Kategori: Siyaset

  • “Asgari ücret 35 bin lira olmalıdır

    “Asgari ücret 35 bin lira olmalıdır

    YRP Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin İstanbul’da düzenlenen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı’na katıldı. İl başkanlığında gerçekleşen toplantının ardından Suat Kılıç, basın toplantısı düzenledi.

    “Dünyada bir başka örneği olmayan tipsiz bir sistemdir”

    İstanbul’u köşe bucak dolaşmayı kararlaştırdıklarını söyleyen Kılıç, “Yarın İstanbul’un 39 ilçesinde Anadolu Buluşmaları kapsamında halkımızla buluşacağız. Olası bir erken genel seçime yönelik biz İstanbul’daki çalışmalarımızı başlatmıştık. Ama bu sefer organize bir startı genel başkanımız liderliğinde başlatmış olacağız. Türkiye’nin bize özgü mevcut başkanlık sisteminden kaynaklanan yüksek tansiyonu kaldıracak yükü kalmamıştır. Türkiye’nin bize özgü mevcut başkanlık sisteminden kaynaklanan yüksek tansiyonu kaldıracak gücü kalmamıştır. Bu sistem başkanlık sistemi değildir. Yarı başkanlık sistemi de değildir, Türk tipi başkanlık da değildir. Dünyada bir başka örneği olmayan tipsiz bir sistemdir. Sadece sorun üretmektedir. Sorunların sebebi olan bu sistem, Türkiye’yi ekonomi ve siyasette hipertansiyona mahkum etmiştir” dedi.

    “Çetin gündem, hayat pahalılığının, geçim darlığının üstüne bir şal gibi örtülmüştür”

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Kanun Hükmünde Kararnamelere bağlı kayyum atamalarında çok yaman bir çelişki ile karşı karşıyayız. Terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla görevden aldıkları Mardin Büyükşehir Belediye Başkanından ‘Sayın Ahmet Türk’, diye söz ediyorlar. Mademki sayın hakkını koruyun, sayınsa neden görevden alıp yerine kayyum atıyorsunuz? Bir insan hem terör örgütü üyesi hem de sayın olabilir mi? Tam bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Maalesef bu çetin gündem hayat pahalılığının, geçim darlığının üstüne bir şal gibi örtülmüştür. İktidarın en büyük maharetinin gündem değiştirmek olduğu aşikardır. Türkiye’nin öncelikli gündemi açlıktır, yoksulluktur. Aylardır asgari ücret açlık sınırının altındadır. Yeni yılda asgari ücret 35 bin lira olmalıdır” şeklinde konuştu.

    “Sayın Cumhurbaşkanının bir kez daha seçilmesine yönelik anayasa değişikliği arayışı vardır”

    Açıklamalarına devam eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “İmralı’ya özgürlük ya da Abdullah Öcalan’ın DEM Parti grubundan terör örgütüne silah bırakın çağrısını yapmasıyla ilgili gündemin arka planında aslında Sayın Cumhurbaşkanının bir kez daha seçilmesine yönelik anayasa değişikliği arayışı vardır” ifadelerini kullandı.

  • MHP’li Özdemir’den yabancı fon alan medya için kanun teklifi

    MHP’li Özdemir’den yabancı fon alan medya için kanun teklifi

    MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, İçişleri Bakanlığı’na verdiği soru önergesinin ardından Meclise yabancı fon alan medya kuruluşlarının lisanslarının iptali için kanun teklifi verdi. Özdemir, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Son yıllarda bazı yabancı vakıf ve derneklerin farklı gerekçelerle ülkemizde faaliyet gösteren bazı yayın kuruluşları ve medya organlarını fonladığına dair bilgiler sıklıkla kamuoyuna yansımıştır. Fon alan kuruluşların da Türkiye’nin milli güvenliği aleyhine faaliyetler yürüttüğü anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığımıza verdiğimiz soru önergesinin ardından yabancı vakıf ve derneklerden fon alan medya kuruluşları ve yayın organlarının RTÜK denetim ve onayına haiz lisanslarının iptal edilmesine dair kanun teklifimizi de Meclise sunduk. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

  • “Filistin konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor”

    “Filistin konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki Intımak Ordo Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve vesilesiyle Bişkek’te bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, “Dönem başkanlığını devreden Kazakistan Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Sayın Tokayev’e yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Kıymetli kardeşim Sayın Caparov’a samimi ev sahipliğinden ötürü şükranlarımı sunuyor, yeni dönemde kendilerine başarılar diliyorum” dedi.
    Erdoğan, “Ülkelerimiz arasında daha güçlü bağlar tesisini ve ortak bir gelecek inşasını hedef alan teşkilatımızın kuruluşunun 15. yıl dönümünü geçen ay idrak ettik. Bu yıl dönümüne özel olarak Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı İsmail Gaspıralı’nın ‘dilde, fikirde, işte birlik’ şiarına yer verdiğimiz hatıra parasını sizlere takdim etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu vesileyle Gaspıralı İsmail Bey’i ve ömrünü Türk dünyasının birliğine, dirliğine, kardeşliğine adamış tüm fikir ve siyaset insanlarımızı rahmetle yad ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirvemizin tüm Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, iş birliği ve dayanışmamızı daha da pekiştirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Teşkilatımız hamdolsun Avrasya coğrafyasında ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren ve örnek alınan bir platform haline gelmiştir. Ülkemizin önemli fikir adamlarından Prof. Dr. Ali Fuat Başgil, ‘Muvaffakiyet için önce irade lazımdır’ demiştir. Allah’ın izniyle Türk dünyasını ilelebet payidar kılacak güçlü irade, bu masanın etrafındaki tüm dostlarımda ziyadesiyle mevcuttur. İnşallah hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak teşkilatımızı çok daha ileriye taşıyacağız” şeklinde konuştu.

