Kategori: Sivas

  • Su verilen kanaldan 10 kurt yavrusu çıktı

    Su verilen kanaldan 10 kurt yavrusu çıktı

    Sivas’ın Divriği ilçesi Olukman köyünde su kanalı çalışması yapan iş makinesi operatörü ve köylüler kanala su verilmesiyle 30 santimetre çapındaki boru içinden çıkan 10 kurt yavrusu gördü.

    Su içerisinde boğulma tehlikesi yaşayan yavru kurtları kürek yardımıyla kurtaran operatör Mevlana Korkmaz ve köylüler, yavrulara müdahale etmeyerek doğal yaşam alanlarına dönmelerini sağladı. Yavru kurtlar bir süre sonra anneleri tarafından alınarak bölgeden uzaklaştırıldılar. Öte yandan su içerisinde kalan iki kurt yavrusu ise öldü.

  • 2 yasağı birden çiğnediler

    2 yasağı birden çiğnediler

    Sivas’ta sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen sokağa çıkan ve motosiklete 3 kişi binen yabancı uyruklu şahıslar polis ekiplerine yakalandı.

    Sivas’ta sokağa çıkma kısıtlaması önlemleri kapsamında kentin en işlek caddeleri bariyerlerle kapatılarak polis ekipleri tarafından kontrol noktaları oluşturuldu. Kısıtlamadan habersiz olduğunu iddia eden 3 yabancı uyruklu şahıs ise motorun üzerinde 3 kişi seyahat ettikleri esnada polis ekiplerine yakalandı. Yabancı uyruklu şahıslar, alışveriş için kent meydanına geldiklerini ve kısıtlamadan habersiz olduklarını söyledi. Şahıslar, motosiklete 3 kişi binmemeleri konusunda ve sokağa çıkma kısıtlamasına uymaları konusunda polis ekipleri tarafından uyarılarak evlerine gönderildi. Polis ekiplerinin uyarılarına rağmen şahısların 3 kişi motora binmeye çalışması ise dikkat çekti.

  • Sıcaklık bir günde 17 derece düştü

    Sıcaklık bir günde 17 derece düştü

    Sivas’ta son günlerde mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarında ani düşüş yaşandı. Dün gün içerisinde 24 derece ölçülen kentte, akşam yağışlı hava etkili oldu. Kentte, bu sabah termometreler 7 dereceyi gösterdi. Sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olan kişilerin, dışarıya kışlık kıyafetleriyle çıktıkları görüldü.

    Meteoroloji verilerine göre kentte Ramazan Bayramı’nın ilk 2 gününde hava sıcaklıkların mevsim normallerinin altında 9 derece civarında seyredeceği öngörülüyor. Bayramın 3’üncü gününden ise sonra ise sıcaklıkların yeniden mevsim normallerine dönmesi bekleniyor.

  • Sivas’ta karantina bölgesi kalmadı

    Sivas’ta karantina bölgesi kalmadı

    Sivas’ın Akıncılar ilçesine bağlı Avşar köyündeki karantina da kaldırıldı. Kent merkezinde karantina altında yerleşim yeri kalmadı. 

    Sivas’ta, koronavirüs tedbirleri kapsamında karantina kapsamına alınan bir köyde daha uygulamaya son verildi. Valilikten yapılan açıklamada, “İlimiz Akıncılar ilçesi Avşar köyünde uygulanan karantina sonrasında sosyal izolasyon sağlandığından 21.05.2020 günü, 23.59 itibariyle karantinanın kaldırılmasına karar verilmiştir” denildi. Kararla birlikte Sivas genelinde karantina altına alınan yerleşim yeri kalmadı.

  • Bozkırın ortasında tek mezar

    Bozkırın ortasında tek mezar

    Sivas’ın Ulaş ilçesine uzaklığı 27 kilometre olan Acıyurt köyü yakınlarında, çevresinde hiçbir şey bulunmayan tek mezar dikkat çekiyor. Görenler anlam veremese de yerleşim yerinden uzaktaki yalnız mezarın mantıklı bir açıklaması var. Tek mezar, 1923 yılında hayatını kaybeden İskender Türkay’a ait. Türkay’ın vasiyeti üzerine mezarın bulunduğu yere gömüldüğü rivayet ediyor. Köy sakinleri mezarın bulunduğu yerde geçmişte tarihi bir mezarlığın bulunduğuna inanıyor.

