Kategori: Siyaset

  • “Siz çoksunuz, biz Türk”

    “Siz çoksunuz, biz Türk”

    Topçu bir basın yayın organına yaptığı açıklamada, “Açıklamama Vatan Şairlerimiz’ Namık Kemal ‘2 Aralık 1888’ ve Orhan Şaik Gökyay’ı ‘2 Aralık 1994’ vefatlarının yıldönümünde saygı, rahmet ve şükranla yad edip sizlerden de tüm geçmişlerimiz için Fatiha’larınızı rica ederek başlıyorum. Devletimizi ve Milletimizi;’ Büyük ve güçlü Türkiye” hedefinden koparıp ‘Sevr’i tekrar açma sevdasında olan “Şer İttifakı’, günümüzde medeniyet coğrafyamız üzerindeki emperyalist emellerini diledikleri gibi gerçekleştirdikten sonra bizim istiklal ve istikbalimizi söndürmek istediklerini biliyoruz. Geldikleri gibi giderken de Türkolog, Asker, Veteriner Merhum Ömer Seyfettin’in dediği gibi burada bıraktıkları piçleri her kesim ve statüden dostları, piyonları, medyaları ve ekonomik enstrümanları ile üzerimize gelmektedirler” ifadelerini kullandı.

    Topçu açıklamasının devamında “Ama kimlerle hangi tezgâhı kurdularsa, hangi çukurları kazdılarsa, tezgahlarını bozup, kazdıkları çukurlara da kuklalarıyla birlikte kendilerini gömdük ve gömmeye de devam ediyoruz!..
    Milli Şairimiz Akif’in ifadesiyle; ‘Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ” olarak topu birden üzerimize geldiler 1915 de ama Çanakkale’yi geçemediler.1919 da tekrar toplanıp denediler bu kez de vefatının (10 Kasım 1938) yıldönümünde saygı, rahmet ve şükranla yad ettiğimiz Büyük Atatürk’ün Başkomutanlığında Sakarya’da, Dumlupınar’da birçoğunu kara toprakla buluşturup, kalanlarını da Akdeniz’de boğduk. Geçtiğimiz yıllarda ise sağcı-solcu, Alevi Sünni, laik-anti laik diye bölüp, 40 yıldır da Marksist-Leninist, Maocu, ırkçı, bölücü örgütlerinin ağaç bahanesi ve dindar görünümlü ihanet şebekesinin 17-25 Aralık-15 Temmuz ihanetleri ile üzerimize geldiler ve gelmeye devam ediyorlar. Ama ‘Ölümüne ölümüne” diyen seçilmiş Cumhurbaşkanının etrafında bir olan milletimiz, bunların FETÖ’yü 15 Temmuz da vatanın sokaklarında, BTÖ’yü de yurt içinde ve dışında rezil kepaze etti ve etmeye de devam ediyor. Bunlar dün olduğu gibi bugün de başaramadılar ve kıyamete kadar da başaramayacaklar. Çünkü Türkistan’dan bizi dünyanın dört bir yanına gönderen kaderimizi yazan Allah bizimle bu aziz vatandaki, millet bizimle şan ve şerefle yazdığımız, tarih bizimle. Şimdi biz; Nizam Ve Merhamet Medeniyeti varisleri olarak düştüğümüz yerden ayağa kalktık. Ve Surda bir gedik açtık ki. Mukaddes mi mukaddes.. Onlar hangi kahpeliklerle, hangi şekilde, hangi yandan gelirse gelsinler, kutlu yükselişimize asla engel olamayacaklar. Önümüzdeki asır Türk asrı olacak. Ve bu asırda da en gür seda İslam’ın sedası olacak inşallah. Siyonist soykırım suçlusu İsrail ve partnerlerinin bizimle ilgili asırlık hayallerini de biliyor ve onlara diyoruz ki “Siz çoksunuz, biz Türk”

    Topçu’nun açıklamasının devamı şöyle:
    “Daha öncelerde paranıza, kuklalarınıza, silahlarınıza ve çokluğunuza güvenip birçok kere geldiniz üzerimize ama her seferin de zelil oldunuz.Vefatının seneyi devriyesinde ‘1Kasım 1958’ saygı ve rahmetle andığımız büyük mütefekkirimiz Yahya Kemal Beyatlı’nın da dediği gibi yine bir yaz günü geçeriz dağları nehirleri kafilelerle, şimşek gibi atılırız yedi koldan üzerinize, binimiz yeteriz dev gibi ordularınıza,1 Aralık 1939 da Hakka yürüyen rahmet ve minnetle andığımız Atamız Seyit Onbaşı gibi 215 kiloluk top mermisini kaldırıp atarız üzerinize ve sizi yine rezil ederiz!.. Çünkü; ‘Siz çoksunuz, biz Türk’”

  • 6 Şubat’ın yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz

    6 Şubat’ın yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta TOKİ tarafından depremzedelere yönelik inşa edilen 155 bininci konutun anahtar teslimi ve kura çekimi için havayoluyla Kahramanmaraş’a geldi.

