Kategori: Rize

  • Ri̇ze’de üniversiteyi karıştıran mobbing iddiası

    Ri̇ze’de üniversiteyi karıştıran mobbing iddiası

    Rize’deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde (RTEÜ) akademisyen eşine mobbing uygulandığını iddia eden bir doktor ile bölüm başkanı arasında kavga çıktı. Çıkan kavganın ardından taraflar birbirlerinden şikayetçi oldu.

    Olay RTEÜ Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü’nde yaşandı. Tıp Fakültesinde görev yapan Yrd. Doç. Dr. B.B. eşine mobbing uygulandığı gerekçesi ile Mikrobiyoloji Bölüm Başkanı O.B.Ö.’ün odasına girerek “Karı koca istifa ediyoruz, sizde rahatlayın” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine başlayan tartışma bir anda büyüyünce araya diğer diğer doktorların girmesiyle taraflar sakinleştirildi. Darp edildiğini iddia eden Bölüm Başkanı O.B.Ö., karakola giderek B.B. ve eşi İ.B. hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Kavganın iddiaya göre asıl sebebinin 15 Temmuz 2016 yılında yaşanan hain darbe girişiminin ardından kurulan komisyonlarla başlatılan soruşturmalara dayandığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, RTEÜ Tıp Fakültesinde görevli olan klinik şefi ve aynı zamanda öğretim görevlisi A.Ç.Ç., FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle o dönemde görevinden uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılan öğretim görevlisinin görev yeri olan klinik şefliğine ise Dr. Öğretim Görevlisi İ.B. getirildi.

    RTEÜ Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji bölümünde daha FETÖ/PDY kapsamında açığa alınan öğretim görevlisi göreve iade edilince sorunlar başladı. Göreve iade edilen A.Ç.Ç.‘nin akrabaları Rize’ye gelerek bölüm başkanı O.B.Ö.’ün makamında A.Ç.Ç.’nin görev yerine getirilen İ.B.’yi tehdit etti. Aynı fakültede bir başka birimde çalışan eşine olayı duyurmak istemeyen İ.B. ise çözüm yolunun yanlış olduğunu, her şeyin yargı ile halledilebileceğini dile getirerek odadan uzaklaştı. Bu sırada odada olan diğer öğretim görevlileri de İ.B.’nin bu tavrını haklı bularak bölüm başkanına uygulanan sistemin yanlış olduğunu söylediği öğrenildi.

    Tehdit olayının üzerinden bir süre sonra İ.B. bir tıp dergisinde yayınlanmak üzere bir çalışma yaptı ve çalışmayı gönderebilmek için bölüm başkanına sordu. İ.B. o esnada kurumda olmayan bölüm başkanı O.B.Ö.’nün ise kendisine telefonla “Mührü bas gönder” şeklinde ifade kullandığını, bunun üzerine söyleneni yaptığını dile getirdi. Sonrasında ise bilimsel bir dergide yayınlanan yazının kendi izni olmadan yayınlandığını iddia eden O.B.Ö. isimli bölüm başkanı, yazı sahibi İ.B. hakkında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Rektörlüğü’ne şikayette bulundu. Gerçekleşen toplantıda üzerine çok gidildiğini düşünen İ.B.’yi ağlarken gören eşi Doç. Dr. B.B. ise kendisine ne olduğunu sordu. Tüm olayları öğrenen B.B. bunun üzerine bölüm başkanı O.B.Ö.’nün odasına girerek “Bir kadının üzerine bu kadar gidilmez. Sen odanda bir doktoru nasıl tehdit ettiriyorsun, bu nasıl yöneticilik. Karı koca istifa ediyoruz. Sizde rahatlayın” ifadelerini kullandı.

    B.B.’nin sözlerinden rahatsız olan Bölüm Başkanı O.B.Ö.’nin ifadeleri üzerine tartışma alevlenerek şiddete dönüştü. Darp edildiğini iddia eden Mikrobiyoloji Bölüm Başkanı O.B.Ö. karakola giderek B.B. ve eşi İ.B.’den şikayetçi oldu. Olayla ilgili adli soruşturma başlatılırken, Rektörlüğün konuyla ilgili henüz bir soruşturma başlatmadığı öğrenildi.

    Öte yandan olayda ismi geçen B.B. ve eşi İ.B.’nin istifasının RTEÜ Rektörlüğü tarafından kabul edildiği belirtildi.

