ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile 2024-2029 yıllarını kapsayan bir “Savunma ve İşbirliği Yol Haritası” imzalamasıyla bölgedeki stratejik konumunu arttırmaya devam ediyor. ABD askerleri, GKRY tarafından ABD’ye verilen eski Türk köyü Taltlısu’daki (Mari) helikopter üssünün çalışmalarını hızlandırdı. Evengelos Florakis Deniz Üssü yakınlarında inşa edilen helikopter üssünün inşaatında ABD ordusuna ait iş makineleri çalışmalarını yürütüyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dün yaptığı açıklamada çalışmaları kınayarak, “Kıbrıs Adası’nın silahlandırılmasını ve hedef haline getirilmesini doğru bulmuyorum” dedi. NATO ve benzeri dengeler içerisinde yapılacak bir sıçrayışın iyi hesaplanması gerektiğinin altını çizen Tatar, “Herkes boyuna göre sıçramalı” ifadelerini kullandı.
Rum basınının Mari’deki Evangelos Florakis Helikopter Üssü ile ilgili yayımladığı haberin fotoğraflarında, ABD’ye ait askeri iş makinelerinin bölgedeki çalışmalara katıldığı görüldü. Helikopter üssünün Vasiliko Elektrik Santrali’ne komşu olarak inşa edilmesi dikkati çekti. Rum Simerini gazetesinde yer alan haberde, Larnaka Havalimanı’nda Mari’deki helikopter üssünde konuşlandırılmak üzere ABD ordusuna ait C-130 nakliye uçağı, CH-47 CHINOOK nakliye uçağı, BELL UH-1 helikopterlerinin beklediği bilgileri yer aldı. Haberde aynı zamanda Andreas Papandreou Üssü’nde Amerikan V22-Osrpey helikopterleri konuşlandırıldığı kaydedildi.
Kategori: Siyaset
-
ABD askerleri Güney Kıbrıs’taki üste çalışmalarını hızlandırdı
-
Trump, Beyaz Saray’da 4 danışmanına kritik görev verdi
ABD’de 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerini kazanan ve 20 Ocak 2025’te göreve başlaması beklenen Donald Trump Beyaz Saray’da üst düzey görevleri üstlenecek yeni isimleri açıkladı. Seçim kampanyasının danışmanı olan Dan Scavino’yu asistanı ve özel kalem müdürü yardımcısı olarak atayan Trump, seçim kampanyasında görev alan bir diğer danışman olan Stephen Miller’ı ise asistanı ve politika ve iç güvenlikten sorumlu özel kalem müdürü yardımcısı olarak görevlendireceğini duyurdu. Daha önce Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi Siyasi Direktörü olan James Blair’ın yasama, siyaset ve kamu işlerinden sorumlu özel kalem müdürü yardımcısı olacağını açıklayan Trump, kendi siyasi organizasyonlarında üst düzey yöneticilik görevleri yapan Taylor Budowich’in ise asistanı ve iletişim ve personelden sorumlu özel kalem müdürü yardımcısı olarak görev yapacağını ifade etti. Trump, açıklamasında “Dan, Stephen, James ve Taylor kazanan kampanyamda ‘sınıflarının en iyisi’ danışmanlardı ve Beyaz Saray’da Amerikan halkına onurlu bir şekilde hizmet edeceklerini biliyorum” ifadelerini kullandı. Trump daha önce yaptığı açıklamada, Beyaz Saray Saray Özel Kalem Müdürlüğü görevine Susie Wiles’ı getireceğini ifade etmişti.