    “Edelerimiz asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı”

    Merkez Spor Kompleksi’nin bahçesinde düzenlenen törende konuşan Erdoğan, Kahramanmaraş’ta olmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Kahramanmaraş’ın AK Parti ve Cumhur İttifakı’nı asla yalnız bırakmadığını anlatan Erdoğan, “Yapımı tamamlanan deprem konutlarının açılışını birlikte yapalım istedik. Coşkunuzdan, heyecanınızdan ve sevdanızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’na güvendiğiniz için siz edelere teşekkür ediyorum. 31 Mart’ta Kahramanmaraşlı kardeşlerim bir kez daha AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuyla yola devam dedi. İlk günden bu yana bizi bırakmayan Kahramanmaraş 31 Mart’ta bir kez daha bizleri bırakmadı. Rabbim sizlerden razı olsun. Siz bize nasıl destek olduysanız biz de sizin için aşk ile çalışmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle Kahramanmaraş’a ve Kahramanmaraşlı kardeşlerimize mahcup olmayacağız. Bu kadim şehir her dönemde koca bir kale, Anadolu’nun sağlam direği oldu. Deprem sonrası karşılaştığı büyük zorluklarla dahi başını öne eğmedi. Edelerimiz asla pes etmedi, umutsuzluğa kapılmadı. Kardeşliğin, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediniz” ifadelerini kullandı.

    “Bu büyük seferberlikte yeni bir adım atıyoruz”

    Depremin etkilediği 11 ilde yaraları hızlıca sarmak için asrın inşasını başlattıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
    “Kahramanmaraş, 6 Şubat depremlerinden sonra doğruluyor ve devletimizin desteğiyle düştüğü yerden ayağa kalkıyor. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketinin yaralarını hızla sarmak için gece, gündüz demeden çalışıyoruz. Dağlar yüksek ise yol onun üstünden geçer inancıyla şehrimizi daha güzel, daha dayanıklı ve modern hale getirmenin gayreti içerisindeyiz. Asrın inşasını başattık. O günden bu güne dek bir an olsun elimizi deprem bölgesinden çekmedik. Depremzedelerimizi bir an önce kalıcı konutlarına kavuşturmak istiyoruz. Bugün, bu büyük seferberlikte yeni bir adım atıyoruz. Geçen Hatay’da 130 bininci yuvamızın anahtarını hak sahibine teslim etmiştik. Bugün de 155 bininci yuvamızın anahtarını hak sahibine teslim edeceğiz. Birazdan canlı bağlantı ile Malatya’da 2 bin 313, Adıyaman’da 6 bin 912, Elazığ’da bin 407, Hatay’da 5 bin 900, Gaziantep’te 257, Şanlıurfa’da 2 bin 929, Diyarbakır’da 674 ve Adana’da 668 konut hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz. Bugünkülerle birlikte Kahramanmaraş’ta il ve ilçelerde 22 bin 208 konut ile 5 bin 170 köy evinin kurasını çekmiş oluyoruz. 2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Kahramanmaraş’ta olmak üzere 11 ilimizde 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek. Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 300’i konut olmak üzere toplamda 68 bin 876 konut ve iş yeri teslimatı yapılacak. Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Rabbim bu hanelerimizde oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve bereket ihsan eylesin.”

    “24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Deprem konutları 10 yılda bitmez’ sözlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kardeşiniz yarım asırdır bir şekilde siyasetin içerisinde. Rabbim bizlere hizmet etmeyi nasip etti. Geldiğimiz her makamı bir zıplama tahtası olarak değil, ülkemize eser kazandırmak için gördük. 6 Şubat’ta Türkiye, insanlığın başına gelmiş en büyük doğal afeti yaşadı. Enkaz altında 2 bin 788 Kahramanmaraşlı kardeşimiz vefat etti. Rabbim hepsine rahmet etsin. Depremde 11 ilimiz etkilendi. 671 bin 826 konut ya yıkıldı, ya da ağır hasar gördü. Bu sadece konut sayısı. İçerisinde iş yerleri yok. Neredeyse 2 buçuk milyonluk bir nüfusu barındıran tek bir şehrin tamamen yok olması demek. Depremin ülkemiz ekonomisine etkisi 104 milyar dolardan fazla. Hayatını kaybeden 53 bin 735 kardeşimizin kalbimizde bıraktığı yaralar belki de hiç iyileşmeyecek. Tüm bunlar ortadayken ana muhalefet genel başkanının bize sataşmasına ne demeli. İnşa seferberliğinde hükümetimizi insafsızca eleştirmenin kime ne faydası var. Sayın Özgür Özel çıkmış, ‘Deprem konutları 10 yılda bitmez’ diyor. Birçok iftirayı grup kürsüsünden söylüyor. Buradan kendisine soruyorum. Siyaset boş atıp, dolu tutmasını beklemek midir. Afet konutlarını tamamlamak için çaba harcayanları hiçe saymak size ne kazandıracak. 6 Şubat’tan bu yana deprem turistliği dışında hangi işi bitirdiniz, hangi yaraya merhem oldunuz. Görevden el çektirilen şahsın kapısında 24 saat nöbet tutmak dışında hangi icraatınız oldu. Bugün 155 bininci konutumuzun kurasını çekiyor ve anahtarını teslim ediyoruz” diye konuştu.