  • Rize-Artvin Havalimanı kulesi çay bardağı şeklinde olacak

    Rize-Artvin Havalimanı kulesi çay bardağı şeklinde olacak

    Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy’de, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca, 766 hektarlık alanda projelendirilen ve temeli 3 Nisan 2017’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan Rize-Artvin Havalimanı için 266 hektarlık alanda 88,5 milyon ton taş kullanılacak. 350 kamyonla gece gündüz malzeme taşınan alanda, deniz dolgusuna devam ediliyor. Çalışmalarda kamyonların yanı sıra 2 hafriyat gemisi de kullanılıyor. Günlük 120 bin tona yakın dolgunun yapıldığı havalimanı inşaatında, pist dolgu işlemi sürdürülüyor. Proje sahasına 3 kilometre uzaklıktaki Kanlımezra ve 7 kilometre uzaklıkta olan Tektaş taş ocaklarından kamyonlarla taşınan taşlar, bağlantı yolu ile denize dökülüyor.

    Hafriyat gemilerine kamyonlarla doldurulan taşlar, açıkta 28 metre derinlikte denize boşaltılıyor. Mendireğin iç alanı yaklaşık 2 milyon metrekare olacak ve toplam 2 milyon 400 bin metrekarelik deniz dolgusu yapılacak. Yüzde 68’i tamamlanan projede, tarama ve dolgu imalatı süren pist, apron ve taksi yolu sahalarında, önümüzdeki aylarda alt temel ve kaplama imalatlarına başlanması planlanıyor. Yılda 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize-Artvin Havalimanı’nın altyapı çalışmaları, 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak. Havalimanının kule inşaatının da çay bardağı figürü olması kararlaştırıldı.

    ‘ÇALIŞMALARA ARA VERMEDİK’

    Havalimanının sadece Rize ve Artvin için değil ülkemiz içinde önemli bir yatırım olduğunu belirten Rize Valisi Kemal Çeber, “Koronavirüs sürecinde tedbirler alınarak çalışmalarımız devam etti. Personel sayısında biraz azaltma yapılarak yemekhane ve yatakhaneler önlemlere karşı düzenlendi. Bu süreci biraz uzatacak belki ama çalışmalara ara vermedik. Bugün itibariyle alt yapı inşaatında yüzde 68’e ulaştık. Altyapı denilen dolgu aşamasında yüzde 68 kısmı tamamlanmış oldu. Denize toplam 85,5 milyon ton dolgu yapılacak. Şu an 60 milyon tonun üzerine çıkıldı. İkinci etap olan üst yapı için ihale yapılmıştı ve 3 ay önce yer teslimini yapmıştık. Şu an oraya da büyük bir şantiye kuruldu hazırlıklar tamamlandı. Kule tabanından inşaata başlandı. Burada çay bardağı şeklinde bir kule olacak. Şu an orda da yüzde 2 seviyesine ulaştık. Yaklaşık günlük 80 ile 100 bin ton arası altyapı dolgusu devam ediyor. Belirlenen iş takvimine göre de üstyapı çalışmalarımız sürüyor” dedi.

    ‘EVDEN TERLİKLE ÇIKIP UÇAĞA BİNECEĞİZ’

    Havalimanı inşaatına yakın İkitepe Mahallesi Muhtarı Fahri Turhan, havalimanının bir an önce bitmesini istediğini belirterek, “Mahallemizde bir havalimanı yapılıyor. Bu yüzden çok memnunuz. Evden terlikle çıkıp uçağa binerek İstanbul’a çay içmeye gideceğiz. Daha önce uzaktı. 30 metre derinlikte nasıl dolgu olacak diye merak etmiyorduk. Sağ olsun Cumhurbaşkanımızın takibiyle inşallah havalimanımız çok erken bitecek” dedi.

    ‘BÖLGEMİZ İÇİN BÜYÜK BİR KAZANIM’

    Rize-Artvin Havalimanının Rizelilerin özlemle beklediği devasa bir proje olduğunu belirten Yaşar Karaca da “Bir an önce bitmesi için sabırsızlanıyoruz. Cumhurbaşkanımız bu projeyi açıkladığında yapılmasını hayal gibi duyduk. Şu an ise bitme aşamasına geldi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Rize için bölgemiz için büyük bir kazanım” dedi.
    Sedat Ayarcı ise havalimanı çalışmalarının bir an önce bitmesini heyecanla beklediklerini söyledi.

