Kategori: Nilüfer

  • Bursa Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde uyumlu yaşam

    Bursa Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde uyumlu yaşam

    Antlaya’daki orman yangınlarının ardından özel donanımlı araçlar ile Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne getirilen ağır yaralı hayvanların tedavileri devam ediyor. Yangında zarar gören keçi, kuzu, ördek ve kedinin çiftlikteki uyumlu yaşamı görünleri mutlu ediyor. HAYTAP Saha Sorumlusu Zuhal Arslan, “Günlerdir buradayız, günlerdir kediler koyun ile keçi ile kucak kucağa yatıyor. Ördeğimiz de, koyun ile çok iyi anlaşıyor. İnanılmaz hayranlıkla izliyoruz” dedi.

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde çıkan orman yangınlarındaki alevlerin ortasında kalan birçok hayvan yaralandı. Yaralı hayvanlar, ekipler ve gönüllülerin yardımıyla yangın bölgesinden kurtarılarak güvenli bölgelere getirildi. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) gönüllüleri tarafından kurtarılan yaralı hayvanlar ilk olarak bölgede kurulan sahra çadırında tedaviye alındı. Burada 21 gün boyunca tedavileri yapılan keçi, kuzu, ördek ve kedi gibi vücutlarında 3’üncü derece yanık bulunan hayvanlar, özel donanımlı araçlar ile Bursa’ya getirildi. Nilüfer ilçesindeki bir çiftlikte kurulan hayvan hastanesinde tedavi ve gözetim altına alınan hayvanlar, tedavilerinin ardından Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne nakledilecek.

    ‘BİNE YAKIN HAYVANI TEDAVİ ETTİK’

    Yangında zarar gören keçi, kuzu, ördek ve kedinin çiftlikte birlikte yaşamı ise görenleri sevindiriyor. Yaralı hayvanların uyum içerisinde yaşadığı gözlenirken, HAYTAP Saha Sorumlusu Zuhal Arslan da hayvanların bir arada bulunmasını hayranlıkla izlediklerini dile getirdi. Antalya’daki afetin bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Arslan, “Hayvanlar adına da korkunç bir afet yaşandı, onlar için de tam bir dramdı. Biz de hemen bir sahra hastanesi kurup, elimizden geleni yapmaya çalıştık. 1000’e yakın hayvanı tedavi ettik, daha sonrasında durumu ağır olan hayvanları, sahra hastanemizi kapattıktan sonra Bursa’ya getirdik. Şimdi burada tedavileri devam ediyor” dedi.

    ‘TÜRLER ARASINDA DAYANIŞMA’

    Pek çok farklı türün bir arada yer almasının hayranlık uyandırıcı olduğuna değinen Arslan, “Burada keçilerimiz, koyunlarımız, kedilerimiz, patileri yanan tavuklarımız, kaplumbağalar, ördeğimiz var. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yanık tedavileri, enfeksiyon ve yara bakımları veteriner hekimlerimizce hummalı bir şekilde devam ediyor. Tamamen iyileşmelerinin ardından HAYTAP Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne geçecekler. Büyük bir kısmı geçmiş durumda, tedavisi devam eden hayvanlarımız da sağlıklarına tamamen kavuşmalarının ardından ecelleriyle ölene dek küçük bir cennet köşesinde yaşamaya devam edecek. Pek çok farklı türden hayvan burada birlikte, aynı alanda tedavi görüyor. Aslında ben bunu ‘türler arası dayanışma’ olarak adlandırdım. Günlerdir buradayız, günlerdir kediler koyun ile keçi ile kucak kucağa yatıyor. Ördeğimiz de, koyun ile çok iyi anlaşıyor. İnanılmaz hayranlıkla izliyoruz. Bize çok güzel şeyler katıyorlar, alakasız pek çok türün sevgi dolu bir şekilde hem tedavilerini sürdürüyor, hem de yaşama tutunuyor” ifadelerini kullandı.

