Kategori: Ordu

  • Ordu’da öğrenciler iftarda buluştu

    Ordu’da öğrenciler iftarda buluştu

    Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi.

    İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.

  • Karadeniz’de balıkçılar erken paydos etti

    Karadeniz’de balıkçılar erken paydos etti

    1 Eylül 2023 tarihinde ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılan Karadenizli balıkçılar, sezon bitmeden avlanmayı bıraktı. Balıkçılar, denizde avcılığın azalması, mevcut balıkların boylarının da istenilen seviyede olmaması nedeniyle 15 Nisan tarihinde başlayacak olan av yasağı öncesi teknelerini limanlara çekerek, tekne ve ağ bakımları için çalışmalara başladı. Balıkçılar, palamut ve istavritten bekledikleri kadar av yapamadıklarını belirttiler.

    “Sezonu bir ay erken bıraktık”

    Balıkçı teknesi reisi Birol Karadeniz, artan maliyetler ve azalan avcılık nedeniyle sezonu erken bıraktıklarını söyledi. Karadeniz, “Balıklar da incelmişti ve tutmak istemedik. Bu nedenle sezonu bir ay erken bıraktık. Şimdi ağlarımızdaki tamirat işlerini yapıyoruz. Hem bu sayede Ramazan ayında vakit geçiriyoruz. Allah izin verirse bayramdan sonra bütün bakımlarımıza tam olarak başlarız” diye konuştu.

    “Gelecek sezona hazırlanıyoruz”

    Hacı Memiş isimli balıkçı da sezonu erken bıraktıklarını, şimdi ise tekne ve ağ bakımlarına başladıklarını kaydederek, “Bu sene palamut olmadı, istavrit az oldu. Biz de riske girmedik ve sezonu erken bıraktık. Şu an palamut ağlarının onarımını yaparak, gelecek sezon için hazırlık yapıyoruz” şeklinde konuştu.

  • 70 yıllık sepet geleneği

    70 yıllık sepet geleneği

    İlçenin Saylan Mahallesi Bazmanlı mevkisinde 77 yaşındaki Sezai Yıldıran, babadan kalma meslek olan, “Geleneksel, Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler Listesi”nde yer alan sepetçiliği evinin bahçesindeki ufak kulübesinde 70 yıldır devam ettiriyor. Türkiye’nin farklı illerinden de sipariş alan Sezai Yıldıran, mesleğin kaybolmaması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba sarf ediyor, gelenlere işin inceliklerini de öğretiyor.

    “Çocukluğumda başladım, 70 yıldır örüyorum”

    Çocukluğundan itibaren babadan öğrendiği mesleği 70 yıldır sürdürmeye çalıştığını ifade eden Yıldıran, “Ben bu mesleğe ilk olarak 7 yaşındayken babamdan görerek başladım. Çocukluğumda başladım, o günden bu güne 70 yıldır devam ediyorum. Herkesin öğrenmesini istiyorum. İsteyen mesleği öğrenmek için yanıma gelebilir. Babam ormanlardan ve fındık bahçelerinden bize çubuk ve özlük getiriyordu. Daha sonra babam örmeye başlamasının ardından bize vererek devam ettiriyordu. Biz de örmeye başladık ve öğrendik. Evimin bahçesindeki kulübemde ben bunu yaparken ayrıca eşim ve çocuklarımda bana yardım ediyor. Onların desteği olmasa bu kadar yapamam. Şu an herhangi bir sepeti yaklaşık 15 dakikada hazırlıyor, ortalama 2 saatte bitiriyorum” dedi.

    “Türkiye’nin her köşesinden sepet için arıyor ve istiyorlar”

    Ürettiği sepetleri için Türkiye’nin dört bir köşesinden taleplerin olduğunu söyleyen Sezai Yıldıran, “Gençlere mutlaka çağrıda bulunuyorum. Yanıma gelsinler mutlaka bu mesleği öğrensinler istiyorum. Mesleğin iyisi kötüsü olmaz. Yediden yetmişe kadar öğrenmenin yaşı yoktur diyerek iş bulamadık demesinler. Bu işi yaptıkları zaman paralarını kazanırlar ve azalmış bir mesleği yaşatmanın gururunu yaşarlar. Burada el sanatları hocalarımızda yanımıza gelerek bizlerden destek istediler. Bende onlara bu sepet için yardımcı oldum. Yaklaşık 20 gündür her akşam gelerek bu mesleği öğrendiler. Onlar da gelecek nesillere öğretmek için mücadele edecekler. Şu an sepetlerim için sipariş nedeniyle Türkiye’nin her tarafından arıyorlar ve yanıma geliyorlar” şeklinde konuştu.

