Kategori: Muğla

  • Datça’da kuvvetli lodos etkili oldu

    Datça’da kuvvetli lodos etkili oldu

    Datça’da öğle saatlerinde kuvvetli lodos etkili oldu. Şiddetli rüzgar ile birlikte oluşan dalgalar, denizdeki teknelere zarar verdi. Dalgalara dayanamayan tahta iskele parçalanırken, tekneler de kıyıya çekildi. Zaman zaman saatte 45 kilometre hıza ulaşan lodos karşısında tekne sahipleri önlem almaya çalışırken, kuvvetli lodos Kumluk Plajı’nın rengini değiştirdi. Adeta deniz kırmızıya boyanırken kuvvetli rüzgarın aralıklarla ilçede etkisine devam edeceği tahmin ediliyor.

  • Köyceğiz’de Nostalji Müzesi düzenlendi

    Köyceğiz’de Nostalji Müzesi düzenlendi

    Köyceğiz Toparlar İlkokulu’nda düzenlenen Nostalji Müzesi için Cumhuriyet döneminde kullanılan araç gereçler sene başından bu yana toplandı.

    Toparlar İlkokulu öğretmenleri ve öğrenci velilerinin katkılarıyla oluşturulan sergide Cumhuriyet döneminde kullanılan araçlar tanıtılarak öğrencilere kullanım bilgileri verildi. Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kerem Karahan, Nostalji Müzesini ziyaret ederek sergideki araç gereçleri inceledi.

    Karahan, öğrencilere sorular sorarak açıklamalarda bulundu, Nostalji Müzesi için emeği geçen herkese teşekkür etti.

  • Daldan sofraya ekşi yolculuk

    Daldan sofraya ekşi yolculuk

    Ülke genelinde kış mevsiminin ile birlikte kırsal kesimlerde nar ekşisi yapımı hızlandı. Hasat edilen ekşi narların suyu sıkıldıktan sonra kaynatılarak yapılan nar ekşisi yiyene sağlık verirken üreticilerin de ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Meşakkatli bir işlem olmasına rağmen nar ekşisinden elde edilen gelir bu işle uğraşanların yüzünü güldürüyor.

    Dalından özenle toplanarak taneleri ayıklanan narlar yine ağaç tekneler içinde suyu sıkıldıktan sonra kaynatılarak doğal bir ekşi haline getiriliyor. Raf ömrü de uzun olan nar ekşisinin özellikle kış döneminde grip ve enfeksiyon hastalıklarına karşı vücudu koruyor. Yıllık 70 bin ton rekolte ile nar üretiminde önemli merkezlerden birisi olan Ortaca ilçesinde de geleneksel usullerle nar ekşisi yapımı devam ediyor.

    Nar ekşisi yapılan kırsal mahalledeki kadınları ziyaret eden Ortaca Kaymakamı Kenan Aktaş, kadınlara kolaylıklar dileyerek onlara yardım etti. Nar ekşisi yapılan kazanın başına geçen Kaymakam Aktaş hem kadınlarla sohbet etti, hem de kazan kaynattı. Kaymakam Aktaş, “Ortaca gerek turizm, gerekse tarımla anılan güzel bir ilçemiz. Bu anlamda Ortacamızı narenciye deposu olarak da adlandırabiliriz. Ortaca’da bunların yanında en önemli ürünlerden biri de nardır. Nar, yıllık ortalama 70 bin ton civarında bir rekolte gerçekleştirmektedir.

    Buna bağlı olarak geleneksel olarak nar ekşisinin de üretimi ilçemizde oldukça yaygın olarak yapılmaktadır. Bunun daha da önemlisi katma değer babında düşünürsek, özellikle ihracat boyutu da çok önemli. Başta Rusya, Ukrayna, Romanya ve Hollanda gibi ülkelere ihracatı yapılmaktadır. Bunun yanında ikinci ürün dediğimiz ürünlerimiz de yine Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere ihracatı gerçekleştiriliyor. Bunlardan da ülke ekonomisine önemli bir kazanım sağlamaktadır” dedi.

  • Uzundemir organlarını bağışladı

    Uzundemir organlarını bağışladı

    Organ ve doku bağışı haftasında organ bağışında bulunan Ortaca Belediye Başkanı Alim Uzundemir, her yapılan organ ve doku bağışının yeni bir hayat olduğunu belirterek, “Hastalık her insanın bir kere de olsa hayatında geçirdiği bir olgu. Hastalandığımız zaman sağlığın kıymetini biliyoruz. Ancak bazı hastalıklar var ki maalesef tedavisi olmuyor. Bunlardan birisi de organ yetmezliği. Hayat sonra erdikten sonra toprak olacak bir organın başka bir bedene umut olması kadar güzel ve önemli bir şey yok. Bu amaçla organlarımı bağışlamış bulunmaktayım. Sağlıklı her vatandaşımızın da bu duyarlılıkla sağlıklarında organlarını bağışlayarak öldükten sonra yeni bir hayatın başlangıcı olabilirler” dedi.

