Kategori: Ordu

  • Görenler ‘timsah’ sanıyor

    Görenler ‘timsah’ sanıyor

    Ordu’nun Fatsa ve Perşembe ilçeleri sınırında Yalıköy ve Belicesu Mahallesi’ndeki “Timsah Adası”, yazları ziyaretçi akınına uğruyor.

    Aynı zamanda Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri’nde bulunan adanın karayla birleştiği alandaki kumsal halk plajı olarak kullanılıyor.

    Bölgede her ay ziyaretçisi olan ‘Timsah Adası’nı ilk kez gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Adayı görmek için Ordu ve çevresindeki illerden Perşembe ilçesine gelen vatandaşlar, arkalarına aldıkları ‘Timsah Adası’ ile öz çekim yapmayı da ihmal etmiyor.

    Timsah Adası’nın yabancı turistler içerisinde en çok Arap ve Alman turistlerin ilgisini çekerken bölgedeki vatandaşlar, “Timsah Adası’nın yaz ayarlında ziyaretçisi çok oluyor. Yabancı turistler tarafından oldukça beğenilen bir yer. Birçoğu gerçekten timsah olduğunu düşünüyor. Alman ve Arap turistler çok ilgi gösteriyor. Her yıl sayı gitgide artıyor” dediler.

    Harika bir doğaya sahip olan Ordu bölgesine sık aralıklarla gezdiğini söyleyen Oğuzhan Taşhan, “Bolaman’dan başlayıp Hoynat Adası’nın olduğu bölgeye kadar sahil yolundan gidip oraların güzel manzaralarını canlı görmek bizleri çok rahatlatıyor. Özellikle Timsah Adası bizleri gerçekten hayran bırakıyor. Fırsat buldukça buraya gelip ailemizle, sevdiklerimizle zaman geçiriyoruz” diye konuştu.

  • Ordu’da fuhuş operasyonu şüphelileri adliyede

    Ordu’da fuhuş operasyonu şüphelileri adliyede

    ORDU’da fuhşa teşvik ve yer temin ettikleri tespit edilen 3’ü kadın, 8 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda fuhşa teşvik ve yer temini yaptıkları belirlenen T.G, İ.K. S.H., A.S.Ç, B.T., S.K., E.K. B.Ç. isimli şüpheliler gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.

  • Kurduğu sistemle elektrik faturasını 3’te bire düşürdü

    Kurduğu sistemle elektrik faturasını 3’te bire düşürdü

    Ordu’da yaşayan emekli imam dere kenarına hurda malzemeleri de kullanarak kurduğu sistem ile evinin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını bedava karşılayabiliyor. Elektrik faturasının 3’te bir oranına düştüğünü söyleyen Ergin, imkanı olan herkesin yapması gerektiğini belirtiyor.

    Altınordu ilçesine bağlı Kayabaşı Mahallesi’nde ikamet eden 70 yaşındaki emekli imam Ahmet Ergin, hobi olarak başladığı elektronik işler ile uğraşısını ilerletti. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü’nden mezun olan Ergin, elektrik faturalarını düşürmek amacıyla, evinin altında bulunan dereye bir sistem kurmak için çalışmalara başladı.

    Yaptığı araştırmaların yanı sıra, elektrik mühendislerden de bilgiler alan Ergin, oturduğu evin yaklaşık 150 metre aşağısında bulunan derenin kenarına 6 yıl önce elektrik üreten sistemi kurdu. Aralarında, hurdalıktan aldığı ve kullanılmış olan malzemeleri birleştiren Ergin, kurduğu sistem ile elektrik faturalarını 3’te bir oranına kadar düşürdü.

    “Dere küçük de olsa değerlendirmek istedim”

    Evinin 120 metre aşağısında bulunan dereden faydalanmak istediğini kaydeden Ergin, “1975 yılında imam olarak göreve başladım ve KTÜ Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümünü bitirdim. Elektrik işlerine merakım vardı. Elektrik gittikçe yenilenebilir enerji konusunda sürekli tavsiyeleri dinledim. Ben de burada küçük bir deremiz olduğu için bu dereyi değerlendirmeye çalıştım. Deremizde şu anda su fazla ancak yaz aylarında az oluyor. Ben bu sistemi 50’lik boruya yetecek şekilde ayarladım. Suyu, derenin 220 metre yukarısından verdim” dedi.

