Kategori: Sivas

  • Saklı göllerde gün batımı büyülüyor

    Saklı göllerde gün batımı büyülüyor

    Sivas’ın Zara ilçesine uzaklığı 50 kilometre olan Canova köyü birbirinden güzel doğal gölleriyle dikkat çekiyor. Köye yaklaşık 2 kilometre mesafede bulunan Karagöl ve Ağagöl doğal güzellikleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Doğal olarak oluşan göller yaz kış birçok ziyaretçiyi ağırlıyor. Aynı bölgede yan yana bulunan göllerin gün batımı çekilen görüntüleri ise mest ediyor. Kartpostallık görüntülerin oluştuğu göller dron ile havadan da görüntülendi.

    “Gün batımı şahane”

    Köy sakinlerinden Serhat Koç, göllerin gün batımında şahane olduğunu söyleyerek, “Bu göller kışın ayrı güzel yazın ayrı güzel. Geleni cezbediyor. Gelenler çok oluyor. Mesela gelinle damat gelip orada fotoğraf çekilebiliyor. Biri Ağagöl diğer Karagöl. Mesela Karagöl’ün rengi hiç değişmez. Hep aynı renkte aynı tonda. Ağagöl ise ondan farklı oldukça güzel bir rengi var. Doğal oluşma göller. Gün batımında şahane. Gitmenizi tavsiye ederim” dedi.

  • Kangallar İsviçre’de gündem oldu

    Kangallar İsviçre’de gündem oldu

    İsviçre Alplerinde çiftçilik yapan bir kişi tarafından bölgeye getirilen Kangal, Yorkshire Terrier cinsi köpeği ağzında taşırken görüntülendi.

    Kangal tarafından telef edildiği öne sürülen köpeğin sahibi “Bunlar Alpler’e uygun hayvanlar değil” diyerek şikayetçi olmuş ve savcılık soruşturma başlatmıştı. Sivas’ta Uzman Kangal Köpeği Yetiştiriciliği yapan Hüseyin Yıldız, konuyu değerlendirdi. Görüntüleri inceleyen Yıldız, Yorkshire Terrier cinsi köpeği telef eden köpeklerin Kangal ırkına ait olmadığını söyledi.

    “Köpeği gördüğümüzde Kangal olmadığını anlıyoruz”

    Yıldız, köpeğin Kangal olmadığını belirterek, “Bir Sivaslı olarak bunu duyduğumda çok üzüldüm. Kangal adı altında geçiyor fakat köpeği gördüğümüzde Kangal olmadığını anlıyoruz. Avrupa’da İsviçre’de, Fransa’da, Almanya’da ve belli ülkelerde Kangal adı altında giden çok köpekler var. Yani bunlar tür. Türler melezdir. Irk özelliğini taşımaz. Irk gen haritasını onu sabitleyemezsiniz. Sabitleyemediğiniz bir köpeği de Kangal olarak algılayıp veya onun ismini algı olarak o olumsuz konunun içine dahil etmek doğru değil” dedi.

    “Bu konuda biraz muhakeme etmek lazım”

    Yıldız, bu konuda biraz muhakeme edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Anladığım kadarıyla köpek İsviçre’de serbest gezerken Terrier bir köpeği yakalıyor ve boğma şekliyle öldürüyor. Bu doğru mu, doğru değil. Bugün melez bir köpeklerin yapabileceği bir şey mi? Tabii ki yapabilir. Konunun içinde azmettirme var mıdır? Mutlaka vardır. Bu konuda biraz muhakeme etmek lazım. Genellikle Kangal ırkının İsviçre’de ve dağlarında gezmemesi gerektiğiyle alakalı bir açıklama yapmak bir talihsizliktir. Köpeğin ölümü de çok büyük talihsizlik. Üzüldük. Ama bunu Kangal adına mal etmek çok doğru değil. Yakinen tanıdığım arkadaşlarımda da Yorkshire Terrierler vardır. Bunlar genelde azmettiricidir veya bulunduğu ortamda mevzu farklı gelişmiş olabilir. Nasıl gelişmiş olabilir? Veya böyle bir saldırı eğilimin gerçeği nedir. Bu köpek onu azmettirdi mi? veya arada kemik mi var, et mi var, neyi paylaşamadı, neyi kıskandılar birbirlerinden böyle şekle giriştiler ve sonuç ölümle oldu. Terrierler; akıllı, zeki ,yerinde duramayan ve sert hayvanlardır. Karşı taraf yüzde yüz kangal değil. Her ağzı burnu kafası kara olan bir köpeğin Kangal olarak nitelendirmek çok yanlış olur” ifadelerini kullandı.