  • Yeni balıklar tadım etkinliği

    Yeni balıklar tadım etkinliği

    Göcek’te yer alan günü bilirlik tur teknesi düzenlenen tadım etkinliği, Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde kalan balıkçılığa kapalı alanların ziyaret edilmesiyle başladı. Bölgede AKD tarafından yürütülen çalışmalara dair saha yöneticisi Erol Güren bilgi verdi. AKD’nin bölgedeki balıkçılığa kapalı alanlarda gerçekleştirdiği Deniz Koruyuculuğu Sistemi çerçevesinde kullanılan koruma botu da katılımcılara denizden eşlik etti.

    Tadım etkinliğinde misafirlere yeni balık türlerinden Aslan Balığı ikram edildi. Tadım esnasında Akdeniz Koruma Derneği Doğa Koruma Yöneticisi Funda Kök istilacı ve yabancı türlerin kıyılarımıza geliş hikâyesini, denizlerde yaşanan değişimi ve giderek tropikalleşen Akdeniz’i bekleyen tehditlerden bahsetti. Ayrıca AKD’nin istilacı türlerden yenebilir olanların sofralara kazandırılmasına yönelik geliştirdikleri Yeni Balıklar Programı hakkında bilgiler verdi.

    Akdeniz Koruma Derneği, 2015 yılından bu yana istilacı olarak da adlandırılan yeni balık türlerinin izlenmesi için çalışıyor. Yenebilir balıkların sofralara dahil olması için Türkiye’nin farklı yerlerinden gönüllü şeflerle birlikte hareket ediyor ve Aslan Balığı başta olmak üzere yenebilir türler, birbirinden farklı tariflerle İstanbul, İzmir, Ankara, Bodrum, Akyaka, Göcek ve Kaş’ta bulunan restoran menülerinde yer alıyor. Akdeniz Koruma Derneği tarafından düzenlenen tadım etkinlikleriyle bu yeni lezzetler insanlarla buluşuyor. AKD aynı zamanda yeni balık türlerinin dağılım hızı ve popülasyonu hakkında bilgi edinmek için üniversitelerle iş birliği kurarak stok analizi ve aslan balığının beslenme davranışını belirlemek için çalışıyor. Akdeniz ekosistemine ait türlerin üzerindeki baskıyı azaltmak için yeni balık türleri hakkında farkındalık oluşturuyor.

    Akdeniz Koruma Derneği’nin ekosistem restorasyonu çalışmaları arasında yer alan Yeni Balıklar Programı çerçevesinde 2023 yılında hem küçük ölçekli balıklar, şefler, restoranlar ve işletme sahipleri, hem de tüketicilere yönelik tanıtıcı ve tadım etkinlikleri gerçekleştirildi. 2023 yılında gerçekleştirilen tadım etkinliklerinde yaklaşık bin kişinin bu balıkların tadına bakması sağlandı.

  • Süt sağım hijyen eğitimi

    Süt sağım hijyen eğitimi

    Muğla’da hayvancılık ekonomisini geliştirmek, kaliteli ve sağlıklı süt üretimini artırmak amacıyla başlatılan proje, 13 ilçede eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek. Hayvancılık işletmelerinde verilecek uygulamalı eğitimlerden 300 kadın üretici faydalanacak. Aynı proje çerçevesinde kadın üreticilere hijyenik ve kaliteli üretimin devamlılığını sağlamak amacıyla, alet ekipman dezenfektanı, meme daldırma kabı ve solüsyon desteği verilecek.

    Proje toplantısında yetiştiriciler ve sektör adına konuşan Fethiye-Seydikemer Süt Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Tokmak, yaklaşık 2 bin 500 ailenin geçimini hayvancılıktan sağladığı Seydikemer’de günlük ortalama 15 ton süt üretimi yapıldığını belirtti. Üretilen sütün yüzde 99’unun soğuk zincire verildiğini belirten Tokmak, süt üretiminin Seydikemer’e önemli bir katma değer oluşturduğunu söyledi.

    Her yıl ortalama 1.5 milyon çiftçiye eğitim verildiğini kaydeden Tarım ve Orman Bakanlığı Yayım ve Eğitim Daire Başkanı Ali Gül, özellikle kadın üreticilerin bu eğitimlere katılımını çok önemsediklerini söyledi.

