Kategori: Sağlık

  • Doğuma Hava Ambulansı İle Yeti̇şti̇

    Doğuma Hava Ambulansı İle Yeti̇şti̇

    Kayseri’de 35 yaşındaki kadın, hava ambulansı ile doğuma yetiştirildi.

    Edinilen bilgiye göre Kayseri’nin Sarız ilçesinde doğum sancıları başlayan 35 yaşındaki Fatma A. için merkezden hava ambulansı talep edildi. Sarız ilçesindeki pistin uygun olmaması nedeniyle hasta Pınarbaşı ilçesine getirildi. Kayseri’den havalanan hava ambulansı, Fatma A.’yı Pınarbaşı ilçesinden alarak Kayseri Şehir Hastanesi’ne kısa sürede ulaştırdı.

    Doğuma alınan Fatma A., sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

  • Ki̇lolar Arttıkça Vücudun Dengesi̇ Bozuluyor

    Ki̇lolar Arttıkça Vücudun Dengesi̇ Bozuluyor

    22 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında hastalığa dikkat çeken Prof. Dr. Emin Ersoy, “Aşırı kilo, vücudun tüm fonksiyonlarını bozarak, kişiyi her türlü sağlık riski için potansiyel aday haline getirebilir” uyarısında bulundu.

    Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 30’u aşırı kilolu veya obez. Fazla kilolar ve obezite, dünyada en çok ölüme yol açan faktörler arasında beşinci sırada yer alıyor. “Aşırı kilo ve obezite, vücutta sağlığa zarar verebilecek kadar yağ birikmesidir” diyen Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, Avrupa Obezite Günü kapsamında açıklamalar yaptı. Obezite ve fazla kilonun temel nedeninin, tüketilen ve harcanan kalori arasındaki enerji dengesizliği olduğunu belirten Ersoy, “Global düzeyde, son 30 yılda insanların aşırı ve yanlış beslendiğini, teknolojik kolaylıklar nedeniyle daha az hareket ettiğini ve sık aralıklarla düşük enerjili diyetler uyguladığını söylemek mümkün. Bu faktörlerin yanına eklenen genetik, hormonal ve metabolik etmenler, obeziteyi dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline getirmiştir” şeklinde konuştu.

    “Kalbin yapı ve fonksiyonunu bozabilir”

    Tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, inme, uyku apnesi ve bazı kanser türleri, obezlerin karşılaşacağı sağlık sorunlarından bazıları. Öyle ki, Avrupa’da görülen Tip 2 diyabet vak’alarının yüzde 80’inin obeziteden kaynaklandığı belirtilmektedir. Ersoy, konuyla ilgili, “Kilolar arttıkça, vücudun hormon dengesi bozulur ve insüline karşı direnç gösterir. İnsülin direncinin en büyük nedeni, başta bel çevresi olmak üzere vücudun çeşitli yerlerinde yağ birikmesidir. Bel çevresi, kadınlarda 80-90 cm, erkeklerde ise 100 cm civarında olduğunda diyabet riski yükselir” dedi.

    “Bel çevresinde biriken yağın fazlalığı genellikle, kalp ve karaciğer gibi iç organlarda biriken yağ miktarıyla doğru orantılıdır” ifadesini kullanan Ersoy, “Bu durum, damar sertliğinin gelişimini kolaylaştırır. Araştırmalar, karın bölgesinde biriken yağ hücrelerinin vücudun diğer bölgelerindeki yağ hücrelerinden farklı olduğunu, damar iç yüzeyinde tahribata yol açabileceğini gösterdi. Ayrıca Türkiye’de her 3 dakikada 1 kişi inme geçirmektedir ve obezite, hem kadın hem de erkekler için başlıca risk faktörüdür. Vücutta aşırı yağ dokusu varlığında ortaya çıkan inflamasyona bağlı olarak kişinin inme riski artar. Bu durum damar içi kan akışını engelleyerek ve pıhtı gelişme riskini yükselterek inmeye yol açabilir. Artmış yağ dokusu ile inme riski arasında anlamlı bir ilişki vardır. Bilimsel araştırmalar, karın ve kalça bölgesindeki yağ dokusu arttıkça, kanser riskinin de arttığını göstermektedir. Morbid obezite hastalarında kanser gelişme riski kadınlarda yüzde 37, erkeklerde ise yüzde 25 oranındadır. Çeşitli çalışmalar, obezite ile meme, kolorektal, yemek borusu, mide, böbrek ve safra kesesi kanserleri dahil olmak üzere 13 farklı türle arasında ilişki bulunduğunu ortaya koymaktadır. Kadınlarda özellikle menopoz sonrası dönemde meme kanseri riski yaklaşık 1.5 kat daha fazladır. Bu risk artışı, östrojen hormonu seviyelerinin yüksek olmasına bağlanmıştır. Obez veya şişman kadınlarda meme kanseri, meme dokusunun daha yoğun ve iri olmasına nedeniyle daha ileri evrelerde belirlenmektedir” ifadelerinde bulundu.

