Kategori: Sağlık

  • Bilim Kurulu Üyesi: Sessiz taşıyıcılar aramızda

    Bilim Kurulu Üyesi: Sessiz taşıyıcılar aramızda

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, Ramazan Bayramı öncesi, “Bayram vesilesi ile ‘hürmet göstereceğiz’ diye ev ziyareti yapmak, sarılmak-el öpmek onların hayatını riske etmek demektir” uyarısında bulundu.

    Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Öztürk, “Hepimiz isteriz büyüklerimizle kucaklaşalım, küçükler gelsin, elimizi öpsün ama unutmayalım ki salgınla mücadele ettiğimiz önemli günlerden geçiyoruz” dedi. Öztürk, “Geçmiş bayramlardaki muhabbetin, hürmetin gelecek bayramlara taşınması adına bu bayram hepimize fedakarlık düşüyor” diyerek en ufak bir kural ihlalinin sıkıntılı sonuçlar yaratabileceğini belirttti.

    Öztürk, “Dünya genelinde 65+ en çok kaybın yaşandığı grup oldu. Türkiye’de 2 aydır sokağa kısıtlı olarak çıkabiliyorlar. Bu sayede onları korumayı başardık. Bayram vesilesi ile ‘hürmet göstereceğiz’ diye ev ziyareti yapmak, sarılmak-el öpmek onların hayatını riske etmek demektir. Çünkü özellikle gençler arasında asemptomatik denilen ‘sessiz taşıyıcılar’ var. Virüs taşıdığından kendinin bile haberi olmayan, kendini sağlıklı sanan bu kişiler ile yaşanacak en ufak bir temas tüm aileyi hasta edebilir. O nedenle bu bayramın adı haydi gelin fedakârlık bayramı olsun” ifadesini kullandı.

  • Korkutan açıklama: Virüs değişime uğruyor

    Korkutan açıklama: Virüs değişime uğruyor

    Çin’in önde gelen acil tıp uzmanlarından Qui Haibo, koronavirüsün ülkenin kuzeydoğusunda ortaya çıkan yeni vakalarda, daha öncekilere kıyasla farklı bir seyir izlediğini dile getirdi. Qui, bu durumun, virüsün yayıldıkça değişime uğradığının göstergesi olduğunu belirtti.

    Ülkenin güneyindeki vakalarla kuzeydoğudaki vakaları kıyaslayan doktor Qui’ye göre virüs kuzeydoğudaki hastalarda daha çok akciğerlerde yoğunlaşıyor. Oysa Vuhan’daki hastalarda akciğerlerin yanı sıra kalp, böbrek ve bağırsak gibi diğer başka organların da zarar gördüğü belirtilmişti.

    Virüs mutasyona mı uğradı?

    Bilim insanları Çinli doktorların son yaptıkları tespitlerin virüsün mutasyona uğradığına dair bir işaret olabileceği ihtimalini gözardı etmiyor. Ancak doktorların hastaları Vuhan’dakinden daha önce ve daha yakından izleme fırsatı yakalamalarının da bu tür gözlemlerde etkisi olabileceğinin altı çizildi.

    Dünyada ilk kez Çin’in Hubei eyaletindeki Vuhan kentinde görülen Kovid-19 salgınında 68 bin kişinin kısa bir zaman aralığında hastalanması üzerine sağlık sisteminin büyük baskı altına girmesi sonucu ancak kritik durumdaki hastalar üzerine yoğunlaşılabilmişti.

    ‘Rusya bağlantısı’

    Son iki haftada ülkenin kuzeydoğusundaki Shulan, Jilin ve Shengyang’da 46 yeni vakanın görülmesi üzerine 100 milyon nüfuslu bölgede salgınla mücadele önlemleri arttırıldı. Bu kapsamda tren seferleri durduruldu, okullar tatil edildi ve sokağa çıkma kısıtlamaları başladı.

    Yetkililer bu bölgedeki yeni vaka artışının dünyanın ikinci en yüksek vaka sayısına sahip Rusya’dan gelen kişilerden kaynaklandığı tahminini yürütüyor. Açıklamayı yapan doktor Qui, Çin’in kuzeydoğusunda ve Rusya’da incelenen virüslerin genetik diziliminin eşleştiği bilgisini paylaştı.

    (Sputnik)

  • Koronavirüs testi sağlıklı kişilere de yapılacak

    Koronavirüs testi sağlıklı kişilere de yapılacak

    Normalleşme süreci işletilirken koronavirüsle mücadele tarzı da genişliyor. Hastalık belirtisi taşıyanlara hastanelerde yapılan testin kapsamı genişletilecek. Sağlıklı kişilere de test uygulanacak.

    Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere hükümette yapılan çalışmalarda, normalleşme kararlarına rağmen salgın ile mücadeleye ilişkin yeni yöntemler değerlendiriliyor. Elisa testiyle yapılan bağışıklık analizinin ortaya çıkaracağı haritaya göre, toplumun hangi kesimlerine, hangi yaş ve meslek gruplarına düzenli test yapılması gerektiğine ilişkin karar verilecek. Bu gruplara düzenli aralıklarla test yapılarak tarama sürdürülecek.

