Kategori: Samsun

  • “Bol yağışlar kuraklık habercisi olabilir”

    “Bol yağışlar kuraklık habercisi olabilir”

    Geçen yıl yaşanan kuraklık tehlikesinin bu yılki bol yağışlarla bir nebze unutulduğunu fakat tehlikenin henüz geçmediğini belirten Prof. Dr. Yusuf Demir, “Bildiğiniz gibi geçen yıl ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıyaydık ve Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Ama özellikle şubat ayından itibaren aldığımız öncelikle kar yağışı, daha sonra da mart, nisan ayında aldığımız ilkbahar yağışları bizi sevindirdi. Tabii, bu yağışlar hem tarımsal üretim açısından hem su kaynaklarımızın yeraltı sularımızın desteklenmesi açısından önemliydi. Şu anda su kaynaklarımız noktasında da ciddi bir doluluğa ulaştığımızı söyleyebiliriz. Ancak tabii burada yağışların özellikle mart ve nisan ayında 2 aylık süreçte sürekliliği ve devamlılığı aynı zamanda iklimde ve ortalama sıcaklıklar ile mevsim normallerinin altında seyretmesi tarımsal açıdan bir başka riski beraberinde getiriyor” dedi.

    “Yağışlar mevsimsel kaymanın bir sonucu”

    Bol yağışların su kaynakları için sevindirici olduğunu ancak çiftçilerin ekim zamanlarını ileri kaydırmalarına da sebep olduğunu söyleyen Prof. Dr. Demir, “Son yıllarda bildiğiniz gibi küresel iklimin etkisiyle beraber mevsim kaymalarının olduğunu, mevsimsel değişimlerin olduğunu hep ifade ettik. Aynı zamanda da yağışları ifade ederken de yağışların mümkün olduğu kadar yıl içerisinde dengeli dağılmasını, eşit dağılmasının çok önemli olduğunu, üretim belli dönemlerinde daha çok olması, belli dönemlerinde güneşli gün sayısının günlük güneşlenme süresinin önemli olduğunu hep ifade ediyoruz. Bu anlamda da ilkbahardaki bu sürekli yağışlar su kaynakları ile ilgili bizi sevindirirken, tarımsal üretim açısından da bir mevsim kaymasını, ortalama sıcakların son günlerde düşük olması tarımsal üretimde büyük bir kayma meydana getiriyor. Yaklaşık 15-20 günlük hatta 1 aya yakın süreli bir erteleme söz konusu. Şu anda tarlalara çiftçilerimiz çoğu girememiş durumda. Tabii, bu da bu ilkbahar yağışlarındaki mevsimsel değişimlerin, mevsimsel kaymanın bir sonucu. Elbette biz üretimde sebze üretimsel potansiyelimizi buna göre ayarlamak durumundayız” diye konuştu.

    “Bu yağışlar ciddi anlamda bir kuraklık riskinin habercisi olabilir”

    Bir diğer tehlikenin ise kuraklık olduğunu ve yaz ayları için endişe verdiğini söyleyen Yusuf Demir, “Bu sürecin devamlılığında bir başka nokta da yağışların yaz aylarında nasıl devam edeceğidir. Bu noktadaki veriler bizi tedirgin ediyor. Hep söylüyorum yağışların hem kurak geçmesi hem de zaman zaman böyle bol yağış almamız bizi rehavete düşürmemeli. Rehavete kaptırmamalı. Yağışlar iyi gidiyor. Su problemimizi çözdük gibi bir anlayış bizi yarın önümüze çıkacak tehlikelerde de büyük riske atabilir. Özellikle temmuz, ağustos, eylül aylarında bu yağışların azalması belki de ciddi anlamda bir kuraklık riskinin habercisi olabilir. Bu noktadaki veriler bizi biraz endişeye düşürüyor” şeklinde konuştu.