    “Bedava konutu belediyeler aracılığıyla verin”

    Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘bedava konut’ vaadini de hatırlatan Erdoğan, “Eski genel başkanınız, 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde millete bedava konut sözü veriyordu. Madem bedava konut verebiliyorsunuz, belediyeler aracılığıyla yapsanız ya. Elinizi tutan mı var? Halep oradaysa, arşın burada. Bunlar yapamazlar. Bunlar millete hizmet edemez. Bunlar para balyaları yığma dışında taş üstüne taş koymazlar. Bunların işi fahiş fiyatlarla, şişirilmiş faturalarla konser düzenlemek. Bunların devrik genel başkanı, ‘Hükümet bu enkazın altında kalır’ diyordu. Bu zat önce seçim sandığının, sonra kurultay sandığının altında kaldı. ‘Oğlum’ dediği kim varsa bunun böğrüne hançer sapladı” dedi.

    “2025’in sonunda tüm evlerimizin pencereleri huzura açılacak”

    Kahramanmaraş’ta yapılacak ve yapımı devam eden hastaneler hakkında da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “CHP ve CHP’li siyasetçiler ne bu ülkeyi, ne de bu milleti tanıyorlar. Şehirlerimizde hangi hizmetlerin olduğundan bile haberdar değiller. Yok dedikleri hastanenin 56 yataklı olduğunu ve hasta kabul ettiğini bilmezler. Toplam 400 yataklı acil durum hastanesi projemizi ise Ocak ayında Kahramanmaraş Devlet Hastanesi olarak hizmete açmayı hedefliyoruz. 600 yataklı yeni hastanemizi de 2025 yılının ikinci yarısında bitireceğiz. Yeni bir müjdeyi şehir hastanemizle veriyoruz. Bin yataklı 250 bin metrekare kapalı alana sahip proje çalışmalarını tamamladık. Ocak ayı itibariyle yapım sürecini başlatacağız. Biz söz verince unutan değil, gerçekleştirmeye çalışan bir hükümetiz. Deprem bölgesinde evine girmeyen tek bir kardeşimizi bırakmayacağız. Allah’ın izniyle yaralarımızı hızlıca sarıp yola yeniden, heyecanla çıkacağız. Yarınları Kahramanmaraşlı kardeşlerimizle birlikte biz karşılayacağız. Çok daha güzel, modern bir Kahramanmaraş’ı yine biz inşa edeceğiz. Gayret bizden, tevfik Allah’tandır. Aziz kardeşlerim, 21 aylık sürede afetlere dirençli, çevre dostu şehirleri inşa ediyoruz. Dünya ölçeğinde böylesine büyük ve geniş bir projenin hayata geçirilmesi çok nadir rastlanan bir başarıdır. Bugün teslim ettiğimiz her yuva geçmişe saygımız ve geleceğe olan inancımızdandır. 2025’in sonunda tüm evlerimizin pencereleri huzura açılacak. Deprem illerimiz artık güvenin adresi olacak” ifadelerini kullandı.

    “17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyum inşa edeceğiz”

    Yeni spor kompleksi müjdesini de veren Erdoğan, “Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve Kahramanmaraş Belediyemiz ile muhteşem bir yatırımı şehrimize kazandırıyoruz. Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumun merkezinde olduğu spor kompleksi inşa edeceğiz. 120 bin 500 metrekarelik alanın üzerinde olimpik yüzme havuzundan, uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak. Nice yıldızları burada yetiştireceğiz. Spor tesisimiz hayırlı olsun. Deprem konutlarımızın yapımında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Allah yolumuzu açık, dirliğimizi daim eylesin” dedi.

    Konuşmaların ardından Erdoğan Kahramanmaraş’ta 3 bin 499 konutun anahtarlarını kura ile hak sahiplerine teslim etti.