    Halen şikayeti olanların sağlık kuruluşlarına başvurması durumunda yapılan testin, sağlıklı kişilere de yapılmasına ilişkin planlama yapılıyor. Bu nedenle test yapma kriterleri de değişiyor. Toplumdaki virüs yükünü saptamak amacıyla yapılacak bu testlerin bölgesel, yerel karantinaları beraberinde getirebileceği, bir şehrin farklı yerlerinde hayatın normal devam edebileceği belirtiliyor.

    Lokal izolasyon

    Yapılan toplantılarda, soğuk algınlığı veya nezle gibi şikayeti olanlara da test yapılması değerlendiriliyor. Uzmanlar, “Test kapasitesi arttıkça virüs bulaşmış kişiler lokal olarak izole edilecekler. Apartman apartman, mahalle mahalle bu yapılıyor. İlerleyen süreçte, lokal izolasyon yöntemi daha çok yaygınlaştırılacak. Tüm şehirde kısıtlamalar getirilmesi yerine, virüs bulaşan kişiler ile temaslıların izole edilmesi sağlanacak” dediler.

    Lokal karantina uygulaması

    Yapılan değerlendirmelerde, pandeminin odağının başından beri İstanbul olduğu, ancak son günlerde, nişan, düğün, kutlama, toplu yemek, toplu dua gibi gerekçelerle lokal odaklar oluştuğu belirtildi. Bu nedenle de lokal karantina uygulamasının planlandığı, salgın yaşayan birçok ülkede buna benzer uygulamaya geçildiği ifade edildi. Organize sanayi sitesi gibi yerlere kurulan mobil laboratuvarların yaygınlaştırılmasının planlandığı öğrenildi.

    Riskli gruptakilere düzenli test

    Bu çalışmalar planlanırken uzmanlar, “Sadece temaslılara değil, ikinci çemberde olan kişilere de test yapılması gündeme gelmeli. Bunun için trafik polisleri, askeri kışlalarda bulunanlar, güvenlik görevlileri, banka çalışanları, berberler ve kuaförler, kasiyer, garson, uçaklardaki kabin görevlileri gibi görevlerdeki kişilere düzenli test yaparak çemberi daraltmalı” dediler.

  • Bakan Koca: “Mobi̇l Uygulama Üzeri̇nden Alacağınız Kodu Kullanarak Uçak Ve Tren Seyahati̇ Yapabi̇leceksi̇ni̇z”

    Bakan Koca: “Mobi̇l Uygulama Üzeri̇nden Alacağınız Kodu Kullanarak Uçak Ve Tren Seyahati̇ Yapabi̇leceksi̇ni̇z”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kontrollü sosyal hayatı kolaylaştıracak mobil uygulamayla ilgili, “Bu uygulamaya, öncelikle şehirlerarası ulaşımda geçiyoruz. Mobil uygulama üzerinden alacağınız kodu kullanarak uçak ve tren seyahati yapabileceksiniz. Seyahatlerde, sağlık durumlarının kontrolü, ilgili seyahat firması tarafından sağlanacak ve buna göre tedbir alınacak” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. Covid -19 pandemisiyle 9 haftadır mücadele edildiğini hatırlatan Bakan Koca, bu mücadelenin bir seferberlik içinde gerçekleştiğini belirtti. Salgına karşı alınan tedbirlerin toplum tarafından kabul gördüğünü aktaran Bakan Koca, “Mücadelenin bütün taraflarının işbirliği, herkesin kendi sorumluluğunu üstlenme ciddiyeti bize başarı getirdi. Korona virüse karşı mücadelemiz, yakın dönemlerdeki en büyük seferberliğimizdir. Geride bıraktığımız süreçte attığımız ve mücadelemizin anahtarı olan adım, salgının etkisinden korunmak için evlerimize çekilmekti. Halen kontrollü bir şekilde devam eden bu sürecin mottosu şuydu: Hayat eve sığar. Salgın bize bazı kısıtlar getirirken, bazı özgürlük alanlarımızı büyüttük. Artık evlerimizin, bu savaşı hiç risk almadan kazandığımız yerler olduğunu biliyoruz. Evlerimiz bize aile saadeti, hayatın ve kişisel hürriyet alanının biricikliği kadar sağlık güvenliğini vaat ediyor. Sağlık güvenliği içinde bulunduğumuz dönemin en önemli tarafıdır. Sağlık güvenliği pandemi koşullarında dünyanın ve hayatımızın yeni ve temel kavramlarından biri olacaktır. Bugün, geride bıraktığımız 9 haftalık mücadelenin, tek tek ama hep birlikte uyguladığımız tedbirlerin sonuçlarını alıyoruz. Çilesiz tedbir olmaz, yeri geliyor çileye de katlanıyoruz. Ama korona virüse karşı verdiğimiz tedbir esaslı bu mücadele, zorluğu en az mücadeledir. Günlük hayatımızdan fedakarlık yapmak suretiyle verdiğimiz bu mücadele, pek çok insanın hastalığa karşı bizzat mücadele etme mecburiyetini önlemiştir, önlemeye devam etmektedir. Ev, hayattır. Ev, hastalığa karşı hayat olmaya devam edecektir” diye konuştu.

