Bulanık’ta geçen günlerde Kundo ve Bingöl aileleri arasında ‘kız kaçırma’ nedeniyle husumet başladı. Bulanık İlçe Emniyet Müdürü Aytaç Tefek, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Üsteğmen Kazım Tüysüz ve kanaat önderleri, herhangi bir olay yaşanmaması için taraflarla görüşmeye başladı. Heyetin girişimleriyle aileler husumeti sonlandırmaya karar verdi. Bulanık Merkez Camisi Kuran Kursunda düzenlenen barış töreni ile husumet sona erdi.
Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda, aileler Kuranı Kerim altından geçerek barıştı. Törende konuşan Bulanık İlçe Emniyet Müdürü Aytaç Tefek, her iki ailenin barışa olumlu bakmasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, “Bu barışta emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun. Bizleri sevdiniz ve saydınız. Bizleri de sizlerden biri saydınız. Bizim işimiz size hizmet etmektir. Bu da bir anlamda hizmettir. Sizler bizi kabullendiğiniz için biz de bu hizmeti yapmaya çalışıyoruz. Köyümüzde bir sorun vardı. İstenmeyen bir şey yaşandı. İki kişinin yaptığı hatayı bir köyü mesul tutmak haksızlıktır. Ayrıca dinimizde küs kalmak caiz değildir. Tabi en büyük teşekkürü ailelere yapmak istiyorum. Kundo ve Bingöl ailelerine. Çünkü affetmek büyüklüktür. Barışmak, affetmek insanı zayıf düşürmez, küçültmez aksine daha kuvvetli yapar, daha büyük yapar. Bu çerçevede özellikle affetme yeteneğini, başarısını gösteren kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Allah onlardan razı olsun. Bu barışa emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Bulanık İlçe Müftüsü Abdurahman Gündüz de ibadetlerin en hayırlısının barış olduğunu belirterek, ailelerin barışarak iyi bir örnek sergilediğini söyledi. Bu barışın aralarında husumet bulunan herkese örnek olmasını dileyen Müftü Gündüz, “Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, ‘Müminler ancak kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin’ buyuruyor. Bizler de bugün, bu inanç ve hassasiyetle kardeşlerimiz arasında barışı tesis için bir aradayız. Bu vesileyle, kavga, husumet ve dargınlık yerine birlik ve beraberliği, yardımlaşma ve dayanışmayı tesis eden her kardeşimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Siz de ince gönüllülük yaptınız ve barışa ön ayak olup Allah’ın şemsiyesi altına girdiniz. Ben bu barışa vesile olan herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kategori: Muş
-
Bulanık’ta iki aile arasındaki husumet barışla sonuçlandı
-
Muş’ta Gazze için dua
Muş’ta sabah namazında tüm camilerde Gazze’de soykırıma uğrayan Filistinliler ve şehitler için dua edildi.
Diyanet İşleri Başkanlığının ülke genelindeki organizasyonu çerçevesinde Geylani Camii’nde de sabah namazının ardından İsrail’in saldırıları sonucu Filistin’de hayatını kaybedenler için Yasin-i Şerif okundu. Daha sonra İl Müftüsü Halil İbrahim Demir dua etti.
-
Jandarma ekiplerinden ters lale nöbeti
Muş Merkeze Bağlı Karaağaç Beldesi’nde, bin 800 rakımlı Çizmeburun Dağı’nda açan ve nadir görülen ters laleler, jandarma ekipleri tarafından titizlikle korunuyor. Jandarma birimleri, terörle mücadele kapsamında temizledikleri dağlarda, yalnızca yılda bir kez açan ve kısa ömürlü olan bu ender çiçekleri özenle gözetiyor.
Sarp dağlarda açan, nesli koruma altında olan ve ağlayan gelin olarak bilinen ters laleler, İl Jandarma Komutanlığına bağlı Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Timi tarafından korunuyor.