    “Elektrik faturam 3’te bir düştü, aydınlatmam yüzde 100 arttı”

    Ahmet Ergin, kurduğu sistem ile aydınlanma sisteminin yüzde 100 arttığını belirterek, “2 kw alternatör var ve bu alternatör 500 devirde elektrik üretiyor. 500 devirde üretilen elektrik, yaklaşık 600-700 watt yapıyor. Yani bu sistem çamaşır makinesini çalıştırmıyor. Buzdolabı, soğutucu ve televizyon gibi eşyaları çalıştırıyor. 1000 watt ve üzeri ile çalışan sistemleri çalıştırmıyor. Elektrik faturalarında sadece çamaşır makinesi etkiliyor. Elektrik faturalarım 3’te bire düştü, aydınlanma ise yüzde 100 arttı. Salonda, terasta, balkonda elektrik yakıyor, hatta çok dönüp elektriği fazla ürettiği için gece-gündüz bir de lamba yakıyorum. Buradaki imkanlarım biraz daha fazla olsa ve su olsa bir evin her türlü ihtiyacını karşılayabilirim” diyerek, sistemi kurmak isteyenlere de tavsiyelerde bulundu.

  • 148 yapıya tahliye kararı verildi

    148 yapıya tahliye kararı verildi

    Ordu’da mart ayının son haftalarında etkili olan kar yağışının ardından artan hava sıcaklıkları ile birlikte erimeler hızlandı. Kar erimesiyle birlikte doygunluğa ulaşan toprakta heyelanlar yaşanıyor. Kentte 2 haftada 400 noktada heyelan meydana geldi. 13 ilçenin 34 mahallesindeki heyelanlarda alt ve üst yapı ile tarım arazileri zarar gördü, hasar alan 148 yapı için tahliye kararı verildi. AFAD ekiplerince teknik incelemelerin sürdüğü kentte evleri tahliye eden vatandaşlara 1 yıl için 22 bin TL kira yardımında bulunuldu.

    ‘HEYELANLAR COĞRAFYAMIZIN GERÇEĞİ’

    Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Aşkın, heyelanların coğrafyanın bir gerçeği olduğunu söyledi. 2022 yılının diğer yıllara göre aykırı bir yıl olduğunu ve sıcaklıkların arttığı bir dönemde yoğun bir kar yağışıyla karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Aşkın, “Uzunca bir süredir yaklaşık 90’lı yıllardan bu tarafa kar yağışının azalması gereken ve sıcaklıkların arttığı bir dönemde yoğun bir kar yağışı aldık. 300 rakımın üzerinde metrelerle ifade edilen kar kalınlıklarıyla karşılaştık. Eğimli alanda yer alan sığ topraklar su ile doygun durumda stabilitelerini kaybedip önemli miktarda heyelanları da beraberinde getirmiş oldu. Bu heyelanlar bizim coğrafyamızın, bölgemizin ve daha da doğuda yer alan Giresun, Trabzon, Rize’ye kadar bir gerçeği. Çünkü topraklarımızın çok büyük bir kısmı neredeyse yüzde 80 ve daha fazlası dik ve çok dik eğimlerde yer alıyor. Su hareket ettiği sürece hareket ettirir. Prensip budur. Dolayısıyla suyla dolgun bir duruma denk gelen ilimiz topraklarında 400 civarında heyelanla karşılaştık” diye konuştu.

    ‘VATANDAŞLAR TEYYAKUZDA OLACAK’

    Prof. Dr. Aşkın, vatandaşların bu süreçte teyakkuzda olması gerektiğini ifade ederek, “Heyelan dün vardı, bugün de var, yarın da olacak. O zaman burada vatandaşlarımız teyakkuzda olacak. Her an, her dakika kütlesel hareketle can ve mal kayıplarının olabileceğini göz önünde bulunduracak. Çünkü bizim heyelanlara tedbir alma şansımız yok. Ancak toprağı çıplak bırakmayıp özellikle toprağı bir arada tutan kök marifetiyle küçük alanlarda belki tedbir düşünülebilir ama bu bizim dışımızda gerçekleşen hidrolojik bir olay. Dolayısıyla burada vatandaşlarımızın bilhassa uyanık olması lazım. Özellikle yerleşim yerleri tesis edilirken büyük toprak hareketlerinin olabileceği alanlardan can ve mal güvenliğini garanti altına alabilmek için uzak durmak gerekir’ ifadelerini kullandı.

