Kategori: Rize

  • Aynı aileden Covid-19 nedeniyle 9’uncu kayıp

    Aynı aileden Covid-19 nedeniyle 9’uncu kayıp

    Rize’nin Güneysu ilçesinde koronavirüs nedeniyle babası, ağabeyi, 2 halası ve 4 kuzenini kaybeden, kendisi de bu hastalıktan yaşamını yitiren evli ve 1 çocuk annesi Şenay Genç Yalçınkaya (36), gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı.

    İstanbul’da yaşayan Muhammet Genç ve oğlu Burak Genç, rahatsızlanınca yakınları tarafından hastaneye götürüldü. Burada baba ve oğlunun yapılan koronavirüs testleri pozitif çıktı. Tedaviye alındıktan sonra 6 Kasım 2020’de önce Burak, 1 hafta sonra da babası Muhammet Genç hayatını kaybetti.

    Aileden Bünyamin Genç (41) 1 Aralık’ta, İbrahim Genç (53) 4 Aralık’ta, Ali Genç (58) ise 11 Aralık’ta öldü.

    Ali Genç’in tedavi gören kardeşleri Fatma Duman (55) 18 Aralık’ta, Aysel Peçe de (46) 21 Şubat 2021’de hayatını kaybetti.

    En son Ahmet Genç (43) de 13 Nisan’da aynı hastalıktan yaşamını yitirdi. Ölenlerden Muhammet, İbrahim ve Ahmet Genç’in kardeş oldukları belirtildi.

    Diğerlerinin ise, Muhammet Genç’in oğlu Burak Genç, kayınbiraderi Ali Genç, Ali Genç’in oğlu Bünyamin ile kız kardeşleri Fatma Duman ve Aysel Peçe olduğu bildirildi.

    AŞI ÖNCELİĞİ TANINDI

    6 ayda 8 ferdini yitiren, yaşadıkları korku nedeniyle 10 yeni mezar yeri daha hazırlayan ailenin aşı önceliği çağrısına cevap verildi.

    Geçen yıl haziran ayında İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince ailenin 25 üyesi aşılandı. Aşıların ardından yaklaşık 10 aydır Genç ailesinden kimse koronavirüse yakalanmadı.

    Genç ailesinin koronavirüs kabusu yeniden ortaya çıktı. Babası, ağabeyi, 2 halası ve 4 kuzenini kaybeden, evli ve 1 çocuk annesi Şenay Genç Yalçınkaya, 3 aşı olmasına rağmen ağır seyreden hastalık nedeniyle tedavi altında tutulduğu Rize Devlet Hastanesi’nde önceki gün entübe edildi.

    Durumu ağırlaşan Şenay Genç Yalçınkaya, dün akşam saatlerinde hastanede hayatını kaybetti.

    ÖLÜ SAYISI 9’A YÜKSELDİ

    Şenay Genç Yalçınkaya’nın cenazesi, Rize Devlet Hastanesi morgundan alınarak koronavirüs tedbirleri ile Güneysu ilçesi Gürgen köyüne getirildi. Evde helallik alınmasının ardından aile mezarlığında öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Şenay Genç Yalçınkaya, babası ve ağabeyinin yanındaki mezarda toprağa verildi. Cenazede ölen kadının eşi Mimar Yalçınkaya gözyaşlarını tutamadı. Şenay’ın ölümü ile birlikte Genç ailesinden koronavirüs nedeniyle 15 ayda ölenlerin sayısı 9’a yükseldi.

  • Gamze Pala’nın katiline ağırlaştırılmış müebbet

    Gamze Pala’nın katiline ağırlaştırılmış müebbet

    Rize’nin Fındıklı ilçesinde, AK Parti Seçim İşleri’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gamze Pala’yı (46) aşkına karşılık vermediği gerekçesiyle tabancayla sırtından vurduktan sonra, boğazını bıçakla keserek öldüren Savaş Dalançıkar (39), ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezasına çarptırıldı.

    Olay, 15 Nisan 2020’de, Fındıklı ilçesinde Sabancı Öğretmenevi’nde meydana geldi. Savaş Dalançıkar, Fındıklı AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gamze Pala’yı, aşkına karşılık vermediği gerekçesiyle, resepsiyon görevlisi olarak çalıştığı öğretmenevinde, belinden çıkardığı tabancayla sırtından vurdu, ardından da boğazını bıçakla keserek öldürdü. Kanlar içinde yere yığılan Pala’nın başında bekleyen Dalançıkar, ihbar üzerine adrese gelen polis tarafından etkisiz hale getirilip gözaltına alındı. Tutuklanan Dalançıkar hakkında Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    Katil zanlısı Savaş Dalançıkar, davanın görülen 6’ncı duruşmasına tutuklu bulunduğu Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Gamze Pala’nın ailesinin avukatı Yunus Çoruh, “Türkiye’nin en vahşi cinayeti işlenmiştir. Canavarca, eziyet çektirerek ve tasarlayarak cinayet işlenmiştir. Keşke idam olsaydı da idam talep edebilseydik. Son zamanlardaki kadın cinayetlerinin fazlalığı ve olayın oluş şekli de dikkate alınarak sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

