Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre bugün Türkiye’nin en düşük hava sıcaklığı Sivas’ın Altınyayla ilçesinde ölçüldü.
İlçede termometreler 23 dereceyi gösterdi. Altınyayla eksi 23 derece ile iki gün üst üste Türkiye’nin en soğuk noktası oldu. İlçede adeta hayat dondu. Her yerde buz sarkıtları oluştu, araçlar çalışmadı. Suya dair ne varsa dondu. Ağaçlarda ise kırağılar oluştu.
Sivas, dondurucu soğukların etkisi altında adeta buz tuttu. Geçtiğimiz günlerde yağan kar, yerini Sibirya soğuklarına bıraktı.
Termometrelerin sıfırın altında 15 dereceyi gösterdiği kentte hayat yavaşlarken, doğa eşsiz bir güzellik sundu.
Bitki ve ağaç dallarını saran kırağı, masalsı bir tabloyu andıran manzaralar oluşturdu. Soğuk havanın etkisiyle beyaza bürünen kentte adeta bir görsel şölen yaşandı. Sivas’ta soğukların önümüzdeki günlerde de etkisini sürdürmesi bekleniyor.
Kırağı tutan ağaçların güzel bir görüntü sunduğunu ifade eden Ahmet Zileli, “Bu aya kara kış denir. Bundan sonra zemheri gelir, ondan sonra da gücük ayı vardır.
2 ay çok şiddetli geçer, çok soğuklar vurur. Hava şuan sert, bu da Sivas için normal. Kırağı tutan ağaçlarda güzel bir görüntü vermiş” ifadelerini kullandı.
“Soğuk havada sıcak manzara”
Soğuk havada sıcak manzaraların olduğunu söyleyen Bahadır Kalkan, ” Yıllar önceki soğuklara geri döndük. Bu havalar Sivas’ta normal. Uzun zamandır böyle soğuk olmuyordu. Ağaçlarda kırağılar oluştu, soğuk havada sıcak manzaralar. Sivas soğuğu ile meşhur” dedi.
Sivas’ta yaşayan Murat Cingöz, sigara yerine minyatür araba alarak 33 yılda 5 milyon TL değerinde 13 bin araba biriktirdi.
Murat Cingöz’ün 8 yaşında harçlıklarıyla satın aldığı bir minyatür araba tutkuya dönüştü. 33 yıldır minyatür araba satın alarak koleksiyon yapan Cingöz, biriktirdiği 13 binin üzerindeki aracı evinin odasında sergilemeye başladı.
Sigaraya vereceği para ile araba satın aldığını ifade eden Cingöz, “Burası benim sıkıntılı günlerimde bile kendimi iyi hissettirmeme, stres düzeyimi azaltmama ve dolayısıyla mutlu bir halde çıkmama vesile olan bir oda oldu” dedi.
Sivas’ta yaşayan 41 yaşındaki Cingöz, 1991 yılında okul harçlıklarıyla oluşturmaya başladığı koleksiyonu; Çin, Japonya, Amerika gibi 8 farklı ülkeden insanlarla iletişime geçerek farklı renkler, modeller ve çeşitlerde araçları satın alarak güçlendirdi. Biriktiği araçları gösterime sunmak isteyen Cingöz, şimdilik evinin bir odasını araçlara ayırdı.
Odanın 4 duvarının yanı sıra dolapların tamamını tasarlayarak araçlarla donatan Cingöz, araçların bakımını da aynı odada yapıyor. Hayatı boyunca sigara kullanmadığını ifade eden Murat Cingöz, “Hiç sigara kullanmadım. Sigaraya vereceğim paranın daha fazlasını buraya harcadım” dedi.
“Bu oda mutluluk odası”
İlk arabasını ilkokula gittiği dönemde aldığını söyleyen Murat Cingöz, “1991 yılından bu yana bu koleksiyonu yapmaktayım. İlk arabayı okul güzergâhı üzerinde bir iş yerinden yaklaşık 16 bin liraya satın almıştım.
Hayalini kurduğum bu arabaya ulaşmıştım. Daha önceden kardeşlerimin de getirmiş olduğu arabalar var ama benim başlangıç noktam kesinlikle buydu. Aşağı yukarı 33 yıl falan birlikte zaman geçirdik, binlere ulaştık. Şu an 13 binin üzerinde arabam var gördüğünüz gibi.
