Kategori: Muş

  • Halk otobüsleri öğrencilere ücretsiz oldu

    Halk otobüsleri öğrencilere ücretsiz oldu

    Hasköy Belediyesi yeni eğitim öğretim yılında da yine öğrencilere sağladığı ücretsiz ulaşım desteğini sürdürüyor. İlçede öğrenciler, belediyeye ait halk otobüslerinden ücretsiz faydalanacak. Belediye Meclisi tarafından alınan kararla il merkezinde bulunan okullarda eğitim öğretim gören tüm Hasköylü öğrenciler için ücretsiz ulaşım imkânı sağlandı.

    Hasköy Belediye Başkanı Hikmet Karayel, daha önce bir otobüsle Hasköy-Muş arasında ulaşımı sağlarken bir otobüs daha aldıklarını ifade ederek, “Muş-Hasköy arasında çalışan hat minibüsleri vatandaşlardan 70 lira ulaşım ücreti alıyor. Biz belediye olarak aldığımız meclis kararıyla öğrencilerimizden ücret almıyoruz, vatandaşlarımızdan ise 5 lira gibi cüzi bir para alıyoruz. Bu açıdan belediye olarak halka hizmet Hakka hizmet diyoruz. Bizim amacımız öğrencilerimizin eğitimlerine katkıda bulunmaktır. Hem üniversite hem de kurslara giden öğrencilerimiz var. Araçlarımız sabah erkenden öğrencileri alıp okullarına bırakıyor. Akşam saatlerinde de okullardan alıp ilçe merkezine getiriyor. Bilindiği üzere Hasköy, Muş’un bir mahallesi haline geldi. Her saat başı araçlarımız Hasköy – Muş arası aralıksız sefer yapmaktadır” dedi.

    Muş Anadolu Lisesinde eğitim öğretim gören öğrencilerden Ahmet Turan ise, “Muş’tan Hasköy’e ücretsiz gidiyorum. Belediyenin çok güzel bir hizmetidir. Okulumuza rahat gidip geliyoruz. Bizlerden hiç ücret alınmıyor, rahat gidip geliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Muş Sosyal Bilimler Lisesinde okuyan Mehmet Ensar Özden de, “Belediyenin hizmetinden faydalanıyoruz. İki tane belediye otobüsümüz var. Belediye başkanımızdan memnunuz” şeklinde konuştu.

  • Muş’ta lahana üretiminden 90 milyon lira gelir bekleniyor

    Muş’ta lahana üretiminden 90 milyon lira gelir bekleniyor

    Muş Ovası’nda 5 bin 194 dekarda ekimi yapılan lahananın hasadı devam ediyor.

    Merkeze bağlı Bağlar Mahallesi’nde geçimlerini çiftçilikle sağlayan üreticiler, günün ilk ışıklarıyla tarlalara girerek hasada başlıyor. Başta doğu illeri olmak üzere İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi illere de satışı yapılan lahana kış aylarında sofraların vazgeçilmez ürünleri arasında yerini alıyor. Lahanadan yapılan Muş Çorti Aşı ve Çorti Turşusu Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştı.

    Bağlar Mahallesi’ndeki lahana tarlalarını gezen İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün, lahana yetiştiriciliğinin Muş’un tarımsal faaliyetlerinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Çiftçilerle sohbet eden Gün, lahana hasadından kent ekonomisine yaklaşık 90 milyon 365 bin lira katkı beklediklerini belirterek, “Muş ilimize ekosistemine uygun olan ürünlerimizden biri de beyaz lahanadır. Yıllardan beridir üreticilerimizin ürettiği lahanalar Muş’ta ve çevre illerden rağbet görüyor. Katma değeri yüksek olan bir üründür. Muş ilimizin simgesi olan ürünlerden olmasından dolayı önemli bir yere sahiptir. İlimiz 4 coğrafi işaret almış, bunların 2 tanesi ise beyaz lahanadan yapılan Çorti Aşı ve Çorti Turşusudur. 2022 yılında 2 bin 850 dekarlık alanda lahana yetiştiriciliği yapılırken bu alanda 9 bin 965 ton civarında ürün elde edilmişti. Bu çerçevede 2023 yılında 5 bin 194 dekarlık bir alanda 18 bin 73 ton ürün bekliyoruz. Bu ürün hasadından ilimize yaklaşık 90 milyon 365 bin TL’lik bir girdi olacağı öngörülmektedir” dedi.