  • Çayın başkenti Rize’de TIR devrildi, içinden kaçak çay çıktı

    Çayın başkenti Rize’de TIR devrildi, içinden kaçak çay çıktı

    Rize’de TIR devrildi, içinden İran’dan getirilen çay çıktı. Rizeli üreticiler, “İran çayı Doğu Karadeniz’de toplanıyor algısıyla satışa sunulacaktı” dedi.

    BirGün’nden Uğur Şahin’in haberine göre; Rize’nin İkizdere ilçesine Sivrikaya mevkiinde İran’dan kuru çay getiren TIR, önceki gün frenlerinin boşalması sonucu devrildi. Kazada TIR şoförü İ.K. yaşamını yitirdi, oğlu S.K. ise yaralandı. Yaşananlar resmi kayıtlara ‘trafik kazası’ gibi geçti ancak işin aslı daha sonra açığa çıktı. İran’dan gelen söz konusu TIR, çayın başkenti Rize’ye tonlarca çay getiriyordu. Devrilen TIR’daki yüklü çayın İran’dan geldiğinin öğrenilmesi, kentteki çay üreticisinin tepkisini çekti. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı; iddiaya göre, İran’dan ülkeye getirilen çay, ‘Doğu Karadeniz’den toplanıyor’ algısıyla satışa sunuluyordu. Açıklama yapan Rize Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, çayın İran’dan geldiğini doğrulayarak, Adana merkezli HMK Tütün Mamülleri Şirketi’ne götürülmek üzere yola çıktığını söyledi: “Rize’ye gelen bütün çayların hepsinin kaçak çay olduğu bir yanılgıdır.”

    SUSURLUK GİBİ MİLAT

    Çay üreticilerinin avukatı Remzi Kazmaz, konuyu yargıya taşıyacak. Av. Kazmaz, “Rize’de meydana gelen TIR kazası, çay üreticisinin düşük fiyat, kota ve kontenjan altında ezildiği bir dönemde İran’dan çay getirip satıldığının ispatıdır” dedi ve ekledi: “Çayın başkenti Rize’de kaçak çay satıldığı herkesin bildiği ama hiç kimsenin yüksek sesle konuşmadığı bir gerçek. Çay yüklü TIR’ın devrilmesi Susurluk gibi bir milattır.”

    YETER Kİ ÜRETİCİ KAZANMASIN

    SOL Parti’den yapılan açıklamada ise üreticinin taban fiyatın çok altında çay satmaya mahkûm edildiği belirtilerek, “Suçüstü yakalandılar. Bu kaza her şeyi gösteriyor. Çayı Rizeli üreticiden ucuz almak için her türlü oyunu oynuyorlar” dendi.

    CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ise İran’dan gelen kuru çayla ilgili bir açıklama yapılması gerektiğini belirtti.

    MECLİS GÜNDEMİNDE

    CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ise çayın akıbetini Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a sordu. Bayraktutan, şu sorulara yanıt aradı: “Tırdaki kuru çay hangi ülkeden gelmekte? Ülkemizdeki çay üreticilerinin çayı ellerinde kalırken, ilgili ithalat hangi gerekçeyle yapılmıştır?”

  • Rize’nin çay bahçeleri Birleşmiş Milletler gibi

    Rize’nin çay bahçeleri Birleşmiş Milletler gibi

    Rize’de Korona virüs tedbirleri kapsamında bu yıl başlangıcı sancılı olan yaş çay hasadı devam ediyor.

    Pandemi tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması nedeniyle Gürcistan’dan her yıl gelen yaş çay işçileri bu yıl bölgeye gelemezken, Gürcü işçiler yerine bölgeye İstanbul gibi büyük illerden çay toplamak için getirilen Senegalli, Afgan ve Özbek çay işçileri ilginç görüntüler oluşturuyor.

    Sınır kapısının kapanmasıyla Gürcistan’dan gelemeyen çay işçilerinin yerini, daha önce Türkiye’ye yerleşmiş ve çalışma izni olan diğer ülke vatandaşları aldı.

