Kategori: Muğla

  • Muğla’da büyükşehir belediyesi çalışanı koronavirüsten öldü

    Muğla’da büyükşehir belediyesi çalışanı koronavirüsten öldü

    Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Fethiye 6.Bölge Şefliği personeli Hamza Özkaraca (27), koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi.

    Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün sosyal medya üzerinde yapmış olduğu paylaşımda, “Muğla Büyükşehir Belediyesi ailemizin değerli bir ferdini kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyorum. MUSKİ Fethiye 6.Bölge Şefliği’mizde çalışmakta olan, güler yüzlü evladımız Hamza Özkaraca’yı koronavirüs nedeni ile kaybettik ve ilk kaybımızı ne yazık ki verdik. Hamza evladımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Başımız sağ olsun” diyerek üzüntüsü paylaştı.

  • Yer yarıldı içine girdi… Son anda kurtarıldılar

    Yer yarıldı içine girdi… Son anda kurtarıldılar

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde ana isale su hattında patlama meydana geldi. Bu sırada yoldan geçen bir kamyonet, yarılan yoldaki suyla dolan çukura düştü. Kamyonetteki 3 kişi boğulmaktan son anda kendi imkanlarıyla kurtulurken, çevredeki onlarca ev ve iş yerini su bastı.

    Bodrum Yarımadası’nın içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak için 2011 yılında, Milas ilçesindeki Geyik Barajı’ndan 140 kilometre uzunluğunda ana isale hattı döşendi. Ancak kullanılan boruların su isale hatları için tercih edilmeyen ‘cam elyaf takviyeli polyester’ olması sıkıntıya neden oldu. İsale hattının çeşitli yerlerinde, 9 yılda, irili ufaklı 3 bine yakın patlama meydana geldi. Tonlarca su boşa akarken, cadde ve sokaklar ile evlerin alt katlarını ve bahçeleri su bastı. Yollarda da derin çukurlar oluştu. Hasar gören isale hattının onarımı için yapılan çalışmalar nedeniyle ilçenin pek çok kesimine su verilemezken, turizm cenneti ilçede yaşayanlar mağduriyet yaşadı.

    PATLAK NEDENİYLE YARILAN YOLDAKİ ÇUKURA KAMYONET DÜŞTÜ

    İsale hattında son olarak bugün saat 09.00 sıralarında bir patlama daha yaşandı. İsale hattının Bitez Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerindeki bölümünde meydana gelen patlama sırasında yoldan geçen Mehmet Kaya yönetimindeki kamyonet, yarılan yoldaki 6 metre genişliğinde, 2 metre derinliğindeki su dolu çukura düştü. Ön tarafı suya gömülen kamyonetin şoförü Mehmet Kaya ile yanındaki Saffet Tek ve Musa Akat boğulmaktan son anda kendi imkanları ile çıkarak kurtuldu. Çukura düşen kamyonet ise vinçle çıkartıldı. Patlama nedeniyle isale hattından boşa akan tonlarca su, çevredeki iş yeri ve binaların bodrum ve zemin katları ile bahçelerine doldu. Ana isale hattına gelen suyun kesilmesinin ardından yol trafiğe kapatıldı. Vatandaşlar kendi imkanları ile iş yeri ev ve bahçelerine dolan suyu tahliye etmeye çalışırken, belediye yetkilileri çevrede inceleme yaptı.

    ‘ÖNLEM ALINMASI İÇİN BİRİLERİNİN ÖLMESİ Mİ LAZIM’

    İsale hattında sık sık yaşanan patlamalar bölge halkının tepkisini çekti. Son patlamanın yaşandığı Atatürk Bulvarı’nda market işleten Murat Karakuş (38), “İsale hattında yaşanan sorun artık kaderimiz oldu. 1,5 yılda isale hattında sadece Bitez’de 13 patlama yaşandı. Artık yetkililer buraya nasıl bir çözüm bulacak bilemiyoruz. İlle birilerinin ölmesi, sakat kalması mı lazım? Her nedense Muğla’yı yönetenler bir çözüm bulmadı. Patlama nedeniyle yol yarıldı. Yolun bu bölümü 2 gün süreyle kapalı kalacak. Zaten pandemi ile uğraşıyoruz bir de bu çıktı. Bir yetkili bile geçmiş olsuna gelmiyor. Muğla’yı tepeden yönetmeye devam etsinler” dedi.