    Korunmak için neler yapabilirsiniz

    Ersoy, obeziteden korunmak için alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı:

    “Yeme alışkanlıklarınızı değiştirin. Bu konuda profesyonel yardım almakta fayda var. Beslenme uzmanınız vücudunuzun nelere ihtiyaç duyduğunu belirleyerek, ideal kilonuza kavuşmanıza destek olabilir. Hareket edin. İlk hedefiniz vücut ağırlığınızın yüzde 10’u kadar kilo kaybetmek olabilir. Her gün, düzenli şekilde en az 30-45 dakika fiziksel aktivite yapın. Tıbbı destek alın. Bazı obez bireyler ilaç kullanarak kilo verebilir. İlaçlar, tek başına etki etmez beslenme ve hareket ile desteklenmelidir. Ameliyat için bir uzmanla görüşün. Beslenme, egzersiz ve ilaca rağmen kilo veremiyorsanız, obezite cerrahisi seçeneklerini düşünebilirsiniz. Dünya Sağlık Örgütü’nden çarpıcı rakamlar dünya genelinde, 1980’den beri obezite vak’aları yüzde 100 arttı. Dünyada fazla kilolu olan, 18 yaş ve üzeri kişilerin sayısı 1.9 milyar. Bunların 650 milyonu obez. 5 yaş altında, 38 milyon çocuk obez bulunuyor. 5-19 yaş arasındaki obez çocuk ve ergenlerin sayısı, 340 milyondan fazla. Dünya nüfusunun yüzde 65’i, aşırı kilo ve obezite kaynaklı ölümlerin en sık görüldüğü ülkelerde yaşıyor. 2050 yılında 92 milyon kişinin obeziteye bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını daha erken kaybetmesi bekleniyor.”

  • Türkiye’nin yüzde 40’ı evden çıkmıyor, misafir ağırlamıyor

    Türkiye’nin yüzde 40’ı evden çıkmıyor, misafir ağırlamıyor

    Optimar Araştırma’nın gerçekleştirdiği araştırma, yüzde 86’ının hafta sonu dışarı çıkış yasağını desteklediğini, yüzde 40’ınsa koronavirüs salgını sebebiyle evden çıkmadığını veya eve hiç misafir kabul etmediğini ortaya koydu.

    Optimar, ‘Nisan Ayı Koronavirüs Özel Araştırması’nın sonuçlarını Sputnik’le paylaştı. 20 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında, 26 ilde 2 bin 307 kişiyle telefonda görüşülerek gerçekleştirilen araştırma, yeni tip koronavirüs Kovid-19’un ciddi bir sağlık tehdidi oluşturduğunu düşünenlerin oranının yüzde 87.4 olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 10’u koronavirüs tehdidini ciddi görmüyor.

    Araştırmaya göre Kovid-19’un Türkiye’de seyrinden endişelenenlerin oranı yüzde 66.2, endişelenmeyenlerin oranı da yüzde 29.9. Yaklaşık yüzde 3’ünse konuya ilişkin fikri yok. Araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 94’ü salgına karşı tedbir aldığını söylüyor. Aldığı tedbirlerin neler olduğunun sorulması üzerine araştırmaya katılanların yüzde 70’i gerekmedikçe evden çıkmıyor, yüzde 55’i sık sık kolonya kullanıyor, yüzde 40 evden çıkmıyor ve eve misafir kabul etmiyor.