    Sabahın ilk ışıkları ile tarlaya gelerek hasada başlayan Adnan Sönmez ise hasada devam ettiklerini ifade ederek, “İlkbahar mevsiminde ektiğimiz lahanalarımızı 10’uncu ay itibari ile hasadına başlıyoruz. Yaz döneminde 6 kere su verdik. Tarlada tanesini 60 TL, kilosunu ise 6 TL’den satışa sunuyoruz. Bingöl, Elâzığ, Bitlis, Batman ve Şırnak gibi çevre illere lahana satışı yapıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Varto’da Öğretmenler Günü kutlandı

    Varto’da Öğretmenler Günü kutlandı

    Mesleki Teknik Anadolu Lisesi önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan törene; Varto Kaymakamı ve Belediye Başkanı Vekili Musa Ayyıldız, Cumhuriyet Savcısı Tolga Yerlikaya, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Eyüp Özkök, İlçe Emniyet Müdürü Şeref Gök, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Süne, siyasi parti temsilcileri ile öğretmen ve öğrenciler katıldı.

    Çelenk sunma töreninin ardından program Kültür Merkezi Müdürlüğünün konferans salonunda devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından aday öğretmenler yemin etti.

    Şiirlerin okunması ve çeşitli gösterilerin sunulmasının ardından dereceye giren öğrencilere hediyelerinin verilmesiyle program sona erdi.

  • Gazetecilerden Kızılay’a kan bağışı

    Gazetecilerden Kızılay’a kan bağışı

    Kızılay Muş Şubesi Kan Bağış Merkezi ekibi, hastanelerin kan ihtiyacını karşılamak için çalışmalarına devam ediyor. Merkez ve ilçelerde kan bağış otobüsü ile bağışçıların ayağına kadar giden ekipler, havaların soğumaya başlamasıyla stoklardaki azalmalar için çağrıda bulundu. Yapılan çağrıya kayıtsız kalmayan Muş Gazeteciler Cemiyetine üye yerel ve yaygın basın kuruluşu temsilcileri, haber dönüşü Kızılay’ın aracına giderek kan bağışında bulundular. Burada vatandaşlara çağrıda bulunan Muş Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Emrullah Özbey, Kızılay’ın çağrısına kayıtsız kalmalarının doğru olmayacağını söyleyerek, “Soğuk havalardan dolayı kan stoklarında azalma olduğunu biliyorduk. Biz de gazeteciler olarak yapılan çağrıya kayıtsız kalmadık ve cemiyetimize üye arkadaşlarımızla birlikte Kızılay’ımıza kan bağışında bulunduk” dedi.
    Vatandaşlara da çağrıda bulunan Başkan Özbey, “Bir damla kan bin damla umuttur” diyerek, “Kanın tek kaynağı insandır. Bu hayati sıvının başka bir muadili yoktur. Bu yüzden kan bağışlamak, hayat kurtarmakla eş değer tutulur. Hiç tanımadığınız insanlara kan bağışlayarak derman olabilir, hatta kan bağışlayarak kendi sağlığınızı da koruyabilirsiniz” şeklinde konuştu.

    Vatandaşların soğuk havalarda kan bağışında bulunmamalarının stoklarda azalmalara neden olduğunu belirten Muş Kızılay Kan Bağış Merkezi Müdürü Doktor Ahmet Kotan ise “Kan bağış kampanyalarımız devam ediyor. Havalar soğumaya başladı. Genellikle soğuk havalarda kan bağışlarında düşüşler oluyor. Vatandaşlarımız soğuk havalarda kan bağışı yapmaya yanaşmıyor. Ancak hastanelerde kan ihtiyaçları devam etmektedir. Hastanelerde lösemi, kanser ve diyaliz hastalarımız düzenli bir şekilde kan almaları gereken hastalardır. Yaz kış demeden sürekli ihtiyaçlar oluyor. Hastaların yanı sıra sezaryen ve diğer alanlarda yapılan ameliyatlarda kana ihtiyaç oluyor. Kan üretimi mümkün olmayan bir sıvı olduğundan dolayı bizim insanlara ihtiyacımız var. Dolayısıyla her vakitlerde vatandaşlarımızın kan bağışına ihtiyaç duyuyoruz. Kan bağışçılarımızın şunu bilmeleri gerekir ki, geldikleri zaman steril bir ortamda kan değerlerine bakarak kan bağışlarını alıyoruz. Soğuk havaların kan vermede negatif bir etkisi yok. Mevsime uygun giyinildiği zaman yaz ayı ile kış ayları arasında herhangi bir fark olmuyor” ifadelerini kullandı.
    Kan bağışında bulunan gazetecilere teşekkür eden Kotan, “Kentte görev yapan gazeteci dostlarımız da bugün gelip bize kan bağışında bulundular. Biz gerçekten kendilerine minnettarız. Hem kan verdiler, hem de çağrımıza destek verip vatandaşları kan bağışına davet ettiler. Tüm sivil toplum kuruluşlarını da kan bağışı kampanyamıza destek vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.