    “Kangal Kuzey Avrupa’da çok rahatlıkla hayatını idame ettirebilir”

    Kangal’ın Kuzey Avrupa’da hayatını idame ettirebileceğine değinen Yıldız, “Bizim kadim miraslarımızın özünde; sahipkarlık vardır, zayıfa sahip çıkmak vardır. Özünde onu sevmek varadır ve onu korumak kollamak vardır. Kuzey Avrupa’da ağırlık çok rahatlıkla Kangal hayatını idame ettirebilir. Çünkü iklimler koşullar buraya çok uyumlu” diye konuştu.

    “Arkadaşımıza buradan bir Kangal gönderelim”

    Avrupa’da artık çobanlarda ve çiftçiler de Kangallarımıza karşı çok fazla talepte bulunuyorlar. Görüyorlar çok becerikli süratli, çevik. Sahipkar güçlü. Bu tür nitelikleri taşıyan hayvanlar bizim Kangallarımızdır. Adam üzgün halde. Sinirli haliyle de açıklamış olabilir ama arkadaşımıza buradan bir kangal gönderelim. Öz Kangal. Terier yerine Kangal beslesin. Ne kadar sevecen, onu ne kadar benimsediğini görsün. Kangalın ne tür nitelikler taşıdığını o da görmüş olacaktır” şeklinde konuştu.

  • Sivas’ta kahreden kaza!

    Sivas’ta kahreden kaza!

    Gültepe mahallesi Adliye kavşakta, Okan Tepeci yönetimindeki otomobil ile M.G. idaresindeki cip kavşakta çarpıştı.

    Çarpışmanın etkisiyle sürücülerden Okan Tepeci olay yerinde hayatını kaybetti. Eşi Ü.G.T. ve kızı F.Z.T (5) ise ağır yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.

    Yaralı anne ve kızının hayati tehlikelerinin bulunduğu öğrenildi. Öte yandan, olay sonrası kaçan diğer aracın sürücüsü M.G.’yi yakalamak için çalışma başlatıldı.

  • Kene 2 can aldı

    Kene 2 can aldı

    Tokat’ın Reşadiye ilçesinde yaşayan M.A. (49) rahatsızlanınca Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. M.A. burada KKKA hastalığı şüphesiyle anestezi yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Bir süre tedavi gören M.A. hayatını kaybetti. M.A.’nın cenazesi, toprağa verilmek üzere Tokat’ın Reşadiye ilçesine götürüldü.

    Vücuduna yapıştı

    Diğer yandan Sivas’ın Zara ilçesine bağlı Avşar köyünde yaşayan D.Ş’nin (73) vücuduna kene yapıştı. Bir süre sonra rahatsızlanan D.Ş, KKKA hastalığı şüphesiyle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. D.Ş, tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

  • Kuruyan göl Ay yüzeyini andırdı

    Kuruyan göl Ay yüzeyini andırdı

    Sivas’ın Ulaş ilçesine uzaklığı yaklaşık 5 kilometre olan Kellah Gölü, geçtiğimiz yıllar olduğu gibi bu yılda kuraklığın etkisiyle tamamen kurudu.

    Suların çekildiği gölden geriye beyaz bir tabaka kaldı. Ayın yüzeyini de andıran beyaz tabaka drone ile havadan görüntülendi. Bozkırın ortasında bembeyaz kalan göl, endişelendirse de ortaya kartpostallık görüntüler çıkardı.