Toplaması, biriktirmesi, farklı farklı ülkelerden, onlarca şehirden ve yüzlerce kişiden toparladığım bu koleksiyonu biriktirmek bir hayli zor oldu. Ama inanılmaz dostluklar ve inanılmaz keyifli günlere vesile oldu.
Zaten bu odaya girerken ben diyorum ki ‘bu oda mutluluk odası’. Girerken mutsuz bile olsanız çıktığınızda kesinlikle mutlu oluyorsunuz. Bu oda kendinizi yenilemenizi sağlayan harika bir oda. Herkese tavsiye ederim. Gerçekten bu hobi güzel bir şey” dedi.
“Bu oda için çok şeyden vazgeçtim”
Odayı görenlerin hayran kaldığını ifade eden Murat Cingöz, “İlk defa odaya girenler gerçekten 5, 6 dakika boyunca kendilerine gelemiyorlar. Yaklaşık 13 binden fazla araba olduğu için önce bakıyorlar. Her birinin hikâyesini dinledikleri zaman inanılmaz keyif alıyorlar. Gerçekten bu durumda beni çok mutlu ediyor.
Bu oda için çok şeyden vazgeçtiğimi söyleyebilirim. Günde iki paket sigara ve 33 yılı çarpabilirsiniz. Belki 3 paket olabilir. 33 yıllık bir emek var. Arabalar burada ama sigara içenlerin sigaraları yok ve sağlıklarına ciddi zararlar veriyor. Burası benim sıkıntılı günlerimde bile kendimi iyi hissettirmeme, stres düzeyimi azaltmama ve dolayısıyla mutlu bir halde çıkmama vesile olan bir oda olmuş oldu. Ondan dolayı çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Sivas’ta seçilmesi halinde 5 kişiyi umreye göndereceği vaadinde bulunan genç muhtar, bir konakta düzenlediği programda 450 başvuru arasında umreye göndereceği 5 kişiyi kura ile belirledi.
31 Mart’ta düzenlenen yerel seçimlerde Sivas Mevlana Mahallesi Muhtarı Burak Zakir Baş, alışagelmiş vaatlerin dışında bir vaatte bulunarak seçildiği takdirde kura ile 5 mahalle sakinini umreye göndereceği sözünü vermişti.
Seçildikten 8 ay sonra bu vaadini gerçekleştiren Baş, Salih Aşık Gençlik Merkezi’nde kura çekimini gerçekleştirdi. Program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı ve ardından kura çekimine geçildi. Yapılan 450 başvurunun arasından 5 asil 5 de yedek olmak üzere 10 isim belirlendi. Çıkan isimlerin hiçbirinin salonda olmaması ve hepsinin kadın olması ise dikkatlerden kaçmadı.
Muhtarlık göreviyle hizmet etmek için aday olduğunu belirten muhtar Baş, “Esnaf olarak böyle işler yapsak yanlış algılanabilirdi. Çok şükür gencim, esnafım, muhtarlık makamında da sizin karşınızdayım. Rabbime sonsuz şükür olsun verdiğim sözü yerine getirmenin gururunu yaşıyorum. Kimse inanmamıştı ama yaptık” ifadelerine yer verdi.
“Hiç beklemiyorduk”
Çekilen kurada isminin çıktığını öğrenip salona gelenlerden Türkçe öğretmeni Melike Doğan, “Dersteydim. Bir anda telefon gelince çok şaşırdım. Hiç beklemiyordum. Mümkün değil diyordum” ifadelerine yer verirken bir başka talihli Nuket Ozmuş ise, “Bu güzel hayra vesile olunması çok güzel. Yerine dünyaları da verseler hiçbir şey yerini tutmaz. Yıllardır ben çok istiyordum. Kendim için de değil ama içimden hep çok isteyen birine çıksın diye dua etmiştim” dedi.
“Çıkmayınca çok üzüldük”
Umreye gitmek için kuraya katılan fakat kendisine çıkmayan 81 yaşındaki Hilmi Aslan, “Katıldım ama çıkmadı. Üzüldüm. Ben de isterdim gitmeyi. Erkeklerden de kimseye çıkmadı hep kadınlara çıktı” derken çok büyük bir heyecanla beklediğini belirten başka bir katılımcı Emine Şirvan ise “Çıkmadı ama yine de bekliyorum bir ümitle. Çok üzüldüm. Çok istiyordum. İnşallah nasip olur” dedi.
