Kategori: Siyaset

  • KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Samsun’da temaslarına başladı

    KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Samsun’da temaslarına başladı

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bir dizi ziyaretlerde bulunmak ve temaslarda bulunmak için dün akşam saatlerinde Samsun’a geldi. Sabah Samsun Valiliği’ne gelen Cumhurbaşkanı Tatar, resmi törenle karşılandı. Polis tören takımını selamlayan Tatar, ardından da Velilik Şeref Defteri’ni imzaladı.
    Cumhurbaşkanı Tatar’a Samsun Valiliği ziyareti sırasında Vali Orhan Tavlı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ve protokol üyeleri eşlik etti.

    Cumhurbaşkanı Tatar, Samsun’da kurum ziyaretlerinin yanı sıra basın mensupları ile söyleşi yapacak, Kıbrıs gazileri ile bir araya gelecek, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) konferans verecek ve rektörlüğü ziyaret edecek.

  • Gallant: İsrail ordusu Gazze’de kalmamalı

    Gallant: İsrail ordusu Gazze’de kalmamalı

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun görevden aldığı eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın görevden alınmadan önce yaptığı açıklamalar İsrail basını tarafından yayınlandı. İsrail basınında yer alan haberlerde, Gallant’ın görevden alınmadan saatler önce İsrailli esirlerin ailelerine, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde kalması için bir neden olmadığını ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “orada kalma arzusuyla” askerleri Gazze’de tuttuğunu söylediği ifade edildi.

    Haberlerde, Gallant’ın esir ailelerine, esir anlaşmasını kabul edip etmemeye karar verebilecek tek kişinin Netanyahu olduğunu ve bu konuda onu etkilemeye “çalıştığını ve başaramadığını” ifade ettiği belirtildi.
    Gallant’ın, “Shin Bet Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve sanırım MOSSAD Başkanı da benimle aynı fikirdeydi” dediği aktarılan haberlerde, Gallant’ın, Netanyahu’ya geçtiğimiz temmuz ayında bir anlaşma için “koşulların olgunlaştığını” söylediği ve o zamandan bu yana Netanyahu ile anlaşmazlık içinde olduğu ifade edildi.

    Gallant’ın İsrail’in istikrar sağlamak için Gazze’de kalması gerektiği fikrinin “askerlerin hayatını riske atan uygunsuz bir fikir” olduğunu söylediği belirtilen haberlerde, Gallant’ın “Gazze’yi yönetmenin İsrail için kötü olacağına” inandığını dile getirdiği ifade edildi.

  • Putin’den Trump’a tebrik mesajı geldi

    Putin’den Trump’a tebrik mesajı geldi

    Rusya’nın Soçi kentinde Valday Uluslararası Tartışma Kulübü’nün 21’inci oturumuna katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gündeme dair açıklamalarda bulundu. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yeni bir dünya düzeninin oluşmaya başladığını ifade eden Putin, “Bu yirmi yıl yalnızca tarihsel boyutlarda önemli ve zaman zaman dramatik olaylarla dolu değildi. Gözümüzün önünde, Vestfalya ya da Yalta sistemi gibi geçmişten bildiklerimize benzemeyen, tamamen yeni bir dünya düzeni oluşuyor. Yeni devletler yükseliyor. Halklar kendi çıkarlarının, öz değerlerinin, özgünlüklerinin ve kimliklerinin daha net bir şekilde farkına varıyor. Kalkınma ve adalet hedefine ulaşma konusunda giderek daha ısrarcı oluyor. Uzmanlar, yeni bölgesel çatışmaların oluşturduğu tehditlerden, küresel salgınlardan, insan ve yapay zeka arasındaki etkileşimin karmaşık ve etik yönlerinin birbiriyle bağlanmasından bahsediyor. Dünya eski yapısını geri dönülemez bir şekilde terk ediyor” dedi.

