Bartın Valiliğini ziyaret eden Malavi Meclis Başkanı Catherine Gomezgani Hara ve beraberindeki heyeti Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, vali yardımcıları ve kurum müdürleri karşıladı. Vali Arslan misafirlerle İngilizce sohbet etti. Vali Arslan, Türkiye’deki 4 kadın validen biri olduğunu belirterek, kendisi ve şehir hakkında bilgi verdi. Arslan, “Umarım, şehrimizi beğenmişsinizdir. 207 bin nüfusu bulunan küçük ama şirin bir şehrimiz var. Türkiye’deki 4 validen biriyim. Bartın’ın ise ilk kadın valisiyim” diye konuştu.
Malavi heyeti, açılışı yapılan bir muhallebiciye girerek ikram edilen muhallebi ve kurabiyeden tattı.
Kategori: Siyaset
-
KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda coşkuyla kutlandı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü ülke genelinde çeşitli tören ve etkinliklerle kutlandı. Başkent Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tören birliklerini denetlemesi ve halkın bayramlarını kutlamasıyla başladı. Halk dansları gösterisi ile Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konserinin ardından tören resmigeçit ile sona erdi.
Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TBMM Başkan Vekili Celal Adan, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bakanlar, bazı milletvekilleri, askeri erkan, kurum, kuruluş, dernek temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende, bazı siyasi parti temsilcileri, Türkiye ve Azerbaycan’dan gelen heyetler de yer aldı. -
40 dakikada geçilen güzergahta ulaşım süresi 6 dakikaya düştü
Van ile Hakkari arasında ’32 virajlar’ olarak bilinen Güzeldere Geçidi’nde 2013 yılında yapımına başlanan tünel trafiğe açılıyor. Özellikle kış aylarında sürücüler için çileye dönüşen geçitte yapımı tamamlanan tünel için açılış töreni düzenlendi. Malatya’da yaşanan depremden dolayı geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin en zorlu yollarından biri olan 32 virajlarını tarihin tozlu raflarına kaldıran Güzeldere Tüneli’mizin açılışı vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Şu an bir araya geldiğimiz Güzeldere Geçidi, tarihi İpek Yolu üzerinde yüzyıllar boyunca Urartular, Medler, Persler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok farklı medeniyet ve kültürün etkileşimine sahne olmuş tarihi bir mevki. Nice ticaret kervanları, göçmen milletler ve ordular bu geçitten geçerek tarihin akışını değiştirdi. Güzeldere Tüneli’mizin Van-Hakkari yönündeki tüpünü açarak bizler de burada tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Çünkü özellikle kış aylarında yaşanan olumsuz hava şartları, ulaşımı güçleştirirken, ekonomik ve sosyal hayatı da olumsuz etkilemekteydi. Bugün, bu zorlu coğrafyayı aşarak, iki şehrimiz arasındaki bağları daha da güçlendirdiğimiz gibi bölgenin sosyo-ekonomik yapısında da yeni bir çığır açıyoruz. Geçim kaynağı sınır ticareti, hayvancılık ve tarıma dayalı olan bölge insanımızın ekonomik ve sosyal gelişimine de önemli katkılar sağlayacağız” dedi.
“Van ile Hakkâri illerimiz arasındaki devlet yolumuz; Esendere, Umurlu ve Üzümlü gibi İran ve Irak’a açılan sınır kapılarına ulaşım sağlaması bakımından uluslararası ticaret faaliyetlerimiz açısından büyük önem taşımaktadır” diyen Bakan Uraloğlu, “Bu noktada Bakanlık olarak bölgedeki ulaşım ağının güçlendirilmesi için yolun Güzelsu ile Başkale arasında kalan 61 km’lik kesimini bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında projelendirdik ve hayata geçirdik. Hamd olsun yolumuzun 38 kilometrelik kesimini tamamlamanın ve 3 bin 150 metre uzunluğundaki çift tüplü Güzeldere Tüneli’mizin Van-Hakkari yönündeki tüpünü bitirerek hizmete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah diğer tüpü de 2025 yılı yazında tamamlayacağız. Van Başkale Güzeldere Geçidi’nde bulunan 9 kilometrelik 32 virajları 4 kilometrelik varyant ve Güzeldere Tüneli ile geçip güzergahı daha konforlu hale getirdik. Böylece kış aylarında kar mücadelesinin yoğun olarak yapıldığı, ulaşımın güçlükle sağlandığı yol kesimini baypas ederek yüksek bir standarda kavuşturduk. Artık yol güvenliğini tehdit eden çığ, kar, tipi ve buzlanma gibi zorlu hava şartları nedeniyle sürücülerin korkulu rüyası olan 32 virajı ortadan kaldırdık. Van ve Hakkari’yi birbirine daha da yakınlaştırdık. Tünel ile 32 virajı ortadan kaldırıp yol kotunu 230 metre aşağı çekerek ulaşım süresini 40 dakikadan 6 dakikaya düşürdük. Böylece projemiz sayesinde zamandan 72,2 milyon lira, akaryakıttan 73,5 milyon lira olmak üzere yıllık 145,7 milyon lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 4,549 ton azaltarak Güzeldere Geçidi’nin ve Van’ın eşsiz doğasının korunmasına katkı sağlayacağız. Artık kışın çetin şartları, bölge insanımızın, yolu kullanan sürücülerimizin ve nakliye sektöründe çalışan şoförlerimizin günlük hayatlarını olumsuz etkilemeyecektir. Bölgedeki sınır ticaretini daha da canlandıracak ve turizm faaliyetlerini geliştirecektir” diye konuştu.
