Kategori: Muğla

  • Bodrum’da yol aniden köpürdü

    Bodrum’da yol aniden köpürdü

    Bitez Mahallesi Gavaklısarnıç Caddesindeki yolda birden köpük oluşmaya başladı. Yağmurla beraber ortaya çıkan köpük, dakikalar içerisinde giderek artmaya başladı. Yolda oluşan yoğun köpük tabakasını vatandaşlar meraklı gözlerle izledi.

    Yola dökülen kimyasal bir maddeden kaynaklandığı düşünülen köpüğün olduğu noktadan geçen sürücüler de araçlarını kaydırmamak için dikkatli şekilde ilerledi. Vatandaşlar, Bodrum Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerine ihbarda bulundu. Belediye ekipleri caddede temizlik yaptı.

    Köpüğün yola dökülen deterjandan kaynaklandığının tahmin edildiği nasıl ortaya çıktığı ile ilgili inceleme yapıldığı bildirildi.

  • 3 köpeği kamyonete bindirip götürdüler

    3 köpeği kamyonete bindirip götürdüler

    Olay, Bodrum ilçesi Akyarlar Mahallesi Kemer mevkiinde meydana geldi. Bölge sakinleri tarafından bakılan 3 sokak köpeği, geçen hafta Pazartesi günü bir kamyonete bindirilerek götürüldü. Köpeklerin götürüldüğü fark eden mahalleli, güvenlik kameraları ile birlikte jandarmaya başvurdu. Durumdan haberdar olan hayvanseverler de bahse konu kamyoneti araştırmaya başladı. Araştırmaların sonunda bahse konu kamyonete ulaşıldı. Sürücü, dün akşam saatlerinde jandarma karakoluna giderek ifade verdi. Kamyonet sürücüsünün, köpeklerin havlaması ve araçları takip etmesinden şikayetçi olan bir mahalle sakininin isteği üzerine köpekleri alıp Yeni Devlet Hastanesi civarına bıraktığını itiraf ettiği öğrenildi.

    Mahalle sakinleri, 3 köpeği her yerde arıyor. Bodrum Kent Konseyi Hayvanların Yaşam Hakkını Koruma Çalışma Grubu avukatların yasal süreci takip ettiği öğrenildi.

  • Dalaman’ı hortum vurdu

    Dalaman’ı hortum vurdu

    Muğla’da sabahın saatlerinde ilçe merkezinde başlayan hortum, devlet hastanesinin bulunduğu bölgeye kadar ulaştı. Hortum sonucu birçok ev ve iş yerinin camları patladı, güneş enerjileri parçalandı, çatıları uçtu ve ağaçlar gövdelerinden ayrıldı. Hortum, Dalaman Anaokulunda da büyük hasara yol açtı. Anaokulunun demir korkuluklarının yanı sıra, camlarında ve çatısında hasar oluştu. Bahçesinde bulunan çocuk parkının üzerine saç trapez ve demir bloklar çöktü. Hortum üzerinde kaymakamlık, belediye ve itfaiye ekipleri ilçe genelinde hasar tespit çalışmasına başladı.

    Hortumda can kaybının bulunmadığı öğrenildi

    Hasar gören bina sahiplerinden Mustafa Çaktuğ, “Çatıda kiremitler gitti, çatı uçtu, güneş enerjileri tamamen hasar gördü” dedi. Suat Bulut ise, “Hortum geldi, binayı aldı gitti. Çatıyı komple aşağıya attı, indirdi. Hasarımız yaklaşık 500 bin lira” diye konuştu.

    Hortumda can kaybının olmadığını belirten Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Karakuş ise, “Bugün Dalaman’da hortum olayı yaşadık. Afet Allah’tan gelen bir şey. Can kaybımız yok, maddi hasar var. Şu an Dalaman Anaokulu bahçesindeyiz, hasarı görüyorsunuz. AFAD yetkilileri uyardı ancak bu tür bir olumsuzluk yaşadık. Olayı tamamen maddi hasarlı olarak atlattık. AFAD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri sahaya çıkarak hasar tespit çalışmalarına başladılar. Tüm halkımıza geçmiş olsun” ifadelerini kullandı.
    Hortumun geniş bir bölgede etkili olduğunu belirten Karakuş, “Kaymakamlık lojmanlarından Söğütlüyurt tarafına geldi, o mahallelerde zarar var. Dış mahallelerde herhangi bir hasar bilgisi gelmedi” diye konuştu.