    “Bu işe gönüllüyüz”

    Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler Listesi’nde yer alan sepet mesleğini 70 yıllık ustadan öğrendikleri için mutlu olduklarını ifade eden El Sanatları Öğretmeni Sezgi Tahmaz ise “Unutulmaya yüz tutmuş olan bütün el sanatlarına ilgim var. Sezai ustamızı köyde sepet örücülüğünü yaptığını duyunca bulunmaz bir nimet olduğunu gördük. Kendisine bize öğretmesi için ricada bulunduk. Kendisi de bize öğretmek için olumlu karşıladı. Bir aya yakındır Sezai amcamızın yanına sepet işini öğrenmeye geliyoruz. Geçmişine sahip çıkmayan kültürler, geleceğini de oluşturamazlar. Bu düstur ile bu işe gönüllüyüz ve yapmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • “İlçemizde birçok soruna neşter vurduk”

    “İlçemizde birçok soruna neşter vurduk”

    Altınordu Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Başkan Adayı Aşkın Tören, seçim kampanyası yürütürken, belediye tarafından yürütülen hizmetleri de takip ediyor. Altyapı ve sıcak asfalt çalışmalarını sürdüren Altınordu Belediyesi, Karacaömer Mahallesi’nin Değirmenbaşı mevkiinde başlattığı alt ve üstyapı çalışmalarını tamamladı. Sağlıklı altyapıya kavuşturulan 7 sokak sıcak asfalt konforuyla da buluşturdu.
    Çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Aşkın Tören, Altınordu Belediyesi olarak mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarını fırsata çevirerek, birçok noktadaki çalışmalarını tamamladıklarını söyledi. Tören, “İnsanı merkeze alan çözüm odaklı çalışmalarla kimi noktalarda yarım asrı aşan bir mazisi bulunan akut hale gelmiş birçok soruna neşter vurduk. Sağlıklı altyapısı, standardı yüksek konforlu üst yapısıyla yaşanabilir modern şehir hedefiyle çalıştık çalışmaya devam ediyoruz. Tamamlanan çalışmalarımız mahallemize ve değerli komşularımıza hayırlı olsun” diye konuştu.
    Karacaömer Mahallesi Muhtarı Hikmet Altaş ve vatandaşlar ise çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

  • Günlük 10 bin kişiye iftar yemeği

    Günlük 10 bin kişiye iftar yemeği

    İftarlık sıcak yemek dağıtımları şehir merkezinde oluşturulan 15 noktadan yapılırken, ihtiyaç sahipleri ve dezavantajlı kesimlerin ise kapılarına götürülüyor. Altınordu Kültür Ve Sosyal İşler Müdürlüğü ekipleri şehir merkezindeki dağıtım noktaları dışında günlük bin sıcak yemeği kırsal mahallelerde ihtiyaç sahipleri başta olmak üzere dezavantajlı kesimlere ulaştırıyor.
    İhtiyaç sahipleri, depremzedeler, yaşlılar, hastalar, engelliler, yalnız yaşayanlar, dağıtım noktalarına gelemeyecek durumda olanlar başta olmak üzere dezavantajlı gruplardan toplamda bin 632 adet sıcak yemek, Ramazan ayı boyunca her gün iftar saatinden önce ekipler tarafından ulaştırılıyor. Altınordu Belediyesi tarafından ayrıca Ordu Üniversitesi kampüsünde bulunan 2 yurtta toplam 2 bin öğrenciye de iftar yemeği yardımında bulunuluyor.
    Ramazan ayının tüm güzelliklerini Altınordu ailesi olarak hep birlikte yaşadıklarını belirten Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören, “Paylaşma ve kardeşlik dolu bir Ramazan ayını daha yaşıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bu Ramazan’da da dayanışmamızı zirveye çıkaracağız. Gerek sıcak yemek ikramlarımız, gerekse dayanışma paketi desteklerimiz ile ihtiyaç sahiplerinin ve bize ihtiyaç duyan her bir insanımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Kıymetli büyüklerimizin, engelli vatandaşlarımızın ve hastalarımızın sıcak yemeklerini her zamanki gibi ekiplerimiz evlerine teslim ediyor. Paylaşarak güçlenmeye, bereketi çoğaltmaya kardeşliğimizi büyütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Bahçesindeki yangını söndürmek isterken yanan yaşlı adam hayatını kaybetti

    Bahçesindeki yangını söndürmek isterken yanan yaşlı adam hayatını kaybetti

    Olay, Ordu Kabataş ilçesi Kayıncık Mahallesi’nde 18 gün önce meydana geldi.

    Eşref Aksu (92) kendisine ait fındık bahçesinde fındık ağaçları dibindeki otları temizlerken yaktığı otlardan bahçede yangın çıktı. Alevlerin bitişik bahçeye de sıçraması üzerine yangını söndürmek isteyen Eşref Aksu kıyafetinin tutuşması sonucu yanarak yaralandı. Aybastı Devlet Hastanesine kaldırılan yaşlı adam ilk müdahalesinin ardından Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanık merkezine sevk edildi. Samsun’daki hastanede tedavi altına alınan Şeref Aksu, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak bugün hayatını kaybetti.