    “Netanyahu’nun ırkçı zihniyeti, Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor”

    Erdoğan, “Güney Kafkasya’da geçtiğimiz 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barış ve istikrara giden yolun kapıları açılmıştır. Can Azerbaycan’ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihi kazanımları, en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalamak suretiyle masada da perçinlemesini ümit ve temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
    Erdoğan, “Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurulması konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor, daha doğrusu almak istemiyor. Netanyahu hükümetinin ırkçı zihniyeti, Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor. İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefini Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüyoruz. Lübnan’da son 1 senede ölenlerin sayısı 3 bine yaklaştı. Yerlerinden edilmiş kişilerin sayısı ise şimdiden 1 buçuk milyonu aştı. Gazze’de ise 50 bine yakın masum kardeşimiz saldırılarda hayatını kaybetti. Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail’i durdurmak ve 1967 yılı sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barısı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Kıbrıs’taki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir”

    Kıbrıs Türk Cumhuriyeti KKKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Şuşa’dan sonra Bişkek’te aralarında görmekten mutluluk duyduğunu belirten Erdoğan, “Kıbrıs meselesinde adadaki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını ne kadar sahiplenir ve onunla dayanışma gösterirsek kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin teşkilatımızın bugünkü zirvesinde onur konuğu ve gözlemci üye olarak yer alması, Türk dünyası olarak Kıbrıs Türkü ile dayanışma irademizin tezahürüdür. İnşallah kendilerinin en kısa zamanında tam üye olarak aramızdaki yerini almasını bekliyoruz. Keza gözlemci üyemiz Türkmenistan’ı da aile meclisimizde tam üye olarak görmek istediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Ukrayna’da her iki tarafın da masada olduğu müzakere sürecini ve kalıcı adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz”

    Erdoğan, “Ukrayna’da üçüncü yılını doldurmak üzere olan savaşın bölgemize olumsuz etkileri sürüyor. Savaşın en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı adil bir barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim” dedi.

    “Afganistan’da geçici yönetim, kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemeli”

    Erdoğan, “Keza coğrafyamızın istikrar ve güvenliğini Afganistan’daki gelişmelerden ayrı görmüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi kardeş Afgan halkının yanındayız. Ancak geçici yönetimin de kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağına inanıyorum” diye konuştu.

    “Orta Koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım”

    Türk devletlerinin 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfusunun, 1.2 trilyon doları aşan ticaret hacminin ve zengin kültür mirasının büyük atılımlar gerçekleştirmek için birliktelikte sağlam bir temel teşkil ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda vardır. 2040 vizyonumuzun unsurlarından Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olmasından memnuniyet duyuyorum. Ayrıca geçen sene hayata geçirdiğimiz Türk Yatırım Fonu’nun yakın zamanda faaliyete alınarak destek sağlayacağından eminim. Enerji konusunda da tek bir kaynağa bağımlılığımızı azaltarak, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle iş birliğimizi yoğunlaştıralım. Ulaştırma bağlamında Orta Koridor projemizin sunduğu eşsiz fırsatlardan yararlanalım” ifadelerini kullandı.

    “Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır”

    Erdoğan, “Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü’de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu toplantısında Ortak Türk Alfabesi Projesi üzerinde mutabakata varılması tarihi bir adım teşkil etmiştir. Ortak alfabemiz kader ortaklığımızın, ortak istikbalimizin ve geleceğe birlikte adım atma irademizin de nişanesidir. Bu alandaki çabalarımızı artırmak suretiyle aramızdaki her türlü engeli inşallah ortadan kaldıracak, Türk dünyasının tarihi kucaklaşmasına imza atacağız. Bu vesileyle özellikle Aksakallar’ın koordinasyonunda 2022 yılında başlattığı ortak dili geliştirmek amacıyla ortak alfabe oluşturulması çalışması Eylül 2024’te tamamlandı. 34 harften oluşan ortak alfabe üzerinde mutabık kalındı. Bundan sonra üye ülkelerin bu alfabeyi esas alarak gerekli dönüşümü gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu konuda hazır. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın yeni alfabeye geçiş için inisiyatif başlatması isabetli olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Önümüzdeki dönemi Türk dünyası yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz”

    Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesinde Orta Koridor’un etkin kullanılması için özel temsilci atanması yönünde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa zirvesinde bir teklif sunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu görev için özellikle bizim de adımızı hazırladığımızı sunmak istiyorum, ifade etmek istiyorum. Türk Dünyası 2040 vizyonuyla belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için bugün burada alacağımız kararların aramızdaki ülkü birliğinin eriştiği ileri seviyeyi tüm dünyaya bir kez daha ispatlayacağına gönülden inanıyorum. Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Merhum bir şairimizin ifadesiyle ‘inanmak basamakların çıkamadığı yerlere kanatlarınla tırmanmaktır.’ Evet, bizler bugünlere yürüyerek, engelleri aşarak, zorlukları göğüsleyerek, gerektiğinde de kanatlarımızla tırmanarak geldik. Ancak halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe var. İnşallah önümüzdeki dönemi hep birlikte Türk dünyası yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum” dedi.

  • Trump seçim zaferini ilan etti

    Trump seçim zaferini ilan etti

    ABD’deki seçimlerde kazandığını ilan eden Donald Trump, ABD’nin Florida eyaletinde West Palm Beach Kongre Merkezi’nde zafer konuşması yaptı. Kendisini ABD’nin yeni başkanı ilan eden Trump, seçmenler ile ailesi ve kampanya ekibine teşekkür etti. “İnanılmaz bir siyasi başarıya imza attık” diyen Trump, “Beni tekrar başkan seçtikleri için Amerikan halkına çok teşekkür etmek istiyorum. Her gün sizler için savaşmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı. İnsanları “çok mutlu edeceğini” ve verdikleri oydan “gurur duymalarını sağlayacağını” vurgulayan Trump, “Çok kötü şekilde yardıma ihtiyacı olan bir ülkemiz var. Sınırlarımızı koruyacağız. Ülkemizle ilgili her sorunu çözeceğiz” şeklinde konuştu.