  • 16 yaşındaki çocuk annesini bıçaklayarak öldürdü

    16 yaşındaki çocuk annesini bıçaklayarak öldürdü

    Olay, Umurça Mahallesi Yaka Sokak üzerinde akşam saatlerinde meydana geldi.

    Bir arkadaşı ile 16 yaşındaki D.D. isimli çocuğunun Yaka Sokak’ta yaşadığı eve gelen Figen Bezmez (47), eve girerken arkadaşı ise dışarıda kaldı. Kapıyı kilitleyen çocuk, henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan tartışmanın ardından annesinin boğazını bıçakla kesip, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Boğazından yaralı bir şekilde dışarı çıkan anne Bezmez yere yığıldı.

    Olayı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrollerde 2 çocuk annesi Figen Bezmez’in yaşamını yitirdiği belirledi. D.D. ise polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.

    Olay esnasında Bezmez’in 12 yaşındaki çocuğunun da evde olduğu öğrenilirken, küçük çocuk gözyaşlarına boğuldu. Bezmez’in oğlu D.D. ile yaşadığı sorunlar nedeniyle küçük oğluyla birlikte otelde kaldığı öğrenildi.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Meteorolojiden fırtına uyarısı

    Meteorolojiden fırtına uyarısı

    Yapılan uyarıda, “Yapılan son değerlendirmelere göre Muğla, Antalya, Burdur ve Isparta illeri Cumartesi sabah saatlerinde başlayacak olan rüzgârın güney, zamanla batı yönlerinden fırtına (40-70 km/saat) 29 Kasım Pazar günü etkisini arttırarak kuvvetli fırtına (70-90 km/saat) ve yer yer tam fırtına (100 km/saat ve üzeri) şeklinde esmesi beklendiğinden yaşanabilecek ulaşımda aksamalar, soba ve baca gazı zehirlenmesi, ağaç ve direk devrilmesi gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” denildi.

  • Manuş Baba vatandaşları coşturdu

    Manuş Baba vatandaşları coşturdu

    Ula ilçesi Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen konsere vatandaşlar ve özellikle gençler büyük ilgi gösterdi. Öğretmenler Günü ve 100.Yıl Halk konserine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’de katıldı ve Manuş Baba şarkılarını hemşehrileri ile birlikte dinledi.

    Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün Ula ilçesinde düzenlenen Öğretmenler Günü ve Cumhuriyet’in 100. Yılı Halk Konseri’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve başöğretmen Atatürk’ün yolunda, onun ilkeleri ışığında genç nesiller yetiştiren tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı.

    Başkan Gürün; “Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılının ilk 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği gençlere çok güveniyoruz ve ikinci yüzyılı inşa edenler sizler olacaksınız. Cumhuriyeti’mizin ilk yüzyılında Ata’mızın izinden giderken neleri eksik yaptık, çağdaş medeniyetler seviyesine yürürken hedeflerinin ne kadarını gerçekleştirebildik bunları herkesin düşünmesi ve değerlendirmesi lazım. Atatürk’ün çağdaş medeniyetler hedeflerine ulaşmak için en önemli görevlerden biri de öğretmenlerimize düşüyor. Özellikle ilkokul öğretmenlerimiz Türkiye’nin geleceği için büyük bir sorumluluğa sahip. Başöğretmenimiz Atatürk; ““Eserinin üzerinde imzası olmayan yegane sanatkar öğretmendir.” demiştir. Atatürk’ün izinde, onun ilkeleri doğrultusunda, vatan sevgisiyle nesiller yetiştiren başöğretmenimiz Atatürk’ü, tüm öğretmenlerimizi ve ilkokul öğretmenim Feriha Günsan’ı saygıyla anıyor, öğretmenler gününü kutluyorum. Hiçbir konuda umutsuz olmaya hakkımız yok çünkü bizlere her konuda yol gösteren bir öndere sahibiz. Onun aydınlattığı yoldan hep birlikte yürümeye devam edeceğiz. Sizlere çok güveniyor, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracağınıza yürekten inanıyorum” dedi.