    ‘Yüzde 86 hafta sonu dışarı çıkış yasağını destekliyor’

    Türkiye’de koronavirüsün saptanmasının ardından Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan tedbirleri yeterli bulanların oranı yüzde 48.8, yeterli bulmayanların oranı yüzde 38.3, ‘bilmiyorum’ şıkkını işaretleyenlerin oranı ise yüzde 13. Haftasonu uygulanan sokağa çıkma yasağını destekleyenlerin oranı yüzde 86, desteklemeyenlerin oranı yüzde 10.6. Haftasonu uygulanan sokağa çıkma yasağının hafta içi de devam etmesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 66.9’ken, sokağa çıkma yasaklarının hafta içi devam etmemesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 27.4.

    ‘Şehirler arası seyahat kısıtlaması yüzde 82 tarafından destekleniyor’

    Şehirlerarası seyahatin kısıtlanmasını destekleyenlerin oranı yüzde 82.3, desteklemeyenlerin oranı yüzde 12.6, fikri olmayanların oranı ise yüzde 5.1. Herhangi bir yakınına koronavirüs teşhisi konulanların oranı yüzde 11, konulmayanların oranı yüzde 86.5, cevap vermeyenlerin oranı ise yüzde 2.5.

    Yine aynı araştırmaya göre, evden dışarı çıkmayanların oranı yüzde 43.2, günlük ihtiyaçlar için çıkanların oranı yüzde 39.1, işe gitmek için çıkanların oranı yüzde 20.7, hava almak için dışarı çıkanların oranı yüzde 9.4.

  • Bulaşma şekli koronavirüsün önünü almayı zorlaştırıyor

    Bulaşma şekli koronavirüsün önünü almayı zorlaştırıyor

    İngiltere’de yayınlanan saygın tıp dergisi The Lancet’in son sayısında yayınlanan bir araştırma Covid -19’un semptomlar görülmeden ya da semptomlar görülür görülmez çok bulaşıcı olabildiğini gösterdi.

    Bilim adamları bu durumun sağlık tedbirleri için büyük bir zorluk oluşturduğunu belirtiyor. Zira ortalama 4 gün olan kuluçka döneminin çok kısa olduğu belirtiliyor. Araştırmanın yazarları “Covid-19’u küresel olarak kontrol altına almayı başarmanın çok zor olabileceğine” dikkat çekiyor.

    Webasto vakalarının detaylı incelemesi

    Bavyera Sağlık ve Gıda Güvenliği Dairesi’nden Merle Böhme, Robert Koch Enstitüsü’nden Udo Buchholz ve Berlin Charité Hastanesi’nden Victor Corman Münih kenti civarındaki Webasto otomotiv yedek parça şirketinde Almanya’da ilk tespit edilen koronavirüs vakalarını inceledi. Almanya’da sıfır numaralı hasta Webasto‘yu ziyaret eden bir Çinliydi.

    16 vakadan en az biri belirti göstermeden virüs bulaştırdı

    Araştırmaya göre virüs bulaşan kişiden hastalığı kapan 16 vakadan en az biri semptomları göstermeden virüsü bulaştırdı. Bunun beş vakada daha söz konusu olduğu belirtildi. En az dört vakada ise virüs bulaşan kişinin semptomların başladığı gün hastalığı diğer insanlara bulaştırdığı tespit edildi. Bu zaman diliminde beş vakanın daha olduğu belirtildi.

    Kuluçka döneminin çok kısa olduğu ve testlerde negatif sonuç çıkabildiği belirtilen araştırmada, salgını küresel anlamda uzun dönemli olarak kontrol altına almayı başarmanın zor olduğu belirtildi.

    Köln Üniversitesi Hastanesi‘nden araştırmacılar The Lancet’de bu araştırmanın sonuçlarını destekleyen bir değerlendirme yazdılar. Değerlendirmede “Bu semptomlar görülmeden yayılanların toplam vakaların yarısına kadarını oluşturduğu tahmini ile örtüşüyor. Bu salgını kontrol altına alma konusundaki en büyük engel” denildi.

    “Temas takip uygulaması acilen gerekiyor”

    Büyük bir yayılma durumunda geleneksel temas takibinin yeterli olmayacağını belirten Kölnlü uzmanlar bu nedenle “salgını etkili bir şekilde kontrol etkmek için” temas takibi uygulamaları gibi yeni teknolojilerin acilen gerekli olduğuna dikkat çekiyor.