    “ABD böyle bir zafer görmedi”

    Elde ettikleri zaferin büyüklüğüne vurgu yapan Trump, “ABD daha önce böyle bir siyasi zafer görmedi. 47. ve aynı zamanda 45. başkanınızı seçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Her gün sizin için aileniz için mücadele edeceğim. Çocuklarımızın ve sizlerin hak ettiği güçlü, güvenli ve müreffeh bir Amerika’yı inşa edene kadar durmayacağız. ABD’nin altın çağı olacak” dedi.
    Bu kadar büyük bir zafer beklemediklerini kaydeden Trump, “Senato yarışını MAGA (Amerika’yı yeniden büyük yap) hareketi ile kazandık. Bu kadar büyük bir zaferi beklemiyorduk. Harika senatörlerimiz var. Temsilciler Meclisi’nin hakimiyetini de alacağız gibi gözüküyor” diye konuştu.

    Geniş halk kesimlerinden destek aldığını hatırlatan Trump, “Asyalı Amerikalılar, Müslüman Amerikalılar, Arap Amerikalılar, herkes bizi destekledi. Bu tarihi bir dirilişti. Cumhuriyetçi Parti sağduyunun partisidir” diye konuştu.

    “Savaşları bitirmek istiyorum”

    Sınırların güvenli olmasını, güçlü bir ordu istediklerini ancak savaş istemediklerini belirten Trump, “4 yıl boyunca DEAŞ’ı etkisiz hale getirmekten başka hiçbir savaşa girmedik. Bana savaşa gireceksin diyorlar. Hayır ben savaşları bitirmek istiyorum. Bu aynı zamanda demokrasi ve özgürlük için büyük bir zafer. Muhteşem geleceğimizin kilidini açacağız” şeklinde konuştu.

    “Tanrı, ABD’yi kurtarmam için hayatımı bağışladı”

    Kendisine yönelik başarısız suikast girişimine de değinen Trump, “Birçok kişi bana Tanrı’nın hayatımı bir sebepten ötürü bağışladığını söyledi” ifadelerini kullandı.
    “Tanrı hayatımı bir sebepten ötürü bağışladı. O sebep de ülkemizi kurtarmak ve Amerika’yı yeniden yüceltmekti. Bu görevi birlikte yerine getireceğiz” diyen Trump, “ABD’yi birlikte hepimiz için gerçekten yeniden büyük yapabiliriz” şeklinde konuştu.

    Amerikan halkına seslenen Trump, “Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Amerika’nın geleceği daha önce hiç olmadığı kadar parlak, iyi, zengin, güvenli ve güçlü olacak” ifadelerini kullandı.

    “Yeni bir yıldızımız var: Elon”

    Seçim sürecinde kendisine açık destek veren milyarder iş adamı Elon Musk’tan da övgüyle söz eden Trump, “Yeni bir yıldızımız var, yeni bir yıldız doğdu: Elon” ifadelerini kullandı. Musk için “O inanılmaz bir adam. Biliyorsunuz, iki haftasını Philadelphia’da, Pensilvanya’nın farklı bölgelerinde kampanya yaparak geçirdi” diyen Trump, yakın zamanda gerçekleşen bir SpaceX fırlatmasını izlerken “Bunu sadece Elon yapabilir” dediğini hatırlattı.

    Trump’ın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor

    Ülke genelindeki 538 delegenin salt çoğunluğu olan 270 delege sayısına ulaşan adayın başkan olmasını sağlayan Seçiciler Kurulu (Electoral College) sistemine sahip ABD’de, seçmenler sandık başına gitmişti. Resmi olmayan sonuçlara göre Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris şu ana kadar 219 delegeye ulaşırken, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump ise 266 delegenin sahibi oldu. ABD basını, resmi olmayan sonuçlara göre Trump’ın seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakıldığını duyurdu.

  • Erdoğan’dan Trump’a tebrik: “Dostum Trump”

    Erdoğan’dan Trump’a tebrik: “Dostum Trump”

    ABD’de yapılan seçimlerde zaferini ilan eden Donald Trump’a liderlerden tebrik mesajları gelmeye başladı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ABD Başkanı Donald Trump’ı tebrik etti. mesajında “Dostum Trump” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan başkanlık seçimini büyük bir mücadelenin ardından kazanarak yeniden ABD Başkanı seçilen dostum Donald Trump’ı tebrik ediyorum. Amerikan halkının seçimiyle başlayacak olan bu yeni dönemde, Türkiye-ABD ilişkilerinin güçlenmesini, Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel çapta yaşanan krizlerin, savaşların son bulmasını temenni ediyor; daha adil bir dünya için daha fazla çaba sarf edileceğine inanıyorum. Seçimlerin dost ve müttefik ABD halkı ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” paylaşımını yaptı.

    “Gelecek yıllarda sizinle çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum”

    İngiltere Başbakanı Keir Starmer da tebrik mesajında, “Gelecek yıllarda sizinle çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. En yakın müttefik olarak özgürlük, demokrasi ve girişimcilik gibi ortak değerlerimizi savunurken omuz omuza mücadele ediyoruz. Büyüme ve güvenlikten inovasyon ve teknolojiye kadar Birleşik Krallık-ABD özel ilişkisinin önümüzdeki yıllarda Atlantik’in her iki yakasında da gelişmeye devam edeceğini biliyorum” dedi.