    “Tehlikeli bir çizgiye yaklaştık”
    Bu değişimle birlikte uluslararası çatışmaların da meydana geldiğini vurgulayan ve yıkıcı silahların kullanımıyla ilgili de batılı ülkeleri uyaran Putin, “Uluslararası çatışmalar ve çarpışmalar karşılıklı yıkımı getiriyor. Sonuçta bunu yapabilecek silahlar (nükleer silahlar) mevcut ve sürekli geliştirilmekte, teknoloji geliştikçe yeni formlara bürünmektedir. Ve bu tür silah sahip olanlar artıyor. Hiç kimse tehditlerin çığ gibi artması, hukuki ve ahlaki normların nihai olarak yıkılması durumunda bunların (silahların) kullanılmayacağını garanti etmez. Tehlikeli bir çizgiye yaklaştık. Batı’nın en büyük nükleer silah cephaneliğine sahip olan Rusya’yı stratejik bir yenilgiye uğratmaya yönelik çağrıları, Batılı politikacıların çirkin maceracılığını gösteriyor” dedi.

    “Dünyanın Rusya’ya ihtiyacı var”
    Batılıların kendilerine yönelik uyguladığı ambargo ve kısıtlamaları eleştiren Putin, “Ülkemize uygulanan cezai önlemlerin hacminin tarihte benzeri yok. Rakiplerimiz, Rusya’ya ezici ve yıkıcı bir darbe vuracaklarını, bu darbeden sonra ülkenin artık toparlanamayacağını ve uluslararası ilişkilerin kilit unsurlarından biri olmaktan çıkacağını varsaydılar. Dünyanın Rusya’ya ihtiyacı var ve ne Washington’daki ne de Brüksel’deki şeflerin kararları bunu değiştirebilecek durumda değil” dedi.

    “NATO, Doğu’ya ilerleyerek kendi tüzüğünü ihlal ediyor”
    NATO’nun Doğu Avrupa’da ilerlemesi ve Rusya sınırlarına dayanmasına tepki gösteren Putin, “Bugün dünyada sözde zorunlu kurallar, katı ideolojik dogmalar ve klişelerle bir arada tutulan tek bir blok kaldı, o da Avrupa’nın doğusuna doğru genişlemesini durdurmadan kendi tüzüklerini ihlal ederek yaklaşımlarını dünyanın diğer bölgelerine yaymaya çalışan NATO. Günümüzdeki yaşanan tüm şiddetli çatışmalarından önce bile birçok Avrupalı lider bana ‘Neden bizi seninle korkutuyorlar? Korkmuyoruz, herhangi bir tehdit görmüyoruz’ diyorlardı. Bu doğrudan yapılan bir konuşma. ABD’nin bunu çok iyi anladığını düşünüyorum. Bunu hissettiler. Zaten kendileri de NATO’yu ikincil bir örgüt olarak görüyorlar. İnanın bana, ne konuştuğumu biliyorum. Ama yine de oradaki uzmanlar NATO’nun gerekli olduğunu anladılar. Peki değeri, çekiciliği nasıl korunacak? Korku salmak gerekiyor. Rusya ve Avrupa’yı, özellikle de Rusya ile Almanya ve Fransa’yı birbirinden ayırmak gerekiyor. Böylece Ukrayna’daki darbeye ve Donbass’ın güneydoğusundaki çatışmaya vardırdılar. Bizi basitçe misilleme yapmaya zorladılar” ifadelerini kullandı.

    “Rusya, dünyaya hakim olmak isteyenleri durdurmaya devam edecek”
    Batılıları kastederek birçok ülkenin Rusya’nın olmadığı bir dünya istediğini öne süren Putin, “Yine bazı insanlar Rusya’nın olmadığı bir dünyanın daha iyi olacağı düşüncesine sahip. O zamanlar Rusya’yı bitirmeye, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra kalan her şeyi yerle bir etmeye çalıştılar ve şimdi de öyle görünüyor ki, birileri de bunun hayalini kurarak dünyanın daha itaatkar olacağını ve daha iyi yönetileceğini düşünüyor. Ancak Rusya kim yaparsa yapsın, dünyaya hakim olmak isteyenleri defalarca durdurdu ve durdurmaya da devam edecek. Dünya, Rusya olmadan daha iyi hale gelmeyecek. Bunu yapmaya çalışanlar eninde sonunda bunun daha da zorlaşacağının farkına varmalı” dedi.

