Kategori: Polis Adliye

  • 3 ay önce de ‘patlatacağım’ demişti: Evini ve aracını ateşe verip canına kıydı

    3 ay önce de ‘patlatacağım’ demişti: Evini ve aracını ateşe verip canına kıydı

    Olay, sabah saatlerinde Ilıca Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ali Rıza Gülbahçe (67), caddede park halinde olan otomobili ve cadde üzerindeki apartmandaki evini ateşe verdi. Şahıs daha sonra kendisini eve kilitledi. Olayı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

    Evde ve araçta çıkan yangın söndürüldü
    Olay yerine gelen polis ekipleri, caddedeki vatandaşları tahliye ederek geniş güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ekipleri ise alev alev yanan otomobil ve evdeki yangını söndürmek için çalışma başlattı. Çorum Belediyesi itfaiye ekiplerinin uzun çabaları neticesinde otomobildeki ve evdeki yangın kontrol altına alınarak söndürüldü.

    Cansız bedeni bulundu
    Daha sonra kapıyı kırarak eve giren polis ekipleri Gülbahçe’yi yerde hareketsiz yatarken buldu. Sağlık ekipleri tarafından Gülbahçe’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yeri inceleme ekipleri ve Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan incelemenin ardından Gülbahçe’nin cenazesi morga kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

    3 ay önce de kurduğu düzenekle intihara kalkışmıştı
    Öte yandan, Ali Rıza Gülbahçe, 3 Eylül tarihinde, eşi ile görüşemediğini iddia ederek evini ve aracını benzin dolu şişe ve bidonlarla kurduğu düzenekle patlatacağını iddia ederek intihara kalkışmıştı. Eşi ile görüşmek istediğini belirten ve yazdığı notta, “Bu isteğimi 3 saat içinde gerçekleştirmezseniz araba, ev ve kendimi havaya uçuracağım. Hiç kimsenin canı yansın istemiyorum” ifadelerine yer veren Gülbahçe, polis ekiplerinin 2,5 saatlik çabası ile ikna edilmişti.

  • PKK/KCK operasyonuna 10 gözaltı

    PKK/KCK operasyonuna 10 gözaltı

    İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ile Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce savcılık koordinesinde PKK/KCK silahlı terör örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesi kapsamında; Bitlis merkezli Tatvan, Ahlat, Hizan ve Güroymak ilçeleri olmak üzere 10 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 10 kişi gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda ise 2 ruhsatsız tabanca, 3 ruhsatsız av tüfeği, 1 kurusıkı tabanca, 179 adet fişek, 53 adet av tüfeği kartuşu, 50 havai fişek rampası, 45 havai fişek, 15 yasaklı yayın, 1 sözde ‘Kürdistan’ ibareli t-shirt ile çok sayıda dijital materyal ele geçirildi.

  • Yaşlı kadın 3 torunuyla sokağa atıldı

    Yaşlı kadın 3 torunuyla sokağa atıldı

    Antalya’nın Kepez ilçesinde bir ev sahibi, iddiaya göre kira borçları bulunduğu ve kendinin oturacağını belirterek başlattığı tahliye davasını kazanmasının ardından evi boşaltıp eşyaları da borç karşılığı haczetti. Ailenin tüm eşyaları kamyona yüklenerek götürülürken oğlu ve torunları ile birlikte ikamette yaşayan ve olay sırasında hastanede bulunan babaanne, apar topar eve geldiğinde karşılaştığı manzara ile neye uğradığını şaşırdı.


    Evde yetişkin yokken çocuklar kapıya atıldı

    Çocukların evden çıkartılarak evin tahliye edildiğini ve eşyaların da borç karşılığı haczedilerek kamyona yüklendiğini öğrenen babaanne, ev sahibini durdurmaya çalışsa da başarılı olamadı. Torunları ile birlikte kapının önünde kalan Fatma Derin’in yardımına çevredeki komşuları yetişti. Uzun süre apartmanın girişinde bekleyen yaşlı kadın ve çocukları komşular evlerine götürmek istese de ikna edemediler. Komşular, yaşlı kadın ve çocuklara yardım edebilmek için ilgili kurumları aradı.