    Öte yandan Erdoğan, Malatya’da 2 bin 313, Adıyaman’da 6 bin 912, Elazığ’da bin 407, Hatay’da 5 bin 900, Gaziantep’te 257, Şanlıurfa’da 2 bin 929, Diyarbakır’da 674 ve Adana’da 668 konutun teslimi için illere video konferans yöntemiyle bağlanıp anahtar teslim törenini gerçekleştirdi.

    Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nin ardından Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş 8. Olağan İl Kongresi’ne katılacak.

  • 2025 yılı bütçesi komisyondan geçti

    2025 yılı bütçesi komisyondan geçti

    2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bütçe hazırlık sürecindeki güçlü liderliği ve sağladığı vizyon için şükranlarını sundu. Yılmaz, bugün gerçekleştirilen müzakereler dahil özverili çalışmaları için plan bütçe komisyon başkan ve üyeleri ile görüşmelere katkı sağlayan tüm milletvekillerine teşekkür etti.

    “Görüşmelerde yaklaşık 235 saat mesai yapılmıştır”

    Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş da 22 Ekim’de başlayan bütçe maratonunun 29 Kasım’da sona erdiğini belirtti. Muş, 39 gün süren görüşmelerde toplam 21 birleşim, 81 oturum ve yaklaşık 235 saat mesai yapıldığını söyledi. Muş, görüşmelerde, komisyon üyeleri dahil 267 milletvekilin toplam 1330 söz talebi karşılandığını Meclis’teki milletvekillerinin yaklaşık yüzde 45’i bu müzakerelere doğrudan katılarak katkıda bulunduğunu ifade etti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze’de ateşkes tesis edilmeli

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze’de ateşkes tesis edilmeli

    “İnsanların arasındaki bariyerleri kaldıran bu tip etkinlikler küresel meselelerin çözümünde kritik önemdedir. Forum kapsamında dünyamızı tehdit eden meseleler, alanında yetkin isimlerce masaya yatırılacak. İnsanların arasındaki bariyerleri kaldıran bu tip etkinlikler küresel meselelerin çözümünde kritik önemdedir. Hakikatin kıvılcımı fikirlerin çarpışmasından ortaya çıkar.

    “BUGÜN DÜNYA DERİN BİR VİCDAN VE LİDERLİK KRİZİNDEN GEÇMEKTEDİR”

    Bugün dünya savaşlar, çatışmalar, ihlaller ve eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta; derin bir vicdan ve liderlik krizinden geçmektedir. Nereye baksak istikrarsızlık dram görüyoruz. Aynı şehrin iki farklı ucunda iki farklı hayat yaşanıyor. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde açlık ve yoksullukla boğuşuluyor. İnsanlık, bir dönüm noktasındadır. Sadece önümüzdeki 5-10 yılı değil torunlarımızın da geleceğini etkileyecek mahiyette hadiseler yaşanmaktadır. Her kriz aynı zamanda bir imkandır adalet açılan bir fırsat penceresidir. Layıkıyla değerlendirebilenler için her kriz yeni bir dönemin muştusu, yeni bir başlangıcın öncüsü olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir.

    “DÜNYA BEŞ DAİMİ ÜYENİN ELİNE DİLİNE BIRAKILAMAZ”

    Bu Birleşmiş Milletler’in reforme edilmesi gerekmektedir. Dünya beş daimi üyenin eline diline bırakılamaz. Süratle değişim gerekiyor. 5 daimi üye, 15 geçici üye… Olmaz. Bu şekilde bu dünya yönetilemez. Artık İkinci Dünya Savaşı’nın şartlarında değiliz. Dünya değişiyor bu değişime yönelik ciddi bir değişim şart. Gazze’de sadece insani değerler değil başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası sistemin güvenilirliği de sınanmıştır. Gazze krizinde ne insanlık ne sistem başarılı imtihan verememiştir. Hukuk önünde hesabı verilmeyen her suç failini daha da pervasızlaştırır.

    “TÜRKİYE NE YAPIYORSA BARIŞ İÇİN YAPMAKTADIR”

    Holokost utancı sebebiyle yol verilen bu insanlık faciasının sonu çıkmaz sokaktır, felakettir. Türkiye ne yapıyorsa barış için yapmaktadır. Bizim hiçbir ülkeye millete kategorik olarak düşmanlığımız yok. Sırf farklı bir kültürden kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz. İspanya’da kovulan 500 bini aşkın Musevi’ye kapısını açan bu millettir. Bizim zihin dünyamızda ne mazluma kimlik sorulur ne zalimin inancına bakılır. Bu cinnet halinin artık son bulmasını arzu ediyoruz.

