Kategori: Ordu

  • Delta varyantı görülünce 56 kişi karantinaya alındı

    Delta varyantı görülünce 56 kişi karantinaya alındı

    Ordu’nun Ünye ilçesinde bir sitede oturan Azerbaycan Uyruklu kadında ‘Delta’ varyantı tespit edildi. Kadınla temaslı 56 kişi için karantina uygulaması başlatıldı.

    İlçenin Gölevi Mahallesi’nde sitede oturan Azerbaycan uyruklu bir kadının koronavirüs testi pozitif çıktı. Yapılan incelemede testi pozitif çıkan kadının ‘Delta’ varyantlı vaka olduğu belirlendi. Bunun üzerine harekete geçen filyasyon ekipleri, temaslıların belirlenmesi için çalışma başlattı. Sitenin bazı bloklarındaki daireler izolasyona alınırken, Azerbaycanlı kadının temaslı olduğu saptanan çevredeki market ve pastane çalışanlarıyla birlikte toplam 56 kişi, evlerinde karantinaya alındı.

    Polis ekipleri siteye gelerek, karantinada olanların dışarıya çıkmamaları uyarısında bulundu.

  • Nesli tehlike altında inşaatta bulundu

    Nesli tehlike altında inşaatta bulundu

    Ordu’nun Ünye ilçesinde inşaatta yaralı bulunan, nesli tükenme tehlikesi altındaki 8 aylık ‘örümcek maymunu’, tedavisinin ardından Kayseri’deki hayvanat bahçesine gönderildi. Yurt içine girişi özel izne tabi olan örümcek maymunun, inşaata nasıl geldiğinin tespiti için çalışma başlatıldı.

    İlçeye bağlı Atatürk Mahallesi Zambak Sokak’taki bir inşaatta maymun görenler ihbarda bulundu. İhbar üzerine bölgeye polis ve Doğa Koruma Milli Parklar Ünye Şefliği ekipleri sevk edildi. İnşaatta arama yapan ekipler, maymunu yakalayarak veterinere götürdü. Yapılan sağlık kontrolünde maymunun çenesinden yaralandığı belirlendi. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan, ev ortamında bakılması ve beslenmesi yasak olan örümcek maymunun 8 aylık olduğu tespit edildi.

    KAYSERİ’DEKİ HAYVANAT BAHÇESİNE GÖNDERİLDİ

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefi Saygın Yıldırım, koruma altına alınan örümcek maymununun bundan sonraki yaşamını Kayseri’de sürdüreceğini söyledi. Yıldırım, “Polis ekipleri tarafından yakalanarak bize teslim edilen maymunun türünün örümcek maymunu olduğunu ve 7-8 aylık olduğunu tespit ettik. Daha sonra veterinere götürdük. Çenesindeki yırtığa müdahale ettirdik. Örümcek maymunumuzu uygun bir hayvanat bahçesi ayarlamak için birkaç yerle görüştük ve en uygununun Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvanat bahçesi olduğuna karar verdik. Yaptığımız görüşmeler sonucunda maymunu Kayseri’ye gönderdik. Bundan sonraki yaşamını orada sürdürecek” dedi.

    ‘BU MAYMUN TÜRÜNÜN YURT İÇİNE GİRİŞİ ÖZEL İZİNLERLE TABİ’

    Daha önce Ünye’de böyle bir durumla karşılaşılmadığını da ifade eden Yıldırım, “Örümcek maymunu Türkiye şartlarında yetişen maymun türü değil. Ana vatanı Güney Amerika olan bir maymun. Yurt içine sokulması özel izinlere tabi olan bir maymun. Bu yetki de sadece hayvanat bahçelerinde var. Normal bir vatandaşın evinde beslemesi yasak. Bu duruma uymayan vatandaşların tespiti halinde bin 730 TL ile 8 bin 692 TL arasında idari yaptırım cezası uyguluyoruz” diye konuştu.