    Hastanedeyken gelen telefonda şok oldu

    Torunlarını evde bırakarak hastaneye gittiğini ve eşyaların kamyona yüklenerek evin boşaltıldığını bu sırada öğrendiğini belirten Fatma Derin, “Ben evde yoktum, evde 14 ve 3 yaşındaki torunlarım vardı. Şeker hastası olduğum için hastaneye gitmiştim. Serum falan taktıkları için biraz geç kalmıştım. Hastanedeyken telefon geldi. Torunum, ‘Babaanne, eşyaları aldılar yüklüyorlar’ dedi. ‘Nasıl eşyaları alıyorlar’ diye sordum. ‘Bizi kapıya attılar. Tuttular kolumuzdan çıkardılar. Bütün eşyaları arabaya yüklüyorlar’ dedi. Eve geldim. Baktım arabaya yüklüyorlar” dedi.

    “Bu çocuklar nereye gidecekti”

    Evde yetişkin kimsenin bulunmadığı bir sırada kimseye haber vermeden yapılan tahliyeye tepki gösteren yaşlı kadın, “Ev sahibine ve görevlilere ‘Ya babası olacak ya da ben olacağım. Bu torunlarıma ben bakıyorum. Bu çocukları kapıya bıraksanız nereye gideceklerdi. Ben bunları nerede bulacaktım’ dedim. Tansiyonum çok yüksekti, ambulans geldi. Beni hastaneye götürecekti. Ben onları bırakıp nasıl gidecektim hastaneye, onlar çok küçükler” ifadelerini kullandı.

    “Kış gününde mağdur olduk”

    Çocukların annesi evi terk ettiği için oğlu ve torunları ile birlikte yaşadığını, ev sahibinin tahliye davasını kazandıktan sonra oğlunun ev aradığını belirten yaşlı kadın, “Çocukları anneleri bıraktı gitti, velayetlerini devlet babasına verdi. Ev sahibinin neden çıkarttığını bilmiyorum. İki kere mahkemeye vermiş. İki kere kağıt geldi eve, benim oğlum avukatı aramış. Avukata ev aradığını, bulamadığını, bulduğu zaman çıkacağını söylemiş. Ne konuşacağımı bilemiyorum. Çok kötü durumdayım” şeklinde konuştu.

    “’Oğlum elden verme, bunun sonu kötü olur’ dedim”

    Kiraları oğlunun elden verdiğini, birkaç kez kendisinin yanında ev sahibine kirayı verdiğini ve oğlunu elden vermemesi konusunda uyardığını söyleyen Fatma Derin, “Ben hastane önünde mendil satarak onlara bakıyorum. Benden imza atmamı istiyorlar, neye imza atacağım. Eşyaların içinde param vardı, ziynet eşyalarımda vardı. Torunum bir sene sonra askere gidecekti. Ben ona asker parası biriktiriyordum. Bizim kimsemiz yok, sadece Allah’ımız var. Biz buraya İstanbul’dan geldik, gelmez olaydık. Kiraları elden verdik. ‘Oğlum elden verme, bunun sonu kötü olur’ dedim dinlemedi. İki kez benim yanımda elden verdi kiraları” dedi.

    “Eşyalarımızı da aldılar”

    Birisi 3 yaşında iki çocuğun kimsenin olmadığı sırada evden çıkartılmasına anlam veremediğini söyleyen yaşlı kadın, “Geldiğim zaman ben onları nerede bulacaktım. İki seneyi geçti burada oturuyoruz. Kontrat vardı, kiraya zam falan yapmak istemedi. ‘Ben gelip oturacağım evime, evden çıkın’ dedi. Kiraya zam yapsaydı biz yine verebilirdik. Bize direkt ‘Çıkın’ dedi, avukata verdi. Eşyalarımızı da aldı gitti. Biz yokken eşyalarımızı arabaya yükleyip götürdüler. Böyle bir hakları var mı?” şeklinde konuştu.

