Kategori: Muş

  • Arazi kavgasında kan aktı: 1 ölü, 5 yaralı

    Arazi kavgasında kan aktı: 1 ölü, 5 yaralı

    Korkut ilçesine bağlı Güneyik köyünde yaşayan Yunusoğlu ve Adanur aileleri arasında köydeki arazi anlaşmazlığı nedeniyle sözlü tartışma yaşandı.

    Daha sonra şehir merkezindeki Kültür Mahallesi’nde karşılaşan aileler arasında kavga çıktı. Bıçak, taş, sopa ve demir çubukların kullanıldığı kavgada, 21 yaşındaki Doğan Yunusoğlu hayatını kaybederken, İzzet Yoldaş, Süleyman Adanur, Sezer Yunusoğlu, Sertif Önder ve Serhan Adanur ise yaralandı. Bölgeye sevk edilen polis ekipleri kavgayı güçlükle ayırırken, kavga anı ise güvenlik kamerası ve cep telefonuna yansıdı. Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla Muş Devlet Hastanesine sevk edildi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.

  • Bursa’lı öğretmen öğrencilerinin gönlüne dokunuyor

    Bursa’lı öğretmen öğrencilerinin gönlüne dokunuyor

    2020 yılında Muş’a atanan Bursalı Öğretmen Emine Tunalı, merkeze 50 kilometre uzaklıktaki Aligedik köyünde 2 yıldır görev yapıyor. Köylü çocukların geleceği için tüm zorluklara göğüs geren Emine öğretmen, günün ilk ışıklarıyla servis aracına binerek köyün yolunu tutuyor. Engebeli yolda yapılan yolculuğun ardından dağ köyüne ulaşan fedakar öğretmen, her sabah yol yorgunluğunu kendisini bekleyen öğrencilere sarılarak atıyor. 2 derslikli okulu ısıtmak için önce odun kıran, sonra da sobayı yakan Emine öğretmen, hem yürekleri ısıtıyor hem de anlattıklarıyla çocukları geleceğe hazırlıyor. Teneffüs aralarında çocuklarla oyun oynamayı da ihmal etmeyen Emine öğretmen, çocukların gönlüne taht kuruyor.

    “Öğrencilerim beni koşarak karşılıyor”

    Aligedik Köyü İlkokulunda ikinci yılı olduğunu ve geçen yılı köydeki lojmanda kalarak geçirdiğini anlatan Emine Tunalı, bu sene ise merkezden geliş gidiş yaptığını söyledi. Her gün günün ilk ışıklarıyla yola çıktığını ve kilometrelerce yol kat ettiğini kaydeden Tunalı, “Dağları aşarak buraya varıyoruz. Öğrencilerim için her şeyin değeceğini düşünüyorum. Okula geldiğimde öğrencilerim beni koşarak karşılıyor. Öğrencilerimi görüyor olmak, onlara kavuşabilecek olmak beni mutlu ediyor. Okula geldiğimde odun kırıyorum, kömür dolduruyorum, sobamı yakıp sınıfımı ders işlemeye hazırlıyorum” dedi.

    “Buradaki en büyük destekçilerim öğrencilerim”

    Köy okulunda öğretmenlik yapmayı çok istediğini ifade eden Tunalı, “Köy çocuklarını çok seviyorum. Buraya geldiğimde zorluklarla karşılaşacağımı biliyordum ama çocukların bana bu kadar destek olacaklarını tahmin etmemiştim. İlk geldiğim zaman soba yakmasını bilmiyordum, öğrencilerim bana yardımcı oldu. Onlar benim buradaki en büyük destekçilerim” ifadelerini kullandı.

    “Amacım öğrencilerimin gönlüne dokunmak, güzel bir meslek sahibi olmalarını sağlamak”

    Öğrencilerine çok değer verdiğini ve gönüllerine dokunarak güzel meslek sahibi olmaları için çaba sarf ettiğini vurgulayan Tunalı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Onlar olmasaydı bu kadar güçlü kalabilir miydim bilmiyorum. Her konuda en büyük destekçilerim öğrencilerim oldu. İlk soba deneyimimde çok zorlanmıştım, yakamamıştım. O zaman 3 öğretmendik ve üçümüz de soba yakmayı bilmiyorduk. İlk zamanlar soba yakmak 2 saatimi alıyordu, ama bu sorunu öğrencilerimle aştım.”