  • 100. yaşına pasta keserek girdi

    100. yaşına pasta keserek girdi

    Perşembe ilçesine bağlı Boğazcık Mahallesi’nde ikamet eden Hüseyin Aydoğan’a 100. yaşına girmesi nedeniyle çocukları ve torunları tarafından sürpriz yapıldı. Aydoğan Mahalle sakinlerinin de katıldığı doğum gününde kendisi için hazırlanan pastanın üzerindeki mumları üfledi. 100’üncü yaşında kendisini yalnız bırakmayan çocukları, torunları ve komşularına teşekkür eden Hüseyin Aydoğan, çok mutlu olduğunu ve böyle bir kutlama beklemediğini söyledi.

    “Hiçbir sağlık problemim, çok mutlu oldum”

    Hiçbir sağlık probleminin olmadığına değinen ve sürpriz doğum günü kutlaması ile mutlu olduğunu söyleyen Aydoğan, “Hiçbir ağrıyan yerim yok. Şu anda vücudumdan şikayetçi değilim, sıhhatim çok iyi. Görüyorum, geziyorum, dolaşıyorum. Bugünkü gibi halihazır hayatımda böyle neşeli gün görmedim desem yerinde. Sağ olsunlar, hepsi beraber, Allah hayırlı uzun ömür versin hepsine. Çok şükürler olsun. Bugünlere, 100 yaşına geldik. Babam 30 yaşında öldü, biz bu kadar yaşadık. Şükürler olsun” diye konuştu.

    “İnşallah babamın yaşını ben de görürüm”

    Aydoğan’ın en büyük kızı Şükran Altınsoy, “İnşallah ben de babamın yaşlarını görürüm, şu an 85 yaşındayım. Babamın 2 kızı, 2 de oğlu var. En büyükleri de benim” ifadelerine yer verdi.

    Hüseyin dedenin en küçük çocuğu olan Ülker Aydoğan (66), “Babamız 100 yaşını doldurduğu için böyle bir organizasyon yapmak istedik. İnşallah daha nice yıllar görür. Babamın hep düzgün bir hayatı oldu, doğal beslendi, kötü alışkanlıkları olmadı” şeklinde konuştu.
    Meral Şahin (62) isimli en büyük torunu, dedesiyle gurur duyduğunu belirterek, mutlu olduklarını söyledi. En küçük torun Yunus Aydoğan (10), dedesinin 100 yaşında ve sağlıklı olduğunu belirtti.

  • 26 yıldır mobilyacılık yapıyor

    26 yıldır mobilyacılık yapıyor

    Altınordu ilçesinde yaşayan 45 yaşındaki Saliha Öztürk, genellikle erkeklerin yaptığı koltuk tamiri ve döşeme işlerini usta olarak yaklaşık 26 yıldır devam ettiriyor. Yıllar önce eşine yardım etmek için dükkanda çalışmaya başlayan Öztürk, yıllar içerisinde yaptığı ürünlerin beğenildiğini belirterek, Almanya’dan dahi sipariş aldığını söyledi.

    “Eşime yardıma gitmiştim, işin içinde kendimi buldum”

    Yıllar önce eşinin yanına yardıma gittiğinde elinin bu mesleğe yatkın olduğunu fark ettiğini anlatan Öztürk, “Koltuk döşeme atölyem var, tamirat ve imalat yapıyorum. Ben bu mesleğe ilk olarak eşime yardım olsun diye başladım. İlk olarak iş yerini bekleme, müşteri karşılama, koltuk sökme gibi işlemler yaptım. Sonrasında elimin yatkın olduğunu gördüm. Eşime destek olmak isterken işin ortasında kendimi buldum. Gayet de güzel oldu” diye konuştu.

    “26 yıldır meslekteyim”

    Müşterilerin taleplerine göre tamirat ve yeni baştan üretim yaptıklarını belirten Öztürk, “Şu an 26’ncı yılımdayım. Aslında erkek işi gibi görünüyor ancak evlerin içerisini genelde kadınlar dekor ettiği için ben kadın işi gözüyle bakıyorum. Taşıma, kaldırma gibi durumlarda erkek gücüne ihtiyaç duyuyoruz ama kumaş seçimi, model seçimlerinde kadınlar daha çok önde oluyor. Bu nedenle bu sektörü de kadın mesleği olarak görüyorum. Meslekte sayımızın artması lazım. Birkaç tane değil, kadınların bu meslekte daha çok yer alması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

    “Almanya’daki kafe ve dönercilere ürün gönderiyorum”

