Kategori: Sivas

  • Baba yadigârı ağacı korumak için ilginç bir yönteme başvurdu

    Baba yadigârı ağacı korumak için ilginç bir yönteme başvurdu

    Sivas’ta Çarşıbaşı Mahallesi’nde bir esnafın beton binalar arasında yetiştirdiği kayısı ağacı, görenlerin ilgisini çekiyor. Yaklaşık 13 yıl önce meyve çekirdeğinden ekilip taşıma suyu ile büyütülen kayısı ağacının meyveleri için zarar görmeye başladı. Dallarındaki meyveleri alırken ağaca zarar verildiğini gören esnaf Mesut Gülle, ağacın zarar görmesini engellemek için ilginç bir yönteme başvurdu. Ağacı ilaçlatan Gülle, yazdığı notta, “Ey iman edenler, dokunmayın çok fenayım. Bakımlarımı yeni yaptırdım. Ben sizin saçınızı sakalınızı yolmuyorsam bir zahmet siz de bana dokunmayın” ifadelerine yer verdi.

    “Babamızın yadigârı ağaca sahip çıkmaya çalışıyoruz”

    Yaz geldiğinde vatandaşların hem bu ağacın meyvesinden hem de gölgesinden yararlandığını söyleyen Mesut Gülle, “Bu çevrede hiç ağaç yok. Babam bu kayısı ağacını çekirdekten büyüttü. Çevrede su bile yok, bu ağaca su taşıdı. Biz de babamızın yadigârı ağaca sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu ağaca yazıyı asmamızın sebebi de insanların ağaca zarar vermesi. Meyve yemek adına ağacın dallarını kopartıyorlar. Bu durumun önüne geçmek için kendimizce bir önlem almak istedik ve ‘Ey iman edenler, dokunmayın çok fenayım. Bakımlarımı yeni yaptırdım. Ben sizin saçınızı sakalınızı yolmuyorsam bir zahmet siz de bana dokunmayın’ yazısını yazarak aslında ağacı dillendirdik” dedi.

    “Yazıyı görüp kıranlar da oluyor”

    Yazıyı görenlerin şaşırdığını ifade eden Gülle, “Tebrik edenler de var, yazıyı okuduğu halde gelip ağacın dalını kıranlar da var. Her mevsim geçişlerinde ağacın soğuktan etkilenmemesi için ağacı tamamen naylonla kapatıp tedbir alıyoruz. Ağaca özen gösteriyoruz ama insanlar biraz duyarsız. Çevrede hiç ağaç yok ve burada kısıtlı bir alan var. Yaz aylarında bu ağacın gölgesinde insanlar oturuyor, dinleniyor. Fakat meyve yemek adına ağaca çok zarar veren var” şeklinde konuştu.

  • Sivas nüfusunun yüzde 23,2’si çocuk

    Sivas nüfusunun yüzde 23,2’si çocuk

    2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 650 bin 401 kişinin yaşadığı Sivas’ta nüfusun 151 bin 173’ü çocuklardan oluştu. Kentte çocuk nüfusun 35 bin 398’ini 0-4 yaş grubu, 43 bin 11’ini 5-9 yaş grubu, 44 bin 68’ini 10-14 yaş grubu, 28 bin 696’sını da 15-17 yaş grubu oluşturdu.

    Türkiye´de çocuk nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı yüzde 26 olarak açıklanırken Sivas’ta bu oran yüzde 23,2 olarak kayıtlara geçti.

  • Kubbede çalışan işçiler, yürekleri ağızlara getirdi

    Kubbede çalışan işçiler, yürekleri ağızlara getirdi

    Sivas kent merkezinde bir süredir yapımı devam eden cami kentin adete siluetini değiştirdi.

    Yakın zamanda tamamlanıp açılması beklenen caminin kubbesinde çalışan işçiler ise görenleri hayrete düşürdü. İki işçinin kubbedeki rahat hareketleri yürekleri ağızlara getirdi. İşçilerin adeta ölüme meydan okuduğu o anlar kameraya yansıdı.