    Çoğunlukta Afganların çay topladığı görünen Rize’de, Azerbaycan uyruklu çay işçilerinin yanı sıra Senegalli ve Özbek çay tarım işçileri de yer alıyor. Bir çok ülke vatandaşının çay toplamak üzere geldiği Rize’de çay tarım arazilerinde Senegallileri görenler şaşkınlıklarını gizleyemiyor.

  • Ri̇ze’de 11 çay işçi̇si̇ni̇n hak arama mücadelesi̇ sürüyor

    Ri̇ze’de 11 çay işçi̇si̇ni̇n hak arama mücadelesi̇ sürüyor

    Rize’nin Pazar ilçesinde dünyaca ünlü kahve markası Jacobs’a ait Ofçay Hamidiye Çay Fabrikasında çalışan 11 mevsimlik işçi, sendika üyesi oldukları için işe çağrılmadığını iddia ederek fabrikanın önünde eylem yaparak hak arama mücadelesini sürdürüyor.

    İkinci kez fabrika önünde toplanan işçilere bu kez üyesi oldukları için işe çağrılmadıkları sendikadan destek geldi. İşe çağrılmayarak haklarını arayan işçiler adında konuşan Öz Gıda-İş Sendikası’nın Doğu Karadeniz Rize Şube Başkanı Hasan Fehmi Bursalı “Öz Gıda-İş Sendikası olarak Karadeniz Bölgemizde faaliyet gösteren, eski adı OF ÇAYSAN Gıda yeni adı Jacobs işletmesinde sendikalaşma süreci sürdürmekte olduğumuzu sizlerle paylaşmıştık. Çoğunluk tespitimiz olumlu olarak ilgili her tarafa gönderilmişti. Konu yargıdadır ve hukuki süreç kısa bir süre daha devam edecektir. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın açıklamamızda sizlerle de paylaştığımız ve asla müsamaha göstermeyeceğimiz bir takım uygulamalar Jacobs işvereni tarafından maalesef yapılmakta, gerek sözlü gerek yazılı tüm ikazlarımıza rağmen bu haksız ve hukuksuz uygulamalara ısrarla devam edilmektedir. Bölge çalışanları ve bölgede faaliyet gösteren işverenler bilirler ki sendika olarak misyonumuz; çalışanlarımızın ve üyelerimizin hak ve menfaatlerini koruyup kollamak olduğu kadar işverenlerimizin ve işyerlerimizin de hukukları ve haklarında özenli ve iyi niyetli koruyup hareket etmektir” dedi.

    “Dünyaca ünlü markadan çalışanların haklarına saygı duymasını bekliyoruz”

    Dünyaca ünlü bir marka olan Jacobs’tan çalışanların haklarına saygı duymasını beklediklerini belirten Bursalı “Dünyanın sayılı şirketlerinden olan Jacobs’un çalışanlarının anayasal bir hak olan sendika hakkına saygılı olduklarını düşünmek ve uygulamalarda da bunu bizzat görmek tek temennimizdir. Çay mevsiminin açılmasına ve mevsimlik çalışanların işlerine çağrılmasına rağmen halen davet edilmeyen arkadaşlarımızın acilen ve ivedilikle işe çağrılmaları talebimizdir. Görev değişikliği yapıyorum denilerek, yıllardır aynı işi yapan kişilere başka görevler tevdi edip peşinden başka türlü düşünceler içerisinde olunarak yapılmak istenen hamleler bize göre art niyetli ve tehlikeli hamlelerdir. Bu yol ve yöntemlere yeltenen İşveren en iyimser tahminimizle Öz Gıda-İş Sendikasını hiç tanımıyor diye düşünürüz” ifadelerini kullandı.

    Taleplerinin en kısa sürede yerine getirilmesini istediklerini kaydeden Şube Başkanı Bursalı “Memlekete lazım olan çalışmak ve üretmek, işyerlerine lazım olan barış ve huzurdur. Taleplerimiz en kısa sürede yerine getirilsin. Kimse de Hak-İş Konfederasyonu ve Öz Gıda-İş Sendikamızın sabrını da gücünü de test etmeye kalkmasın. Aksi taktirde Jacobs’un İstanbul Genel Merkezi başta olmak üzere her işletmesinin olduğu yerlerde, yapılmaya çalışılan bu hukuksuzluklar en yüksek perdeden anlatılmaya başlanacaktır” şeklinde konuştu.