    “İyi iş çıkardınız Başkan”

    İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de Trump’ı sosyal tebrik eden liderler arasında yer aldı. Mesajını İtalyanca olarak yayınlayan Meloni, “Şahsım ve İtalyan hükümeti adına, ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ı içtenlikle kutluyorum. İtalya ve ABD sarsılmaz bir ittifak, ortak değerler ve tarihi bir dostlukla birbirine bağlı ‘kardeş’ uluslardır. Bu, şimdi daha da güçlendireceğimizden emin olduğum stratejik bir bağdır. İyi iş çıkardınız Başkan” ifadelerini kullandı.

  • “İstersen Grup Toplantısını İmralı’da Yap”

    “İstersen Grup Toplantısını İmralı’da Yap”

    Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Dervişoğlu, “Baklayı ağzından çıkar bakalım. Sen Abdullah Öcalan denilen terörist başının TBMM’ye gelip konuşmasını mı yoksa serbest bırakılmasını mı istiyorsun? Sen yeni bir af planına kapı mı aralıyorsun?” dedi.

    Dervişoğlu, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’yle, İmralı’nın ne farkı varmış. Lafa bakar mısınız? İmralı, Türk toprağı değil miymiş. İmralı, Türk toprağı olduğu için Türk düşmanı o müptezeli oraya tıktık. Ölene kadar da yatıracağız. Buradan bir kere daha sesleniyorum. Sen istersen gidip İmralı’da grup toplantısı yapabilirsin. Bu saatten sonra yakışır da! Ama binlerce şehidin katili, bizlerin cesedini çiğnemeden bu Meclis’e giremez. Vallahi giremez, billahi giremez!” ifadesini kullandı. Dervişoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelen 2025 yılı bütçesi için ise “zulüm bütçesi” değerlendirmesini yaptı.

  • CHP Bursa Milletvekili Sarıbal’dan sert çıkış

    CHP Bursa Milletvekili Sarıbal’dan sert çıkış

    Tarım sektöründe artan maliyetler karşısında çiftçinin zor durumda bırakıldığında değinen Sarıbal, “2002 yılında 3 milyon olan çiftçi sayısının bugün 2 milyona düşmesi ve tarımın Gayri Safi Milli Hasıla’daki payının %10,2’den %5 seviyelerine gerilemesi, sektördeki çöküşün önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Bu ülkenin çiftçisinin bütçe hakkı var, çünkü bu ülkeye katkı koyuyorlar. Bütünüyle baktığımızda tarımda artık tamamıyla dışa bağımlı bir ülke noktasına gelmişiz. 2023 yılında seçilmiş ürünlerde yaptığınız ithalat 12 milyar 963 milyon Dolar. Sadece hayvancılıkta 1,3 milyar dolar. 2010 yılından bu güne kadar hayvancılığa ödediğiniz rakam, 11 milyar Dolar. Ben tarlada buğday üretiyorum. Sen buğdaya 22 yılda 105 milyon tona 30 milyar Dolar veriyorsan itiraz ediyorum” ifadelerini kullandı.

    BU TOPLUMA SADAKA DAĞITMIYORSUNUZ!

    Sarıbal, 2024 yılı bütçesinde tarıma 135 milyar TL ayrılmasına rağmen, çiftçinin mazot, gübre ve yem gibi temel ihtiyaçlarının maliyetinin bu rakamın çok üstünde kaldığına vurgu yaptı. Bu yıl, 2024’te yeni bir zam gelmezse çiftçinin kullandığı mazotun bedelinin 130 milyar TL olduğunu belirten Sarıbal, “Siz hangi desteklemeden bahsediyorsunuz? Alay mı ediyorsunuz bizimle? Bu yıl için 91.5 milyar TL öngördünüz. Biliyor musunuz mazottaki vergi miktarınız 54 milyar TL. Domuz eti yemekten korktuğunuz kadar kul hakkı yemekten korksaydınız ülke bu hale gelmezdi. Gübre en az 100 milyar, mazot 136 milyar. Hayvancılıkta kullanılan yemin bedeli 600 milyar. Çiftçinin toplam gideri 1,5 milyon TL. Yapmayın, bu bütçe falan değil. Bu topluma sadaka dağıtmıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Çiftçinin aldığı destek ile Avrupa ülkelerindeki çiftçilerin aldığı destek arasındaki farka da dikkati çeken Sarıbal, Almanya’nın çiftçiye milli gelirden yıllık 45 bin Dolar, Fransa’nın 35 bin Dolar, İtalya’nın 17 bin Dolar pay verdiğini, Türkiye’de çiftçilerin milli gelirden aldığı payın 4 bin dolar seviyesinde kaldığını vurguladı.

  • Dışişleri Bakanı Fidan Yunanistan’a gidiyor

    Dışişleri Bakanı Fidan Yunanistan’a gidiyor

    Dışişleri Bakanı Fidan, Yunan mevkidaşı Gerapetritis’in daveti üzerine 8 Kasım’da Yunanistan’a bir çalışma ziyareti gerçekleştirecek. Bakan Fidan’ın Gerapetritis ile yapacağı görüşmede ikili ilişkiler ele alınarak, önümüzdeki yılın başlarında Ankara’da yapılması öngörülen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) 6. Toplantısı’nın hazırlıkları gözden geçirilecek. Görüşmeler sonucunda Siyasi Diyalog ve Pozitif Gündem Ortak Eylem Planı toplantılarının tarihleri de belirlenecek.

    Dışişleri Bakanı Fidan’ın Yunanistan Dışişleri Bakanı Gerapetritis ile yakın bir çalışma ilişkisi mevcut. Dışişleri Bakanı Gerapetritis 5 Eylül 2023’te Ankara’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirirken, iki bakan çeşitli uluslararası toplantılarda da birçok kez bir araya geldi.

    Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde olumlu yönde bir ivme yaşanıyor

    Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve meselelerin diyalog yoluyla ele alınması amacıyla YDİK, “Siyasi Diyalog”, “Pozitif Gündem Ortak Eylem Planı” ve “Güven Artırıcı Önlemler” gibi çeşitli mekanizmalar bulunuyor. Son iki yılda iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu yönde bir ivme yaşanıyor.

    YDİK 5. Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in eş başkanlıklarında 7 Aralık 2023’te Atina’da düzenlenmişti. Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi’nin yanı sıra, çeşitli alanlarda toplam 15 anlaşma, protokol, mutabakat zaptı, niyet beyanı ve ortak açıklama imzalanmıştı. Kısa bir süre sonra ise Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine 13 Mayıs tarihinde Ankara’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirmişti.

    İkili ticaret hacminde rekor seviye

    Türkiye-Yunanistan arasındaki ticaret hacminde 2023 yılında 5,8 milyar dolar ile yeni bir rekor kırıldı. Bu yılın sonunda rakamın 6 milyar dolara çıkması bekleniyor. İki ülke liderleri tarafından belirlenen ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması hedefi doğrultusunda çalışmalar sürdürülüyor. Ulaştırma ve turizm alanlarında da ilişkiler gelişirken, ilgili bakanların kasım ve aralık aylarında İstanbul ve Atina’da denizcilik ve turizm konulu toplantılar vesilesiyle bir araya gelmeleri öngörülüyor. Ulaştırma bakımından ayrıca İpsala-Kipi sınır kapısında ikinci köprü inşasına önümüzdeki dönemde başlanması bekleniyor. Turizm bağlamında ise Türkiye’ye yakın Yunan adalarına bu yıl başlatılan kapıda vize uygulaması, kazan-kazan yaklaşımının güzel bir örneğini oluşturuyor.

    Türkiye, iki ülke arasında önemli gündem maddelerinden birini oluşturan Ege’deki sorunların birbiriyle bağlantılı olduğu ve bir bütün halinde ele alınması gerektiği yönündeki tutumunu ve bu doğrultuda görüşmelere hazır olduğunu Yunan tarafına her fırsatta belirtmeye devam ediyor. Bu bağlamda Türkiye, Atina Bildirgesi’nin de lafzı ve ruhuna uygun şekilde söylemde ve sahada provokasyonlardan uzak durulmasına yönelik beklentisini Yunan tarafına iletmeyi sürdürüyor. Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki mevcut olumlu ivmenin Batı Trakya Türk Azınlığı’nın (BTTA) ve Selanik, Rodos ve İstanköy’deki Türk soydaşlarının durumuna da yansıması ile Türk azınlığa ve soydaşlara yönelik hak ihlallerinin sona ermesi yönündeki Türk tarafının beklentisi de Yunan tarafına iletilmeye devam ediliyor.

  • “Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı”

    “Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı”

    CHP Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ‘Bilim ve Demokrasi Işığında Yükseköğretimi Yeniden Düşünmek’ başlıklı Yükseköğretim Buluşması programı düzenlendi. Programa CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partililer, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.

    “Olağanüstü durumla karşı karşıyayız ve bu durumda olağan davranışlar sergilemek mümkün değil”

    Programda, kayyum atamaları hakkında konuşan CHP Lideri Özel, “Geçtiğimiz hafta Esenyurt’ta, Türkiye’nin en büyük ilçesinde, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanına kayyum atandı ve gündem bir anda tamamen buraya odaklandı. Biz de hafta sonu kampımızı iptal ederek bütçe görüşmeleri öncesinde partimizi kampa alıyoruz. Hem bütçeyi hem partimizin genel siyasetiyle meclis grubunun uyumunu konuştuğumuz, tartıştığımız ve nasıl bir bütçe dönemi geçireceğimizi, halkın bütçesini nasıl savunacağımızı ele aldığımız bir kamp yapıyoruz. Onu da iptal ederek İstanbul’a koştuk hep beraber. Merkez Yönetim Kurulu’nun başkanı olmak üzere meclis kurulumuzu, parti meclisimizi, yani partinin kurultay dışındaki bütün yetkili organlarına İstanbul’da topladık. Sonunda bir sonuç tespit ettik. Biz olağanüstü durumla karşı karşıyayız ve bu durumda olağan davranışlar sergilemek mümkün değil. Ben de bütün programlarımı iptal ettim ve yeni gelişmelere göre programları revize etmeye başladık” dedi.

    “YÖK’ü kaldırıp üniversiteleri özgürleştireceğiz”