    ‘KİM YA DA KİMLER TARAFINDAN BIRAKILDIĞI ARAŞTIRILIYOR’

    Maymunun kim ya da kimler tarafından bırakıldığının henüz tespit edilmediğini de ifade eden Yıldırım, “Olay yerine giden polis ekipleri maymunun bulunduğu çevrede araştırma yaptı. Sahibinin olup olmadığı hakkında bir bilgiye ulaşılamadı. Konuyla ilgili araştırmalar sürüyor” açıklamasında bulundu.

  • Deniz salyası Karadeniz’e de sıçradı

    Deniz salyası Karadeniz’e de sıçradı

    ORDU’nun Fatsa ilçesinde, Karadeniz’de önceki gün küçük çaplı alanda deniz salyası görüldü. Balıkçıların ihbarı ile belediye ekipleri, deniz yüzeyindeki kirliliği temizledi. Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aydın, “Çay ve fındık tarımında gübre olarak çok fazla azot ve fosfor kullanılıyor. Marmara kadar yakın zamanda böyle etki göstermez ama kirliliğe devam edersek 3, 5, 30 yıl sonra biz de karşı karşıya kalacağız” dedi.

    Marmara Denizi’nin karşı karşıya kaldığı ‘deniz salyası’ olarak adlandırılan müsilaj, Karadeniz’de de gözlendi. Ordu’nun Fatsa ilçesi Yalıköy Limanı’nda önceki gün küçük çaplı alanda deniz salyası görüldü. Balıkçıların ihbarı ile belediye ekipleri, deniz yüzeyindeki kirliliği temizledi. Denizdeki salya tehdidi uzmanlarca takip ediliyor.

    Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın, deniz salyasının insan kaynaklı doğa olayı olduğunu söyledi. Karadeniz’e akan evsel ve tarımsal atıkların yanı sıra sanayi, kanalizasyon gibi atıkların denizi kirlettiğini belirten Aydın, “Marmara kapalı deniz, Karadeniz de kapalı deniz. Bu sonuç itibarıyla doğa olayı ama bizden kaynaklı etkilerle gerçekleşmiş bir olay. Azot ve fosfor, evsel atık, kimyasal atık, sanayi atıkları ya da tarımsal kaynaklı kirlilikten dolayı oluşan bir olay. Karadeniz’de çay ve fındık tarımında gübre olarak çok fazla miktarda azot ve fosfor kullanılıyor. Dolayısıyla bunlar zamanla belki Marmara kadar yakın bir zamanda böyle etki göstermez ama bu kirliliğe devam edersek yarın öbür gün 3, 5, 30 yıl sonra bunlarla biz de karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.

    ‘BİYOLOJİK ARITMA SİSTEMİNE GEÇİLMELİ’

    Karadeniz’deki illerin arıtma sistemini biyolojik artıma sistemine dönüştürmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, “Karadeniz’deki bütün illerin arıtma ya da kanalizasyonları denize döküyoruz. Düzgün arıtma sistemi de yok zaten. Kanalizasyonları veya arıtmaları derin deşarj, diyerek 20 metre derinliğe gidip bırakıyoruz. Bunların tamamı Karadeniz’i kirletici unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Bu arıtmaları biz biyolojik yüksek arıtma sistemine dönüştürmediğimiz müddetçe Karadeniz’de zaman içinde kirlilik unsuru olarak kendini gösterecektir. Bu salya olmaz, başka bir şey olur. Gübrelemeyi düzene sokmamız lazım. Vahşice gübreleme yapılmaması lazım. Topraklarımızı verimsiz hale getirdik ve Karadeniz’de kullanılan gübrelerin tamamı ya da kullanılmış olan kimyasalların tamamı yağmur, yüzeysel sularla derelerle ve sonuç itibarıyla denize geliyor. Karadeniz zaten çok sağlıklı ekosistem değil” dedi.