    Demir doğrama atölyesi işleten İbrahim Duyar (64) da “Yağmur yağar, su basar, boru patlar, su basar. Muğla deyimi ile ‘Yetti gari’ demekten başka bir şey söylemek istemiyorum” dedi.

    Lokanta işletmecisi İsmail Baykar (58) da yaklaşık 2 yıldır aynı sorunu yaşadıklarını belirtip, “İsale hattı patlıyor, yollar kapanıyor, Yazık bu milletin paralarına. Bir an önce çözüm bekliyoruz” dedi.

  • Pınar Gültekin cinayeti davasının görülmesine başlandı

    Pınar Gültekin cinayeti davasının görülmesine başlandı

    Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı’nın yargılanmasına başlandı.

    Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı, Gültekin’in yakınları, baro temsilcileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, kadın hakları derneği üyeleri ve taraf avukatları katıldı.

    Duruşmada jandarma ve polis ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemi alındı. Davayı takip etmek isteyen Pınar Gültekin’in yakınları, okul arkadaşları ve çok sayıda kadın derneği üyesi de adliyeye geldi.

    Duruşma öncesi bazı kadın dernekleri “Kadına şiddete son, Pınar için adalet” pankartı açtı.

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi bir grup adliye önünde açıklama yaptı.

    NE OLMUŞTU?

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

    Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

    Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.

    Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı da, yapılan soruşturma neticesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, 2 Ekim tarihinde “delil karartmak” suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’nın ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

  • Pınar Gültekin’in ailesi Adalet Bakanlığına dilekçe verdi

    Pınar Gültekin’in ailesi Adalet Bakanlığına dilekçe verdi

    Muğla’nın Ula ilçesinde cesedi ormanlık alanda bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in aile avukatı Rezap Epözdemir, katil zanlısı Cemal Metin Avcı’nın yakınlarından bazılarının yargılanması için Adalet Bakanlığına başvurdu.

    Rezan Epözdemir, 9 maddelik başvuru dilekçesinde, şüphelilerin suç delillerini yok etmek, gizlemek ve değiştirmek suçunu işledikleri konusunda yeterli şüphe derecesine ulaşılmış olmasına rağmen haklarında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın ise Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildiğini hatırlattı.

    Epözdemir, suçun işlendiği konusunda yeterli şüpheye ulaşılmış olmasına rağmen itirazlarının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu savundu.

    Cinayet mahallinde tespit edilen DNA’ların suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştirenleri esaslı biçimde ortaya koyduğunu savunan Epözdemir, “İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda olay yerinde dört erkek ve bir kadın DNA örneklerine rastlandığı, bu DNA örneklerinden kadın olanla erkek olanlardan birisinin aralarında anne-çocuk ilişkisi olabileceği değerlendiriliyor.” ifadesini kullandı.

    “Kanun yararına bozma başvurumuzu yaptık”

    Epözdemir, AA muhabirine, başından beri cinayetin tek başına işlenemeyeceğini, cinayet işlenirken ya da suç delilleri gizlenip, yok edilip, değiştirilirken başkaca aktörlerin olduğunu düşündüklerini söyledi.