Nesli koruma altında bulunan ters lalelerin soğanlarına zarar verilmemesi için jandarma ekipleri denetimlerini sıklaştırıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ise koparılan her lale için 387 bin 141 TL idari para cezası kesiyor.Muş Valisi Avni Çakır, Muş’un meşhur Ters Lalesi ve Muş Lalesinin ilkbahar mevsimiyle birlikte ilin birçok noktasında görülebildiğini belirtti. Özellikle Nisanın son haftaları ile Mayısın ikinci haftasına kadar canlılıklarını koruyan bu endemik bitkilerin korunması gerektiğini vurgulayan Vali Çakır, “Muş deyince dışarıda akla gelen figürlerden bir tanesi de Muş’un meşhur Ters Lalesi ve Muş Lalesidir. Bu anlamda tabii Muş Lalesi endemik bir tür olduğu için nesli koruma altında. Bunların toplanması, ticarete konu edilmesi ve zarar verilmesi yasak. Jandarmamız bu anlamda bu bitkilerimizin yoğun olduğu bölgelerde görev ifa ediyorlar. Tabi bu konuda Muş’ta da vatandaşlarımızın hassasiyeti artık ciddi alamda oluştu. Çünkü bu Türkiye’de nadir gözüken bitkilerden bir tanesi. İlimizin de dışarıdaki en önemli tanıtım figürlerinden bir tanesi. Bu noktada jandarmamız çalışmalarını sürdürüyor. Muş Lalesinin ve Ters Lalenin bu konuda neslinin devamı noktasında arkadaşlarımıza güçlü bir destek veriyor. Emeği geçen tüm jandarma personelimize de teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızı da bu güzellikler solmadan Muş’a gelip bu güzellikleri görmek için davet ediyorum” dedi.
Muş ili, zengin sulak alanlara ve bitki örtüsüne sahip olmasıyla dikkat çektiğini söyleyen Telli Turna Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Avci, “Muş ili çok zengin sulak alanlara, çok zengin bitki örtüsüne sahip, endemik bitki yönünden de çok zengin. Bunlardan en önemlisi de ömrü kısa olan ve ilimizde çok nadir belli bölgelerde çıkan ters lalelerdir. Ters laleler yaklaşık 15 ve en fazla 20 gün canlı kalma süresi var. Fotoğraf sanatçıları, meraklı kişiler gelip fotoğraflarını çekiyorlar. Koruma bilincinin gelişmesi gerekiyor. Bu konuda jandarmanın çevre timi sahadaki çalışmalarımıza sürekli denk geliyoruz. Sulak alanlarda yaptığımız çalışmalarda, saha çalışmalarında denk ediyoruz. Bu defa da ters lalelerin nadir olarak görüldüğü bir yerde nöbet tutuklarını, kontrol çalışmaları yaptıklarını gördük” şeklinde konuştu.
-
Muş’ta otomobil elektrik direğine çarptı: 1 ölü
Alınan bilgilere göre kaza, merkeze bağlı Durugöze köy yolu üzerinde meydana geldi.
Durugöze köyü istikametine giden Eren Akpınar (20) yönetimindeki otomobil, kontrolden çıkarak elektrik direğine çarptı.
Kullanılamaz hale gelen otomobilin sürücüsü Akpınar olay yerinde hayatını kaybetti. Kazayı görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezine haber verilmesi üzerine jandarma ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. Akpınar’ın cenazesi ambulansla Muş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
-
10 yıl sonra köy meydanına çıktı
Karabey köyünde yaşayan 70 yaşındaki Cevahir Bingöl, hayatında unutamayacağı bir gün yaşadı. İyilik Ailesi Platformu’nun desteğiyle akülü tekerlekli sandalyesine kavuşan Bingöl, yıllardır görmediği köyün sokaklarını ilk kez gezmenin mutluluğunu yaşadı. Türkiye’de ve 14 ülkede gönüllü yardım faaliyeti yürüten İyilik Ailesi Platformu’nun sosyal medya üzerinden paylaştığı videoyu gören hayırseverlerden Öznur Özkul, Cevahir Teyze’ye akülü tekerlekli sandalye gönderdi. Bingöl, yıllardır izlediği tek manzaranın tavan ve salondaki pencere olduğunu söyleyerek köyün içini gezmek istediğini yeğenlerine iletti. Yeğenlerinin yardımı ile arabasına binerek dışarı çıkabilen Cevahir Teyze’nin mutluluğu görülmeye değerdi. Yeğenlerinin göstermesi ve yönlendirmesi ile kısa sürede arabayı tek başına kullanmayı öğrenen Bingöl, köyün içinde gezerek yıllardır görmediği gökyüzü hasretine son verdi.