    Küçük çocuk şoku yaşadı

    Yaşlı kadın boşaltılan evinin demir korkuluklarına dayanıp gözyaşı dökerken, küçük kardeşi ile birlikte evde tek başlarınayken ikametten çıkartılan 15 yaşındaki Ömer Derin de yaşadığı şoku “Babaannem evde yoktu, ben de evde kardeşimle oturuyordum. Geldiler çıkardılar, sokakta kaldık biz de, ne yapalım. Eşyaları da götürdüler. Biz ne yapalım, destek çıksınlar bize” sözleri ile anlattı.

  • Yenidoğan davası: “Bizi savunacak avukat bulamadık”

    Yenidoğan davası: “Bizi savunacak avukat bulamadık”

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile devam ediyor.

    Savunma yapan tutuksuz sanık Beylikdüzü Medilife Hastanesi Hemşiresi Ceren Hatice Kırım, “12 yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak çalışıyorum. Medilife Beylikdüzü Hastanesi’nde sorumlu hemşireydim. Öncesinde de Özel Bağcılar Şafak Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı, İlker Gönen gibi isimleri tanıyorum. Basamak gösterme yetkim yoktu” dedi.

    Mahkeme başkanı sanığa, Fırat Sarı ile tape kayıtlarında yer alan, “Denetime geldiler basamak falan her şeyi kontrol ediyorlar” konuşmasını sordu. Sanık “Alanda fazla hastamız vardı. 28 hasta vardı. Doktor taburcularından sonra hasta sayısı 23’e normal sayıya düşürüldü. Onunla ilgili bilgi vermiştim” diye yanıtladı.

    Mahkeme başkanı tape kayıtlarında yer alan “Her türlü usulsüzlüğü açığa çıkardılar derken ne demek istiyorsun?” diye sordu. Sanık Hatice Kırım, “Hastaların epikrizleri uymuyordu ama sekreter sisteme geçmemişti o yüzden. O an sekterler yok diye epikriz uygun değildi. Sekreter Sümeyye Özdemir’di. Pek çok denetim gördüm. Bu denetim daha detaylıydı. O yüzden bana biraz fazla detaylı incelendiği izlenimi uyandırdı” diye yanıt verdi.

    Mahkeme başkanı sanığa, “Hesabına yatan paralar hakkında ne diyeceksin” diye sordu. Sanık Hatice Ceren Kırım, “Çalışıyordum, sorgulamadım. Mesai saatimin dışında çıkıyordum, toplu taşıma ile gidemiyordum. Taksi kullanıyordum. Ben onların parası sandım. Hiçbir maddi menfaatim söz konusu değil” dedi. Cumhuriyet savcısı sanığa tape kayıtlarında yer alan “İçeri atmasınlar” konuşmasını sordu. Sanık, “Hastane kurumsal bir hastane, denetim konusuna önem veriyordu. Ben abartmışım bu şekilde konuşarak” diye yanıtladı.

    Duruşmada ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ ve ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’ suçlarından savunma yapan diğer tutuksuz sanık eski CHP Meclis Üyesi ve İBB Sağlık ve Salgın Hastalıklar Komisyonu Başkanı Ahmet Atilla Yılmaz, “35 yıllık hekimim ve neredeyse 20 yılı başhekimlik olarak geçmiş biriyim. Suçlamaları kabul etmem mümkün değil. Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde başhekimdim. Başhekimliğin en büyük sorumluluğu vicdanıdır. Bebeklerin ölümüyle çok şükür ki suçlanmıyorum. Dört kız çocuğu babası olarak iyi ki böyle bir suçlamam yok. Yenidoğan alanında çalışmak kolay değildir. Bu durumda üzüldüğüm bir çok şey var ama en üzüldüğüm şey, haklı haksız her sağlık çalışanına yönelik oluşan bakış açısı” diye konuştu.