  • Sulama kanalına düşen ineği kurtarmak için canını hiçe saydı

    Sulama kanalına düşen ineği kurtarmak için canını hiçe saydı

    Olay, geçtiğimiz günlerde Sivas’ın Gölova ilçesi Boğazköy mevkiinde meydana geldi. Aracıyla Erzincan istikametinden Suşehri istikametine giden Zülal Polat, sulama kanalına bir insanın düştüğünü düşünerek aracını durdurup hemen araçtan indi. Sulama kanalına koşan Polat, kanala insanın değil de hayvanın düştüğünü gördü. Azda olsa içini rahatlayan Polat, hiç düşünmeden hemen üstünü çıkartarak suya atladı. Uzun uğraşlar sonrası ineğe bağlanan ip sayesinde vatandaşlarında yardımıyla suda mahsur kalan inek kurtarıldı. Zülal Polat, insanlık namına hayvanı kurtardığını söyledi.

  • Sivas’ta ekmek savaşları

    Sivas’ta ekmek savaşları

    İddialara göre, Sivas’ta somun ekmeği üreten bazı fırınların hijyen ve kaliteden uzak ucuz ekmek satması tepkilere neden oldu. Bu duruma tepki göstermek isteyen bir firma denetimlerin yetersiz olduğunu ileri sürerek 200 gram somun ekmeğin fiyatını 2 liraya kadar düşürdü. Normal şartlarda 7.5 liraya satılan somun ekmeği kimi firmalar 5 liraya satarken ekmeğin fiyatının iki liraya düşürülmesi vatandaşları bir hayli sevindirdi.

    “Ekmeği 2 liraya satmamızın temel amacı hijyen konusu”

    Firmanın Halka İlişkiler Müdürü Murat Eken, ekmeği iki liradan satmalarının temel amacının hijyen konusu olduğunu ifade ederek, “ Normalde Sivas’ta belli sayıda fırıncılar var. Şu anda ekmeğin normal maliyeti beş liranın çok üzerinde. Ekmeği 2 liraya satmamızın temel amacı hijyen konusu. Gerektiği şekilde fırınlar denetlenmiş olsa, gerektiği şekilde hijyen kurallarına uyulmuş olsa, sigortayla alakalı gerçek anlamda denetimler yapılmış olsa emin olun herkes ekmeğin gerçek değerine ulaşmış olabilir. Bizim buradaki amacımız tepki amaçlı. Biz de biliyoruz ki ekmeğin maliyeti normalde beş liranın üzerinde. Şu anda örnek veriyorum. 10 tane eleman çalıştırıp 3’ünü sigortalı çalıştıranlar da var. Ruhsatı olmadan imalat yapan fırınlar da var” dedi.

    “Kimseyle bir alıp veremediğimiz yoktur”

    Eken, fırınların gerçek anlamda denetilmesini istediklerine değinerek, “Tek istediğimiz bunlara gerçek anlamda denetim yapılması. Çünkü bugün marketlerin altında açılmış olan fırınlar var. Bunların denetilmesini istiyoruz. Ama şu anki maliyetler gerçekten kurtarmıyor. Bizim istediğimiz, gerçekten denetim yapılsın ve bu denetim üzerine de halkımız sağlıklı ekmek yesin. Onun harici kimseyle bir alıp veremediğimiz yoktur. Biz istiyoruz ki insana da düzgün ekmekler yesinler. Ama bu süre bu şekil devam ettiği müddetçe biz yedi birlik olarak ekmeği iki liradan satmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
    Vatandaşlar ise ekmeğin 2 liradan satılmasının güzel bir uygulama olduğunu ifade etti.

