Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Rüstemler Mahallesi’nde evinin bahçesinde duran 16 yaşındaki Nuray D. isimli genç kızın kafasına nereden geldiği belli olmayan yorgun mermi isabet etti.
Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
İlk müdahalesi yapılan yaralı kız Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Polis ekipleri konuya ilişkin inceleme başlattı.
Karasu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin uygulaması sırasında kimliği kontrol edilen kişinin boynundaki kolye dikkat çekti. Kolye kontrol edildiğinde kalem şeklinde 7.65 milimetre çapında tek mermi atabilen el yapımı suikast silah olduğu belirlendi. İsmi açıklanmayan şüpheli gözaltına alınırken, soruşturma başlatıldı.
Karasu’ya bağlı Ortaköy Mahallesi’nda oturan Mehmet Çakır, 2 yıl önce İstanbul Küçükçekmece’de yaşayan oğlunun yanına gitti. Burada koronavirüse yakalanan Çakır, 2 Nisan 2020’de yaşamını yitirdi. Kısıtlamalar nedeniyle Çakır’ın cenazesi, memleketine götürülemeyince Kilyos’ta toprağa verildi. Ailesinin girişimleri sonucu Mehmet Çakır’ın mezarı, 2 yıl sonra memleketi Karasu’ya taşındı. Ortaköy Fatih Camisi’nde kılınan namazın ardından Çakır’ın cenazesi, mahalle mezarlığında toprağa verildi.
Mehmet Çakır’ın oğlu Halil Çakır, özel hastanede tedavi gören babasının koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, “İstanbul’dan koronavirüs nedeniyle cenazesini buraya getiremedik. Geçici olarak Kilyos’a koyduk ama buraya getirmeyi çok istedik. Cenazesini buraya getirmeyi uygun bulduk, kendi toprakları. Tüm sevdikleri, tüm sevenleri burada” dedi.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında firari olarak aranan FETÖ’nün sözde hava kuvvetleri sorumlusu Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım’ın kardeşi Naciye Alişan ve eşi Alişan Alişan’ın yargılanmasına Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Bir önceki celsede esas hakkındaki görüşünü açıklayan iddia makamı, iki sanığın ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını ayrıca Naciye Alişan için ‘Anayasayı ihlal’ suçundan şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatını istemişti.
Davanın bugünkü duruşmasında tutuksuz yargılanan sanıklar ve avukatı salonda hazır bulundu. Celse arasında Naciye Alişan ile ilgili Bank Asya’ya yazılan müzekkere cevabında sanığın hesabının bulunmadığının anlaşıldığı, KOM Şube Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerede de sanıklar hakkında bir itirafçı ya da tanık beyanının olmadığı anlaşıldığı zapta geçirildi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı konuya ilişkin mütalaasını yineledi. Esas hakkındaki savunmasını yapması için söz hakkı verilen Naciye Alişan, herhangi bir bylock kullanamadığını ve suçlamaları kabul etmediğini belirterek beratını istedi. Söz hakkı verilen sanık Alişan Alişan da, FETÖ’nün devleti yıkmak isteyen bir terör örgütü olduğunu belirterek, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan ile 40 yıl aynı yolda yürüdüğünü ve Erbakan’ın 35 yıl önce FETÖ tehlikesine karşı uyarılarda bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dava arkadaşı olduğunu, Refah Partisi döneminde siyaset yaptığını ve AK Parti’yi kurduğunda da onunla aynı yolda yürümeye devam ettiğini aktaran Alişan, Adil Öksüz’ün kendisini ziyaret ettiği iddialarını reddederek beraatını istedi.
Sanık avukatı ise somut ve yeterli delil toplanamadığından her iki müvekkilinin de beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların hakkında her ne kadar kamu davası açılmış olsa da delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasındaki patlamanın davasında mahkeme kararı açıkladı. İş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’a, sorumlu personel Ahmet Çağrıcı’ya, genel ustabaşı Erşan Öztürk’e, fabrika sorumlu müdürü Asiye Angın’a ‘Bilinçli ve taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 6 yıl 8’er ay, genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu’na 12 yıl 6 ay, fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun’a ise 16 yıl 3’er ay hapis cezası verilmesine karar verildi. Tutuklu yargılanan Hasan Ali Velioğlu verilen kararın ardından tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlama ile ilgili açılan davanın 8’inci duruşması başladı. Mahkeme heyeti, her iki taraf avukatlarından ‘olası kasıt’ durumu hakkında savunma ve beyan alıyor. Heyetin sanıklar hakkında kararını açıklaması bekleniyor.
Hendek’te 3 Temmuz 2020’de bir havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 7 işçi yaşamını yitirdi, 127 kişi de yaralandı. Olayın ardından Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada patlamada ihmali olduğu öne sürülen fabrika sahibi Yüksel Coşkun, fabrika sorumlu müdürü A.A., fabrika müdürü ve genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, genel ustabaşı E.Ö., iş güvenliği uzmanı A.B., sorumlu personel A.Ç. ve A.R.E.C. hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davada fabrika sahibi Yüksel Coşkun ile genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu tutuklu yargılanıyor.