    “Yeni vaka sayılarımızdaki düşüş, başarı grafiğimizdir”

    Korona virüse karşı verilen mücadelenin karnesinin her akşam ekranlarda aktarıldığını anımsatan Bakan Koca, “Yeni vaka sayılarımızdaki düşüş, başarı grafiğimizdir. Dün binin biraz üzerinde olan bu sayı, binin altına düştüğünde, bu düşüş, nihai başarının işaret fişeği olacaktır. Hastalık sebebiyle kaybettiğimiz insanlar var, fakat sayılar azalıyor. Bunun yakın olduğunu umuyor, hastalıktan hiç kaybımızın olmayacağı günlerin de geleceğini düşünüyoruz. Biz sağlık profesyonelleri, Bilim Kurulu ve salgınla mücadelenin strateji ekipleri olarak umutsuz tek gün yaşamadık. Gelinen noktada bu umut, tedbirlerin en az meşakkati içereceği sonuca odaklanmıştır. Duygularımızın, alışkanlıklarımızın kabullenmekte zorlanacağı ama aklın, bunu dikkate almak zorundayım dediği bir gerçek var. Dünya, virüsten tam olarak kurtulacağımız tarihi bilemiyor. Uzmanlar, böyle bir varsayımda bulunamıyor. Eğer bu öngörülebilir olsaydı, hayatın yeniden planlanması yerine bu büyük riske karşı mücadelenin tam olarak sonuçlanması beklenirdi. Fakat insan organizmasını istila eden son virüsün ne zaman etkisiz hale getirileceğini bilmek mümkün değildir. Mücadelenin daha ne kadar süreceğini bilemediğimiz için hayatı yeniden planlıyoruz. Yeniden planlanan hayatta, virüse karşı korunma tedbirlerini ilk plana alıyoruz. Bütün dünyada da bilim insanları bu yönde uyarıda bulunuyor. Bahar havasını ve Ramazan coşkusunu arzu ettiğimiz kadar yaşayamadığımız bugünlerde, hele bayrama birkaç gün kalmışken, söylediklerim çok yakın günler için çok daha müjde yüklü olsun isterdim. Ama gerçekçi değil” şeklinde konuştu.

    “Risk hala dolaşımdadır”

    Bakan Koca, erken umudun tedbirleri önemsiz kılabileceğine işaret ederek, ”Bizim aramızda dolaşan insanlara tanı konuyor. Risk hala dolaşımdadır. Virüsün karşılaştığınız kişilerden kimin taşıdığını bilemeyeceğiniz için, yeni hasta sayısının azalması sizin için güvence değildir. Sokağa maskesiz çıkılmamalıdır. 1 buçuk metre sosyal mesafe kuralına mutlaka uyulmalıdır. Bir tedbir alınmış, diğerine uyulmamışsa risk önlenmemiştir. Bize beklediğimiz yaşama hürriyetini tedbirler ve tedbirlerin gücüyle devam eden mücadelemiz mutlaka getirecek. Size Bayram günleri için veremediğim haberleri, daha ilerisi için verebilirim. Bayram günlerinde tedbirlere uyarsak, sonrasında daha özgür olabiliriz. Fakat bayramı çok dikkatli geçirmeliyiz. Bayram günleri virüsün yeniden yayılma günleri olmamalı. Bu bayramı, eski bayramlar gibi kutlarsak, hastalığın tırmanışa geçtiği günlere dönebiliriz. Bütün toplumdan istenildiği gibi, evimizde kalalım. Bayram kutlamalarını ziyaretlere giderek yapmayalım. Anne babalarımıza, büyüklerimize hassasiyetimiz tehlikeli bir yakınlık olmasın. Onlar için en güzel sözleri düşünüp, arayalım. Kalbin kurduğu cümle, bir annenin elini öpmekten daha büyük yakınlık kurar. Bayramdan sonraki günler daha özgür olacak. Evlerimiz riske karşı bize bir güvence ortamı olmaya devam edecek ama tedbirlere uyarak yaşayacağımız daha geniş bir sosyal hayatımız olacak. Özgürlüğümüzü, hareket serbestiyetimizi tedbirler garanti altına alacak” ifadelerini kullandı.

    “Yayılım riskinin geri dönmesine izin vermemek için gerekli alt yapıyı oluşturacağız”

    Sağlık Bakanlığı olarak, konuyla ilgili bütün Bakanlıklarla yoğun bir çalışma yürüttüklerinin altını çizen Bakan Koca, “Hareket serbestliğinin arttığı dönemde virüsün tehdidine, yüksek yayılım riskinin geri dönmesine izin vermemek için gerekli alt yapıyı oluşturacağız. Evden dışarı çıktığınızda riske karşı kontrolün elimizde olması için bize destek verin. Alış veriş ve seyahatte, kendinizi bir güvenlik çemberine alın. Bunu nasıl yapacaksınız? Asansörden pazar yerine, metrodan işyerine, kuaförden banka veznesine, her yerde Kontrollü Sosyal Hayat kurallarına uyarak yapacaksınız. Sağlık güvenliğinizi riske edecek her ihtimale karşı dikkatli olacaksınız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadelede aktif rol alarak başarımızın büyük ortağı olacağınıza inanıyorum. Mücadelenin birinci döneminde başardık. Bu döneminde de başaracağımızdan kuşku duymuyorum. Bakanlığımız bu günlerde, Kontrollü Sosyal hayatın muntazam uygulanması için girişimlerde bulunuyor. Yeni dönemin pandemi açısından bazı standartlarını belirlemek, riskleri önlemek için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile ortak çalışmalar yaptık. Riskli hareketliliğin olduğu kavşak noktalarına, havaalanlarına, sınır kapılarına, organize sanayi bölgelerine test kurduk, kurmaya devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Bilim Kurulumuz bu sektörlerle ilgili çalışma kurallarını belirledi, rehberler hazırlanmış durumda”