Sivas’ta sağlıklı ve sıcak tutmasıyla bilinen unutulmaya yüz tutmuş yün çoraplar, Olgunlaşma Enstitüsü’nde yeniden hayat buluyor.
Geçmişten günümüze kadar uzanan kültürel miraslarımızdan biri olan el yapımı yün çoraplar, modern çağın hızla değişen alışkanlıklarıyla unutulmaya yüz tuttu.
Yün çoraplar özellikle Anadolu’nun birçok bölgesinde sıcak tutmasının yanı sıra üzerindeki motifler ve desenlerle hikâyeler anlatan birer sanat eseriyken, kullanımı fabrikasyon üretim ve sentetik materyallerin yaygınlaşmasıyla azaldı. Geleneksel dokuma ve el sanatı alanında çalışan Olgunlaşma Enstitüsü’ndeki ustalar, bu önemli mirası yeniden canlandırmak için kolları sıvadı.
Enstitüdeki dokumacılar, bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla el örmesi yün çorap yapmaya devam ediyor.
Dokumacılığı babaannesinden öğrenen ve enstitüde dokumacılık yapan Ayşe Akgül, “Fabrikasyon çoraplarla kıyaslamamız mümkün değil. Bunlar çok daha sağlıklı. Görsel ve sağlamlık olarak da çok iyi. Yün olduğu için terletme de yapmıyor. Sıcak tutar” dedi.
“Yöresel defilelerde kültürümüzü tanıtıyoruz”
Yün çorapları modern tasarımlarla harmanladıklarını söyleyen Akgül, “Dokumacıyım. Halı, kilim ve çorap dokuyorum. 5 şiş çorap örüyorum.
4 şiş dolu, bir şiş boş şekilde yapıyorum. Bir çift çorabı yaklaşık bir haftada dokuyorum. Arkadaşlarımız köylerde alan araştırması yapıyorlar.
Ninelerimizin öncelerden dokudukları çorapları ve sandıklarında bulunan parçalardan fotoğrafları çekip getiriyorlar. Biz de burada modern tasarımlarla harmanlayarak dokuma yapıyoruz.
Bizim buradaki amacımız unutulmaya yüz tutmuş geleneksel ürünleri yaşatmaya devam etmek. Gelinlerimizin çeyizlerine veya bizim burada ürettiğimiz kıyafetlerimizin altına tamamlayıcı unsur olarak yapıyoruz. Düzenlenen yöresel defilelerde kültürümüzü tanıtıyoruz.
Ben çocukken babaannem yapardı. Benim ilgim vardı, babaanneme bakarak öğrendim. Şimdi kendim üretiyorum. Genelde gelin bohçalarına konulur. Bizim de bohçalarımızda vardı” ifadelerine yer verdi.
Sivas’ta kışa hazırlıksız yakalanan çobanlar yaylalardan erken dönüş yaptı. Kentte etkisini gösteren kar yağışı ile yüksek rakımlı bölgelerde kar kalınlığı hızla artarak ulaşımı olumsuz etkiledi. Arazideki hayvanların beslenme ve barınma şartları da bu durumdan olumsuz etkilendi. Çobanlar, zorlu doğa koşullarında hayvanlarını güvenli bir şekilde ahırlara ulaştırmak için kolları sıvadı.
Merkeze bağlı Yakupoğlan köyünde yayladan erken dönüş yapan çobanlar, kara kışın beklenenden erken başladığını belirterek, “Hava bir anda değişti, sürülerimizi yaylada bırakmak riskliydi. Mecburen erken indik” ifadelerini kullandı. Yetkililer, hayvancılıkla uğraşan vatandaşları ani hava değişimlerine karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Etkisini gösteren kış nedeniyle araziden erken dönmek zorunda kalan çoban Abdurrahman Kepenek, “Araziden köye geliyorum. 2 saattir yoldayım. Yaklaşık 4 gündür arazide kaldık. Kar yağışı durursa tekrar çıkarız ama kar yağışı artacak artık bahara ancak çıkarız. Aslında mevsime göre daha erken. Kar yağışı bu yıl yaklaşık 25 gün önce geldi. Koyunlar da soğuktan etkileniyor” dedi.