    ‘KAR SULARI DERELERİN DEBİ ARTIŞINA NEDEN OLDU’

    Kar sularının derelerin debisini yükseltmesi nedeniyle olası bir sel afetine karşı uyarılarda bulunan Prof. Dr. Aşkın, “Kar büyük bir oranda eridi. Özellikle 500 metre rakıma sahip kuşakta kar örtüsünün büyük bir kısmı eridi ama yine de zirvelerde kalan kar şeklindeki örtünün ani erimesi suretiyle de dere yataklarında meydana getirebileceği debi artışları sele neden olabilir. Özellikle yağışla birlikte bunun etkisi de artabilir. Bilhassa bu konuya da dikkat edelim. Dere yataklarından, su kaynaklarından, su yollarından mümkün olduğunca uzak duralım. Yaşam alanlarımızı buralardan uzakta tutalım” dedi.

  • “Tamamen yok olacak” diyerek tarih verdi

    “Tamamen yok olacak” diyerek tarih verdi

    ODÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, koronavirüs salgınında Omicron varyantı ile ilgili konuştu.

    Enginyurt, “Ordu’da, Türkiye’de ve tüm dünyada vaka sayıları düşmekte, bununla beraber ölüm oranları azalmaktadır. Bu iki gelişmeye bağlı olarak artık aşının etkinliği kanıtlanmıştır. Yani vaka sayılarındaki düşüş aşılara bağlıdır. Bunun yanı sıra son varyant olan Omicron varyantı etkisiz bir varyanttır. Bizler virüslerde bunu bekliyorduk. Bundan sonraki varyantta koronavirüs tamamen yok olacaktır. Araya olumlu etkenler de girecek. Havaların ısınmasıyla birlikte vaka sayıları çok daha düşecek. Vatandaşlarımızın bundan sonrası için yapması gereken sadece toplu ortamlarda maske takmalarıdır. Bunun dışında da hatırlatma dozu aşılarını muhakkak yapmaları gerekiyor” dedi.

    ‘COVID OLACAK AMA HAYATIMIZI TEHDİT ETMEYECEK’

    Havaların ısınmasıyla vaka sayılarının daha çok düşeceğini kaydeden Prof. Dr. Enginyurt, “Maske takmalarını rica ediyoruz. Pandemi bitinceye kadar hatırlatma dolarını 3 ayda bir yapmak gerekiyor. Tüm dünyada havaların ısınmasıyla beraber virüs tamamen yok olacak. Benim beklentim, mayıs ayı içinde; inşallah ‘Pandemi bitti’ deriz” diye konuştu.

    Koronavirüsün, geçen yıllarda Türkiye’de görülen kuş ve domuz gribi gibi olacağını da belirten Enginyurt, “Bu bir virüs olduğu için varyasyonlar olacaktır. Nasıl ki grip her sene varyasyon geçiriyorsa Omicron varyantından sonra da varyasyonlar olacaktır. Covid bundan sonrası için bizim hayatımızda olacak ama grip neyse Covid de öyle olacak. Biz artık yüzdük, karayı gördük. Bu da diğer üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüsler gibi kuş, domuz gribi gibi normalleşecek ve hayatımızı tehdit etmeyecek” dedi. (DHA)

     

  • Galeriden cip çalan çocuklar yakalandı

    Galeriden cip çalan çocuklar yakalandı

    Ordu’da daha önce araç hırsızlığından cezaevine girip, tahliye edilen 3 çocuktan S.Ö. (13) ile A.Y. (14), dün de bir galeriden cip çaldı. Araç, Fatsa’da terk edilmiş olarak bulunurken, 2 çocuk da ilçe merkezinde yakalandı.

