Kategori: Siyaset

  • Kabine, Çankaya Köşkü’nde toplandı

    Kabine, Çankaya Köşkü’nde toplandı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yılı nedeniyle düzenlenecek anma programları kapsamında ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret etti.

    Erdoğan, daha sonra Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun yeni binasında düzenlenecek anma töreni programına katıldı.

    Çankaya Köşkü’nde Atatürk Müzesi’nin açılışını gerçekleştiren Erdoğan, ardından Kabine toplantısına geçti.

    Toplantı, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında başladı.

    GÜNDEMDE NE VAR?

    Toplantıda, ABD Başkanlık seçimlerinin Türkiye ve bölgeye yansımalarının değerlendiriliyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kırgızistan ve Macaristan ziyaretlerindeki diplomatik temaslarının görüşülmesi ve ekonomideki son durumun da kabine toplantısında ele alınan başlıklar arasında yer alıyor.

    Toplantıda ayrıca İsrail’in Gazze ve Lübnan saldırılarının da masaya yatırılan gündem maddeleri arasında.

    Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na 2015 yılında geçilmesinin ardından Çankaya Köşkü’nde kabine toplantısı yapılmamıştı.

  • Bakan Fidan, mevkidaşı Abdellaty ile görüştü

    Bakan Fidan, mevkidaşı Abdellaty ile görüştü

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suudi Arabistan temaslarını sürdürüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı için Riyad’da bulunan Fidan, Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty ile görüştü.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Güvenli Bölge” mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Güvenli Bölge” mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun yeni yerleşkesinin açılışını gerçekleştirdi.

    Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 86. yılı dolayısıyla düzenlenen anma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi amaç için olursa olsun bu milletin birlik, beraberliğini bozmaya yönelik her söz, tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir. ” dedi.

    Terörle mücadeleye ilişkin de önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölücü terör örgütünü bir tehdit kaynağı olmaktan çıkaracağız. Tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız” açıklamasında bulundu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından satır başları;

    “Atatürk’ü ebediyete 86. yılında saygı ile yad ediyoruz. Şehitlerimize, gazilerimize, kahramanlarımıza rabbimden rahmet diliyorum.

    İlk asrını geride bırakıp Türkiye yüzyılına adım atan cumhuriyetimiz için çalışan vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.

    “GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN EMANETİNE İHANETTİR”

    Hangi amaç için olursa olsun bu milletin birlik, beraberliğini bozmaya yönelik her söz, tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir.

    Türkiye bir dönem gardırop Atatürkçülerinden çekti. Bugün de sosyal medya Atatürkçülerinin verdiği zarar Türkiye’nin düşmanlarıyla yarışır seviyeye ulaştı.

    Atatürk istismarcıları, son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Atatürkçülük maskesi altında emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hain emellerine hizmet eden azgın güruhu milletimizin takdirine bırakıyoruz. Ne Gazi’yi ne Cumhuriyet kurumlarını bunlara terk etmedik bundan böyle de terk etmeyeceğiz.

    Ülkemiz pek çok saldırıyı göğüslemek zorunda kaldı. Siyasi mühendisliklerden sabotajlara kadar pek çok tehdit ile yüzleştik. Milletimizin desteği ile hepsinin üstesinden geldik.

    Gazimizin bir 10 yıl daha ömrü vefa etseydi 2. Dünya Savaşı sonrası bambaşka bir ülke olabilirdik.

    “GÜVENLİ BÖLGENİN EKSİK HALKALARINI TAMMALAYACAĞIZ”

    Bölücü terör örgütünü bir tehdit kaynağı olmaktan çıkaracağız. Tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız.

    Önümüzdeki dönemde oluşturduğumuz güvenlik tedbirlerinin yeni halkasını tamamlayacağız ve teröristler ile ülkemiz arasındaki bağlarını keseceğiz. 40 yıllık kuklaların terör oyununu bozacağız.

    Ülkemizi güney sınırlarından kuşatma girişimini, yaptığımız harekatlar ve oluşturduğumuz güvenli bölgelerle önemli ölçüde akamete uğrattık. İnşallah önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız”

    Devletimiz ile milletimiz arasındaki bağı tahkim ederek 85 milyonun tek yürek olarak atmasını sağlayacağız. Operasyonlarımızı sürdürürken elimizin altındaki amaç imkan ve fırsatları da sonuna kadar değerlendireceğiz.