    İşçiler mağduriyetlerini anlattı

    2 yıl önce Jacobs’un satın aldığı Of Çaysan’da çalışan ve bu yıl işe çağrılmayan Şah İsmail Bozdil isimli bir işçi “Benim çalıştığım yere 2 yıllık işçiyi verdiler. Benim 10 yıllık emeğim var, çağırmadılar. Teknolojik sisteme geçmişler, azaltma olacakmış. Tamam azaltma olacaksa emekliyi azalt, 2 yıllık işçiyi azalt. Sen onları alıyorsun, ben 10 sene emek vermişim, 3 yıl var emekliliğime sen beni dışarıya atıyorsun, benim çalıştığım yere başkasını koyuyorsun. Bu şimdi haksızlık değil de nedir?” diyerek tepkisini dile getirdi.

    Çalışma koşullarının iyi olmadığı için sendika üyesi olduklarını fakat iş verenin bu durumdan rahatsız olduğunu dile getiren Muhammet Kaçalı isimli bir başka işçi ise “İçeride çalışma koşulları hiçbir şekilde iyi değildi, maaşlar da iyi değildi. Bizde sendikada örgütlendiğimiz için sürekli işçiye baskı yapıldı. Örgütlendiğimiz için de sürekli manalı ve kinayeli laflar kullanılmıştı. ‘Bu saatten sonra sendikanız kurtarsın, bu saatten sonra sendika başkanlarınız kurtarsın’ şeklinde söylemler vardı. Bizi bu sezon da çalıştırmadılar. Hiçbir geçim kaynağı olmayan arkadaşlarımız var” ifadelerini kullandı.

    İşe çağrılmadığı için ne yapacağı nı bilmeyen 3 çocuk babası Şükrü Dervişoğlu de “İmalat işçisi olarak girdim. Arkadaşlarımızı çağırdılar ama bize ‘Siz daha sonra geleceksiniz’ gibi söylemlerde bulundular ve bizde bekledik. Daha sonra korona virüs çıktığı için biz biraz daha sabrettik. Bürün haklarımızı almak için sendikamıza müracaat ettik. Mağdur olduk, gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bizde arkadaşlarımız gibi işe başlamayı istiyoruz. 3 tane çocuğum var, boş geziyorum şuanda. Bu millete yazık değil mi? Günah değil mi? Biz buraya çalışmak için geldik, başka isteğimiz yok. Ekmeğimizin peşindeyiz” dedi.

    Jacobs’tan eylemlere ilişkin açıklama

    Jacobs yetkilileri işçilerin eylemi ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada “Çalışma arkadaşlarımızın sağlığı, güvenliği ve tüm tesislerimizin verimli bir şekilde işletilmesi Ofçay olarak temel odak noktamızdır. Bu kapsamda Ofçay Rize Hamidiye Kuru Çay tesisimizde bazı otomasyon çalışmaları gerçekleştirdik. Bu sürecin sosyal etkilerini en aza indirmek amacıyla da 12 çalışma arkadaşımızla bu sürecin çalışma programlarına etkileri ile ilgili karşılıklı görüşmelerimize başladık. 5 çalışma arkadaşımızın kabul ettiği yaş çay satın alma yerlerinde yeni görevlendirme de dahil olmak, ihtiyaç fazlası istihdamı değerlendirmek amacıyla etkilenen tüm çalışma arkadaşlarımıza uygun seçenekler sunduğumuza inanıyoruz” ifadelerine yer verdiler.

  • Çay parasını harcadı diye 30 yıllık eşini bıçaklayarak öldürdü

    Çay parasını harcadı diye 30 yıllık eşini bıçaklayarak öldürdü

    Rize’nin Çayeli ilçesinde Hasan Çerman, hasat ettikleri çaydan elde edilen gelirin harcanması nedeniyle çıkan tartışmada 30 yıllık eşi Rukiye Çerman’ı, 3 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

    Olay, saat 01.00 sıralarında Çayeli ilçesine bağlı Madenli beldesinde meydana geldi. Hasan Çerman, iddiaya göre topladıkları çaydan kazandıkları parayı harcadı. Eşi Rukiye Çerman parayı sorunca da çift arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Hasan Çerman, eşini 3 yerinden bıçakladı. Kanlar içinde yere yığılan Rukiye Çerman’ın çığlıklarını duyan komşuları, jandarmayı aradı. İhbar üzerine eve sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan 2 çocuk annesi Rukiye Çerman, doktorların tüm çabalarına rağmen yaşamını yitirdi. Jandarmaya teslim olan Hasan Çerman, gözaltına alındı.