  • Türkiye’nin ilk yerli ve milli lokomotifi ‘Bozkurt’ Sivas’ta sergileniyor

    Türkiye’nin ilk yerli ve milli lokomotifi ‘Bozkurt’ Sivas’ta sergileniyor

    Sivas’ta eski adı ‘cer atölyesi’ olan, günümüz TÜRESAŞ’ı tarafından üretilen ve Türkiye’nin ilk yerli lokomotifi olan “Bozkurt”, 1961 yılında demir yollarında hizmete başladı. 25 yıl boyunca demir yollarında aralıksız sefer yapan yerli ve milli lokomotif, ülkenin demir yolu taşımacılığında önemli bir rol oynadı. Ancak teknik ömrünü doldurmasıyla birlikte emekliye ayrıldı. Türkiye’nin demir yolu tarihinde önemli bir yere sahip olan Bozkurt, emekliliğinin ardından şimdilerde ahde vefa olarak sergileniyor.

    “İsmini, Ergenekon Destanı’nda Türklere yol gösteren kurtlardan alıyor”

    Yapımında çalışan tüm personelin yerli Türk işçi ve mühendisler olduğunu belirten TÜRESAŞ Sivas Bölge Müdürü Atanur Karadağ, “Türkiye’nin ilk yerli ve milli lokomotifi. Bizim milli gururumuz ‘Bozkurt’. Kurumumuz 1961 yılında cer atölyesi olarak çalışıyorken yerli ve milli lokomotif yapılması kararı alınıyor. Bunun üzerine Sivas’ta ‘Bozkurt’, Eskişehir’de ‘Kara kurt’ yapılıyor. Yapımında çalışan tüm personelin yerli, Türk işçi ve mühendislerin katkılarıyla bir lokomotif yapılıyor. Sivas’ta yapılan bu lokomotifin ismine bozkurt denmiş. Bozkurt 1961 yılından sonra raylara inmiş ve hizmet etmeye başlamış. Yaklaşık 25 yıl bu hizmetini devam ettirmiş ve Türkiye’de gitmedik demiryolu bırakmamış. 25 yıllık mesainin ardından 1986 yılında emekliye ayrılmış. Emekliliğin ardından şu anda bulunduğu alana konuyor. Biz kendisine bir vefa göstererek burada istirahatini sağlıyoruz. Türk tarihinde kurdun önemi var. Ergenekon Destanı’nda Türklere yol gösteren kurtlardan alıyor ismini. Eskişehir’deki de bir kurt isminde. İkisi birbiriyle tatlı bir rekabetle hizmet veriyor. Yerli ve milli olduğundan dolayı Türk geleneğine uygun olarak isimleri konuyor. Liderlik eden, önde giden anlamını taşıyan Bozkurt ismi veriliyor” şeklinde konuştu.

  • Yalağa düşen 2 yaşındaki çocuk boğularak can verdi

    Yalağa düşen 2 yaşındaki çocuk boğularak can verdi

    Edinilen bilgiye göre olay bugün İkindi saatlerinde Sivas’ın Olukman Köyünde yaşandı. Evinin önünde oynayan Gamze ve Kadir Koç çiftinin 2 yaşındaki Nazlı Koç isimli kız çocuğu, ebeveynlerinin fark etmediği sırada hayvanların su içtiği yalağa düştü. Ailesi tarafından yalakta nefessiz halde bulunan minik kız çocuğu ambulansla Sivas Numune Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Babası hastane önünde sinir krizi geçirdi. Minik Nazlı’nın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Düğünde ikram edilen meyve suyundan ‘küf’ çıktı

    Düğünde ikram edilen meyve suyundan ‘küf’ çıktı

    Sivas’ta bir düğüne katılan Rukiye Arıcı, ikram olarak verilen meyve suyunu bardağına doldurdu. Arıcı meyve suyunu doldurduğunda, bardağı içindeki gördükleri karşısında şok yaşadı. Arıcı, içerisinden küf çıkan meyve suyunun son kullanma tarihinin geçmediğini, kutunun da deforme olmadığını söyledi.