    ‘EN ÜST DÜZEYDE CEZA VERİLSİN’

    Pala’nın diğer avukatı Muhammed Berat Özyanık ise, “Olayın meydana geliş şeklinin vahameti, kamuoyunda meydana getirmiş olduğu infialde dikkate alınarak, kamuoyu vicdanının da rahatlatılabilmesi için sanık lehine herhangi bir indirim yapılmayarak en üst düzeyde cezalandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    ‘ONUN BAŞKASINA AİT OLACAĞINI DÜŞÜNDÜM’

    Karar öncesinde sanık Savaş Dalançıkar’a mahkeme heyetince son sözleri soruldu. Dalançıkar, “Olay tarihinde bir anlık öfkeme kapıldım ve bu olayı gerçekleştirdim. Bu hayatta en çok Gamze’mi seviyordum, yine en çok onu seveceğim. Olay tarihinden önceki bir tarihte Gamze’nin parmağında yüzük görmüştüm. Onun başkasına ait olacağını düşündüm ve öfkelendim. Ben bu olayı tasarlamadım. Tasarlayacak olsaydım önceden Gamze’mi mezarlığa gittiklerinde, arefe gününde öldürürdüm. Mahkemenin adaletine sığınıyorum” dedi.

    İNDİRİM YAPILMADI

    Mahkeme heyeti sanık Savaş Dalançıkar’a ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezası verdi. Mahkeme heyeti cezada indirim uygulamadı.

    ‘ASSALARDI DAHA GÜZEL OLURDU’

    Duruşma sonrası adliye önünde Gamze Pala’nın ablaları Tülay Pala ve Fatma Serdar gözyaşlarını tutamadı. Kararı değerlendiren Fatma Serdar, “Kardeşimi geri getiremeyiz ki ne diyeyim. Yaktı bizi. Karar beni mutlu etmedi, onu assalardı daha güzel olurdu ama öyle bir kanunumuz yok, keşke idam olsaydı” dedi.

    ‘KARAR YARAMIZA BİR NEBZE MERHEM SÜRECEK’

    Avukat Serkan Ellialtı ise, “İstediğimiz gibi sonuç aldık. Bu tür suçlarda yeri geldiğinde idam edilmesini de isteriz. Ama bugün Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre alabileceği cezayı aldı. Tasarlayarak kasten adam öldürmeden, ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Cezalarında herhangi bir indirim olmadı. Mahkeme süresince zaten akli dengesi yerinde olmadığı gibi bahanelerle uzatılmaya çalışıldı. Karar yaramıza bir nebze olsun merhem sürecektir. Sonuçta bir canımızı kaybettik. Karar ailenin üzüntüsünü bir nebze olsun saracaktır. Ama bizim için yeterli değildir. Şu an için karara itiraz etmeyi düşünmüyoruz” dedi.

  • Rize- Artvin Havalimanı’nda sona gelindi

    Rize- Artvin Havalimanı’nda sona gelindi

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca 1000 hektarlık alanda projelendirilen, tamamlandığında Türkiye’nin deniz dolgusuna inşa edilecek 2’nci havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı’nda sona gelindi. Altyapıda yüzde 97,5’i tamamlanan projede, aralık ayında deneme uçuşları yapılması planlanıyor. Rize Valisi Kemal Çeber, “Aralık ayı itibarıyla altyapı işimizin tamamen biteceğini, pistlerimizin hazır ve uçaklarımızın deneme uçuşu yapabileceği hale gelebileceğini öngörüyoruz” dedi.

    Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy’de, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca 1000 hektarlık alanda projelendirilen Rize-Artvin Havalimanı’nın temeli, 3 Nisan 2017’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Havalimanı için kamyonlarla gece gündüz malzeme taşınan alanda, deniz dolgusu sürüyor. Günlük 100 bin tona yakın dolgunun yapıldığı havalimanı inşaatında, terminal binaları inşaatı ile pist kaplama çalışmasında sona yaklaşıldı.