    Mert Can Avcı’nın da suç delillerini gizlemek, yok etmek ve değiştirmekten tutuklandığını hatırlatan Epözdemir, şunları kaydetti:

    “Bunun dışında biz bu sürecin içinde kardeşin dışında baba, babasının ortağı ve annenin de olduğunu düşünüyorduk. Bunlarla ilgili olarak da savcılığa şikayetçi olduk. Çünkü olay yerinde, olay saatinde MOBESE kayıtlarıyla da sabit olduğu üzere oradan geçen arabalar var. Bu arabaları ortak kullanıyor, baba kullanıyor. Bu sabit. Cemal Metin Avcı suçunu kabul etmediği gün olay yerine gece vakti bu şüpheliler gitti. Savcılık bu şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verdi. Bu karara Sulh Ceza Hakimliğine itiraz ettik. Sulh Ceza Hakimliği de ilginç bir şekilde itirazımızı reddetti. Bu karar İstinaf ve Yargıtay Temyiz yoluna kapalı. Biz Sulh Ceza Hakimliğinin kararına karşı Adalet Bakanlığı nezdinde kanun yararına bozma başvurumuzu yaptık. İç hukukta başka da yol yoktu. Olağanüstü kanun yolu olarak buna başvurduk. Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebimizle ilgili müspet bir değerlendirme yapacağını düşünüyoruz.”

    NE OLMUŞTU?

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

    Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

    Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.

    Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık hakkında “canavarca hisle öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.

  • Cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı

    Cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı

    Muğla’da, rahatsızlandığı için götürüldüğü hastanede 38 haftalık hamile olduğu belirlenen 14 yaşındaki Y.S.A., doğum yapıp, erkek bebek dünyaya getirdi.

    Anne Sevgi S., kızının kendisine erkek arkadaşı Selçuk. Ç’nin cinsel istismarına uğradığını söylediğini açıkladı.

    Sevgi S.’nin, Selçuk Ç. hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Fethiye Cumhuriyet Savcılığı olay ilgili soruşturma başlattı.

    Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan annesi Sevgi S. (39) ve babası Doğan A.’nın (42) boşanmalarının ardından açtıkları velayet davası sürdüğü için Fethiye’deki bir yurtta kalan 14 yaşındaki Y.S.A., yaklaşık 2 ay önce intihar girişiminde bulundu.

    Yaşanan bu olayın ardından Y.S.A., annesinin talebi üzerine Muğla il merkezindeki çocuk destek birimine sevk edildi. Geçen 19 Ekim’de burada rahatsızlanan Y.S.A., Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Burada 38 haftalık hamile olduğu belirlenen Y.S.A. ertesi gün 3 kilo 520 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi.

    Hastane yetkilileri, 14 yaşında doğum yapan Y.S.A’nın durumunu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine bildirdi.

    Durum Y.S.A.’nın, annesi Sevgi S’ye (39) de haber verildi. Sevgi S., kızından Fethiye’de kaldığı dönemde Milas’taki bir barda çalışan erkek arkadaşı Selçuk Ç.’nin cinsel istismarına uğradığını öğrendiğini belirtip, Fethiye Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

    Savcılık, konuyla ilgili soruşturma başlattı.

  • Kargodan sipariş verdi, ölümüne yol açtı

    Kargodan sipariş verdi, ölümüne yol açtı

    Muğla Bodrum’da İnternetten sipariş verdiği alkolün sahte çıkması nedeniyle 17 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 47 yaşındaki Yelda Dağıtman hayatını kaybetti. Dağıtman’ın 6 kez kalbinin durduğu ortaya çıktı.

    Muğla Adli Tıp Kurumu’na kız kardeşinin cenazesini almak için İzmir’den gelen Yusuf Dağıtman, Bodrum Gündoğan Jandarma Karakol komutanlığına gelen kargo ile gelen alkolün numunelerini verdiklerini söyledi.

    ‘BU OLAYIN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

    Kız kardeşinin ölümüne neden olan bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağını belirten ağabey Yusuf Dağıtman, gelen kargo üzerinde telefonların mevcut oluğunu, 5 litrelik bidonun üzerinde de firma ismi yazdığını söyledi.