    “Okul tatil olduğu zaman öğretmenimi çok özlüyorum”

    2. sınıf öğrencisi Züleyha Çelik (8) ise öğretmenini çok sevdiği belirterek, “Okulun hiç tatil olmasını istemiyorum. Tatil olduğu zaman öğretmenimi çok özlüyorum. Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum” diye konuştu.

  • Muş’ta “Eren Abluka Sonbahar-Kış-6 Operasyonu”

    Muş’ta “Eren Abluka Sonbahar-Kış-6 Operasyonu”

    PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla “Eren Abluka Sonbahar-Kış-6 Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Operasyonu” başlatıldı. Muş İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen operasyonda Jandarma Komando, Polis Özel Harekat (PÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan 513 personel, 38 operasyonel tim görev alıyor.

  • Muş’ta toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasağı

    Muş’ta toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasağı

    Valilikten yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin gerek ülke genelinde gerekse sınır ötesinde terör örgütlerine karşı başarılı operasyonlarının devam ettiği ifade edildi.

    Terör örgütlerine müzahir kesimler tarafından söz konusu operasyonların gerekçe gösterilerek toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapılabileceği kaydedilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

    “Bu etkinliklerin provoke edilerek şiddet hareketlerine ve terör örgütlerinin propagandasına dönüşebileceği, halkın yoğun olarak yaşadığı yerlerin hedef seçilebileceği, sansasyonel eylemler gerçekleştirilerek kamu düzeni ile halkın can ve mal güvenliğinin tehlikeye düşürülebileceği değerlendirilmektedir. Belirtilen olayların kamu düzenini etkileyecek şekilde ilimizde yaşanmaması ve olması muhtemel olayların önüne geçilebilmesi, tesis olunan huzur ve güven ortamı ile milli güvenlik ve kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlüklerin ve genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının önlenmesi ve terör örgütlerinin planlarının bertaraf edilmesi amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17’inci, 19’uncu ve 22’nci maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu 11’inci maddesi (A) ve (C) fıkrası hükümleri çerçevesinde; Valilik ve Kaymakamlık Makamının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar ile bu kurumların gelenek ve göreneklere göre yapacakları programlar, spor faaliyetleri ile bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç olmak üzere ilimiz mülki sınırları içerisinde (Polis ve Jandarma Sorumluluk Alanının Tamamı) meydan, cadde, sokak, yol, park vb. umuma açık alanlarda; miting, açık ve kapalı yer toplantısı, gösteri yürüyüşleri, oturma eylemi, protesto eylemi, basın açıklaması, insan zinciri oluşturarak yapılabilecek protesto/yürüyüş ve toplanmalar, halk kürsüleri şeklinde toplantı, toplanmalar, halk toplantıları, ses-yayın araçları (taşıt, mobil vb. araçlar) ile yapılabilecek her türlü sesli ve görsel faaliyetler, açlık grevi, çadır kurma, stant açma, imza toplama, imza kampanyası, dilek feneri, balon, drone ve paramotor, planör uçurtmak, anma toplantısı, anma töreni, konser, şenlik, tiyatro, skeç, sinevizyon, pandomim, meşale yakma ve taşıma, el ilanı, bildiri, broşür dağıtma, afiş, poster, pankart asma, sticker yapıştırma, vb. tüm etkinlikler 20.10.2022 günü saat 00.01 ile 03.11.2022 günü saat 23.59’a kadar 15 gün süreyle yasaklanmıştır.”

  • Muş’ta minibüs devrildi: 13 yaralı

    Muş’ta minibüs devrildi: 13 yaralı

    Edinilen bilgiye göre, kaza, Muş- Bitlis karayolu üzerindeki Havaalanı Kavşağı’nda meydana geldi. Hasköy ilçesinden Sungu beldesindeki tekstil atölyesine işçi taşıyan 49 AAH 237 plakalı servis minibüsünün sürücüsü, önüne çıkan köpeğe çarpmamak için manevra yaptı. Sürücüsünün manevrası sonucu minibüs yan yatarak yoldaki refüjlere çarparak durabildi. Minibüste 2’si ağır 13 işçi yaralanırken, yaralılar 112 Acil Servis ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından Muş Devlet Hastanesine kaldırıldı.