    “GAZZE’DE DE SÜRDÜRÜLEBİLİR ATEŞKES BİR AN ÖNCE TESİS EDİLMELİDİR”

    Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Netanyahu ve Gallant hakkında çıkardığı yakalama kararını çok önemli buluyoruz. İsrail ile Lübnan arasında önceki gün sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını temenni ediyoruz. Daha fazla masum kanı dökülmeden Gazze’de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir.

    “LGBT DENİLEN AİLE DÜŞMANLIĞI YAPIYA KARŞIYIZ”

    Son haftalarda tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler, programlar ve filmler ne kültürümüze ne toplumsal barışımıza hiçbir fayda sağlamıyor. Hatta sırf daha fazla reyting alabilmek için başta kadına ve çocuğa şiddet olmak üzere şiddetin yoğunlaştırıldığını görüyoruz. Aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. LGBT denilen aile düşmanlığı yapıya karşıyız. Son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla bilerek oynandığını müşahede ediyoruz. 28 Şubat’a giden yolun taşlarının nasıl döşendiğini hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz.”

  • CHP lideri Özgür Özel’e soruşturma

    CHP lideri Özgür Özel’e soruşturma

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28. Dönem Manisa Milletvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel hakkında 26 Kasım’da partisinin TBMM’deki grup toplantısında ve bugün Marmara Ceza İnfaz Kurumları önünde yaptığı basın açıklamasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri gerekçesiyle re’sen soruşturma başlatıldı.

    Dosya Ankara’ya gönderilecek

    Özel hakkında ‘kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ ve ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek’ suçundan başlatılan soruşturma çerçevesinde dosyanın gerekli tespitlerin yapılması sonrası Özel hakkında fezleke hazırlanabilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderileceği öğrenildi.

  • 13 terörist etkisiz hale getirildi

    13 terörist etkisiz hale getirildi

    -MSB: “Hakurk ve Gara bölgelerinde belirlenen 13 PKK’lı terörist hava harekatıyla etkisiz hale getirildi.”

  • Gürcistan’da AB üyelik müzakerelerinin askıya alınması sokakları karıştırdı

    Gürcistan’da AB üyelik müzakerelerinin askıya alınması sokakları karıştırdı

    Gürcistan’da Başbakan İrakli Kobakhidze hükümetinin AB’ye katılım müzakerelerini 2028 yılına kadar gündeme getirmeyeceklerine yönelik kararı, halkı sokağa döktü. Başkent Tiflis’te AB ve Gürcistan bayrakları taşıyan binlerce protestocu parlamento binası önünde toplanarak, “Yaşasın Gürcistan”, “Köleler”, “Ruslar”, “Git, git” şeklinde sloganlar attı. Polis protestoculara dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Protestocuların parlamentoya girmeye çalışması üzerine polis, tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullandı. Bazı protestocular polise havai fişek attı. Çıkan olaylarda onlarca kişi yaralandı. Yerel saatle 21.00’de başlayan protesto, çatışmaya dönüşerek sabah saatlerine kadar devam etti. Gürcistan İçişleri Bakanlığından protestoya ilişkin açıklamada, 43 protestocunun gözaltına alındığı, 32 polisin yaralandığı bildirildi.

    “Hedef gazeteciler ve siyasiler, Avrupa başkentlerinden güçlü bir tepki bekliyorum”
    Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün bu gayrimeşru iktidar, kendi halkına, geçmişine ve geleceğine karşı barış değil, savaş ilan etmiştir. Evdekilere ve protestoya katılanlara: Umudunuzu kaybetmeyin. Önümüzdeki günlerde olayların nasıl gelişeceğine toplum karar verecek, hepimiz birleşeceğiz” ifadelerini kullanarak hükümetin AB kararına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Zurabişvili, “AB’deki ortaklarımızın konuşma zamanı geldi. Rusya’nın bedava yolculuk yapmasına izin vermeyin. Gürcü halkı Avrupa’nın geleceğini savunuyor ve seçimler özgür ve adil bir ortamda tekrarlanana kadar bunu yapmaya devam edecek. Saat 06.30. Tiflis’in merkezinde protestolar ve baskılar devam ediyor. Hedef gazeteciler ve siyasi liderler. Avrupa başkentlerinden güçlü bir tepki bekliyorum” ifadelerine yer verdi.