    DALGIÇLAR GÖZETİMİNDE DOLGU

    Projede mendireğin iç alanı yaklaşık 2 milyon metrekare olacak ve toplam 2 milyon 400 bin metrekarelik deniz dolgusu planlandı. Ortalama derinliği 16,5 ile 18 metre arasında olan deniz dolgu alanında, 28 metre derinliğe kadar dolgu yapılıyor. Dolgu çalışmaları, deniz altında sismik cihazlarla ölçümlerin ardından akıntı ve dalga hesaplamalarına göre dalgıçların denetiminde yürütülüyor. 10 katlı bina yüksekliğine eş değer yapılan deniz dolgusunda sona gelindi. Pistlerin beton kaplamasına geçilen havalimanının üstyapı inşaatlarında ise yüzde 48 gerçekleşme seviyesine ulaşıldı. Yılda 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize-Artvin Havalimanı’nın altyapı çalışmaları, 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak.

    ARALIK AYINDA DENEME UÇUŞLARI YAPILABİLECEK

    Rize Valisi Kemal Çeber, havalimanı projesinin hem ülkenin hem de bölgenin en önemli yatırımlarından biri olduğunu belirterek, “Rize-Artvin Havalimanı, gurur duyduğumuz ve tamamlandığında dünyada örnek nitelikte olacak bir yatırım. Altyapı yatırımlarında hemen hemen sona geldik. Yüzde 97,5’lerdeyiz. Tamamı denize dolgu bir havalimanı inşaatı ve 100 milyon ton dolgu planlandı. Bu 100 milyon ton dolgunun 97 milyon 700 bin tonu bugün itibarıyla tamamlandı. Kalan 2 milyon 300 bin ton dolgu için de çalışmalar süratle devam ediyor. Günde ortalama 100 bin ton civarında dolgu yaptığımızı değerlendirdiğimizde 1,5 ay içinde tüm dolgu faaliyeti bitecek. Dolguya entegre de üzerinde bulunduğumuz taksi yolları, pistler gibi yine altyapı kapsamında değerlendirdiğimiz işler var. Bunlarda da yüzde 96 seviyesindeyiz. Bunlar da 2 ay içinde tamamlanacak. Aralık ayı itibarıyla altyapı işimizin tamamen biteceğini, pistlerimizin hazır ve uçaklarımızın deneme uçuşu yapabileceği hale gelebileceğini öngörüyoruz” dedi.

    ‘YAĞIŞLI SEZON NEDENİYLE KÜÇÜK SARKMALAR OLABİLİR’

    Üstyapıda da yüzde 48 seviyesinde olduklarını kaydeden Vali Çeber, şöyle konuştu:

    “Bu yıl bizi iklim oldukça zorladı. İklim dediğimiz zaman belli bir yere kadar mücadele edebiliyorsunuz. Rize’de 12 Temmuz’da başlayan ve 14-22 Temmuz’da afet olarak öngörülen, ilimize büyük afetler yaşatan yağışlı bir sezon geçirdik. Son 85 günün bugün dahil son 2 günü hariç sürekli yağış vardı ve Rize’de sürekli sarı ve turuncu uyarı vardı. İşte bu süre zarfında her günün bizim için önemli olduğu bu yatırımda arkadaşların çalışamadığı günler oldu. Beton, asfalt dökmek için 40-45 gün yağmurun müsaade etmesini bekleyen ekiplerimiz oldu çünkü burada normal bir asfalt, betonla çalışmıyorsunuz. Her şeyi başka mühendislik çalışmalarının 10 katı daha titizliğinde yaptığımızı düşünün. Bu nedenlerden dolayı üst yapımız da biraz sarkma olabilir. Yani biz yıl sonu itibarıyla havalimanını açmayı planlıyorduk ama bu iklim ve yoğun yağışlar nedeniyle küçük sarkmalar olabileceğini değerlendiriyoruz. Hem Sayın Cumhurbaşkanı’mızın hem bakanımızın titizliği ve bize talimatı şudur; ‘Vaktinde yapalım ama daha önemlisi en sağlıklı, en güvenilir ve en güzelini yapalım’. Biz de onun için gayret ediyoruz. 80 günlük bu yağışlı sezon nedeniyle de küçük sarkmalar olabileceğini değerlendiriyoruz.”

    ‘RİZE MİMARİSİNİ HATIRLATAN DOKUDA OLACAK’

    Havalimanının uluslararası nitelikli olacağını vurgulayan Çeber, “Yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli olacak. 3 kilometre uzunluğunda ve dünyadaki en geniş gövdeli uçakların inebileceği nitelikte bir pist olacak. Terminal binamız, yöresel mimarinin bolca kullanıldığı, eski Rize mimarisini hatırlatan bir dokuda olacak. Etrafındaki tüm yapılarda da yöresel mimariyi bolca kullanacağız. Binanın içinde de her bir yöresinde Rize’ye özgü küçük dokunuşlar göreceğiz. Bunu çok önemsiyoruz. İnşallah tamamlandığında Rize, Artvin’e, bölgemize turizm anlamında, ticaret anlamında ve aklınıza gelebilecek her türlü anlamda katkı sağlayacak. İlimizi, bölgemizi birkaç seviye atlatacak bir yatırımı inşallah halkımızın hizmetine sunmuş olacağız” dedi.