    Gelin hep birlikte karşımızdaki tehditlerle yüzleşip mücadele ederek, gelecek nesillere büyük ve güçlü bir Türkiye mirası bırakalım.”

  • “Türkiye’nin milli değerlere uygun yeni bir anayasaya ihtiyacı var”

    “Türkiye’nin milli değerlere uygun yeni bir anayasaya ihtiyacı var”

    “Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye Toplantıları” kapsamında Kırklareli Belediyesi Kültür Salonu’nda program düzenlendi. Programa MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve MYK üyeleri katıldı. Programda konuşan Yıldız, Türkiye’nin anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğunu ifade ederek anayasanın zaman içerisinde 19 defa değişikliğe uğradığını söyledi. Yıldız, Türkiye’nin yepyeni, sivil, geniş katılımlı, herkesi kucaklayan, milli ve manevi değerlerimizi kucaklamış, kavramış, gerekçeleriyle de Türkiye gerçeklerini yakalamış bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirterek, “Hem sistematiği bozuldu bu değişikliklerle hem dili bozuldu. Ben iki dönemdir milletvekilliği yapıyorum, yani ikinci yeminimi yaptım. Bir milletvekili yemininin içerisinde 11 defa ‘ve’ var. Yani bir paragraflık metinde 11 ‘ve’ var, anlamı bozulmuş. Aklına gelen ‘ve’ diye şeyler yüklemiş. Onun için bu anayasanın değişmesi lazım. Biz etrafımıza, topluma Milliyetçi Hareket Partisinin hazırladığı 100 maddelik 100. yıldaki anayasayı anlatmak zorundayız. Türkiye’nin yepyeni, sivil, geniş katılımlı, herkesi kucaklayan, milli ve manevi değerlerimizi kucaklamış, kavramış, gerekçeleriyle de Türkiye gerçeklerini yakalamış bir anayasaya ihtiyacı var. Bu anayasayı sayın Genel Başkanımız 2 Şubat 2021’de kamuoyuyla paylaştı. Bütün teferruatlar anlatıldı” diye konuştu.

    Hazırladıkları anayasa ile liyakat kurumu anayasal güvenceye kavuşacağını anlatan Yıldız, “Bunu bile anlatabilsek, bunların milletten, halkın iradesinden ne anladığı ortaya çıkar. Bizim hazırladığımız anayasada başkanın yanındaki başkan yardımcısı da seçimle gelecek, hükümet programı meclise sunulacak. Liyakat kurumu anayasal güvenceye kavuşacak. Yine çok tartışılan Anayasa Mahkemesine de bu kadar görev fazla geliyor, yeni bir görev tanımı yapılacak” şeklinde konuştu.

    “Anayasa Mahkemesinin üyeleri tamamen hukukçu değil”
    Yıldız, “Anayasa Mahkemesinin üyeleri tamamen hukukçu değil. Tamamı hukukçu olmayan bir mahkemenin yüce divan görevi yapması bir hukukçu olarak söylüyorum, gülünç bile değil, daha beter. Hukukçu olmayanlardan Türk Ceza Kanunu’nu uygulanmasını istiyoruz, ceza kanununun uygulanmasını istiyoruz ancak yargılamayı yapacak üye hakim değil. Böyle şey olur mu? Aylarca televizyonlarda Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki karar uyuşmazlıklarını tartıştık. Milletimiz bunları izledi. Anayasa Mahkemesi en büyük mahkeme değil, yüksek mahkemelerden biri. Yargıtay da yüksek mahkeme, Danıştay da yüksek mahkeme. Bunların arasında bir ast üst ilişkisi yok” ifadelerini kullandı.

  • Yavaş: “Anketlerde birinci çıkıyorum”

    Yavaş: “Anketlerde birinci çıkıyorum”

    ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından Keçiören’de yapımı tamamlanan Keçiören Cemevi’nin açılışına katıldı. Yavaş’a ilçe belediye başkanları ve CHP’li milletvekilleri de eşlik etti. Açılışın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yavaş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Mansur Yavaş için MİT’e talimat gitti” iddialarına ilişkin konuşan Yavaş, “Genel Başkanımız bu açıklamayı yaptıktan sonra dün MİT Başkanı böyle bir şeyin olamayacağını, kurumsal olarak böyle bir görev tanımlarının olmadığını söylediler. Ancak ben Ankara Adliyesine böyle bir çalışmanın olduğunu haber verdim. 2021’de de aynı teşebbüste geçmişlerdi, o zaman da bir dilekçeyle sormuştum, cevap vermemişlerdi. Yeni bir dilekçe verdim” açıklamasında bulundu.