    Hükümetin AB kararı
    Başbakan İrakli Kobakhidze dün yaptığı açıklamada, “Hiç kimsenin Gürcü halkına karşı şantaj aracı olarak kullanmaması için 2028 yılının sonuna kadar Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlatılması konusunu gündeme getirmemeye karar verdik. Ayrıca 2028 yılının sonuna kadar Avrupa Birliği’nden herhangi bir bütçe hibesi almayı reddediyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Kobakhidze, AB’nin Gürcistan’a adaylık statüsünün şantaj amacıyla kullanıldığını belirterek, “Adaylık statüsünün Gürcistan’a şantaj yapmak, ülkeye kaos getirmek ve toplumu sıkıştırmak amacıyla nasıl kullanıldığı hepimizin hafızasında. Ukrayna’da savaşın başladığı bir dönemde, Gürcistan’ın barışa en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda bazı Avrupalı siyasetçiler ve bürokratlar, adaylık statüsünü kullanarak ülkede bir devrim organize etmeye çalıştı. AB’den finansman alan STK’lar, bu devrim girişiminde açıkça yer aldı. Yaklaşık 2 yıldır adaylık statüsü Gürcistan’da radikalizmi ve kutuplaşmayı körüklemek için bir araç olarak kullanılmakta. Bu da Gürcistan’a karşı sağlıksız bir yaklaşımı bir kez daha gözler önüne sermektedir” şeklinde konuşmuştu.

    AP: “Seçim sonuçlarını reddediyoruz”
    Dün ayrıca Avrupa Parlamentosundan yapılan yazılı açıklamada, “Gürcistan’da 26 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinde yaşanan önemli usulsüzlükler nedeniyle Avrupa Parlamentosu üyeleri seçim sonuçlarını reddederek seçimlerin 1yıl içinde yeniden yapılmasını talep ediyor” ifadeleri kullanılmıştı. AB’nin Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze ve üst düzey yetkililere yaptırım uygulaması talep edilmişti.

    Gürcistan’ın AB’ye aday statüsü
    Mart 2022’de AB üyeliği için başvuruda bulunan Gürcistan’a aday ülke statüsü, Aralık 2023’te verilmişti. Ancak ülkede tartışmalara neden olan ve “Rus yasası” olarak görülen “Yabancı Etkinin Şeffaflığı Hakkında” yasasının geçtiğimiz 29 Mayıs’ta yürürlüğe girmesinin ardından Gürcistan’ın AB’ye katılım süreci Temmuz’da askıya alınmıştı.

    Gürcistan’da muhalefet seçimleri tanımamıştı
    Ülkede 26 Ekim’de yapılan seçimleri iktidardaki Gürcü Hayali Partisi yüzde 53.93 oyla kazanarak üst üste 4. kez zafer elde etti. Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ve muhalefet partileri seçimlere hile karıştırıldığını belirterek seçim sonuçlarını tanımadıklarını açıklamıştı. Dün parlamentoda muhalefetin katılmadığı oylamada, Başbakan İrakli Kobakhidze liderliğinde kurulan yeni hükümet güvenoyu almıştı.
    Gürcü muhalefeti seçimi “Avrupa ile Rusya arasında bir tercih”, hükümet ise “barış ya da savaş meselesi” olarak nitelendiriyordu.

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Dokunulmaz zannedilen İsrail’e dokunulmuştur”

    TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Dokunulmaz zannedilen İsrail’e dokunulmuştur”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Büyükçekmece’de düzenlenen Uluslararası Ticaret Fuarı Gala Yemeği Programı’na katıldı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, “Türkiye, bir taraftan tarihi İpek Yolu’nun ortasında olması, bütün ticaret noktalarına yakın bir mesafede olması, jeostratejik konumu, etrafındaki bütün türbülanslara rağmen ekonomik ve siyasi istikrarını koruyabilme becerisiyle bugün dünyada özellikle önümüzdeki dönemde kapıları sonuna kadar açılmış olan çok kutuplu yeni dünya sisteminin içerisinde yıldızı parlayan ender ülkelerden birisidir. Yeni dönem artık sadece bir ülkenin ya da bir bölgenin değil, yönetemeyeceği, yönlendiremeyeceği kadar son derece girift bir dünya sisteminin hem siyaset alanında hem ekonomi alanında gerçekten adım adım hızlı bir şekilde gerçekleşeceği bir dönem olacak. Bu dönemin en bariz özelliği ifade ettiğim gibi çok kutupluluktur. Dünyanın her bölgesinde her yerinde birden fazla güç merkezinin birden fazla ülkenin ve bölgenin ticaret alanında olsun, siyaset alanında olsun son derece yoğun bir rekabeti hatta bazı bölgelerde çatışması kaçınılmaz olacak ve dünya bu çok kutupluluk içerisinde yeni bir denge arayışına doğru ilerleyecektir. İşte burada Türkiye özellikleri itibarıyla ender ülkelerden birisidir” dedi.
    Yeni bir dünyanın kurulduğunu ve kurulan bu dünyadan Türkiye’yi yeni fırsat kapılarını beklediğini belirten Kurtulmuş, “Yeni dünyanın dengeleri Türkiye’ye yeni fırsat kapılarını, yeni bir takım imkanları açmaktadır. Hiç şüphesiz bu fırsatlarla birlikte bir takım önemli risklerin de ortada olduğu aşikardır. Bunun için her şeyden evvel Türkiye’nin dünyadaki bu gelişmeler karşısında gerekli adımları atabilmesi için içeride birliği, dirliği sağlaması yani kendi obasını düzenlemesi şarttır. Bunun için başta terör gibi, Türkiye’yi yıllardır meşgul eden bir takım unsurları elimine etmek tam manasıyla 85 milyonun birliğini, beraberliğini, kardeşliğini sağlamak zorundayız. Bunun için az evvel ifade edildiği gibi demokratik standartları yüksek bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek zorundayız. Başta anayasa olmak üzere siyasi partiler yasası, seçim yasası ve meclis iç tüzüğü olmak üzere bir taraftan hukuki metinlerimizi düzeltip siyaseti daha demokratik bir seviyeye yükseltirken diğer tarafta da iş dünyasının önündeki yatırımı engelleyen ve iş ortamını zorlaştıran meseleleri de elimine ederek iş dünyasının daha aktif bir şekilde bu mücadelenin paydaşı olmasını temin etmekle yükümlüyüz. Aynı şekilde Türkiye’nin yakın çevresindeki ülkeler başta olmak üzere, birliğin, beraberliğin ve bu bölgelerde istikrarın temin edilmesi için de üzerine düşen her türlü yükümlülüğü yerine getirmesi gerekir” diye konuştu.