    “Donald Trump, cesur bir adam”
    ABD’nin Seçilmiş Başkanı Donald Trump’ı seçim zaferinden dolayı da tebrik eden Putin, “Bu fırsattan yararlanarak onu (Donald Trump’ı) ABD Başkanı seçildiği için tebrik etmek istiyorum. ABD halkının güvendiği herhangi bir devlet başkanıyla çalışacağımızı zaten ifade etmiştim” dedi.
    Trump’ın, Ukrayna’da savaşı durdurabileceğine dair sözlerine de değinen Putin, “Ukrayna krizinin çözümüne dair Rusya ile tekrar diyalog kurma arzusu hakkında söylenenleri kayda değer buluyorum” ifadelerini kullandı.
    Geçtiğimiz aylarda seçim kampanyası sırasında silahlı saldırıya uğrayan Trump’ın soğuk kanlı davrandığına da dikkat çeken Putin, “Suikast sırasındaki soğuk kanlılığından etkilendim. O cesur bir adam” dedi.

  • Özgür Özel hem Tuncer Bakırhan’a karşı çıktı

    Özgür Özel hem Tuncer Bakırhan’a karşı çıktı

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yayıncı İlhan Erdost’un kabri başında düzenlenen anma programına katıldı. Erdost’un ailesi ve sevenlerinin katıldığı programda Erdost’un mezarına güller bırakılarak, şiirler okundu. Anma etkinliği sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili soru üzerine, “Sayın Bakırhan’ın ifade ettiği görüşlere katılmıyorum. En sert şekilde de bu görüşlere karşı çıkıyorum. Fakat bir söz söyledi ve sözün cevabının söz ile verilmesi gerekir. Bir siyasi partinin genel başkanına kullanmış olduğu ifadelerden dolayı soruşturma başlatalım, onu yollayalım, sonra dokunulmazlık tartışması başlatalım gibi ülkeyi bu tip yönetme pratiğinin Türkiye’yi ne hale getirdiği ortada. Tuncer Bakırhan’ın söylediği o cümlelerin, o tartışılan cümlelerin herhangi bir yeriyle bir mutabakatım olmadığı gibi en sert şekilde karşı çıkıyorum” ifadelerini kullandı.

    ‘Ankara Büyükşehir Belediyesine kayyum atanacağı’ iddiası

    Esenyurt Belediyesi ile başlayan kayyum atamalarının diğer belediyelerle devam edeceği, bunlardan birisinin de Ankara Büyükşehir Belediyesi olacağı iddiaları ile ilgili soru üzerine Özel, “Esenyurt meselesindeki tavrımız, tutumumuz; hangi partinin belediyesi olursa olsun halkın seçtiği halka hesap verir. Suç işlediyse de mahkemeye hesap verir. Mahkeme sonuçlanıp kesinleşince halk adına, Türk milleti adına kararını ilan eder. O güne kadar soruşturmanın başladığı gün kayyum atamak mahkemeyi de tanımamaktır, halkı da tanımamaktır ve son derece yanlış bir iştir. Melih Gökçek’in trol orduları, birtakım operasyon adamları ve hesapları şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız üzerine yoğunlaşan bir ateş vardı. Şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında geçmişte olmuş ve soruşturmaya dahi gerek duyulmamış hususlara ilişkin birtakım soruşturmalar yürütülüyor gibi duyuyorum. Bir taraftan da şunları duyuyorum; Milli İstihbarat Teşkilat’ına (MİT) verilen bir talimat ile ‘eşeleyin, deşeleyin aman bir şeyler bulun, işte bir türlü ilişkilendirmeler yapalım’ filan. Hiç bunlara kalkışmasınlar. Gözümüz üzerlerinde, her şeyden haberimiz var” diye konuştu.

