Kategori: Sağlık

  • Hastanede deprem tatbikatı

    Hastanede deprem tatbikatı

    Osmaniye Devlet Hastanesi’nde deprem tatbikat düzenlendi senaryo gereği bölgede meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle sirenler çaldı. Osmaniye’de Devlet Hastanesi’nde, Hastane Afet ve Acil Durum Planı (HAP) çerçevesinde, deprem ve yangın tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikat senaryosu gereği bölgede meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle hastaneye sevk edilen AFAD, UMKE ve itfaiye ekipleri, binadakileri tahliye etti. Senaryo gereği depremle birlikte hastane başhekimi tarafından mor kod ilan edilerek, hastane afet yönetimi devreye alındı. Tatbikat sırasında, jeneratörler devreye girdi, yapısal hasar tespiti yapıldı ve hastalar triyaj alanlarına taşındı. Asma tavan çökmesi ve yangın gibi ek olaylar senaryoya dahil edilerek, yangın söndürme ve kurtarma ekipleri acil müdahalede bulundu. Ekipler, çatıda mahsur kalan kişiyi halat yardımıyla kurtardı, yıkılan binadan çıkarılan yaralıları ambulanslara taşıdı.

    Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif ve Nükleer Tehlikeli Maddeler Birimi (KBRN) personeli de zehirli gaza maruz kaldıkları için hastaneye getirilen hastalara izolasyonlu çadırda müdahalede bulundu. Osmaniye Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Volkan Eroğlu, tatbikata katılanlara teşekkür etti.

  • Yemekhane ve kantinler denetlendi

    Yemekhane ve kantinler denetlendi

    Düzce’de okullarda bulunan yemekhane ve kantinlerde denetimler yapıldı.
    Gümüşova Kaymakamlığı ve Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri okullarda öğrencilerin gıda tüketiminde bulunan yemekhane ve kantinlerde denetim gerçekleştirdi. Öğrencilerin güvenli ve sağlıklı gıdaya erişim sağlamaları için hijyen ve son tüketim tarihleri ile uyulması gereken kurallarla ilgili denetimler yapıldı. Tüm okul ve yurt yemeklerinde incelemeler yapılırken, herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşılmadı.

  • Sevilen doktor 18 ay için geldi 28 yıldır görev yapıyor

    Sevilen doktor 18 ay için geldi 28 yıldır görev yapıyor

    Manisa’nın Kırkağaç Devlet Hastanesi’ne 1996 yılında 18 aylık zorunlu görev için gelen Uzman Doktor Orhan Emin Müezzinoğlu, hem Kırkağaçlılardan ilgi görmesi hem de ilçeyi sevmesi nedeniyle 28 yıldır ilçeden ayrılmadı.
    1961 yılında İzmir’in Bornova ilçesine doğan ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitim gören Uzman Doktor Orhan Emin Müezzinoğlu, Zonguldak’ın Devrek ilçesine bağlı Dirgine Sağlık Ocağı, Akhisar-Akselendi Sağlık Ocağı ve Turgutlu-Urganlı Sağlık Ocağında görev yaptıktan sonra İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi Dahiliye Bölümünde 5 yıl çalışarak ihtisasını tamamladı. Dr. Müezzinoğlu, oğup büyüdüğü İzmir’e yakınlığı sebebiyle 1996 yılında Manisa’nın Kırkağaç ilçesine atanmayı tercih etti. Buradaki 18 aylık zorunlu görevini tamamlaması sonrası İzmir’e dönmeyi planlayan Müezzinoğlu, Kırkağaç ve ilçe halkını çok sevmesi sebebiyle 18 ay kalmak için geldiği ilçede tam 28 yıldır görev yapıyor. Müezzinoğlu 28 yıldır görev yaptığı Kırkağaç Devlet Hastanesinde en uzun süre çalışan hekim olmanın da gururunu yaşıyor.