    Londra’daki Hijyen ve Tropik Tıp Okulu‘ndan Annelies Wilder-Smith yaptığı bir değerlendirmede “Araştırma temas takibi ve temas edilenlerin karantinaya alınmasıyla iletim zincirinin takibinin önemini ortaya koyuyor” dedi ve temas takibini kullanan bütün ülkelerin yeni vaka sayısını azalttığını belirtti. Wilder-Smith Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Tayland, Vietnam ve Singapur’un temas takibi için gereken kaynak ve teknolojiyi sağlayarak başarılı olan ülkeler olduğunu belirtti.

  • Erdem: “Sağlık Çalışanlarının Hakkını Ödemek Mümkün Deği̇l”

    Erdem: “Sağlık Çalışanlarının Hakkını Ödemek Mümkün Deği̇l”

    Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, sağlık çalışanlarının her zaman yanında ve destekçisi olduklarını söyledi.

    Başkan Erdem, Ceyhan Devlet Hastanesi ve sağlık ocaklarındaki hemşireleri tek tek ziyaret ederek karanfil dağıttı, görevlerinde kolaylıklar diledi.

    Hemşirelere ve tüm sağlık çalışanlarına özellikle korona virüs döneminde verdikleri mücadele için teşekkür eden Başkan Erdem, zor şartlar altında toplum sağlığı için gece gündüz demeden, kendi ailelerinden ve sağlıklarından feragat ederek görev yaptıkları için haklarını ödemenin mümkün olmadığını ifade etti. Erdem, “Sağlık çalışanlarımız bizler için çok kıymetli. Özellikle içinde bulunduğumuz korona virüs döneminde canlarını dişine takarak çalışan hemşireler ve diğer sağlık çalışanlarımız bir gün değil her gün hatırlanmalı. Bizler de onları çalıştıkları kurumlarda ziyaret ederek karanfil takdim ettik. Ceyhan Belediyesi olarak her zaman sağlık çalışanlarımızın yanındayız ve destekçileriyiz. Bu zor günlerde kendilerine kolaylıklar diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Mesleki̇ Eği̇ti̇m Merkezi̇nden Maske Desteği̇

    Mesleki̇ Eği̇ti̇m Merkezi̇nden Maske Desteği̇

    Kütahya’nın Simav ilçesinde bulunan Halil İbrahim Kazcıoğlu Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde görevli moda tasarım ve giyim üretimi teknolojisi öğretmenleri tarafından gönüllülük esasına göre maske üretimi yapılıyor. İlk etapta esnaflara ve kamu personeline 25 bin ücretsiz maske desteği verilirken, hedeflerinin 100 bin maske üretmek olduğu belirtildi.

    Simav Kazcıoğlu Mesleki Eğitim Merkezi moda tasarım ve giyim üretimi teknolojisi öğretmeni Nihal Acar Poslu, okul personeli olarak Ramazan akşamlarında gönüllü maske üretimi yaptıklarını ifade etti. Poslu, “Üretmiş olduğumuz maskeleri Simav Kaymakamlığı ve Belediye personeliyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarına, 40 erkek berberi ile 21 bayan kuaförüne ücretsiz olarak dağıttık” dedi.

    Gönüllü olarak maske üretimine katılan öğretmen Sevim Gümüşbaş, meslektaşlarının maske üretimine destek olmak için geldiğini belirtti.

    Ücretsiz maske üretimine gönüllü olarak katılan İnci Arık, her akşam maske üretimi için Mesleki Eğitim Merkezi’ne geldiğini ve yaptığı işten dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.

    Simav Kazcıoğlu Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Halil Şen, gönüllü öğretmenlerle birlikte 20 günden bu yana maske üretimi yapıklarını ifade etti. Müdür Şen, “Hedeflemiş olduğumuz 100 bin maskenin 25 bin tanesini ürettik. Kaymakamlık Makamına, kamu kurumlarına, esnaflara, sanayide ve işletmelerde çalışan mesleki eğitim öğrencilerine, berberlere maskelerimizi ücretsiz dağıttık, dağıtmaya da devam edeceğiz. Allah devletimize zeval vermesin. Simav’da sınava girecek olan öğrencilerimize devletimiz ücretsiz maske dağıtımı yapılacak. Ancak ihtiyaç olması durumda Simav, Şaphane ve Pazarlar bölgesinde LGS ve YKS sınavlarına girecek öğrencilerimizin maske ihtiyaçlarını karşılamaya hazırız” diye konuştu.