    Süleyman Soylu’nun açıklamaları

    Özel, Süleyman Soylu’nun bir röportajda “Bahçeli’nin ortaya koyduğu son çıkış, Türkiye’nin önüne konulmuş büyük bir fırsattır. Samimidir, önümüzdeki yarım asrın ne olacağına yönelik bir anlayışın bütün dünyaya ve Türkiye’ye sorusudur” şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şöyle konuştu:

    “Süleyman Soylu tam da budur. Süleyman Soylu, siyasi bukalemundur. Süleyman Soylu geçmişte Erdoğan’a neler diyordu. Yanına çağırdı, koşarak gitti. Erdoğan’ı en çok savunan oydu. Geçmişte çözüm süreci konusunda önce olumlamaları vardı, sonra çözüm süreci terk edildikten sonraki en sert ve hak ihlalleriyle dolu, demokrasiyi ayaklar altına alan süreci de en çok savunan, o sürecin cellatlarından biriydi. Seçimlerde de meydan meydan gezip, ‘Ankara’yı Mansur Yavaş kazanırsa su faturalarını DHKP-C militanları dağıtacak’ diyordu. ‘İstanbul’u Ekrem İmamoğlu kazanırsa İSPARK’ı PKK’ye verecekler’ diyordu. En son seçimde de ‘Eğer CHP iktidar olursa, Apo’yu salma planları var’ diyordu. ‘Bunun sözünü verdiler’ diyordu. Bugün kimin ne söz verdiğini görüyoruz. Sayın Bahçeli’nin ifadelerini bu sefer de Süleyman Soylu söylüyor. Soylu, siyasi bukalemundur. Bunda şaşıracak bir şey yok. Hayvanat bahçesini gezerken atın renk değiştirdiğini görürseniz şaşırırsınız. Bukalemunun renk değiştirmesine kim niye şaşırsın.”

  • Mansur Yavaş’tan istifa iddialarına yanıt

    Mansur Yavaş’tan istifa iddialarına yanıt

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yaptığı açıklamada partisi CHP’den ayrılacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Partimden istifa edeceğime yönelik yaydırılmaya çalışılan dedikoduları görüyorum ancak ciddiye almıyorum. Bu dedikoduların ne maksatla çıkarıldığını biliyorum. Anketlerde gerileyen iktidar partisine nefes aldıracak, partimizi tartışmaya açacak hiçbir adımın içinde olmayacağımı herkesin bilmesini isterim. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iki şeye odaklıyım; Ankara’ya hizmet etmeye ve Genel Başkanımızın liderliğinde Türkiye’nin birinci partisi olan partimizin ilk genel seçimlerde birinci çıkmasına, iktidarı değiştirerek güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirene kadar Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle, örgütümüzle üretilmeye çalışılan fitnelere prim vermeden bir bütün halinde çalışacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 10,3 milyar dolardan 97,2 milyar dolara çıkardık”

    “Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 10,3 milyar dolardan 97,2 milyar dolara çıkardık”

    Bakan Kacır, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinin sürdüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı ilgili kuruluşlarla ilgili sunum yaptı. Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğunda ilerlediğini ifade eden Kacır, “16 çeyrektir büyümeyi sürdürüyoruz. Pandemi sonrasında küresel tedarik zincirlerindeki rolümüzü perçinledik. Sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre Almanya’da yüzde 10,3, İtalya’da yüzde 6,1, Fransa’da yüzde 3 ve İspanya’da yüzde 1,4 aşağıda seyrederken, Türkiye’de aynı dönemde yüzde 19,7 yükseldi. Bu yılın ilk 10 ayında ihracatımız 209,7 milyar dolardan 216,4 milyar dolara çıktı. İhracatımız savunma ve havacılık sanayiinde yüzde 17,8, çelikte yüzde 8,8, otomotivde yüzde 6,4, halıda yüzde 5,8, kimya ürünlerinde yüzde 2,5 arttı. Bu başarı kuşkusuz son 22 yılda elde ettiğimiz kazanımların sonucudur. Bu dönemde sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıktı. Sanayi üretimimiz 3,2 katına yükseldi” diye konuştu.