    Almanya’dan da sipariş aldığını söyleyen Saliha Öztürk, “Ben burada atölyede tamirat diye başladım ancak 26 yıldır epey aşama kat ettiğimi gördüm. Sosyal medya ve müşteri potansiyeli derken güzel yerlere geldik. Şu anda Almanya’ya mal gönderiyorum. Koltuk, sandalye gibi ürünler. Almanya’da bazı kafeterya ve dönercilerin projeleri geliyor, ben o projelerini hazırlıyorum ve buradan yükleyip gönderiyorum. Şu an çok şükür o aşamaya kadar geldik” şeklinde konuştu.
    Kadınların her yerde olması gerektiğini kaydeden Öztürk, eşinden yıllarca destek gördüğünü, her kadının kendi yeteneğine göre bir yol çizmesi gerektiğini ifade etti.

  • 55 yıldır terzilik yapıyor

    55 yıldır terzilik yapıyor

    1969 yılında çırak olarak mesleğe başlayan ve 1974’te askerlik görevini yaparken Kıbrıs gazisi olan Hüseyin Akdeniz, askerden döndükten sonra da dikiş makinesinin başına geçti. Bir süre çalıştıktan sonra emekli olan Akdeniz, boş duramayınca yeniden mesleğine başladı. O günden bu yana mesleğini severek yapan ve kendisi için paranın ikinci planda olduğunu söyleyen Akdeniz, çırak yetişmediği için mesleği zor günlerin beklediğini belirtti.

    Elinden geldiği ve sağlığının el verdiği sürece mesleği devam ettireceğini söyleyen Hüseyin Akdeniz, “1969 yılında çırak olarak terziliğe başladım. O günden bu yana çalışıyorum. Askere gidene kadar ustamın yanında çalıştım, askerden döndüğümde de kendi iş yerimi açtım. Sağlığımız yerinde, gayemiz vatandaşa yardımcı olmak. Ticaretten ziyade insanlara yardımcı olmak istiyorum. Ordu’da terzilerin yapamadığı tamirat ve yeni işleri burada yapıyorum. Mesleğimi çok seviyorum. Bu nedenle elimden geleni hiçbir zaman esirgemeyeceğim, sağlığım el verdiği sürece devam edeceğim. Yanımızda çırak olarak mesleğe başlayanlar usta oldu, sonrasında emekli oldu ama biz halen devam ediyoruz. Ancak şu an meslekte çırak bulunmuyor” diye konuştu.

    Kıbrıs Harekatı’nda gazi oldu

    Acemi birliğini Samsun’da sıhhiye askeri olarak yaptıktan sonra usta birliğini Trabzon’da yaptığını, bu esnada 1974 yılı Kıbrıs Harekatı’nın başladığını ifade eden Akdeniz, “10 kişilik asker ve rütbeliler ile yola çıktık. Biz gittiğimizde birinci harekat devam ediyordu, sonrasında ateşkes sağlandı. Sonrasına ikinci harekat başladı. O günler çok kötüydü, Allah tekrarını yaşatmasın. Savaş televizyonda izlemeye benzemiyor, içerisi çok farklı bir olay. Bugün İsrail çocuk, kadın, yaşlı dinlemeden vuruyor. Bizde öyle bir durum olmadı, esir alınan Rumlara insan gibi davrandık” şeklinde konuştu.

  • Ünye OSB’ye yeni fabrika

    Ünye OSB’ye yeni fabrika

    Ünye’de 40 yıldır hayali kurulan yatırımcıların hızlıca firmalarını faaliyete geçirdiği OSB alanında ilçede 50 yıllık çalışmalarıyla istihdam sağlayan bir mobilya firmasının üretim atölyesinin temel atılma töreni gerçekleşti. Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı ve çok sayıda kişinin katıldığı temel atma töreninde ise heyecan dolu anlar yaşandı.
    Temel atma töreninde konuşan Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, “Bugün heyecanlı bir gün yaşıyoruz. Buralarda OSB’nin oluşması, kamulaştırılmasının yapılması ile ilgili değerli STK Başkanlarımızla birlikte çok ciddi gayretler ve eforlar sarf ettik. Ünye’nin 40 yıllık OSB hayalinin hayata geçmesi ile alakalı emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Yeni istihdam için temeli atılan mobilya atölyesi sahiplerine ise başarılar diliyorum. Bu temeller burada çok hızlı bir şekilde devam eder. 2 yıl içinde burada 34’ün üzerinde fabrikanın bacalarının tüttüğü çocuklarımızın, gençlerimizin burada istihdam edilerek aile ekonomisine katkı sunarak gurbete gitmesini engelleyecek ve yerinde istihdamı sağlayarak karnının doyabileceği bir durumun oluşmasına burası vesile olacak” dedi.
    Yapılan konuşmaların ardından mobilya fabrikasının temeli atıldı.