    Kavşak çalışmalarının da hızla ilerlediğini dile getiren Vali Çeber, “Bu havalimanının şöyle bir özelliği var; denize dolgu Türkiye’nin ikinci havalimanı. Daha önce Ordu-Giresun vardı. Kavşakta da denize dolgu işlerde de orada yaşanan tecrübeleri biz buraya avantaj olarak yansıttık. Belli düzenlemeler yapıyoruz. Kavşakta da başka yerlerde yaşadığımız sıkıntıları yaşamayacak şekilde düzenlemeler yapıyoruz. Orada da yüzde 35-40’lar seviyesine geldik. Havalimanımızın bitişine entegre olarak orası da bitmiş olacak. İnşallah herhangi bir trafik problemi yaşamamış olacağız” diye konuştu.

  • Myanmar’a gidemeyen büyükelçi, bahçe işleri yapıyor

    Myanmar’a gidemeyen büyükelçi, bahçe işleri yapıyor

    TÜRKİYE’nin Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar Birliği Cumhuriyeti Büyükelçisi Ali Sait Akın, iç karışıklık nedeniyle ülkeye gidemeyince bir süreliğine geldiği memleketi Rize’nin Hemşin ilçesi Çamlıtepe köyünde ailesi ile kalıyor. Ülkeye gideceği günü bekleyen Akın, bağ, bahçe işleri ile uğraşıyor, heyelanlara karşı yağmur suyu yollarını açarak önlem alıyor. Akın, “Boş vakitlerde çalışıp sel, heyelanlar için tedbir almalıyız. Eskiden dedelerimiz bu işleri yapar, su kanallarını açardı. Biz de yapalım” dedi.

    Büyükelçi Ali Sait Akın, yaklaşık 6 ay önce Dışişleri Bakanlığı’nca Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar Birliği Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne atandı. Ülkede devam eden iç karışıklık nedeniyle büyükelçi değişikliği yapılamayınca Akın da görevine başlayamadı. Akın, bir süreliğine geldiği memleketi Rize’nin Hemşin ilçesi Çamlıtepe köyünde annesi ve babası ile kalıyor. Ülkeye gideceği günü bekleyen Akın, bağ ve bahçe işleri ile uğraşıyor, çevre düzenliyor, heyelanlara karşı su yollarını açıyor.

    ‘SEL VE HEYELANLARA KARŞI TEDBİR ALMALIYIZ’

    Myanmar’daki iç karışıklıklar dolayısıyla bu aşamada göreve başlamasının uygun görülmediğini kaydeden Büyükelçi Ali Sait Akın, bir süreliğine köyüne geldiğini söyledi. Bağ ve bahçe ile çevre düzenlemelerinde anne ve babasına yardım ettiğini söyleyen Akın, “Buradaki iklim çok yağışlı ve arazi eğimli. Son dönemde sürekli sel afetleri oluyor. Burada arazi tehlikeye girdi ve birkaç kez evlerimizi tahliye ettik. Bu yüzden sel sularının araziye akmaması, evlerin çatı sularının ırmaklara kavuşturulması çok önemli. Benim de evin arkasını sağlamlaştırmak gibi birtakım projelerim vardı. Su kanalları açtım, duvarların altında bostanlar vardı, onları söküp yeniledim. Boş vakitlerde çalışıp sel, heyelanlar için tedbir almalıyız. Eskiden dedelerimiz bu işleri yapar, su kanallarını açardı. Biz de yapalım” dedi.

    Bağ- bahçe işlerine artık dikkat edilmediğini dile getiren Akın, “İnsanlar artık bu memlekette göçer vaziyette yaşıyor. Kışın gidiyorlar, yazın 3-5 ay geliyorlar. Dolayısıyla bu işlere zaman ayıramıyorlar. Arazinin eğimli, yağmurun da çok olmasından dolayı bu durum da tehlike oluşturuyor. Bu düzenlemeler yapılmalı. Herkes dikkat etmeli ve tedbirini almalı yoksa sel olduğunda sıkışıp kalıyoruz” diye konuştu.