  • Mantar toplarken gök taşı buldu

    Mantar toplarken gök taşı buldu

    Korkut ilçesine bağlı Yünören köyünde yaşayan ve çiftçilik işiyle uğraşan Hıyasettin Senem, mantar toplamak için araziye çıktı. Arazide bir süre mantar aradıktan sonra tarlasını kontrole giden Senem’in tesadüfen gördüğü taşlar dikkatini çekti.

    Toprağa gömülü taşı tek başına çıkaramayınca amcasından yardım isteyen Senem, kazma kürek yardımı ile topraktan çıkardıkları taşı traktör yardımı ile köye getirdi. Senem, tarlada bulduğu taşları incelemek için Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İskender Dölek’e getirdi. İlk incelemelerin ardından gök taşı olma ihtimali yüksek olan taşlar için detaylı inceleme yapılmasına karar verildi.

    Birkaç yöntem ile taşların gök taşı olabileceğini söyleyen Dölek, 2 vatandaşın tarlalarında buldukları ve kendilerine göre de farklı gelen 2 kayaç grubunu kendilerine getirdiklerini belirterek, “Gök taşı olduğundan şüpheleniyorlar.

    Çünkü bu aralar çok yoğun bir şekilde gök taşının düşmesine şahit olduk. Basit birkaç deney uygulayarak taşların yapılarıyla ilgili fikir edinmeye çalıştık ama kesin sonuçlar taşlara ait ufak numunelerin jeoloji laboratuvarlarında incelenmesiyle daha net, kesin bilgiler alınır. Vatandaşlarımızın akıllarında soru işaretini böylece kaldırmış oluruz” dedi.

  • Muşlu kadınların patates hasadı mesaisi

    Muşlu kadınların patates hasadı mesaisi

    Muş’ta patates hasadı yapan tarım işçisi kadınlar, alın teri ile evlerine ekmek götürüyor. Yıldız Alparslan Tarım İşletmesi Müdürlüğünde patates tarlasında hasat yapan kadın tarım işçileri, traktörle sökülen patatesleri toprağın altında elleri ile toplayarak çuvallara dolduruyor. Günün ilk ışıklarıyla zorlu mesailerine başlayan kadınlar, ev işlerini yaptıktan sonra kent merkezinden araçlarla patates tarlasına ulaşıyorlar.

    Muş’ta gelişen tarım alanları kendileri için bir ekmek kapısı olduğunu belirten Sevgi Subaşı, “Çocukları okutmak ve aile bütçesine katkı sağlamak için yaz boyunca tarlada çalışıyoruz. Sabah erkenden kalkıp ev işleri yaptıktan sonra tarlaya geliyorum. Burada patates hasadını yapıyoruz. Çocuklarım okula gidiyor, onları okutmak ve eşime katkı sağlamak için çalışmak zorundayım. Kadınların çalışması gerekiyor. Yaz aylarında başlayarak son bahara kadar başta şeker pancarı işi olmak üzere birçok ekim alanında iş bulabiliyoruz günlük 400 lira yevmiye alıyoruz. Evimize bu sayede ekmek götürüyoruz” dedi.

    Sabahın ilk ışıklarıyla inekleri sağdıktan sonra patates hasadına geldiğini anlatan 7 çocuk annesi Çiçek Çetin ise “Tarlaya patates toplamaya geliyorum. Burada akşama kadar toprağın altında patates çıkarıyorum. Daha sonra tekrar eve gidip inekleri sağıyorum. Çocuklara yemek hazırlıyorum ve geç saate kadar bulaşıkları yıkıyorum. Kadınlar olarak ne gecemiz var ne gündüzümüz. İşimiz zor ama çalışarak çocuklarımı okutuyorum. Sonbahara kadar çalışıyorum. İşimiz oldukça zor” ifadelerini kullandı.