    ‘VÜCUDU İNANILMAZ TEPKİLER VERMİŞ’

    Kız kardeşinin aldığı alkolü internet üzerinden sipariş verdiğini ve alkolü aldıktan 6-7 saat sonra vücudunun inanılmaz tepki verdiğini belirten Yelda Dağıtman’ın ağabeyi Yusuf Dağıtman, “Kız kardeşim alkolü internet üzerinden İstanbul’a sipariş vermiş. Gelen bidonun üzerinde ‘Derman’ diye bir marka yazıyor, 5 litrelik bidon ile verdiği sipariş kargo ile üzerinde telefonları mevcut alıcı olarak kız kardeşim görünüyor. Gelen alkolü kullanmış. Kullandıktan sonra da yaklaşık 6-7 saat sonra vücudu inanılmaz tepkiler vermiş. Bunu kullanan tüm vatandaşlarımızın düştüğü pozisyon bu. Kız kardeşim bizimle birlikte yaşamıyordu, Bodrum’da yaşıyordu. Bu tepkiler sonrası ambulans çağırıyorlar. Bodrum Devlet Hastanesinde girer girmez kalbi duruyor. Doktorların müdahalesi ile hayata dönüyor. Akabinde Muğla’da özel bir hastaneye aldırdık. Burada da geldiği ilk gün 3 kez kalbi duruyor. Bundan sonraki günlerde de toplam 6 kez kalbi duruyor. 17 gündür de yoğun bakımda. Geldiği ilk saniyeden itibaren bilinci kapalı bir şekilde hayat mücadelesi veriyor. Bugün de sabaha karşı kaybettik” dedi.

    ‘İNSAN HAYATINI ÖLDÜRMEYE DEVAM EDECEKLER’

    Kız kardeşinin sahte alkol nedeniyle yoğun bakımda hayat mücadelesi verirken Bodrum Gündoğan’da jandarmaya şikayetçi olduğunu belirten Dağıtman, “Kız kardeşim ile beraber Gündoğan’da yaşayan kişi ile Jandarma Karakoluna gittik. Kargo ile gelen alkollerin numunelerini jandarmaya şikayetçi olarak teslim ettik. İki gün önce jandarmaya telefon açtım. Kolilerin üzerindeki telefonları kendim hiç aramadım. Benim kardeşim sizin yüzünüzden bu hale düştü gibi telefon açmadık. Adli makamlar görevini yapsın diye. Jandarma karakoluna aradığımda işlemin ne durumda olduğunu sordum. ‘Yelda hanımın ifade vermesini bekliyoruz’ dediler. Kız kardeşimin şu anda bilincinin kapalı olduğunu ve hayat mücadelesi verdiğini söyledim. Kardeşim ölürse işlemin başlamadığını söyledim. Bu insanlar hala bunu satıyorlar ise sattıkça da insan hayatını öldürmeye devam edecekler. Bunda önce suçlu aramaktan ise bunu yapanları önce bulup imha etmeniz gerekiyor dedim. Ama işlem hala o pozisyonda duruyor” dedi.

    Kardeşinin ölümüne neden sahte alkol olayının ne pahasına olursa olsun takipçisi olacağını belirten Yusuf Dağıtman, “Ben bu konunun hiçbir zaman peşini bırakmayacağım. Başka aileler ve ocaklar sönmesin diye hep takipçisi olacağım. Bu kaçak alkolün bir şekilde bile bile insanlara verilmesinin mutlaka takipçisi olacağım ve hiç kimseden de korkum yok” dedi.

  • Bodrum’da sahte içki şüphelisi 4 kişi serbest

    Bodrum’da sahte içki şüphelisi 4 kişi serbest

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde, bir kişinin içtiği sahte alkolden zehirlenip hastaneye kaldırılmasının ardından, polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 4 kişi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Bodrum’un Yalıkavak Mahallesi’nde, geçen 18 Ekim saat 15.00 sıralarında 50 yaşındaki C.Y., mide bulantısı ve görme bozukluğu şikayetiyle Bodrum Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Sahte alkol içtiği belirlenen C.Y., tedaviye alındı. C.Y.’nin hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, C.Y.’nin kullandığı sahte içkiyi imal edip, piyasaya sürdükleri belirlenen şüphelilere yönelik operasyon düzenledi.