    ‘KÖYDEKİ ÇİFTÇİLİK İŞLERİ İHMAL EDİLİYOR’

    Hemşin’in geleneksel yaşamını, ucundan da olsa yakaladığını ancak eski yaşam tarzının artık kalmadığını belirten Akın “Ben yaşım itibarıyla Hemşin’in esas geleneksel yaşamını, çaydan önceki dönemi ucundan da olsa yakaladım. Çayla birçok şey değişti. Çay gelmeden önce bütün bahçelere mısır ekilirdi. Sonradan çayın gelmesiyle ve çay tarımının daha kolay, gelirinin daha iyi olmasıyla tüm mısır bahçelerine çay ekildi. Eski geleneksel Hemşin yaşamını biliyorum ve özlüyorum. Biz bahçenin tamamı çay tarımı yapmadık, bir kısmını mısır ekerek bıraktık ve bu şekilde değerlendiriyoruz. Şimdi gördüğüm kadarıyla köylerde çalışan kalmadı. Çayı da dışarıdan günlükçü tutup onlara toplattırıyorlar. Köydeki çiftçilik işleri ihmal ediliyor. Burası eskiden büyük bir köydü, herkesin hayvanı vardı. Şu an köylerde eski üretim kalmadı. Dolayısıyla eski yaşam tarzı da artık kalmadı, diyebilirim” dedi.

    Doğal yaşama yöneliş olduğuna da değinen Ali Sait Akın, “Pandemiden öncesini de ele alırsak ‘doğal yaşam’ adı altında bir köylerin popüler olması durumu var. Dolayısıyla pandemiden önce de buralardan giden insanların memlekete daha sık geldiğine şahit olmaya başladık. Bu süreçte de insanlar burada kalıp, kendilerini daha serbest ve rahat buldular. Diğer ülkelerde de doğal yaşama bir yöneliş var hatta Avrupa’da batıda bahçecilik, küçük de olsa bostancılık yapılıyor ve beğeni alıyor. Biz bu işleri hep yapıyorduk ve bu kadar popüler değildi. Şimdi önemi arttı. Buralarda daha sağlıklı, doğal üretim yapılabilir ve daha zevkli yaşanabilir. Bunun için daha çok çalışmak zaman harcamak gerekiyor” diye konuştu.

  • Küçük kıza zorla ateş ettirdi “Az daha bizi vuruyordu”

    Küçük kıza zorla ateş ettirdi “Az daha bizi vuruyordu”

    Rize’de Mustafa A., 8 yaşlarındaki Şevval isimli yeğenine verdiği tabancayla zorla ateş ettirdi. Vurulma tehlikesi de yaşayan Mustafa A., yaşananları cep telefonu ile kayda alıp, sosyal medya hesabında paylaştı.

    Görüntüler, geçtiğimiz günlerde Rize’de kaydedildi. Mustafa A., evin bahçesinde Şevval isimli yeğeninin eline silah verdi ve çocuğu ateş etmesi için zorladı. Küçük kız, Mustafa A.’ya doğru ateş etti.

    Tabancadan çıkan mermi şans eseri kimseyi yaralamadı. Kızın tabancayı kendisine doğru tutmasına kızan amca, kızın “Korkuyorum” sözlerine rağmen yeniden ateş etmesini istedi.

    Çocuktan sonra kendisi de ateş eden adam, o anları telefon kamerası ile kaydedip, sosyal medya hesabında yayınladı.

  • Selde kaybolan oğlunun acısına dayanamadı

    Selde kaybolan oğlunun acısına dayanamadı

    Rize’deki sel felaketinde kaybolan Batuhan Delihasan’ın (38) babası Mehmet Delihasan (72) akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Mehmet Delihasan’ın hastalığının oğlunun bulunamaması ile ağırlaştığı belirtildi.

    Rize’de 14 Temmuz’da 7 saatte metrekareye 220 kilogram yağışın düşmesiyle Güneysu ilçesi ile Muradiye ve Büyükköy beldesinde sel ve heyelanlar meydana geldi, 6 kişi yaşamını yitirdi, sele kapılan 2 kişi de kayboldu.

    Güneysu ilçesinde sele kapılan Hasan Arıcı ve Muradiye beldesinde çöken evin enkazı altında kaybolan Batuhan Delihasan’ı arama çalışmalarından sonuç alınamadı. Selde kaybolan oğlu Batuhan Delihasan’ın üzüntüsünü yaşayan ve akciğer kanseri tedavisi gören baba Mehmet Delihasan, dün akşam saatlerinde fenalaştı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Delihasan, hayatını kaybetti. Delihasan’ın ölümü, ailesi ve yakınlarını üzdü.

    ‘BU ACIYA DAHA FAZLA DAYANAMADI’

    Muradiye Belediye Başkanı Musa Süreyya Balcı yaşanan selin izlerini silmeye çalıştıklarını belirterek “Ancak can kayıplarının acısı ne yazık ki silinmiyor. Batuhan Delihasan’ın babası da 1,5 aydır oğlundan haber bekliyordu, zaten hastaydı ve bu acıya daha fazla dayanamadı” dedi.