  • Bulanık’ta fidan dikimi

    Bulanık’ta fidan dikimi

    Bulanık Gençlik Merkezi bahçesinde düzenlenen etkinlikte, konuşan Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Oğuzhan Ocak, ‘11 Kasım Ağaçlandırma Seferberliği’ kapsamında bir etkinlik gerçekleştirdiklerini belirterek, “Cumhuriyetimizin 100. yılında ve Milli Ağaçlandırma Günü açısında bizde üstümüze düşen görevi yerine getirdik. Çocuklarımızla birlikte bir etkinlik gerçekleştirdik. Daha güzel, daha temiz ve daha yeşil bir Bulanık için bu faaliyetlerimiz devam edecek. Daha büyük bir hatıra ormanı gerçekleştireceğiz. Bu noktada tüm vatandaşlarımızın ağaçlandırma kampanyasında dağıtacağımız fidanlarla birlikte kendi bahçelerinde bu görevi yerine getirmelerini istiyoruz. Gençlerimizle bu alanları doldurmak istiyoruz. Her fidan bir nefes diyoruz. Katılan herkese teşekkür ederiz” dedi.

    Programa Bulanık Cumhuriyet Başsavcısı Aytekin Tetik, İlçe Garnizon Komutanı Üsteğmen Kazım Tüysüz, İlçe Emniyet Müdürü Aytaç Tefek, Milli Eğitim Müdürü Yalçın Tunçel, Tarım ve Orman Müdürü Fırat Özoğul, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

  • Muş’ta 10 Kasım Atatürk’ü anma programı

    Muş’ta 10 Kasım Atatürk’ü anma programı

    Muş Valisi Avni Çakır ve Muş Belediye Başkan Vekili Muhterem Bozkurt, Kent Meydanı’ndaki Atatürk heykeline çelenk sunması ile başlayan program, saat 09.05’te siren sesi eşliğinde saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Muş Fen Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen programda günün anlam ve önemini belirten konuşma yapılarak şiirler okundu. Şehit Yücel Kurtoğlu Güzel Sanatlar Lise tarafından hazırlanan resim sergisinin açılışının yapılmasıyla program son buldu.

    Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Çakır; Ruslar, İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından yurdun dört bir yandan işgale uğradığını belirterek, “Psikolojik olarak bozulmuş bir millet. Silah anlamında o anki dünyanın kullanmış olduğu modern silahlardan uzak, kendi imal ettiği herhangi bir silah, cephane üretimi söz konusu değil. Tam bir umutsuzluk hali ve o anda ortaya çıkan genç bir Osmanlı Subayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Moralsiz, çok dağınık, çok parçalı bu ulusun güçlü bir lider altında toplanmasıyla ancak dirilebilirdi. Nitekim de öyle oldu” dedi.
    Çakır, Cumhuriyet’in 100 yılında çok ileri kazanımların elde edildiğini ifade ederek, “Dünya ve ülkemiz çok hızlı gelişiyor. Bu aşamaya gelmek için çektiğimiz sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Cumhuriyetimiz 100 yılda çok ileri kazanımlar elde etti. Bunun temelinde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde atılan güçlü adımlar, alınan ciddi kararlar sayesinde biz bugünlere geldik. Kurtuluş Savaşı’nda nasıl 7 düvele karşı savaştıysak bugün de bu gelişmeyi resmen 7 düvele karşı savaşarak sürdürüyoruz. Gelecekte sizlerin sayesinde dünyanın en güçlü devletlerinin başında geleceğimize inanıyorum. Çok zorlu şartlarda, büyük bir özveriyle mücadele eden, Cumhuriyeti kurarak bugünlere gelmemize vesile olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve onun aziz silah arkadaşlarını bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum” şeklinde konuştu.

    Programa Muş Garnizon Komutanı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş, İl Emniyet Müdürü Serhan Türk, kurum amirleri, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.

  • Varto’da 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü

    Varto’da 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü

    Sabah saatlerinde Mesleki Teknik Anadolu Lisesi önünde başlayan 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerine Muş Vali Yardımcısı Hasan Taş, Cumhuriyet Savcısı Bilge Coşkun, hakimler, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Eyüp Özkök, İlçe Emniyet Müdürü Şeref Gök, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Süne, kamu kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Çelenk sunumu sonrası 2 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törene Kültür Merkezinde devam edildi.