    28 yılda binlerce hastayı tedavi eden Müezzinoğlu, Kırkağaç Devlet Hastanesinde 2 kez vekaleten başhekimlik görevinde de bulundu. Aynı zamanda Kırkağaçlı olan eşi Ayşe Atak ile evli olan ve 2 çocuk babası Uzman Doktor Orhan Emin Müezzinoğlu, “18 ay kalmak için geldiğim Kırkağaç’ta bu kadar uzun süre görev yapacağımı hiç düşünmemiştim. Kırkağaçlıların bana gösterdikleri ilgi ve sevgi burada kalmamda çok önemli rol oynadı. Burada acısıyla tatlısıyla tam 28 yıl görev yaptım ve yapmaya da devam edeceğim. Kırkağaç’ımızı o kadar çok benimsedim ki buradan bir türlü gidemedim. İyi kötü dile kolay tam 28 yıl geçti. Ben tüm Kırkağaçlılara sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Elimden geldiğince onlara hizmet etmeye devam edeceğim” diye konuştu.

  • Karnında kitle tespit edildi, henüz 22 saatlikken ameliyat edildi

    Karnında kitle tespit edildi, henüz 22 saatlikken ameliyat edildi

    Anne karnındayken 35. haftada karnında kitle fark edilen bebek, doğduktan saatler sonra başarılı bir operasyonla sağlığına kavuşturuldu.
    Kocaeli Şehir Hastanesi Perinatoloji Uzmanı Op. Dr. Raziye Kıcık Çalışkan, annenin muayenesi esnasında, bebeğin karın bölgesinde büyük kitle tespit etti. Tanı sonrası anne, doğuma kadar çocuk cerrahisi ve perinatoloji uzmanları tarafından yakın takibe alındı. Hazal bebek, 38 haftalıkken doğdu. Doğumda yenidoğan uzmanı ve çocuk cerrahisi uzmanı da hazır bulundu.
    Doğum sonrasında, karnındaki kitle sebebiyle nefes almakta güçlük çektiği görülen Hazal bebek, hemen yenidoğan yoğun bakım ünitesine alındı ve burada tedavisine başlanarak ameliyat öncesi gerekli tetkikler yapıldı.

    22 saatlikken ameliyat ile tanıştı
    Henüz 22 saatlikken, 9 kişilik uzman ekibin yer aldığı ameliyat, çocuk cerrahları Op. Dr. Deniz Ersayın Gürer ve Op. Dr. Naime İpek Öztürk’ün liderliğinde gerçekleştirildi. Ekipte ayrıca anestezi uzmanları Uzm. Dr. Sema Candan, Uzm. Dr. Hamidiye Çulha ve Dr. Ali Mete Temel de yer aldı. 2,5 saat süren operasyon neticesinde, 3670 gram doğan bebeğin karnından, sol yumurtalığından köken alan, 600 gram ağırlığında ve 550 cc sıvı içeren dev kitle başarıyla çıkarıldı. Ameliyat sonrası 4 gün yenidoğan yoğun bakım ünitesinde Uzm. Dr. Nesrin Kaya ve Uzm. Dr. Nihal Yüksel tarafından yakından izlenen bebek, 3 gün boyunca çocuk cerrahisi servisinde takip edildikten sonra, 10 günlükken sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.

  • Sağlık taramaları evlerde sürüyor

    Sağlık taramaları evlerde sürüyor

    Düzce Sağlık Müdürlüğü ekipleri sağlık tarama çalışmalarına ilçelerde mobil araçlar ile yapmaya devam ediyor.
    Düzce’de mobil sağlık tarama aracı ile hava şartlarına göre ilçe meydanlarında vatandaşların kalabalık olduğu bölgelerde yapan İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri olumsuz hava şartlarında da sağlık taramalarına devam ediyor. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı ekipleri bu çerçevede Batakçı Çiftlik köyünde mobil sağlık tarama aracı ile birlikte evlere gitmeye başladı. Ekipler kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirmek ve kanser taraması çerçevesinde köydeki evleri tek tek ziyaret ederek bilgilendirmelerde bulundu.

