Kategori: Muş

  • Sıcaktan bunalınca çareyi çayda serinlemekte buldu

    Sıcaktan bunalınca çareyi çayda serinlemekte buldu

    Muş’ta sıcak havadan bunalan çocuklar, Çar Çayı yatağındaki kar suyuna girerek serinlemeye çalışıyor. Sıcak havanın etkisini arttırmasıyla dere ve çaylarda serinlemeye çalışan çocuklar, taşlarla ve naylon brandaların yardımı ile oluşturdukları göletlerde eğlencenin tadını çıkarıyor. Merkeze bağlı Kale Mahallesi yakınından geçen Çar Çayı’nda serinlemeye çalışan çocuklar, okulların tatil olmasıyla günün bir bölümünü burada geçiriyor. Kendi yöntemleri ile Çar Çayı’nın üzerinde kurdukları havuzda serinleyen çocuklardan Yakup İrgin, “Kendi imkânlarımız ile çar çayı üzerinde havuz yaptık. Yazın sıcak günlerinde gelip burada yüzüyoruz. Arkadaşlarımız ile beraber yüzüyoruz, keyfimiz yerinde. Muş’ta deniz ve yüzülecek yer olmadığı için burada yüzüyoruz. Keşke birileri bizi denize götürse ama nerde o günler” dedi.

    Çar Çayı’nda yüzen Yusuf Korkmaz ise “Muş yaz aylarında çok sıcak. Kendi imkânlarımız ile bir havuz yaptık. Su dağlardan geldiği için baya soğuk. Su soğuk olduğu için daha da keyifli oluyor” ifadelerini kullandı.

  • Çocuklar, çareyi çayda serinlemekte buldu

    Çocuklar, çareyi çayda serinlemekte buldu

    Muş’ta sıcaktan bunalan çocuklar kendilerine has yöntemlerle yaptıkları havuzlarda yüzüyor.
    Muş’ta sıcak havadan bunalan çocuklar, Çar Çayı yatağındaki kar suyuna girerek serinlemeye çalışıyor. Sıcak havanın etkisini arttırmasıyla dere ve çaylarda serinlemeye çalışan çocuklar, taşlarla ve naylon brandaların yardımı ile oluşturdukları göletlerde eğlencenin tadını çıkarıyor.

    Merkeze bağlı Kale Mahallesi yakınından geçen Çar Çayı’nda serinlemeye çalışan çocuklar, okulların tatil olmasıyla günün bir bölümünü burada geçiriyor. Kendi yöntemleri ile Çar Çayı’nın üzerinde kurdukları havuzda serinleyen çocuklardan Yakup İrgin, “Kendi imkânlarımız ile çar çayı üzerinde havuz yaptık. Yazın sıcak günlerinde gelip burada yüzüyoruz. Arkadaşlarımız ile beraber yüzüyoruz, keyfimiz yerinde. Muş’ta deniz ve yüzülecek yer olmadığı için burada yüzüyoruz. Keşke birileri bizi denize götürse ama nerde o günler” dedi.
    Çar Çayı’nda yüzen Yusuf Korkmaz ise “Muş yaz aylarında çok sıcak. Kendi imkânlarımız ile bir havuz yaptık. Su dağlardan geldiği için baya soğuk. Su soğuk olduğu için daha da keyifli oluyor” ifadelerini kullandı

  • Muş’ta 30 yıl sonra bir ilk

    Muş’ta 30 yıl sonra bir ilk

    Muş’ta 1993’te terör örgütü PKK’nın saldırıları sonucu ayrıldıkları Şenyayla bölgesindeki köylerine, huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla dönüş yapan vatandaşlar, 30 yıl aradan sonra tarım yapmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Güvenlik güçleri tarafından bölgenin terörden arındırılmasıyla köylerine dönen köylüler, yıkılan evlerinin yerine yenilerini inşa ederek tarım ve hayvancılık yapmaya başladı.

    30 yıl önce terör baskılarından dolayı köylerini terk ettiklerini ifade eden çiftçi Emin Yıldırım, güvenlik güçlerinin çalışmaları sonucunda sağlanan huzur ve güven ortamında köyüne dönerek tarım yapmaya başladığını belirterek, “Terör olaylarından dolayı köyümüzden göç ederek Muş’a gittik. Göç ettikten sonra biz buraya hiçbir şekilde gelemedik. Sahipsiz kaldı. Allah’a şükürler olsun devletimizin sayesinde bizler köyümüze döndük. Şu an burada tarım yapıyorum. Kavun, karpuz, lahana, domates, biber ve salatalık gibi ürünler ektim. Devletin sayesinde köyümüze döndük.

