Kategori: Mersin

  • Sinir krizi geçiren kadın otobüs durağına saldırdı

    Sinir krizi geçiren kadın otobüs durağına saldırdı

    Mersin’de sinir krizi geçiren kadın, taşla otobüs durağının camını kırdı. Durakta bekleyenler korku dolu anlar yaşarken, kadın gözaltına alındı.

    Edinilen bilgiye göre, sinir krizi geçirdiği iddia edilen K.A. isimli kadın, saat 16.00 sıralarında merkez Akdeniz ilçesi İnönü Bulvarı üzerinde bulunan Yaşat otobüs durağına taşla saldırdı. İş ve okul çıkış saatinde yaşanan olayda oldukça kalabalık olan otobüs durağında bulunan vatandaşlar korkuyla uzaklaşırken, saldırgan kadın ilk denemesinde başarısız oldu. Daha sonra yolun karşısına geçerek refüjden aldığı taş ile durağın başka bir camına vuran kadın, bu denemesinde başarılı oldu. Kırılan cam parçaları çevreye dağılırken, yaralanan olmadı. Olayın ardından bölgeye sevk edilen polisler kadını gözaltına aldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi kadından şikayetçi olurken, gözaltına alınan kadın işlemleri için Mağazalar Polis Merkezi’ne götürüldü.

    Öte yandan, olay anı bir vatandaş tarafından cep telefonu ile saniye saniye görüntülendi. Görüntülerde ilk önce durağın yan camına vuran kadın, bu girişiminde başarısız oluyor. Daha sonra yolun karşısından aldığı taşla bir kez daha deneme yapan kadın, bu kez durağın camını kırıyor.

  • Mersin sahilleri müsilaj tehlikesi altında

    Mersin sahilleri müsilaj tehlikesi altında

    Geçen aylarda Marmara Denizinde devasa boyutlara ulaşarak büyük bir çevre sorununa neden olan müsilaj, Mersin’de de özellikle kapalı küçük koy ve körfezlerde risk oluşturmaya başladı. Mersin sahillerinin müsilaj tehlikesi altında olduğu uyarısı yapan Prof. Dr. Deniz Ayas, önlem alınmadığı ve eylem planları devreye sokulmadığı takdirde kentin büyük bir çevre sorunuyla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

    Deniz bilimciler, müsilaj tehlikesine dikkat çekmeye devam ediyor. Marmara Denizini adeta istila etmesiyle Türkiye gündemine oturan müsilajın devam eden bir sorun olduğu uyarısında bulunan bilim insanları, tehlikenin sadece Marmara’yı değil, sahili olan tüm kentlerini kapsadığını belirterek, bir an önce önlem alınması ve eylem planlarının hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

    Mersin risk altında

    321 kilometrelik sahil şeridine sahip Mersin de müsilaj açısından riskli illerin başında geliyor. Özellikle deniz dibinde yapılan çalışmalar, Mersin’in batısında müsilaj olduğunu ortaya koydu. Şimdilik akıntının fazla olmadığı küçük koy ve körfezlerde görülen müsilajın, önlem alınmazsa tıpkı Marmara’daki gibi devasa boyutlara ulaşabileceği ve kentin büyük bir çevre sorunuyla karşı karşıya kalabileceği uyarıları yapılıyor.

    “Mersin’de kapalı koy ve körfezlerde müsilajı görüyoruz”

    Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Mersin’deki müsilaj tehlikesini İHA muhabirine anlattı. Müsilajın devam eden bir sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Ayas, “Müsilaj, doğal deniz ekosistemi içerisinde özellikle planktonik canlı gruplarının belli şartlar bir araya geldiğinde sayılarını astronomik düzeyde arttırarak oluşturdukları doğal bir olgu. Bu, Mersin’de de oldu. Eğer ortamda azot, fosfor gibi atıksu deşarjından kaynaklı kirleticiler varsa bunlar uygun şartlar sağlıyor. Özellikle sonbahar ya da ilkbahar başlarında planktonik canlı gurupları sayılarını artırarak doğal bir bileşik olan müsilajı oluşturuyorlar. Mersin sahillerinde kapalı koy ve körfezlerde, akıntı hızının düşük olduğu yerlerde biz müsilajı görüyoruz” dedi.

    “Mersin’de ciddi problemlere yol açabilir”

    Müsilajla ilgili araştırmalarının da devam ettiğini, şimdi tekrar ‘müsilaj oluşuyor mu’ diye tüm sahili taramaya başladıklarını kaydeden Ayas, özellikle küçük koy ve körfezlerde müsilajla ilgili bir araştırma projesi başlattıklarını, yoğun bir dalış programıyla müsilajı burada tekrar belgelemek istediklerini vurguladı.