    ‘KARADENİZ’DE ÇÖKÜŞ VAR’

    Balık popülasyonlarının azaldığını da kaydeden Prof. Dr. Aydın, “Her geçen gün Karadeniz’de çöküş var. Çöküş olmaya da devam ediyor. Nüfus artışı ile kirletme unsurları artıyor. Zamanla Karadeniz daha da kirlenecektir. Balık popülasyonlarımız da her geçen gün azalıyor. Hiç yukarı giden eğilim yok. Stoklarımızın tamamı çöküş eğiliminde. Eğer hamsiyi 40 TL’ye, 50 TL’ye yiyorsak demek ki Karadeniz sistemi çöküyor demektir. Bunun başka anlamı yok. Deniz salyasının Marmara’da etkisi 5 yıl sürebilir çünkü ciddi oranda sadece suyun yüzeyinde gözüken değil zeminde bu çökecek ve zemin yapısındaki birçok canlının ölmesine neden olacak. Bu zamanla balıkları bile öldürecek. Bunun ötesinde bütün deniz bitkilerine, süngerlere, kabuklulara, yavaş hareket eden moloz grubu olan salyangozlara, yengeçlerine olumsuz etki yapacaktır. Uzun süre bunun olumsuz etkisini çekeceğiz. Bunlar denizel ekosistemde sonuçta zinciri kırıyor. Bir şekilde balık popülasyonlarına da olumsuz etki gösterecektir” diye konuştu.

  • 4 öğretmen ve 6 öğrencide mutasyonlu virüs tespit edildi

    4 öğretmen ve 6 öğrencide mutasyonlu virüs tespit edildi

    Ordu’nun Kabataş ilçesinde 4 öğretmen ve 6 öğrencide İngiltere varyantlı koronavirüs tespit edilen Beylerli Mahallesi Şehit Harun Maytalman İlk ve Ortaokulu’nda, yüz yüze eğitime ara verildi.

    Kabataş İlçe Hıfzıssıhha Meclisi, Kabataş Kaymakam Vekili Seda Ünlü başkanlığında toplandı. Toplantıda, ilçeye bağlı Beylerli Mahallesi’ndeki Şehit Harun Maytalman İlk ve Ortaokulu’nda 4 öğretmen ve 6 öğrencide İngiltere varyantlı koronavirüs tespit edilmesi üzerine yüz yüze eğitime ara verilmesi kararlaştırıldı.

    Konuyla ilgili yapılan açıklamada, “İlçemiz Beylerli Mahallesi’nde bulunan Şehit Harun Maytalman İlk ve Ortaokulu’nda görevli olan bir öğretmenin rahatsızlığından dolayı 12/03/2021 tarihinde yapılan Covid-19 testi pozitif (+) (İngiltere varyantı) çıkmıştır. Okulda çalışan tüm öğretmen, görevliler ve yakın temassız olarak değerlendirilen öğrencilere test yapılmıştır. Yapılan testler sonucunda 4 öğretmen ve 6 öğrenci test sonucu pozitif çıkması nedeniyle; 13.03.2021 tarihinden itibaren ikinci bir değerlendirmeye kadar yüz yüze eğitime ara verilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir” denildi.

  • Türkiye’nin konuştuğu seri katilin cezası belli oldu

    Türkiye’nin konuştuğu seri katilin cezası belli oldu

    Ordu ve Samsun’da, 12 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan ve hakkında ‘yangın çıkarmak suretiyle eziyet çektirerek, tasarlayarak öldürmek’, ‘gasp’ ve ‘yağma’ suçlarından 8 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan seri katil Mehmet Ali Çayıroğlu (46) hakim karşısına çıktı. Seri katil, yargılandığı 3 ayrı davada, 5 kişiyi kasten öldürme suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, nitelikli yağma suçundan ise 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Ordu’nun Akkuş ilçesinde şarküteri işleten Mehmet Ali Çayıroğlu, 2018 yılında 2 ayrı gasp olayının şüphelisi olarak yakalanıp, gözaltına alındı. Devam eden soruşturmada, Ordu ve Samsun’da 12 kişinin ölümüyle bağlantısı olduğu ortaya çıkan Çayıroğlu, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Genişletilen soruşturmada Mehmet Ali Çayıroğlu’nun 19 Ocak 2018’de cezaevinden çıktığı, ilk cinayeti 10 Şubat 2018’de işlediği saptandı. Çok sayıda suçtan sabıkalı olan Çayıroğlu’nun 12 kişiyi yangın çıkararak, silahla ya da zehirleyerek öldürdüğü belirtildi.