    “Çiftçiler geleceğe hazırlıklı olsunlar”

    Çiftçilere kuraklık tehlikesine karşı hazırlıklı olmalarını vatandaşlara ise su kullanımında rehavete düşmemeleri konusunda uyarı yapan Demir, “Onun için de ben özellikle çiftçilerimizi, üreticilerimizi bu konuda uyarmak istiyorum. Geleceğe mutlaka hazırlıklı olsunlar. Temmuz, ağustos, eylül aylarında üretimle ilgili su potansiyellerimizi, su kaynaklarımızı ona göre kullanarak o dönemlerde ihtiyaç duyulan suyu sağlayacak bir altyapıyı önceden oluşturmaları gerekiyor. Çünkü bununla mücadele öyle bir günlük, bir haftalık, bir aylık mücadele, ‘ya biz temmuz, ağustos aylarında hazırlanalım’ şeklinde olamaz. Ancak ne olabilir, rehavete kapılmadan sıkıntılı zamanlara hazırlıklı girerek çözüm üretebiliriz. Asıl mücadelenin yağış rejimi, yağış dağılımı, küresel iklimle mücadelenin dünya çapında ülkesel bazlarda planlanarak yürütülmesi gerekiyor. Bildiğimiz gibi dünyada küresel iklimle mücadele etme noktasında çok ciddi atılımlar gerçekleşiyor. Türkiye’de bunlara ortak olmaya ve duyarlılık oluşturmaya çalışıyor. Son 2 aylık süreçte bu duyarlılıkta bir zafiyet oldu gibi görünse de tabi biz sıkıntıyı gördüğümüzde toplum olarak böyle bir toplumuz tekrar buna sarılıyoruz. Ben bugün de yağışların bol olduğu sıkıntının az olduğu dönemde de duyarlılığı daha üst noktaya çıkartacak tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Kazara oğlunun ölümüne neden oldu

    Kazara oğlunun ölümüne neden oldu

    Samsun’un Canik ilçesi Gültepe Mahallesinde Uğur K. evinde tabancasını temizlerken silahın kazara ateş alması sonucu 1,5 yaşındaki oğlu Ömer Asaf K.’ye kurşun isabet etti. Ağır yaralanan çocuk Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

    Hastanede kalbi duran Ömer Asaf K.’ye doktorlar 1 buçuk saat kalp masajı yapıp müdahale etti ancak minik Ömer’in kalbi doktorların müdahalesine yanıt vermedi.

    Bayram günü büyük acı yaşayan Ömer Asaf’ın ölüm haberi yakınlarını gözyaşlarına boğuldu.

    Çocuğunun peşinden hastaneye gelen baba Uğur K., Canik İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere gözaltına alınarak Canik İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü.

  • Karadeniz’de kuş ölümlerinde virüs şüphesi

    Karadeniz’de kuş ölümlerinde virüs şüphesi

    Geçen günlerde Sinop ve Samsun kıyılarında çok sayıda görülen ölü ‘kara gerdanlı dalgıç’ kuşları, Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğü ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince toplanarak Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğüne teslim edilmek üzere bölgelerden toplanmıştı. Son günlerde fırtınanın da etkisiyle Sinop’ta dalgaların kıyıya bıraktığı yosun ve çöplerin arasında ölümleri devam eden 10’a yakın kara gerdanlı dalgıç kuşları olduğu görüldü.

    Açlık veya virüs şüphesi

    Konunun uzmanları tarafından yapılan ilk açıklamada göçebe kuşların balık yokluğu nedeniyle açlıktan ölebileceği veya önceki yıllarda Kanada çevresindeki kuşların bir kısmında olduğu gibi yeniden batı Nil virüsü etkisiyle öldükleri tahmin ediliyor. Samsun’da yapılan laboratuvar testlerinin ardından kesin ölüm sebepleri belli olacak.

  • Adresi karıştırdı, yanlış binayı yıktı

    Adresi karıştırdı, yanlış binayı yıktı

    Samsun’un Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi’nde Ahmet Çelik isimli vatandaş ortağı olduğu arsa ve üzerindeki 2 katlı evi yeni binalar yapılmak üzere bir müteahhitlik firmasına teslim etti. Müteahhit firma arsadaki evin yıkımı için tüm hazırlıklarını tamamladı.

    Yıkım için belediyeden yıkım ruhsatı beklenirken ilgin.bir olay yaşandı. Başka bir firmanın kepçe operatörü gideceği adresi karıştırınca gelip bu binayı yıktı. Durum komşuların müteahhit firmaya haber vermesiyle anlaşıldı.

    Konu Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne taşındı. Yanlış binayı yıkan kepçe operatörü olay sonrası yıkım masraflarını talep etti. Müteahhit firmanın devreye girmesiyle sorun çözüldü. Binanın ilerleyen tarihte zaten yıkılacak olmasından ötürü bir zarar meydana gelmeyen olay şaşkınlık yaşattı.