  • Muş’ta Afrika’yı andıran görüntüler

    Muş’ta Afrika’yı andıran görüntüler

    Muş’ta özellikle kırsal kesimde etkili olmaya devam eden sıcak hava, hayvanları olumsuz yönde etkiliyor. Hasköy ilçesine bağlı Karakütük, Umurca, Sarıbahçe ve Azıklı köylerinde hayvancılık yaparak geçimini sağlayan vatandaşlar, aşırı sıcakların hakim olduğu kentte hayvanlarını nehre sokarak serinletiyor. Öğle saatlerinde nehre giren mandalar, yaklaşık 4 saat su içerisinde kaldıktan sonra tekrar otlatılmaya götürülüyor. Afrika’yı andıran görüntüler, renkli görüntüler oluşturuyor.

    “Bu sene çok aşırı bir sıcaklık var”

    Hayvanları serinletebilmek için günde iki defa Karasu Nehri’ne getirmek zorunda olduklarını ifade eden Karakütük köyü sakinlerinden Kamil Sayılgan, civar köylerin tamamının hayvancılıkla uğraştığını söyledi. Manda yoğurdu ve sütünün faydalı olduğunu anlatan Sayılgan, “Onun için bölge halkı mandacılığa yöneldi. Hava bu sene çok sıcak, 40 derecenin üzerine çıkıyor. Onun için mandalar suyun içerisinde olmasalar yaşayamazlar. Sıcağa dayanamıyorlar. Çobanımız hayvanları saat 11.00 civarında buraya getirip suya koyuyor, 15.30 sıralarında da sudan çıkarıp otlatmaya götürüyor. Bu sene çok aşırı bir sıcaklık var” dedi.

    “Mandalar bu sene balık cinsine döndüler”

    Mandaların bu sene balık cinsine döndüğünü belirten Sayılgan, “Sadece hayvanların baş kısımları nefes almak için dışarıda kalıyor. Bunlar köpek balığı değil, manda. Mandaların hem sütünden hem yağından hem de etinden yararlanıyoruz” diye konuştu.

  • Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Muş’ta geçimlerini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar, kışlık ihtiyaçları olan un ve bulgur hazırlıklarına başladı. Hasadı yapılan buğdayları önce akarsularda yıkayarak güneşte kurutan çiftçiler, daha sonra mahsulleri elekten geçirerek, yemeklik ve ekmek pişirimi için hazır hale getiriyorlar. Çeşitli aşamalarda geçirilen buğday, son olarak değirmenlerde öğütülerek una dönüştürülüyor.

    Hasadı yapılan buğday elek yardımıyla temizlediklerini ifade eden çiftçilerden Yunus Tekin, “Rüzgarın yardımıyla buğday arasındaki otlar daha güzel ayıklanıyor. Buğdayımızın belli bir miktarını tohumluk olarak ayırıyoruz. Geri kalan kısmını da değirmene götürüp ihtiyaçlarımızı karşılamak için una dönüştürüyoruz. Kış için hazırlık yapıyoruz. İhtiyaç durumunda da 10-20 teneke kaynatıp bulgur yapıyoruz. Unu da tandır ekmeği yapmak için hazırda bulunduruyoruz” dedi.

    Buğdayın önce yıkamaya alındığını ve sonrasında ise kurutup değirmene götürüldüğünü anlatan Eşref Yılmaz ise “Değirmende, buğdayın içerisindeki taşları ayırıyorlar. Unun yanı sıra bulgur da yapıyoruz. Buğday 2-3 günlük bir aşamadan geçiyor. Kışa hazırlık için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu bizim bir geleneğimiz. Her sene devam ettiriyoruz. 3 nüfuslu bir aileyiz, onun için bize 30 teneke buğday yetiyor. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olduğu zaman 50 teneke un da bize yetmiyor. Tandır ekmeği daha güzel ve maliyeti de daha düşük. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman un tüketmek daha mantıklı geliyor” diye konuştu.

  • Togg için tarih verildi

    Togg için tarih verildi

    Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere havayolu ile Muş’a gelen TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ilk olarak Muş Belediyesini ziyaret etti. Burada bir süre Belediye Başkanı Feyat Asya ile sohbet eden Başkan Hisarcıklıoğlu, daha sonra Muş TSO’da düzenlenen istişare toplantısına katıldı.