    “Burada güzel bir hayat vardı”

    Kaya Çıldır, kuraklığın etkisiyle gölün kuruduğunu ifade ederek, “Önceden suyun, yabani kuşların ve yoğun bir sazlığın olduğu bir yerdi. Burada güzel bir hayat vardı. Bölgenin florası zengindi. Fakat son 10 yıldır falan burada kuraklık oluşmaya başladı. Tecer ırmağından daha önceden su bağlıydı.

    Tekrardan bir dolum olmuştu, fakat son zamanlarda o da olmadı. Kuraklığın etkisi de var. Şuan ki hali yaban hayat için çok kötü oldu. Görüntü olarak güzel tabi ama bu bölgede zemin tuz olduğu için ondan kaynaklı beyazlık. Burası doğal tuzlu bir göldü. Ama kurudu kötü oldu” dedi.

  • Ayak mantarına 7 asırlık çözüm

    Ayak mantarına 7 asırlık çözüm

    Sivaslı yemeni ustası Zafer Kıtlık, el emeği göz nuruyla değişik renk ve modellerle yaptığı yemenilerle mesleği ayakta tutmaya çalışıyor.
    Tarihi yaklaşık 700 yıl öncesine dayanan yemeni, keçi ve manda derisine elde şekil verilerek bambaşka bir hal alıyor.

    Tamamen el işçiliğiyle büyük emek harcanarak yapılan yemeniler doğal malzemelerden yapılması nedeniyle 250 ve 300 lira arasında tezgahtaki yerini alıyor. Yemeni ustası Kıtlık, mesleğe olan ilginin gün geçtikçe azaldığını belirterek çırak bulmakta ve yetiştirmekte zorlandıklarını söyledi.

    “Tamamen doğal ve sağlıklı”

    Yemeni ustası Zafer Kıtlık, yemenilerin doğal ve sağlıklı olduğunu belirterek, “Yemeni, Yemenli bir ustadan Türkiye’ye gelmiş, Gaziantep ve Kahramanmaraş üzerinden diğer illere de yayılmıştır. Yemenilerin yüzünün hakiki deri olması, altının manda köselesi olması, ferah olması, nefes alması, ter, koku yapmaması ve ayakta mantar yapmaması gibi birçok özellikleri vardır. Ben 1988 yılında kundura mesleğine başladım, yemeni unutulmaya yüz tutmuş bir meslek olduğu için ilgi duydum ve şuan faaliyetlere devam ediyorum. Yüzü keçi derisindendir, altı manda köselesinden olur. Yemeni kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek olduğu için insanlar yeni yeni ilgi gösteriyor. Çırak bulmakta zorlanıyorum, kimse çırak olarak yetişmiyor. Satışlarımı internet üzerinden ve sipariş üzerine yapıyorum. İlk defa gören insanlar aşırı ilgi gösteriyor” şeklinde konuştu.

  • Şeker pancarında dışa bağımlılık sona erecek

    Şeker pancarında dışa bağımlılık sona erecek

    Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesinde Türk tarımına büyük katkılar sağlaması hedeflenen, yerli ve milli tohumlar üzerinde başlatılan çalışmalar sürüyor. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy başkanlığında devam eden çalışmalar çerçevesinde yerli ve milli çeşitler geliştirilerek, hem ürün verimliliğinin artırılması hem de tohumda dışa bağımlılığın sonlandırılması amaçlanıyor.

    Şeker pancarı ıslah çalışmaları sürüyor

    Prof. Dr. Tolga Karaköy, yerli ve milli şeker pancarı çeşitlerinde ıslah çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Ülkemize baktığımız zaman çeşitler bazında genellikle tohumlukta yüzde yüz oranlarında dışarıya bağımlıyız. Sivas’ın şeker pancarı üretim noktasında önemli bir bölge olduğunu düşünüyoruz ve bu alandaki boşluğu doldurmak adına burada ıslah çalışmalarına başladık. Çalışma sahamızda 428 adet materyalimiz var. Bu materyallerimizin arazi koşullarında ve yeni çeşit geliştirmek adına değerlendirmesini yapıyoruz.

