Kategori: Polis Adliye

  • 1 yabancı ülkesine gönderildi

    1 yabancı ülkesine gönderildi

    Isparta’da düzensiz göçle mücadele kapsamında gerçekleştirilen huzur uygulaması, İl Emniyet Müdürlüğü ve ilgili kurumların koordinasyonunda tamamlandı. Isparta genelinde 22 farklı noktada düzenlenen denetimlere, 24 ekip, 1 mobil göç aracı ve 115 personel katıldı.

    Bir yabancı şahıs sınır dışı edildi
    Uygulama sırasında toplam bin 910 şahıs sorgulandı. Yapılan kontroller neticesinde 1 yabancı şahıs sınır dışı edilmek üzere işlemleri başlatıldı. Ayrıca İl Göç İdaresi tarafından bir yabancıya tebliğ yapıldığı belirtildi. Ekipler, trafik denetimlerinde ise 536 aracı inceledi. Denetimlerin, hem güvenlik hem de düzensiz göçle mücadele kapsamında sürdürüleceği ifade edildi. Yetkililer, denetimlerin toplum güvenliği açısından önemine vurgu yaptı.

  • Termal kamerayla tespit edilen 10 düzensiz göçmen yakalandı

    Termal kamerayla tespit edilen 10 düzensiz göçmen yakalandı

    Bitlis Valiliğinden yapılan açıklamada, İl Jandarma Komutanlığınca düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik termal özellikli dron ile faaliyet icra edildiği belirtildi.

    Açıklamada, “Takip edilen araç içerisinde, 10 Afganistan uyruklu düzensiz göçmen ile organizatörlük yapan 2 şüpheli şahıs yakalanmıştır. Yakalanan S.A. ve A.K. isimli organizatörler sevk edildikleri sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak Ahlat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konulmuş olup, yakalanan düzensiz göçmenler ise sınır dışı edilmiştir” denildi.

  • 7 ilde FETÖ operasyonu

    7 ilde FETÖ operasyonu

    Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğü görevlilerince FETÖ Silahlı Terör Örgütünün faaliyetlerinin tespit ve deşifre edilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında örgüte ait evlerde BTM (bölge talebe mesulü), ev abisi olarak faaliyet gösteren, örgütün askeri mahrem yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğü tespit edilen şüpheli 11 şahıs

    Erzurum merkezli 7 ilde yapılan eş zamanlı operasyon ile yakalanarak gözaltına alındı.

    Gözaltına alınan şüphelilerden; Y. İ. (aktif doktor), H. Y. (aktif komiser), M.A. (aktif polis), C. K. (özel sektör çalışanı) çıkarılmış oldukları adli makamlarca adli kontrol ve yurtdışı yasağı kararıyla serbest bırakıldı. Operasyon kapsamında O. İ. (aktif doktor) , M. O. T. (aktif doktor), S. A. (aktif doktor), S. Y. (aktif hemşire), M. C. G. (aktif araştırma görevlisi), H. H. F. (aktif polis) ve U. D (aktif polis) isimli şahıslar ise etkin pişmanlık yasasından faydalanarak vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda emniyetten serbest bırakıldı.

  • Nasuh Mahruki’nin tutukluluğuna itiraz

    Nasuh Mahruki’nin tutukluluğuna itiraz

    Eski Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki hakkında sosyal medyada kullandığı ifadeler gerekçesiyle ‘yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında adliyeye gelerek Savcılıkta ifade veren şüpheli Mahruki, ifadesinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 20 Kasım tarihinde aynı suçtan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

    “Amacı seçim güvenliğine dikkat çekmek, seçim güvenligi ve elektronik oylama ile ilgili endişelerini takipçileri ile paylaşmaktır”

    Konuya ilişkin şüpheli Mahruki’nin avukatları, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek tutukluluğa itiraz dilekçesi sundu. İstanbul 5.Sulh Ceza Hakimliği’ne sunulan dilekçede, “Müvekkil seçim güvenliği ve elektronik oylama ile ilgili endişelerini paylaştığı 2 paylaşımı nedeniyle tutuklanmıştır. Amacı seçim güvenliğine dikkat çekmek, seçim güvenliği ve elektronik oylama ile ilgili endişelerini takipçileri ile paylaşmaktır. Müvekkil hakkında verilen tutuklama kararının ifade özgürlüğü bağlamında da değerlendirilmesi gerekmektedir. Müvekkil hakkında açılan soruşturmadan haberdar olur olmaz avukat ile birlikte adliyeye gelip Savcılıkta ifade vermiştir. Tahliyesine karar verilmesini talep ederiz” ifadelerine yer verildi.