    “Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 10,3 milyar dolardan 97,2 milyar dolara çıkardık”

    Türkiye’nin imalat sanayi katma değerinde dünyadaki payının yüzde 0,70’den 1,33’e ulaştığını dile getiren Bakan Kacır, “Yıllık ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık. İhracatımızın dünyadaki payı yüzde 0,55’den 1,07’ye yükseldi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 10,3 milyar dolardan 97,2 milyar dolara çıkardık. Türkiye bugün Çin’den Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan 16,1 milyar dolara yükselttik. Aynı dönemde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli sayımız 29 binden 291 bine çıktı. Bin 327 Ar-Ge ve 332 Tasarım Merkezinde gerçekleştirilen 96 binden fazla Ar-Ge projesini destekledik” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’yi üst gelir grubu ülkeler arasına taşımak ve Türk milletini daha müreffeh kılmak için teknoloji devriminin fırsatlarını değerlendirerek, atılımları hızlandırdıklarını dile getiren Kacır, 12. Kalkınma Planı doğrultusunda 2028’e kadar yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 97 milyar dolardan 176 milyar dolara çıkaracaklarını söyledi.

    “Ülke genelinde 24 bin 400 halka açık şarj bağlantısı sayısı ile araç başına düşen şarj noktası sayısında Avrupa’da lideriz”

    Elektrikli araçlar çağrısıyla ihracat lideri otomotiv sektörünü tedarik zinciriyle birlikte geleceğe hazırlayacaklarının altını çizen Kacır, “Bu hedefe yönelik ilk ve en güçlü adımımızı Togg ile attık. Geçtiğimiz yıl nisan ayında ilk teslimatlarına başlayan yerli ve milli elektrikli otomobil markamız Togg, üretimine hız kesmeden devam ediyor. Bugüne kadar 40 binden fazla Togg sahiplerine teslim edildi. Dünyanın en değerli elektrikli araç markasının 6’ıncı yılında ulaştığı üretim adedine biz 1,5 yılda eriştik. Elektrikli araç şarj istasyonlarını 81 şehrimizde sunduğumuz desteklerle yaygınlaştırdık. Ülke genelinde 24 bin 400 halka açık şarj bağlantısı sayısı ile araç başına düşen şarj noktası sayısında Avrupa’da lideriz. Ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri hâline getirmek adına mevcut üreticilerimizi teşvik etmenin yanında, henüz ülkemizde yatırımı bulunmayan markalarla da temaslarımızı sürdürüyoruz. Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD, yıllık 150 bin elektrikli araç kapasiteli tesisini ve yenilikçi teknolojilere yönelik Ar-Ge merkezini Manisa’da kuracağını ilan etti. Yüksek katma değerli bu yatırım doğrudan 5 bin, oluşturacağı değer zinciriyle 25 bine yakın vatandaşımıza istihdam sağlayacak” dedi.

    “Panel üretimi ile Avrupa’da lideriz”

    Yenilenebilir enerjide stratejik değerlendirmesi olumlu tamamlanan 25 proje ile 226 milyar liralık nitelikli yatırımın önünü açtıklarını söyleyen Kacır, “Ülkemizde ve ihracat pazarlarımızda önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarının artacak olmasını fırsata dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Panel üretimi ile Avrupa’da lideriz. 15 Gw’lık hücre kapasitesi ile sektörde değer zincirimizi güçlendireceğiz. Rüzgâr enerjisinde ise kritik bileşenlere ve deniz üstü türbinler gibi pazarı büyüyen ürünlere yönelik yatırımları destekleyeceğiz. Ar-Ge çağrımızla da lider firmaların yatırımlarını Türkiye’ye kazandıracağız. Dış ticaret açığımızın yüzde 85’ini oluşturan 284 yüksek teknoloji ürününe yönelik yatırımları hızlandırmak amacıyla Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı’nda Merkez Bankası ile iş birliği gerçekleştirdik. Merkez Bankamızın 3 yıllık dönemde 300 milyar liralık kaynak tahsis ettiği program ile ülkemiz için stratejik öneme sahip yatırımlara uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman imkânı tanıyoruz. Yüksek teknoloji yatırımlarına Ar-Ge’den yatırıma uçtan uca destek sağlayan ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na başarıyla devam ediyoruz” diye konuştu.