    Sağlık Bakanı Koca, bakanlıklarla yürüttükleri bu hazırlıklarda, çalışma ortamı açısından risk oluşturabilecek, işyeri sayısı bakımından en yüksek sektörleri masaya yatırdıklarını aktararak, “Bilim Kurulumuz bu sektörlerle ilgili çalışma kurallarını belirledi, rehberler hazırlanmış durumda. 20 Mayıstan sonra işyerlerinin girişinde, o işyerinde uyulması gereken kuralları gösteren afişler ve çalışma rehberleri ile karşılaşacaksınız. Hayat Eve Sığar mobil uygulaması üzerinden vatandaşlarımız bu iş yerlerinin Bilim Kurulumuzun hazırladığı rehberle uyum derecesini puanlandırabilecek. Böylece bir denetim ağı oluşturacağız. Vatandaşlarımız Kontrollü Sosyal Hayat döneminde, mücadelede sadece kurallara uyan taraf değil, kuralları denetleyen taraf olacak. İş yerlerinin girişlerinde asılı afişlerde iş yerinin mekân durumu, belirlenen kurallar içinde çalışma saati ve bir arada bulunabilecek azami insan sayısını göreceksiniz. Ayrıca detaylı çalışma rehberleri de bulunacak.Bilim Kurulumuz, henüz kapalı olup ancak bu normalleşme süreci takvimi içinde açılabilecek iş yerleri için de rehberler hazırlamaktadır. Bir kısmı şimdiden hazır durumdadır” dedi.

    “Şimdiden kullanıcı sayısı 10 milyonu aşan bu uygulama, evden çıktığınızda rehberiniz olacak”

    Kontrollü sosyal hayatı kolaylaştıracak mobil uygulamayı hatırlatan Bakan Koca, şu ifadeleri kaydetti:

    “Şimdiden kullanıcı sayısı 10 milyonu aşan bu uygulama, evden çıktığınızda rehberiniz olacak. Bulunduğunuz ortamda veya gitmek istediğiniz yerde ne ölçüde riskli bir durumla karşılaşabileceğinizi görüp, anında tedbir alabileceksiniz. Mobil uygulamanın çok önemli bir diğer fonksiyonu da şudur: Bireyler risk taşımadığını, hasta veya temaslı olmadığını bu uygulama aracılığıyla gösterebilecek. Uçağa binerken bu uygulama serbest giriş kartı olacak. Hastalıkla mücadelenin bu döneminde seyahat ederken bizlerden risk taşımadığımızı göstermemiz istenecek. Bu bilgi, dünyada artık karşılıklı bir haktır. Salgınla bulaşan hastalıkla ilgili bilgi, sosyal hayata katılım söz konusu olduğunda, özel bir bilgi değildir. Bu uygulamaya, öncelikle şehirlerarası ulaşımda geçiyoruz. Mobil uygulama üzerinden alacağınız kodu kullanarak uçak ve tren seyahati yapabileceksiniz. Seyahatlerde, sağlık durumlarının kontrolü, ilgili seyahat firması tarafından sağlanacak ve buna göre tedbir alınacak. Sonradan, bir yolcuya eğer virüs bulaştığı tespit edilirse yolculuk esnasında temas ettiği kişilerin takibi yapılacak. Tüm ulaşım süreçlerinde Hayat Eve Sığar Mobil Uygulaması üzerinden HES kodu oluşturulabileceği gibi, kısa mesaj yoluyla da HES Kodu alınabilecek. Böylece seyahatlerde tüm yolcuların en üst düzeyde güvenliği sağlanmaya çalışılacak. HES kodları kişiye özel üretilmiş tekil kodlardan oluşuyor. Kodun kontrolü ve yönetimi tamamen kişinin kendi elinde olacak. Bu, T.C. Kimlik Numarası gibi sabit değildir. Her paylaşımda farklı bir HES kodu oluşturulabilecek. Kod sayesinde kimse kimlik numarası gibi kişisel bir veriyi başkasıyla paylaşmak zorunda kalmayacak. Önümüzdeki günlerde mobil uygulama ve HES kodunun yaygın kullanılması hayatımızı kolaylaştıracak. Covid 19 pandemisi, sadece sağlığı değil, sosyal hayatın, çalışma hayatının, insan etkinliğinin birliktelikle gerçekleştiği alanların neredeyse tamamını içerecek tedbirler gerektirmektedir. Salgın boyunca sadece insanlar hasta olmadı. Riskle sadece kişiler karşılaşmadı. Ekonomiler de, ticaret de, eğitim de salgın karşısında zayıf düştü. Pandemi ile mücadelenin bir cephesi de kültürel hayattan ekonomiye bütün hayatın yeniden sağlık bulmasını amaçlayacaktır. Bütün bunlarla birlikte dünya bir gerçeği de idrak etti. Her işin başı sağlık cümlesi, salgın karşısında gerileyen her şeyi içerir. Ülkemizde sağlığa yapılan yatırımlar, büyük bir isabettir. Başta kendimizin sorumlu olduğumuz sağlık güvenliğimiz, yüksek bir haktır. Sağlık yatırımları, sosyal refahın şartıdır”