    Olay, dün saat 01.00 sıralarında Altınordu ilçesi, Atatürk Bulvarı’nda meydana geldi. S.Ö. ve A.Y., Atakan ve Engin Enginyurt kardeşlerin sahibi olduğu oto galerinin arka tarafındaki pencereyi açıp, içeri girdi. Masaların çekmecelerini karıştıran çocuklar, daha sonra park halindeki 2 cipin anahtarını alıp dışarı çıktı. Çocuklar, ciplerden birini alıp gezmeye başladı. Bir süre sonra lastik patlayınca cipi, galerinin arka sokağına bırakan çocuklar geri döndü. S.Ö. ve A.Y., bu kez de yaklaşık 1 milyon TL değerinde olan diğer cipi alarak kaçtı. Atakan Enginyur, sabah geldiğinde iş yerinin arkasındaki camın açık olduğunu görünce araçları kontrol etti. Enginyurt, araçlardan ikisinin olmadığını fark edip, durumu polise bildirdi. Harekete geçen ekipler, güvenlik kamerası görüntülerinden cipleri S.Ö. ve A.Y.’nin çaldığını tespit etti. Çevrede arama yapan ekipler, lastiği patlayan diğer cipi arka sokakta buldu.

    Çocukların araçları çaldıkları anlar, iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Mavi renkli cipin kapılarını açıp bir süre içinde oturan çocukların, daha sonra yanındaki aracı alıp uzaklaştığı, bir süre sonra geri dönüp diğerini çaldıkları görüldü. Başka bir güvenlik kamerası görüntüsüne göre de devriye gezen polis aracını gören çocuklar, galerideki diğer araçların arkasına saklanıyor. Bu arada çocukların Ordu’da 28 Kasım 2021’de Bekir Eren ve Cem Uygun’a ait oto galeriden çaldıkları otomobille gittikleri İstanbul’da yakalanan S.Ö. ve A.Y. olduğu ortaya çıktı. 2 çocuk, ‘hırsızlık’ suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, iş yeri sahipleri şikayetini geri alınca tahliye edildi.

    YAKITI BİTMİŞ

    Soruşturmasını sürdüren polis ekipleri, galeriden çalınan cipin Fatsa ilçesinde olduğunu tespit etti. Harekete geçen ekipler, cipi ilçenin Kurtuluş Mahallesi’ndeki arazide terk edilmiş halde buldu. Araç üzerinde yapılan incelemede herhangi bir hasara rastlanmazken, şüpheli 2 çocuk ise ilçe merkezinde yakalandı. Gözaltına alınan çocuklar, ifade için İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Araç hırsızlığından birçok suç kaydı bulunan çocukların, yakıt bitince aracı terk ettikleri belirtildi. Çocuklar, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilecek.

  • Otomobili antrenörün üzerine sürdü, köpeği yaraladı

    Otomobili antrenörün üzerine sürdü, köpeği yaraladı

    ORDU’da psikolojik sorunları olduğu öne sürülen İlteri K.B., otomobilini, antrenör Emre Yılmaz (26) ile gezdirdiği ‘Kaptan’ adlı köpeğinin üzerine sürdü. Patileri tekerin altında kalan köpek yaralanırken, o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Yakalanıp gözaltına alınan İlteri K.B., serbest bırakıldı. Yılmaz, “Rahatlıkla gidebileceği alan varken, otomobilini kasti olarak üzerimize sürdü” dedi.

    Olay, 8 Şubat günü sabah saatlerinde Altınordu ilçesindeki Ordu Gençlik Merkezi’nin önünde meydana geldi. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen, merkezin önüne gelip cep telefonuyla binanın fotoğraflarını çeken İlteri K.B., ardından otomobilini gençlik merkezi görevlilerinin sahiplendiği ‘Kaptan’ adlı Golden cinsi köpeği gezdiren kano antrenörü Emre Yılmaz’ın üzerine sürdü. Yılmaz, son anda kaçarak kurtuldu, patileri otomobilin tekeri altında kalıp yaralanan köpek, tedaviye alındı. Polis, kaçan sürücüyü yakalayıp gözaltına aldı. Hakkında adli soruşturma başlatılan sürücü serbest bırakıldı. Olay anı, gençlik merkezinin güvenlik kameralarına yansıdı.

    ‘KASTİ YAPTI’

    Olayla ilgili konuşan Emre Yılmaz, “Bakanlığımızın ‘gönüllü pati’ adında projesi vardı. Proje kapsamında Ordu Gençlik Merkezi olarak ‘Kaptan’ adını verdiğimiz Golden cinsi köpeği sahiplendik. Köpeğimizi sabah gezdirmeye çıkarttıktan sonra geri yuvasına götürürken otomobilini üstümüze sürdü. Ben son anda kurtuldum, köpeğimiz aracın altında kaldı. Benim düşüncem kasti yaptığı yönünde. Çünkü rahatlıkla gidebileceği alan varken, aracını üzerimize sürdü. Kaldırıma vurunca durdu. Olaydan sonra polisi aradık. Çünkü bize vurup kaçınca, hiçbir şekilde durmadı. Polis geldi, ifademi verdim. Şikayetçi oldum” diye konuştu.