    Rukiye Çerman’ın cansız bedeni otopsi için Rize Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

  • Rize’de testi pozitif çıkan çay üreticisi sayısı 15’e yükseldi

    Rize’de testi pozitif çıkan çay üreticisi sayısı 15’e yükseldi

    Rize’de, koronavirüs tedbirleri kapsamında çay hasadı için özel seyahat izin belgesiyle memleketlerine gelen üreticilerden 8 bin 55’ine test yapıldı. 15 kişinin testi pozitif çıkarken, temas ettikleri belirlenen 75 kişilik aileleri de karantinaya alındı.

    Doğu Karadeniz’deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay üretiminde hasat sürüyor. Çay hasadına katılmak için özel seyahat izin belgesi alarak, Rize’ye gelen üreticilere, bahçeye girmeden önce geçirecekleri 1 haftalık ev izolasyonu sürecinde ‘Covid-19’ testi yapıldı.

    3’erli gruplar halinde dolaşan 350 kişilik sağlık ekibi, Rize’de 11 ilçe ve il merkezi dahil 207 mahalle ve 347 köyde tarama yaparak, 8 bin 55 test gerçekleştirdi. Numuneler, Ankara Mikrobiyoloji Referans Laboratuarları ve Biyolojik Ürünler Daire Başkanlığı’na gönderildi. 15 kişinin testi pozitif çıkarken, temas ettikleri belirlenen 75 kişilik aileleri de karantinaya alındı. Rize Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin 2 bin çay üreticisine daha koronavirüs testi yapacağı öğrenildi.

  • Rize’de 10 çay üreticisinde virüs tespit edildi

    Rize’de 10 çay üreticisinde virüs tespit edildi

    Doğu Karadeniz’deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay üretiminde hasat sürüyor.

    Çay hasadına katılmak için özel seyahat izin belgesi alarak Rize’ye gelen üreticilere, bahçeye girmeden önce geçirecekleri 1 haftalık ev izolasyonu sürecinde koronavirüs testi yapılmaya başlandı.

    81 ilde uygulanan 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının ilk günü İl Pandemi Kurulu’nca oluşturulan ekipler de başlattığı numune alma çalışmalarını sürdürüyor.

    NUMUNELER ANKARA’YA GÖNDERİLİYOR

    3’erli gruplar halinde dolaşan 110 kişilik sağlık ekibi, Rize’de 11 ilçe ve il merkezi dahil 207 mahalle ve 347 köyde tarama yaparak, il dışından gelen üreticiler ile birlikte başka şehirden gelen çay işçilerinden numune alıyor. Numuneler, Ankara Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Daire Başkanlığı’na gönderiliyor.

    10 VAKA BELİRLENDİ

    Rize Valisi Kemal Çeber, koronavirüs tedbirleri kapsamındaki seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla memleketlerine gelenlere uygulanan test çalışmalarının sonuçlarına ilişkin bilgi verdi. Vali Çeber, “Şu ana kadar çay müstahsil olarak gelenlerden 7 bin civarı test yaptık 4 bin 500 kadarının sonucu geldi; 10 pozitif vaka var.” dedi.

    TEDAVİ VE FİLYASYON SÜRECİ BAŞLADI

    Özel seyahat izin belgesiyle memleketlerine gelen üreticilerden koronavirüs tespit edilen 10 kişi, hastanede tedaviye alındı. Tedavileri süren hastaların temasta olabileceği aile fertleri de İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince, filyasyon taramasına alındı.

    Maske, eldiven ve koruyucu gözlük takıp, koruyucu kıyafetler giyen ekipler, sahada vakaların olası temasta bulunduğu kişileri tek tek tespit etmek için çalışma sürdürüyor.

  • Vali, Ak Parti İl Başkanı’ndan hediye umre ziyareti istedi

    Vali, Ak Parti İl Başkanı’ndan hediye umre ziyareti istedi

    Rize Valisi Kemal Çeber, yerel bir televizyona konuk olan AK Parti Rize İl Başkanı İshak Alim’a bir mesaj göndererek, hediye olarak kendisini umreye göndermesini istedi. Rize Valisi Çeber, yakın çevresine, “tartışmalara konu olan sözleri espri olarak kullandığını, amaçlamadığı bir şekilde algılanması ve yorumlanmasından üzüntü duyduğunu” söyledi.