  • Bakan Koca’dan yeni açıklamalar

    Bakan Koca’dan yeni açıklamalar

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu Toplantısı sonrası basın açıklaması yapıyor.

    https://www.facebook.com/BursaLineTV/videos/170174271094598/?xts[0]=68.ARB02k47ijqcr3iHer7odXmjyt8LodFiN4LmftYxUs1XMu-3nQ6KkpwRJO5q64OiryZOIYBjbFur6zJF8N0l4gWtKe9oymY3IqCHBE9J6iHc7NVitqdg2_BqvcGWt9WBuu-0GuTHwEnFFrU2BOgitCveUaWBxA57ipIYrCzJg5pv5qO7cUHL_htMlRmuc8xyHzok_wsouzL1VgKmGXPOQbiCI9d-iJ7b7sra-JxkZiV4i-iMymSxmKdUqdj59sEuzQ19-MaTzYLD5acJ2HK_zm53PGAjKlXCCWWTokNotIHJuZkdo5eGWAup8TsIdsuiTxlOekAZof-jKhuSibhHXPcP&tn=-R

    Koronavirüs Bilim Kurulu bugün bir kez daha Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı.

    Bakan Koca, ”İlk dönemi başarı ile atlattık bu dönemi de başarı ile atlatacağımıza inanıyorum” dedi.

    Seyahat ederken alınacak önlemleri duyuran Bakan Koca, ”HES kodu” ile seyahat edileceğini söyledi. Üniversite ve lise sınavına girecek öğrencilere yönelik ”maske” açıklamasında da bulunan Fahrettin Koca, 65 yaş vatandaşlara ”memleket izni” müjdesi verdi.

    Fahrettin Koca’nın konuşmasından öne çıkanlar:

    ”Corona virüs ile mücadelemiz yakın dönemdeki en büyük seferberliğimizdi. Artık evlerimizin bu savaşı hiç risk almadan atlatabileceğimiz yer olduğunu biliyoruz. Ve salgın kapsamında vaka sayısının binin altına düşmesi işaret fişeği niteliğinde olacaktır. Mücadelenin ne kadar daha süreceğini bilmediğimiz için hayatı yeniden planlıyoruz. Bahar havasını yaşayamadığınız bugünlerde müjde yüklü konuşmak isterdim ancak gerçekçi değil.

    BAYRAM UYARISI

    Bayramı çok dikkatli geçirmeliyiz. Bu bayramı eskisi gibi kutlarsak salgının tekrar tırmanışa geçmesini izleyebiliriz. Bayramda tedbirlere uyarsak sonrasında daha özgür oluruz. Bayram sonraki günler daha özgür olacak. Evlerimiz güvence altında olmaya devam edecek ancak daha özgür olacağız. Bu hayat tarzına ”Kontrollü sosyal hayat” diyoruz.

    İŞYERLERİ İÇİN KURALLAR REHBERİ

    Riskli hareketlilik olduğu yerlere test kurduk ve kurmaya devam ediyoruz. 20 Mayıs’tan sonra işyerlerinde kuralları gösteren afişlerle karşılaşacaksınız. Normalleşme sürecinde açılabilecek işyerleri hakkında rehber de hazırlamaktayız.

    HES KODU İLE YOLCULUK

    HES kodu ile kısa mesaj ile alınabilecek. Bu kod ile seyahatte en üst düzeyde güvenlik sağlanacak. Risk varsa onay verilmeyecek. Yolculuklarda bu güvenliğimizi sağlayacak. Her yolculukta farklı bir HES kodu alınacak. Önümüzdeki günlerde yaygın kullanılması hayatımızı yolculuk ederken HES kodu rahatlatacak. Ulaşımda risk taşımadığını belirten belgeler istenecek.

    KONTROLLERİ FİRMALAR YAPACAK

    Seyahatlerde sağlık durumlarının kontrolü, ilgili seyahat firması tarafından sağlanacak. Virüs bulaştığı tespit edilirse yolculuk esnasında temas ettiği kişilerin takibi yapılacak.

    İstanbul’da yoğun bakım ihtiyacının çok olduğunu biliyoruz. Yeni hastaneler ciddi manada yoğun bakım sorununu çözecek.

    VİRÜS YAYILIM HIZI DÜŞTÜ

    Her geçen gün bulaş değeri düşüyor bunu da belirtmek isterim. Virüsün bulaşma hızı 1,56’dan 0,72’ye düştü.

    ÖĞRENCİLER MASKE İLE Mİ SINAVA GİRECEK?

    Biz bu konu ile ilgili bir rehber hazırlıyoruz. Bütün öğrencilerin maske ile sırasına oturması istenecek. İmtihan anında mesafe korunabilirse maskeyi çıkarabilecekler.