    “Açıp bardağa dökmemle birlikte küf gördüm”

    Kapağı hiç açılmamıştı ben kendim açtım diyen Arıcı, “Masaya Dimes marka meyve suları geldi. Karışık meyve suyuydu. Çalkaladım ve açtım. Kutunun son kullanma tarihine baktım. Tarihi 16 Ağustos 2024 olarak yazıyordu. Açıp bardağa dökmemle birlikte küf gördüm. İnsanlara gösterebilmek için hemen videoya çektim. İnsanlar daha dikkatli olmalı. Şaşırtıcı bir durum. Sağlık açısından çok tehlikeli. Gerekli yerlerin daha çok denetlemesi gerekiyor. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı” dedi.

    “İyi ki içmemişim”

    Arıcı, kanseri yeni atlattığını bu nedenle yaşadığı olayın kendisini daha fazla tedirgin ettiğini belirterek, “Meme kanseriydim şükürler olsun ki yeni atlattım, o masada halam da vardı. Kendisi de meme kanseriydi. Eğer fark etmeden o meyve suyunu içseydim o kutudan çıkan küfün bana vereceği zararı tahmin bile edemiyorum. Daha çok dikkat edilmesini isterdim. Bu durum kişiye sağlık açısında çok büyük zararlar verebilir. Biz kemoterapi ve radyoterapi alıyoruz. Bunları aldığımız zaman bunlarla birlikte nasıl beslenmemiz gerektiğine dair bilgilendiriliyoruz. Özellikle küflü olabilecek her türlü gıdadan uzak durmamıza dair bir ibare var. İyi ki içmemişim. Zaten küfü gördükten sonra düğün salonu görevlileri o meyve sularını hemen topladılar” şeklinde konuştu.

    Diğer yandan, Dimes’ten yapılan açıklamada, “Meyve suları zararlı mikroorganizmalardan arındırılmak için sadece pastörize edilir, koruyucu katkı maddesi kullanılmaz. Ambalajın açılması ya da lojistik ve depolama süreçlerinde bir sebeple darbeye maruz kalan ambalajın deforme olması, delik, hasar, sızıntı oluşması, ambalajın içerisine hava ve mikroorganizma oluşumuna neden olabilmektedir. Bu ülkemizde olduğu gibi, dünya genelinde de meyve suyu ürünlerinde görülebilen bir durumdur. Bu durum, kapağı açık bırakılmış salçalarda, annelerimizin geleneksel yöntemleriyle evlerde hazırlanan domates konservelerinde, kabuğu soyulduktan sonra açıkta kalan meyvelerde kolaylıkla gözlemlenebileceği gibi meyve suyunda da gözlemlenir. Bu tür bir küf oluşumu, ürünün doğal bir ürün olmasına ve koruyucu katkı maddesi kullanılmadığına işaret eder. Besleyici ve doğal ürünlerde hava ile temas sonucunda basit küf diye tabir edilen küf ve mantar oluşması beklenir. Meyve suyu ambalajlarında son kullanma tarihinin ve besin değerlerinin yanı sıra, ‘Açıldıktan sonra buzdolabında saklanmalı ve 2 gün içerisinde tüketilmelidir’, ‘Ambalajı zarar görmüş, şişmiş ve sızdırmış ürünleri satın almayınız, tüketmeyiniz’ benzeri ibarelere yer verilmesi sektör genelinde ve dünya genelinde yapılan bir uygulamadır. Uluslararası standartlara sahip üretim tesislerimizde karton ambalajlarımızın dolum hatları tamamen kapalı hatlardır, el değmeden milimetrik filtrelerden geçerek, yüzde 100 hijyenik koşullarda dolum yapılmaktadır. Ürünler içindeki besini yiyerek küflenmeye sebebiyet verebilecek tüm zararlı mikroorganizmalar ısıl işlem pastörizasyon ile yok edilir. Üretim tamamladıktan sonra şahit numuneler steril teste tabi tutulur ve bu bağlamda hatasız şekilde ürünlerin sevkine izin verilir. Tüketici şikayetlerini incelediğimizde milyonda 1,1 oranında; sevk sonrası ürünlerimizin ambalajları, lojistik süreçlerde ya da depolama alanlarında hasar alabilmekte ve hava ambalaj içerisine sızabilmektedir. Bu tür durumlarda, sosyal medya hesaplarımızdan ya da tüketici hattından bize ulaşılmasından sonra gerekli test ve analiz çalışmaları gerçekleştirilir ve elde edilen bulgular ışığında tüketiciye bilgi verilir” denildi.