Kritik görevlerde yer alacak birçok ismi açıklamıştı
Daha önce kabinesinde ve kritik görevlerde bulunacak birçok ismi kamuoyuna duyuran Trump, Adalet Bakanı olarak Florida’dan Temsilciler Meclisi Üyesi olan Matt Gaetz’i, Dışişleri Bakanı olarak ise Florida Senatörü Marco Rubio’yu aday göstermişti. Savunma Bakanlığına eski bir asker olan ve Fox News kanalında sunuculuk yapan Pete Hegseth’i aday göstereceğini duyuran Trump, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) başına ise 2020-2021 yılları arasında Ulusal İstihbarat Direktörü (FBI) olarak görev yapan John Ratcliffe’i aday göstereceğini belirtmişti. Güney Dakota Valisi Kristi Noem’i İç Güvenlik Bakanlığı’na aday göstereceğini duyuran Trump, eski bir asker ve Florida’dan kongre üyesi Olan Michael Waltz’ın ise Ulusal Güvenlik Danışmanı olacağını açıklamıştı.Elon Musk’a görev vereceğini duyurmuştu
Trump, Ulusal İstihbarat Direktörü olarak ise eski Demokrat Kongre Üyesi Tulsi Gabbard’ı seçmişti. Yeni kurulacak Hükümet Verimliliği Departmanı’na (DOGE) Tesla ve SpaceX CEO’su ABD’li milyarder Elon Musk ve girişimci Vivek Ramaswamy’in liderlik edeceğini açıklayan Trump, İsrail Büyükelçiliği görevine ise Mike Huckabee’yi atayacağını açıklamıştı. Orta Doğu Özel Temsilciliği görevine emlak zengini Steve Witkoff’u atayacağını ifade eden Trump, ABD Çevre Koruma Ajansı’nın başına Lee Zeldin’i ve ABD Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği görevine Elise Stefanik’i getireceğini duyurmuştu. -
“Çok iyiydi, gerçekten keyif aldık”
ABD Başkanı seçilen Donald Trump, mevcut ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ABD basınına açıklamalarda bulundu. “Biden ile birbirlerini görmekten gerçekten keyif aldıklarını” söyleyen Trump, görüşme hakkında “Birbirimizi yeniden tanımaya başladık” ifadelerini kullandı. “Biliyorsunuz, uzun bir süreç oldu. Her iki taraf da çok çalıştı ve kampanya dahil her açıdan çok iyi bir iş çıkardı” diyen Trump,” Gerçekten çok iyi bir görüşme yaptık” dedi.
Trump: “Görüşlerini istedim, o da bana aktardı”
Biden ile geçmişte farklı düşündükleri Ukrayna ve Orta Doğu savaşları konularını da ele aldıklarını söyleyen Trump, “Kendisinden görüşlerini istedim ve o da bana bunları aktardı” şeklinde konuştu. “Orta Doğu hakkında çok konuştuk” diyen Trump, “Nerede olduğumuza ve ne düşündüğüne dair görüşlerini öğrenmek istedim. O da bana anlattı, çok nazikti” ifadelerini kullandı. Kendisinin yemin töreninden hemen önce Biden ile tekrar görüşmeyi planladıklarını belirten Trump, “Oval Ofis çok güzel ve geri gelmeyi kesinlikle dört gözle bekliyorum” dedi.Trump’tan görev devri açıklaması: “Çok çok iyi bir ilişki içindeyiz”
İkinci başkanlık dönemi için kritik önemdeki isimleri belirleme süreci hakkında da konuşan Trump, süreç için “Çok sorunsuz gidiyor” ifadelerini kullandı. Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin görev devri konusunda Beyaz Saray ile “çok çok iyi bir ilişki içinde olduğunu” da sözlerine ekledi. -
“Güvenliğimiz bölgesel değil, küresel. İndo-Pasifik’teki partnerlerimizle işbirliğimizi artırmalıyız”