    ‘KÖPEĞİN SAĞLIĞI İYİYE GİDİYOR’

    Veteriner hekim Burakhan Karaağaç, tedavi ettiği köpeğin sağlık durumunun iyiye gittiğini belirterek, “Köpeğimiz talihsiz bir kaza geçirmiş. İlk muayenesinde sağ uyluk kemiğinde kırık tespit edildi. Daha sonra ameliyata alındı. Şu anda gözlem altında. Sağlık durumu iyiye gidiyor. Bir süre daha kendisini misafir edeceğiz” dedi.

  • Çalıntı otomobille İstanbul’a gitmişlerdi! Yine çaldılar

    Çalıntı otomobille İstanbul’a gitmişlerdi! Yine çaldılar

    Ordu’da geçen yıl galerinin önünden çaldıkları araçla gittikleri İstanbul’da yakalanıp tutuklanan, iş yeri sahipleri şikayeti geri çekince tahliye olan 3 çocuktan S.Ö. (13) ile A.Y. (14), bu kez de bir galerinin önünden 2 cip çaldı. Çaldıkları ilk aracın lastiği patlayınca arka sokağa bırakıp galeriye dönen çocuklar, yaklaşık 1 milyon TL değerindeki diğer cipi çalıp kaçtı.

    Olay, saat 01.00 sıralarında, Altınordu ilçesi Atatürk Bulvarı’nda meydana geldi. S.Ö. ve A.Y., Atakan ve Engin Enginyurt kardeşlerin sahibi olduğu oto galerinin arka tarafındaki pencereyi açıp içeri girdi. Masaların çekmecelerini karıştıran çocuklar, daha sonra iş yerinde park halindeki 2 cipin anahtarını alıp dışarı çıktı. Çocuklar, ciplerden birini alıp, bir süre gezdi. Bir süre sonra lastik patlayınca, cipi galerinin arka sokağına bırakan çocuklar, geri döndü. S.Ö. ve A.Y., bu kez de yaklaşık 1 milyon TL değerinde olan diğer cipi alarak kaçtı.

    Atakan Enginyurt sabah geldiğinde iş yerinin arkasındaki camın açık olduğunu görünce araçları kontrol etti. Enginyurt, araçlardan ikisinin olmadığını fark edip durumu polise bildirdi. Olayla ilgili çalışma yapan polis, güvenlik kamerası görüntülerinden cipleri, S.Ö. ve A.Y.’nin çaldığını tespit etti. Çevrede arama yapan ekipler, lastiği patlayan cipi arka sokakta buldu. Ekipler, çocukların yakalanması için çalışma başlattı.

    O ANLAR KAMERADA

    Çocukların araçları çaldıkları anlar, iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Mavi renkli cipin kapılarını açıp bir süre içinde oturan çocukların, daha sonra yanındaki cipi alıp uzaklaştığı, bir süre sonra geri dönüp, diğerini çaldıkları görüldü. Başka bir güvenlik kamerasının açısında ise çocukların, çevrede devriye gezen polis aracını görünce, galeride park halindeki diğer araçların arkasına saklandığı belirlendi.

    SERBEST KALMIŞLARDI

    Çocukların, Ordu’da 28 Kasım 2021’de Bekir Eren ve Cem Uygun’a ait oto galeriden çaldıkları otomobille gittikleri İstanbul’da yakalanan S.Ö. ve A.Y. olduğu ortaya çıktı. 2 çocuk, ‘hırsızlık’ suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış, iş yeri sahipleri şikayetini geri alınca serbest bırakılmışlardı.

    ‘EN SON FATSA’DA GÖRÜLMÜŞ’

    Galerici Atakan Enginyurt, “Sabah 09.00 sularında iş yerine geldim. Arka camın açık olduğunu fark ettim. Ondan sonra dışarı çıkıp araçlara baktım. Daha önceden bir hırsızlık olayı olmuştu zaten. Baktım arabaların olmadığını fark ettim. Ondan sonra gerekli mercilere haber verdim. İlk önce 2019 model aracı çalmışlar. Onun lastiği patlamış, arka sokağa bırakıp gitmişler. Daha sonra lüks aracımızı alıp gitmişler. O şu an yok. En son Fatsa’da gözüktüğünü söylediler” dedi.