    Mezar, geçmişte yalnız değilmiş

    Acıyurt Köyü Muhtarı Mustafa Ülger, Mehmet oğlu İskender Türkay’a ait olan mezarın bulunduğu alanda yüzlerce tarihi mezar olduğunu ve yol çalışması sırasında tahrip edildiğini iddia ederek, “Bu köyümüzden İskender Beyefendinin mezarı. Türkay ailesine ait. Onların amcaları olur. Burası tarihi mezarlık. Ölmeden önce kendisinin buraya defnedilmesini vasiyet etmiş. Akrabaları da onu buraya gömmüşler. Dağımızın bu bölgesinde tarihi mezarlar vardı. Daha sonra yol çalışmaları sonucu bu mezarlar tahrip edilmiş. Şu an yoklar. Taşlar insanlar tarafından sökülüp götürülmüş” dedi.

    Görenler merak ediyor

    Ülger, Türkay’a ait tek mezarı görenlerin merak ettiğini ifade edip, “Burada tarihte büyük savaşların yaşandığı söyleniyor. Tepelerin üzerinde Kayseri-Rum sınırı olduğu söyleniyor. Orada da yüzlerce mezar var. Burada yatanların kim olduğu belli değil. İslam mezarı mı daha önceki uygarlıklara mı ait tam net değil. Burayı soruyorlar, ‘niye mezarı orada tek duruyor’ şeklinde sorular soruyorlar. Biz de anlatıyoruz” şeklinde konuştu

  • 17 Bi̇n Saat Ders Görecekler

    17 Bi̇n Saat Ders Görecekler

    Kesintisiz enerjinin öneminin giderek anlaşıldığı bugünlerde, elektrik dağıtım hizmeti şirketleri büyük bir özveri ile faaliyetlerini sürdürürken en büyük gücünü çalışanlardan alan Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. (ÇEDAŞ) için iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri en büyük öncelikleri arasında yer alıyor. Bu yıl bin 67 çalışanına 17 bin 72 saat İSG eğitimi verecek. Ayrıca eğitimleri arasında Covid-19 gibi salgın hastalık durumlarında yapılması gerekenler ve alınacak önlemler de yer alıyor.

    Her bir çalışana en az 16 saat eğitim

    Sivas, Tokat ve Yozgat’ta 1 milyondan fazla abonesi bulunan firma, çalışanlarının tamamını yılda en az 16 saat iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitime tabi tutuyor. Temel iş güvenliği, iş güvenliği ve çalışma mevzuatı, sağlık gibi konuları içeren zorunlu eğitimlerle personelini destekliyor. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında da iş sağlığı ve güvenliği faaliyetleri bulunan firma, ilk ve orta dereceli okullarda, teknik meslek liseleri elektrik bölümleri ve üniversitelerde iş güvenliği uygulamalarına yönelik eğitim programları ve konferanslar da düzenliyor.

    Tek tek sınavdan geçiyorlar

    Elektrik dağıtımının çok tehlikeli iş kolu sınıfında yer aldığını anımsatan ÇEDAŞ Genel Müdürü Niyazi Kıvılcım, “Şirket olarak sıfır iş kazası hedefi ile yol almakta, bunun için de çalışanlarımıza düzenli olarak eğitimler vermekteyiz. Teorik olarak verilen zorunlu iş güvenliği eğitimlerini, sahaya yönelik teknik eğitimlerle destekliyoruz. Özellikle yüksekte çalışma gibi sahada yüksek risk faktörü taşıyan alanlarda uyulması gereken iş güvenliği kurallarını uygulamalı olarak gösteriyor ve eğitim sonrasında sınav yapıyoruz. Bu sınavda geçerli not almayan sahaya çıkamıyor” dedi.