    Devlet olmasaydı bin senede geçse biz buralara dönemezdik. Terk ettiğimiz Şenyayla bölgesindeki köyümüze geri döndük. Huzur ve güven ortamında tarım yapıyorum. 4 ay burada kalıyorum, kış mevsimi gelmeden Muş’a dönüyoruz. Terörün bitirildiği Şenyayla bölgesinde ben şu an tarım yapıyorum. Terörün bitirildiği Gabar Dağı’nda petrol çıkarken Şenyayla’da ise ekinler çıktı” dedi.

  • 30 yıl sonra bir ilk

    30 yıl sonra bir ilk

    Muş’ta 1993’te terör örgütü PKK’nın saldırıları nedeniyle terk edilen Şenyayla bölgesine 30 yıl sonra dönen köylüler tarlalarını ekti.

    Muş’ta 1993’te terör örgütü PKK’nın saldırıları sonucu ayrıldıkları Şenyayla bölgesindeki köylerine, huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla dönüş yapan vatandaşlar, 30 yıl aradan sonra tarım yapmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

     

    Güvenlik güçleri tarafından bölgenin terörden arındırılmasıyla köylerine dönen köylüler, yıkılan evlerinin yerine yenilerini inşa ederek tarım ve hayvancılık yapmaya başladı. 30 yıl önce terör baskılarından dolayı köylerini terk ettiklerini ifade eden çiftçi Emin Yıldırım, güvenlik güçlerinin çalışmaları sonucunda sağlanan huzur ve güven ortamında köyüne dönerek tarım yapmaya başladığını belirterek, “Terör olaylarından dolayı köyümüzden göç ederek Muş’a gittik.

     

    Göç ettikten sonra biz buraya hiçbir şekilde gelemedik. Sahipsiz kaldı. Allah’a şükürler olsun devletimizin sayesinde bizler köyümüze döndük. Şu an burada tarım yapıyorum. Kavun, karpuz, lahana, domates, biber ve salatalık gibi ürünler ektim. Devletin sayesinde köyümüze döndük. Devlet olmasaydı bin senede geçse biz buralara dönemezdik. Terk ettiğimiz Şenyayla bölgesindeki köyümüze geri döndük. Huzur ve güven ortamında tarım yapıyorum.

                                                                                                                                                                                                  4 ay burada kalıyorum, kış mevsimi gelmeden Muş’a dönüyoruz. Terörün bitirildiği Şenyayla bölgesinde ben şu an tarım yapıyorum. Terörün bitirildiği Gabar Dağı’nda petrol çıkarken Şenyayla’da ise ekinler çıktı” dedi.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               

  • Leylekler büyük göçe hazırlanıyor

    Leylekler büyük göçe hazırlanıyor

    Karların erimesi ile birlikte Muş’a gelen leylekler, kuluçka sürecinin ardından yumurtadan çıkan yavrularını yetiştirerek binlerce kilometre sürecek büyük göçe hazırlıyor. Hasköy ilçesinde bağlı Bövetli, Aşağı Üçdam, Yukarı Üçdam, Umurca, Sarıbahçe, Koç ve Alazlı köylerinde yuvalayan leylekler, uzun göç öncesi uçmayı öğreniyor.

    Tarlada ot biçerken leyleklerde yavruları için yiyecek topladığını söyleyen çiftçi Orhan Subaşı, leylekleri sevdiklerini ifade ederek, “Baharın gelmesi ile birlikte Muş Ovası’na gelen leyleklerin yaptıkları yuvalarda kuluçka sürecinin ardından yavru leylekler yumurtadan çıkıyor. Biz ot biçerken, traktörün arkasına takılarak yavrularını büyütmek için yiyecek topluyorlar. Biz leylekleri sevdiğimiz için karışmıyoruz” şeklinde konuştu.

    Hasköy ilçesine bağlı Bövetli köyünde traktörü ile ot biçen çiftçi İnan Subaşı da, leyleklerin büyük göç öncesi yavrularını uçuşa hazırladıklarını belirterek, “Baharın başlangıcıyla leylekler Muş Ovası’na geliyor. Biz otları biçince yavrularına çekirge, yılan, fare gibi her şeyi toplayıp yavrularına götürüyorlar. Yavrularını böyle büyüterek sonbaharda göçe hazırlanıyorlar. Biz de leylekleri seviyoruz. İsteriz ki kimse onlara zarar vermesin, her zaman Muş Ovası’na gelip gitsinler” dedi.