    ‘BU ÇOCUKLARIN YAPTIĞI İŞ YETTİ’

    Daha önce de iş yerlerinde aynı çocukların hırsızlık yaptığını ifade eden Enginyurt, “Ben daha önceden anahtarlarımı kapalı yerde saklıyordum. Daha önce de aynı çocuklar galerimizden araç çalmışlardı. Acaba çaldıkları anahtarların kopyasını mı çıkarttılar, bilemiyorum. Galerici arkadaşlara tavsiyem, herkes malına sahip çıksın. Bu çocukların yaptığı iş yetti” diye konuştu

  • Fındık fiyatı 32 liraya yükseldi

    Fındık fiyatı 32 liraya yükseldi

    Ordu’da, sezon başında serbest piyasada 24 liradan satılan fındığın fiyatı, aralık ayında 32 liraya kadar çıktı. Levant kalite için 26 lira 50 kuruş, Giresun kalite için 27 lira olarak taban fiyat açıklayan Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) fındığını vermeyen üreticiler, şimdi daha yüksek fiyatla ürünlerini satma imkanı buldu.

    Ordu’da üreticiler, hasadı eylül ayında sona eren fındığın satışını sürdürürken, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, dolar kurunda yaşanan artışla birlikte fındık fiyatlarının da yükselişe geçtiğini belirtti. Akça, “Sezon başında fındık fiyatı Cumhurbaşkanı’mız tarafından levant kalite 26 lira 50 kuruş TL, Giresun kalite 27 lira olarak bir taban fiyat açıklanmıştı. TMO da devreye girerek, fındık alımları gerçekleştirmişti fakat hiç anlamadığımız bir şekilde serbest piyasada fındık fiyatları, 23 ile 24 lira bandında seyretmeye başladı. Uzun bir süre bu fiyatlardan fındık alımı yapıldı. Bu fiyatlar, dolar kurunun yükselmeye başlamasına kadar devam etti. Her ne kadar fındık fiyatı, doların yükseliş seviyesinde olmasa bile serbest piyasada özellikle son 1 haftada 28 lira ile 32 lira bandında bir satış gözlemlendi. Fındığı emanette olan üreticiler 28 liradan fındığını satarken, mahsulünü elinde tutan üreticilerimiz 32 liradan serbest piyasada değerlendirme imkanı buldu” dedi.

    ‘2,4 DOLARA DENK GELİYOR’

    Fındık fiyatının 40 liraya kadar yükselebileceğini belirten Ziraat Odası Başkanı Akça, “Çünkü fındık fiyatları açıklandığında fındık fiyatı, dolar bazında 3,1 dolara denk geliyordu fakat bugünlerde 2,4 dolar bazında işlem görüyor. Dolayısıyla fındık fiyatlarının bu seviyelerde düşük olduğunu düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde fındık fiyatları, beklentileri karşılayacak şekilde yükselir temennisindeyiz çünkü ihracattan da takip ediyoruz. Geçen seneye göre, hatırı sayılır bir oranda fındık ihracatında yükseliş var” diye konuştu.

    ‘BU FİYATLAR ÜRETİCİYİ MEMNUN EDER’

    Fındık üreticisi Salim Set de fiyatlardaki yükselişin üreticileri memnun ettiğini belirterek, “Şu an fındık fiyatları çok güzel. Keşke sezon başında da bu fiyatlarda olsaydı. Bu fiyatlar, üreticiyi memnun eder. Bundan sonra bence fındık fiyatları yükselişine devam eder. Fiyatların bu şekilde devam etmesini isterim. Ordu ve Giresun’da halk fındıkla geçiniyor. Fındığın güzel paralara satılmasını isterim” dedi.

    Fındık üretici Salih Bodur da “Şu anda fındık kendini kurtaracaksa fiyatın en az 35 lira olması lazım ama devletimiz doğrudan gelir desteği veriyor, bu desteği de fiyatın içine katıyor. Onunla beraber fiyat açıklıyor” diye konuştu.