    Mahkeme başkanı, Medisense şirketini ve bu şirket tarafından çalışanlara yapılan ödemeleri sordu. Sanık, “Resmi bir anlaşmamızın olmadığını biliyorum. Burada duydum, ödemeler gelmiş ama bu kesinlikle başhekimlik ve yönetim dışında olduğunu düşünüyorum. Mesai ücretleri mutlaka hastanemizde ödenir” diye cevapladı.

    Sanık, “Bu davada avukat bulmakta çok zorlandık. Burada bulunan sanık avukatlarına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile devam ediyor.

  • Miras paylaşımında zehirlenme vakası: 2 ölü 3 yaralı

    Miras paylaşımında zehirlenme vakası: 2 ölü 3 yaralı

    Tokat’ta miras paylaşımı için bir araya gelen akrabalar, iddiaya göre aldıkları alkol nedeniyle zehirlendi. 2 kişi hayatını kaybederken, 3 kişi ise yoğun bakımda tedavi altına alındı.

    Edinilen bilgiye göre, amca Bekir Baybars ve yeğeni Ali Baybars, Ali Baybars’ın annesi Fadime Baybars’tan kalan miras paylaşımı için İstanbul’un Ümraniye ilçesinden Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Ulutepe köyüne geldi. Amca ve yeğeni, köyde akrabaları D.B. (48), H.B. (46) ve V.B. (49) ile bir araya geldi.

    İddiaya göre görüşme sırasında akrabalar, amca-yeğenin İstanbul’dan getirdikleri içkiden içti. Daha sonra İstanbul’a dönen amca Bekir Baybars hayatını kaybederken, yeğeni Ali Baybars da Tokat’ta yaşamını yitirdi. Rahatsızlanan D.B., H.B. ve V.B. ise, hastaneye kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. 2 kişinin kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporla belli olacağı belirtildi.

  • 6 ilde terör operasyonu

    6 ilde terör operasyonu

    Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı koordinesinde Şanlıurfa MİT Başkanlığı, İl Jandarma Komutanlığı Terörle Mücadele ile İstihbarat şube müdürlükleri ekipleri, terör örgütü PKK-KCK/PYD-YPG’ye yönelik çalışma başlattı. Çalışmaların ardından Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Batman, Adana ve Hatay’da belirlenen adreslere eş zamanlı düzenlenen operasyonla 7 zanlı yakalandı. Adreslerde yapılan aramalarda örgütsel dokümanlar ve dijital malzemeler ele geçirilirken, 1 şüpheliyi yakalama çalışmaları sürüyor.
    Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Aydınlatma direğine çarpan otomobil ikiye bölündü

    Aydınlatma direğine çarpan otomobil ikiye bölündü

    Kaza; Yayla Mahallesi Barbaros Bulvarı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre Üniversite istikametinden gelip Zübeyde Hanım Caddesi istikametine seyir halindeki Muhammet Enes Oğuz’un kullandığı 06 EEZB 462 plakalı otomobilin Serra Market kavşağını geçtiği sırada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve kaldırımdaki aydınlatma direğine çarpması sonucunda meydana geldi.

    Otomobilin ikiye bölündüğü, parçalarının etrafa saçıldığı kazada otomobilde yolcu olarak bulunan Nazlı Eyisatır ve otomobil sürücüsü Muhammet Enes Oğuz otomobilden asfalta fırladı. Olay yerine gelen 112 sağlık ekibi olay yerinde kalbinin durduğu belirlenen Nazlı Eyisatır’ı kalp masajı yaparak en yakın hastaneye götürürken, Eyisatır burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemedi. 112 sağlık kiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla Manavgat Devlet Hastanesine kaldırılan otomobil sürücüsünün hayati tehlikesinin bulunduğu yoğun Bakım Servisinde tedavi altına alındığı bildirildi.