    İDDİANAME HAZIRLANDI

    Ordu’nun Akkuş ve Ünye ilçelerinde işlenen 9 cinayetle ilgili soruşturma Akkuş Cumhuriyet Savcılığı’nca yapıldı. 8 cinayet ile ilgili soruşturmasını tamamlayan savcılık, dosyayı ağır ceza mahkemesi bulunan Ünye Adliyesi’ne gönderdi. Ünye Cumhuriyet Başsavcılığı da Mehmet Ali Çayıroğlu hakkında ‘yangın çıkarmak suretiyle eziyet çektirerek, tasarlayarak öldürmek’, ‘gasp’ ve ‘yağma’ suçlarından 8 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Tamamı 2018 yılında işlenen 8 cinayetle ilgili hazırlanan iddianame, Ünye Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

    Çayıroğlu’nun Samsun’da işlediği öne sürülen 3 cinayetle ilgili de soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

    5 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEEBBET ALDI

    Çayıroğlu’nun yargılandığı 3 ayrı davada karar verildi. Seri katil, Sabri Güneş (68), Hasan Güneş (53), Zahide Güneş (59), Senayi Türedi (54) ve Ümit Türedi’yi (56) kasten öldürme suçundan 5 kez ağırlaştırılmış, nitelikli yağma suçundan ise 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dursun Kurt’un (70) ölümüyle ilgili delil yetersizliği nedeniyle Çayıroğlu’nun beraatına karar verildi.

    SON SAVUNMASINDA SUÇLAMALARI REDDETTİ

    Ünye Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS ile katılan sanık Mehmet Ali Çayıroğlu, son savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Çayıroğlu, “Bu olayların hiçbirini işlemedim. Allah katında içim rahat. Ben öyle bir insan olsam şu an cezaevindeki herkese sarardım. Bu olayları kim yaptıysa Allah’a havale ediyorum. Allah onları kahretsin. Ben kendi halinde birisiyim. Bu suçu benim üzerime atanların Allah cezasını versin. Suçsuzum. Benim geçmişim göz önüne alınıyor. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Elinize ayağınıza düştüm. Yapmayın. Benim adam öldürdüğüm yok. Şaşırdım kaldım” diye konuştu.

  • Mutasyonlu virüs ağır ve şiddetli geçecek

    Mutasyonlu virüs ağır ve şiddetli geçecek

    Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, “Türkiye’de olan mutant bir virüsün Karadeniz’de veya Ordu’da olmamasına imkan yok” dedi. Mutant virüs nedeniyle hastalığını ağır ve şiddetli seyredeceğini belirten Prof. Dr. Enginyurt, “Mutasyon ağır ve şiddetli. O yüzden hastalığı ağır ve şiddetli geçecek. Şiddetli seyredecek ve vakalar daha ağır olacak” diye konuştu.

    Sağlık Bakanlığı, ‘covid19.saglik.gov.tr’ adresinde Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, 15-21 Şubat 2021 tarihleri arasında Covid-19 vaka sayılarının oransal olarak en fazla olduğu iller sıralamasında iki hafta önce üçüncü sırada yer alan Ordu, geçen hafta zirveye çıktı. Vaka sayılarında yaşanan artışa rağmen cadde ve sokaklardaki yoğunluk dikkat çekti. Vaka artışları sonrasında güvenlik güçleri, yoğunluk yaşanan caddelerde Hayat Eve Sığar (HES) Kodu uygulaması yaptı.

    ‘KARADENİZLİ İNADINA SOKAKTA’

    ODÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, birçok kişinin işi olmamasına rağmen sokağa çıktığını belirterek, “Ordu’yu ve Orduluları tebrik ediyorum. Geçen hafta üçüncüydük, ben ha gayret Ordu birinci olmaya az kaldı dediğimde şaka yapmıştım ama yanlış anladı sanırım Ordulular. Şakayı gerçek sandılar ve o gayreti sarf ettiler. Şimdi maalesef birinciyiz” dedi.

    Sosyalleşmek için bu dönemde sokakta gezilmeyeceğini kaydeden Prof. Dr. Özgür Enginyurt, “Elbette alışveriş yapmak için dışarı çıksınlar ama kimsenin elinde ne bir paket var ne bir poşet var. Ordu’da vatandaşlar birdenbire tarım sever oldu. Hafta sonları bağa ve bahçeye gitmeye başladılar” diye konuştu.