    “Adres yanlışlığından gelip yıkmış burayı”

    Ahmet Çelik, “Ben yıkacaktım burayı zaten müteahhitle anlaştık. Müteahhit bana verecekti burayı. Ben gelmeden başka bir, kepçeci burayı yıkmaya başlamış. Müteahhit de bunu duymuş. Komşular ona haber vermişler. Müteahhit de beni aradı durumu anlattı. Benim haberim olmadığını söyledim. Adres yanlışlığından gelip yıkmış burayı. Sıkıntı yok zaten biz yıkacaktık ama adam malzemeyi almaya çalışıyor. Normalde gideceği adres veterinerin oradaymış. Arada var 2 kilometre mesafe. Yakın bir yerde de değil yakın olsa anlarım” dedi.

    Müteahhit firma yetkilisi ise olay yaşandığında şehir dışında olduklarını, arsadaki binanın yıkımı için belediyeden yıkım ruhsatı bekledikleri sırada komşuların kepçe operatörünün yaptığı yıkımı haber verdiğini, sonrasında devreye girerek sorunu çözdüklerini bildirdi.

  • Onur Anıtı’na saldırıda istenen cezalar belli oldu

    Onur Anıtı’na saldırıda istenen cezalar belli oldu

    Samsun’da Milli Mücadele’nin simge eserlerinden, Atatürk Parkı’ndaki Onur Anıtı’na saldırı gerçekleştiren kuzenler Celal Rahman Fidan (39) ile Batuhan Fidan (25) hakkında, ‘Atatürk aleyhine işlenen suçlar’ ve ‘kamu malına zarar vermek’ suçlarından 9’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.

    İlkadım ilçesi Kale Mahallesi’ndeki Atatürk Parkı’na 3 Şubat günü ciple gelen 2 kişi, Onur Anıtı’na halat bağlayıp, çekmeye çalıştı. Çevredekiler tepki gösterince şüpheliler, ipi bırakıp kaçtı. İhbar üzerine çalışma başlatan ekipler, şüphelilerin kaçtığı aracın plakasını tespit etti. Polis, 13 ayrı suçtan toplam 38 dosyaları bulunan kuzenler Celal Rahman Fidan ve Batuhan Fidan’ı yakalayıp, gözaltına aldı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

    4 GÜN SAYGI NÖBETİ

    Olayın ardından binlerce kişi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ‘anıta saygı’ nöbeti başlattı. Anıt çevresinde belediyelerce kurulan çadırlarda gece gündüz nöbet tutan kalabalıklar, 4 gün boyunca İstiklal, İzmir ve Onuncu Yıl marşlarını söyleyerek saldırıyı kınadı. Saldırıya tepki için bir araya gelen belediye ve siyasi partilerin il başkanları da ortak açıklama yaptı.

    İDDİANAME HAZIRLANDI

    Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2 kuzen hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Kuzenler hakkında ‘Atatürk aleyhine işlenen suçlar’ ve ‘kamu malına zarar vermek’ suçlarından 9’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.

    Sanıklardan Batuhan Fidan, iddianamede yer alan ifadesine göre, herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olmadığını ve eylemi gerçekleştirmek için herhangi bir terör örgütünden talimat almadığını öne sürdü. Fidan, “Bu eylemi gerçekleştirmek için kimseden talimat almadım. Olay günü ben alkol aldıktan sonra Celali Rahman Fidan ile buluştuk, ‘Gönlümü rahatlatacağım, anıtı arabaya takıp çekip yıkasım var’ diyerek iş yerinin önündeki çelik halat ve urgan ipleri araca koydu. Atatürk Anıtı’nın yanına geldiğimde birlikte araçtan indik. Anıta çıkmak istedi, çıkamadı. Benden yardım istedi. Ben de ellerimi birleştirerek anıta çıkmasına yardım ettim” dedi.

     

  • Öğrenci servisi takla attı: 1 ölü

    Öğrenci servisi takla attı: 1 ölü

    Samsun’un Yakakent ilçesinde karlı yolda kontrolden çıkan öğrenci servis minibüsü takla attı. Kazada 1 öğrenci öldü, sürücü ve 6 öğrenci yaralandı.

    Kaza, sabah saatlerinde Yakakent ilçesi Kuzuören Mahallesi’nde meydana geldi. Yakakent Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan servis minibüsü, sürücüsünün karlı yolda direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu takla attı. Kazada, 1 öğrenci hayatını kaybetti, sürücü ve 6 öğrenci yaralandı. İhbar üzerine bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi kaza yerinde yapılan yaralılar, ilçe devlet hastanesine kaldırılarak tedaviye alındı.

    VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI

    Samsun Valiliği’nden yapılan açıklamada Yakakent Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan servis minibüsünün kaza yaptığı belirtilerek, “Kaza sonucu 1 öğrencimiz hayatını kaybetmiş, 6’sı öğrenci ve 1’i servis sürücüsü olmak üzere toplam 7 kişi yaralanmıştır. Kazada yaralanan öğrencilerimize ve servis şoförüne acil şifalar diler, hayatını kaybeden öğrencimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, arkadaşlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı dileriz” denildi.

  • Öğretmenin ‘cinsel istismar’ suçundan 110 yıl hapsi istendi

    Öğretmenin ‘cinsel istismar’ suçundan 110 yıl hapsi istendi

    Samsun’da 5 öğrencisine yönelik cinsel istismar iddiasıyla tutuklanan Kazım Orbay İlkokulu öğretmeni Yüksel Özkan (51) hakkında, ‘Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 110 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, Özkan’ın çocuklara yönelik kullandığı ‘Öğretmen sevgisi ister misin?’ ve ‘Beni dudağımdan öper misin?’ ifadeleri yer aldı.

    İlkadım ilçesindeki Kazım Orbay İlkokulu’na geçen yıl atanan sınıf öğretmeni Yüksel Özkan, bazı öğrencilerine yönelik cinsel saldırı iddiasıyla Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekiplerince 14 Aralık 2021’de gözaltına alındı. Olayın ardından okul önünde toplanan veliler, duruma tepki gösterdi. Özkan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sınıf öğretmeni Yüksel Özkan’ın daha önce de taciz iddiasıyla yargılandığı davada 25 yıl hapis cezası aldığı ve Yargıtay’a itirazı nedeniyle hukuki sürecin devam ettiği ortaya çıktı.

    Özkan hakkında 5 çocuk için ayrı ayrı ‘Çocuğun cinsel istismarı’ iddiasıyla Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Mağdur çocuklar ile velileri, tanık ve bilgi sahibi kişilerin ifadelerinin yer aldığı iddianamede Özkan hakkında toplamda 110 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

    İddianamede, mağdur öğrencilerden birinin verdiği ifadesinde, ‘Yüksel Özkan bana, ‘Öğretmen sevgisi ister misin?’ dedi. Ben de, ‘İsterim’ deyince bana sıkıca sarıldı. Alnımdan ve başımdan öptü’ ifadesine yer verildi. Bir başka mağdur öğrenci ise ifadesinde ise, “Yüksel Özkan diğer öğrencileri sırayla sınıftan dışarı çıkararak bana, ‘Beni dudağımdan öper misin?’ dedi. Ben de kabul etmeyince, ‘Tamam çık dışarı’ dedi. Sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi yanımıza geldi’ dediği yer alıyor.

    ‘ÖĞRENCİLERE FAZLA YÜKLENDİĞİM İÇİN BÖYLE YAPIYORLAR’

    İddianamede Yüksel Özkan’ın ifadesi de yer aldı. Özkan ifadesinde “Öğrencilerin beyanında olan hiçbir olay yaşanmadı. Kitap okuma dersleri sınıfın içinde, bütün öğrenciler varken işleniyor. Bir öğrenci kitap okurken bir yandan da bütün sınıfı görebiliyor. Yani bana atılan suçların hiçbirinin gerçek olması mümkün değil. Sorular konusunda öğrencilerden birine biraz fazla yükleniyordum. Bu nedenle hakkımda bu tür suç isnatlarında bulunuyor. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

  • Onur Anıtı’nın güvenliği için Atatürk Parkı’na araç giremeyecek

    Onur Anıtı’nın güvenliği için Atatürk Parkı’na araç giremeyecek

    Samsun’da Milli Mücadele’nin simge eserlerinden, Atatürk Parkı’ndaki Onur Anıtı’na yönelik saldırının ardından kentteki önemli eserler için ek tedbirler alınıyor. Valilik, emniyet ve belediyelerin ortak çalışması ile çevre düzenlemeleri yeniden yapılacak, eserlerin bulunduğu alanlara araç girişi engellenecek. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Şehrimizdeki önemli eserler için güvenlik noktasında daha iyi neler yapılabilir, bunları tespit ediyoruz” dedi.