    “İsrail’in bu bölgedeki en büyük gücü Müslüman ülkelerin, bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı, iradesizliği ve kararsızlığıdır”
    İsrail’in en büyük gücünün bölge ülkelerinin bölünmüşlüğü olduğu söyleyen Kurtulmuş, “Değerli dostlar, her konuşmamızda İsrail’in bölgedeki yayılmacılığından bahsediyoruz. Her konuşmamızda bundan sonraki acaba yıkıcı adımların neler olabileceğini gündeme getiriyoruz. Ama şunu temin ederek ifade etmek isterim ki İsrail’in en büyük gücü ne elindeki askeri gücüdür, ne arkasında Amerika başta olmak üzere batılı ülkelerin verdikleri destektir. Ne dünya medyasında hakimiyetidir. Ne uluslararası finans çevrelerindeki çok olağanüstü gücüdür. Ne Amerika ve batı ülkelerindeki lobilerinin gücüdür. Üzülerek ifade ederiz ki, İsrail’in bu bölgedeki en büyük gücü bölge ülkelerinin, Müslüman ülkelerin, bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı, iradesizliği ve kararsızlığıdır” ifadelerini kullandı.
    Türkiye’nin önüne koyduğu vizyonların hepsinin küresel vizyon olduğunu söyleyen Kurtulmuş, Türkiye’nin Cumhuriyetin ikinci asrında sözü güçlü, gücü tesirli bir ülke haline gelmesinin zorunlu olduğunu belirtti.

    “Dokunulmaz zannedilen İsrail’e dokunulmuştur”
    Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail ile ilgili aldığı karar hakkında konuşan Kurtulmuş, “Her uluslararası alanda İsrail’e karşı bir takım sözleri gündeme getirirken biliyorduk ki bu mahşeri vicdanın insanlık cephesinin ortak vicdanının sesiydi. Bugün geldiğimiz noktada evet çok acılar yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. 50 bine aşkın şehit, yıkılmış şehirler, artık evlerinden koparılmış sadece Gazze’nin halkı değil Batı Şeria’nın insanları hatta Lübnan’da bakmayın ‘Ateşkesi sağladık’ diye söylediklerine Lübnan’da evlerinden yurtlarından edilen on binlerce insanın varlığı hepimizin yüreklerini dağlıyor. Ancak sonuç olarak geldiğimiz noktaya baktığımızda değerli arkadaşlar, dokunulmaz zannedilen İsrail’e dokunulmuştur. Öncelikle uluslararası adalet divanında Güney Afrika’nın başvurusu ile başlayan Türkiye’nin de başından itibaren yakinen takip ettiği bizim milletvekili heyetlerimizle takip ettiğimiz ve en sonunda da bizim de oraya müdahil olarak katıldığımız mahkemenin ara kararı açıklandı ve orada İsrail’in aleyhine kararlar çıktı. Bundan 20 sene evvel bunu söyleseydiniz. Uluslararası Adalet Divanı İsrail’in aleyhine bir karar alacak denseydi bu salondaki bir tek arkadaşımız buna inanır mıydı? Ama bir mücadelenin bir gayretin ama hepsinden ötesi vatanlarını savunan, şehit olan o insanların kanlarının bereketi hürmetine Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail mahkum oldu ve ilk sefer aleyhine bir karar çıkmış oldu” şekilde konuştu.