    “Son elli ankete baktığınız zaman hemen hemen hepsinde birinci çıkıyorum”

    Anket sonuçları baz alındığında pek çok ankette birinci olarak çıktığını ve bundan kaynaklı olarak ‘sağlı sollu’ bir saldırı altında olduğunu dile getiren Yavaş, “Son elli ankete baktığınız zaman hemen hemen hepsinde hem başarı oranı açısından hem de kamuoyu yoklamasında hep ben birinci çıkıyorum. Son bir hafta on gündür acımasız bir saldırı var. Gerek konserler üzerinden, her türlü iddiaya başladılar. Saldırmaya başladılar, bunu görüyoruz. Bu maalesef sağlı sollu yapılıyor. Buna dikkatinizi çekmek isterim ama çekindiğimiz hiçbir şey yok. Çünkü ben 5 yıl boyunca Belediye Meclisinde 148 üyede 40 kişiydik. Her türlü hakarete ve iftiraya rağmen halk bunun cezasını büyük bir tokat atarak Türkiye rekoruyla kırdı. Bunlar hiçbir şeye bir şey sağlamaz. Varsa herkes bildiğini şeffaf bir şekilde açıklasın. Her şey soruşturulsun, veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok ama yargıyı sopa gibi kullanıp kumpasları yapmak, bunlar FETÖ taktikleridir, tavsiye etmem” ifadelerini kullandı.

  • Yumaklı: “Halep oradaysa arşın burada”

    Yumaklı: “Halep oradaysa arşın burada”

    AK Parti Yozgat İl Başkanlığı Kongresinde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sokak hayvanları için ayrılan 1.8 milyar liraya yönelik eleştirileri yanıtlardı. Konunun farklı mecralara çekilmek istendiğini ifade eden Yumaklı, “Türkiye’de sahipsiz hayvanlar diye bir problemi vardı. Bununla ilgili geçtiğimiz aylarda millet meclisimizden bir kanuni düzenleme çıktı. Bunun amacı şuydu; Vatandaşımız artık sokaklarda yürüyemez hale geldi. Çocukların okula gidemez hale geldi. Parkların, bahçelerin, başıboş hayvanların istilası altında olduğu bir ortamı kabul etmeyerek bu sorunun herkes tarafından kabul edilmiş olan bu sorunun çözümüne dair bu yasal düzenlemeler sonra, dün bir açılışta söylemiş olduğum ‘sokakta herhangi bir şekilde başıboş hayvan bulunması kabul edilemez. Ancak bu yasal düzenlemenin bir cümlesi bile hayvanlara eziyet etmeyi meşru görecek bir içerikte değildir. Birisinden birisini seçmek gibi bir şey yoktur. Bizim görevimiz, amacımız, vatandaşımızın sorununu çözmek, bununla ilgili de 1.8 milyar liralık kaynak oluşturduk. Bu kısırlaştırma faaliyetleri için’ dedik. Biz de baktık ki bugün onu sadece bir haftalığına, yani sadece bir haftalık destek ödemeleriyle karşılaştırıp, ‘Efendim sahipsiz hayvanlara 1.8 milyar ama çiftçiye 300 milyon.’ Ya sadece ve sadece direkt destekler 95 milyar lira civarına gelecek. Bu yılın sonu itibariyle. 2025 yılı için 760 milyar lira tarım sektörüne kaynak ayrıldı. Bunun 135 milyar lirası çiftçilerimize desteklerden oluşuyor. Tarım sektörüne yatırımlar için 166 milyar lira ayrıldı. Sağlanan vergi muafiyetleri 200 milyar lira krediler, müdahale alımları KİT’lerin ve ihracatların desteklenmesi için 205 milyar lira. Biz diyoruz ki ‘hizmet edeceğiz. Bunun için gerekli kaynağı ayıracağız. Bu rakamda bu kadardır. Vatandaşımızın kabul ettiği bu sahipsiz hayvan sorununu çözeceğiz.’ Bunu bir kenara bırakıp bizi başka yere doğru baktırmaya çalışıyorlar. Halep oradaysa arşın burada. Göreceğiz, bakanlık olarak tek tek takip edeceğiz. Hepsinin envanterini çıkardık. Kimler bu vatandaşın sorununa çözüm için kendi bütçesinden ayırmak zorunda olduğu şeyi ayıracak, kimler ayırmayacak, göreceğiz ve biz de gereğini yapacağız” dedi.