Yıllardır yatağa bağlı yaşayan Bingöl, arabası ile köyün içini gezmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, “10 yıldır tavanı izliyordum. Bugün ilk defa dışarı çıktım ve çok mutlu oldum. Köyümü çok özledim. Bir kardeşim var gidip göremiyordum, onu çok özlüyorum. Artık rahatlıkla her yere gidebilirim. Öznur Özkul’a çok teşekkür ederim, bana araba gönderdi. Artık dışarı çıkabiliyorum” dedi.
Cevahir Bingöl’ün yeğenlerinden Yusuf İncetepe ise halasının yıllar sonra dışarı çıktığı için çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Özellikle İyilik Ailesi Platformu ve hayırsever Öznur Hanıma çok teşekkür ederiz. Halamıza akülü tekerlekli sandalye gönderdiler. Halamın manzarası 10 yıldır tavan ve salonun penceresiydi. Pek kimseyi göremiyordu, canı çok sıkılıyordu. Bugün İyilik Ailesi Platformu sayesinde halamızı dışarı çıkarabildik. Halamızı köyün içinde gezdirdik. Çocukları gördü, onlarla muhabbet etti. Çok mutluyuz” şeklinde konuştu.
-
Muş’ta lale devri başladı
Muş’ta doğal olarak yetişen ve endemik bir tür olan Muş lalesi, havaların ısınmasıyla çiçek açarak ovayı kırmızıya bürüdü.
Karlı dağlarla birlikte güzel manzaralar oluşturan laleler, ziyaretçi akınına uğradı. Muş lalesinin karlı dağlarla birleşen görüntüleri kartpostallık oluştururken, ziyaretçiler de bu anları kalıcı hale getirmek için bol bol fotoğraf çektiriyor. Sosyal medyada paylaşımı yapılan bu muhteşem manzaralar, Muş’un doğal güzelliklerini geniş kitlelere tanıtmaya yardımcı oluyor.
Özellikle nesli tehlike altında bulunan endemik ve nadir bir bitki türü olan Muş lalesinin tahrip edilmesi ve soğanından koparılması ile ticarete konu edilmesi halinde ise 387 bin 141 TL idari para cezası uygulanacağı bildirildi.
Gördüğü lale tarlası manzarası karşısında hayranlığını gizleyemediğini itiraf eden ziyaretçilerden Murat Kaymaz, Muş lalesinin korunmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Güzel zaman geçirmek için Muş Ovası’nı tercih ettik. Her yıl bu dönemde yeşeren ve endemik bir tür olan Muş lalesini ziyaret ettik. Kırmızı ve yeşilin buluştuğu noktadayız. Şehrimize ayrı bir güzellik katan laleyi bölgeden ve çevre illerden birçok insan ziyarete geliyor. Endemik bir tür olan Muş lalesi, her yıl kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Şehrimize anlam katan ve aynı zamanda şehrimizin sembolü olan bu lalenin ziyaretçiler tarafından koparılmamasını ve korunmasını rica ediyoruz. Laleleri merak edenleri şehrimize bekliyoruz” dedi.