    İlkadım ilçesi Kale Mahallesi’ndeki Atatürk Parkı’na 3 Şubat günü ciple gelen 2 kişi, Onur Anıtı’na halat bağlayıp, çekmeye çalıştı. Çevredekiler tepki gösterince şüpheliler, ipi bırakıp kaçtı. İhbar üzerine çalışma başlatan ekipler, şüphelilerin kaçtığı aracın plakasını tespit etti. Polis, 13 ayrı suçtan toplam 38 dosyaları bulunan kuzenler Celal Rahman Fidan (39) ve Batuhan Fidan’ı (25) yakalayıp, gözaltına aldı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret’ suçundan çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

    4 GÜN SAYGI NÖBETİ

    Olayın ardından binlerce kişi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ‘anıta saygı’ nöbeti başlattı. Anıt çevresinde belediyelerce kurulan çadırlarda gece-gündüz nöbet tutan kalabalıklar, 4 gün boyunca İstiklal, İzmir ve Onuncu Yıl marşlarını söyleyerek saldırıyı kınadı. Saldırıya tepki için bir araya gelen belediye ve siyasi partilerin il başkanları ortak açıklama yaptı.

    Saldırının ardından kentteki önemli eserler için ek güvenlik önlemleri alınıyor. Valilik, emniyet ve belediyelerin ortak çalışması ile çevre düzenlemeleri yeniden yapılacak, eserlerin bulunduğu alanlara araç girişi engellenecek. Güvenlik kameraları ile sürekli izlenecek eserler, sivil ve resmi polis ekiplerince gözlem altında tutulacak. Çalışma için ilgili kurumların görüşleri alınıp, yol haritası oluşturulacak.

    ‘ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ’

    Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, ülkenin kurtuluşuna giden yolun ilk adımının Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından atıldığını belirtti. Onur Anıtı’na yapılan saldırıya kınadıklarını belirten Demir, “Bu tür saldırıların olmaması için elimizden gelen her şey yapılacaktır. Bu saldırıyı yapanların yargı süreci şu anda devam ediyor. Bunun da sıkı takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum. Şehirde burası ve diğer tüm önemli alanlarımızla ilgili, valiliğimizin öncülüğünde, emniyet teşkilatımız, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle beraber ilave çalışmalar yapıyoruz. Güvenlik noktasında daha iyi neler yapılabilir, bunları tespit ediyoruz. Bunun ardından gereğini yapacağız” dedi.

    MİMARLAR ODASI’NDAN ÖNERİ

    Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İshak Memişoğlu da ulusal ölçekte bir mimari yarışması ile parkın yeniden ele alınmasının anlamlı olacağını belirterek şöyle konuştu:

    “Onur Anıtı, ulusal ve uluslararası anlamda kenti tanımlayan en önemli eser ve kültürel varlık. Böyle bir esere saldırı yapılıyorsa, kenti yönetenlerin düşünmesi gerekiyor. Anıtın zaman zaman yapılan uyarılarla aydınlatmasının iyileştirildiğini biliyoruz. Kent için böylesine değerli bir eserin görülebilir kılınması ve üst düzey güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Araçların parka alanına bu kadar rahat girip, çıkabilmesi doğru değil. Bu ve buna benzer girişimlerin önlenmesi adına bir şeyler yapılmalı” diye konuştu.

    ‘ARAÇ GİRİŞİ KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPILMALI

    ‘Onur Anıtı çevresindeki güvenlik önlemlerinin artırılmasını isteyen Hidayet Yıldız, “Anıtın etraflıca korunması gerekiyor. Araç girişinin önlenmesi konusunda çalışma yapılmalı. O günkü saldırı da bir araçla yapılmıştı. Herhangi bir koruma olmadan, araç buraya girmiş. Sonrasında kolluk kuvvetlerinin artırılması önleyici bir etki olabilir. Bunun haricinde denetlenebilir bir kamera sisteminin olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • Ukrayna-Rusya krizi altındaki ateşi körüklüyor

    Ukrayna-Rusya krizi altındaki ateşi körüklüyor

    Sürekli bir yükseliş eğiliminde olan altının Rusya-Ukrayna savaş söylentileri nedeniyle değer kazanıyor. Kriz ve savaş ortamlarında altının değerinin arttığına dikkat çeken Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, dünyada etkili olan enflasyonun ve savaş söylemlerinin altının ONS fiyatının da yukarı çıkmasında etkili olduğunu dile getirdi.