Sivas’ta dün gece başlayan kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Kangal ilçesine bağlı Deliktaş köyünde yoğun kar nedeniyle 300 koyun ve 50 keçi arazide mahsur kaldı. Koyun ve keçilerin bir kısmı soğuktan donarak telef olurken, sürü sahibi soğuktan donmak üzere olan koyunlardan bazılarını telef olmadan önce kesti. Arkadaşının kalan sağ koyunlarının telef olmaması için yardım isteyen vatandaş, sosyal medyada açtığı canlı yayında “Allah rızası için herkes yardıma gelsin. Hayvanlar hep telef olmuş, bari sağ kalanlar kurtulsun. Yollar açık. Bu Müslüman malı kalanları da ölmesin” dedi.
Sivas Belediye’nce 25 mobil taziye aracı, modern donanımlarıyla vatandaşların hizmetine sunuldu. Sivas Belediyesi, taziye evlerinde oluşan yoğunluk ve yükü azaltmak için vatandaşların talebi doğrultusunda 25 mobil taziye aracını hizmete aldı.
Belediye Başkanı Adem Uzun, seçim dönemi ve sonrasında vatandaşlarla yapılan görüşmelerde en çok gelen talebin mobil taziye araçları olduğunu belirtti. Göreve başladıkları andan itibaren bu talebi karşılamak için planlamalar yaptıklarını ifade eden Uzun, “Sivaslı hayırseverlerimizin ve belediyemizin destekleriyle 25 adet taziye aracını hizmete sunduk. Şu an itibarıyla vatandaşlarımız bu hizmetimizden faydalanmaya başladılar” dedi.
“Şehir için önemli bir ihtiyaçtı”
Mobil taziye araçlarının özellikle pandemi döneminden sonra ortaya çıkan bir ihtiyaca cevap verdiğini vurgulayan Başkan Uzun, “Şimdi hem seçim döneminde hem de seçimden sonraki süreçte vatandaşlarımız ile bir araya geldiğimizde en büyük taleplerden birisi mobil taziye araçlarıydı. Göreve başladığımız günden itibaren de planlamalarımızı yaptık.
Bu planlamalar çerçevesinde Sivaslı hayırseverlerimizin desteğiyle Sivas Belediyemizin destekleriyle birlikte 25 tane taziye aracını 18 Kasım tarihi itibariyle hizmete sunduk. Şu an itibariyle vatandaşlarımız bu hizmetimizden faydalanmaya başladılar. Ben hayırseverlerimize teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Şehir için önemli bir ihtiyaçtı.
Çünkü özellikle pandemiyle birlikte artık insanlar evlerini çok fazla açmak istemiyorlar. Ben cenazelere gittiğimde genellikle şöyle bir manzara ile birlikte karşı karşıya kalıyorum. Bir ev içerisinden kadınlar bir odada erkekler bir odada oturur vaziyetler. Herkes de taziye araçlarını soruyordu. Biz de bunu başlatmaya karar verdik ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk” şeklinde konuştu.
25 mobil taziye aracı, modern donanımlarıyla vatandaşların hizmetine sunulurken, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen hayırseverlere ve belediye ekiplerine teşekkür eden Başkan Uzun, bu hizmetin şehir için önemli bir ihtiyacı karşıladığını belirtti.
Dün sabah saatlerinde etkisini gösteren yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Yoğun kar yağışı ile birlikte yolların birçoğu trafiğe kapandı. Gürün ilçesinden Tokat’a gitmek için yola çıkan 4 işçi ise kar ve tipi nedeniyle Karaören köyü yol ayrımında kara saplanarak mahsur kaldı. Durumun bildirilmesi üzerine karayolları ekipleri harekete geçti. İş makinası yardımıyla yaklaşık 10 saat sonra kurtarılan işçiler yoluna devam etti.
Sivas’ta etkili olan kar yağışı, hayatı olumsuz yönde etkiledi. İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre; yoğun yağan kar ve tipi nedeniyle Sivas il genelinde 906 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresi karla mücadele ekipleri, kapalı olan köy yollarını açmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü öğrenildi.