    KYK yurtlarının yetersiz olduğunu ve öğrenciler açıkta kaldığını iddia eden Özgür Özel, “Türkiye’de KYK yurtları öğrencilerin sadece yüzde 13’ünü barındırabiliyor. Bu rakamın daha iyi olduğu Anadolu şehirleri var. En felaket durum İstanbul’da. Sadece yüzde 2,6. Yani üniversiteyi açıyorsun, öğrenciyi alıyorsun. Okula kaydını yaptırıyor, başını sokacak yer arıyor. 100 öğrenciden 97 buçuğuna İstanbul’da, ‘Başının çaresine bak kardeşim’ diyor. Ya da Türkiye’de 100 öğrenciden 87’sine, ‘Git nerede kalırsan kal’ diyor. Devlet olarak böyle yapıyorsun. Tabii buna koca bir ‘Niye’ diye bakmak lazım. Örneğin finans modelleri tartışılır. İhtiyaç var mı, tartışılır. Bu ülkede boğaza köprü yapmaya paraları var, imkanları var. Finans bir şekilde bulduruyorlar, hepimizi borçlandırıyorlar. Yıllarca ödüyorlar falan. O tartışmaları ve eleştirileri hepsini bir kenara bırakarak tünele para var, köprüye para var, TOKİ’nin lüks konutlar yapmasına para var. Her şeye para var ama öğrenci yurduna para yok. TOKİ’ye bir talimatla bütün şehirlerde ihtiyaç kadar öğrenci yurdu yaptırmak o çok övünülen projelerin herhangi bir tanesine bulunacak kaynak da çözülebilecek bir iş. Bu ülkede kimse öğrenci yurduna kaynak aktarılmasına itiraz etmez ama yapmıyorlar. Niye? Son derece politik, son derece siyasi, son derece kötü niyetli. Çünkü başını sokamayan birinin karşısına bir cemaatin, bir tarikatın temsilcilerinin geçmesine, ‘Hay hay, buyurun bizim yerimiz var’ demesine ve orada barınma sorunu çözülürken bir başka ilişkilenme biçimiyle o öğrencilerin kendi dünya görüşlerine göre kanalize edilmesini, onların kendilerine borçlandırılmasını ve ileride onların kendilerince belli noktalara taşınmasını planlayan ve bunu geçmişte başarmış olan FETÖ örgütü tek değil. Fethullahçı örgüt döndü kurşun sıktı, terör örgütü oldu, öyledir. En sert mücadeleye devam edilmeliydi ama henüz kuruşun sıkmamış olanlar veya kurşunu fiziki olarak sıkmak yerine başka türlü anayasal düzeni hedef alanlar, Cumhuriyeti hedef alanlar, kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e husumet duyanların çeşitli kurumları ele geçirmekte olduğunu, onu da yine öğrenci yurtlarından başlayarak yaptıklarının altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Biz ne yapacağız? Biz YÖK’ü kaldırıp, bu üniversitelerin sırtında bir yük olmaktan çıkarıp, üniversiteleri özgürleştireceğiz. Üniversitelerin hem bilimsel hem yönetsel özerkliğini sağlayacağız ve anayasal güvence altına alacağız” diye konuştu.

    “Ahmet Türk’e kayyum atayacak kadar ileri gidebiliyorlar”

    Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün görevden alınarak yerine kayyum atanmasına da değinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:
    “Ben 2011’de CHP’nin Cezaevi Komisyonu Üyesi olarak aynı ziyarette hem Cumhuriyet Halk Partisi’nden Mustafa Balbay’dan haber alıp hem Milliyetçi Hareket Partisi’nden seçilmiş milletvekilini hem de o günkü HDP bugünkü DEM çizgisinden seçilmiş 4 milletvekilini aynı Silivri Cezaevi’nde ziyaret ediyorum. Aynı rapor yazılıyor, aynı gazetelerde haberleştiriliyor. O milletvekillerinin FETÖ’cülerin kumpasıyla içeride tutulduğunu ve bizim haklı, o gün tuttuğu pozisyon itibariyle Tayyip Bey’in haksız olduğunu söyledik. O günlerin kudretli savcısı Zekeriya Öz, ülkeyi nasıl terk etti kimse bilmiyor ama bir fare gibi kaçtı. Şimdi başka savcılar var. Yeni kumpaslar kuruyorlar ve tek hedefleri var, bir pazarlık. Ama Esenyurt’taki CHP’li belediye başkanına, Mardin’deki Ahmet Türk’e kayyum atayacak kadar ileri gidebiliyorlar. Biz samimi bir yerden bakıyoruz, diyoruz, ‘Bir sorun konuşulacaksa gelin mecliste konuşulsun.’ Masanın etrafında tüm siyasi partiler yerlerini almalıdır. Açık ve şeffaf olunmalıdır, toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak, temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ‘Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir ama bu çözüm aranırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı.”

  • “1 milyon 100 bin denetim gerçekleştirdik”

    “1 milyon 100 bin denetim gerçekleştirdik”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Sıcaklık artışı ve düşen yağış miktarıyla Türkiye’de su kaynaklarının azalmakta olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, “Ayrıca ülkemizde kentleşme oranı ise son 50 yılda hızlı bir artış göstermektedir. Tarımsal üretimimiz üzerinde baskı oluşturan bu unsurların yanında, ülkemiz nüfusunun 2050 yılında yaklaşık 100 milyona ulaşması beklenmektedir. Tarımsal üretimi etkileyen koşulların hızla değiştiği ve gıdaya olan talebin arttığı bu yeni dönemde Türkiye Yüzyılı’na uygun bir vizyon ortaya koyduk. Bu vizyonumuzu iklim değişikliği, afetler, nüfus artışı, jeopolitik riskler gibi zorlukları dikkate alarak toprak ve su kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini ve gıda arz güvenliğini sağlamaya yönelik oluşturduk. Bu zorluklara sahip olduğumuz üretim gücünün yanı sıra, verimliliği, kaliteyi, kayıtlılığı ve sektöre yatırımı artırarak cevap veriyoruz” dedi.

    “Hedefimiz kayıtlılık oranını yüzde 100’e çıkarmaktır”

    Çiftçi Kayıt Sistemi’ne başvuru sürecini ve şartlarını kolaylaştırdıklarını anlatan Bakan Yumaklı, “Böylece 2024 üretim yılında kayıtlı üretici sayısında yüzde 4,1 ve tarımsal alanda yüzde 5,5 artış sağladık. Hedefimiz kayıtlılık oranını yüzde 100’e çıkarmaktır. Tarım politikalarına temel teşkil edecek veri setlerinin üretilmesi amacıyla TÜİK ile tarım sayımı çalışmalarına başladık. Bakanlığımız bilişim alt yapısını üretim planlaması çalışmalarını yürütebilecek şekilde geliştirdik” ifadelerini kullandı.