    Gül, konuşmasında “Hayvancılığa yaklaşık 180 kalemde destek veriyoruz. Bunlardan biri de süt ve süt ürünleri üzerinedir. Muğla’daki üreticilerimiz bugün sadece 85 milyon insanı değil, ortalama 5 milyon turisti de doyuruyorsunuz. Türkiye’de ortalama 20 milyon ton süt üretimi var, bunun ciddi bir oranı Muğla’dan karşılanıyor. Bunun da önemli bir bölümü Seydikemer’de üretiliyor” diye konuştu.

    Proje Toplantısında konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 2014 yılında ilçe olan ve sürekli gelişen Seydikemer’in hayvancılık sektörü ve süt, süt ürünleri açısından Muğla’nın güney aksındaki en önemli tarımsal üretim merkezi olduğunu belirterek, “Süt, çıktısı önemli, aile bütçesine katkı koyan bir ürün. Çok önemli bir temel besin kaynağı. Pek çok gıdanın da hammaddesi. Sağlıklı, kaliteli süt üretebilmek için sağlıklı, büyük ya da küçükbaş hayvanlara ihtiyaç var. Sağım hijyenine ihtiyaç var. Alet ve ekipmanların hijyenine ihtiyaç var. Sağımı yapanların, o ekipmanları dezenfekte etmesi, asgari hijyenik şartlara uygun hale getirmesi için bu eğitimleri planladık. 13 ilçemizde bugünden itibaren uygulamaya başlayacağız. Çünkü iyi ürün, iyi para demektir” dedi.

    Minikler, cano ile su ve gıda tasarrufunu öğreniyor

    Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, il genelindeki ilköğretim okullarını ziyaret ederek, miniklere ‘Su ve Gıda Tasarrufu’ konusunda bilinçlendirmeye devam ediyor. İl Müdürlüğü uzmanları, Seydikemer’deki Gerişburnu Ömer Aygün İlkokulu’na giderek öğrencilere Gıda Kahramanı:Cano ile seslendi. İl Müdürlüğü ekipleri, ilköğretim çağındaki çocukların gıda ve su tasarrufu konusunda farkındalığının artması ve bilinçlenmesi amacıyla çalışmaların her ilçede devam ettiğini belirtti.

    Tanıtım toplantısına, İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak’ın yanı sıra, Bakanlık Yayım ve Eğitim Daire Başkanı Ali Gül, Bakanlık Proje Koordinatörü Selahattin Dal, Ziraat Odası Başkanı Muhsin Gümüş, Süt Üreticiler Birliği Başkanı Turgut Tokmak, kooperatif başkanları, STK temsilcileri ve yetiştiriciler katıldı.

  • Kaymakam hasada katılarak susam eledi

    Kaymakam hasada katılarak susam eledi

    Kaymakam Maslak, domates, narenciye ve susam üreticilerine üretim sahalarında ziyaret gerçekleştirdi. İlk ziyaret Köyceğiz Mahallesi’nde ikamet eden çiftçi Alkan Daşgın’a ait 9 dekarlık domates serasına yapıldı. Ziyarette Köyceğiz Mahallesi Muhtarı Arıkan Daşgın da hazır bulundu. Kaymakam Maslak domates serasında incelemeler yaparak, üretim ve sorunlar hakkında üretici Alkan Daşgın’dan bilgi aldı.

    Daha sonra Kavakarası Mahallesine geçildi. Kaymakam Maslak’ı Kavakarası Muhtarı Sefa Güleç karşıladı. Heyet burada üretici Yıldırım Belgrat’a ait 10 dekarlık narenciye bahçesine geçti. Üreticilerle bilgi alışverişinde bulunulduktan sonra, aynı mahallede bulunan Tanju Gökçe’ye ait 30 dekarlık susam hasadına katılım sağlandı. Kaymakam Maslak, susam hasadında eleği alarak susamın temizlenme aşamasında katkı sundu.

    Üreticiler Kaymakam Maslak’ın her daim yanlarında olmasından dolayı teşekkür etti. Üreticilerin ziyaretinde Köyceğiz Kaymakamı Mustafa Maslak, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Eşref Arslan, Köyceğiz Mahallesi Muhtarı Arıkan Daşgın, Kavakarası Muhtarı Sefa Güleç ve çiftçiler yer aldı.