  • Skolyoz tedavisi fizyoterapist eşliğinde yapılmalı

    Skolyoz tedavisi fizyoterapist eşliğinde yapılmalı

    Özel Ümit Tıp Merkezi Fizyoterapisti Sevinç Davut, skolyoz tedavisinde kullanılan Schroth metodu hakkında bilgilendirdi.
    Davut, Skolyoz, omurganın yana doğru eğilmesi ve kendi ekseni etrafında dönmesi ile sonuçlanan bir omurga deformitesidir. Skolyoz tedavisinde ise dünyaca etkinliği kanıtlanmış SCHROTH yöntemi kullanılmaktadır.
    Schroth yöntemi; skolyoz tedavisinde kullanılan dünyaca etkinliği kanıtlanmış, yöntemlerden biridir. Schroth; kişinin kendi eğrilik durumuna özgü ve derecesine göre planlanan doğru pozisyonlamalar ve nefes egzersizleri ile modellediğimiz bir yöntemdir” dedi.

    Neden schroth yöntemi
    Neden klasik egzersizler değil de Schroth metodu sorusuna da açıklık getiren Sevinç Davut, “Skolyozda eğrilik 3 boyutludur ve dolayısıyla düzeltmenin de 3 boyutlu egzersizlerle planlanması gerekir. Klasik egzersizler 2 boyutlu olduğundan, skolyoz tedavisinde etkinliği oldukça azdır.” şeklinde konuştu.
    Schroth yönteminde neler yapıldığına ilişkin de bilgi veren Fzt. Sevinç Davut, “Doğru pozisyonlama ve nefes teknikleri, eğriliğin tipine, derecesine göre her kişinin omurgasına özgü egzersizler planlanır.
    Kişide skolyoz olup olmadığının anlaşılması için; Kişinin omuz ve kalça eşitsizliklerine bakılarak, kürek kemiklerinin birinin içerde diğerinin dışarıda olmasına, bel oyuntularımızın birinin daha içeride, birinin daha düzgün olduğuna bakılır, skolyoz olup olmadığı böylece anlaşılır” dedi.

    Schroth eğitimi alanlar tercih edilmeli
    Schroth eğitimi almış bir fizyoterapist ile tedavi planlanması gerektiğini belirten Fzt. Davut, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Çocuklarda büyüme yaşı tamamlanmadan gerekli egzersizlerle, bu eğriliğin azaltılması veya durdurulması ya da düzeltilmesi amaçlanırken, yetişkinlerde ise; doğru duruş sağlama ağrı yönetimi ve fonksiyonelliğin artırılması amaçlanır. Sosyal medyada gördüğümüz skolyoz egzersizlerini yapmak yerine, kişinin kendi eğrilik durumuna göre özgü egzersiz metotlarının kullanılması daha fonksiyoneldir. Bu nedenle kişilerin skolyoz tedavisi uzman hekimlerce belirlenmeli, fizyoterapistler eşliğinde sürdürülmelidir.”

  • Gebe Okulu eğitimleri ile anneler bilgilendiriliyor

    Gebe Okulu eğitimleri ile anneler bilgilendiriliyor

    Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen Gebe Okulu, diyetisyen ve psikologlardan oluşan uzman kadrosuyla anne adaylarının güvenli ve bilinçli bir gebelik geçirmelerine büyük katkı sağlıyor. Anne adayları bu eğitim programıyla hem kendilerini hem de bebeklerini sağlıklı bir geleceğe hazırlıyor.
    Sağlıklı bir gebelik için gereken eğitim programları, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gebe Okulu’nda alanında uzman, Ebe, Diyetisyen ve Psikologlar tarafından ücretsiz ve düzenli olarak sunuluyor.
    2017 Nisan ayı itibariyle Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gebe Okulu’nda, gebelik, doğum ve doğum sonrası döneme ilişkin doğru kararlar alınmalarına ve bu dönemleri en güzel şekilde geçirebilmelerine yardımcı olunması amaçlanıyor. Verilen eğitimler sayesinde çiftler bu dönemlerde yaşadıkları deneyimin anne adayı, bebek ve diğer aile bireylerinin de tüm yaşamlarını etkileyeceğini öğreniyorlar.