    Temiz enerji kaynaklarına yönelik çalışmaları hızlandırdıklarının altını çizen Kacır, Güney Marmara Kalkınma Ajansının desteğiyle sürdürülen yeşil hidrojen üretimi projesinde ilk yerli elektrolizör üretimini TÜBİTAK enstitülerinde gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Millî ve özgün ürünleri önceleyen uzun dönemli Ar-Ge, yatırım, tedarik planlamaları ve nitelikli insan kaynağı ile savunma sanayiinde “Milli Teknoloji Hamlesi”nin öncüsü olduklarını belirten Kacır, “3 bin 500 firmada 90 bin çalışan ile savunma sanayimiz bugün ülkemizin iftihar kaynağıdır. Yerli ürünlerimizin payını yüzde 20’lerden yüzde 80’lerin üzerine çıkardık. Savaş paradigmalarını değiştiren insansız hava araçlarımız Bayraktar TB2, Bayraktar TB3, AKINCI, ANKA, AKSUNGUR; insansız savaş uçaklarımız ANKA-3, KIZILELMA; yüksek manevra kabiliyeti ve düşük radar izine sahip beşinci nesil savaş uçağımız KAAN, eğitim uçaklarımız HÜRKUŞ, HÜRJET; helikopterlerimiz ATAK ve GÖKBEY; mavi vatanda özgürce yol alan MİLG EM, TCG ANADOLU; seyir füzelerimiz SOM ve ATMACA, süpersonik hızlarda çalışan hava-hava füzelerimiz GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN; dünyanın her noktasından hiçbir kısıt olmadan görüntü almamızı sağlayan uydumuz İMECE, her biri dünyada ancak birkaç ülkenin sahip olduğu teknolojik kabiliyetlerimizin ispatıdır. Havacılık ve uzay alanında turbojet, turbofan, turboşaft ve ramjet gibi yüksek teknolojiye sahip itki sistemlerinde milli çözümler geliştiriyoruz. SOM, ATMACA ve ÇAKIR gibi füze sistemlerimizde kullanılan turbojet motorlarını Kale Havacılık üretiyor. TEİ tarafından helikopterler için geliştirilen TS1400 turboşaft motoru ilk uçuş testlerini başarı ile tamamladı. GÖKBEY, yerli motorumuzla uçtu” dedi.

    “704 milyon 389 bin 340 liralık kısmı ise 2024 yılı bütçesine devretti”

    Konuşmasının sonunda KOSGEB, TÜRKPATENT ve TUA ile ilgili 2023 yılı Sayıştay denetim raporlarında herhangi bir bulgunun yer almadığını ifade eden Kacır, “GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı 2023 yılı denetim programında yer almadığı için rapor düzenlenmedi. Bakanlığımız ile bu kurumlarımız dışındaki bağlı ve ilişkili kuruluşlarımız, koordine ettiğimiz kalkınma ajansları ve döner sermaye işletmemizin 2023 yılı Sayıştay denetim raporlarında bazı bulgulara yer verilmiş olmakla birlikte, mali tablo ve raporların önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi sunduğu görüşü mevcut. Denetim raporlarında yer alan bulgular; herhangi bir kamu zararına neden olmayan, uygulamaya dönük bazı hususlar ile muhasebe işlemlerindeki hatalara ilişkin. Bunları da Sayıştay Başkanlığı’nın tespitleri çerçevesinde düzeltiyoruz. Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarımıza 2023 yılında Bütçe Kanunu ile 63 milyar 820 milyon 469 bin lira ödenek verildi. Yıl içerisinde yapılan eklemelerle 108 milyar 78 milyon 299 bin 989 liraya ulaşan ödeneğin 99 milyar 539 milyon 510 bin 729 liralık kısmı bütçe giderine dönüştü. 704 milyon 389 bin 340 liralık kısmı ise 2024 yılı bütçesine devretti” ifadelerini kullandı.

  • “İsrail’in Kürdistan (Küçük İsrail) hayali var”

    “İsrail’in Kürdistan (Küçük İsrail) hayali var”

    2017 yılı Eylül ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yaptığı açıklamada, bölgede ayrılıkçı bir Kürt devletini desteklediğini çok açık bir şekilde ilan ettiğini hatırlatan Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, “Son dönemde Kürdistan kılıflı ‘Küçük İsrail’ projesini hayata geçirilme çabaları hız kazanmıştır. Bu Küçük İsrail projesi, hem ABD hem de Avrupa tarafından ciddi bir şekilde desteklenmektedir” dedi.