    4 ayrı adrese eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonlarda H.İ.K., T.K., Y.Ç. ve E.S., gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 5 litre sahte rakı, 250 litre etil alkol ve 700 adet değiş aromalarda içki kiti ele geçirildi. Polisteki işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edilen 4 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Öte yandan Söke ilçesindeki özel bir hastaneye sevk edilen C.Y.’nin ise yoğun bakım ünitesinde tedavisinin sürdüğü bildirildi.

  • Rhesus cinsi 2 maymuna el konuldu, Bursa’ya gönderildi

    Rhesus cinsi 2 maymuna el konuldu, Bursa’ya gönderildi

    Muğla’nın Marmaris ilçesinde yasa dışı bulundurulduğu tespit edilen Rhesus cinsi 2 maymun koruma altına alındı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Marmaris Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Amirliği ekipleri, Armutalan Mahallesi Adnan Menderes Caddesi’nde E.A. ve C.A’nın iki maymunu yanlarında yasa dışı bulundurduklarını tespit etti.

    Şüpheliler, belirlenen adreslerinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişi, çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    “Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme ” (CITES) gereğince maymunları koruma altına alan ekipler, zanlılara ise 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’na muhalefetten cezai işlem uyguladı.

    Ayrıca zanlılara Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nca işlem yapıldı.

    Rhesus cinsi 2 maymun, Bursa Celal Acar Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezine gönderildi.

  • İnşaat malzemeleri üzerinde yeni doğan bebek cesedi bulundu

    İnşaat malzemeleri üzerinde yeni doğan bebek cesedi bulundu

    Muğla’nın Dalaman ilçesinde boş arsadaki inşaat malzemelerinin üzerine bırakılan çantada yeni doğmuş bebek cesedi bulundu.

    Merkez Mahallesi Damla Sokak’taki inşaatta çalışan işçilerden biri, duvar kalıplarını almaya gittiğinde malzemelerin üzerinde bir çanta olduğunu fark etti. Çantayı açtığında hareketsiz duran bebekle karşılaşan işçi, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi.

    112 Acil Servis ekibi, bir günlük olduğu tahmin edilen bebeğin hayatını kaybettiğini belirledi.

    Bebeğin cesedi yapılan incelemenin ardından otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

    Çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını araştıran polis ekipleri, bebek cesedini bırakan kişi ya da kişileri bulmaya çalışıyor.

  • Muğla’da köpeğin bulduğu kafatası boya ustasının çıktı

    Muğla’da köpeğin bulduğu kafatası boya ustasının çıktı

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde, ağaçlık alanda 80 gün önce bir köpek tarafından bulunan kafatasının, yakındaki bir tersanede boya ustası olarak çalışan ve 24 Aralık’tan bu yana kayıp olan Mehmet Ali Koran’a ait olduğu belirlendi. Olayın şüphelisi olarak polis tarafından gözaltına alınan 4 kişi, adliyeye sevk edildi.

    Muğla’nın Bodrum’un İçmeler Mahallesi’ndeki tersanede çalışan işçilerin beslediği ‘Betty’ isimli sokak köpeği, geçen 16 Temmuz’da ormanlık alanda bulduğu bir kafatası getirdi. Bir insana ait olduğu belirlenen kafatasını gören işçiler büyük şaşkınlık yaşadı. Tersanenin işletmecisi Ali Efe (49), sabah işe geldiğinde durumu öğrenip, polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, kafatasına incelenmek üzere el koyup, Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Polis, ve arama kurtarma ekipleri, cesedin diğer parçalarının da bulunması için çalışma başlattı. 4 gün sonra ise bölgede kaval kemiğine benzeyen bir kemik daha bulundu.

    Ekipler, bu kemiği de kafatası bulunan kişiye ait olma ihtimaline karşılık incelemeye aldı. Bulunan kafatası ve kemiğin yapılan DNA incelemesinde, yakındaki bir tersanede boya ustası olarak çalışan ve geçen 24 Aralık’tan bu yana kayıp olan Mehmet Ali Koran’a ait olduğu tespit edildi. Bu gelişmenin ardından soruşturmayı derinleştiren Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Büro ekipleri, Koran’ın 4 arkadaşını cinayet şüphesiyle gözaltına aldı. 4 şüpheli, polisteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.