“Ülkemizin ekonomik kalkınması için ulaştırma ve altyapı sektörlerinin stratejik önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ekonomik büyümenin birincil şartı güçlü bir ulaşım altyapısıdır” diyen Bakan Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yol sayesinde yatırım gelir, güvenli, hızlı ve kolay ulaşım sayesinde üretim olur, ticaret gelişir, ülke kalkınır, ekonomi büyür, istihdam oluşur. Bu gerçeğin ışığında son 22 yılda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına 280 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Doğu-batı, kuzey-güney demeden ülkemizi yüksek standartlı yol ağıyla donattık. 2002 yılında 6.101 km bölünmüş yolumuz varken bugün toplam 68.549 km’lik karayolu ağımızın 29.653 km’si bölünmüş yol ağından oluşuyor ve 81 ilimizin 77’si birbirine bölünmüş yollarla bağlı. 2002 yılında 1.714 km olan otoyol ağımızı da son 22 yılda yapılan 2.082 km ile birlikte 3.796 km’ye yükselttik. Ülkemiz genelinde 2002 yılına kadar yaklaşık 80 yıllık dönemde sadece 50 kilometre tünel yapılmışken biz bunu 767 km’ye çıkardık. Aynı şekilde 311 km olan toplam köprü uzunluğumuzu da 790 kilometreye ulaştırdık. Nereden nereye. Tüm ülkemizde olduğu gibi Van’ın da ulaşım ağını güçlendirecek her projeye ayrı bir önem veriyor ve tüm projelerimizi yakinen takip ediyoruz. Gün içerisinde Van’da yapım çalışmaları devam etmekte olan en az Güzeldere Tüneli kadar önemli Van Çevre Yolu’muzda da incelemelerde bulunacağız. Edremit’ten başlayıp Van şehir merkezinin doğusundan geçerek Erciş Yolu’na bağlanan bu yolumuzu da 41 km uzunluğunda, bitümlü sıcak karışık kaplamalı 3 gidiş, 3 geliş olmak üzere 6 şeritli bölünmüş yol standardında projelendirdik. Projemizi tamamlayıp hizmete sunduğumuzda şehir merkezinde meydana gelen trafik yoğunluğu rahatlatacak, şehir içinden bölgedeki yerleşkelere yüksek standartlı ulaşım imkanı tesis edeceğiz.”
Bölge illerinin; Gürbulak, Kapıköy, Esendere, Umurlu ve Üzümlü sınır kapılarına ulaşımını bölünmüş yol konforuyla sağlayacaklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Van çevre yolumuz tamamlandığında zamandan 1,4 milyar lira, akaryakıttan 200 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 1.6 milyar lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 15 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Bu düşüncelerle Güzeldere Tüneli’nin başta Van ve Hakkâri olmak üzere tüm bölge halkı ve ülkemiz adına hayırlı olmasını temenni ediyor, projede emeği geçen ve bu önemli aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm Karayolları Genel Müdürlüğü ve yüklenici firma çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Yapılan duanın ardından tünelin açılış kurdelesi kesildi. -
Sırbistan, Macaristan’ın Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 10’unu satın almak istiyor
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu. Vucic, Sırbistan’ın başkenti Belgrad ile Macaristan’ın başkenti Budapeşte arasında inşa edilen hızlı tren hattının 2026 yılı mart ayına kadar tamamlanacağını ve bu hatta seyahatin 2 saat 45 dakika süreceğini duyurdu.