    ‘MUTASYONLU VİRÜS VARSA, KARADENİZ’DE DE VARDIR’

    Karadenizlilere mutasyonlu virüs uyarısında da bulunan Prof. Dr. Enginyurt, “Tüm Türkiye’de olan mutant bir virüsün Karadeniz’de veya Ordu’da olmamasına imkan yok. Vatandaşların yapacağı şey aynı. Vatandaşın elinde mücadele edeceği üç tane koz var. Maske, mesafe, hijyen. Vatandaş mutant olsun ya da olmasın, bunu çok kafasında kurcalamasın. Tüm Türkiye’de mutasyonlu virüs varsa, Karadeniz’de de vardır. Biz normalde mutasyonu beklerken, diğer pandemilerde olduğu gibi virüsün şiddetinin hafiflemesini bekledik ama koronavirüste bir tarih gerçekleşiyor. Mutasyon ağır ve şiddetli. O yüzden hastalığı ağır ve şiddetli geçecek. Şiddetli seyredecek ve vakalar daha ağır olacak. Şu anda Türkiye’de uygulanan aşı mutasyona karşı etkilidir” şeklide konuştu.

    Kentte yaşayan vatandaşlardan Fahri Güney, tedbirlere uyulması gerektiğini kaydederek, “Ben dışarıda en fazla yarım saat kalıyorum. İşlerimi bitirdikten sonra evime dönüyorum. Herkesin bu şekilde hareket etmesi gerekir. İnsanlar işin ciddiyetini bir yıl geçmesine rağmen hala anlayamamış gözüküyor. Tedbirlere uymak en doğrusudur” ifadelerinde bulundu.

    Yüksel Çelebi ise, “İnsanların kurallara uyulduğu söyleniyor ama ben uymadıklarını düşünüyorum. Ben Almanya’da yaşıyorum. Babam koronavirüsten dolayı bir ay önce vefat etti. Annem de Fatsa’da yoğun bakımda koronavirüs tedavisi alıyor” dedi. Çelebi, Virüs sadece bu cadde de değil. Virüs arka caddede de var. Arka sokaklar da hayat normal. Güvenlik güçlerimiz daha dikkatli davranarak bunun önüne geçmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Cevat Avcı da sokaklara iğne atılsa yere düşmediğini belirterek, vatandaşların kendine sahip çıkmadığını söyledi.

  • Katı atık tesisinde bebek cesedi bulundu

    Katı atık tesisinde bebek cesedi bulundu

    Ordu’nun Ünye ilçesindeki katı atık ayrıştırma tesisinde yeni doğmuş kız bebek cesedi bulundu.

    Ünye ilçesine bağlı Cevizdere Mahallesi’nde Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne ait katı atık ayrıştırma tesisinde görev yapan çalışanlar, yeni doğmuş kız bebek cesedi buldu.

    Çalışanların ihbarı üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Cumhuriyet savcısının bölgede yaptığı incelemenin ardından bebeğin cesedi, otopsi için Ünye Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

  • 59 gündür kayıptı! Dere kenarında cesedi bulundu

    59 gündür kayıptı! Dere kenarında cesedi bulundu

    Ordu’da, 59 gün önce eşiyle tartışıp evden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan, otomobili dere kenarında terk edilmiş olarak bulunan emekli astsubay Remzi Bayazıt’ın (58) cansız bedeni dere kenarında bulundu.

    Altınordu ilçesine bağlı Gökömer Mahallesi’ndeki Zabtiye Deresi kenarında 4 Ekim’de terk edilmiş halde otomobili gören vatandaşlar, jandarmaya haber verdi. Bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri, otomobilin emekli astsubay Remzi Bayazıt’a ait olduğunu belirledi. Ailesine haber verilen emekli asker için arama çalışması başlatıldı. Jandarmaya ait iz takip köpeklerinin de kullanıldığı çalışmalardan herhangi bir sonuç alınamadı.