    Arslan, hayvanların önemli bir kısmının tedavilerinin gerçekleştiğine işaret ederek, “Ankara’da doğumunu beklediğimiz iki koyunumuz var. Hayvanlarımızın yanık tedavileri tamamlandı, yangından dolayı patisi yanan hayvanlarımızın pansuman işlemleri gerçekleştiriliyor. Bu biraz daha sürecek, hekimlerimizin kontrolünde şu an için koyunlarımız ve keçilerimiz adına durum çok daha iyiye gidiyor” dedi.

  • Bursa’da kursa gitmek için evden çıkan Batu bulundu

    Bursa’da kursa gitmek için evden çıkan Batu bulundu

    Bursa’da kursa gitmek için evden çıkan Batu Sırmaoğlu’ndan (13) bir daha haber alınamamıştı. Sırmaoğlu 7 saat sonra bulunarak ailesine teslim edildi.

    Merkez Nilüfer ilçesi Özlüce mahallesi’nde bulunan kurs merkezine gitmek için evden çıkan Batu Sırmaoğlu kayıplara karıştı. Oğlu Batu Sırmaoğlu’ndan saatlerce haber alamayan ailesi ekiplere haber verdi.

    Yaklaşık 7 saat haber alınamayan Sırmaoğlu bulundu. Polis merkezinde ifadesinin alınmasının ardından ailesine teslim edilen Sırmaoğlu’nun ilk söyledikleri “Babaanneme giderim diye metroya bindim, metro duraklarını karıştırınca bir daha da evi bulamadım’’ oldu.

  • Fabrikaların su çektiği Uluabat Gölü can çekişiyor

    Fabrikaların su çektiği Uluabat Gölü can çekişiyor

    Küresel iklim değişikliği başta olmak üzere çevredeki fabrikaların su çekmesi ve atıklarını bırakması Uluabat Gölü’nü tehdit ediyor. Kuraklığın yanı sıra sanayi kuruluşlarının gölden su çekmesi ve göle atık bırakan sanayi kuruluşlarının varlığının devam etmesi Uluabat Gölü’nü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyor. En derin yeri 1-1,5 metreye düşen gölün yakın zamanda kurumasından endişe ediliyor.

    Alan çevresi 136 kilometrekare olan Uluabat Gölü, Bursa’ya bağlı önemli bir tatlı su gölü olarak birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Plankton ve dip canlıları, sucul bitkiler, balık ve kuş popülasyonu açısından Türkiye’nin zengin gölleri arasında gösterilen Uluabat Gölü, her geçen gün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

    1998 yılında Çevre Bakanlığı tarafından Ramsar alanı ilan edilen göl, son günlerde alg patlamaları ile bir kez daha gündeme geldi. Havaların serinlemesi ile kaybolan su yosunlarının her yıl yaz aylarında artarak görüldüğü bildirildi.

    Havaların serinlemesi ile birlikte kendiliğinden yok olan yosunların çıkış sebebi ağırlıklı olarak küresel iklim değişiklikleri ve çevre faktörlerine bağlanıyor.

    Küresel ısınmanın etkisi büyük

    Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “Son günlerde Uluabat Gölü’nde alg patlamalarını sık sık duyuyoruz. Bölge halkından bize şikayetler geliyor.

    Küresel ısınma ile birlikte de Uluabat Gölü de bundan ciddi bir şekilde etkileniyor. Uluabat Gölü’nü besleyen su kaynakları azaltmakta. Bu azalma da Uluabat Gölü’nde sığlığa sebebiyet veriyor.

    Gölün en derin yeri 1-1,5 metreye kadar düştü. Bu böyle giderse yakın zamanda Türkiye’de birçok gölde olduğu gibi burası da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak” dedi.