  • Kavga ettiği ablasını bıçakladı, beşinci kattan atladı

    Kavga ettiği ablasını bıçakladı, beşinci kattan atladı

    Olay, 20 Kasım akşamı saat 19:00 sıralarında Çankaya’da meydana geldi.

    Alınan bilgilere göre, aynı evde yaşayan abla Y.B.D. ile erkek kardeşi E.Ş. (25) arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga çıktı. Kavganın alevlenmesi üzerine E.Ş., bıçakla saldırdığı ablasını boğazından yaraladı. Saldırının ardından beşinci kattaki evinin balkonundan atlayan E.Ş.’nin, ihbar üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerince hayatını kaybettiği belirlendi. Ağır yaralı abla Y.B.D. ise ilk müdahalenin ardından hastaneye nakledildi. E.Ş. cesedi incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumuna götürülürken polis ekiplerince olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

    “Kardeşi ablasını bıçaklamış ve daha sonra kendisini aşağıya atmış”

    Olayla ilgili konuşan komşulardan Rabia Gündüz: “Duyduğuma göre, abla ve kardeş yemek yiyormuş. Aralarında kavga çıkmış. Kardeşi ablasını bıçaklamış ve daha sonra kendisini aşağıya atmış. Bıçaklanan kadının yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Saldırganla bazen köpeğini gezdirirdi. O zamanlar karşılaşırdık. Gözlemlediğim kadarıyla kibar insanlardı. Daha önce herhangi bir kavgalarına şahit olmamıştım. Atlayan saldırgan bir dükkanın önüne düşmüş. Çevredekiler sağlık ekiplerini çağırmış. Müdahale anında hayatını kaybetmiş” dedi.

  • Yenidoğan davasında tutuksuz sanıklar savunma yapıyor

    Yenidoğan davasında tutuksuz sanıklar savunma yapıyor

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.

    Duruşmada savunma yapan ve başka bir doktorun kaşesini kullanarak hasta baktığı iddia edilen tutuksuz sanık Mehmet Salih Kaya, “Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Ekleyeceğim bir şey yok” dedi.

    Bunun üzerine mahkeme başkanı sanığa, Fırat Sarı ile arasında geçen konuşmaları sordu. Sanık Kaya, “Fırat Sarı ile bir şeyler konuşmuş olabilirim ama eylem olarak bir hareketim olmadı. Önceden Çam Sakura Hastanesi’nde asistanlık eğitimi aldım. Silivri Kolon Hastanesi’nin yerini bile bilmem orada kimseye bir müdahalede bulunmadım. Hiçbir sabıkam yok. Fırat Sarı’dan bir menfaatim yok” dedi.

    “Hastanede kıdemli hemşire bulunmadığı için mesaiye kalıyordum”

    Savunma yapan başka bir tutuksuz sanık hemşire Serenay Şenkalaycı, “Güngören Hastanesi’nde görev yaptım. Son olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı, Gıyasettin Mert Özdemir başta olmak üzere birçok sanığı tanıyorum. Ben işletmeye bağlı bir yoğun bakımda çalışmıyorum. Bu konuda bir gelir sağlamadım. Hastanede kıdemli hemşire bulunmadığı için mesaiye kalıyordum. Bu mesai karışıklığında ödeme alıyordum emeğinin karşılığı sonucu. Bunun dışında bir gelir elde etmedim” diye konuştu.

    “Denetim ekiplerinin tavırları normal değildi”

    Sanık Şenkalaycı, “Hastanede bir danışman doktor bulunuyordu. İlker Gönen düzenli olarak hastaneye gelir ve vizit yapardı. Bizler hemşireyiz, biz reçeteye ilaç yazmayız. Doktor reçeteyi yazar sisteme atar, bizde onaylarız. Ben ne doktor İlker Gönen, ne Hasan Basri Gök’e hastaneden ilaç vermedim. Burada bir hedef şaşırtma var. Denetimde büyük bir şok yaşadım. Defalarca denetimden geçtim ve bu denetimin normal bir denetim olmadığını anladım. Kafamda birçok soru işareti vardı. Hasan Basri Gök bana epikrizleri atıyordu ama ben hemşireyim benim bununla ilgili bir görevim yok bu doktorun göreviydi diyerek tepki gösteriyordum. Denetim ekiplerinin tavırları normal değildi. Bir denetimcinin ilk kez hastanın ailesinin arandığını gördüm. Fırat Sarı, çalıştığım hastanede yarı zamanlı çalışan bir hekimdi. Denetim ekipleri bazı hemşirelerin not tutmadığını gördü ve beni uyardılar. Ben de bunun faturasının bana kesileceğini düşündüm” ifadelerini kullandı.