  • Vali Akbıyık’tan Öğretmenler Günü mesajı

    Vali Akbıyık’tan Öğretmenler Günü mesajı

    Vali Akbıyık mesajında, “Kuşkusuz kâinatın en kutsal mesleklerinden olan öğretmenlik, fedakârlık isteyen onurlu mesleklerin başında gelir. Her daim ve her şartta bilginin üretilmesi, geliştirilmesi ve geleceğe aktarılması sürecinde çok önemli bir role sahip olmuştur. Dolayısıyla öğretmenlerimiz geçmişten geleceğe rehberliğin ve gelecek nesli oluşturan evlatlarımızın gelişimlerinin, daha ileri hedeflere doğru yürümelerinin köprüsü vazifesini üstlenirler. Bizlerden geleceği devralarak muhteşem mazimizin daha muhteşem bir geleceğine götürecek yavrularımızı sevgiyle, eğitimle öğretmenlerinden feyiz alarak bir insan olmanın güzelliklerini taşıyacaklardır. Bu yavrularımız sadece ülkemizin geleceğini değil dünyanın geleceğini de sevgileriyle ilimleriyle ve insana ait kıymetleriyle taçlandıracaklardır. Öğretmenlerimiz görevlerin en soylusunu icra ederler. Geleceğimizi, hiç tereddütsüz emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz kendilerine duyulan güvenin sorumluluğunu bir ömür boyu taşırlar. Sizlerden en büyük beklentimiz, her şeyden önce iyi insanlardan oluşmuş bir toplum meydana getirmeyi ve millî-manevi-kültürel değerlerin yanı sıra evrensel ilkeleri de özümsemiş, benimsemiş fertler yetiştirmeyi temel amaç edinmenizdir. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle işaret ettiği üzere “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet adını almak yeteneğini kazanamamıştır’ Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere, bu kutsal görevi başında şehit olmuş, hayatını kaybeden tüm eğitim neferlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Emekli olan öğretmenlerimize sağlıklı ve huzurlu bir yaşam temenni ediyor, sevgi, emek ve özveri ile yeni nesillere rehberlik eden tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyorum” dedi.

  • Pankreas kanserinde erken tanı

    Pankreas kanserinde erken tanı

    Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Doğuş Durmuş, pankreas kanserinin, pankreastaki bazı hücre tiplerinin kontrolsüz olarak büyümesi sonucu geliştiğini ve midenin arkasında yer alan pankreas organının genel olarak kan şekerini kontrol etmeye ve gıdaların sindirimine yardımcı olan enzimleri salgıladığını söyledi.

    17 Kasım Pankreas Kanseri Farkındalık Günü vesilesiyle önemli bilgiler veren Dr. Durmuş, “Pankreas kanserinde tedavi şansı ne kadar erken teşhis edilirse o kadar artar. Maalesef erken teşhis edilen hasta oranı tüm pankreas kanserleri arasında en düşük olanıdır. Bunun en önemli nedeni, kanserin erken evrede herhangi bir semptoma, önemli bir belirtiye neden olmamasıdır” dedi.

    “Ani kilo kaybı önemli bir belirti”

    Pankreas kanserinin genellikle hastalık ilerleyene kadar belirti vermediğine dikkat çeken Dr. Durmuş, başlıca belirtileri şöyle sıraladı: “Herhangi bir diyet veya ek bir önlem alınmadığı halde son 6 ayda kilonuzun yüzde 10’dan fazlasını azaltan kilo kaybı, iştah kaybı, yanlara ve sırta doğru yayılan göbek etrafında ağrı, sarılık olarak adlandırılan ciltte ve gözün beyaz kısımlarının sararması, açık renkli (kireç rengi/gri-beyaz renk) dışkılama, koyu renkli idrar, kaşıntı, yeni şeker hastalığı teşhisi almak ya da halihazırda kontrol altındaki şeker hastalığının aniden kontrolsüz hale gelmesi, yorgunluk veya halsizlik.”