    “35 milyon ton olan hububat üretimini 39,5 milyon tona ulaştırmayı hedefliyoruz”

    Planlama yaparken stratejik ürünlerde gıda arz güvenliği ve tarıma dayalı sanayiye hammadde temini gibi etkenleri dikkate aldıklarını aktaran Bakan Yumaklı, “Son beş yılda ortalama 35 milyon ton olan hububat üretimini 39,5 milyon tona, 1,2 milyon ton olan baklagil üretimini 1,4 milyon tona, 4,6 milyon ton olan yağlı tohumlu bitkiler üretimini ise 5,6 milyon tona ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

    “Büyükbaş hayvan varlığını 16,6 milyondan 17,7 milyon başa çıkarmayı hedefliyoruz”

    Hayvancılık sektöründeki hedefleri de paylaşan Bakan Yumaklı, “3 yıllık planlama dönemi sonunda büyükbaş hayvan varlığını 16,6 milyondan 17,7 milyon başa, küçükbaş hayvan varlığını 52,4 milyondan 61,1 milyon başa, kanatlı eti üretimini ise 2,5 milyon tondan 2,6 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz. Planlama dönemi sonunda et ithalatını ülke gündeminden çıkaracağız” şeklinde konuştu.

    Yeni tarımsal destekleme modelini hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Yumaklı, “Yeni modelde tarımsal destekleri sade ve daha etkin hale getirdik. Bitkisel üretim desteklerini 21 kalemden 3 ana kaleme, hayvancılık desteklerini 22 kalemden 7 ana kaleme, su ürünleri desteklerini ise 15 kalemden 2 ana kaleme indirdik. İlk defa destek tutarlarını üretim döneminden önce ve 3 yıllık olarak açıkladık” dedi.

    “Yem bitkisi üreten üreticilerimize ilave yüzde 50 destek vereceğiz”

    Bakan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Temel ve planlı üretim desteğine ilave olarak yer altı su kısıtı bulunan 52 ilçede az su tüketen arpa, buğday, yağlık ayçiçeği, mercimek, nohut, aspir, fiğ ve yem bezelyesi yetiştiren üreticilerimize su kısıtı desteği vereceğiz. Bu ilçelerde belirlenen ürünleri üreten çiftçilerimizin hem gübre hem de mazot maliyetinin tamamını karşılamış olacağız. Süt üretim bölgelerinde yem bitkisi üreten üreticilerimize ilave yüzde 50 destek vereceğiz. Bunlara ilave olarak belirli ürünlerde sertifikalı tohum ve fidan kullanımı, organik ve iyi tarım uygulamaları gibi faaliyetler için üretimi geliştirme desteği vereceğiz. Bu kapsamda kamu tarafından ıslah edilen milli tohumla üretim yapan çiftçilerimize de ilave destek vereceğiz.”
    Tarım sigortasına ilişkin de konuşan Bakan Yumaklı, “Tarım sigortası poliçelerinde sözleşmeli üretim yapan üreticilerimize yüzde 5 ilave indirim uygulanmaktadır. 2025 yılında bu oranı yüzde 15’e çıkaracağız. Sözleşmeli üretim yapan üreticilerimize sübvansiyonlu kredilerde yüzde 15 ilave faiz indirimi sağlıyoruz” dedi.

    Bakan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “IPARD ve Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı gibi projelerle işletmelerimizin yatırımlarını teşvik ediyor ve alt yapısını iyileştiriyoruz. Çiftçilerimizin teknoloji ve makine kullanımını artırıyoruz. Üreticilerimizin pazarlama kabiliyetlerini geliştiriyoruz. Bu programlar sayesinde 2006-2024 yılları arasında proje sayısı 95 bine, sağlanan istihdam 277 bine, verilen hibe 116,4 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bu yıl uygulamaya başladığımız IPARD III Programı ile 2024 yılı içerisinde 251 milyon euro bütçeli beş çağrıya çıktık. Başvuru süreci tamamlanan birinci çağrı döneminde 249 projeyi destek kapsamına aldık. Böylece 2,3 milyar TL hibeyle sektöre 5 milyar TL yatırım yapılmasını sağlamış olacağız.”

    “Sulanan arazi miktarını 47,9 milyon dekardan 72 milyon dekara ulaştırdık”

    Bakan Yumaklı, “10 bin 657 tesisi hizmete alarak güncel rakamlarla 2,4 trilyon TL yatırım yaptık. Su depolama hacmimizi 133,1 milyar metreküpten 183,4 milyar metreküpe, sulanan arazi miktarını 47,9 milyon dekardan 72 milyon dekara, yıllık sağlanan içme suyu miktarını 2 milyar metreküpten 5,4 milyar metreküpe, toplulaştırılan arazi miktarını 4,5 milyon dekardan 75,8 milyon dekara ulaştırdık. Suyun verimli kullanılması kapsamında sulanan alanlar içerisinde modern sulama sistemleri kullanma oranını yüzde 6’dan yüzde 35’e çıkardık. 2028 yılına kadar bu oranı yüzde 45’lere çıkaracağız” diye konuştu.

    Bakan Yumaklı, 2025 yılında hayata geçirilecek projelere ilişkin, “41 baraj, 6 HES, 11 gölet ve bent, 70 sulama tesisi, 15 içme suyu tesisi, 162 taşkın kontrol tesisi, 2 atık su tesisi olmak üzere toplam 307 tesisle 14 arazi toplulaştırma projesini tamamlayarak milletimizin hizmetine sunacağız” dedi.

    “73 ton olan havadan su atma kapasitemizi 438 tona yükselttik”

    Türkiye’nin orman yangınlarına müdahaledeki gücüne dikkati çeken Bakan Yumaklı, “2002 yılında 73 ton olan havadan su atma kapasitemizi, rezerv güçler dahil 27 uçak ve 105 helikopterle toplam 438 tona, arazöz sayısını 650’den bin 686’ya, iş makinesi sayısını ise 140’tan 831’e çıkardık” şeklinde konuştu.