    Mersin’de, müsilajın Marmara’daki gibi büyük kütleler halinde oluşmasa bile özellikle uygun yerlerde ciddi problemlere yol açabileceğini dile getiren Ayas, şu anda Mersin’in Silifke ilçesi açıklarındaki Dana Adası ve Boğsak tarafındaki daha kapalı alanlarda müsilaja rastladıklarını ifade etti. Ayas, “Kazanlı’dan Anamur’a kadar bir tarama gerçekleştirmek istiyoruz. Müsilajın geçen sene de oluştuğu dönem ekim-kasım aylarıydı. Bu faaliyet sonucunda Mersin’de müsilajın oluştuğu bölgeleri çok daha net söyleyebiliriz. Ama şu anda akıntı hızının daha düşük olduğu ve kirletici yükünün de biraz fazla olduğu bölgelerde tabi ki oluyor. Göksu Nehri çok önemli burada; kıta içi kirliliği yoğun bir şekilde denize deşarj ediyor. Göksu Nehrinin etkilediği alanlar Dana Adası, Tisan, Yeşilovacık’a kadar ulaşıyor. Öte yandan, Silifke bölgesinde çok yoğun tarımsal aktivite yapılıyor, dolayısıyla gübre sularında da bu kirlilik mevcut. Tabi ki yazlık sitelerin de etkisi var. Biz bu sitelere su sağlıyoruz, belediyelerin görevi bu ama bu çıkan atık suyu ne yapacağımızı düşünmüyoruz. Sorun burada. Küçük, basit filtrasyonlarla bu atık suyu denize deşarj ediyoruz. Çok yoğun bir şekilde azot, fosfor gibi kimyasal molekülleri denize salıyoruz” diye konuştu.

    “Tüm sahil kentlerimiz risk altında. Eylem planları tüm kentlerde yapılmalı”

    “Hem Mersin hem tüm sahil kentlerimiz, deşarja bağlı bu kirleticiler ya da taban veya yüzey sularına bağlı taşınan kirleticiler yönünden risk altında” diyen Prof. Dr. Ayas, Marmara ölçeğinde önerilen eylem planları gibi ileri biyolojik filtreler ve ileri arıtma sistemlerinin tüm kentlerde bir lüks değil, zorunluluk olması gerektiğinin altını çizdi. Önlem için ilgili tüm kurumlara çağrı yapan Ayas, “Belediyeler ve bakanlığa bağlı yerel kurumların ve merkezi otoritenin bir bütün halinde tüm kentleri kapsayacak bir eylem planına ihtiyaç var, çünkü tarımsal üretim sahil kentlerimizde fazla; Antalya’da da öyle Mersin’de öyle. Bir sürü sebze meyve buralarda üretiliyor, çok yoğun tarımsal sular yüzey sularıyla denizlere taşınıyor. Yerleşimler çok fazla, yaz ayalarında sahil kentlerinde nüfus çok çok artıyor. Bu da çok büyük bir kirlilik yükü oluşturuyor. Denizin bunu taşıma kapasitesinin üzerine çıkabilecek bir durum var. Bununla ilgili eylem planları sadece Marmara ölçeğinde değil, tüm kentlerde yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “Tüm etkileri minimuma indirmek zorundayız”

    Bu önlemler alınmazsa en başta besin zincirinin etkileneceği uyarısında bulunan Ayas, denizi kirletmenin besin zincirini de kirletmek anlamına geldiğini söyledi. Ayas, “Denizdeki ekosistem içerisinde dengeleri tahrip ediyoruz. Bu açıdan koruma önceliklidir. Denizleri doğal ekosistem olarak kabul etmek zorundayız. Oralar vahşi sistemlerdir, oraya minimum etki prensibiyle koruma öncelikli olarak insanın neden olduğu tüm etkileri minimuma indirmek zorundayız. Bu bir zorunluluk” dedi.