    Yozgat’a 45.5 milyar liralık destek ve yatırım

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Yozgat’a son 22 yılda 44,5 milyar lira destekleme ve tarımsal yatırım yaptıklarını söyleyip, “Güçlü tarım, güçlü Türkiye, anlayışıyla tarımı üretken ve istikrarlı bir yapıya kavuşturacak politikalar geliştiriyor, yatırımlar yapıyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalarla, tarım sektörümüzü bütün ülke düzeyinde daha verimli ve rasyonel bir noktaya getirmenin gayreti içindeyiz. Ülkemizin her köşesinde tarımdaki bu büyük çabayı görmek mümkün. İşte Yozgat ilimiz de bunlardan biridir. Çemen otu ve mercimek üretiminde Türkiye birincisi, nohut ve şekerpancarı üretiminde Türkiye ikincisi, fiğ ve buğday üretiminde ise ilk beşte yer alan Yozgat, tarımımız için çok önemli bir şehirdir. Yozgat’ımıza son 22 yılda yapılan tarımsal yatırım ve destekleme tutarı 44,5 milyar lira olmuştur” diye konuştu.

    “Tarım destekleri 12 katına çıktı”

    Yumaklı, tarım desteklerini 12 kat arttırdıklarını ifade ederek “Bu süreçte tarımsal desteklerimiz 12 katına çıkmıştır. Büyükbaş hayvan sayısında yüzde 28, küçükbaş sayısında yüzde 67 artış sağladık. Toplam süt üretimindeki artış yüzde 166’dır. Orman köylülerimize 281 milyon TL ORKÖY kredi ve hibesi verdik. 123 milyon fidanı toprakla buluşturduk. 4 şehir ormanı ve 13 bal ormanı tesis ettik. İlimize toplam 9 baraj, 6 gölet, 26 sulama tesisi yaptık. 277 bin dekar araziyi sulamaya açtık. 76 derenin ıslahını gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.

    “Eymir Göleti 2025 yılında tamamlanacak”

    Yumaklı, Eymir Göleti’ni 2025 yılında tamamlamayı planladıklarını açıklayarak şunları söyledi:
    “266 milyon lira maliyetli Eymir Göleti Sulamasını bu yıl sonuna kadar ihale edeceğiz. 86 milyon lira maliyetli Delibaş 3. Kısım Taşkın Kontrolü çalışmalarımızı 2025 yılı sona kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Evet, ne dedik, laf değil icraat.”

  • Yerlikaya’dan kayyum açıklaması

    Yerlikaya’dan kayyum açıklaması

    Geçen haftalarda DEM Partili belediyelere atanan kayyuma ilişkin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, açıklamalarda bulundu.

    “Terörle sadece mücadele edilir.” diye konuşan Yerlikaya, “Kimsenin Türkiye’yi terörle tehdit etmesine izin vermeyeceğiz.” dedi.

    Belediyelerin terörle iltisakın hendeği olmadığına vurgu yapan Yerlikaya, “Tehdit siyasetine eyvallah etmeyiz.” diyerek tepki gösterdi.

  • Devlet Bahçeli’den 10 Kasım mesajı

    Devlet Bahçeli’den 10 Kasım mesajı

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 86’ıncı vefat yıldönümü münasebetiyle bir anma mesajı yayınladı. “Aziz Atatürk fani bir insandır, ömrü hem sayılı hem de sınırlıdır” diyerek mesajına başlayan Bahçeli şunları kaydetti:

    “Fakat geride bıraktığı muhteşem eserleri, muazzam emanetleri, müstesna hizmetleri, muhterem mücadeleleri maşeri vicdanda, milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacaktır.
    “Bir arada ve bağımsız olarak yaşama azim ve iradesi kırılmadıkça bir milletin asla yok edilemeyeceğini” herkese ispat ederek mazlum milletlerin istiklal mücadelelerine örnek olan Atatürk’ü yüzyılın dehası yapan özelliklerinin başında, “kuvvetli öngörüsü” gelmektedir.”