    “Nihai ve asıl amaç Türkiye”

    Eğilmez, sözde Kürdistan üzerinden ikinci bir terör devletine sahip olma hayalini kuran İsrail’in, son günlerde hem sahada hem diplomaside hem de dijital mecrada faaliyetlerini yoğunlaştırdığı ve hızlandırdığının görüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yahudi diasporasının etkili olduğu tüm ülkelerde yapılan propaganda çalışmalarıyla terör örgütü lehinde büyük bir kamuoyu oluşturuluyor. Küçük İsrail’in gerçekleşmesindeki en büyük engelin Türk Devleti olduğunu bilen şer odakları içeride ve dışarıdaki tüm silahlarını Türkiye’ye karşı doğrultmuş durumdalar. Örneğin önce terör örgütünün TUSAŞ’a karşı düzenlediği hain eylem, sonra da PKK elebaşı Duran Kalkan’ın ‘Savaşın asıl merkezi Türkiye olacak’ şeklindeki hadsiz çıkışıyla bölgedeki asıl ve nihai hedefin ne olduğunu açıkça ortaya konulmuştur. Son olarak terör örgütü PKK’nın başka bir maskesi olan Partiya Kurdistani (PAKURD) tarafından, MOSSAD bağlantılı isimlerin katılımıyla ‘Yeni Orta Doğu için İsrail-Kürt İttifakı’ adıyla dijital konferanslar gerçekleştirileceği ortaya çıktı. İsrail eliyle kurulan PAKURD’un başındaki terörist İbrahim Halil Baran yaptığı açıklamalarla iplerinin kimin elinde oluğunu ve neye hizmet ettiğini açıkça ortaya koymuştur. Baran karanlık çalışmalarını ve amaçlarını şu şekilde açıklamıştır:

    ‘Hem Kürt hem de Yahudi toplulukları hayatta kalma tehditlerine karşı ortak farkındalık kazanmaktadır. Hamas ve İran ittifakının İsrail’e yönelik saldırıları ile Türkiye’nin Kürt halkına yönelik (sözde) saldırganlığı, dayanışma ihtiyacının aciliyetini ortaya koymaktadır. Orta Doğu’da muhtemel sınır değişiklikleri gündemdeyken, bir Kürt devletinin kurulması, İsrail’in güvenliğinin sağlanması için kritik bir önem taşımaktadır.’”

    “Küçük İsrail için PKK-MOSSAD ittifakı”

    Küçük İsrail’in hayata geçirme çalışmalarının bir ayağının organizasyonunu, İsrail tarafından Ofra Bengio, Yehuda Ben Yosef ve Jonathan Spyer adındaki ajanlar öncülük ettiğini, bu üç ismin de açıkça Türk düşmanı ve PKK destekçisi olduğunu anlatan Eğilmez, “Bunlardan Ofra Bengio; MOSSAD Enstitüsü olarak bilinen Tel Aviv Üniversitesi’ne bağlı Kürt Çalışmaları programının başkanlığını yürütüyor. Diğer bir isim Yehuda Ben Yosef; MOSSAD uzantısı İsrail Kürt-Yahudi Topluluğu başkanıdır. Jonathan Spyer ise terör örgütü ile çok sıkı ilişkileri olan Orta Doğu Forum araştırmacısıdır” dedi.

    “Türkiye aleyhine çalışmaların Avrupa ayağı”