    Bunları kurduğumuz laboratuvarda da moleküler genetik ve DNA’larını izole ederek çalışmalarını sürdürüyoruz. Çalışmalarımızı hem biyoteknoloji hem moleküler genetiği kullanarak sürdürüyoruz. Genotiplerin gelişimlerine göre çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sonraki aşamalarda şeker pancarının ıslah çalışmaları çerçevesinde izolasyon işlemlerimiz var. Ümit ediyorum çok kısa bir süre içerisinde memleketimize yönelik olarak yerli ve milli çeşit ya da çeşitlerimizin çıkarılması konusunda özel sektör ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla yaptığımız ortak çalışmada şeker pancarının ıslah çalışması netice verecektir” dedi.

    Dışa bağımlılık sona erecek

    Karaköy, çalışmaların Türk tarımına büyük katkılar sağlayacağını ifade edip şunları söyledi:
    “Şeker pancarında yüzde 100 dışa bağımlı olduğumuz için yerli ve milli çeşitlerimizin geliştirilmesi önemli. Biz bölgemize, yöremize adapte olabilecek yeni çeşitleri geliştirdiğimiz takdirde dışa bağımlılığımızı azaltmış ya da bitirmiş olacağız. Çiftçilerimizle bir araya gelip ıslah çalışmalarımızı onlar ile paylaşacağız ve beğenilerine sunacağız. Bu ıslah çalışması Türk tarımına çok büyük bir katkı sağlayacaktır.”

  • Yıldız Dağı Kayak Merkezi yeni sezona hazırlanıyor

    Yıldız Dağı Kayak Merkezi yeni sezona hazırlanıyor

    Yıldız Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi’nde yürütülen çalışmaları inceleyen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Kadir Algın, Buruciye A.Ş. Genel Müdürü Mustafa Altun’dan brifing aldı.

    Burada açıklamalarda bulunan Genel Sekreter Kadir Algın, “Geçtiğimiz kış sezonunda yürütülen çalışmaları arkadaşlarımızla değerlendirdik. Geride kalan sezonda yaklaşık 400 bin misafirimizi ağırladık. Türkiye’nin her yerinden ve dünyanın farklı noktalarından birçok kayak severi misafir ettik. Pandeminin etkileri olmasına rağmen biz iyi bir sezon geçirdik. Önümüzdeki kış sezonu için de neler yapacağımıza dair arkadaşlarımızla verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Yeni sezona hazırlık amacıyla; pistlerin genişletilmesi, teknik altyapının güçlendirilmesi, kadromuzun güçlendirilmesi, insanların vakit geçireceği alanların daha fazla verimli kullanabilmesine yönelik birçok çalışma, plan, projeyi değerlendirdik. İnşallah kayak severler bu kış sezonunda tesisi çok daha verimli kullanacaklar ve Yıldız Dağı’nın tadını daha çok çıkarmış olacaklar” şeklinde konuştu.

    “Yıldız Dağı şehrin önemli bir değeridir”

    Yıldız Dağı’nın önemli bir yatırım olduğunu ve şehrin önemli değerlerinden biri olduğunu ifade eden Algın, “Biz burada Sivas’ın kışından da karından da faydalanacağız. ‘Karı da kışı da nimet olarak bileceğiz’ sloganıyla buraya önemli yatırımlar yaptık ve bunları da devam ettiriyoruz. İnşallah bu sezon da çalışmalarımızı bitirdikten sonra bütün Türkiye’den, bütün dünyadan misafirlerimizi buraya bekleyeceğiz. Kendilerine çok eğlenceli, kayaktan keyif alabilecekleri bir sezon hazırlıyoruz. İnşallah kazasız belasız tamamlarız. Arkadaşlarımız sahada aktif bir şekilde çalışıyor. Bizde buraya gelerek ziyaret etmiş olduk. Kayak severlerimize güzel bir hazırlık yaptığımızı düşünüyorum. Şimdiden emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bu belde de her hanenin bir dikili ağacı var

    Bu belde de her hanenin bir dikili ağacı var

    Cemel Belediye Başkanlığı tarafından ‘ Her bir haneye bir ceviz’ projesi çerçevesinde dikilen 200 ceviz ağacı beldede bulunan 200 hanenin ceviz ihtiyacını karşılayacak.