    Jandarma ve mahalleli tarafından aranan emekli astsubayın, yaklaşık 2 ay sonra arabasının bulunduğu yerden yaklaşık 1 kilometre aşağıda Gökömer ve Şenocak mahallelerinin birleştiği dere yatağının sınırında cansız bedeni bulundu. Sudan çıkartılan Bayazıt’ın cesedinin, yabani hayvanlar tarafından parçalandığı belirtildi. Bayazıt’ın cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

    Bu arada olay sonrası yapılan araştırmada, Bayazıt’ın kaybolmadan önce eşi ile tartıştığı ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunduğu öğrenildi.

    ‘AĞABEYİM CİNAYETE KURBAN GİTMİŞ OLABİLİR’

    Remzi Bayazıt’ın hemşire olan kız kardeşi Kudret Odabaşı, ağabeyinin cinayete kurban gitmiş olabileceğini düşündüklerini belirterek, “Ben ağabeyimle telefonla konuştum. Canının sıkıldığı bir şey yoktu. Biz bu nedenle öldürülmüş olabileceğini düşünüyoruz” dedi.

  • Heyelanlı mahalle, hayalet kente döndü

    Heyelanlı mahalle, hayalet kente döndü

    Ordu’nun Aybastı ilçesine bağlı Sağlık Mahallesi’nde, 1,5 yıl önce meydana gelen heyelanın izleri hala duruyor. 81 kişinin evsiz kaldığı heyelan nedeniyle mahalle, ‘hayalet’ kente döndü. Evsiz kalanların bazıları arazilerine yeniden ev inşa ederken, kimileri ise TOKİ’nin gelecek yıl teslim edeceği evleri bekliyor.

    Aybastı ilçesine bağlı Sağlık Mahallesi’nde, 15 Mayıs 2019’da yaşanan heyelan nedeniyle 61 binadaki 80 konut tahliye edildi, 22 bina ile 1 cami ise yıkıldı. Heyelanın ardından Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile AFAD ekiplerince bölgede zemin etüt çalışmaları yapıldı. Heyelanın mahallenin ortasından geçen yağmur suyu, atık sular ve yer altı sularından meydana geldiği belirlenirken, tehlike nedeniyle mahalle yerleşim ve iskana kapatıldı. Evlerinden tahliye olan vatandaşlara ise konut başına 8 bin 500 TL kira yardımı ile 6 bin 900 TL nakdi yardım yapıldı. Bölgede afet konutu yapımı için de arazi tespit çalışması başlatıldı. Evsiz kalan 27 kişi, zemin etüdü yapılan ve sağlam çıkan arazilerine yeniden ev inşa ederken, 43 kişi ise TOKİ’nin yapacağı evleri bekliyor. Evlerini kaybeden bazı vatandaşlar kirada, bazıları ise yakınlarının yanlarında kalıyor. Heyelanın ardından Sağlık Mahallesi’nin üst kısımlarında yer alan 12 dönümlük araziye TOKİ tarafından ev yapılacak. Belirlenen alanda toplu konut için imar çalışmaları başlatılırken, 2021 yılında 43 kişiye evlerinin teslim edilmesi hedefleniyor.

    ‘230 DÖNÜMLÜK ALAN ZARAR GÖRDÜ’

    Heyelan nedeniyle yaklaşık 230 dönümlük bir alanın zarar gördüğünü belirten Aybastı Belediye Başkanı Beytullah Geçtan, “Zeminde bir hareketlenme oldu. O dönem hemen AFAD İl Müdürlüğü’ne haber verdik. Bölgede incelemeler yapıldı ve bazı evlerin boşaltılmasına karar verildi. Bu kararın ardından zaten evler boşaltılmaya başlanmıştı. 15 Mayıs’ta ise tamamen bir hareketlenme oldu, bu hareketlenme yavaş yavaş olduğu için vatandaşlarımız evlerini tahliye etti. Allah’a şükür can kaybı olmadı. Heyelanın ardından 27 kişi sağlam arazilerine yeniden ev yapmaya karar verdi. Bazıları evlerini tamamladı. Bu vatandaşlarımıza devlet, 120 bin lira kredi verecek. 43 kişi için ise TOKİ tarafından belirlenen alana ev yapılacak. Kamulaştırılacak alan için çalışmalar yapıldı. En kısa sürede vatandaşlarımız evlerine kavuşacak” dedi.