    AK Parti Rize İl Başkanı İshak Alim, bölgenin yerel televizyonu Çay TV’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Programın kapanacağı esnada programın moderatörüne mesaj gönderen Rize İl Valisi Kemel Çeber’den ilginç bir istek geldi.

    Rize Valisi: Sayın başkanımızdan hediye istiyorum, mesela umre seyahati

    Programın moderatörü gelen mesajı, “Sayın valimizin bir mesajını okuyarak kapatmak istiyorum. Diyor ki: ‘Sayın başkanımızdan artık pandemi bittikten sonra bir hediye bekliyorum. Mesela Umre seyahati olabilir. Rizeliler de şahit olsun. Özellikle bu ortamda konuşmak istedim’ diyor. Bunu da iletmiş olalım” şeklinde aktardı.

    AK Parti İl Başkanı: Tamam olabilir, çok güzel

    AK Parti Rize İl Başkanı İshak Alim, Vali’nin bu isteğine, “Tamam olabilir, çok güzel. Sayın valimizin de… Buradan hatırlatayım. Bütün Rize’deki siyasi il başkanlarımızla bizi ağırlayacağının sözü vardı. Onu hatırlatalım” şeklinde yanıt verdi.

    Rize Valisi: Espri olarak kullandım

    T24’ün aldığı bilgiye göre Rize Valisi Çeber, yakın çevresine, “Tartışmalara konu olan sözleri espri olarak kullandığını, amaçlamadığı bir şekilde algılanması ve yorumlanmasından üzüntü duyduğunu” söyledi.

  • ‘Islah çalışması’ adı altında dereye beton döktüler

    ‘Islah çalışması’ adı altında dereye beton döktüler

    Rize’nin Fındıklı ilçesindeki Paçva Irmağı’nda yapılan skandal ‘ıslah’ çalışması büyük tepki topladı. Derenin tüm doğal yapısı bozuldu, beton üstünden akar hale getirildi. CHP’li Fındıklı Belediyesi, çalışmaya itirazda bulundu.

    Rize’nın Fındıklı ilçesinde yer alan Paçva Irmağı’na ‘ıslah çalışması’ adı altında beton döküldü. Derenin doğal yapısı tahrip edilirken CHP’li Fındıklı Belediyesi, çalışmaya gerekli itirazlarda bulunduklarını açıkladı.

    Rize’nin Fındıklı ilçesinde AKP döneminde hayata geçirilen projeler doğaya zarar vermeye devam ediyor. 2014 yerel seçimlerinde AKP tarafından kazanılmasına rağmen HES karşıtı mücadelenin bir sonucu olarak 2019’daki yerel seçimlerde CHP yönetimine geçen ilçede Paçva Irmağı’ndaki ‘ıslah’ çalışması büyük tepki topladı.

    Paçva Irmağı’na yapılan ‘ıslah’ çalışmasına dair fotoğraflar, kendisi de Rizeli olan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu tarafından geçen günlerde paylaşıldı. Bekaroğlu, “Bunların vazgeçilmez iki kutsalı beton ve para” diyerek memleketin betonlaşmasına tepki gösterdi.

    https://twitter.com/MBekaroglu/status/1263485167093583872

    Gazeteci Ömer Şan’ın verdiği bilgilere göre ise çalışma ardından ırmağın suyu yan taraftan verilmeye başlandı. Daha sonra diğer tarafın da betonlaştırılması ardından suyun tamamen beton üzerinden akması sağlanacak.

    https://twitter.com/Omer_San/status/1264432792559067136

    Sosyal medyada yükselen tepkiler üzerine CHP’li Fındıklı Belediyesi’nden bugün bir açıklama yapıldı. Belediye’nin Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Geçmiş dönem belediye döneminde Devlet Su İşleri ile projelendirilen ve bu dönem bizlerden yer teslimi dahi almadan yapımına başlanan yerle ilgili Belediye Başkanımız ve mahalle heyeti gerekli itirazlarda bulunarak çalışmalarını başlatmıştır” denildi.

    https://twitter.com/findiklibel/status/1264461887992999938