    Mahkeme başkanı sanığa, “10 senedir hemşiresin ve basamak nedir bilmiyor musun” diye sordu. Sanık, “Basamak nedir biliyorum basamak göstermeyi bilmiyorum çünkü bu benim değil doktorun görevidir” diye yanıtladı.

    Savunmasına devam eden sanık, “Hasan Basri Gök’ün bu işleri ticari amaçlı yaptığını öğrendim. Kendisine ilaç vermedim ve ilaç temin etmedim. Kendisi beni manipüle etmeye çalıştı. Hareketlerinden işkilleniyordum. Kendisine bu yüzden ilaç vermedim. Hastanede olmayan birine notlarımın tamamını atmamı istediler, sürekli bir yönlendirme içindeydim. Farklı işlemler yapmamı istediler” şeklinde konuştu.

    Cumhuriyet savcısı sanığa, “Yoğun bakımlarda kamera var mıydı, yoksa neden yoktu” sorusunu yönetti. Sanık, “Yoğun bakımlarda kamera yoktu. Neden yoktu bilmiyorum” diye cevapladı.

    “Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi”

    Cumhuriyet savcısı sanığa “Epikrizleri doktorlar yazar diyorsun ama konuşmalarda epikriz yazdığına dair konuşmalar mevcut, Hasan Basri Gök’e neden ay sonu epikrizleri değiştireceğini söylüyorsun. Buradaki çelişkiyi açıklar mısın?” şeklinde bir soru sordu. Sanık “Ben epikiriz yazmadım. Konuşmalarda böyle bir şey geçmişse de bilmiyorum. Ağzımdan o şekilde çıkmış olabilir, benim epikriz yazma durumum söz konusu değildir. Riskli doğumlarda bebeğe müdahale edebilecek bir doktorumuz mevcut değildi” ifadelerini kullandı. Duruşmaya 40 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam edecek.

  • Emekli madenci cinayetinde 9 sanığa ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Emekli madenci cinayetinde 9 sanığa ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Çaycuma ilçesine bağlı Dursunlar köyünde 2021 yılında; köyde ikamet eden emekli maden işçisi Mustafa Keleş’in ormanlık alanda cesedi bulundu. Ancak Keleş’in başının baltayla kesildiği tespit edildi. Yapılan araştırmalarda Keleş’in başının cesedin uzağındaki çukura gömüldüğü tespit edildi. Jandarma; yaşlı adamın vahşice öldürüldüğü olayın failini tespit etmek için çok sayıda kişiden parmak izi ve DNA örnekleri aldı.

    Ekipler ormanda ve Keleş’in yakınlarına ait ikametlerde de soruşturmayı derinleştirdi. Mustafa Keleş’in kardeşi İbrahim K.’nin evine ait fosseptik çukurda aramalar yaptı. Termal cihazlarla da yapılan aramalarda cinayette kullanılan baltaya ulaşılamadı.

    Adliyeye sevk edilen erkek kardeş İbrahim K. ile 11 şüpheli sorgularının ardından serbest bırakıldı.

    Jandarmaya “Mustafa Keleş’i öldürdük” notu

    Ekiplerin olayın failini tespit etme çalışmaları sürerken Sedat A.’nın adının yer aldığı “Mustafa Keleş’i öldürdük” yazılı jandarma karakoluna bırakıldı. Notları İbrahim K.’nin yazdığı ve hedef şaşırtmak için böyle bir yola başvurduğu ortaya çıktı. İbrahim K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cinayetle bağlantılı olduğu iddiasıyla İbrahim K., İbrahim K.’nin eşi Fatma K., köy sakinlerinden 7 şüpheli hakkında “Canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme” suçlamasıyla dava açıldı. Sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istenirken tutuklu sanık İbrahim K. ise sağlık durumu gerekçesiyle tahliye edildi.

    Cumhuriyet savcısı ağırlaştırılmış müebbet istedi

    9 sanık hakkında yargılama süreci devam ederken Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma gerçekleştirildi. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan M.T. ile başı gövdesinden kesilerek öldürülen Mustafa Keleş’in çocukları katıldı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaa sundu. Mütalaada cinayeti Fatma K.’nın azmettirdiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; diğer sanıklar hakkında da “tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
    Mütalaa sonrası Mustafa Keleş’in çocukları olayı gerçekleştirenlerin en ağır cezayı almalarını istedi. Tutuksuz sanık M.T. ise mahkemede beraatini talep etti. Duruşma, mütalaaya karşı savunma hazırlanmasına yönelik süre verilmesi için ileri tarihe ertelendi.