    65 YAŞ ÜSTÜNE MEMLEKET İZNİ

    65 yaş üstü vatandaşlar için, sabit bir yere gittiğinden eminsek, memlekete gideceklerinden emin, 1 aylık tek yönlük gidiş içerisinde bir izin durumu yarından itibaren söz konusudur. Sağlık durumları da göz önünde bulundurulacak. Ve kaymakamlıklardan izin alınacak.

    Turist sayısı önceki sezona göre yüzde 20’yi geçmeyecek.

    AŞI AÇIKLAMASI

    Aşı 8-10 aylık dönemden önce kullanılacak hale gelemez. Türkiye’de süreç var ancak süreç uzun.

    HAZİRAN’DA SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI OLACAK MI?

    Bununla ilgili bir çalışma yaptık. Daha özgür olacağız. Ancak bu konu bakanlar kurulunda da konuşulur. Daha riskli gördüğümüz hasta gruplarını kontrol altına almak istiyoruz biz bundan sonrasında. Kronik hasta ve 65 yaş üstüne kısıtlamayı sürdürmek istiyoruz ancak bu bilim kurulunun önerisi.

  • Yaygın test dönemi Samsun’da başlıyor

    Yaygın test dönemi Samsun’da başlıyor

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan ‘Kontrollü Sosyal Hayat Dönemi’nin ilk adımlarından biri olan Yaygın Test Uygulamasına önümüzdeki haftalarda Samsun’da başlanıyor. Uygulama çerçevesinde Tüm Türkiye’de 150 bin test, Samsun’da ise 2 bin 500 civarı test yapılacak.

    Yaygın Test Uygulaması ve bu kapsamda yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç, Sağlık Müdürlüğü Korona Test Ekiplerinin yeni dönemde Sağlık Bakanlığı TÜİK ortak çalışmasıyla belirlenen, korona belirtisi göstermeyen kişilere de PCR ve antikor testi yapacağını, bu yöntem sayesinde kişilerin hem taşıyıcılık, hem koruyuculuk hem de bağışıklık durumu hakkında fikir sahibi olacaklarını söyledi.

    Türkiye genelinde 150 bin kişiye test yapılacak bu çalışmanın büyük önem taşıdığını söyleyen Sağlık Müdürü Muhammet Ali Oruç, testlerin daha fazla yaygınlaştırılarak yapılmasının vaka sayılarının azalmaya başladığı dönemde oldukça önemli olduğunu, çalışmayla olası gizli pozitiflerin ve hastalığı belirti göstermeden atlatmış “Sessiz Hastaların” tespit edileceğini böylelikle vakaların tekrar yükselmesinin önüne geçilebileceğini vurguladı.

    Önümüzdeki haftalarda Bakanlığın talimatıyla başlatılacak testler için Sağlık İl Müdürlüğü bünyesinde 48 mobil numune alma ekibi oluşturduklarını söyleyen Oruç, bu kapsamda test protokollerini de yeniden düzenlediklerini, artık pozitif vakalarda tüm hane halkına belirti olmasa da test yapılacağını, ayrıca vaka sayısının artabileceği kalabalık noktalarda da gruplara test yapılmaya başlanacağını, huzurevi ve cezaevi gibi toplu alanlarda çalışan personele de test uygulamasını başlattıklarını ifade etti.

    Sağlık Bakanlığı tarafından olası ikinci dalganın önüne geçmek için her türlü önlemin aldığını, kişilerin rehavete kapılmadan önlemleri sıkı bir şekilde uygulamaya devam etmesi gerektiğini söyleyen Oruç, Samsunlulara seslenerek, “Dışarıdaki hayatı, eski günlerinizi özlemenizden daha doğal bir şey olamaz ama lütfen maske takmadan evinizden çıkmayın, gerekmedikçe kalabalık ortamlarda bulunmayın, dışarı çıkmak zorundaysanız, riski görüp sosyal mesafenize dikkat edin. Bana bir şey olmaz cümlesini hayatınızdan çıkarın. Bu kadar özen gösterilen mücadelenin heba olup gitmesine izin vermeyin” dedi.

  • 17 yıl önceki hastadan koronavirüsün çaresini buldular

    17 yıl önceki hastadan koronavirüsün çaresini buldular

    Koronavirüsü salgınına karşı aşı ve ilaç için çalışmalar son hızla devam ederken ABD’nin Seattle kentindeki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli bilim insanları ilginç bir bulguya ulaştı.

    Bilim insnaları 17 yıl önce SARS salgınını yenmeyi başaran bir insandan elde edilen antikorların Covid-19’u da ortadan kaldırabileceğini açıkladı. Bilim insanları 2003 yılında SARS’ı yenen bir hastadan alınan antikorun, koronavirüsünde insana zarar veren proteinleri etkisiz hale getirdiğini duyurdu.

    Uzmanlar, S309 isimli antikorun koronavirüsünü ortadan kaldırabileceğini açıkladı. ABD ve uluslararası basının gündeme getirdiği gelişme ile ilgili detayları veren bilim insanları, S309 isimli antikorun koronavirüsteki antikorları nötralize ettiğini açıkladı.

