrak yakalandı. Konteynerde yapılan aramada 2 ruhsatsız tabanca, bu silahlara ait 48 fişek ile yaklaşık 650 gram uyuşturucu madde ve 49 adet hap ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Mersin’in Silifke ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Mehmet Bulut, bundan 24 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonucu yatağa mahkum oldu. Yüzde 90 engeli bulunan Bulut, 3-4 aydır sol kalça kemiğinde çıkan kitleden kurtulmak için birçok yere başvurdu. En son 22 Haziran’da bir hastaneye yatırılan Bulut, 41 gün hastanede yattı. 20 gün önce ameliyat kararı verilen Bulut, bir türlü ameliyat edilmezken, iddiaya göre dün “Burada tedavin yok, teşhis koyamıyoruz, Ankara’ya gitmen gerekiyor” denilerek taburcu edildi. Ne yapacağını şaşıran engelli vatandaş, yetkililerden yardım bekliyor.
Durumuyla ilgili konuşan Mehmet Bulut, sol kalça kemiğinde oluşan kitle sebebiyle hastaneye geldiğini söyledi. Önce özel bir hastaneye gittiğini belirten Bulut, “Oradan Mersin Üniversitesi Onkoloji Hastanesine gönderdiler. Burada yatışımı verdiler. Burada 41 gün yattım. 41 gündür beni ameliyat yapacaklar ama yapamıyorlar. Kaç gündür ameliyat olmayı bekliyorum ancak ameliyat yapacak doktor yok. Plastik cerrahi ortopediye atıyor, ortopedi plastik cerrahiye atıyor. Özel hastaneye gidiyorum ben yapamam diyor. Ben burada kaldım, boşu boşuna yatıyorum. Ben derdime derman arıyorum” diye konuştu.
Yaklaşık 1 ay önce ameliyat için karar verildiğini belirten Bulut, “Ne ortopedi ne de plastik cerrahi yaparım diyemedi. İkisi bir yapmaya karar verdiler ama şimdi ikisi de yapmıyor. Ortada kaldım. Yani o ona atıyor o diğerine atıyor. Yüzde 90 engelleyim, 24 senedir yatalağım. Ben devletimin bana sahip çıkmasını ve tedavimi yaptırmasını istiyorum. Yani buradan kurtulup, sağlığıma kavuşman istiyorum. Kitle beni şu anda çok zorluyor. Zaten kemiğe yapışık bir kitle. Önce kanser teşhisi konuldu, sonra değilsin denildi. Belki de gerçekten kanserim. Bana müdahale edilmezse her yanıma yayılacak. Ben doktorlardan veya hemşirelerden şikayetçi değilim. Ben derdime deva arıyorum. Devletimin bana sahip çıkmasını istiyorum. Babamı yeni kanserden kaybettim. 3-4 aydır hastane hastane geziyorum. En son buraya yattım. Bayramı bile ben burada geçirdim. Bir sonuç yok. Ben maddi olarak bir şey istemiyorum, sadece sağlığıma kavuşmak istiyorum. Bu kadar çaresizim” şeklinde konuştu.
Yeşilyurt Mahallesi’nde ikamet eden emekli polis memuru Burak Aktın’dan (47) haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi.
Çilingir yardımıyla evin kapısını açarak içeri giren polis ekipleri, yatağında hareketsiz şekilde bulduğu Aktın’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Şeker hastası olduğu öğrenilen Aktın’ın vücudunda herhangi bir darp izi olmadığı belirtildi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Dün merkez Akdeniz ilçesi Mahmudiye Mahallesi’nde fenalaşan bir hastanın yakınları, 112 Acil Çağrı Merkezinden ambulans talep etti. Adrese ulaşan sağlık ekipleri, yakınlarının da desteğiyle hastayı ambulansa bindirdi. Bu sırada, hastaneye gitmemek için bir süre direnen şahıs, araç içerisindeki tıbbi cihazlara zarar verdi. Ambulanstan çıkan hastanın tehdit ve hakarette bulunduğu sağlık çalışanları, olay yerinden ayrılmak için bindikleri aracın kapılarını kilitledi. Şüpheli, bu sırada yöneldiği ambulansa kafasıyla vurarak sağlık çalışanlarına tehdidini sürdürdü. Kapıları kilitli ambulansta bir süre bekleyen sağlık çalışanları, çevredekiler tarafından şüphelinin sakinleştirilmesiyle olay yerinden ayrıldı. Olayın ardından polis merkezine giden sağlık çalışanları, şahıstan şikayetçi oldu.
Şikayet üzerine çalışma başlatan ekipler, şüpheliyi gözaltına aldı.