    Mehmet Delihasan’ın komşusu İlyas Delihasan da “Oğlunun kaybolması ile beraber büyük acı yaşadı. 4 yıldır kanser tedavisi görüyordu. Bu zamana kadar dayandı ancak oğlunun acısı onun hastalığını artırdı. Oğlundan gelecek haberi beklerken vefat haberini duyduk” diye konuştu.

    Öte yandan sel sonrası bölgede incelemelerde bulunmak üzere kente gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, oğlu selde kaybolan Mehmet Delihasan ve ailesini ziyaret etmişti.

     

  • Yoğun bakımlar doldu yeni üniteler açılıyor

    Yoğun bakımlar doldu yeni üniteler açılıyor

    SağlıkBakanlığı’nın koronavirüs vaka haritasında nüfusa oranla en fazla vaka görülen il olan Rize’de hastanelerde normal servisler, Covid-19 yoğun bakım ünitesine dönüştürülmeye başlandı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Gökhan Demiral, “Rize’de yoğun bakım ve servis doluluk oranı maksimum düzeyde. Hastanemizde yeni bir yoğun bakımı daha devreye soktuk” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı Covid-19 vaka haritasında nüfusa oranla en fazla vakanın olduğu il Rize oldu. Kentte önceki hafta 100 binde 575,56 olan vaka sayısı 538,10’a geriledi. Vaka oranının bir önceki haftaya göre düşmesine rağmen oransal olarak en çok vaka görülen kentte yoğun bakım üniteleri yetersiz kalıyor. Hastanelerde normal servislerin Covid-19 yoğun bakım ünitesine dönüştürülmeye başlandığı kentte, ilave bir ünite daha açıldı.

    RTEÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Gökhan Demiral, Rize’de yoğun bakım ve servis doluluk oranlarının maksimum düzeyde olduğunu söyledi. Demiral, “Dün itibariyle hastanemizde yeni bir yoğun bakımı da devreye soktuk. 6 Covid-19 servisi ve 3 yoğun bakım ünitesi ile hizmet veriyoruz” dedi.

    ‘AŞILILARDA HASTALIK SEMPTOMLARI DAHA AZ’

    Doç. Dr. Demiral, aşıda mavi haritaya dönen kentin aşı tablosunu da değerlendirerek, “Aşıda mavi harita 18 yaş üzerinde ilk doz aşısını olan hastaları değerlendiren bir harita. Rize’de 18 yaş üzerinde 280 bin nüfus var. Bunun 220 bini aşılandı. Bu da Rize için yüzde 79 aşılama oranına tekabül ediyor. Rize olarak da mavi haritadayız, bu iyi bir haber. Ancak bu vakaların düşüşünü garanti eden bir durum değil. Çünkü aşıların koruyucu etkinliği en az ikinci doz aşıdan sonra ortaya çıkıyor. Biz hastanemizde sağlık çalışanları arasında üçüncü doz aşıda da yüzde 90 oranında bir gerçekleşme sağladık. Biz aşılı vatandaşlarımızı da Covid-19 pozitifliği görüyoruz. Ama yoğun bakımda veya servislerde aşılı vatandaşlardaki hastalık semptomlarının az olduğunu veya iyileşme sürecinin daha iyi olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

    ‘REHAVETE KAPILMAMALI’

    Aşılı olmanın rehavete yol açmaması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Demiral, “Okulların açılması ile beraber tabii ki toplumsal bir hareketlilik de yaşayacağız. En azından biz iki doz aşımızı da tamamladıktan sonra tam bir toplumsal koruyuculuktan bahsedeceğimiz için rehavete kapılmamak gerekiyor. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya devam etmemiz lazım” dedi.

  • Ölüm korkusuyla 10 yeni mezar yeri açtılar

    Ölüm korkusuyla 10 yeni mezar yeri açtılar

    Rize’nin Güneysu ilçesinde koronavirüs nedeniyle 6 ayda 8 ferdini kaybeden, ölüm korkusu ile 10 yeni mezar yeri daha hazırlayan Genç ailesinin çağrısı üzerine 3 ay önce İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, ailenin 25 üyesini aşıladı. Aile fertlerinde aşıdan sonra ise yeni vakaya rastlanılmadı. 8 yakınını kaybeden Ali Genç “Ailemizin hayatta kalan 25 ferdi aşılanınca grip bile olmadık. Aşı sayesinde hastalıktan ve ölümlerden kurtulduk” dedi.