    Fabrikalar gölden su çekiyor

    Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj gibi göllerde de alglerin sıkıntı teşkil edeceğine dikkat çeken Murat Demir, “Birçok gölümüzde de bu algleri görüyoruz. Mevsim itibari ile hava sıcaklıkları düştü ve serinleme başlayınca algler durdu. En azından gözle görünür değil. Bu, alglerin yok olduğu anlamına gelmemektedir. Her yıl daha yoğunlaşarak karşımıza çıkmaktadır. Uluabat’ı besleyen su varlıkları da tehdit altındadır. Hemen yukarıda Çınarcık Barajı oluştu ve oraya ciddi su gitmekte. Gerçi Çınarcık Barajı’ndan Uluabat’a su veriliyor, ama yeterli değil. Buraya yakın sanayi kuruluşları bu gölden ciddi ölçüde su çekiyor. Bu yanlıştır. Uluabat Gölü can çekişmektedir. Buradan sanayi kuruluşlarına, organize sanayi bölgelerine su gönderilmemelidir. Bu göldeki her damla suyun önemi vardır. Buranın suyu burada kalmalıdır” şeklinde konuştu.

  • Bursa Valiliği duyurdu! Pazar günü açık olacak

    Bursa Valiliği duyurdu! Pazar günü açık olacak

    Bursa Valiliği hafta sonu gerçekleşecek sınav için Nilüfer İlçe Nüfus Müdürlüğü’nün açık olacağını duyurdu.

    Bursa Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2021 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavına (2021-ALES/2) katılacak adayların T.C. kimlik kartı başvuru işlemleri için 19 Eylül 2021 Pazar günü 07:00-10:00 saatleri arasında İlimiz Nilüfer İlçe Nüfus Müdürlüğü açık bulundurulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • Bursa’da konut mağduru oldular

    Bursa’da konut mağduru oldular

    Bursa’da, ev almak için müteahhide 100 bin ile 150 bin TL arasında sözleşme karşılığında para veren 20 kişi, evlerinin teslim edilmediğini belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sözleşmesi kendisinde olan evinin başkasına da satıldığını söyleyen Gülizar Ulusoy, “Adalete güveniyoruz. Sonuna kadar hukuk savaşımızı vereceğiz” dedi.

    Bursa’da ev sahibi olmak isteyen yaklaşık 20 kişi, 2018 yılında, Nilüfer ilçesi Hasanağa Mahallesi’nde yapımına başlanan proje için müteahhit Haluk B.’ye 100 bin ile 150 bin TL arasında değişen miktarda para verdi. Para verenler ile müteahhit arasında ödedikleri para karşılığında sözleşme imzalandı.

    İddiaya göre, müşterilerden parayı toplayan müteahhit, inşaattaki çalışmaları yavaşlattı. Para yatıranlara 2019 yılında evleri teslim edileceği söylendi. Ancak evler, belirtilen tarihte bitirilmedi. Müteahhit, mağdurların istediği para iadesini yapmadı. Bunun üzerine projeye para yatıranlar, bireysel olarak suç duyurusunca bulundu. Ancak mahkeme, dava hakkında takipsizlik kararıyla, mağduriyetin icra yoluyla çözülmesi gerektiğine karar verdi. Aradan geçen sürenin ardından mağdurlar, sözleşmeleri ellerinde olan dairelere ‘Satılık’ yazılı pankartların asılı olduğunu gördü. Bunun üzerine şoke olan mağdurlar bir araya gelip, toplu olarak savcılığa bir kez daha suç duyurusunda bulundu.

    ‘EVİMİ BAŞKASINA SATMIŞLAR’

    Evinin başkasına satıldığını söyleyen Gülizar Ulusoy, “Buraya topraktan girdik. 250 bin liraya anlaşmıştık. 150 bin lirasını verdik. Daha sonra inşaat durdu. Devam edebilmek için bizlerden para istedi. Biz bir şey yapmayacağını anladığımız için paranın geri kalanını ödemedik. Daha sonra pandemi araya girince tamamen durdu. Telefonla arayıp ulaşamıyoruz. Ulaştığımızda da sürekli bize tarih veriyor. Tarih gelince ödeme yapacağını söylüyor ama zamanı geldiğinde aradığımızda telefonları açmıyor. Benim dairemin bir başkasına satıldığını da bugün burada öğrendim. Sözleşmesi bende ama daire başkasına satılmış. Adalete güveniyoruz. Sonuna kadar hukuk savaşımızı vereceğiz” ifadelerini kullandı.