    “Muş Ovasını akıl yoluyla, ilim yoluyla eğer ekebilsek, biçebilsek Türkiye’yi besleyecek bir ovanın içindeyiz şu anda”

    Burada konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Muş Ovası’nın akıl ve ilim yoluyla ekilmesi ve biçilmesiyle Türkiye’yi besleyeceğini söyledi.

    Muş’un, tarım ve hayvancılıkta çok önemli bir şehir olduğuna vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “Her geldiğimde hayranlıkla ve imrenerek bakıyorum. Bir de maalesef bu ovayı istediğimiz gibi değerlendiremediğimizden dolayı üzülerek bakıyorum. Muş Ovasını akıl yoluyla, ilim yoluyla eğer ekebilsek, biçebilsek Türkiye’yi besleyecek bir ovanın içindeyiz şu anda. Türkiye’yi bura besler, geri kalan tüm ovaları da dünyaya göndeririz. İnşallah o günleri de göreceğiz. Türkiye’nin en fazla mera alanına sahip iller arasındayız. 3,5 milyon dönüm mera, 800 bin dönüm çayır alanlığı var. Meralar tamamen doğal. Bu sayede süt et, yağ peynir en doğal ve organik. Ama biz bu nimetin tam hakkını veremiyoruz. Muş’ta hem tarım hem hayvancılığa bağlı sanayiyi de geliştirmemiz lazım” dedi.

    “Dünyanın en stratejik sektörü tarım ve hayvancılıktır”

    Dünyanın en stratejik sektörünün tarım ve hayvancılık olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Pandemi, Rusya, Ukrayna savaşı dünyaya gösterdi ki tarım ve hayvancılık dünyanın bir numaralı sektörü. Ben yıllardır bunu söylüyorum fakat kimseye dinletemedim. Son 10 yılda fiyatı artan ürünlere bakın altın, petrol aklınıza ne geliyorsa kıymetli maden. Son 10 yılda fiyatı artan ürünler nedir diye bakın tarım ve hayvancılık ürünleri açık arayla birinci. Muş Ovası elimizin altında bakir vaziyette duruyor. Muş’ta genç ve dinamik bir nüfusumuz var. O yüzden emek yoğun sektörleri de buraya çekmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin kendi markasını taşıyan yüzde 100 elektrikli otomobilinin açılışını 29 Ekim’de gerçekleştireceğiz”

    Türkiye’nin 120 yıllık hayalini gerçekleştirmek için önemli bir adım attıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Türk iş dünyası adına aldığımız görevi hakkıyla yapalım diye 120 yıllık insanlarımızın hayali, 1960’da yarım kalmış bir rüyamız vardı. Geçen hafta sonu Gemlik’te fabrikanın gidişatını gördük, bilgilerini aldık. Allah nasip ederse Türkiye’nin kendi markasını taşıyan yüzde 100 elektrikli otomobilinin açılışını 29 Ekim’de gerçekleştireceğiz. İnşallah martta da TOGG’u Muş’un yollarında göreceksiniz” diye konuştu.

    “Pandemiyi en az hasarla atlatan ülke Türkiye oldu”

    Ankara’da ekonomi şurası düzenlediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bakanlarımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay’ın başkanlığında 7 bakanla bir araya geldik. Ankara’da ekonomi şurası düzenledik. Orada Erdal Koç, sizler adına söz aldı ve taleplerinizi anlattı. Koç’un anlattıkları konularından biri kredi konusunda yaşanan sıkıntılar, tarım ve hayvancılığa verilen desteklerin yükseltilmesi ve uçak seferlerinin artırılması gerektiğini bizzat söyledi.

    Avrupa’sında, Asya, Pasifik’i dahil İslam ülkeleri, Türk cumhuriyetleri hepsini içine alın. Pandemiyi en az hasarla atlatan ülke Türkiye oldu. Burada sizler sağ olun. Başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimizin vasıtasıyla bana, bende bunları başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün bakanlara ve bürokrasiye ilettik. Ticaretin tek istediği şey huzurdur. Huzur olmayan yerde ticarette olmaz zenginlikte olmaz. Bunu akıldan çıkarmayalım. Bu şehrimizde, ülkemizde, komşu coğrafyalarımızda bu hepsi birbirini etkiler. Komşudaki ateş bize zarar verir.”