Orban ile enerji güvenliği, petrol boru hatları ve yeni projeler hakkında da konuştuklarını açıklayan Vucic, Orban’a Macaristan’ın orta bölgesindeki Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 10’unu satın alma teklifi sunduğunu da duyurdu. Vucic, “Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 5 ila 10 arasında mülkiyetini satın almak için ödeme yapmaya hazırız. Henüz cevap alamadık ve talebi değerlendireceklerini söylediler” dedi.
Vucic, “Avrupa’nın tamamında elektrik enerjisi tedarikinde büyük sorunlar bekliyorum. Bu nedenle mümkün olabildiğince fazla gaz santrali inşa etmek istiyoruz. Bu çerçevede Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştük. Belki Macarlar da bu adımlara dahil olacak” ifadelerini kullandı.Macaristan ve Sırbistan, 6 işbirliği anlaşması imzaladı
Sırbistan ve Macaristan hükümetleri, bugün Budapeşte’de gerçekleştirilen Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının ardından 6 işbirliği anlaşması imzaladı. Sırbistan ve Macaristan arasındaki ortak siyasi deklarasyona, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile Macaristan Başbakanı Orban imza attı.
Politika, ekonomi, hukuk, bilim, teknolojik gelişme, inovasyon ve kültür gibi alanlarda işbirliği öngören anlaşmalar arasında Sırbistan Dışişleri Bakanlığı ile Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı işbirliği ve Avrupa’ya entegrasyon alanında Macar uzmanların çalışma planının uzatılmasına ilişkin bir belge de yer aldı.“Sırbistan, her zaman Macaristan’ın müttefiki olacak”
Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı ve imza töreninin ardından Macar lider ile ortak basın toplantısı gerçekleştiren Vucic, Sırbistan’ın her zaman Macaristan’ın müttefiki olacağını ve Macaristan’ın da her zaman Sırbistan’ın müttefiki olacağını bildiğini söyledi.
Sırplar ve Macarlar arasındaki ilişkilerin büyük değişiklik gösterdiğini ifade eden Vucic, “Bugün Macaristan başka bir takıma karşı oynadığında, Sırplar toplu halde Macaristan’ı destekliyor. Orban, alınmasın ama, Sırbistan’da belki Macaristan ile aynı düzeyde, belki de daha fazla popüler durumda” dedi.
Orban ile enerji alanında görüştüklerini söyleyen Vucic, “Macar devleti tarafından bize tahsis edilen depolardaki gaz kapasitemizi artıracağız. Halihazırda 160 milyon metreküp rezervimiz var ve bunu bu kış için muhafaza ediyoruz. Fakat 2025 ve 2026 yıllları için bu depoları doldurmamız gerekiyor ki sadece gaz ihtiyacı değil, aynı zamanda elektrik enerjimiz de güvence altında olsun” ifadelerini kullandı. Sırp lider, Sırbistan’daki doğalgaz enerji santrallerinin sayısını artıracakları haberini verdi.“Zengin ve önemli ülkeler olmak istiyoruz”
Basın toplantısında Orban ise Sırbistan’ın güçlenmesinin Macaristan’a da güç katacağını söyledi. Orban, “20. asrın bize biçtiği geleceğe razı olmayı kabul edemeyiz. Zengin ve önemli ülkeler olmak istiyor ve aynı hırslara sahip bir komşumuz olmasından memnuniyet duyuyoruz. Eğer iyi bir komşunuz varsa, sizin sahip olduğunuz mülkün değeri de artar. Başarılı bir Sırbistan, Macaristan’ı da güçlendirir ve bizim değerimizi artırır. Bu yüzden, Sırpların bizim gibi durumundan memnun ve zengin olması bizim menfaatimizedir” dedi.