    Atatürk’ün, Türk milletinin varlığına kast eden her türlü açık veya kapalı zalim tertibe gecikmeksizin müdahale ettiğini, müteakiben milli uyanışı tetikleyerek kurtuluşun meşalesini körüklediğini vurgulayan Bahçeli şunları kaydetti:

    “Her alanda bağımsız olmayı esas alan, milli menfaatlerden taviz vermeyen, baskıya ve esarete karşı geri adım atmayan bir politika izlemiş, tüm dünyanın Türkiye’ye gıptayla bakmasına neden olmuştur.

    O, Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir.

    O, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hükmü, kurucu haysiyetidir. Atatürk’ün özellikle Milli Mücadele yıllarındaki askeri ve siyasi liderliği, ömrü boyunca maruz kaldığı olaylar ve yaşanan zorlu dönemler her Türk vatandaşı tarafından çok iyi öğrenilmeli ve aynı şekilde ibret alınmalıdır.

    Çünkü Aziz Atatürk’ün de dediği gibi, Türk milletinin; “Şahsi menfaatlerini düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilecek gafillerin ihanetleriyle” her zaman karşılaşması mümkündür.
    Atatürk; bir yandan Türk milletinin kendine olan güveniyle var oluş kararlılığını güçlendirirken; diğer yandan da her türlü iç ve dış musibetle başa çıkacak dirayet ve direnci azami düzeyde göstermiştir.

    Bu nedenle; “Türk milletinin gurur duyduğu, feyiz aldığı değerleri yıpratarak güven duygusunu yok etmek isteyenlerin” yakın hedeflerinden birisi de Atatürk olmuştur.
    Selanik’teki pembe boyalı evin ikinci katındaki ocaklı odada doğan, 57 yıllık hayata devasa bir tarihi sığdırıp İstanbul Dolmabahçe’de rahmeti rahmana kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk nesilleri her daim saygıyla hatırlayacaktır.

    10 Kasım esasen bir matem günü değil, Aziz Atatürk’ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade vetiresi, eserlerini muhasebe veçhesi, Cumhuriyet’i öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır.
    Bizatihi dile getirdiği şu sözleri paha biçilemez değerdedir:

    “Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir.”

    Türklüğün medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyetinin, bundan sonraki inkişafı ile istikbalin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacağından şüphe duymuyordu.
    Devamında aynen dediği şuydu: “Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, dileğim şudur: Beni hatırlayınız.”

    Elbette her zaman hatırlayacağız, her ortamda hatırlatacağız, bu azimkar iradeden hiç de vazgeçmeyeceğiz. “

    “Milli Mücadele’nin Lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86’ıncı yıl dönümünde kemali hürmet ve sonsuz rahmetle anıyorum” diyen Bahçeli mesajına şöyle devam etti:

    “Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de, hiçbir güç karşısında eğilmeyecek, mütecaviz dayatmalara teslim olmayacak, mukadderatının onurundan ve müstakbelinin parlak ülkülerinden taviz vermeyecektir.

    İnancım ve güvencem odur ki, tarih boyunca birbirine eklemlenerek devam edegelen, en zorlu dönemlerde tıpkı bir yıldırım gibi tecessüm ve tezahür eden kahramanlar kuşağının hiçbir zaman arkası kesilmeyecektir.

    Aziz milletimiz sinesinden volkan ağzı gibi fışkıran kahramanlarıyla tek yürek halinde istiklalini ve milli birlik iradesini titizlikle koruyacak, işgal ve ihanet hevesinde olanları mahvı perişan edecektir.

    Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşı’nın isimli isimsiz nice kahramanına, şehitlerimize, elleri öpülesi ceddimize de Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum.”