    Toplantıya; Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen, TOBB Yönetim Kurulu üyeleri Engin Yeşil ve Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Gümrük Turizm İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Arif Parmaksız, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Şadan Eren, Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Mustafa Deryal, çevre il ve ilçelerden oda ve borsa başkanları katıldı.

  • Muş’ta Afrika’yı andıran görüntüler

    Muş’ta Afrika’yı andıran görüntüler

    Hasköy ilçesine bağlı Karakütük, Umurca, Sarıbahçe ve Azıklı köylerinde mandacılık yaparak geçimini sağlayan vatandaşlar, hava sıcaklığının artışıyla hayvanlardan süt verimi alabilmek için onları günde 2 defa Karasu Nehri’ne sokarak serinletmeye çalışıyor. Öğle saatlerinde suya giren mandalar, yaklaşık 3 saat su içerisinde kaldıktan sonra tekrar otlatılmaya götürülüyor. Afrika’yı andıran sahneler, zaman zaman renkli görüntüler oluşturuyor. Mandaların su içerisinde serinlemeye çalıştığı anlar, havadan görüntülendi.

    “Bölgedeki civar köylerin yüzde 85’i manda besliyor”

    Karakütük köyünde hayvancılık yapan vatandaşlardan Erkan Kılıçaslan, geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağladıklarını söyledi. Yaz mevsiminde havanın çok sıcak olması nedeniyle mandaların güneşe karşı dayanıksız olduğunu belirten Kılıçaslan, “Günde 2 defa hayvanları suya sokuyoruz. Bu hem hastalık için hem de süt veriminin daha çok olması için iyi oluyor. Hayvanlarımız üzerlerindeki tüm pislikleri attıkları için kolay kolay hastalanmıyorlar. Bölgedeki civar köylerin yüzde 85’i manda besliyor” dedi.

    “Manda sütü daha sağlıklı olduğu için tercih ediliyor”

    Manda sütünün daha fazla protein içerdiği için tercih edildiğini kaydeden Kılıçaslan, “Sabah ve akşam 2 defa suya giriyorlar. Ortalama her getirdiğimizde 3-4 saat suda kalıyorlar. Suyu çok seviyorlar. Hayvanları bıraksak sabaha kadar suyun içerisinde kalırlar. Otlatmak için zorla çıkarıyoruz. Manda yoğurdu bu bölgede en çok tercih edilen besin kaynağıdır. Manda yoğurdunun 1 kilogramı, inek yoğurdunun 3 kilogramına bedeldir” diye konuştu.

  • Sıcaklıklar arttı koyunlar kırkılmaya başlandı

    Sıcaklıklar arttı koyunlar kırkılmaya başlandı

    Muş’un yaylalarında otlatılan koyun ve kuzular, hava sıcaklığının artması ile birlikte kırkılmaya başlandı. Yeşile bürünen yaylalarda koyunlarını otlatan köylüler, hayvanlardan daha fazla verim elde edebilmek için yünlerini kırkıyor. Merkeze bağlı Kurtik Dağı ve Üçevler ile Ilıca köyü yaylalarına çıkan vatandaşlar, koyunların yünlerini kırkarak elde edilen yünleri yatak yapılması için satışa çıkartıyor.

    Ilıca köyünde hayvancılık yapan besici Mehmet Şerif Çetinbaş, koyun kırkma mevsiminin başladığını ve bu işin çok zor olduğunu söyledi. Arkadaşlarıyla birlikte yardımlaşarak koyunların kırkımını yaptıklarını anlatan Çetinbaş, “Bir koyunu kırkmamız 5-10 dakikamızı alıyor. Günde 50-60 arasında koyun kırkıyoruz. Yünün kilosunu 4 liraya satıyoruz. Herkes bu mesleği yapamaz. Koyunun kırkım için bir düzeni var. Düzen bozulduğu zaman koyunlar telef olabilir. Makası bilinçsiz vurunca yara olabilir ve o bölge kurtlanır. Bende bu mesleği dedemden, babamdan öğrendim. Geleneğimizdir. Bunu yaşatmaya çalışıyoruz. 30 yıldan bu yana bu işi yapıyorum” dedi.