  • Bayram tatilinde mesire alanları doldu taştı

    Bayram tatilinde mesire alanları doldu taştı

    Türkiye’nin en büyük ikinci yüz ölçümüne sahip olan Sivas, İstanbul başta olmak üzere çeşitli şehirlere göç veren kentlerden birisi. Gurbette yaşayan Sivaslılar, Ramazan Bayramı’nın yaklaşması sebebiyle memleketleri Sivas’a akın ettiler. Havaların sıcak olmasını değerlendirmek isteyen vatandaşlar bayram tatilinin son günlerini mesire alanında geçirdiler.

    “Asıl bayram çocuklar için oldu”

    Paşabahçe mesire alanının aileyle piknik yapmak, zaman geçirmek için çok güzel bir yer olduğunu belirten Ahmet Kaya, “Bayram tatilini burada değerlendirmek istedik. Biz mutluyuz, çocuklar mutlu. Bayram gayet iyi geçiyor. Asıl bayram çocuklar için oldu. Bahar havasını çocuklarımızla zaman geçirerek değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

    “Hem çocuklara hem de kendimize vakit ayırmaya çalışıyoruz”

    Yoğun bir iş temposunun ardından bayram sonu ailesiyle gelip vakit geçirmek istediklerini ifade eden Işık Kırım, “Birkaç gündür havalar soğuktu. Bugün de havanın iyi olmasıyla çocuklarımızı da aldık geldik. Mangal, semaver yapacağız. Çocuklar da şu an parkta oyun oynamaya gitti. Hem onlara hem de kendimize vakit ayırmaya çalışıyoruz” dedi.

    “Güzel havayı değerlendirmek istedik”

    Azize Kayalar, hem bayramı geçirmek hem de babasının ölüm yıl dönümü onu yâd etmek için İstanbul’dan geldiğini belirterek, “Güzel havayı değerlendirmek istedik. Geniş bir aileyiz. Hepimiz bir arada olduğumuzdan dolayı mutluyuz” ifadelerini kullandı.

  • Kayınpederi ve kayınbiraderinin saldırısı sonucu ölen astsubay son yolculuğuna uğurlandı

    Kayınpederi ve kayınbiraderinin saldırısı sonucu ölen astsubay son yolculuğuna uğurlandı

    Olay, geçtiğimiz günlerde İzmir’in Bayraklı ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, damat Uğur Yurtseven (33), boşanma işlemlerini konuşmak üzere kayınpederi M.S.Ş. (65) ve kayınbiraderi K.Ş. (36) ile bir araya geldi. Taraflar arasındaki konuşma bir anda kavgaya dönüştü. Kavga sırasında tabanca ve bıçak kullanılmasıyla Yurtseven ağır yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan damadın hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerinden kaçan kayınbirader ve kayınpeder kısa bir süre sonra polis ekiplerince gözaltına alındı.

    Emniyetteki işlemleri tamamlanan kayınbirader ve kayınpeder çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Sivas’ta defnedildi

    Yurtseven’in cansız bedeni baba ocağı Sivas’ın Gürün ilçesine getirildi. Burada Yurtseven için cenaze töreni düzenlendi. Törene Yurtseven’in yakınları, Gürün Kaymakamı Abdullah Sarı, Gürün Belediye Başkanı Nami Çiftçi, İlçe Jandarma Komutanı Fahrettin Özçoban ve çok sayıda vatandaş katıldı. Öğle namazını müteakip Karşıyaka Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Yurtseven, Suçatı Mahallesi Karşıyaka Mezarlığında bulunan aile kabristanlığına defnedildi.