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte Polonya’nın başkenti Varşova’da Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile görüştü. Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Ukrayna’daki savaşa da değinen Genel Sekreter Mark Rutte “Kuzey Koreli askerlerin Rusya’ya gittiğini biliyoruz. Bunun bedava olmadığını da biliyoruz. Bunun bedelini Moskova’dan Putin ödüyor. Yalnızca parayla değil, Kuzey Kore’ye bizim için, Güney Kore, Japonya, ABD için tehdit oluşturan füze teknolojisi transferiyle ödüyor. Rusya’nın bu savaş çabalarında Çin de yer almakta” dedi. Bugün gelinen noktada savunma sanayi üretimini en hızlı şekilde güçlendirmeleri gerektiğini belirten Mark Rutte bu amaçla bürokrasinin tamamen kesilip atılarak, yeni çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Rutte “Putin Pekin, Pjongjang ve Tahran’la işbirliği yapıyor. Bu, güvenliğimizin bölgesel değil, küresel olduğunu göstermekte. Bu nedenle İndo-Pasifik’teki partnerlerimizle, Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda ile işbirliğimizi artırmalıyız” dedi.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte basın mensuplarının Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesine ilişkin sorusunu ise “Başkan Trump ile görüşmeyi ve dış politikamızda birlikte ilerleme konusunda etkili işbirliği yollarını bulmak için sabırsızlanıyorum” şeklinde yanıtladı.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ise Başkan Trump’ın Amerikalı vergi mükelleflerinin parasına duyduğu saygıyı birçok kez dile getirdiğini belirterek, “ABD’nin Ukrayna’ya yardıma ne kadar yatırım yaptığını, Ukrayna’nın savunucularına farklı biçimlerde ne büyük meblağlar aktardığını dikkate alacak olursak benim vardığım sonuç net. Rusya’nın Ukrayna’yı yok etmesine Başkan Donald Trump’ın izin vereceğini tahayyül dahi edemiyorum” dedi. -
Bosna Hersek, olası tehditlere karşı hazırlıklı olacak
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in resmi davetlisi olarak dün Türkiye’de temaslarda bulunan Bosna-Hersek Savunma Bakanı Zukan Helez, Bosna Hersek’e dönüşünün ardından yerel basına açıklamalarda bulundu. Helez, “Türk Savunma Bakanını ziyaret ettim. Ziyaret oldukça verimli geçti ve birçok somut konuda anlaşmaya vardık. 60 pilotumuzun eğitimi konusunda anlaşma sağladık. Bu, benden sonra gelecek iki bakanın bu konuda endişelenmek zorunda kalmayacağı manasına geliyor. İlk pilotlar, bu ayın 17’sinde eğitime başlayacak. Göreve gelişimden önce bu hususta problemlerimiz vardı. Emekliliğe ayrılmak üzere olan birkaç pilotumuz kalmıştı. Bu sorunu çözdük” dedi.
Türk mevkidaşının kendisine “Hangi alanda yardım etmemizi istiyorsanız söyleyin” dediğini aktaran Helez, “Antidron sistemleri, savaş helikopterleri ve özel birliklerimizin eğitimi hakkında görüştük” dedi.“Mürettebatın yok edilmesi neredeyse imkansız”
Türk yapımı mayına dayanıklı pusu korumalı askeri araç Kirpi’lerin sevkiyatına ilişkin imzaların da atıldığını ifade eden Helez, bu araçların Ukrayna’da belki de dünyanın en iyisi olduklarını kanıtladıklarını söyledi. Helez, “Mürettebatın yok edilmesi neredeyse imkansız. Bu araçlar, bu alandaki teknolojinin en zirve noktasını temsil ediyor” dedi.“Türkiye, bize 6 adet Bayraktar tedarik etme konusunda istekli”
Türk mevkidaşı Güler ile 6 adet Bayraktar TB2 insansız hava aracı ve üç adet kontrol sisteminin Bosna Hersek’e sevkiyatına ilişkin olarak da görüştüklerini ifade eden Helez, “Prosedür ilerliyor. Bu konuyu Brüksel, yani NATO üzerinden müzakere ettik ve niyet mektubu gönderdik. Türkiye, bize altı adet Bayraktar tedarik etme konusunda istekli. Bayraktar TB3 zaten üretim aşamasında. Bu insansız hava araçları, Azerbaycan’da savaş alanında etkili olduklarını ortaya koydu. Silahlanma konusunda yavaş yavaş komşularımızla eş adımlar atar hale geliyoruz. Orada eğitim gören personellerimiz var ve ne mutlu ki Bosna Hersek’te de bazı bölgelerde drone geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu teknoloji dünyada çok ilerledi ama Bosna Hersek’te halen tabu” dedi.