    Toplam 23 dönüm arazi üzerine belediye işçileri tarafından 2 yıl önce dikilen ve 65 bin liraya mal olan proje belde halkının gönlünü kazanıyor. Damla sulama sistemiyle yetiştirilen ceviz ağaçları yaklaşık 3 yıl sonra ürün alınması hedefleniyor.

    Belde ekonomisine de katkı sağlanacak ‘Her bir haneye bir ceviz’ projesi çevre belediyelere de örnek oluyor. Cevizler olgunlaşana kadar 40 şeftali ağacı ekilen araziden yüzde yüz verim alınması planlanıyor.

    “Her hane için toplamda 200 tane ceviz ağacı diktik”

    Proje hakkında açıklamalarda bulunan Cemel Belde Belediye Başkanı Gazi Öztürk, “Burası belediye arsası olup Kanak barajına yakın mesafede bir bölge. Cemel bölgesi tapulama sınırları alanı içerisindeyiz. Burayı biz belde olarak nasıl değerlendiririz diye düşündüğümüzde gelecek nesillere aktarabileceğimiz eserlerimiz olsun istedik. Buranın da ceviz yetiştirmeye uygun bir toprak yapısı, hava akımının olduğu bir yer olduğunu tespit ettik. ‘ Her bir haneye bir ceviz’ mantığıyla yola çıktık. Buraya beldemiz de olan her hane için toplamda 200 tane ceviz ağacı diktik. Ceviz bilindiği gibi 5 yıldan önce meyve vermeyen bir ağaç türü. Biz de bu süreyi nasıl değerlendiririz diye düşündüğümüzde şeftali ağaçlarının 8 yıl ömrünün olduğunu ve bu süreçte meyve verebileceğini öğrendik. Buna yönelikte ceviz ağaçlarının arasına ilerde kalkacak şekilde 40 tane şeftali ağacı ektik” dedi.

    “Ben dahil tüm memurlarımız gelip bu ağaçların dikimini yaptık”

    Kendisinin ve belediye çalışanlarının projede çalıştığını belirten Cemel Belde Belediye Başkanı Öztürk, “Vatandaşlarımızla olan gönül ilişkimizi nasıl güçlendiririz diye düşündük. Daha sonrasında ağaç dikmeye karar verdik ama bu ağaçların da ekonomik anlamda bir değer katacak bir şey olsun dedik. Ceviz de bu manada bize en mantıklı ürün olarak geldi. Biz ilk başta bu çalışmaya başlamadan önce su kaynağını temin ettik. Yaklaşık 1 buçuk kilometre ilerden su kaynağını kayalıkları aşarak buraya kadar getirdik. Daha sorasında burada 3 tonluk bir depo kurduk ve damlama yöntemiyle sulamasını yapıyoruz. Buranın toplam maliyeti 2 yıl önceki rakamla söylüyorum 65 bin liraya mal oldu. Burada çalışanlar belediyenin kendi personeli. Ben dahil tüm memurlarımız gelip bu ağaçların dikimini yaptık. Bu arazi toplamda 23 dönümlük bir alan, bu alana hayvanlar zarar vermesin diye tel ile çevirdik. Burada yetişen cevizler halkımıza dağıtılacak. Her hanenin bir ağacı olduğu için toplanan mahsulü 200’e böleceğiz. Her hanenin cevizini belediyemiz ücretsiz olarak verecek” dedi.

  • Sivas’ta feci kaza: 5 yaralı

    Sivas’ta feci kaza: 5 yaralı

    Sivas’ın Gürün ilçesi Bahçeiçi köyü yakınlarında Kayseri- Malatya karayolunda seyreden hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu kaşı şeride geçerek takla attı. Araçta bulunan toplamda 5 kişi ağır yaralandı.

    Kazanın bildirilmesi üzerine olay yerine Emniyet, Jandarma ve Sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar Gürün Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.