    ‘1 SENEDİR ÇOCUKLARIMIN EVİNDE KALIYORUM’

    Heyelan nedeniyle evini kaybeden ve kendi arazisine yeniden ev yapan Adem Mergen (65), “O gün hayvanlarımı otlatıyordum, yolda bir yarık gördüm ve ‘hayvanlar buradan geçemez’ diye düşündüm, yolumu değiştirdim. 1 saat içinde yarık 2 metreyi buldu. Bir anda herkes telaş etmeye başladı, sağdan soldan araba çağırdık. Eşyalarımızı çıkardık. 1 senedir çocuklarımın evinde kalıyorum, başka arazimin zemin etüdü sağlam çıktığı için oraya ev inşa ettik” diye konuştu.

    ‘EVSİZ KALMAK ÇOK ZOR’

    Evini kaybeden Fadime Mergen ise, “Evler bir anda göçmeye başladı, o anlar anlatılmaz yaşamak gerekiyor. Çok zor günler geçirdik, evsiz kalmak daha zor. O eşyaları çıkarmak için çırpındık, gece saatlerine kadar hem eşyalarımızı almaya çalıştık hem de hayvanlarımızı güvenli bir alana götürdük. 1 senedir çok zorluk çektik, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Otopark ve yemekhaneler yoğun bakıma dönüştürülüyor

    Otopark ve yemekhaneler yoğun bakıma dönüştürülüyor

    Ordu’da koronavirüs vaka sayılarındaki artış nedeniyle hastanelerin prefabrik binalarındaki polikliniklerin kapatılmasına, otopark, yemekhane ve ek binaların da yoğun bakım servisine dönüştürülmesine karar verildi. Kentte ayrıca acil olmayan cerrahi işlemlere ara verilecek, ameliyathaneler yalnızca acil cerrahi girişimler yapılacak şekilde düzenlenecek.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, vaka sayısında yüzde 100’e yakın artış yaşandığı iller arasında olduğunu bildirdiği Ordu’da ilave tedbirler alınmaya başlandı.

    Vali Tuncay Sonel başkanlığında toplanan İl Pandemi Kurulu, ‘vatandaşları korumak ve salgının yayılmasını önlemek’ amacıyla ek kararlar aldı. Toplantıda, vaka sayısıyla birlikte artan izole servis ve yoğun bakım ihtiyacı nedeniyle Ordu Devlet Hastanesi’nde prefabrik binada bulunan polikliniklerin kapatılarak, ilave yoğun bakıma dönüştürülmesine ve hastanenin personel otopark alanında da prefabrik yoğun bakım inşa edilmesine karar verildi.

    Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ana hizmet binasında bulunan yemekhane ve 1’inci katında bulunan birimlerin de boşaltılarak, yoğun bakım olarak hizmete açılması kararlaştırıldı.

    Ayrıca kentte bulunan Altınordu İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Ordu Verem Savaş Dispanseri hizmet binalarının boşaltılarak, yataklı servis ve yoğun bakım oluşturmak üzere Eğitim Araştırma Hastanesi’ne tahsis edilmesine karar verildi.

    ACİL DURUM DIŞINDA AMELİYAT YAPILMAYACAK

    Alınan kararlar kapsamında, hastane idarelerince Covid-19 yoğun bakım, servis ve polikliniklerinde branş farkı gözetmeksizin bütün klinisyen hekimlerin görev almasını sağlayacak şekilde planlama ve düzenleme yapılacak. Ayrıca acil olmayan cerrahi işlemlere ara verilecek, ameliyathaneler yalnızca acil cerrahi girişimler yapılacak şekilde düzenlenecek. Ameliyathanelerde çalışan personel, hastanelerin diğer alanlarında görevlendirilecek.

    Personel ihtiyacı duyulması halinde ise Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında çeşitli kurumlarda çalışan personeller, İl Sağlık Müdürlüğü’nce ihtiyaç duyulan alanlarda çalıştırılacak.