Helez, “Şu söyleyeceklerim için halkımızdan özür diliyorum. Ama 1992-1995 yıllarında başımıza gelenlerden sonra, soykırımdan, yakmalardan, tecavüzlerden sonra birinin dronlara ve zırhlı taşıyıcılara neden ihtiyacımız olduğunu sorgulaması ancak bir aptalın yapabileceği bir şeydir. Bosna Hersek, tarihi boyunca hiç kimseye saldırmamıştır. Ancak bir daha asla 1992-1995 dönemindeki gibi hazırlıksız olmayacağız. Bunun bedelini çok ağır ödedik ve bir daha asla insan hayatıyla bedel ödemeyeceğiz” ifadelerini kullandı. -
Trump, Adalet Bakanı olarak Matt Gaetz’i aday gösterdi
ABD’de 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerini kazanan ve 20 Ocak 2025’te göreve başlaması beklenen Donald Trump’ın kabinesi belli oluyor. Trump, yaptığı açıklamada, Adalet Bakanı olarak Florida’dan Temsilciler Meclis Üyesi Matt Gaetz aday gösterdi. Trump, “Matt Gaetz’in ABD Adalet Bakanı olarak aday gösterildiğini açıklamaktan büyük onur duyuyorum. Matt, William & Mary Hukuk Fakültesi’nde eğitim görmüş, son derece yetenekli ve azimli bir avukattır ve Adalet Bakanlığı’nda umutsuzca ihtiyaç duyulan reformları gerçekleştirmeye odaklanarak Kongre’de kendini göstermiştir” dedi.
Gaetz’in hükümetin adaleti bir silah olarak kullanmasını sona erdireceğini aktaran Trump, “Sınırlarımızı koruyacak, suç örgütlerini ortadan kaldıracak ve ABD’lilerin Adalet Bakanlığı’na olan kötü bir şekilde sarsılmış inanç ve güvenini yeniden tesis edecek” dedi.
Trump, Gaetz’in Adalet Bakanlığı’nı denetleyen Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’ndeyken Rusya aldatmacasının bozguna uğratılmasında ve sistematik hükümet yolsuzluğunun ifşa edilmesinde kilit bir rol oynadığını belirtti. -
Trump, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü için Tulsi Gabbard’ı seçti
ABD’de 5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerini kazanan ve 20 Ocak 2025’te göreve başlaması beklenen Donald Trump’ın kabinesinde bir isim daha belli oldu. Trump, yaptığı açıklamada, Ulusal İstihbarat Direktörü olarak eski Demokrat Kongre Üyesi Tulsi Gabbard’ı seçtiğini aktardı. Trump, “Tulsi 20 yılı aşkın bir süredir ülkemiz ve tüm ABD’lilerin özgürlükleri için mücadele etmekte. Demokratların eski başkan adayı olarak her iki partide de geniş bir desteğe sahip olan Tulsi, artık gururlu bir Cumhuriyetçi. Tulsi’nin kariyerini tanımlayan korkusuzluğunu istihbarat topluluğumuza yansıtacağına, anayasal haklarımızı savunacağını ve barışı güvence altına alacağını biliyorum. Tulsi hepimizi gururlandıracak” dedi.
-
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri John Thune oldu
ABD Kongresi’nin iki yasama organından biri olan Senato’da Çoğunluk Lideri içim seçim yapıldı. Senatonun çoğunluk liderliğine Güney Dakota Senatörü John Thune seçildi. Cumhuriyetçi Partili senatörler tarafından seçilen Thune, görevi 2007 yılından bu yana Senatodaki Cumhuriyetçilerin liderliğini üstlenen 82 yaşındaki Kentucky Senatörü Mitch McConnel’dan devralacak.
Halihazırda Senato Azınlık Lider Yardımcısı olarak görev yapan Thune’un Senatonun Çoğunluk Lideri olarak görevi, ocak ayında yeni seçilen senatörlerin göreve gelmesiyle birlikte devralması bekleniyor.
ABD basınında yer alan haberlere göre, kapalı kapılar ardında yapılan gizli oylamada, Thune 29 oy, rakibi Texas Senatörü John Cornyn ise 24 oy aldı. Haberlerde, daha önce kendisini seçilmiş başkan Donald Trump’ın adayı olarak tanıtan ve Trump’ın sağcı müttefikleri tarafından desteklenen Florida Senatörü Rick Scott ise önceki oylama turunda sadece 13 oy aldı ve diğer adaylar Thune ile Cornyn’in oldukça gerisinde kalması nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kaldı.1961 doğumlu Thune, 2005 yılından bu yana Güney Dakota Senatörü olarak görev yapıyor. Senatoda dördüncü döneminde bulunan Thune, 2021’den bu yana da Azınlık Lideri Yardımcısı vazifesinde bulunuyor.