    “Covit-19’a karşı ön hazırlığımız vardı”

    Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan Covid-19 salgınına karşı ÇEDAŞ çalışanlarını korumak için tüm önlemleri aldıklarını da ifade eden Kıvılcım şunları söyledi:

    “Covid-19 pandemisi ile ilgili henüz ülkemizde vaka görülmemişken yapılan iş güvenliği kurul toplantılarında hastalık ile ilgili geniş kapsamlı bilgiler, hastalıktan korunma yöntemleri ve risk gruplarının neler olduğu konusunda iş yeri hekimlerimiz tarafından bilgilendirme yapıldı. Saha çalışanlarımız, her hafta düzenli olarak yapılan iş başı eğitimlerinde hastalık konusu hakkında detaylı bilgilendirildi. Ayrıca tüm çalışanlarımıza iç iletişim kanalları ile bilgilendirme yapıldı ve maske, eldiven, dezenfektan verildi.”

  • Şarkı Söylemek İçi̇n Haftalardır Bu Anı Bekledi̇ler

    Şarkı Söylemek İçi̇n Haftalardır Bu Anı Bekledi̇ler

    Sivas’ta bir grup genç 4 saatlik dışarı çıkma izinlerini meydanda gitar çalıp şarkı söyleyerek geçirdi. Gençlerden Duygu Kalebayır, “İlk işimiz çıkıp şarkı söylemek oldu.’’ dedi.

    Korona virüs salgını tedbirleri kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile 0-20 yaş arası vatandaşların, sokağa çıkması kısıtlanmıştı. 6 haftanın ardından 0-14 yaş arası çocuklara 13 Mayıs’ta, 14-20 yaş arası gençlere ise 15 Mayıs’ta 4 saatlik dışarı çıkma izni verildi. 6 haftanın ardından sokağa çıkan gençler parkları, mağazaları ve caddeleri doldurdu. Caddelerde yürüyüş yapan, sokaklarda bisiklet süren ve parklarda ağaç altında gölgelenen gençlerin mutluluğu yüzlerine yansıdı.

    Sivas’ta ise bir grup genç, izinlerini meydanın ortasında gitar çalıp şarkı söyleyerek değerlendirdi. Cumhuriyet meydanında bir banka oturan Duygu Kalebayır, Muhammed Kılıç, Tuna Öztürk, Kadir Arslaner ,Yasin Çakmak ve Barış Koç isimli gençler sokakta şarkı söyleyerek çevredeki vatandaşlara da renkli anlar yaşattı. Salgın öncesinde sürekli meydanda şarkı söylediklerini ifade eden gençler,haftalardır dışarı çıkamadıkları için şarkı söyleyemediklerini dile getirdi. Sivas şivesi ile açıklama yapan Duygu Kalebayır, “Biz oturup her zaman böyle şarkı söylüyorduk. Ama korona virüsü geldi malamat etti bizi. Şarkı söyleyemiyorduk ve ilk işimiz çıkıp şarkı söylemek oldu. Okul zamanlarında da meydanda şarkı söylediklerini ifade eden Muhammed Kılıç ise, virüsten dolayı dışarı çıkamadıkları ama şimdi verilen 4 saatlik izinde meydana gelerek şarkı söylemeye başladıklarını ifade etti.

    Sivas’ta yaşayan Liberyalı öğrenci ise virüsten dolayı ülkelerine dönemediklerini belirterek, “Burada dışarı çıkma yasağı vardı ama şimdi bize 4 saat izin verdiler. Gerçekten ihtiyacımız vardı. Şimdi çarşıya çıktık ve yürüyüş yapıyoruz”dedi.

  • Hafik Gölü, doğal sit alanı ilan edildi

    Hafik Gölü, doğal sit alanı ilan edildi

    Sivas’ın Hafik ilçesindeki ‘Hafik Gölü’, Cumhurbaşkanlığının kararıyla, kesin korunacak hassas alanlar arasına dahil edildi. Sivas Valisi Salih Ayhan, kararı memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, “Bölgenin doğal yapısını koruyarak güzel projeler yapacağız” dedi.