    Doğuma hazır olmak çok önemli
    Yeni dönem gebe aileler ile bir araya gelen ve ilk olarak kısa bir konuşma yapan Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Betül Kalkan Yılmaz; kesinlikle burada çok güzel bilgiler ediniyorsunuz, doğuma hazır olmak çok önemli. Her kadının doğum sırasında güzel bir hikayesi olması lazım umarım sizlerinde hikayesi olumlu sonuçlanır. Hepiniz çok mutlu olursunuz. Buradan çok güzel bilgiler alarak ayrılırsınız” dedi.
    Diyetisyen ve psikolog desteği

    Gebe Okulu programı, anne adaylarının beden ve ruh sağlığını en üst düzeyde korumak için bir uzman ekibiyle çalışıyor. Diyetisyenler, gebelik sürecinde anne adaylarının dengeli ve sağlıklı beslenmesi konusunda rehberlik ederken, anne adaylarının hem kendi sağlıklarını hem de bebeklerinin gelişimini en iyi şekilde desteklemelerine yardımcı oluyorlar. Psikologlar ise, gebelik sürecinde yaşanabilecek stres, kaygı ve duygusal dalgalanmalarla başa çıkma konusunda anne adaylarına destek sağlıyor. Psikolojik destekle, anne adaylarının doğum sürecine daha sakin ve huzurlu bir şekilde hazırlanması hedefleniyor. Aynı zamanda anne adaylarının, diğer hamile kadınlarla deneyim paylaşımı yaparak sosyal bir destek ağı oluşturmalarına katkı sağlanıyor.

    Sağlıklı bir gelecek için gebe okulu
    Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gebe Okulu hemşiresi, gebe eğitimcisi, emzirme danışmanı, ebe Gülay Gülakar 8 yıldır ebe okulunu yönettiklerini söyledi. Gülakar; “Gebe eğitimlerimizin içeriğinde online eğitimler, bireysel eğitimler, danışmanlı eğitimleri, eşli ve bireysel eğitimler olarak eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Eğitimlerimiz ücretsiz. Gurup eğitimlerimizi özellikle 5 modül eğitim olarak tamamlıyoruz. 5 modülün 1 seansını babaları dahil ediyoruz. Her seansımız 2 saat sürüyor. Burada annelere doğru kanaldan, doğru bilgi edinmelerini ve gittikleri bu yolculuklarında hedefimiz bunlara rehber olmak. Eğitimlerimiz sonunda katılımcılarımıza belge veriyoruz. Doğum sonrası annelerimiz aldıkları eğitimleri kızım veya oğlum bak senin için okula gittim, güzel bir annelik ve babalık için. Gülakar sözlerini “haydi gebeler gebe okuluna” diyerek tamamladı.

    Gebe Okulu eğitimlerine katılan Hatice Güven Kaya; “Eşim ile eşli eğitime katıldım. Burada lohusalık süreci, emzirme süreci, ağrı yönetimimiz ile ilgili eğitimler alıyoruz. Masaj yapma tekniklerini, duş nasıl aldırılır, oda sıcaklığı kaç olmalı gibi bilgileri öğrendim. Çok memnun kaldık. Kafamızdaki soru işaretlerini Melek Hemşire sayesinde giderdik teşekkür ederim” dedi.

  • Uzmanından anne adaylarına normal doğum önerisi

    Uzmanından anne adaylarına normal doğum önerisi

    Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Geçkil, normal doğumun çoğu durumda güvenli ve doğal bir seçenek olduğunu söyledi.
    Normal doğumun doğal ve birçok avantajı olduğunu ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Geçkil, “Normal doğum, bebeğin doğal ve spontane bir şekilde doğal yoldan dünyaya gelmesini ifade eder. Bu doğum yöntemi, bebeğin anne rahminden doğal yolla geçerek annenin doğal doğum sürecini deneyimlemesini sağlar. Normal doğum, çoğu durumda güvenli ve doğal bir seçenektir ve birçok avantajı da vardır. Normal doğum, bebeğin ve annenin doğal fizyolojik süreçlerine dayanır. Bu süreçte bebeğin doğal yolla dünyaya gelmesi ve anne adayının doğal doğum deneyimini yaşaması hedeflenir. Bu, doğal bir bağ kurmayı ve duygusal bağlantıyı güçlendirebilir” diye konuştu.