  • “Bayrağı Türkiye Yüzyılı için yükselmiş bir Türkiye var “

    “Bayrağı Türkiye Yüzyılı için yükselmiş bir Türkiye var “

    Kongrede partililere hitaben konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Bugün gücüne güç katan, bayrağı Türkiye Yüzyılı için yükselmiş bir Türkiye var. Kabına sığmayan, gelişmeye açık, güçlü liderlikle ve vizyoner siyasetle yolu açık bir Türkiye var. AK Parti döneminde geliştirilen vizyoner politikalarla, bugün dünyada en fazla temsilciliği olan 3. ülkeyiz. Nereden nereye, öyle değil mi? Bu, Türkiye’nin nasıl bir tarihi sıçrama içinde olduğunu ortaya koyan göstergelerden sadece biri. Türkiye’nin büyüyen ufkuna ve dinamizmine dair önemli bir işaret. Biz buna ‘büyük düşünen Türkiye’ diyoruz” dedi.

    “Milletimizden başkasına borcumuz yok”

    Yumaklı, milletten başka kimseye borçları olmadığını ifade ederek, “Hamdolsun, milletimizden başka kimseye ne borcumuz, ne de verilecek bir hesabımız var. Gücümüzü milletimizden ve bu toprakların ruhundan alıyoruz. Gücümüzü insanlık değerlerinden, hak ve adalet mücadelemizden alıyoruz. Bunun için kendimizi sürekli yeniliyor, peyderpey Türkiye’nin çıtasını yükseltiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘Daha adil bir dünya’ için bayrağı taşıyoruz. Bütün mazlum halklar için bayrağı taşıyoruz. Çünkü milletimize ve Türkiye’ye yakışan budur” şeklinde konuştu.

  • “KKTC’yi en kısa zamanda tam üye olarak TDT’de yerini almasını temenni ediyoruz”

    “KKTC’yi en kısa zamanda tam üye olarak TDT’de yerini almasını temenni ediyoruz”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Çankaya’da bulunan resmi konutta bir araya geldi. İkili görüşme öncesi basın açıklaması gerçekleştirdi.

    “KKTC’yi en kısa zamanda tam üye olarak TDT’de yerini almasını temenni ediyoruz”

    Eylül ayında KKTC’yi ziyaret ettiğini ve bu vesileyle Cumhurbaşkanı Tatar ile bir görüşme gerçekleştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Karşılıklı ziyaretlerimiz ülkelerimiz arasındaki yoğun iş birliğinin ve yakın eşgüdümünün bir yansımasıdır. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 11. Zirvesi’ne onur konuğu olarak katılmış olması bizleri son derece mutlu etmiştir. KKTC’yi inşallah en kısa zamanda tam üye olarak aile meclisimiz TDT’de yerini almasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Kıbrıs meselesinde önümüzdeki döneme yönelik öngörülerimiz ve önceliklerimiz hakkında karşılıklı değerlendirmelerde bulunacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bişkek Zirvesi’nde ifade ettiği “Türk dünyası Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını sahiplendikçe, birlik ve beraberliğimiz de kuvvetlenecektir” cümlesine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Kıbrıs Türkü’nün yarım asırdır maruz bırakıldığı haksız, hukuksuz tecrite rağmen kardeşlerimizin refahını sağlamak amacıyla yürüttüğümüz projeler ile siyasi ve ekonomik alanlardaki gelişmeleri ele alacağız. Kıbrıs meselesinde önümüzdeki döneme yönelik öngörülerimiz ve önceliklerimiz hakkında karşılıklı değerlendirmelerde bulunacağız” ifadelerini kullandı.

    “KKTC’’nin gelişip güçlenmesi, sağlam ve dinamik bir ekonomiye sahip olması için farklı ortak projeleri hayata geçiriyoruz”

    Türkiye ile KKTC arasında imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın iki ülke işbirliğinin en somut göstergelerinden biri olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Bizler için Kıbrıs Türkü’nün ekonomik açıdan gitgide daha da sağlamlaşan bir temel üzerinde, müreffeh ve kuvvetli biçimde geleceğe istikrarla yürümesi, öncelikli bir hedeftir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişip güçlenmesi, sağlam ve dinamik bir ekonomiye sahip olması için farklı ortak projeleri hayata geçiriyoruz. Nitelikli kamu hizmetleri, altyapı, sağlık ve sosyal hizmetlere erişim ile refahı artırarak Kuzey Kıbrıs’ta kalkınmayı desteklemeye gayret ediyoruz. Güçlü, ayakları yere sağlam basan bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşa etme konusunda Cumhurbaşkanı Tatar ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti’yle istişare ve tam bir uyum içinde çalışmaya devam edeceğiz. Tüm çabamız Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikbali ve refahı içindir” şeklinde konuştu.