Ferizli ilçesindeki Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri duruşma salonundaki davanın 8’inci duruşması, sabah saatlerinde. Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, önceki duruşmalarda savcının mütalaasını açıklamasının ardından tarafların savunmaları ve bazı belgelerin mahkeme heyetine teslimi istendi. Son duruşmada şikayetçi avukatlarının 2’si tutuklu 7 sanığın suçlarının ‘olası kasıt’ üzerinden değerlendirilmesi talebini göz önünde bulundurdu. Mahkeme heyetinin bu tutumunun ardından her iki tarafın avukatları ‘olası kasıt’ değerlendirmesi nedeniyle mahkeme heyetinden ek süre talep etti. Talebin kabul edilmesinin ardından taraflar, bugün duruşma salonuna gelerek mahkeme heyetine son savunmalarını yapmaya başladı. Önceki duruşmalara SEGBİS üzerinden katılan tutuklu sanıklar, tutuksuz sanıklarla birlikte mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşmaya CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, çevre illerin baro başkanları, avukatlar, patlamada ölen işçilerin yakınları ve patlamada yaralanan işçiler katıldı. Duruşma öncesinde açıklama yapan grup, olayda ihmali olan herkesin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Yaşanan olayda ihmaller zinciri olduğunu ifade eden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, davanın peşini bırakmayacaklarını belirterek “Bu olayın münferit bir iş kazası olmadığının bilincindeyiz. Bu olayı, bize hiç kimse bir ‘iş kazası’ olarak anlatamaz. Bu olay, çok açık bir şekilde iş cinayetidir. Göz göre göre insanların ölüme gönderildiği, aslında ekonomik şartlardan yararlanılarak bir sömürü düzenine çevrildiği, işçinin emeğinin sömürüldüğü ama aynı zamanda bir yaşam hakkı ihlaline dönen bir sömürünün aslında duruşmasının yapıldığı bir mahkeme salonunun önündeyiz. O yüzden bize hiç kimse bu tür olayların doğasında bu risklerin barındırıldığını söyleyemez. Bu işin doğasında işçinin hakkını savunmak, işçinin hakkını ona lütuf olarak değil, sağlıklı bir çalışma ortamında sunmak vardır. Gerekli denetimleri yapmak, bütün önlemleri almak vardır bu işin doğasında.”
Patlamada hayatını kaybeden işçi Halis Yılmaz’ın kardeşi Mervenur Yılmaz da “Hiçbir ölüm kaza, kader, fıtrat diyerek meşrulaştırılamaz. Olası kasıtla insan ölümüne sebebiyet verecek ihmalleri yapan sanıklar kadar, buna göz yuman yetkililer, denetçiler de iş cinayetlerinde caydırıcı yaptırmayan yargı da bu katliamdan sorumludur. Biz artık ölüler için adalet aramak istemiyoruz. Bu dava toprağın altındakilerin adalet, üstündekilerin umut mücadelesidir. Bu dava maliyet kalemi olarak görülen işçi sınıfının yaşam mücadelesidir” diye konuştu.
Duruşma öncesi basın açıklaması yapan grup, daha sonra içeriye girmek istedi. Polis kapı önünde geniş güvenlik önlemleri alarak, içeriye girecek herkesi tek tek kontrol etti. Listede adı olmayan kişilerin içeriye alınmaması ile polis ve avukatlar arasında gerginlik yaşandı. Kısa süreli bağrışmaların ardından kapıda bekleyen kişilerin kontrollü bir şekilde duruşma salonuna alınmasıyla gerginlik son buldu.
SAKARYA’nın Adapazarı ilçesinde bir geri dönüşüm tesisinde yangın çıktı. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ediyor.
Adapazarı ilçesi Tekeler Mahallesi’nde bulunan Keresteciler Sanayi Sitesi’nde bir geri dönüşüm tesisinde, saat 17.00 sıralarında yangın çıktı. Alevler kısa sürede büyüyerek tesisi sardı. Bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekipler yangını söndürmek ve çevresindeki fabrikalara sıçramaması için çalışmalarını sürdürüyor.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde karla kaplı yaylada şişme kar botuyla kayan Sait Karagöz, bir evin duvarına çarparak yaralandı.
Olay, dün Hendek Dikmen Yaylası’nda meydana geldi. Karla kaplı yaylada şişme kar botuyla tepeden aşağı kayan Sait Karagöz, duramayarak bir evin duvarına çarptı. Çevredeki vatandaşlar, Sait Karagöz’ün yaralandığını görerek 112’yi aradı. Olay yerine 112 Acil ve AFAD ekipleri geldi. Vücudunda kırıklar olduğu belirlenen Sait Karagöz, sedye ile traktörün römorkuna konularak ambulansın bulunduğu yere götürüldü. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Sait Karagöz tedaviye alındı.