    “Doğal olan normal doğumdur”
    Gebelik öncesi doktorla birlikte doğum planlaması yapmanın önemini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Geçkil normal doğum sonrası iyileşme sürecinin genellikle sezaryen doğuma kıyasla daha hızlı olabildiğini belirtti. Geçkil, “Normal doğum, anne adayının vücudunun doğal şekilde iyileşmesine izin verir. Anne, daha çabuk günlük aktivitelere dönebilir ve normal yaşantısına adapte olabilir. Normal doğum, komplikasyon riskini azaltabilir. Sezaryen doğuma kıyasla enfeksiyon riskini, kanama riskini ve ameliyatla ilişkili riskleri azaltabilir. Normal doğum, bebeğin ve annenin doğal sürecine dayanan bir doğum yöntemidir. Ancak her gebelik farklıdır ve bazı durumlarda normal doğum mümkün olmayabilir. Gebelik öncesi doktorla birlikte doğum planlaması yapmak ve doğum seçenekleri hakkında bilgi almak önemlidir. Her durumda doğum sürecinin en güvenli ve en uygun şekilde yönetilmesi amacıyla sağlık uzmanlarının yönlendirmesi ve takibi önemlidir. Mümkün olan her durumda normal doğumu tavsiye ediyoruz. Çünkü doğal olan normal doğumdur” şeklinde konuştu.

  • Türkiye Kök Hücre Merkezi’nden bağış çağrısı: “İnsan için her zaman umut var”

    Türkiye Kök Hücre Merkezi’nden bağış çağrısı: “İnsan için her zaman umut var”

    Karadeniz Bölgesi’nde tek olan Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Türkiye Kök Hücre Merkezi (TÜRKÖK), 41. kök hücre naklini gerçekleştirdi. Kök hücre bağışçısı genç ve merkezde görevli doktor, herkesi ‘bağışçı’ olmaya davet etti.
    Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Türkiye Kök Hücre Merkezi (TÜRKÖK), 41. kök hücre naklini başarıyla gerçekleştirdi. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü ve Türk Kızılay iş birliğiyle kurulan Türkiye Kök Hücre Merkezi’nde 11 aylık süre zarfında 62. donör taraması yapıldı. Merkezde 41. kök hücre bağışçısı 27 yaşındaki Anıl Uludoğan, “Bağışçı oldum, her zaman insan için umut vardır” dedi.

    “İsteğimiz doku grubunuzun çalışılması için bir tüp kan vermenizdir”
    Yapılan işlem hakkında bilgi veren Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzm. Doç. Dr. Sude Hatun Aktimur, “Mart 2023 tarihi itibarıyla aferez ünitemiz açıldı. Kasım 2023 tarihi itibarıyla TÜRKÖK koordinasyon merkezi ile çalışmaya başladık. Şu ana kadar 62 tane donör taradık. 41. donörümüzden kök hücreyi alıyoruz. Kök hücre herhangi bir santral dediğimiz büyük damardan değil, koldan kan alır veya kan verir gibi yapılmaktadır.

    Ayrıca halkımızın ‘kemik iliğinden parça alınıyor mu?’ gibi sorularıyla karşılaşıyoruz. Hayır, hastamızda kemik iliğinden değil normal damarından kan almaktayız. Lösemi, lenfoma kemik iliği gibi kanserlerde kemoterapi, immünoterapi gibi tedavileri tamamladıktan sonra tedavilerin devamında kök hücre ihtiyacı doğduğunda önce akraba içini tarıyoruz. Uyumlu akraba içi veriyi saptayamazsak TÜRKOK ile birlikte akraba dışı verici yani bağışçılarımızdan doku grubu uyan kişiden kanlarını alıyoruz. Sizlerden isteğimiz Kızılay’a giderek doku grubunuzun çalışılması için bir tüp kan vermenizdir. Doku grubunuzun bankaya iletilmesi ve ihtiyaç halinde bu kök hücrelerinizin hasta kişilere ulaştırma görevini de biz üstleneceğiz” dedi.