ABD’deki başkanlık seçimlerinin yeni bir realite oluşturduğunu vurgulayan Orban, “Avrupa’da yeni bir durum ortaya çıkıyor. Şimdiye kadar baskı altında tutulan güçlerin başarılı olacakları görülüyor. Bunlar, başarıya ulaşmak isteyen egemen halklar. Avrupa’da herkesin politikasını bu yeni realiteye uyumlu hale getirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Orban, Macar-Sırp ilişkilerinin derinleşmesinin de bu yeni realiteye bir cevap olduğunu aktardı.“Avrupa, Sırbistan’a ihtiyacı olduğunu anlamalı”
Sırbistan’ın AB üyelik sürecini hızlandırmak üzere bu ülkeye destek olduklarını vurgulayan Orban, “Sırbistan’ın Avrupa’ya ihtiyacı yok ve Avrupa’nın Sırbistan’a ihtiyacı olduğunu anlaması gerekiyor. Avrupa’nın büyüme ve dinamizmle ilgili sorumları var ve dinamizme yeni üyeler sayesinde ulaşabiliriz. Sırbistan, bunun için en iyi aday. Eğer biri, Sırbistan’ın ekonomiye neler sunabileceğini görmek istiyorsa, kendisine üç aylık aralıklarla Belgrad’ı ziyaret etmesini tavsiye ederim. O zaman bunu bizzat görecektir” dedi. -
TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41’inci yıl dönümü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği tarafından resepsiyon düzenledi. Resepsiyona TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının üzerinden 41 sene geçtiğini hatırlatarak, “Artık Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerleşmiş, kökleşmiş kendisini dünyaya ispat etmiş ve gerçekten önemli mesafeler katetmiş olan bir cumhuriyettir. Genç bir cumhuriyet. Bu 41 yıllık süre içerisinde çok önemli badireler atlatıldı. Çok büyük zorluklardan geçildi. Bu süre içerisinde adada barış içinde yaşama niyetini ortaya koyan bu adımların atılması için her türlü fedakarlığı yapan Kıbrıs Türkleri olmuştur. Ama ona mukabil maalesef başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı çevreler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürekli cezalandırmak, Kıbrıs Türklerini de bu olumlu tavırlarına rağmen uluslararası alanda ötekileştirme yolunu tercih etmişlerdir. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki artık bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçimden başka seçenek, başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, vardır ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak da elimizdeki bütün imkanlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanında savunulması, Kıbrıslı soydaşlarımızın her türlü hak ve hukukunun teminat altına alınması için dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Gazze’de yaşananları gördükten sonra Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli bir adım olduğunun çok daha iyi anlaşıldığını belirterek, “Türkiye bu anlamda Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumaya devam edecektir. Barış içerisinde, fiili olarak adada iki devlet var. Devletlerin birisini, yani güneydeki bir şekilde Kıbrıs’ın tamamının temsilcisi olarak saymak hakka da, hukuka da aykırıdır. Dolayısıyla bu iki devletin varlığını kabul etmek ve barış içerisinde bir arada yaşayabileceğini göstermek Kıbrıs Türk Devleti’nin en önemli sorumluluklarından birisidir. Biz de Türkiye olarak iki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığını ve Kıbrıs Türk Devleti’nin giderek güçlenmesi, uluslararası alanda tanınırlığının arttırılması için gayretle mücadelemize devam edeceğiz. Yaşasın Kuzey Kıbrıs’ta Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kıyamete kadar olacak birlikteliği, kardeşliği, dostluğu. İnşallah önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk Devleti’nin her alanda çok daha fazla tanınır hale geldiğini göreceğiz. Bunun sonuçlarının da ne anlama geldiğini hep beraber göreceğiz. Bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu Türksoy da, “Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi liderimiz Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın bizlere miras bıraktığı bu cumhuriyet, halkına güven, milli davaya hayatlarını karşılıksız adayan bir neslin bugünkü ve gelecekteki nesillere armağanıdır. Cumhuriyetimizin temellerinde Kıbrıs Türk halkının onurlu mücadelesi, vatan sevgisi egemenlik ve bağımsızlık iradesi yatmaktadır. Bu vesileyle Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anar, gazilerimiz, mücahitlerimiz ve kahraman halkımıza şükranlarımızı sunarım. Genç, çağdaş ve demokratik bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 41 yıllık kısa süre içerisinde sağlam kökler kurmuştur. Bu bir iftihar vesilesidir. Bu başarı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş ve demokratik ilkeler üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğiyle mümkün olmuştur” dedi. -
Adalet Bakanı Tunç, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sorg ile bir araya geldi
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sorg, Adalet Bakanı Tunç’u makamında ziyaret etti. Bakan Tunç, ziyarete ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ülkelerimiz arasındaki adli ve hukuki iş birliği konuları üzerine değerlendirmelerde bulunduk. Adalet alanındaki iş birliğimizin, stratejik ilişkilerimizin daha da pekişmesine katkı sağlayacağına değindik. Bir insanlık suçu olan terörle amasız, fakatsız mücadele edilmesi gerektiğini, PKK ve FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelemizde yakın iş birliğinin önemini vurguladık. Sayın Büyükelçiye nazik ziyareti için teşekkür ediyorum” dedi.