  • Şehit babasına yanlışlıkla ‘yakalama’ kararı

    Şehit babasına yanlışlıkla ‘yakalama’ kararı

    Ordu’da, 8 yıl önce karıştığı olayla ilgili yargılandığı davada aldığı hapis cezasını, denetimli serbestlik tedbiriyle çeken şehit babası Kenan Altuntaş (50), hakkında ‘yakalama’ kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Savcılığa sevk edilen Altuntaş hakkındaki önceki yakalama kararının kaldırılmadığı anlaşıldı. Kendisinin ‘Pardon’ denilerek serbest bırakıldığını söyleyen Altuntaş, “Bu haksızlığı yapanlar için gereğinin yapılmasını istiyorum” dedi.

    Hakkari Şemdinli’de 2,5 yıl önce PKK’lı teröristlerin askeri araca düzenlendiği saldırıda, oğlu Piyade Sözleşmeli Er Salih Altuntaş (24) şehit olan Kenan Altuntaş, Ordu Aybastı’da 8 yıl önce karıştığı olayla ilgili ‘darp’ ve ‘hakaret’ suçlamalarıyla yargılandı. Dava kapsamında 2 yıl 1 ay hapis kararı Yargıtay tarafından onanınca Altuntaş, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasını çekmeye başladı. Uygulamanın 7’nci gününde, hakkında ‘yakalama’ kararı olduğu gerekçesiyle savcılık talimatıyla jandarma tarafından gözaltına alınan Altuntaş, hastanedeki sağlık kontrolünün ardından Aybastı Adliyesi’ne sevk edildi. Denetimli serbestlik tedbirlerinden yararlandırılmasına rağmen önceki yakalama kararının kaldırılmadığı anlaşılan Altuntaş, serbest bırakıldı. Altuntaş, daha sonra da adliye görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na şikayette bulundu.

    ‘PARDON BİZ YANLIŞ YAPMIŞIZ’ DEMİŞLER

    Komşusuyla borç meselesinden kavga ettiklerini anlatan Kenan Altuntaş, “Kavgadan dolayı açılan mahkeme sonucunda verilen cezam vardı. Kanunun kararına saygımız sonsuz. Adliyeye gittim, oradan kağıtlarımı aldım, cezamı denetimli serbestlik kapsamında çekmeye başladım ancak 7 gün sonra jandarma ekipleri beni aradı, gelmemi istediler. Jandarmaya gittim, orada bana yakalama kararım olduğu söylendi. ‘Neden?’ diye sorduğumda, görevli personel, ‘İçeriğini bilmiyoruz, savcı talimat verdi’ dediler. Jandarma arabasına bindik, hastaneye çıktık. Rapor aldık ama bütün halk bu sırada bana bakıyor. Herkes gelip, ‘Geçmiş olsun’ diyor ama ben de suçumun ne olduğunu bilmiyorum. Aybastı Adliyesi’ne geldik. Savcının kalemine ‘Benim böyle bir cezam var ama 23 Kasım’da Ünye Adliyesi’nden denetimli serbestlik bürosundan kağıdımı aldım, kağıdım elimde’ dedim. Sisteme baktı, ‘Pardon biz yanlış yapmışız’ dedi” diye konuştu.

    ‘HERKES, NİYE JANDARMA ARACINA BİNDİN, DİYE SORUYOR’

    Kanuna karşı boynunun kıldan ince olduğunu vurgulayan Kenan Altuntaş, “Bana oradaki yanlışlığı katip söyledi. Ben 7 gün önce denetimli serbestlik bürosundan kağıdımı almışım, sen bana niye yakalama emri çıkarıyorsun? Peki sisteme girerken, bana yakalama emri çıkarırken, benim kağıtlarımı aldığımı görmediniz mi? O gün nasıl görüyorsun? Aybastı, küçük bir yer. Herkes bana, ‘Neydi mesele, niye hastaneye gittin, jandarma arabasına bindin’ diye soruyor. Ben şehit babasıyım. Ben onların hakkında Adalet Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, CİMER’e dilekçe yazdım. Ben kanuni hakkım varsa hakkımı arayabildiğim yere kadar arayacağım. Ben bu suçtan dolayı kendimi affettirmek için bir şey yapmıyorum. Benim cezam varsa kanun bana bir ceza verdiyse ben o cezayı çekeceğim ama bana bu haksızlığı yapan Aybastı Cumhuriyet Savcılığı için gereğini yapılmasını istiyorum” dedi.