    Çalışmaların diğer ayağı olan Avrupa kıtasının, tam olarak Türkiye aleyhine bir kaleye dönüştüğünü vurgulayan ASİMED Başkanı Eğilmez, “PKK terör örgütü, Avrupa’nın neredeyse tamamında büyük bir yapılanma ile temsil edilmekte ve Avrupalı devletler tarafından himaye edilmektedir. Bu bakımdan sadece Almanya’da PKK’ya ait 189 dernek ve kuruluş faaliyet göstermektedir. Bu terör örgütü Avrupa’nın tamamında, vakıf, dernek, TV kanalı, gazete, dergi adı altında 400’den fazla örgütsel şubede faaliyet göstermektedir. Bu yapılanmayla Avrupalı devletler adeta PKK’nın kasası durumunda olup, terör örgütünün tüm iaşe ve her türlü ihtiyacı Avrupalı devletlerce karşılanmaktadır. PKK, Avrupa’da sivil toplum kisvesi alında düzenlediği organizasyonlarla yılda yaklaşık 150 milyon euro gelir elde ediyor. Hülasa, millet olarak birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanlardan geçiyoruz. İçimizdeki hainler bizimle aynı isimleri ve kimlikleri taşıyor, bizimle aynı şehirlerde bizden birileri gibi yaşıyorlar. Bazen vekil olup mecliste, bazen başkan olup belediyede milletimiz ve devletimizin aleyhine çalışıyorlar. Ülkemizin geleceği için her zamankinden daha dikkatli olmalıyız. Ateş çemberinin ortasında olan ülkemizin ve milletimizin bekası için tüm siyasi ve mezhepsel ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak bir ve güçlü olmak zorundayız. Aksi takdirde çok ağır bedeller ödemek zorunda kalırız” ifadelerine yer verdi.

  • Erdoğan, Trump ile görüştü

    Erdoğan, Trump ile görüştü

    İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin seçilmiş başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim zaferi nedeniyle Trump’ı tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede yeni dönemde Türkiye ile ABD arasında iş birliğini geliştirme temennilerini belirtti.

  • “Bu seçimin sonuçlarını kabul etmeliyiz”

    “Bu seçimin sonuçlarını kabul etmeliyiz”

    Cumhuriyetçi ABD Başkan Adayı Donald Trump’ın seçim yarışını kazandığını duyurmasının ardından, Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris Howard Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada seçmelerine seslendi. Seçim yarışını kaybettiklerini kabul eden Harris, “Bu seçimin sonucu bizim istediğimiz, uğruna mücadele ettiğimiz ve oy verdiğimiz şey olmadı” ifadelerini kullandı. “Ancak, asla vazgeçmediğimiz ve mücadeleye devam ettiğimiz sürece Amerika’nın vaatlerinin ışığı her zaman yanacaktır” diyen Harris, “İnsanlar şu anda bazı duygular hissediyor. Bunu anlıyorum. Ancak bu seçimin sonuçlarını kabul etmeliyiz” şeklinde konuştu.

    “Geçiş sürecine yardımcı olacağız”
    Günün erken saatlerinde rakibi Trump’ı aradığını aktaran Harris, “Zaferinden dolayı kendisini tebrik ettim” ifadelerini kullandı. “Ayrıca kendisine ve ekibine geçiş sürecinde yardımcı olacağımızı ve iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini sağlayacağımızı söyledim” diyen Harris, “Amerikalıların hayallerinin, hırslarının ve özlemlerinin peşinden gidebilecekleri bir gelecek için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğim” açıklamasında bulundu.

    “Önemli olan pes etmemek”
    Amerika’nın “demokrasi için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğini” vurgulayan Harris, “Bu mücadeleyi oy kabininde, mahkemelerde ve kamusal alanda yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
    Seçmenlerine umutsuzluğa kapılmama çağrısı yapan Harris, “Bazen mücadele biraz zaman alır. Bu kazanamayacağımız anlamına gelmez. Önemli olan asla pes etmemektir” ifadelerini kullandı. “Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışmaktan asla vazgeçmeyin” diyen Harris, “Ellerimizi havaya kaldırma zamanı değil, kollarımızı sıvama zamanı” şeklinde konuştu. “Sadece yeterince karanlık olduğunda yıldızları görebilirsiniz” diyen Harris, “Eğer öyleyse, gökyüzünü parlak, milyarlarca yıldızın ışığıyla dolduralım. İyimserliğin, inancın, gerçeğin ve hizmetin ışığıyla” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile görüştü

    İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin seçilmiş başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim zaferi nedeniyle Trump’ı tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede yeni dönemde Türkiye ile ABD arasında iş birliğini geliştirme temennilerini belirtti.