-
AK Parti Gölyaka ve Yığılca’da bayrak değişimi
AK Parti Gölyaka ve Yığılca Kadın Kolları başkanlığında bayrak değişimi yaşandı. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir atamaları yapılan Yığılca Kadın Kolları Başkanı Berresu Terzi Uğurlu ve Gölyaka Kadın Kolları Başkanı Ferda Atasoy’a mazbatalarını teslim etti.
Ayşe Keşir, “Başkanlarımıza başarılar diler, görevi devreden başkanlarımıza teşekkür ederiz” dedi. -
Trump, Sağlık Bakanlığına aşı karşıtı Kennedy’yi aday göstereceğini açıkladı
ABD Başkanı seçilen Donald Trump, kabinesinde görev alacak önemli bir ismi daha kamuoyuna duyurdu. Trump, aşı karşıtı olarak bilinen Robert F. Kennedy Jr’ı Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’na aday göstereceğini açıkladı. “Halk sağlığı konusunda Amerikalılar çok uzun bir süredir aldatma, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon yapan endüstriyel gıda kompleksleri ve ilaç şirketleri tarafından eziliyor” diyen Trump, “Tüm Amerikalıların güvenliği ve sağlığı, herhangi bir yönetimin en önemli önceliğidir. HSS herkesin bu ülkedeki ezici sağlık krizine katkıda bulunan zararlı kimyasallardan, kirleticilerden, böcek ilaçlarından ve gıda katkı maddelerinden korunmasında büyük bir rol oynayacak” ifadelerini kullandı. Trump, Kennedy’nin “kronik hastalık salgınını sona erdirmek” ve “Amerika’yı yeniden büyük ve sağlıklı yapmak” için HSS’ye bağlı kurumları bilimsel araştırma geleneklerine ve şeffaflık ilkelerine geri döndüreceğini ifade etti.
Eski ABD Başkanı Kennedy’nin yeğeni
Eski bir Demokrat ve ABD başkanlığı aday adayı olan Kennedy, Trump’a desteğini açıklayarak “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) sloganını “Amerika’yı Yeniden Sağlıklı Yap” (MAHA) şeklinde kendine uyarlamıştı. Çevre hukukçusu olan Kennedy, aşı karşıtı görüşleriyle biliniyor. Kennedy, eski ABD başsavcısı ve senatör Robert F. Kennedy’nin oğlu ve eski ABD başkanı John F. Kennedy ile senatör Ted Kennedy’nin yeğeni. -
Şölen daveti yapan Başkan Özpek; “Umudun, icraatın, geleceğin adı AK Parti’dir”
Denizli’de AK Parti Pamukkale İlçe Başkanı ve Başkan Adayı Osman Özpek, 17 Kasım Pazar günü saat 14.00’de Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak 4. Olağan ilçe kongresine partilileri ve tüm vatandaşları davet etti.
AK Parti olarak kuruldukları günden bu güne halkın sevgisi ve desteğiyle Pamukkale ilçesine, Denizli’ye ve tüm Türkiye’ye hizmet ettiklerini, sayısız eseri halkın hizmetine sunduklarını, sunmaya da devam ettiklerine dikkat çeken İlçe Başkanı Özpek, “Umudun, icraatın, geleceğin adı AK Parti’dir. Bizim işimiz hizmet, gücümüz millettir. AK Parti kurulduğu günden beri millete hizmet için kolları sıvamış ve bundan başka aşkı olmayan bir liderin partisidir. AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana ülkenin geçirdiği değişimi hepimiz yaşayarak gördük. Görmeye de devam ediyoruz. Geleceğe ışık verecek şey, geçmişten çıkarılan anlamlı derslerdir. AK Parti her zaman teşkilata değer veren, içtihadı önemseyen bir parti olmuştur. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, teşkilatların gücüne ve işlevine inanmış bir liderdir. Biz de Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, kongremizden ve üyelerimizden aldığımız enerjiyle yolumuza devam edeceğiz. İlçemiz, ilimiz ve ülkemiz için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz, asla yorulmayacağız, durmayacağız. Her zaman olduğu gibi halkımızın içinde olmaya devam edeceğiz. 4. Olağan İlçe Kongremize, büyük şölenimize tüm partililerimizi ve halkımızı davet ediyorum. Delegelerimizle, mahalle temsilcilerimizle, partililerimizle ve halkımızla ilçe kongremizde bir kez daha kucaklaşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
-
Milletvekili Ün; “Tarım, bir ülke açısından stratejik değil, jeopolitik bir meseledir”
Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, gıda enflasyonu, Türkiye tarım politikasıyla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünden konuşma yaptı.