    “AĞIR SEMPTOMLARI ORTADAN KALDIRABİLİR”

    San Francisco merkezli Vir Biotechnology isimli şirketin de bu antikoru geliştirmek ve test etmek için çalışmalarını hızlandırdığı açıklandı. Antikor üretiminin ve sonuçların başarılı olması durumunda bilim insanları corona virüsünü yenmek için S309’un tek başına ya da bir ilaç kokteyli şeklinde kullanılabileceğini açıkladı. Uzmanlar bu sayede geliştirilecek antikorun hastaların ağır semptomlarını ortadan kaldırabileceğini açıkladı.

    Araştırmada görev alan Doçent Doktor David Veesler, “Halen bu antikorun canlı sistemlerde koruyucu özellikleri olduğunu görmemiz gerekiyor, henüz orada değiliz. Burada ilginç olan şey, bu antikorun 2003 yılında yani 17 yıl önce SARS’ı yenen birinde bulunmuş olması” ifadesini kullandı.

  • “Çocukların yüzde 90’ı virüse evde yakalanıyor”

    “Çocukların yüzde 90’ı virüse evde yakalanıyor”

    Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ile Pandemi Hastanesi Covid-19 Çocuk Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Velat Şen, koronavirüse yakalanan çocukların yüzde 90’ının virüse evde yakalandığına dikkat çekti.

    Çin’de başlayıp kısa sürede dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadele devam ediyor. Kronik hastaların daha yoğun bulaştığı koronavirüs, çocuklar için de tehlike oluşturuyor. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ile Pandemi Hastanesi Covid-19 Çocuk Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Velat Şen, Diyarbakır’da bugüne kadar koronavirüs testi pozitif çıkan 30 dolayında çocuğu tedavi ettiklerini söyledi. Şu an sadece 3 çocuğun hastanede tedavisinin devam ettiğini anlatan Şen, koronavirüsün çocuklarda çok daha ağır seyrettiğine dikkat çekti.

    ‘Malesef çocuklarımız çok korunmadı’

    Özellikle birtakım hastalığı olan çocuklarda çok farklı bulguların oluştuğunu anlatan Doç. Dr. Şen, “Yaklaşık 30 civarında hastamız oldu. Bunların bazılarını yoğun bakımda takip etmek zorunda kaldık. Şu an serviste 3 hastamız kaldı. Özellikle şeker hastalığı, kalp hastalığı gibi bağışıklık sistemi bozukluğu olan hastalarımızın tedavilerinin mutlaka hastanede yatırılarak takip edilmesi lazım. Biz bu hastalarımızı kabul ettikten sonra büyük bir ekip olarak tüm kişisel koruyucu ekipmanlarımızı giydikten sonra ilk önce acil triyajını yapıyoruz. Daha sonra serviste de bunların her birinin muayenelerini ve takiplerini yapıyoruz. Virüs ilk çıktığında aslında çocuklarda hafif, genellikle asemptomatik seyrediyor diye bir algı vardı. Bu nedenle de maalesef çocuklarımız çok korunamadı. Ancak zaman ilerledikçe gördük ki koronavirüs çocuklarda çok daha ağır seyredebiliyor. Özellikle de bir takım hastalığı olan çocuklarda çok farklı bulgular var. Solunum sistemi dışında bulgularla da seyredebiliyor. Bu nedenle özellikle şu dönemde yüksek ateşle, geçmeyen öksürükle, şiddetli karın ağrısıyla ve genel durum bozukluğu olan çocuklarda mutlaka koronavirüsten şüpheleniyoruz ve ona yönelik tetkiklerimizi yapıyoruz. Koronavirüs gerçekten artık daha hafif seyretmeye başlıyor. Yazın havaların ısınmasıyla beraber seyir biraz daha hafifledi” diye konuştu.

    ‘Vakaların yüzde 90’ı ev içi temas’

    Hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamak gerektiğini anlatan Doç. Dr. Şen, çocukların koruması gerektiğini dikkat edilmesi gerektiğinin uyarısında bulunarak, şunları söyledi:

    “Biz çocuklarımızı koruyamazsak erişkinlerimizi de koruyamayız. Şunu çok iyi biliyoruz ki, çocuk vakalarımızın yüzde 90’ı ev içi temastan koronavirüsü kapıyor. Dolayısıyla burada sosyal mesafenin el hijyeninin ve bağışıklık sistemini çok diri tutmanın önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Şu ana kadar serviste en küçük yatırdığımız çocuğumuz 3 aylıktı ama bununla beraber 7 aylık, 10 aylık, 11 aylık çocuklarımızı da yatırdık. 3 ay ile 18 yaş arasında çocuklarımızı yatırıp tedavilerini düzenledik.”

    Pandemi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Fesih Aktar da hastanenin 5’inci katını çocuk hastalar için tahsis ettiklerini belirterek, “Şu an mevcut 8 yataklı bir kliniğimiz. Aynı şekilde yine hastanemizin en alt katında ihtiyaç halinde kullandığımız yine 8 yataklı ve ayrı izolasyon alanları olan bir yoğun bakım ünitemiz de var. Buradaki hizmetimiz bir bütün olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesindedir. Burası idarecilerimiz ve çalışanlarımızla birlikte büyük bir ekiple çocuklarımızın temel sağlık hizmetlerinin ve takiplerinin yapıldığı bir alan olarak kullandığımız bir alan” diye konuştu.