    “Kıbrıs’ta çözüm, ancak Ada’daki gerçekler üzerine inşa edilebilir”

    Kıbrıs Türkü’nün meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde, Kıbrıs meselesinin ‘adil, kalıcı ve sürdürülebilir’ bir çözüme kavuşturulmasının Türkiye’nin öncelikleri arasında yer aldığını ifade eden Yılmaz, “Kıbrıs’ta çözüm, ancak Ada’daki gerçekler üzerine inşa edilebilir ve ancak böyle bir çözüm, bölgesel istikrar ve refaha da katkıda bulunacaktır. Tükenmiş ve iki tarafın rızasını yansıtmayan, federal çözüm hedefleyen BM parametrelerinde çözüm aramak beyhudedir. Bu çerçevede, Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının, bir diğer ifadeyle egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi çözüme giden yolu açacaktır. Bunun asgari tezahürü de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle doğrudan uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temasların önünün açılmasıdır. Cumhurbaşkanımızın BM 79. Genel Kurulu’nda bir kez daha ifade ettikleri üzere, uluslararası toplum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmalıdır. Kıbrıs Adası’nda çözüm, bölgesel istikrar ve refaha da şüphesiz katkıda bulunacaktır. Biz, Anavatan ve Garantör olarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin güvenliğini ve refahını her daim temin etmeye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişerek daha da güçlenmesi için el ele çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise yaptığı konuşmada “KKTC’nin bu hafta 41. doğum gününü kutlayacaktır. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıldönümü kutlamaları çerçevesinde 20 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenlerle bütün dünyaya çok önemli mesajlar verilmiştir. Cumhurbaşkanımızın o konuşmasında KKTC Türkiye Cumhuriyeti’nin göz bebeğidir” ifadesi beni çok mutlu etmişti. Bişkek’te de yapılan toplantıda yine Cumhurbaşkanı KKTC ile ilgili güçlü sözleri yine beni çok mutlu etmiştir” ifadelerini kullandı.
    Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılma yolunda hem diplomatik hem ekonomik hem siyasi ilişkileri arttırılması gerektiğini, bütün bunları Türk dünyasında da paylaştık ve dolayısıyla aşama aşama görünürlüğümüz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta iki devletten bir tanesi olduğunu çünkü Kıbrıs’ta iki devlet vardır, iki halk vardır. Gerçeklere bakıldığında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türklerin bağımsızlığının, hürriyetinin ifadesidir. Dolayısıyla artık bunun geri dönüşü olmayacağını dünya kamuoyu da yavaş yavaş anlamaya başlamıştır. Bütün bu güçlü mesajlar bu algının yerleşmesi bakımından önemlidir ve bunu sizlerin de desteğiyle güçlü bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz.”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik ve sosyal yapısının geleceğe umutla bakması için ekonomik dönüşümlerin önemli olduğuna vurgu yapan Tatar, “Gerek her vesileyle yaptığınız katkılar ve verdiğiniz mesajlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gerek turizm sektörü, gerek eğitim sektörü, gerek şu anda devam etmekte olan sulama projeleriyle Anadolu’ya gelen suyun bütün tarım arazilerine dağıtımı, hizmetler sektörü ve buna benzer teknolojilerin gelişmesiyle yeni sanayi bölgeleriyle inşallah önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik yapısının daha verimli bir hale gelmesi, rekabet noktasında alacağı tedbirlerde yapacağı çalışmalarda daha fazla rekabet edilmesi ve bu önemli sektörlerde uzun vadeli gelişmeler en büyük temennim ve dileğimdir” açıklamasında bulundu.

    Adada çeşitli sıkıntıların yaşandığını dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Gerek siyasi, gerek demografik yapının getirdiği bir takım tartışmalar ancak bunların da soğuk kanlılıkla geride kalması ve halkımızın beklediği hizmetlere verilmesi için çalışmanın hızlandırılması en büyük temennim ve dileğimdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin her vesileyle bize yapmakta olduğumuz gerek ekonomik gerek diğer her türlü önümüzün açılması için alınan kararlarla sizlerin cesareti bizlere hep motivasyon kaynağı olmuştur” şeklinde konuştu.
    Gerçekleştirilen konuşmaların ardından ikilinin görüşmesi, basına kapalı olarak gerçekleşti.