    Hürriyet Ortaokulu Müdürlüğü ve öğrencilerinin hazırlamış olduğu programda günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından şiirler okunarak oratoryo ve sinevizyon gösterisi yapıldı. Çeşitli dallarda yarışmalarda dereceye giren öğrencilere hediyelerin verilmesi ile program sona erdi.

  • İsrail neyse PKK da odur

    İsrail neyse PKK da odur

    Muş’ta terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle eylemlerini sürdüren aileler, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Eylemcilerden Halit Altun, “İsrail’i de lanetliyoruz. İsrail neyse PKK da odur” dedi.
    Muş’ta, çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa götürülmesinden HDP’yi sorumlu tutan aileler, partinin il başkanlığı önünde oturma eylemi yaptı. HDP İl Başkanlığı binası önünde bir araya gelen aileler, “Halk düşmanı parti”, “Evlatlarımızı vereceksiniz”, “Ha HDP ha PKK”, “Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir”, “Halkı dolandıran parti”, “Anneler direniyor”, “Artık yeter yakamızdan düşün” ve “Yeter artık evlatlarımızı bırakın” yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarıyla eyleme katılan anne ve babalar, evlatlarına “teslim ol” çağrısında bulundu.

    “İsrail ve PKK’yı lanetliyorum”
    4 yıldır aralıksız eylemlerini sürdürdüğünü söyleyen annelerden Gülbahar Teker, korkmadan nöbetlerini sürdürdüklerini belirterek, “4 yıldır Diyarbakır ve Muş’ta eylem yapıyorum. Biz HDP ve PKK’dan korkmuyoruz. Biz buradayız. Bir çocuk dağda kalana kadar burada eylem yapacağım. Benim çocuğum gelsin gelmesin, eyleme devam edeceğim. Ben korkmuyorum, buradayım” dedi. Evladına teslim olması yönünde çağrı yapan Teker, “Mehmet Emin gel, seni bekliyorum. Sen gelmesen buradan kalkıp eve gitmeyeceğim. Ben ve kardeşin Cuma hasta. Gel devlete sığın. HDP ve PKK’nın yanında kalma. Orada durma, gel teslim ol. Dayının kanı ellerinde kalmasın. PKK kaç dayını öldürdü. Gel, teslim ol. Sen gelmesen de burada bekleyeceğim. PKK’nın hepsi ölsün. Bizim çocuklarımızı getirip bize versin” diye konuştu.
    İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısına da tepki gösteren anne Teker, “Filistin’de yaşanan savaş bitsin, çocuklar ölüyor. Bu savaşa karşıyız. Savaşın durmasını istiyoruz. İsrail ve PKK’yı lanetliyorum. Bu savaş dursun” ifadelerini kullandı.

    “İsrail’i lanetliyoruz”
    10 yıldır evlat acısı çektiğini söyleyen baba Halit Altun ise, “Çocuklarımızı kandırarak götürdüler. 4 yıldır eylemlerimizi sürdürüyoruz. HDP il binaların önünde eylem yapıyoruz. 4 yıldır nöbeti sürdürüyoruz. Gerekirse 20 yıl da devam etse, biz çocuklarımızın arkasındayız. Biz çocuklarımızı onlara mal ettiremiyoruz. Seslerimizi duysunlar. Biz çocuklarımızı onlara mal etmiyoruz. Çocuklarımızı getirip bize teslim etsinler. Yeter, bu analar ve babalar bu acıyı çekiyor. Son 10 yıldır bu acıyı çekiyoruz. Onların çocukları bir gece eve gelmese, dağı taşı yıkarlar. Ciğer acısı nedir bilmiyorlar. Fakat yeter, biz bu çileyi çekiyoruz. Oğlum sesimi duyuyorsan gel, devletin şefkatine sığın. Devlet hepimizin devletidir. Gel devlete teslim ol. Yeter bu acıyı bize çektirdin. Sana demedim ‘git dağa, onlara destek’ ol, Amerika’ya askerlik yap demedim. Onlara askerlik yapma oğlum. Amerika Yahudi bir kesimdir. Sizi oraya götürüp öldürüp cenazeleri bize gönderiyorlar. Annen ölüm döşeğinde. Sesimi duyuyorsan gel oğlum. Bunlardan dolayı çok acı çektik. Biz İsrail’i de lanetliyoruz. İsrail neyse PKK da odur. HDP odur. Üçü birdir. Hiçbirinin birisinden farkı yok” şeklinde konuştu.