    İstanbul’da yaşayan Muhammet Genç ve oğlu Burak Genç, rahatsızlanınca yakınları tarafından hastaneye götürüldü. Burada baba ve oğlunun yapılan koronavirüs testleri pozitif çıktı. Muhammet Genç hastanede, oğlu Burak ise evde tedaviye alındı. Evde izole olan Burak Genç, geçirdiği kalp krizi sonucu 6 Kasım’da hayatını kaybetti. Burak Genç’in cenazesi, memleketi Rize’nin Güneysu ilçesine bağlı Gürgen köyünde toprağa verildi.

    CENAZE TÖRENİ VE TAZİYELERDE BULAŞTI

    Oğlu Burak Genç’in ölüm haberinin ardından hastanede durumu ağırlaşan Muhammet Genç de 12 Kasım’da yaşamını yitirdi. 3 çocuk babası Muhammet Genç, oğlunun defnedildiği mezarlıkta, gözyaşları arasında defnedildi.

    Taziye ve cenazelerde koronavirüse yakalanan aynı aileden Bünyamin Genç 1 Aralık’ta, İbrahim Genç 4 Aralık’ta, Ali Genç ise 11 Aralık’ta hayatını kaybetti. Ali Genç’in tedavi gören kardeşleri Fatma Duman 18 Aralık’ta, Aysel Peçe de 21 Şubat’ta hayatını kaybetti. En son Ahmet Genç de 13 Nisan’da aynı hastalıktan yaşamını yitirdi.

    Ölenlerden Muhammet, İbrahim ve Ahmet Genç’in kardeş oldukları belirtildi. Diğerlerinin ise, Muhammet Genç’in oğlu Burak Genç, kayınbiraderi Ali Genç, Ali Genç’in oğlu Bünyamin ile kız kardeşleri Fatma Duman ve Aysel Peçe olduğu bildirildi.

    ÖNCELİK TANINDI, 25 KİŞİ AŞI OLDU

    6 ayda 8 ferdini yitiren, yaşadıkları korku nedeniyle 10 yeni mezar yeri daha hazırlayan ailenin aşı önceliği çağrısı üzerine İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri 3 ay önce ailenin 25 üyesini aşıladı. Aşılarla beraber Genç ailesinde kimse koronavirüse yakalanmadı.

    ‘AŞI SONRASI GRİP BİLE OLMADIK’

    3 kardeşi, 1 yeğeni, 2 baldızı,1 kayınbiraderi kayınbiraderinin oğlunu kaybeden Ali Genç kardeşlerini defnettiği evlerinin önündeki mezarlıkta her gün dua ediyor.

    Ali Genç, “Yeğenim Burak’ın ölümüyle süreç başladı. Sonrasında kardeşlerim, kaynım ve baldızlarımla beraber 8 kişi hayatını kaybetti. Belki aşılarını olmuş olsalardı aramızda olacaklardı. Bu ölümlerin ardından biz İl Sağlık Müdürlüğü’nden aşı önceliği istedik. Ailemizin geri kalan 25 ferdinin aşıları yapıldı. Şu ana kadar grip bile olmadık. Bu aşılar sayesinde bu hastalıktan ve ölümlerden kurtulduk. İnsanlardan aşı olmalarını temenni ediyorum. Kaçmasınlar aşılarını olsunlar. Bizi kurtaran aşı oldu ben buna inanıyorum” dedi.

    ‘YOĞUN BAKIMDA NELER YAŞANDIĞINI 8 ACIYLA GÖRDÜK’

    Aileden en son vefat eden kardeşi olduğunu söyleyen Genç, “Ahmet Genç, daha yeni birinci aşısını olmuştu ki hastalık kaptı onu. 18 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. 18 gün hastanede onun yanında refakat ettim. Ben aşılarımı olduğumu için bana bir şey olmadı, aşılarım olmasaydı ben de şu an onun yanında yatıyor olurdum. Allah’ını seven aşısını olsun, maskesini taksın, yine de toplumdan uzak dursun. Bunun acısını çeken bilir. O yoğun bakımlarda neler yaşandığını biz 8 acıyla gördük” diye konuştu.

    ‘GENÇLERİMİZ ARAŞTIRILSIN’

    Genetik yapılarının araştırılarak ölümlerin nedeninin detaylı ortaya konulmasını isteyen Ali Genç, “Biz yine de genlerimizin araştırılmasını istiyoruz. Bu hastalığa neden bu kadar ağır tepki veriyoruz merak ediyoruz. O yüzden yetkililere yine çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Kilosu bin 200 TL oldu, 1 ton sipariş var

    Kilosu bin 200 TL oldu, 1 ton sipariş var

    Rize’nin İkizdere ilçesinde, 2 bin 300 rakımlı Anzer Yaylası’nda üretilen dünyaca ünlü Anzer balının bu yılki kilo satış fiyatı 1200 TL olarak belirlendi. Anzer balı için şu ana kadar ise 1 ton sipariş verildi.