    ‘HAYALLERİM VARDI’

    Bilgisayar mühendisi Fatih Endirci, “2018 yılında bir ev alma hayaliyle biz buraya geldik. Akabinde müteahhit firmayla tanıştık. Bize vaatlerinden bahsetti. Yaptığı proje örneklerini gösterdi. Biz bu vesileyle bir sözleşme imzaladık. İnşaata 6 ay içinde 100 bin lira para verdim. Bu süreçte inşaat başlamış, temelleri atılmıştı. 2018’den sonra inşaatta duraklama yaşandı. Müteahhidi her aradığımda pandemiden önce ekonomik sıkıntıları bahane ediyordu. Daha sonrasında pandemiyi bahane etmeye başladı. Her seferinde inşaatın biteceğini vadetmeye başladı. Türlü bahanelerle bizleri kandırmaya başladı. Birlikte hareket etmeye başladık. Bana söylediği yalanın aynısını bir başkasına da söyleyebiliyor. Biz de birlikte hareket etme kararı aldık. Bireysel olarak hukuk ve adalet arayışımız vardı. Savcılığa gittik, suç duyurusunda bulunduk. Savcılık kovuşturmaya yer bulmadan takipsizlik kararı verdi. İcra kanalıyla şirkete icra gönderdik fakat şirketin ne tabelası, ne web sayfası, ne bir şirket yetkilisi, hiçbir şekilde bunlara ulaşamadık. Ulaştığımız tek bir kişi var, bu da bize türlü yalanlar söyleyerek zaman kazanıyor. Bize sürekli yakın tarih umut veriyor. Ben bu evi alırken evlilik planım vardı. Evlendim ama evde oturmak kısmet olmadı. Şu an evim kimin üzerine, kime ait bilmiyorum” dedi.

    ‘ÜZÜNTÜDEN ANNEM RAHATSIZLANDI’

    Üzüntü ve stres nedeniyle annesinin sağlığının olumsuz etkilendiğini belirten mağdurlardan Nuray Güler, “250 bin liraya anlaştık. 150 bin lirasını peşin verdik. 2 yıldır hukuk savaşındayız. Ne yazık ki bu hukuk savaşını verirken aynı zamanda bu durumdan dolayı annem üzüntüden rahatsızlandı. Ya verdiğimiz parayı ya da dairemizi istiyoruz. Yine annem daha önce ciddi bir rahatsızlık geçirmişti. Ona motive olması için bu daireyi almıştık. Onun için daha sağlıklı, daha rahat olması için asansörlü, daha iyi bir koşullarda yaşaması için buradan ev almak istemiştik ama bu duruma annem üzüldüğü için tekrar hastalığı tetikledi” diye konuştu.

     

  • Bursa’da keşif sırasında çıkan kavgada yeni gelişme

    Bursa’da keşif sırasında çıkan kavgada yeni gelişme

    Bursa’da otomobili ile Aysel Özden’e (45) çarpıp ölümüne neden olan Mine E.(34) tutuksuz yargılandığı davanın kaza yerindeki keşfi sırasında Aysel Özden’in yakınlarının saldırısına uğradı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği kavga sonrası gözaltına alınan 2 kişi serbest bırakıldı, 3 şüpheli ise aranıyor.

    Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi’nde Mart ayında, Mine E. idaresindeki 16 STG 66 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmeye çalışan Aysel Özden’e çarptı, Özden ağır yaralandı. Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Aysel Özden, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan Mine E. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    BİLİRKİŞİ RAPORU SONRASI KEŞİF TALEBİ

    Kazayla ilgili soruşturma kapsamında Mine E. hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölümü neden olmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sürecinde hazırlanan bilirkişi raporunda, otomobilin hız sınırı olan 33 kilometrenin üzerinde seyrettiği belirtildi. Mahkeme hakimi olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.

    KEŞİF ERTELETEN KAVGA

    Mahkeme hakimi, bilirkişi ve adliye görevlisiyle sanık Mine E.’nin de bulunduğu keşif heyeti geçtiğimiz 10 Eylül’de olay yerine gitti. Keşif alanında bekleyen Aysel Özden’in yakınları, burada Mine E.’ye saldırdı. Yaklaşık 20 kişilik gruba biber gazıyla müdahale eden polis ekipleri, takviye kuvvet de istedi. Mine E. yanı sıra adliye görevlisinin de arada kaldığı arbede destek kuvvetlerin müdahalesi ile sona erdi. Saldırı sonrası keşif de ileri bir tarihe ertelendi.

    İKİ ŞÜPHELİ SERBEST BIRAKILDI

    Vücudunun çeşitli yerlerinde ezikler oluşan Mine E., saldırganlardan şikayetçi olurken, iki kişi gözaltına alındı. Savcılık sorgusu tamamlanan 2 şüpheli serbest bırakılırken, saldırıya karıştığı tespit edilen 3 kişi aranıyor. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Bursa’da keşif sırasında kadın sürücüye saldırdılar

    Bursa’da keşif sırasında kadın sürücüye saldırdılar

    Bursa’da otomobiliyle Aysel Özden’e (45) çarpıp ölümüne neden olan Mine E., (34) tutuksuz yargılandığı davanın kaza yerindeki keşfi sırasında ölen kadının yakınlarının saldırısına uğradı. Polis ekipleri gruba biber gazıyla müdahale ederken, olayların arasında kalan adliye görevlisi yere düştü. O anlar saniye saniye görüntülendi.

    Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi’nde mart ayında, Mine E. yönetimindeki plakalı otomobil, 100 metre mesafedeki üst geçidi kullanmayıp, yolun karşısına geçmeye çalışan Aysel Özden’e çarptı. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada, Özden ağır yaralandı. Çağrılan ambulansla Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Aysel Özden, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan Mine E. ise işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Kazayla ilgili yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından Mine E. hakkında, Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘Taksirle ölümü neden olmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sürecinde hazırlanan bilirkişi raporunda, otomobilin hız sınırı olan 33 kilometrenin üzerinde seyrettiği belirtildi. Mahkeme hakimi, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.

    KEŞİF ERTELETEN KAVGA

    Mahkeme hakimi, bilirkişi ve adliye görevlisiyle sanık Mine E.’nin de bulunduğu keşif için dün kaza yerine gidildi. Bu sırada keşif alanında bekleyen Aysel Özden’in yakını, aralarında kadınların da bulunduğu yaklaşık 20 kişi, Mine E.’ye saldırdı. Polis ekipleri, gruba biber gazıyla müdahale edip, takviye ekip istedi. Olayların ortasında kalan adliye görevlisi zor anlar yaşadı, elindeki evrak çantasıyla yere düştü. Mine E., takviye ekiplerin gelmesiyle kalabalığın elinden kurtarılıp, kontrol amaçlı hastaneye götürüldü.

    Kavgaya karışan 2 kişi gözaltına alınırken, keşif ise ertelendi.

    “BİZİ ÇOK ÜZDÜ”

    Kazada ölen Aysel Özden’in kızı Mehtap Özden, “Küçük yaşta babamızı kaybettik. Bizi annemiz büyüttü. O kazadan sonra yetim kaldık. Sürücü, olay sonrası vicdan azabı çektiğini belirten hiçbir görüntü sergilemedi. Yanımıza gelip, hiçbir şey söylemedi. Hayvana dahi çarpsanız yanına gidip yardım etme ihtiyacı duyarsınız. Bunu yapmadı, Adliye sürecinde sanık, ‘Orada ben, arabada bulunan kızımı korumak için annenize vurdum’ dedi. Buna rağmen bir gün bile içeride tutulmadı. Sürücü bizimle hiçbir şekilde irtibata geçmedi” dedi.