  • Hayvan pazarında pazarlıklar devam ediyor

    Hayvan pazarında pazarlıklar devam ediyor

    Muş’ta Kurban Bayramı’na sayılı günler kala hayvan pazarında istenilen seviyede yoğunluk yaşanmazken, Muş Belediyesi ise kurbanlıkların kesileceği kesim alanını belirledi.

    Sabahın ilk ışıkları ile kurbanlık almak için Muş Belediyesi Hayvan Pazarı’na gelen vatandaşlar, hayvan sahipleriyle yaptıkları sıkı pazarlığın ardından satın aldıkları kurbanlıkları araçlarına yükleyerek götürüyorlar. Büyükbaş hayvanlar 50 ile 100 bin TL arasında alıcı bulurken, küçükbaş hayvanlar ise 4 ile 10 bin TL arası fiyatlardan alıcı buluyor. Ayrıca Muş Belediyesi tarafından hayvan pazarının hemen yan tarafında bulunan kesim alanı, Kurban Bayramı’nda vatandaşların hizmetine sunulacak.


    Canlı hayvan pazarını ziyaret eden Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, kurbanlıklar için kesimhanelerin hazırlandığını ifade ederek, “Kurban Bayramı’na yaklaştığımız bu son iki günde zabıta ekiplerimiz ile tam kadro sahadayız.

    Vatandaşlarımızın hem kurban ibadetlerini ifa ederken hem de bayramlaşma esnasında yaşanabilecek sıkıntıları bertaraf etmek için canla başla çalışıyoruz. Özelikle kurban kesimleri için kesim noktalarımızı belirledik. Kurban için hazırladığımız mezbahanemiz de hem büyükbaş hem de küçükbaş kesim hizmetleri tek nokta olarak belirlendi.

    Daha önce kurduğumuz hayvan pazarımızda büyükbaş ve küçükbaş hayvanların pazarlıklarına şahit olduk. Şimdiden herkese hayırlı bayramlar diliyorum” dedi.
    Hayvanlarını kurban pazarına getiren besici Yavuz Tektimur ise “Geçen yıla oranla değerlendirdiğimizde fiyatların düşük olduğunu söyleyebiliriz.

    Maliyetlerimiz arttı. Maliyetlerin artmasına rağmen fiyatlarımız artmadı. Geçtiğimiz sene 4-5 bin TL’ye verdiğimiz hayvanı bu sene yine aynı fiyata veriyoruz. Geçen bayramda burası doluydu insanlar geçemiyordu, bu sene neredeyse boş kaldı. Hem hayvan az ham de talep az bu sene. Koç iyi satılıyor, o da piyasada yok” ifadelerini kullandı.

  • Muş ovasının Afrika’yı andıran görüntüleri

    Muş ovasının Afrika’yı andıran görüntüleri

    280 bin civarında büyükbaş ve 1 milyon 300 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş, yaklaşık 8 bin manda varlığı bakımından Türkiye’de 6. sırada yer almaktadır. Kış aylarında sıcak kaplıcaları seven mandalar, yazın sıcağında ise nehir sularında serinliyor. Hasköy ilçesine bağlı köylerdeki manda sürülerini sabah saatlerinde meralarda otlatan çobanlar, sıcaklığın artığı saatlerde de serinlemeleri için hayvanları Karasu Nehri’ne getiriyor. Yaklaşık 3 saat nehrin serin sularında bekletilen manda sürüsü, akşama kadar otlatıldıktan sonra köylere geri götürülüyor. Nehirde serinletilen mandaların süt verimi ise artıyor.

    Manda sürüsüne çobanlık yapan İsmail Tayova, mandaların sıcakta bunalması nedeniyle Karasu Nehri’nde serinlediklerini belirterek, “Manda çobanlığı yapıyorum. Her gün saat 12.00’da mandaları buraya getiriyorum. Havalar sıcak olduğu için mandalar dayanmıyor. Bizde mandaları Karasu Nehri’ne getirip burada suya girerek serinlemelerini sağlıyoruz. Mandalar 1-2 saat suyun içinde kalıyor, biz de o sırada yemeğimizi yiyoruz. Mandalar serinlendikten sonra kendileri sudan çıkıp otlanmaya gidiyorlar. Akşam olunca da eve götürüyoruz. Mandaların suda serinlenmesi süt verimini artırıyor. Suda kendilerini temizledikleri için akşam evde sağımları da kolay oluyor. Her yıl bu mevsimde mandalar burada suya giriyor” dedi.