  • Kocasının Cenazesi̇nde Korona Vi̇rüs Bulaşan Kadın 42 Gün Sonra Taburcu Oldu

    Kocasının Cenazesi̇nde Korona Vi̇rüs Bulaşan Kadın 42 Gün Sonra Taburcu Oldu

    Konya’da korona virüs nedeniyle kocasını kaybeden ve cenaze sonrası fenalaşarak hastaneye kaldırılan 70 yaşındaki kadının KOVİD-19 testi pozitif çıktı. 42 gün boyunca tedavi gören yaşlı kadın salgını yenerek alkışlarla taburcu oldu.

    Konya’da yaşayan İsmail Deniz geçen ay fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde KOVİD-19 testi pozitif çıkan 70 yaşındaki İsmail Deniz solum sıkıntısı ve yüksek ateş nedeniyle yoğun bakıma alındıktan bir süre sonra yaşamını yitirdi. Eşinin cenazesi sırasında fenalaşan Ayşe Deniz’de (70) yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Konya Özel Medova Hastanesinde yapılan testin sonucunun pozitif çıkması üzerine yaşlı kadın yoğun bakıma alındı. 42 gün süren tedavinin ardından hastalığı yenen Ayşe Deniz sağlık personelinin alkışları eşliğinde taburcu edildi.

    Annesini hasretle yoğun bakım ünitesinin kapısı önünde bekleyen Mehmet Deniz, duygulu anlar yaşadı. Mehmet Deniz, “Annem 42 gündür hastanede kalıyordu. Sağlık personeline çok teşekkür ederiz, annemin gerekli tedavisi yapıldı. Babamın vefatının ardından rahatsızlandı. İlk muayeneye getirdiğimizde geri götüreceğim için söz vermişti ve geri döndük ama sonrasında daha kötü olmaya başladı. Bu kez hastaneye yatırıldı” dedi.

    Alkışlarla yoğun bakım ünitesinden uğurlanan Ayşe Deniz geçirdiği zor günleri anlatarak, “Tüm personel bana baktı, bende sabır ile yattım. Çok şükür Allah’a bugünlere getirdi çok şükür iyiyim” dedi.

    Medova Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Fatma Mine Karaman ise tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Başhekim Karaman, “Hastamız yoğun bakımda uzun süren bir tedavi sürecine alındı ve şimdi de taburcu ediyoruz. Sağlık Bakanlığının Bilim Kurulu önderliğinde gerçekleştirdik bu tedaviyi. Tabii ki bizi hiç ilaçsız desteksiz bırakmadılar onlara da teşekkür etmek istiyorum. 40 gün sonra hasta solunum cihazında ayrıldı iki gündür de ev modunda serviste kaldı. Evde neler yapacağı ile ilgili eğitimler verdik. Hem kendisine hem ailesine de şifalar diliyorum” şeklinde konuştu.

  • Makedonyada Korona Vi̇rüse Yakalanan Sakaryalı Çi̇ft Türki̇yeden Yardım İstedi̇

    Makedonyada Korona Vi̇rüse Yakalanan Sakaryalı Çi̇ft Türki̇yeden Yardım İstedi̇

    Makedonya’da yaşayan ve korona virüse yakalanan Sakaryalı Cüneyt ve Fikriye Aktaş çifti ile çocuklarının tedavi süreçlerinin yeterli olmadığını söyleyen aile yakınları, Türkiye’den yardım istedi.

    Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yaşayan Sakaryalı Cüneyt ve Fikriye Aktaş çifti ile 10 ve 11 yaşlarındaki çocukları korona virüs şüphesiyle hastaneye başvurdu. Çift ve çocukları için yapılan testler pozitif çıktı. Akciğerinde rahatsızlık bulunan ve tansiyon hastası olan Cüneyt Aktaş, yüksek ateş ve öksürük şikayetiyle hastaneye gitti ve yapılan ilaç tedavisi sonrasında evine gönderildi. Caner Aktaş’ın durumunun kötüye gittiğini gören aile yakınları, tedavi süreçlerinin yeterli olmadığını söyleyerek durumu sosyal medya üzerinden paylaşıp Türkiye’den ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan yardım istediklerini duyurdu. Yapılan tedaviden endişe duyduklarını iddia eden aile yakınları, çift ve çocuklarının Türkiye’ye getirilerek tedavilerinin ülkede devam edilmesi talebinde bulundu.