    Müsilajın, doğal sistemlerin verdiği bir refleks olduğuna işaret eden Ayas, şöyle devam etti: “Biz kirliliği denize deşarj ediyoruz, sistem de aslında bunu bertaraf etmeye çalışıyor. Aslında sistemin kendini koruma mekanizması. Sistem bize bir uyarı veriyor, ‘Burada fazla kirlilik var; ben bunu müsilaj oluşturarak yok etmeye çalışıyorum’ diyor. Onu besin zincirine sokuyor, doğal bir bileşik olduğu için bazı balık grupları bunları yiyor. Yani deniz kendi çözmeye çalışıyor. Ama Marmara’da çözemedi, çünkü devasa boyutlara ulaştı. Ayrıca orada balık popülasyonları aşırı sömürülmüş ve bu tüketilebilir boyutların çok ötesine geçmiş. Mersin’de de bu oluşuyor, biz kirletiyoruz, deniz kendini korumaya çalışıyor ve bu müsilaj minimal boyutlarda oluştuğu için besin zincirine direk besin olarak giriyor. Balık ve bazı yengeç grupları bunu tüketerek o kirliliği ortadan kaldırıyor. Ama önlem alınmazsa Mersin’de de bunun devasa boyutlara ulaşmaması için hiçbir neden yok. Özellikle kapalı koy ve körfezlerde, akıntı hızının düşük olduğu yerlerde ciddi riskler görüyoruz. Mutlaka kontrol altında tutulmalı.”

  • Yılda 40 bin lira kazandırıyor

    Yılda 40 bin lira kazandırıyor

    Mersin’in Erdemli ilçesinde alternatif ürün olarak yetiştirilmeye başlanan ejder meyvesinin tanesi 25- 30 liradan alıcı buluyor. Irak’taki Amerikan askerlerine ejder meyvesi gönderdiklerini belirten Zekeriya Akyar, “Amerikalılar, ejder meyvesini çok seviyor. Rusya, Ukrayna, Irak gibi ülkelere de ihracatı yapılıyor” dedi.

    Türkiye’de ilk defa 2014 yılında ekimi yapılan ejder meyvesi, en çok para kazandıran alternatif ürün oldu. Bahçede tanesi 30 liraya kadar satılan meyve, bir dönümden yaklaşık 40 bin lira kazanç sağlıyor.

    Erdemli’nin Tömük Mahallesi’nde domates serasını ejder meyvesi serasına çeviren Bahire Timurtaş (45), “4 yıl önce domates seramız vardı ve gelirimiz çok düşüktü. Bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine alternatif ürün olarak ejder meyvesi diktik. 3 yıldır ejder meyvesinin hasadını yapıyoruz ve gerçekten çok mutluyuz. Bakımı çok kolay ve kazancı da çok olan bir meyve. Şu anda dalında tanesini 25-30 TL’den satıyoruz. Pazar sorunumuz hiç yok. Bir dönümden yılda 40-50 bin TL arası gelir elde ediyoruz. Seramızda ejder meyvesi hasadı yapıyoruz. Bütün çiftçilerimize tavsiye ediyorum” dedi.

    ‘130 DEKARLIK ALANDA ÜRETİM YAPILIYOR’

    Ziraat Mühendisi Mustafa Besili ise, “Mersin’in iklimi dolayısıyla Asya ve Güney Amerika ülkelerinde yetiştirilen ejder meyvesi, burada da çok rahatlıkla yetiştirilebiliyor. Çiftçilerimizin alternatif ürün olarak dikimine başladığı ejder meyvesi her geçen gün üretimi de artmaktadır. Mersin bölgesinde şu anda yaklaşık 130 dekarlık alanda üretim yapılıyor. Bu üretim miktarı gelecek yıllarda da daha da artacaktır. İlaçsız sadece doğal olarak yetiştirilen ve özellikle diyabet hastalarının çok tükettiği ejder meyvesi, vitamin ve mineral bakımından da çok zengin bir meyve. Domates ve diğer sebzelere oranla kazancı çok olan ejder meyvesi, üreticilerin gözdesi olmaya devam ediyor. Bakımı kolay ve masrafı az olan ejder meyvesinin bölgemizde daha çok yetiştirilmesi için çiftçilerimize yardımcı oluyoruz” diye konuştu.

    ‘YURT DIŞINDAN BÜYÜK TALEP GÖRÜYOR’

    Ejder meyvesi üreticisi Zekeriya Akyar da şunları söyledi:

    “Ejder meyvesi bölgemizde hızla üretimi yapılan bir meyve. Özellikle yurt dışından büyük talep gören ejder meyvesi, Rusya, Ukrayna, Irak gibi ülkelere ihracatı yapılıyor. Şu anda ejder meyvesini Irak’ta bulunan Amerikan askerlerinin isteği üzerine Irak’a gönderiyoruz. Amerikalılar ejder meyvesini çok seviyor. Tanesi 25-30 TL’den alınan ejder meyvesi hem üreticisini sevindiriyor hem de tüccarını sevindiriyor. Ejder meyvesi hasadı bölgemizde devam ediyor.”