    ‘Nefesim kesiliyordu’

    Koronavirüs tedavisi gören 14 yaşındaki Deniz Topuz, ilk belirti olarak ateşinin çıktığını anlatarak, “Nefesim kesiliyordu. Öksürük çok yoktu ama ağzımın tadı da yoktu. Bir tat alamıyordum. Korkuyordum. Annemin de öksürüğü vardı. Test yaptırdık annem negatif çıktı. Ben de test yaptırdığımda pozitif çıktı. Tedaviye alınmamın ardından ağzımın tadı geri geldi. Biraz nefesim kesiliyor ama iyiyim” dedi.

  • “Maskelerin yıkanması mümkün değil”

    “Maskelerin yıkanması mümkün değil”

    Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan maskeler hakkında, “Maskenin yıkanıp tekrar kullanımı mümkün değildir” uyarısında bulundu.

    Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, satışına izin verilen maskelere vatandaşın alamadığını söyleyerek, “Vatandaşlarımızın 50’lik maske alamadıkları için maskelerini yıkayarak tekrar kullandıklarına şahit oluyoruz” dedi.

    Saydan, bu maskelerin tekrar kullanılamayacağını ve kullanım sonrasında da tıbbi atık haline geldiğini kaydederek, “Kullanılan maskelerin tıbbi atık olduğu unutulmamalı ve bir poşete koyulup ağzı bağlandıktan sonra 72 saat bekleyip, evsel atık olunca çöp kutusuna atılmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Onlu paketler de serbest bırakılmalı”

    Saydan, şu uyarılarda bulundu:

    • Maske zarar görmesi veya sıvı ile teması halinde hemen değiştirilmelidir.
    • Kısmen yanıcı olduğundan maske ateşten uzak tutulmalıdır.
    • Polipropilen ve türevlerine alerjisi olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır.
    • Maskenin yıkanıp tekrar kullanımı mümkün değildir.
    • Kutu ile maske alamayan vatandaşlarımız için beşli onlu paketler halinde satışın serbest bırakılması gerektiğini düşünüyoruz.
  • Bursa’da psikososyal destek hatları destek görüyor

    Bursa’da psikososyal destek hatları destek görüyor

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü başta olmak üzere; Nilüfer, Osmangazi, İnegöl, Mudanya, Mustafakemalpaşa, Orhangazi, Karacabey ile Yıldırım 1 ve 2 No’lu Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde kurulan Psikososyal Danışma Hatları’nı arayan vatandaşlar, psikolog ve sosyal çalışanlarından danışmanlık hizmeti alıyor. Danışma hatlarında kurulduğundan bu yana 250’si sağlık çalışanı olmak üzere toplamda 2 binin üzerinde vatandaşa danışmanlık hizmeti verildi.

    Konuyla İlgili açıklamalarda bulunan Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halim Ömer Kaşıkcı; “Vatandaşlarımıza, karantina sürecinin oluşturduğu yalnızlık ve sıkkınlık hissi, ebeveynlerin çocuklarına süreç hakkında ne diyecekleri ve neler yapacaklarına dair bilgi talepleri, hastalığa ve bulaş riskine yönelik kaygı ve stres durumları, sevdiklerinin sağlığı konusunda yoğun endişe ve olumsuz düşünceler gibi konularda telefon üzerinden destek veriliyor” dedi.

    7’den 70’e herkese hizmet veriyor

    Her yaştan vatandaşın danışma hatlarını aradığına dikkat çeken Uzm. Dr. Kaşıkcı, sözlerini şu şekilde sürdürdü;

    “Hastalık tanısı almış 35 yaşındaki oğlu için psikolojik destek talebinde bulunan bir baba ya da süreçle ilgili kaygı ve korku yaşayan 8 yaşındaki kızıyla ilgili bilgi talep eden bir anne, hattımızı arayıp, uzmanlardan yardım isteyebiliyor. Ayrıca günlerdir evde kalmaktan eşi ve çocuklarıyla sorunlar yaşayan 65 üstü bir amca, hem bu sürecin hem de gireceği üniversite sınavı için kaygılanan bir genç gibi 7’den 70’e her yaşa psikolog, çocuk gelişimci ve sosyal çalışmalarla hizmet verilmektedir. Bu süreçle ilgili kaygı, endişe taşıyanlar vatandaşlarımız da destek hatlarımızı arayabilirler.”

    “Psikososyal Destek Hattı” telefon numaraları:

    • Bursa İl Sağlık Müdürlüğü (0224) 247 68 42,
    • Nilüfer Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 502 81 27,
    • Yıldırım 1 No’lu Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 502 54 01/ 503 15 95,
    • Yıldırım 2 No’lu Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 364 83 53,
    • Osmangazi Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 223 98 38 / 232 25 44,
    • İnegöl Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 715 17 27,
    • Mudanya Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 544 53 43,
    • Mustafakemalpaşa Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 614 24 25,
    • Orhangazi Sağlıklı Hayat Merkezi (0224) 573 34 67,
    • Karacabey Sağlıklı Hayat Merkezi (0538) 780 32 72