-
AK Parti İl Başkanı Yıldırım, önemli adımlar atılacağını vurguladı
AK Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım başkanlığında İl Yönetim Kurulu Haftalık Toplantısı’na Merkez İlçe Başkanı Servet Yılmaz, il ve ilçe başkanları ve diğer kademelerdeki yönetim kurulu üyeleri katıldı. Gerçekleşen toplantıda
AK Parti İl Başkanı Yıldırım önemli adımlar atılacağını söyleyerek, “Merkez İlçe Teşkilatımız ile birlikte gerçekleştirdiğimiz toplantımızda, gündeme dair konuları görüştük. Bu toplantı, güçlü ve kararlı adımlar atmamız için bir kez daha bizlere ilham verdi” ifadelerinde yer aldı.
-
Türk dünyasından uluslararası platformlara güçlü katkı
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam ediyor. COP29 çerçevesinde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Çevre ve Ekoloji Bakanları 1. Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev, Kazakistan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Yerlan Nyssanbayev, Kırgızistan Doğal Kaynaklar, Ekoloji ve Teknik Denetim Bakanı Meder Mashiev, Özbekistan Ekoloji, Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanı Aziz Abdukhakimov ve TDT Genel Sekreteri Kubanychbek Omuraliev katıldı. Çevre alanındaki ortak sorunların çözümüne yönelik fikir alışverişinde bulunulan toplantıda, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik edecek önemli adımların atılmasının, bölgesel ve uluslararası çevre sorunlarının çözümünde ortak yaklaşımın önemi vurgulandı. Bakanlar, TDT’ye üye ülkelerin ilgili bakanlıklarının ortak faaliyetlerine ilişkin ‘Bakanlar Beyannamesi’ni imzaladıktan sonra açıklamalarda bulundu.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Türk devletleri arasındaki kardeşliğin güçlenmesini ve ortak bir istikbalin inşasını hedef aldığını belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Teşkilatımızın kuruluşunun 15. yılında dünyanın en büyük kardeşler topluluğu olarak bugün bu toplantıda görüldüğü üzere dilde biriz, fikirde biriz, işte de bugün bir olduğumuzu bir kez daha burada ifade etmiş olduk. Ben bu vesileyle ömrünü Türk dünyasının geleceği için vakfetmiş, bu yolda alın teri dökmüş tüm siyaset ve devlet adamlarımızı, sanat ve fikir insanlarımızı da burada minnetle yad ediyorum. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kutlu çatısı altındaki ilk Çevre ve Ekolojiden Sorumlu Bakanlar Toplantısı’na katılmaktan da büyük bir memnuniyet duyduğumu burada ifade etmek istiyorum” dedi.
“Türk devletleri arasındaki kardeşlik bağlarının daha da güçlendirmesini yürekten temenni ediyorum”
Azerbaycan’ın COP 29 başkanlığını üstlenerek Türk kardeşlerini onurlandırdığını ifade eden Bakan Kurum, “Ben bu vesileyle Azerbaycan devletine, kıymetli kardeşim Muhtar Babayev’e ve tüm Azerbaycanlı kardeşlerimize bu güzel organizasyon için bir kez daha teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Yine bugün kardeş Özbekistan’ın milli pavyonundayız. Burada bu buluşmamızın Türk devletleri arasındaki kardeşlik bağlarına güç katmasını, iklim değişikliğiyle şehirlerimizin, ülkelerimizin, çocuklarımızın geleceği adına atacağımız adımların da daha da güçlendirmesini yürekten temenni ediyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin uzun vadeli iklim değişikliği stratejisini ve yol haritasını tüm dünyayla paylaştığını hatırlatan Kurum, “Enerjiden sanayiye, binadan tarıma, ulaştırmadan atık sektörüne ve iklim kanunundan emisyon ticaret sistemine kadar her alanda yapacağımız atılımları, dönüşümleri detaylarıyla paylaştık. Yine orada COP 29’a dair düşüncelerimizi ifade etme fırsatı bulduk. Evet, COP 29 iklim değişikliğine dair gerçekçi, ayakları yere basan, somut adımların atılacağına dair beklentilerin yüksek olduğu toplantılarından biri oluyor” dedi.“En çok iklim değişikliğinin oluşmasında suçu en az olan ülkeler acılarla yüzleşiyorlar”