    Annelerinin öldüğü kaza sonrası, canlarını yakan bir başka olay daha yaşadıklarını belirten Mehtap Özden, “Hem anneme çarptı hem de çarptığı arabanın sigortasını bize ödetti. Aracın 10 bin TL’lik sigorta parasını ödemezsek evimize icra geleceğini söylediler. Anneme çarpıp öldürdüğü aracın sigorta ücretini bile bize ödetecek kadar vicdansız bir insan. Kadın pişman değildi. Anneme çarptıktan yaklaşık bir ay sonra parti yaptığını gördük. Bunu mahkemede de dile getirdik. Bizler, adaletin yerini bulsun istiyoruz. Adalete olan inancımız kırılmasın” diye konuştu.

  • Bursa’da eşinin rehin aldığı kadın korku dolu anları anlattı

    Bursa’da eşinin rehin aldığı kadın korku dolu anları anlattı

    Bursa’da tartıştığı eşi B.H. (32) tarafından bıçakla rehin alınan ve polisin operasyonuyla kurtarılan S.H. (32), yaşadığı korku dolu anları anlattı. Eşinin uzun süredir psikolojik sorunları olduğunu söyleyen kadın “Evin kapısını kilitleyip, beni yatak odasına sürükledi. Korkudan odamın kapısını kapattım. Bıçaklayacağı sırada polisler kurtardı. Çok korktum” dedi.

    Bursa’nın Nilüfer ilçesi Görükle Dumlupınar Mahallesi’nde dün 8 katlı binanın 2’nci katında oturan B.H. bıçakla rehin aldığı eşi S.H.’yi yatak odasına sürükleyip dövdü. Evin kapısını da kilitleyen eşinden korkan kadıni kendisini odaya bir odaya kapatarak cep telefonuyla eşinin ailesinden yardım istedi. Bir yandan da kadının çığlıklarını duyan komşular, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine adrese çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Adamı ikna etmek için uzun süre uğraş veren ekipler, çabalar sonuçsuz kalınca, eve girmek için itfaiyeden yardım istedi.

    Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Gasp Büro ve Nilüfer Suç Önleme ve Araştırma Büro Amirliği ekipleri, itfaiye merdiveniyle genç kadının bulunduğu odaya pencereden girmeye çalıştı. Bu sırada kilitli kapıya kıran adam da eşini saçlarından tutup dövmeye başladı.

    Pencereden eve giren ekipler, bıçakla kendilerine direnen adamı etkisiz hale getirip gözaltına aldı. Arbede sırasında 3 polis memuru da yaralandı. Korku dolu anlar yaşayan kadın sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinden ardından Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

    ‘ÇOK AMA ÇOK KORKTUM’

    Tedavi gördükten sonra polise ifade veren evli ve bir çocuk annesi S.H. müzisyenlik yapan eşiyle 6 yıl önce evlendiklerini söyledi. B.H. ile aralarında sorunlar yaşandığını belirten S.H., “Psikolojik rahatsızlığı olan eşimle evliliğimizin son 3 yılı sorunlu geçti. Olay günü, öğle saatlerinde beni yatak odasına kilitledi. Bir süre burada kaldım. Daha sonra eşimin annesi ile babasını cep telefonu ile aradım. Onlar, kendisini ikna edemedi. Bu sırada polise haber verildi. Gelen görevliler, sakin olmamı isteyip beni itfaiye müdürlüğüne ait aracın merdiveni ile kurtaracaklarını söyledi. Polisler, araçla pencereye yanaşırken, kilitlediğim yatak odasının kapısını kırarak içeri giren eşim beni saçımdan tutarak dövdü. Bıçaklayacağı sırada pencereden içeri giren polisler onu etkisiz hale getirip beni kurtardı. Çok ama çok korktum” dedi.