    “Ukrayna-Rusya savaşı altın fiyatlarını tetikliyor”

    Savaş çıkma ihtimalinin altın fiyatlarını yükselttiğini dile getiren Salih Özman, “Güvenli liman olan altın dünya krizlerinden ve savaşlarından çok yakın oranda etkileniyor. Şu anda da gündemde olan Ukrayna-Rusya savaşı altın fiyatlarını tetikliyor. Rusya’nın Ukrayna sınırında asker bekletmesi, ABD ordusunun Polonya’da beklemesi altın fiyatlarını yukarıya doğru çekiyor. Pandemi ile birlikte dünyadaki merkez bankalarının parasal genişleme yapmaları da altın fiyatlarının yukarı çıkmasına zemin hazırlamıştı. Parasal genişleme ile birlikte dünyada enflasyon sıkıntısı oluşmaya başladı. Yıllardır enflasyon görmeyen ülkeler Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika gibi ülkeler enflasyon problemi ile karşı karşıya kaldı. Bu ülkelerin milli paralarındaki değer kaybı da altına yönelişi hızlandırdı. Pandeminin azalmasıyla birlikte bu parasal genişlemede bir düşüş bekliyorduk ama artık bu düşüşü bekleyemiyoruz. Dünyada bir enflasyon var, bu enflasyon karşısında altın ülkelerin para birimine karşı en azından değer kaybetmeyecek. Altın fiyatlarının enflasyon ile birlikte düşmeyeceği kesinleşirken, savaş söylemleriyle de artış eğilimine girdi” dedi.

    “Savaş çıkarsa altının ONS fiyatı 2200 dolar civarına oturur”

    Altının ONS fiyatının savaş durumuna göre değişkenlik göstereceğini iddia eden Özman, şunları söyledi: “Rusya-Ukrayna gerginliği savaş boyutuna gelmezse altın fiyatlarında bir miktar geri çeklime bekliyoruz. Altının ONS fiyatının 1400 dolar seviyesine düşeceği söylemleri vardı. Öyle bir ihtimal dünyadaki enflasyon nedeniyle kalmadı. Şu anda altının ONS fiyatı 1850 dolar seviyesinde. Bunun 1750 doların altına gelme ihtimali yok. Savaşın olmayacağı anlaşılır ve kriz biterse ONS fiyatının 1750-1800 dolar bandına çekilmesi ise kuvvetle muhtemel. Rusya’nın Ukrayna’ya fiziki olarak bir işgal girişiminde bulunması savaşın boyutunu büyüteceği için altının ONS fiyatı 2 bin dolar seviyesini geçer. Söylenen boyutta bir savaş çıkması durumunda altının ONS fiyatı dünya bazında 2200 dolar civarına oturur. Altının gram fiyatı Türkiye’de Ocak ayının başında 760 TL civarındaydı. 2021 yılı 29 Aralıkta ise 715 TL’ydi. Şu anda ise altının gramı 815 TL’den işlem görüyor. Bugün itibarıyla bilezik gram satış fiyatı 790 TL, çeyrek altın 1353 TL, yarım altın 2706 TL ve tam lira 5562 TL’den satılıyor.”

  • Samsun-Çarşamba Havalimanı’ndaki yolcu sayısı geçen yıla göre yüzde 56 arttı

    Samsun-Çarşamba Havalimanı’ndaki yolcu sayısı geçen yıla göre yüzde 56 arttı

    Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı’ndan 2022 yılı ocak ayında hizmet alan yolcu sayısı 2021 yılı Ocak ayına göre yüzde 56 artarak 94 bin 823 oldu.

    Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı’nda yolcu trafiği, iniş-kalkış yapan uçak trafiği ve yük trafiği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Vali Dağlı, yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi:

    “DHMİ Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre; Samsun Çarşamba Uluslararası Havalimanı’nda 2021 yılı Ocak ayında 57 bin 881’i iç hat, 2 bin 722’si de dış hat olmak üzere toplam 60 bin 603 olan yolcu trafiği, 2022 yılı Ocak ayında iç hatta yüzde 49’luk artışla 86 bin 346, dış hatta yüzde 211’lik artışla 8 bin 477, toplamda ise yüzde 56’lık artışla 94 bin 823 olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılı Ocak ayında Samsun Çarşamba Uluslararası Havalimanı’na iniş-kalkış yapan uçak trafiği 803’ü iç hat, 99’u da dış hat olmak üzere toplamda 902, yük (kargo, posta, bagaj) trafiği ise toplamda 926 ton oldu.”