    Kent merkezine 39 kilometre mesafede ilçenin hemen yanı başında bulunan Hafik Gölü, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla doğal sit alanı olarak tescillendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararla kesin korunacak hassas alan olarak belirlendi. 67 hektarlık bir alanda yer alan ve yazın 5, kışın ise 3 metre derinliğe sahip olan göl, yerleşik ve gömen kuşların da doğal üreme alanı olarak biliniyor. Kış mevsiminde yaklaşık 4 ay boyunca yüzeyi buz tutan göl, her mevsim ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor. Kararla çevresi kamulaştırılacak olan göl, doğal dokusu muhafaza edilerek turizme kazandırılacak.

    “Cazibe merkezi olacak”

    Sivas Valisi Salih Ayhan, “Bu bir yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Ben öncelikle Çevre Bakanımız Murat Kurum ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Uzun soluklu bir süreç yaşamış olduk. Hafik Gölü bizim turizm envanterlerimizden çok önemli bir konumdadır. Oraya doğasına ve dokusuna uygun, herkesin nefes alabileceği bir proje ile inşallah insanlarımızı buluşturacağız. Dokusunu muhafaza edeceğiz. Yeni dönemde doğa turizmi alanında insanlarımız iç içe olacak, baki alanların kullanılması gerekecektir. Bunun da farkındayız. Buna yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İnşallah turizmde bir cazibe merkezi olacak ve Hafik ilçemiz de ihya olacaktır. Özellikle altını çizmek istiyorum, dokusunu muhafaza ederek, endemik bitkileri koruyarak, oradaki farklı türleri muhafaza ederek, ekosistemi bozmadan yapacağımız güzel projelerimiz var. Titiz ve akademik bir çalışma yapılmaktadır. Biraz zaman alabilir ama Hafik ilçemiz ve Sivasımız değer kazanacaktır. Cumhurbaşkanımızın da bu kararnamesi bize güç ve kuvvet verdi” dedi.

  • Gök Medrese’nin restorasyonunda sona gelindi

    Gök Medrese’nin restorasyonunda sona gelindi

    Sivas’ta yer alan ve adını üzerindeki mavi çinilerden alan Anadolu Selçuklu dönemine ait 749 yıllık Gök Medrese’de süren restorasyon çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığı belirtildi.

    Selçuklu sultanlarından 3’üncü Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, 1271 yılında Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından inşa edilen Gök Medrese’nin restorasyonu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor.

    Medresede incelemelerde bulunarak, Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca’dan bilgi alan Vali Salih Ayhan, eserin kısa sürede hizmete açılacağını söyledi. Vali Ayhan, Gök Medrese’nin Sivas’ın incisi olduğunu belirterek, restorasyonun büyük ölçüde tamamlandığını kaydetti.

    Vali Ayhan, “Çinilerin ufak bir işi kaldı. Vakıf Müzesi yapılması için ihale yapılmıştı. Bunda da nihai konuya geldik. Müze ile birlikte tarihi eserimiz daha da anlamlı hale geldi. Sivas’ımızın müzeler şehri olması noktasında burası adeta lokomotif olacak. Bölgesiyle, konumuyla, binanın yapısıyla ve tüm detaylarıyla bizim için rehber olacak. Sivas, kültür ve sanat şehri. Bu şehrin tacı da Gök Medrese’dir. Burayı gözümüz gibi muhafaza edeceğiz. Gün yüzüne çıkartacağız ve insanlara anlatacağız. Sosyal donatıları da binaya ayrı bir mana verdi. Burada emek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Vali Ayhan, Gök Medrese’nin yanı başında yapımına başlanılan Kale Projesi’nin tamamlanmasıyla da bölgenin açık hava müzesi haline geleceğini söyledi.  Sivas’ta, birçok müzeyi gün yüzüne çıkartacaklarını belirten Vali Ayhan, “Sanayi mektebi müzemiz, kent müzemiz, ozanlar ve müzik kültürü müzemiz, gastronomi müzemiz, eğitim müzemiz ve hamam müzemiz gibi birçok müzemizi yakında hayata geçireceğiz ve Sivas müzeler şehri olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek” diye konuştu.