    “Benim için de karşı taraf için de ‘çok iyi bir şey’ olduğunu söylediler”
    Kök hücre bağışçısı Anıl Uludoğan, “Kızılay tarafından kök hücre bağışında bulunmam için bana ulaştılar. Ben de bağışçı olmak istedim. Doktorlarımız, hemşirelerimiz bana tavsiye etti. Benim için de karşı taraf için de ‘çok iyi bir şey’ olduğunu söylediler. Herkesin kök hücre bağışında bulunmasını bekliyorum. Her zaman bir insan için umut vardır” diye konuştu.
    Türkiye’de 8 ilde bulanan merkez, Karadeniz Bölgesi’nde tek TÜRKÖK olma özelliğine sahip durumda. Kök hücre nakli sayesinde lenfoma ve lösemi gibi pek çok kemik iliği hastalığı başarıyla tedavi edilebiliyor. Bu hastalıklarla mücadele eden ve kök hücre nakli bekleyen hasta sayısı da edinilen bilgilere göre ortalama 2-3 bin civarında. Bu hastalar hayata tutunmak için bağış bekliyor.

  • Mersin’de kadın sağlığı için kapsamlı destek hizmeti sürüyor

    Mersin’de kadın sağlığı için kapsamlı destek hizmeti sürüyor

    Kadınları önceleyen birçok projeye imza atan Mersin Büyükşehir Belediyesinin 2021 yılında Mezitli’de hizmete açtığı ‘Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’, binlerce kadına 10 binden fazla hizmet verdi. Psikolog, fizyoterapist ve diyetisyenden oluşan profesyonel ekip, verdiği hizmetlerle kadınların yaşamının her alanına etki ediyor. Merkezden belirli bir süre hizmet alan her kadın, tedavi süreci bitse de yeniden merkeze gelmek istiyor. Hem hizmetten hem de hizmeti veren personelden son derece memnun olan kadınlar, aldıkları pozitif enerji ile hayata daha mutlu bakarken, kendilerine olan güvenleri de artıyor. Kadınlar, merkezde görev yapan fizyoterapistten kas, eklem ve omurga sağlığı, diyetisyenden kilo kaybı, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme, psikologdan ise psikolojik sorunlarının çözümleriyle ilgili destek alıyor.

    “Merkezimizde, bütün kadınlara yönelik ücretsiz hizmet veriyoruz”
    Merkezde bütün kadınlara yönelik hizmetler verdiklerini kaydeden Fizyoterapist Ayşe Deniz, “Psikolojik destek, beslenme danışmanlığı ve egzersiz danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Diyetisyenimiz kilo alma ve kilo verme konusunda, emzirme sürecinde, ergenlik sürecinde ve menopoz sürecinde kadınlara destek olmaktayız. Psikoloğumuz da kaygı ve depresyon konusunda sıkıntı yaşayan bütün kadınlara yardımcı olurken, aile ve çift terapisi de yapmaktadır. Fizyoterapi olarak da egzersiz danışmanlığı hizmeti veriyoruz. Boyun fıtığı, bel fıtığı, skolyoz hastalarına, kuvvetlendirme programlarıyla hizmet veriyoruz” diye konuştu.

    “Kadınların hangi konuda eksiği varsa o konuda destek veriyoruz”
    Kadınları hem fiziksel hem de ruhsal yönden desteklediklerini kaydeden Deniz, “Eğer fiziksel olarak bir sıkıntısı varsa, diyetisyenimiz ve fizyoterapist olarak birlikte çalışıyoruz. Psikolojik açıdan sıkıntıları varsa, psikoloğumuz da destek sağlıyor. Ekip çalışması içerisinde hareket ediyor ve kadınların hangi konuda eksiği varsa o konuda destek veriyoruz” şeklinde konuştu.