Lalelerin yetiştiği köyde yaşayan çocuklardan Kadir Aymelek ise ziyaretçilerin lalelere zarar vermeden fotoğraf çektirmeleri gerektiğine vurgu yaparak, “Bu laleler bizim köye yakın bir arazide yetişiyor. Uzak memleketlerden insanlar buraya gelip fotoğraf çekiyorlar. Herkesten rica ediyorum, bu laleleri koparmayın” şeklinde konuştu.
-
Muş’ta karla mücadele
Muş İl Özel İdaresi kış sezonunda 3 bin kilometrelik yol ağında 61 iş makinesi ve 100 personelle karla mücadele çalışması yaptı. Gece gündüz demeden karla mücadele eden ekipler, kasım ayından itibaren 23 bin kilometre yolu kardan temizleyerek karla mücadele çalışmasını bitirdi. Son olarak 10 köy ve 21 mezraya ulaşımın sağlandığı ve köylülerin alternatif olarak kullandığı Üçevler grup köy yolunu ulaşıma açıldı.
Muş Valisi Avni Çakır, Muş’ta karla mücadele sezonunu bitirdiklerini söyledi. Muş’ta geçen yıllara oranla bu yıl kar yağışının daha az olduğunu belirten Çakır, “Türkiye geneline göre bu sezon yüksek bir yağış aldık. Rakım yüksekliğinin 2 bin 500 metreye kadar çıktığı bölgemizde karla mücadelede zorluklar yaşadık. Üçevler bölgesinde bugün itibariyle çalışmalarımızı tamamladık. Muş 368 köyü, 217 mezrasıyla geniş bir coğrafyada yayılmış. Muş’ta nüfusunun yarısı kırsalda ikamet ediyor. Yüksek kesimde kış ağır şartlarda geçtiği için karla mücadele bizim birinci önceliğimiz. Bu anlamda sezon başında bütün tedbirlerimizi almıştık. Kış boyunca 61 iş makinesi ve yaklaşık 100 personelle sahada yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Muş’ta kış sezonunda yaklaşık 23 bin kilometre yolu kardan temizledik. Bu çok ciddi bir emek isteyen ve bölgeyi hâkimiyet gerektiren bir iş. Arkadaşlarımızın bölge şartlarına alışık olması, ekipmanlarımızın karla mücadeleye uyumlu olması bu konudaki tecrübelerimizle vatandaşlarımızın fazla mağduriyetine sebebiyet vermeden yollarımızı büyük oranda açık tuttuk. Sadece Çavuştepe bölgemiz, kara ve tipiye en fazla açık olan bölgemiz. Burası bizim acil önceliğimiz değildi, çünkü vatandaşlarımızın alternatif güzergâhları da var. Çok şükür kazasız belasız çalışmamızı bugün itibariyle nihayetlendirdik. Biz bir taraftan kış çalışmalarını tamamladık ama hemen öte yandan da araçlarımızı yol bakım, onarım, yeni yapım çalışmaları için hazırlamaya başladık. İnşallah mayıs sonu haziran başı gibi de altyapı çalışmalarımıza kaldığımız yerden tüm ekip arkadaşlarımızla start vereceğiz” ifadelerini kullandı.
-
Muşlu gençler Türkiye şampiyonasına gidiyor
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından okul sporları kapsamında Halk Oyunları Gençler Grup Birinciliği Müsabakaları adı altında 2 gün süren bölge yarışması düzenlenmişti. 14 ilin katılımıyla gerçekleştirilen yarışmada üstün başarı sergileyen Muş ekibi, ilkler arasında ismini dördüncülüğe yazdırdı.
Sergilediği oyunla salondaki izleyenlerin alkışlarını üzerine toplayan halk oyunları ekibi, Sivas’ta 11-12 Mayıs tarihlerinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul sporları kapsamında düzenlenecek olan Türkiye şampiyonasına katılmaya hak kazandı.