COP 29’da finansa erişemeyen ülkeler için çok kritik kararlar alınmasının beklenildiğini vurgulayan Kurum, “Ümit ediliyor, çünkü değerli arkadaşlar, iklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Dünyamız özellikle son 50 yıla baktığınızda meteoroloji kaynaklı afetlerde görülmemiş tehlikelerle tüm dünya ülkeleri yüzleşiyor. Geçen yarım asırda 11 binden fazla afette 2 milyonun üzerinde can kaybı yaşadık. Küresel çapta tam 4,5 trilyon dolarlık bir ekonomik kaybı tüm ülkeler göğüslemek zorunda kaldı. Ama üzülerek söylüyorum ki tüm bu olumsuzluklardan en çok iklim değişikliğinin oluşmasına hiçbir katkısı olmayan ya da suçu en az olan ülkeler etkilendiler ve halen benzer sıkıntılarla ve acılarla yüzleşiyorlar. Açık söylüyorum iklim krizinin külfeti bu ülkelerin üstüne yıkıldığı gibi finansta da yeterince bu erişimden, finans kaynaklarından faydalanamıyorlar” ifadelerini kullandı.“Türk dünyası da uluslararası platformlara ev sahipliği konusunda son derece proaktif bir tutum sergiliyor”
Türkiye’nin TDT ülkelerinden aldığı güçle daha adil bir dünyayı açık yüreklilikle teklif ettiğini belirten Kurum, “Hedeflerimizi, düşüncelerimizi, tecrübelerimizi her uluslararası platformda en yüksek sesle anlatıyor, dost ve kardeş ülkelerle paylaşıyoruz. Bu manada Türk dünyası da uluslararası platformlara katkı ve ev sahipliği yapma konusunda son derece proaktif bir tutum sergiliyor. Özellikle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 78. oturumda kardeş ülke Özbekistan’ın gündeme getirdiği Orta Asya İklim Diyaloğu’nun başlatılması, ülkelerimiz adına çok önemli bir karardır. Yine bu yıl Uluslararası İklim Forumu’nun Semerkant’ta düzenlenmesine dair girişimleri de Türk milleti adına çok değerli buluyoruz. Bununla beraber Kazakistan’ın 2026’da düzenleyeceği Bölgesel İklim Zirvesi’ne ilişkin duyuru da tarihi açıdan çok çok önemlidir” dedi.“Tüm tecrübelerimizi sunmaya hazırız”
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te 6 Kasım’da imzalanan Türk Yeşil Vizyon Belgesi’ni memnuniyetle karşıladıklarını belirten Kurum, “Bu diyalog forum ve zirvelerin Türk dünyasının ortak sorunlarına çözüm bulmak adına çok önemli roller üstleneceğini, oynayacağını düşünüyor ve ümit ediyorum. Bugün imzaladığımız Bakanlar Beyannamesi’nin daha yaşanabilir bir dünya ve müreffeh bir Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Beyannamede de imza altına alacağımız bazı taahhütlerimizi ifade ederek sözlerimi sonlandırmak istiyorum. 500’ün üzerinde millet bahçesi projesi yapan, korunan alan büyüklüğünü 2011’deki oranın iki katına çıkaran, korunan alanların etkin yönetimine dair tüm tecrübesini sunmaya hazırdır. Yine Türkiye, çevre, atık su, sıfır atık alanlarında küresel ödüllere layık görülen uygulamalar noktasında kardeşlerine her türlü desteği verecektir. Ayrıca teşkilatımız bünyesindeki ortak faaliyetleri tartışmak amacıyla düzenli olarak bir araya gelmemizin ve uzman düzeyinde bir çalışma grubu oluşturmamızın da çok önemli olduğunu altını çizerek ifade etmek istiyorum” diye konuştu.“Türkiye’nin COP 31 başkanlığına dair tüm dost ve kardeş ülkelerimizden desteklerini bekliyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin COP 31 başkanlığına dair adaylığını tüm dünyaya ilan ettiğini hatırlatan Kurum, “Bu kapsamda Türkiye’nin COP 31 başkanlığına dair tüm dost ve kardeş ülkelerimizden desteklerini bekliyoruz ve bu duygularla toplantımızın ülkelerimiz, milletimiz ve insanlık alemi için hayırlı olmasını diliyor, bir kez daha hepinizi, buradaki tüm dostlarımızı, tüm kardeşlerimizi sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.