    “Cerrahi tedavi çok önemli”

    Pankreas kanseri teşhis etmek için ultrason (USG), tomografi (BT), manyetik rezonans (MRI) ve bazen de pozitron emisyon tomografi (PET) taraması gibi görüntüleme yöntemlerinin uygulandığını belirten Dr. Durmuş, bazı kan testlerine de ihtiyaç duyulabileceğini ifade etti.

    Tedavinin pankreas kanserinin evresine ve bulunduğu yere göre değiştiğine değinen Dr. Durmuş, “Tedavide ilk amaç eğer mümkünse cerrahi tedavi ile kanserden kurtulmaktır. Pankreas kanserinden küratif olarak adlandırılan yani tamamen kurtulmanın tek yolu cerrahi tedavidir. Bu mümkün olmadığında hedef kanserin büyümesinin engellenmesi, daha fazla zarar vermemesi ve hayat kalitesini iyileştirmek olmalıdır” dedi.

    “Pankreas komşuluğundaki damar tutulumları her zaman ameliyata engel değildir”

    Pankreasın yerleşimi itibarıyla karaciğere ve bağırsaklara akım sağlayan damarlara son derece yakın konumda olduğunu söyleyen Dr. Durmuş, “Pankreas kanseri bu yakın komşuluktaki damarları tutabilir. Bu durum önceleri ameliyata engel teşkil eden bir durumken, günümüzde belli başlı sınırlar içinde tutulan damar bölgesinin pankreas kanseri ile beraber çıkarılarak yerine hastadan alınan damar veya yapay damar konularak ameliyat gerçekleştirilebilmektedir” diye konuştu.

    “Ameliyat mümkün olmadığında ilk seçenek kemoterapi olur”

    Tüm ameliyat tiplerinin açık yöntem, kapalı (laparoskopik) yöntem ve robotik yöntemlerle yapılabildiğinden bahseden Dr. Durmuş, ameliyatın yanı sıra kemoterapi ve radyoterapi uygulandığını anlattı.

    Kemoterapinin kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan güçlü ilaçlar olduğunu belirten Dr. Durmuş, “Çoğu kemoterapi ilacı damar yoluyla verilir ancak bazıları hap şeklindedir. Ameliyatın mümkün olmadığı durumlarda ilk seçenek kemoterapi olabilir. Bazen radyoterapi ile kombine verilebilir. İlk etapta ameliyatın mümkün görünmediği ve kemoterapi alan hastaların daha sonrasındaki incelemelerinde kanser küçülebilir ve kanserin ameliyat edilebilir hale geldiği görülebilir. Radyoterapi kanser hücreleri öldürmek için güçlü enerji ışınları kullanır. Ameliyattan önce veya sonra bu işlem uygulanabilir. Genellikle kemoterapiden sonra verilir. Kemoterapi ile kombine de edilebilir” diye konuştu.

    Ayrıca, bağışıklık sisteminde saklanarak hayatta kalan kanser hücrelerine karşı bağışıklık hücrelerinin kanser hücrelerini bulmasına ve öldürmesine yardımcı olan immünoterapi tedavisinin de bir seçenek olduğunu aktardı.

    “Tedavi multidisipliner yapılmalıdır”

    “Pankreas kanseri savaşı bir ekip işidir” diyen Dr. Durmuş, en iyi tedavi yöntemini belirlemede ve ara takiplerde gelişebilecek diğer durumlar için hastanın cerrah, tıbbi onkolog, patolog, radyasyon onkolojisi, radyoloji, girişimsel radyoloji gibi branşların bir araya gelerek karar aldığı bir multidisipliner yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Tedavi kararı verirken de hastanın, bu disiplinlerin kurumda olup olmamasına bakabileceğini ifade etti.