  • Afrika değil Muş Ovası

    Afrika değil Muş Ovası

    280 bin civarında büyükbaş ve 1 milyon 300 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş, yaklaşık 8 bin manda varlığı bakımından Türkiye’de 6. sırada yer almaktadır.

    Kış aylarında sıcak kaplıcaları seven mandalar, yazın sıcağında ise nehir sularında serinliyor. Hasköy ilçesine bağlı köylerdeki manda sürülerini sabah saatlerinde meralarda otlatan çobanlar, sıcaklığın artığı saatlerde de serinlemeleri için hayvanları Karasu Nehri’ne getiriyor. Yaklaşık 3 saat nehrin serin sularında bekletilen manda sürüsü, akşama kadar otlatıldıktan sonra köylere geri götürülüyor. Nehirde serinletilen mandaların süt verimi ise artıyor.

    Manda sürüsüne çobanlık yapan İsmail Tayova, mandaların sıcakta bunalması nedeniyle Karasu Nehri’nde serinlediklerini belirterek, “Manda çobanlığı yapıyorum. Her gün saat 12.00’da mandaları buraya getiriyorum. Havalar sıcak olduğu için mandalar dayanmıyor. Bizde mandaları Karasu Nehri’ne getirip burada suya girerek serinlemelerini sağlıyoruz. Mandalar 1-2 saat suyun içinde kalıyor, biz de o sırada yemeğimizi yiyoruz.

    Mandalar serinlendikten sonra kendileri sudan çıkıp otlanmaya gidiyorlar. Akşam olunca da eve götürüyoruz. Mandaların suda serinlenmesi süt verimini artırıyor. Suda kendilerini temizledikleri için akşam evde sağımları da kolay oluyor. Her yıl bu mevsimde mandalar burada suya giriyor” dedi.

  • Gelinciklerin görsel şöleni

    Gelinciklerin görsel şöleni

    Muş’ta etkili olan yağışların ardından ovada kendiliğinden yetişen gelincik çiçekleri görsel şölen sunuyor. Merkeze bağlı Yeşilova beldesinde bulunan tarlalar kırmızı gelinciklerle süslendi.

    Gelincik çiçeği Muş Ovası’nda renkli görüntüler oluştururken, bazı vatandaşlar ise tarlalara gelerek fotoğraf çektiriyor.


    Tarlada arkadaşları ile birlikte fotoğraf çektiren Fırat Taşbulak, “Bu tarlamız, bu yıl nadasa bıraktığımız bir tarladır. Nadasa bırakılan bu tarlada yağışların uzun süreli devam etmesi sonucu bu çiçekler kendiliğinden yetişti.

    Yağışların yoğun olmasından dolayı ömürleri uzun oldu. Fotoğrafçıların burayı keşfetmesi ile Muş yöresinde tarlamız bilindi. Vatandaşlar gelip burada fotoğraf çekiyor. Çay, kahve içerek piknik yapıyor” dedi.

  • 36 yapıda hasar tespiti yapıldı

    36 yapıda hasar tespiti yapıldı

    Muş’un Çukurbağ köyü ve Kırköy beldesinde yaşanan sel felaketinin ardında bölgede hasar tespit çalışması başlatıldı. Muş’ta etkili olan sağanak yağış sebebiyle iki farklı günde meydana gelen sel felaketleri nedeniyle Çevre, Şehircilik ve Değişikliği İl Müdürlüğü hasar tespit ekiplerince yapılan tespitler sonucunda; Çukurbağ köyünde 14 az ve 1 ağır hasarlı yapı tespit edilirken, Kırköy beldesinde ise 21 az hasarlı yapı tespit edildi.
    Gazetecilere açıklamalarda bulunan Kırköy Belde Belediye Başkanı Nahit Dizman, etkili olan sağanak yağış sonrası sel meydana geldiğini belirterek, “Sel sonucu bazı yapılarda hasar meydana geldi. Ayrıca belediyemize ait 5 araç selden zarar görürken, bir köprü de çöktü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri hasar tespit çalışmalarını tamamladılar. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.