    Araç sürücüsüne alkollü araç kullanmaktan 6 bin 437 TL, ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, araç sahibine ehliyetsiz kişiye araç kullandırmaktan 12 bin 977 TL olmak üzere toplam 31 bin 391 TL para cezası uygulandı.

  • Irak’ın kuzeyinde 8 PKK’lı öldürüldü

    Irak’ın kuzeyinde 8 PKK’lı öldürüldü

    MSB’den yapılan açıklamada:

    “Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesi ile Gara ve Metina bölgelerinde tespit edilen 8 PKK’lı terörist etkisiz hâle getirildi.” ifadelerine yer verildi.

     

  • Teknik direktör cinayetinde 9 tutuklama

    Teknik direktör cinayetinde 9 tutuklama

    TFF 3. Lig ekiplerinden Çorluspor 1947 futbol takımının teknik direktörü Ersin Aka (46), geçtiğimiz hafta cuma günü Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde cadde üzerinde yürüdüğü sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırının ardından kanlar içinde yere yığılan Aka, olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Saldırganlar kaçış planı yaptı

    Teknik Direktör Aka’ya silahlı saldırı anı saniye saniye çevredeki güvenlik kameraları kayıt altına alınırken olay sonrası saldırganın, kendisini bekleyen bir otomobile binerek hızla olay yerinden uzaklaştığı belirlendi. Şüphelilerin Edirne’nin Uzunköprü ilçesi yakınlarında saldırıda kullandıkları aracı terk ederek izlerini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi. Polis ekipleri araç üzerinde inceleme başlatarak saldırganlara ulaşmak için geniş çaplı operasyon düzenledi.

    Bulgaristan’a kaçmaya çalıştılar

    Elde edilen bilgiler doğrultusunda zanlıların Edirne’nin Havsa ilçesine geçerek Bulgaristan sınırına kaçma planı yaptıkları öğrenildi. Polis ekipleri, gerekli önlemleri alarak operasyon başlattı. Zanlılar, polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda yakalandı.

    9 tutuklama

    Soruşturma kapsamında saldırıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen toplam 13 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden bazılarının olayın azmettiricisi olduğu, bazılarının gözcülük yaptığı, bazılarının ise saldırıyı gerçekleştiren kişilere lojistik destek sağladığı belirlendi. Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
    Adliye sevk edilen ve aralarında suça sürüklenen çocuklarında bulunduğu 13 kişiden toplamda 9 kişi tutuklanırken, 4 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • FETÖ’nün TSK yapılanmasına operasyon

    FETÖ’nün TSK yapılanmasına operasyon

    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ/PDY) sözde TSK yapılanmasının asker ve sivil şahıs unsurlarına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında; veri karşılaştırılmasına dayalı işlemler sonucunda tespit edilen, tesadüfle açıklanmayacak şekilde örgütsel irtibat tarzına uygun olarak ankesörlü/ kontörlü sabit hat irtibatı olmak üzere, örgüt mensubiyetlerine dair başkaca deliller (itirafçı ifadesi, ardışık aranma) de bulunan 1’i albay, 1’i yüzbaşı, 1’i teğmen,4’ü astsubay rütbesinde; 3’ü Hava Kuvvetleri, 1’i Kara Kuvvetleri ve 3’ü Deniz Kuvvetleri komutanlığına mensup 2’si muvazzaf asker, muvazzaf olmayan 5 asker şahıs, 1’i sivil memur, 1’i aktif polis Memuru ve 16’sı darbe girişimi sonrası ilişikleri kesilen askeri okul öğrencisi olmak üzere toplam 25 şüpheli belirlendi.

    Şüphelileri yakalamaya yönelik İzmir merkezli, İstanbul, Ankara, Gaziantep, Hatay, Kütahya, Eskişehir, Kocaeli, Artvin, Gümüşhane ve Çanakkale olmak üzere toplam 11 ilde, emniyet ve jandarma ekiplerince gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda toplam 22 şüpheli gözaltına alındı. 3 şüpheliyi yakalama çalışmaları ise sürüyor.