  • Yolcu otobüsü şarampole yuvarlandı: 33 yaralı

    Yolcu otobüsü şarampole yuvarlandı: 33 yaralı

    Mersin’in Silifke ilçesinde yolcu otobüsünün şarampole devrildiği kazada, 33 kişi yaralandı.

    Antalya’dan Gaziantep’e giden yolcu otobüsü, sabaha karşı saat 04.00 sıralarında, Silifke ilçesi Kapızlı mevkisinde park halindeki minibüse çarparak yolun alt kısmındaki şarampole devrildi.  Otobüsteki 33 yolcu yaralandı.

    Yoldan geçen diğer sürücülerin ihbarı üzerine kaza yerine jandarma, polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılardan bir bölümü sağlık ekiplerince kaza yerinde ayakta tedavileri yapılırken, diğerleri ise ambulanslarla Silifke Devlet Hastanesine götürüldü. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu, hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi.

     

  • Denizi kirleten gemilere 51 milyon TL ceza

    Denizi kirleten gemilere 51 milyon TL ceza

    Mersin’de, 2019 yılının Nisan ayından bugüne kadar denizi kirlettiği tespit edilen 30 gemiye yönelik 51 milyon 926 bin 955 TL ceza kesildi.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi, tekneyle yaptığı denetimlerde Mersin Limanı 15 No’lu rıhtımda yük boşaltan, Barbados bandıralı, 18 bin 17 grostonluk gemiden denize evsel nitelikli atık su bırakıldığını tespit etti. Ekipler, gemiye yönelik 1 milyon 490 bin TL ceza uyguladı. Ekipler, aldıkları numuneyi test için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın akredite ettiği laboratuvara gönderdi. Ceza ödenmeden veya teminat mektubu bırakılmadan gemi limandan ayrılamayacak.

    Büyükşehir Belediyesi, Nisan 2019’dan bu yana gerçekleştirilen denetimlerde denizi kirlettiği tespit edilen 30 gemiye yönelik toplam 51 milyon 926 bin 955 TL ceza kesildiğini de açıkladı.

     

  • Denize kirli su bırakan gemiye 1 milyon 355 bin TL ceza

    Denize kirli su bırakan gemiye 1 milyon 355 bin TL ceza

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi, Mersin Limanı’nda yükleme yaptığı sırada kirli balast suyu bırakarak denizi kirleten gemiye 1 milyon 355 bin TL ceza kesti.

    Mersin Limanı’nda bulunan bir geminin dün atık bıraktığı ihbarı üzerine anında harekete geçen Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi nöbetçi ekipleri, denetim tekneleri ile geminin olduğu bölgeye çok kısa süre içerisinde ulaştı. Yaptıkları incelemelerde 2 bin 827 grostonluk bir geminin yükleme yaptığı sırada denize kirli balast suyu bıraktığını tespit eden ekipler, gemiye 1 milyon 355 bin 754 lira cezai işlem uyguladı. İdari yaptırım cezası ile denizi korumaya çalışan ekipler, caydırıcılığın fazla olması için de farklı noktalar üzerinde çalışmalar yapıyor. Ekiplerin çalışmaları tamamlandığında denizi kirleten gemiler idari para cezası ödemenin yanı sıra sebebiyet verdikleri kirliliği de temizlemekle sorumlu olacak.

    29 GEMİYE 50 MİLYON 436 BİN CEZA UYGULANDI

    Öte yandan rutin denetimler ve gelen ihbarları değerlendiren deniz temizliğinden sorumlu ekipler, Nisan 2019’dan bu yana toplam 29 gemiye 50 milyon 436 bin 951 TL cezai işlem uyguladı.

    BALAST SUYU

    Limanda veya denizde geminin dengesini sağlamak için deniz suyunun gemiye girip çıktığı işleme balast operasyonu denir. Bu operasyon için borulardan oluşan devreler ve yüksek kapasiteli pompalar kullanılır. Balast suyu ile taşınan sucul organizma ve patojenlerin etkilerinin azaltılması için bu uygulamanın sözleşmeye uygun olarak yapılması gerekir. Gemilere en yakın karadan 200 deniz mili açıklık ve 200 metre derinlikte veya bu şartın sağlanamadığı yerlerde 50 deniz mili açıklık ve 200 metre derinlikte yapılması önerilir. Balast suyu değişimi esnasında geminin rotası ve hızı korunmalıdır. Ayrıca, deniz canlılarının taşınmasına neden olarak ekolojik dengeyi bozabildiği için çeşitli arıtma ekipmanları bulunuyor. Dünyada bazı limanlarda, bu ekipmanları bulundurmayan gemilerin girişine izin verilmiyor.