    İkizdere’ye bağlı Ballıköy’deki Anzer Yaylası’nda bu yıl 200 üretici, 3 bin kovanda bal üretimi yaptı. Yaylada arılar, yaz boyu 40’ı endemik 300’e yakın çiçekten oluşan zengin yayla florasından çiçek özü toplayarak, 2 ton 400 kilo bal üretti. Ballar tahlil için Ankara’da Hacettepe Üniversite’sine gönderildi. Tahlilden dönen balların öncelikli hastaların talepleri karşılanmak üzere satışına başlanacak. Anzer balı için şu ana kadar ise 1 ton sipariş alındı.

    Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, bu yıl iyi sayılabilecek bir bal üretim sezonu geçirdiklerini belirterek, “Yaklaşık 200 ailemiz arıcılıkla iştigal etmektedir. Bizim kooperatifimize 2 bin 400 kilogram bal geldi. Biz bunları aldık Hacettepe Üniversitesi’ne tahlile göndereceğiz. Tahlilden dönerek onaylanan ürünlerimizin de satışını yapacağız. Eylül ayı sonu gibi satışa başlarız. Şu an 1 ton ön siparişimiz var. Biz bunları değerlendirerek ilk önce sipariş veren vatandaşlarımıza ulaştıracağız. Hastalıklı olanların öncelikli kategoride bulundurarak onlara da ballarını ulaştıracağız” diye konuştu.

    ‘KİLOSUNA YÜZDE 20 ZAM’

    İki yıldır Anzer balına zam yapmadıklarını hatırlatan Civelek, “Bu yıl yüzde 20 zam yaparak kilosunu 1200 TL’den satışa sunuyoruz. Yarım kilogram bal 600 lira, 250 gram bal ise 300 liradır. Bu yıl Anzer balı coğrafi işaret almış durumdadır. Bundan sonra Anzer’de üretilmeyen hiçbir ürün Anzer balı olarak satılmayacaktır. Bunun takibini de İl Tarım Müdürlüğü ve Rize Valiliği yapacaktır. Tüketicilerimiz de Anzer balını alırken üzerindeki coğrafi işaret bandrolüne dikkat etmeliler” ifadelerini kullandı.

  • Rize ve Artvin’de beklenen yağış başladı

    Rize ve Artvin’de beklenen yağış başladı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ani sel, heyelan ve taşkın uyarılarında bulunduğu Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Rize ve Artvin’de yağış etkili oldu. Karadeniz Sahil Yolu’nda su birikintileri oluşmaya başlarken, 2 kentte de valilikler bünyesinde yeni kriz merkezleri oluşturuldu. Taşkın riskine karşı iş makineleri de debisinin yükselmesi muhtemel derelerin bulunduğu bölgelere gönderildi. Bölge halkına, cami hoparlörlerinden, dere yataklarından uzak durulması yönünde anonslu uyarılar ise sürdürüldü.

    Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bazı iller için Meteoroloji ile AFAD’dan sel ve heyelan uyarısı gelmişti. Bunun üzerine bölge illeri Ordu, Rize, Giresun, Artvin ve Trabzon’da akşam saatlerinden itibaren etkili olması beklenen yağmur öncesi halk, cami hoparlörlerinden uyarıldı. Anonsta, bölge halkının dere yataklarından uzak durması, heyelan tehlikesi altında bulunan evlerdekilerin yerlerini değiştirmeleri gerektiği belirtildi.

    Ani sel, heyelan ve su taşkını uyarılarında bulunulan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, Rize ve Artvin’de beklenen yağış bu sabah başladı. Yer yer sağanak olarak devam eden yağış nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu’nun bazı bölümlerinde su birikintileri oluştu. Rize ve Artvin’in doğusunda başlayan ve giderek etkisi artan yağışlara ilişkin kentlerde valilikler bünyesinde de yeni kriz merkezleri oluşturularak, tedbir ve önlemler üst düzeye çekildi. Taşkın riskine karşı iş makineleri, debisi yükselmesi muhtemel görülen derelerin bulunduğu bölgelere sevk edildi. Bölge halkına, cami hoparlörlerinden, dere yataklarından uzak durulması yönünde anonslu uyarılar ise sürdürüldü.

    Yağışların Trabzon doğusu ve Rize ile Artvin’in kıyı kesimleriyle Giresun’un doğu tarafında etkisini artırarak çok kuvvetli ve şiddetli, yer yer aşırı gerçekleşmesi bekleniyor.