Sakarya Üniversitesi’nde eğitim gören bir grup öğrenci Hendek ilçesinde kiralarına tepki için kampüs önüne yatak getirip üzerinde fotoğraf çekildi. Sosyal medyada ‘kiraların artmasından sonra öğrencinin hali’ diyerek paylaşılan fotoğraf kısa sürede binlerce kez paylaşılırken öğreniciler, gündem olan konunun sadece mizah amaçlı yapıldığını dile getirdi.
Sakarya Üniversitesi Hendek Eğitim Kampüsü’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde eğitim gören 21 yaşındaki Hilmi Çapar ve birlikte ev kiraladığı aynı bölüm öğrencileri Oğuz Kaan Tıraş, Serdar Görkem Saka ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi İnşaat Teknikerliği Bölümünden geçen sene mezun olan arkadaşları Ömer Göncü ile birlikte evlerine yatak taşırken, Hendek Kampüsü kapısında ev kiralarına tepki göstermek ve mizah amaçlı olarak yatağı yere koyup üzerinde fotoğraf çekildi. Ömer Göncü, çekilen fotoğrafı Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan’ı etiketleyerek, ‘ev kiraları sonucu öğrencinin son hali’ ifadeleriyle sosyal medyada paylaştı. Kısa sürede gündeme gelen konu birçok kişiden olumlu ve olumsuz tepkiler aldı. Konuyla alakalı konuşan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Hilmi Çapar, olayın tamamen espri amaçlı yapıldığını bunun olumsuz bir yöne çekilmesinin doğru olmadığını belirtti.
Olayın tamamen espri amaçlı yapıldığını belirten 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Hilmi Çapar, “Evimizin eksikliklerini tamamlamak için arkadaşlardan yatak aldık. Okulumuzda yolumuzun üzerindeydi. Ve okulun önünde yatağı koyarak fotoğraf çekilmek istedik hem anı olsun hem de gülelim dedik. Aynı zamanda artan ev kiralarına da bu şekilde dile getirmek istedik. Sonradan arkadaşım sosyal medya hesabından SAÜ Rektörü Fatih Savaşan’ı etiketleyerek paylaştı ve rektörümüzde bize destek verince olay patladı ve gündem oldu. Bu kadar gündem olacağını bilmiyorduk bizde şaşırdık. Durum gündem olunca öğrenciler ve öğrenci velisi olanlardan destek aldık. Gördüğümüz yorumlarda hep olumlu dönüşler vardı ama sonrasında bazı olumsuz yorumlarda oldu. Bazı taraflarca olay çekilmeye çalıştı olumsuz yönde hatta bir örgütlenme durumu bile oldu. Örgüt gibi bir oluşum sosyal medyalarında bu fotoğrafı paylaşıp biz bunu yapıyoruz demeye bile çalıştı. Bu olay tamamen bizim espri amaçlı yaptığımız yani ufaktan bir nükte yaptığımız bir şey olumsuz yöne çekmeye çalışmasınlar” dedi.
Fotoğrafları paylaşan Ömer Göncü ise “Olayda resimleri çeken benim sonra sosyal medyada paylaştım tamamen mizah ve birazda eleştiri olsun çünkü öğrencilerin gündemi ev kiraları. Rektörümüz Fatih Savaşan’ı etiketledim o da sağ olsun güzel bir geri dönüş yaptı ve durum bir anda viral oldu. İlk başta insanların yorumları iyi yöndeydi. Bizimde hoşumuza gitti sonuçta güzel bir şeye vesile olmuştuk. Ve durum daha sonrasında bazı sayfalar tarafından protesto gibi lansa edildi ve hızlı bir şekilde yayıldı. Bu durum gerçekten can sıkıcı bir durum biz neden eylem veya protesto yapalım bizim yaptığımız sadece mizah ve gerçekten öğrencilerin sorunu olan ev kiralarını eleştirmek. Eleştirmekte bizim en doğal hakkımız diye düşünüyorum. Bazı şeylerin izahı yokta mizahı vardır misali bizde mizah yaptık” diye konuştu.
Sakarya’nın Pamukova ilçesinde vatandaşlar tarafından yapılan uçak düştü ihbarı ekipleri alarma geçirdi.
Sakarya’nın Pamukova ilçesi Gökgöz Mahallesi mevkisinde uçak düştüğünü iddia eden vatandaşlar, durumu 112 acil yardım ekiplerine bildirdi.
İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi.
Ekiplerin arazide yaptığı arama çalışmasında herhangi bir bulguya rastlanılmadı.
Uçağın düştüğünü küçük bir çocuğun gördüğü, dedesinin de ihbarda bulunduğu öğrenildi.
Sakarya’nın Pamukova ilçesi Gökgöz Mahallesi’nde eğitim uçağının düştüğü ihbarı üzerine bölgede incelemede bulunan ekipler, herhangi bir bulguya rastlamadı. Bölgedeki eğitim uçaklarının hangarlarda olduğu belirtilirken, herhangi bir uçağın düştüğü yönünde bilgiye ulaşılamadı. Ekipler, ihbarın asılsız olduğunu değerlendirerek, çalışmaları sonlandırdı.