    ‘ZİHNİMİ BİRİLERİ YÖNLENDİRİYOR’

    Gözaltına alınan B.H. de ifadesinde, “Sürekli takip edildiğimi düşünüyorum. Zihnimi birileri yönlendiriyor. Vücudumda çip var. Sürekli bilinçaltı mesajlar alıyorum, benimle alay eden sesler duyuyorum. Bir ortama girdiğimde, insanların özel hayatımla ilgili konuştuklarını düşünüyorum. Bir süre önce psikiyatride tedavi gördüm. Olay günü, eşimle kavga ettik. Olayın büyümeme için onu odaya koydum. Daha sonra annem ve babam geldi, onlarla konuştum. Polisler, beni ikna etmeye çalıştı. O sırada cinnet halindeydim. Eşime müdahale ettim. Polisler gelip beni aldılar” dedi. B.H.’nin işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi.

    ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

    Saldırgan adam emniyetteki sorgusunun tamamlanmasının ardından ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak’ ve ‘görevli memura mukavemet’ suçlarından adliyeye sevk edildi.

  • Bursa’da rehine operasyonu! Eşini bıçakla rehin aldı

    Bursa’da rehine operasyonu! Eşini bıçakla rehin aldı

    Bursa’da eşi tarafından bıçakla evin içerisinde rehin alınan genç kadını polis ekipleri itfaiye merdiveniyle içeri girerek kurtardı.

    Bursa’nın Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi’nde 8 katlı apartmanın ikinci katında meydana gelen olayda iddiaya göre psikolojik sorunları olduğu öğrenilen 35 yaşındaki B.H. eşi ile tartıştıktan sonra bıçakla eşini rehin aldı.

    Eşinin bir anlık boşluğundan faydalanan genç kadın S.H. kendisini odaya kilitleyerek polis ekiplerine ihbarda bulundu. İhbar üzerine kısa sürede olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi.

    Uzun süre şüpheli B.H. polis ekipleri tarafından müzakere sonucu ikna edilmeye çalışılsa da ikna çabaları sonuç vermedi. Polis ekipleri olay yerine merdivenli itfaiye aracı çağırdı.

    Kendini odaya kilitleyen genç kadın S.H. polis ekipleri ile camdan irtibat kurmayı başardı. İtfaiye merdivenine binen Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Gasp Büro ve Nilüfer Araştırma Büro Amirliğine bağlı ekipler camdan içeri girdi.

    O sırada elinde bıçak buluna B.H.’de kilitli kapıyı kırarak içeri girdi. Polis ekiplerinin zamanın da yaptığı müdahale sonucu genç kız yara almadan kurtarıldı.

    Polis ekiplerinin müdahalesine bıçakla direnen saldırgan 3 polis ekibini kollarının ve ellerinin çeşitli yerlerden hafif şekilde yaraladı. Son olarak zor kullanılarak etkisiz hale getirilen B.H. polis aracına bindirilerek karakola götürüldü.

    Olaydan etkilenen S.H. ise sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinden ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldı.

  • Bursa’da saniyeler içinde kül oldu

    Bursa’da saniyeler içinde kül oldu

    Bursa’da bir marketin karton deposu bir anda alev aldı. Kısa sürede büyüyen alevler karton deposunu küle çevirdi.

    Yangın merkez Nilüfer ilçesinde Görükle Mahallesi Anafartalar Caddesi üzerinde meydana geldi.Bir marketin karton deposunun bulunduğu alanda henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı yangın çıktı.

    Kısa sürede alevlerin büyümesi üzerine çevredekiler durumu itfaiye ve polise bildirdi.

    Kısa sürede gelen ekipler, yangını bitişikteki markete sıçramadan söndürdü. Yangının çıkış sebebi araştırılıyor.