    “Doktorunuza bu soruları sorun”

    Dr. Durmuş, tanı alan hastanın kendi durumunun farkına varabilmesi için hekime şu soruları sorabileceğini dile getirdi:

    “Kanserimin evresi nedir? Daha fazla tetkike ihtiyacım var mı? Tedavi seçenekleri neler? Hangi tedavi daha uzun yaşam süresi sağlayabilir? Olası tedavi seçeneklerinin potansiyeli veya riskleri nelerdir? Benim için en iyi olduğunu düşündüğünüz bir tedavi var mı? Pankreas kanseri tanı ve tedavi ile ilgili deneyiminiz nedir? Tedaviyi gerçekleştirecek kurumunuz bu işlemler için yeterli donanıma sahip mi? Semptomları hafifletmek için neler yapılabilir? Pankreas kanseri için hangi klinik çalışmalar mevcut? Herhangi biri için uygun muyum? İmmünoterapi için uygun muyum?”

  • Cumhuriyet ve Felsefe kongresi düzenleniyor

    Cumhuriyet ve Felsefe kongresi düzenleniyor

    Cumhuriyetin 100. Yılı ve Dünya Felsefe Günü nedeniyle 24-26 Kasım 2023 tarihlerinde Muğla’da Büyükşehir Belediyesi’nin düzenleyeceği “Cumhuriyet ve Felsefe” konulu kongrede Cumhuriyetten günümüze felsefe alanında önemli çalışmalarda bulunan düşünürler ele alınacak.

    Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Felsefe Kurumu’nun işbirliğiyle 24-26 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Cumhuriyet ve Felsefe Kongresi’nin onur konuğu Prof. Dr. İoanna Kuçuradi 1936 yılında İstanbul’da doğdu. 1954’te Zapyon Kız Lisesi’ni, 1959’da İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. 1965’te doktora derecesini aldı. 1965-1968 yılları arasında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde görev yaptı. 1970’te Doçent, 1978’de Profesör oldu. 1969’da Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümünü kurdu ve 2003 yılında emekli oluncaya dek Bölümün Başkanlığını yaptı. 1997’den beri aynı üniversitenin İnsan Hakları ve Felsefesi Uygulama ve Araştırma Merkezinin Müdürü ve bu Merkezin bünyesinde kurulan UNESCO Kürsüsünün sahibidir.

  • ‘Diş Hekimleri Günü’ kutlandı

    ‘Diş Hekimleri Günü’ kutlandı

    Çelenk sunum töreninde konuşan Muğla Diş Hekimleri Odası Başkanı Doruk Alp, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Atamızın huzurunda Muğla Diş Hekimliği hizmetini ve eğitimini veren meslektaşlar olarak bulunuyor ve saygılarımızı sunuyoruz. Tıp tarihinin yazıldığı bu coğrafyada Cumhuriyet değerleri ile yetişen ve mesleğini birçok zorluğa rağmen yerine getirilen diş hekimleri olarak, Atamızın bize gösterdiği yolda emin adımlarla ilerliyor, verdiğimiz hizmetin kalitesi ile ülkemizin dünyanın en başarılı ülkeleri arasında yer almasını sağlıyoruz. Bugün Ata’mızın huzurunda gururla duran diş hekimliğinin tüm paydaşları olarak ortak amacımız; Türk halkının ağız-diş sağlığını ve dolayısı ile genel sağlığını en iyi dereceye getirmek ve farkındalık oluşturmaktadır. Muğla Diş Hekimleri Odası Başkanı olarak, sizlerin huzurunda kamuda ve serbest olarak görevlerini icra eden meslektaşlarımıza, aynı zamanda çağdaş diş hekimlerinin yetişmesini sağlayan hocalarımıza teşekkürü bir borç biliyorum” dedi.

    22 Kasım Diş Hekimleri Günü dolayısıyla Oda Başkanı Doruk Alp ve yönetim kurulu üyeleri Muğla Valisi İdris Akbıyık ziyaret etti. Ziyarette MSKÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Alda ve Muğla Ağız Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Feyzullah Gülada da eşlik etti. Ziyarette, Muğla’daki diş hekimliğinin güncel durumu ve gelecekte Muğla Valiliği ile birlikte gerçekleştirilebilecek projelerle ilgili de görüş alışverişinde bulunuldu.
    Muğla Diş Hekimleri Odası Başkanı Alp, Vali Akbıyık’ı ziyaretinde kendilerini yalnız bırakmayan MSKÜ Diş Hekimliği Fakültesi dekanına ve nazik kabulü için Vali Akbıyık’a teşekkür etti.