  • Başkan Uçaktan Kan Bağışı Çağrısı

    Başkan Uçaktan Kan Bağışı Çağrısı

    Eğitim Bir-Sen Muğla Şube Başkanı Önder Uçak, Kovid-19 salgını nedeniyle kan stokları azalan Kızılay’a destek olmak amacıyla Eğitim Bir-Sen üyelerini ve vatandaşları kan bağışına davet etti.

    21 Mayıs Perşembe günü iftardan sonra Saat 21:00’de Eğitim Bir-Sen teşkilatı olarak Muğla Menteşe Kızılay Kan Merkezi, Fethiye ve Marmaris’te eş zamanlı olarak kan bağışında bulunacaklarını ifade eden Başkan Uçak, “Kovid-19 salgını nedeniyle başlangıçtan bugüne iki kalıcı mesajımız vardı: ‘Evde kal, hayatta kal’ ve ‘hayat eve sığar.’ Bugün bunlara bir üçüncüsünü ekliyoruz ve ‘Kan ver hayat ver, Kızılay’a destek ver’ diyoruz” dedi.

    Kızılay ve Eğitim Bir-Sen’in kriz zamanlarında, insani yardım kampanyalarında, kısaca insanı yaşatmaya matuf bütün alanlarda hep birlikte olduğunu kaydeden Uçak, “21 Mayıs Perşembe günü de insanı yaşatmak için yine Kızılay’la bir arada olacağız. Kovid-19 salgını nedeniyle duran hayat, sokağa çıkamayan insan, yapılamayan kan bağışları, verilemeyen kanlar gibi birçok sorun Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın başlattığı ‘İftardan sonra kan vermeye Kızılay’a’ çağrısıyla bir nebze olsun azalacağını ifade ediyoruz” dedi.

  • Dr. Özer: “Covi̇d 19 Sağlık Çalışanları İçi̇n Meslek Hastalığı Olarak Değerlendi̇ri̇lmeli̇”

    Dr. Özer: “Covi̇d 19 Sağlık Çalışanları İçi̇n Meslek Hastalığı Olarak Değerlendi̇ri̇lmeli̇”

    Covid 19 pandemisi, ortaya çıkma şekli, yayılımı, bulaş hızı ve bilinmezliği ile tüm dünyada aylardır infiale yol açtı. Günlük hayatta alışılan yaşam şeklini derinden sarsan bu durum, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de virüsle ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanları için büyük tehdit olmuş ve kayıpları beraberinde getirdi.

    Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Dr. Gürsel Özer, “Avrupa ve Amerika başta olmak üzere birçok ülke, sağlık çalışanları için Covid19’u ‘Meslek Hastalığı’ olarak tanımlamış ve iş ile ilişkili olduğunu kabul etmiştir. Bizde de Covid 19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak değerlendirilmeli” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 29 Nisan tarihinde açıkladığı rakama göre, Türkiye’de 7 bin 428 sağlık çalışanının testi pozitif çıktı. Özer, “Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada sağlık çalışanları ve sağlık hizmet sektörü çalışanları salgından en fazla etkilenen grup olmuştur. İspanya Sağlık Bakanı sağlıkçıların yüzde 14’ünün enfeksiyona yakalandığını bildirmiştir. İtalya Covid 19 nedeniyle 100’den fazla sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini açıklamıştır” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rehbere de dikkat çeken Dr. Özer, “Covid 19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanmasının sağlık çalışanlarının hakları olduğunu, böyle bir durumun mesleki maruz kalma sayılacağı ve sonucunda hastanın meslek hastalığı olarak değerlendirileceğini açıklanmıştır. Salgının kendisini en fazla hissettirdiği İtalya ve Fransa’da Covid 19 enfeksiyonları meslek hastalığı olarak sayılmıştır. Belçika, Güney Afrika, Kanda, Malezya gibi ülkelerde meslek hastalığı saymış ve yapılacak işlemleri detaylandırmıştır. ABD ise Korona virüs hastalığının iş ile ilişkili olduğu kabul edilmiştir” dedi.

    Özer, sahadan ve meslektaşlarından aldıkları bilgiler ışığında sürecin, örneklerde belirtilen ülkeler gibi ilerlemesi ve kabul görmesi gerektiğini belirterek, “Covid 19’u meslek hastalığı olarak tanımlamasını talep ediyoruz” dedi.