-
Muş’ta 40 bin TL’ye çoban bulunamıyor
Besiciler, hayvanlarına bakacak çobanı bulmak için çaba sarf ederken, 40 bin liraya varan aylık maaş, giyecek, yemek ve ayakkabı gibi avantajlar sunmalarına rağmen çoban bulamıyorlar. Özellikle gençlerin kırsal bölgelerden şehirlere göç etmeyi tercih etmeleri, Muş’un besicilik anlamında iş gücü eksikliğine yol açıyor. Gençlerin çalışmak için batı illerini tercih etmelerinden dolayı her yıl olduğu gibi bu yıl da çoban bulamamanın sıkıntısının yaşandığını söyleyen Muş Damızlık Koyun Keçi Birliği Başkanı Nimet Salkım, özellikle gençlerin sosyal güvencesi olduğu için büyük şehirlere giderek asgari ücretli işlerde çalışmayı tercih ettiğini kaydetti. Salkım, “Baharın gelişiyle hayvanlarımızı meralara saldık. Şimdi, bizim şöyle bir sorumuz var sektör olarak. Aslında bu sorun Türkiye geneli bir sorundur. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bu sorunumuz daha büyüdü. Biz 40 bin TL maaşla çoban bulmaktan zorluk çekiyoruz. Maaşı 40 bin TL olmasına rağmen biz çoban bulmaktan zorluk çekiyoruz. Bunun yanında biz her yıl çobanlara peynir ve yün vermemize rağmen bulamıyoruz. Çoban bulamamamızın sebebi ise kırsal alanlarda biz gençleri tutamıyoruz. Gençler şehir merkezlerinde özellikle tekstil ortamlarında, farklı iş ortamlarında asgari ücretle bu işi kendilerine daha cazip buluyorlar. Oysaki çoban maaşı şu anda 40 binin üzerindedir. Bu iyi bir para. Buna rağmen biz çoban bulamıyoruz. Bu sadece Muş’un sorunu değildir, bu Türkiye geneli bir sorundur. Türkiye geneli hayvancılık sektörü çoban sıkıntısı çekiyor” şeklinde konuştu.
Muş’un besicilik geleneğini sürdürmek ve sektörün geleceğini güvence altına almak için çoban bulma sorununun etkili bir şekilde ele alınması gerektiğini söyleyen besicilerden Mizgin Sönmez ise “İlkbaharın gelmesiyle hayvanlarımızı meralara çıkardık. Her yıl olduğu gibi bu yılda çoban bulmakta zorlanıyoruz. 40-50 bin TL maaş vermemize rağmen çoban bulamıyoruz. Kimse çobanlık yapmak istemiyor. Bazen bir aile bir çoban tutuyor, bazen birkaç aile birleşip çoban tutuyorlar. Maalesef çoban bulmak bu kadar kolay değil. Kışlık peynir, yeme içme ve diğer tüm ihtiyaçlarını biz karşılamamıza rağmen çoban bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.
-
Sel felaketi köy yolunu ikiye ayırdı
Muş’ta bir haftadır süren sağanak yağış bazı yerlerde hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Hasköy ilçesine yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Yerkaya köyüne bağlı Yapraklı mezrasında doğum sancısı başlayan 34 yaşındaki Ş.Ö. için yakınları tarafından 112 Acil Çağrı Merkezine haber verildi. İkiye ayrılan yol nedeniyle köye ulaşamayan sağlık ekipleri ise İl Özel İdaresi’nden yardım istedi. Ekipler, sel felaketinin yaşandığı Mezrada doğum sancısı yaşayan bir kadına ulaşmak için yoğun çaba harcadı. İl Özel İdaresi ekipleri, selin neden olduğu yolların onarımı için çalışırken, sağlık ekipleri ise köydeki hastaya ulaşmak ve gerekli müdahaleleri yapmak için görevlerini yerine getirdi.
Evde ilk müdahalesi yapılan Ş.Ö., ambulansla Muş Devlet Hastanesine götürüldü. Ş.Ö.’nün doğum yaptığı ve sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdiği öğrenildi.