  • Mersin Limanı’ndan 1 ton uyuşturucu yakalandı

    Mersin Limanı’ndan 1 ton uyuşturucu yakalandı

    Mersin Limanı’nda, Ekvador’dan gelen gemide muz kolilerine gizlenen 1 ton uyuşturucu madde ele geçirildi. Ticaret Bakanı Muş, “Bu yakalama, Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en büyük çaplı uyuşturucu yakalamasıdır” ifadesini kullandı.

    Gümrük Muhafaza ekipleri tarafından Mersin Limanı’nda 1 ton uyuşturucu madde ele geçirildi.

    TÜRKİYE’DE YAPILAN EN BÜYÜK UYUŞTURUCU OPERASYONU

    Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, operasyonun Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en büyük operasyon olduğuna dikkat çekti.

    Muş, operasyon nedeniyle Gümrük Muhafaza ekiplerini kutladı.

    UYUŞTURUCULARI MUZ KOLİLERİNE GİZLENMİŞ

    Ele geçirilen 1 ton kokain, İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı narkotik polisleri ve Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü personelince liman içerisinde sergilendi.

    Kokain maddesinin, muz kolileri içerisinde gizlendiği ortaya çıktı. 1 tonluk kokainin Ekvador’dan Mersin Limanı’na ulaştığı da kaydedildi.

  • Asfaltlama yaparken silindirin altında can verdi

    Asfaltlama yaparken silindirin altında can verdi

    Mersin’de, asfaltlama çalışması sırasında şarampole devrilen silindirin altında kalan operatör İsa Aydın (37), hayatını kaybetti.

    Gülnar ilçesindeki caddede asfaltlama çalışması yapan, Karayolları Bölge Müdürlüğü’nde görevli operatör İsa Aydın, kullandığı silindirle şarampole yuvarlandı. Mesai arkadaşlarının ihbarıyla gelen sağlık ekipleri, Aydın’ı silindirin altından çıkardı. Yapılan kontrolde, Aydın’ın yaşamını yitirdiği belirlendi. İsa Aydın’ın cansız bedeni, otopsi için morga götürüldü. Jandarma, kazayla ilgili inceleme başlattı.

  • Annesini öldürüp valize koydu, uyurken yakalandı

    Annesini öldürüp valize koydu, uyurken yakalandı

    Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde, annesinin boğazını keserek öldürüp, valize koyan, ardından evde uyuyan bir kişi, polisler tarafından yakalandı. Şahıs bir anlık öfkeyle annesini öldürdüğünü itiraf ederken, zanlının şizofreni hastası olduğu ve zaman zaman annesine şiddet uyguladığı öğrenildi.

    Mezitli ilçesine bağlı Deniz Mahallesi 49300. Sokak’taki tatil sitesinin görevlisi, bir apartmandaki evde kadın cesedi olduğu ihbarında bulundu.

    İhbar üzerine bölgeye giden polisler, apartmanın 13. katındaki dairede yaptıkları incelemede, eşinden boşanmış olan 65 yaşındaki M.Y.’nin koridorda valiz içinde cansız bedenine ulaştı. Evde arama yapan ekipleri, M.Y.’nin oğlu M.A.’yı uyurken buldu. Şahısla yapılan görüşmede M.A., annesini bir anlık kızgınlık neticesinde öldürdüğünü itiraf ederek, suç aletini teslim etti. Şahsın yapılan incelemesinde şizofreni hastası olduğu, zaman zaman annesine şiddet uyguladığı tespit etildi.

    Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Su kanalında çürümeye yüz tutmuş erkek cesedi bulundu

    Su kanalında çürümeye yüz tutmuş erkek cesedi bulundu

    Mersin’de su kanalında çürümeye yüz tutmuş erkek cesedi bulundu. Merkez Akdeniz ilçesi Çay Mahallesi’ndeki bir su kanalının içerisinde ceset olduğunu fark eden vatandaşlar, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine bölgeye giden polis ekipleri, cesedin bulunduğu bölgede inceleme yaptı. Çürümeye yüz tutmuş ve tanınmayacak hale gelen erkek cesedi, polis ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından adli tıp kurumuna gönderildi.