    “40 dakika olan yangınlara ilk müdahale süresini 11 dakikaya kadar düşürdük”

    Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Ayrıca 2 bin 655 yangına ilk müdahale aracını ve 14 insansız hava aracını hizmete aldık. İnsansız hava aracı kullanan Avrupa’da ilk, dünyada 2’nci ülkeyiz. Ormanlarımızı 184’ü akıllı olmak üzere 776 kuleden 24 saat gözetliyoruz. Orman yangınlarında helikopter ve arazözlerin su alma süresini kısaltmak amacıyla 4 bin 796 yangın havuzu ve gölet inşa ettik. Böylece 40 dakika olan yangınlara ilk müdahale süresini 11 dakikaya kadar düşürdük. 25 bin orman kahramanımız, 127 bin gönüllümüzle yangınlarla mücadele ediyor ve zarar görmüş orman alanlarının tamamını ağaçlandırıyoruz.”

    “106 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik”

    Türkiye’nin son 22 yılda bitkisel üretimi ile 106 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini belirten Bakan Yumaklı, “2023 yılında 68,5 milyar dolar tarımsal hasılayla Avrupa’da birinci, dünyada ise dokuzuncu sıradayız. Ülkemiz dünya bitkisel üretiminde 7 üründe birinci ve 6 üründe ikincidir. Geçen yıl 31 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Son 22 yılda ülke olarak hem kendi gıda ihtiyacımızı karşıladık hem de 106 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik” ifadelerini kullandı.

    “Bitkisel üretimimiz 138,6 milyon tona yükselmiştir”

    Yumaklı, “2002 yılında 98 milyon ton olan bitkisel üretimimiz yüzde 41 artışla 2023 yılında 138,6 milyon tona yükselmiştir. Bu miktar Cumhuriyet tarihinin üretim rekorudur. Bitkisel üretimde verimlilik artışına yönelik yürüttüğümüz çalışmalarla bugüne kadar kuraklığa ve soğuğa toleranslı 79 bitki çeşidi geliştirdik” diye konuştu.

    “Yem bitkileri ekiliş alanı 760 bin hektardan 2,7 milyon hektara yükseldi”

    Yumaklı, “Son 22 yılda 2,2 milyon hektar alanda Çayır Mera Islah ve Amenajman Projesi uyguladık. Yem bitkileri ekiliş alanı ise 760 bin hektardan 2,7 milyon hektara yükseldi. Bitki hastalık ve zararlılarıyla mücadele kapsamında biyolojik ve biyoteknik mücadele yapan üreticilerimizi 2010 yılından itibaren destekliyoruz. Burada uygulama alanımızı 15 kat artırdık” dedi.

    “Ülkemiz su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da 2’nci, dünyada 16’ncı sıradadır”

    Türkiye’deki hayvan varlığının sayısını da açıklayan Bakan Yumaklı, “Son 22 yılda hayvan varlığımızı büyükbaşta yüzde 67,7 artışla 16,6 milyona, küçükbaşta yüzde 64,3 artışla 52,4 milyona, kanatlıda yüzde 48,9 artışla 373,8 milyona, arılı kovanı yüzde 119 artışla 9,2 milyon adede ulaştırdık” şeklinde konuştu.
    Su ürünleri üretiminde ivmenin arttığını söyleyen Yumaklı, “2002 yılında 61 bin tondu 2023 yılında 9 katına çıkararak 556 bin tona ulaştı. Ülkemiz su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da 2’nci, dünyada 16’ncı sıradadır. Uluslararası pazarda marka değerine sahip Türk somonu üretimimiz, geçen yıla göre yüzde 45 artarak 66 bin tonu geçti. 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolar su ürünleri ihracatı gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

    “1 milyon 100 bin denetim gerçekleştirdik”

    Sağlıklı bir gelecek için güvenilir gıdaya ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Yumaklı, şöyle konuştu:

    “Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması için denetim ve kontrollere aralıksız devam ediyoruz. 2024 yılı Ekim sonu itibarıyla 1 milyon 100 bin denetim gerçekleştirdik. Bugüne kadar taklit veya tağşiş yapılan ve insan sağlığını tehlikeye düşürecek gıdalar, periyodu belli olmayan zamanlarda toplu şekilde kamuoyuna açıklanıyordu. Şimdi bu duyuruları elektronik ortamda tüketicilerimizle anlık olarak paylaştığımız bir sisteme geçtik. Gıda işletmelerinin denetim durumunun tüketicilerimiz tarafından da takip edilmesine olanak tanıyan Gıda İşletmeleri Karekod Uygulaması’nı hayata geçirdik. 2025 yılında bu uygulamayı zorunlu hale getireceğiz.”

    “2023 yılı Sayıştay denetim raporlarında kamu zararına yönelik bir bulgu bulunmuyor”

    Bakan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Sayıştay denetimini ve düzenlenen raporları titizlikle dikkate alıyor, Bakanlığımıza tahsis edilen kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması için her türlü çalışmayı yapıyoruz. 2023 yılı Sayıştay denetim raporlarında kamu zararına yönelik bir bulgu bulunmuyor. Bakanlık olarak bağlı, ilgili ve koordine ettiğimiz kuruluşların Sayıştay raporlarını da yakından takip ediyoruz.”

    “Bakanlığımız bütçesi yüzde 55 artarak 438 milyar TL olacaktır”

    Bakan Yumaklı, bakanlığın 2025 yılı faaliyetlerini yürütebilmek için ihtiyaç duyulan bütçeyi de belirterek, şunları kaydetti:
    “Bağlı kuruluşlarımızla birlikte 178 milyar TL yatırım yapmayı, tarımsal destek tutarını 135 milyar TL’ye çıkarmayı ve depremden etkilenen illerimiz için de 11,5 milyar TL kaynak kullanmayı hedefliyoruz. Gazi Meclisimiz de uygun görürse Bakanlığımız bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 55 artarak 438 milyar TL olacaktır.”