  • Hasreti, nostalji tutkusuyla birleşti

    Hasreti, nostalji tutkusuyla birleşti

    1975 yılında Bayburt’tan ayrılarak çalışmaya giden Yıldırım, 2006 yılında eskiyen baba evini restore edip, içini geçmişin izlerini taşıyan nostaljik eşyalarla doldurdu. Sıla hasreti çektiğini, aklının hep bir köşesinde memleketinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, geçmiş zamanlarda Bayburt’ta kullanılan nostaljik eşyaları bir bir topladığını kaydederek, Bayburt’a 35 kilometre uzaklıktaki Arslandede köyünde bulunan baba ocağının bir köşesini antika eşyalarla süslediğini söyledi. Antika özelliği bulunan sayısız nostaljik eşyayı evinin bir köşesinde sergileyen Yıldırım, yılın belli aylarında Bayburt’a gelerek, eskinin izlerini taşıyan evinde eşiyle, dostuyla, akrabasıyla keyifli vakit geçirip, geçmişi yâd ediyor.

    23 yaşında Bayburt’tan çalışmak için ayrılan Yıldırım, inşaat işlerinde çalışarak gurbette zanaat öğrendiğini vurguladı. Zamanla kendini geliştiren Yıldırım, inşaat alanında ustalaşarak gurbette birçok ev yaptı. Yıldırım, “Köyüme nasıl bir şey yaparım da faydalı olurum” diyerek, mesleği gereği öğrendikleriyle kendi çizim ve tasarımıyla çeşme, komşularının, hayırseverlerin maddi desteğiyle ise şadırvan yaparak, köyüne katkıda bulundu.

    3-5 parça eşyayla başladı şimdi 150 parçadan fazla eşyayı evinde sergiliyor

    Eskiyen baba ocağını restore ederek, kullanılır hale getiren Yıldırım, 150 parça antika özelliği bulunan nostaljik eşyayı evinde özenle sergilemeye başladı. “Biriktirdiğim eşyalar birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken zamanla 150 parçaya ulaştı” diyerek konuşan Yıldırım, “Gurbet hayatında gezdik, dolaştık, çalıştık. 45 senedir dışarıdayım. 1975 yılında Bayburt’tan çıktım, 2006’da memleketime geldim. Birkaç biriktirdiğim nostaljik eşya vardı, bazı meraklarım, özlemlerim vardı bu vesileyle köye gelmeye karar verdim. Bu biriktirip, sakladığım eşyaları baba ocağımda sergilemek istedim, sonucunda da baba evini bu hale getirdim. Baba evini bu hale getirdikten sonra, biriktirdiğim eşyaların sayısı giderek artmaya başladı. Birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken 150 parçaya ulaştı. Bir de köyüme hizmet edebilmek için kafamda tasarlayarak bir maket oluşturdum. Bu maketin aynısından köyüme bir çeşme yaptım. Yine komşuların finansmanıyla camimize şadırvan yaptım. Evimin alt katında bu eşyaları tamir ederek, çoğaltmaya çalışıyorum. İnşallah devamını da getireceğim” ifadelerini kullandı.

  • Minik parmaklar artık delinmiyor

    Minik parmaklar artık delinmiyor

    Muğla Valiliği, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Muğla Tip1 Diyabetliler Derneği tarafından Muğla Şekerleri Projesi çerçevesinde, Muğla’da yaşayan 120 tip1 diyabetli çocuk için üç aylık sensör alımı gerçekleştirildi.

    Muğla Tip1 Diyabetliler Derneği Başkanı Neşe Şahin, “Sensörler, şanlı Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında diyabetli çocuklarımız için çok güzel bir armağan oldu. Muğla Valimiz Sayın İdris Akbıyık, çocuklarımız için hassasiyet göstererek çocuklarımıza en güzel armağanı verdi. Diyabetli çocuklarımız, ailelerimiz ve derneğimiz adına kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca projemizin gerçekleşmesine katkıda bulunan Muğla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sayın Osman Toprakçı ve Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Emre Çay’a derneğimiz adına teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

  • Menteşe’de kanser farkındalık eğitimi

    Menteşe’de kanser farkındalık eğitimi

    Menteşe Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, kadınlara yönelik eğitimlerine devam ediyor. Ekim ayının meme kanseri farkındalık ayı olması nedeniyle ekipler Kuzluk Mahallesindeki kadınlar ile belediyenin kadın kursiyerlerini meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kolon kanseri hakkında bilgilendirdiler.

    Belediye ekipleri bilgilendirme toplantısında kadınlarda en sık görülen kanser olan ve her 8 kadından birinde görülme riski bulunan meme kanserinin risk faktörleri, erken tanı için kendi kendine meme muayenesinin önemi ve nasıl uygulandığı, tarama yöntemleri hakkında kadınları bilgilendirerek kan şekeri ve tansiyon ölçümleri de yaptılar.