  • Sivas’ta ölümcül tehlike yeniden hortladı

    Sivas’ta ölümcül tehlike yeniden hortladı

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, yaz aylarında sıkça görülen ve zaman zaman ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olduğu için korkulu rüya haline gelen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı vakalarının Sivas’ta geçen yıla göre büyük artış gösterdiğini söyledi.

    Vatandaşların korona virüs salgını kadar KKKA hastalığına karşı da dikkatli olması gerektiğini söyleyen Çetin, istatistiki veriler üzerinden vatandaşları uyardı. 2019 yılında Sivas’ta ilk KKKA hastalığı vakasının 17 Nisan’da görüldüğünü ifade eden Çetin, bu yıl ise ilk vakanın 19 Mart’ta ortaya çıktığını belirtti. Vaka sayılarında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 4 kat artış olduğunun altını çizen Çetin, en az korona virüs kadar KKKA hastalığına da dikkat edilmesini istedi.

    15 hasta tedavi altında

    “Virüslerle yaşamak zorundayız” diyen Prof. Dr Çetin, “Virüsler hayatın bir parçası. Biliyorsunuz yaklaşık 25 yıldır KKKA bu bölgemizde endemik bir olay. Bu sene maalesef vaka sayılarımız erken çıkmaya başladı. Gördüğümüz vakalar normalde nisan sonu ya da mayıs başıdır. Bu sene ilk vakamızı 19 Mart’ta gördük. Geçen sene 17 Nisan’da idi ilk vakamız, bu sene 19 Mart’ta görüldü. 1 ay erken gördük. Geçen sene bu zaman dilimine kadar toplam 6 vakamız vardı, bu yıl şu ana kadar bizim tam 28 vakamız var, 7 tane de şüpheli vakamız var. Toplam 35 diyebiliriz. KKKA vakalarının gelişi çok erken başladı. Şu anda 15 hastamız yatıyor. Bir kısmı tedavi oldu” dedi.

    “Mutlaka tedbirlerimizi almamız gerekiyor”

    Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Vatandaşlarımızı, özellikle kırsal alanda çalışan, hayvancılıkla uğraşan insanlarımızı kenelere karşı mücadele etmeye çağırıyorum. Bildiğim kadarıyla İl Özel İdaremiz ve Valiliğimiz de birtakım çalışma yapacak. Bir şekilde hayvanlar üzerindeki kene miktarını azaltmamız gerekiyor, ikincisi de kene olma ihtimali olan yerlerde mutlaka tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Mümkünse bu tür alanlarda çok fazla olmamak lazım. İlla olacaksak da açık alanda kenelerin en fazla girdiği yer biliyorsunuz pantolon paçalarıdır. Keneler pantolon paçalarından vücudun üst kısımlarına girerler. Mutlaka çoraplarımızı üstüne çekmek suretiyle bunların vücuda girmesini engellemeliyiz ve arkasından da evimize geldiğimiz zaman mutlaka vücudumuza herhangi bir kene yapışmış mı, yapışmamış mı diye kontrol etmeliyiz. Kontrol ettiğimizde eğer kene varsa da kendimiz çıkarmamalıyız, mutlaka bir sağlık kuruluşuna gitmeliyiz.”

    72 yaşında bir hasta hayatını kaybetti

    Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kene tedavisi konusunda ülkemizdeki sayılı merkezler arasında yer aldığını belirten Çetin, “Çok yetkin çalışmalar yapılıyor ve tedavi oranımız çok yüksek. Eskiden hastalarımızın yüzde 25-30’unu kaybederdik. Bu sayı etkin tedaviler sayesinde çok düşmeye başladı. Bu yıl içerisinde bu hastalıktan dolayı bir can kaybımız var. 72 yaşında Şarkışla’dan gelen bir amcamız rahmetli oldu. Bu sene bizi korona kadar rahatsız edecek hususlardan birisi de yine bir virüs hastalığı olan KKKA. Kırım Kongo, bizim korona virüs kadar ciddi bir problemimiz. Buna dikkat çekmek istiyorum. Tüm halkımızı daha dikkatli olmaya devam ediyorum” açıklamasında bulundu.