  • Eylem arayışındaki 2 DEAŞ üyesi yakalandı

    Eylem arayışındaki 2 DEAŞ üyesi yakalandı

    Edinilen bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ile TEM ekipleri, terör örgütü DEAŞ’ın Türkiye‘de eylem arayışında olan bir hücresini tespit etti.

    Örgütün faaliyetlerinin tespiti ve şüphelilerin yakalanmasına yönelik yürütülen ortak çalışmalarda, sosyal medya platformlarında “patlayıcı bomba yapımı” ile bilgi arayan D.K.’yı tespit eden güvenlik ve istihbarat birimleri, söz konusu şüpheli üzerine yoğunlaşarak izini sürdü. Yapılan teknik ve fiziki takipte D.K. adlı şüphelinin E.S. isimli bir başka hücre üyesi ile birlikte hareket ettiğini tespit eden polis, 2 DEAŞ üyesinin bombalı eylem hazırlığında olduğunu ortaya çıkardı. Yapılan araştırmaların ardından Gaziosmanpaşa’da aynı binada 2 farklı dairede yaşadıkları anlaşılan zanlılar, terör polisi tarafından düzenlenen operasyonda yakalanarak gözaltına alındı. Söz konusu adreslerde gerçekleştirilen aramalarda ise yüksek hassas patlayıcılardan TATP, çok miktarda bomba yapımında kullanılan kimyasal madde, laboratuvar malzemeleri, kamuflaj malzemeleri, laboratuvar giysileri ve maskeleri, DEAŞ silahlı terör örgütünün sözde flamaları, çeşitli yasaklı yayınlar ve dijital materyal ele geçirildi. Örgüt üyelerinin saklandıkları yerde bazı zamanlar küçük çaplı patlama sesleri geldiği, yaptıkları bombaları denedikleri anlaşıldı. Öte yandan hücre üyelerinin 2021 yılında “DEAŞ’a üye olmak” suçundan tutuklandıkları ve 2023’te tahliye oldukları ortaya çıktı. Polisiye soruşturmada yakalanan hücre üyesi iki terörist, sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Şüphelilerin TEM Şubedeki ifade işlemlerinin devam ettiği aktarılırken, Türkiye’de kimlerle iletişim kurdukları, eylem talimatını kimlerden aldıkları ve hedeflerinde neresi olduğu çok yönlü olarak araştırılıyor.

  • İstanbul Havalimanı kavşağında hafriyat kamyonu yandı

    İstanbul Havalimanı kavşağında hafriyat kamyonu yandı

    Olay, saat 10.00 sıralarında İstanbul Havalimanı kavşağı Kuzey Marmara Otoyolu bağlantısında gerçekleşti. İddiaya göre 34 GFM 65 plakalı hafriyat kamyonu, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu virajda kontrolden çıkarak yan yattı. Yan yatan hafriyat kamyonu motor kısmından alev almaya başladı. İhbarlar üzerine itfaiye ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi. Ekiplerin müdahalesi sonrası yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Kamyon şoförü herhangi bir yara almadan kurtulurken bağlantı yolu bir müddet trafiğe kapatıldı. Hafriyat kamyonunun dorsesinde bulunan çakıl ve kum ise yola döküldü. Dumanların yükseldiği kamyon yangını İstanbul Havalimanı içerisinden de gözüktü.

    Öte yandan, yangının ilk çıktığı anlar ve kamyonun alev alev yandığı o anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

  • Buzlanan yolda kayan TIR şarampole düştü

    Buzlanan yolda kayan TIR şarampole düştü

    Kars’ın yüksek kesimlerinde kar yağışı ve soğuk hava etkisini sürdürüyor. Kar yağışının etkili olduğu Kars-Digor-Iğdır kara yolunun bir bölümünde oluşan buzlanma, sürücülere de zor anlar yaşattı. Iğdır’dan Kars’a seyir halindeki tır, Kars’a 8 kilometre mesafede buzlanan yolda kaymaya başladı. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle yoldan çıkan tır, devrilmekten son anda kurtuldu. Yaralananın olmadığı maddi hasarlı kaza ile ilgili tahkikat başlatıldı.

    Öte yandan ekipler Kars-Digor-Iğdır kara yolunda kumlama çalışması yapıyor.