  • Milletvekili Sema Silkin Ün; “Yapı denetimde ahbap çavuş ilişkisine geri dönülüyor”

    Milletvekili Sema Silkin Ün; “Yapı denetimde ahbap çavuş ilişkisine geri dönülüyor”

    Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifiyle ilgili olarak meclis kürsüsünden konuşma yaptı. Kanun teklifinin ilk bakışta teknik düzenlemeler içeriyor gibi görünse de altında merkeziyetçi anlayışı daha da güçlendirmenin yattığı bir düzenleme olduğuna dikkat çekti. Teklifin içinde yapı denetim sistemini köklü bir değişime zorlayan ve tarafsız denetimi tehlikeye atan yapı denetim kuruluşlarının yapı sahiplerince seçilmesini sağlayan bir düzenlemenin bulunduğuna dikkat çeken Milletvekili Ün, “Değiştirilmek istenilen mevcut sistemde yapı denetim kuruluşlarının atanması bakanlık tarafından elektronik olarak yapılıyordu. Böylece sektörde oluşacak ticari bağların önüne geçiliyordu. Yeni teklif ise geçmişte konsensüsle çözülmüş olan bir sorunu yeniden hortlatıyor. Hazırlanan teklif, 500 metrekarenin altı ve üstü yapılar olarak iki uygulama getiriyor. 500 metrekarenin altındaki yapılarda müteahhite diyor ki, ‘Git, şehrindeki denetim firmalarından 1,75 ile 3,50 arasında denetim hizmet bedeli oranlarından teklif al, sana hangisi uyuyorsa tercihini yap’ Peki, bu müteahhit, denetim firması tercihini neye göre yapacak sizce? Örneğin, Denizli’de 33 adet yapı denetim firması var; müteahhit kendisine tanınan bu hakla bu firmalardan tek tek fiyat alacak ve bu teklifler arasından, doğal olarak, kendisi için en ekonomik olanını tercih edecek. Bu düzenleme geçmişte yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmasına yol açacak. Meseleyi ticari bir konu hâline getirip güvensizliği de kalitesizliği de beraberinde getirecek. Yine, 500 metrekarenin üzerindeki yapılar için 2 yapı denetim firmasının elektronik atanması gibi bir uygulama var. Bu durumda da yine pazarlık ihtimali artarak denetim mekanizması zayıflamış olacak” dedi.

    “Teklife hayır oyu vereceğiz”
    Beş yıldır geçerli olan ve şimdi değiştirilmek istenen bu uygulamanın sektörde büyük yanlışlara sebep olacağına dikkat çeken Milletvekili Ün, “Türkiye’de 2 bin 500 yapı denetim firması faaliyet gösteriyor. Bu sektör binlerce mühendise, mimara ve teknik personele istihdam sağlıyor. Bu sektörün işini doğru yapabilmesi, mesleğinin namusunu koruyabilmesi ancak tarafsız düzenlemelerle mümkün olabilir. Denetimsiz bir yapılaşma yarınların enkaza dönüştürülmesi demektir. Bu nedenle, yapı denetim sisteminin bağımsızlığını korumak ve kamu yararını her şeyin üzerinde tutmak zorundayız. Bu teklif sadece anayasal ilkelere değil, halkın can güvenliğine de kast ettiği için Gelecek-Saadet Grubu olarak teklife ‘hayır’ oyu vereceğiz” dedi.

  • Netanyahu: “Anlaşmanın ağır bir şekilde ihlal edilmesi halinde orduya yoğun bir savaşa hazırlanması talimatı verdim”

    Netanyahu: “Anlaşmanın ağır bir şekilde ihlal edilmesi halinde orduya yoğun bir savaşa hazırlanması talimatı verdim”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail-Lübnan arasında dün varılan ateşkesin ardından İsrail basınına ilk kez röportaj verdi. Netanyahu, Hizbullah’ın ateşkese uymaması halinde “yoğun bir savaş” yaşanacağını belirterek, “Anlaşmanın ağır bir şekilde ihlali söz konusu olursa, şu anda yaptığımız gibi sadece nokta operasyonlar yapmakla kalmayacağız, her seferinde güç kullanacağız. Anlaşmanın ağır bir şekilde ihlal edilmesi halinde orduya yoğun bir savaşa hazırlanması talimatı verdim” dedi.
    İsrail’in neden Lübnan’ın güneyinde bir tampon bölge oluşturmadığı sorusuna cevap veren Netanyahu, kara işgali tehdidinin ortadan kalktığını aktardı. İsrail ordusunun Lübnan sınırında Hizbullah’a ait yer üstündeki ve yer altındaki sığınakları ve tünelleri yok ettiğini söyledi.
    İran’ın nükleer programı konusunda ise Netanyahu, İran’ın nükleer silah sahibi olmaması için her şeyi yapacağını vurguladı.