Çiftçilerin ürettiği mahsulünün tarlada para etmemesinin, fiyatlarının ise soframızda yangın çıkarmasının nedenlerinin araştırılması gerektiğine dikkat çeken Milletvekili Sema Silkin Ün, “Salgın hastalıktı, pandemiydi, küresel krizdi, Rusya-Ukrayna savaşıydı, hepsi geçti. Depolar basıldı, üreticiler terörist ilan edildi, o da geçti. Dünyada kriz varken dünya suçlandı, dünyada fiyatlar inmeye başlayınca ise sesler kesildi. Dünyada gıda fiyatları gerileme sürecinin başladığı Mart 2022’den bu yana yüzde 25’e yaklaşırken bu düşüş Türkiye’de aynı dönemde yüzde 210 artış yaşandı. Dünyada gıda enflasyonu düşerken bizde yüzde 70’lere yükseldi. Dünyanın hemen her yerinden yaklaşık aynı şartlarda tarım yapılıyor ama onlar enflasyonu dizginleyebiliyor, biz ise kontrol altına alamıyoruz. Bu, hem yanlış enflasyon politikalarının hem de sistemsizlik sorununun sonucudur. Yaz aylarında tarlalarda çiftçilerimizle beraberdim ve hepsi mahsullerinin para etmeyişinden yakınıyordu. Karpuz tarlada 80 kuruştu, 8 kilometre ötesindeki markette 8 liraya satılıyordu. Biberin kilosuna tüccar tarlada 9 lira veriyordu, pazarda o tarihte 35 liraydı. İşte, birkaç hafta evvel limonun başına gelenler, çiftçi “Para etmiyor.” diye dökerken tezgâhta 100 liradan satıldı. Tarlada sanayilik domates 2 lira, sofralık domates 5 lirayken biz soframızda 70 liraya yedik” dedi.
“Önlem almamız gerekiyor”
Çiftçilerin, üreticilerin yaşadığı sorunlara acilen çözüm bulunması gerektiğine dikkat çeken Milletvekili Sema Silkin Ün, şimdiden önemli adımlar atılmazsa hakkında konuşulacak tarım meselesinin kalmayacağını ifade ederek, “Çiftçi ürettiğinden para kazanamıyor. Kazananlar ortada. Enerji maliyetleri fırladı, konuşan yok, hal kanununun çıkmasını ise kimse istemiyor. Bunlar eğer konuşulmuyorsa bunlara göz yumuluyor demektir ve mutlaka birilerinin çıkarı var demektir. Tarım politikalarındaki yanlışları daha ne kadar inkâr edecek, çözümü daha ne kadar öteleyeceksiniz? Maliyetler düşürülmez, üretici para kazanamazsa, aracılara çekidüzen verilmezse fiyatlardaki kaos engellenemez ve gıda fiyatlarında düşüş sağlanamaz. Tarımı terk eden, arazilerini satan politikaya, yaşlanan kırsal nüfusa karşı önlem almamız gerekiyor. Üretim planlaması sadece neyin ekilip ekilmeyeceğine karar vermek değildir; destekleme politikası, dış ticaret politikası, su, iklim, bölgesel dengeler, ürünün işlenmesi, taşınması, aracı kurumlar ve daha birçok faktörün gözetilerek yapılması gerekiyor. Destekleme politikaları ise tam bir fiyasko hâline geldi. Tarım Yasası’na göre tarımsal desteklemeye ayrılacak bütçe gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1’i ama bu hükme rağmen hiçbir zaman uygulanmadı. Nakliye, lojistik politikalarında da yine sıkıntılar var. Nakliye mesafelerini düşürecek bir planlamaya gidilmesi gerekiyor. Dış ticaret politikamız da yine yanlışlarla dolu. Fiyatı artan ürünlerin fiyatları ithalatla düşürülmeye çalışılıyor, ihracat yasaklarıyla da fiyat artışları önlenmeye çalışılıyor. Bu, kısa vadede belki fiyatları düşürüyor ama orta ve uzun vadede üretime ve üreticiye verdiği zarar nedeniyle üretici üretmekten vazgeçiyor. Tarım, bir ülke açısından stratejik değil, jeopolitik bir meseledir. Yarın hakkında konuşulacak bir tarım meselemiz kalmayabilir” şeklinde konuştu.