Kategori: Siyaset

  • “Bizim ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacımız var”

    “Bizim ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacımız var”

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’in aylık olarak gerçekleştireceği basın buluşmalarının ilki gerçekleştirildi. Manisa’da görev yapan basın mensupları, Manisa Büyükşehir Belediyesi hizmet binasında Başkan Ferdi Zeyrek’in misafiri oldu. Her ayın ilk Salı günü basın mensupları ile bir araya geleceklerini söyleyen Başkan Zeyrek, “Hem sizin merak ettiğiniz soruları hem Manisa’mda konuşulan konuları en doğru kişiden öğrenmeniz için bu toplantıyı yapmak istedim. İstediğiniz her soruyu sorun, doğruları bizlerden öğrenin. İlk günden beri özgür kalemlerin olması gerektiğini, özgür düşüncenin hakim olması gerektiğini her platformda dile getiriyorum” dedi.

    “Cumhuriyet Halk Partisi’nin 6 okundan bir tanesi milliyetçiliktir”

    Bir basın mensubunun bazı belediyelere kayyum atanmasını nasıl değerlendirdiği sorulması üzerine Başkan Zeyrek, “Öncelikle Esenyurt’taki Ali başkandan başlayabiliriz bu konuya. Öncelikle seçilmiş bir başkandır. Seçilmişe herkesin saygı duyması gerektiğini düşünüyorum. Eğer ki bir suç unsuru varsa, 10 yıldır takip edilen bir süreçse keşke temiz kağıdı verilirken bunlar bu sürece işlenseydi. Keşke sabahın 5 buçuğunda bir kişi yatağında uyurken değil de bir davetle ve ya kolluk güçlerinin daha nazik davranışlarıyla evinden ayrılsaydı. Bu özellikle insanı olarak bu yaklaşımı çok doğru bulmuyorum. Milliyetçilik tartışmaları çok oluyor. Cumhuriyet Halk Partisinin 6 okundan bir tanesi milliyetçiliktir. Biz Atatürk milliyetçisiyiz. Bu vatanın, milletin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bize emanet ettiği bu vatanın her bir karış toprağına Atatürk milliyetçileri sahip çıkıyor. Bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın. Bu şekilde kayyum atamalarının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Dün seçilmiş olan belediye meclis üyesi ya da belediyeye vergisini ödemek isteyen vatandaşın belediyeye alınmamasını antidemoktatik olduğunu düşünüyorum. Güvenin adaletin olmadığı bir ortamda bu tip ayrışmalar her zaman olacaktır. Bizim ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacımız var” dedi.

    “Genel Başkanımız Özel’in politikalarını doğru buluyorum”

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel öncülüğünde hükümet kanadı ile yumuşama, normalleşme ve diyalog süreci olarak bahsedilen süreçle kayyum atamalarının ilgisi olup olmadığı yönündeki bir soruya Başkan Zeyrek şöyle cevap verdi: “Atanan kayyumların bununla alakalı olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Ama bir yumuşama normalleşme sürecinin de bu ülkenin vazgeçilmezi olmazsa olmazı olduğunu düşünüyorum. Artık ülkenin birlik beraberliğe ve ortak akılla çözüm üretmeye geçmesi gerekiyor. Özgür özelin izlediği politikanın çok doğru olduğunu ve bunun da meyvelerinin önümüzdeki süreçte vatandaşlarımız açısından da çok olumlu etkilere yol açacağını düşünüyorum. Kavga ederek maalesef bir şeyin çözümüne ulaşamıyorsunuz. Yıllarca kavga ettik, yıllarca bizi ocu bucu diye ayırdılar. Onun sıkıntısını vatandaşlar olarak hepimiz çektik. Birleşerek uzlaşarak ortak aklı oluşturarak ama kendi bildiğimizden asla şaşmadan bunu sağlayabildiğinizde meyvelerini bütün vatandaşlar yiyor. Genel Başkanımız Özgür Özel’in çizdiği bu politikanın çok doğru olduğunu ve bunun meyvelerinin de ilk genel seçimde vereceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Görevden uzaklaştırılan Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ile ilgili de değerlendirmede bulunan Başkan Zeyrek, “Hikmet başkan her ay göreve dönebilmek için mahkemeye yasal olarak başvurusunu yapıyor. Mahkeme de sürecin devam ettiğini bu süreçten dolayı da tekrardan mahkeme koltuğa iade edilmemesi gerektiği hakkında bir görüş sunuyor. Sürecin takipçisiyiz. Bence Hikmet başkanın da bir an önce görevine geri dönmesi gerekiyor. Hikmet başkan orada yağma ile suçlanıyor. Ben oradaki sürecin her aşamasında içindeydim. Burada bir yağma değil devletin malını koruma vardır. Devlete sahip çıkma vardır. Bu kararlara siyasi gözle bakarsak sonuçları Ahmet başkana ve ya Hikmet başkana olduğu gibi oluyor. Ama bunlar siyasi oluşumlar değillerdir. Bunları olayı olduğu gibi gerçekliğiyle yargılansaydı şu an hikmet başkan görevinde olurdu. Umarım en kısa sürede görevine döner” diye konuştu.

    “Hızlı tren geldikten sonra tren hattını toplu taşımada kullanmak istiyorum”

    Manisa’da ulaşım sorununu ve tramvay projesinin hangi aşamada olduğu sorusu üzerine Başkan Dönmez, “Ulaşımın çilesi ben dahil Manisam’da yaşayan herkes tarafından ortak bir sorun halinde. Bunun bir tane çözümü var o da toplu ulaşımdır. Zamanında vizyon olarak görülen tramvay projesi bugün vazgeçilmezi. Keşke bizden önceki başkanlarımız buna öncülük etseydi biz bu sorunla yaşamak zorunda kalmasaydık. Bununla ilgili İstanbul Metro A.Ş. ile çalışmalara 2 buçuk ay önce çalışmalara başlandık. Güzergahlar ve durak yerleri belirlendi. Bunun fizibilitesi yapılıyor. Ondan sonra bizi şu bekliyor; ART diye bir sistem var. Dünyada yeni gelişen bir teknoloji bu ART sisteminde tramvay konforunda ama bir rayda değil kendi tekerlekleri üzerinde giden bir sistem. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile görüştük, İstanbul yaklaşık 250 adet alacak. Manisa’ya 20 tane lazım. Denizli büyükşehir belediyemiz 18 tane uşak belediyemiz 5 tane Kocaeli belediyemiz de bu sisteme geçmek istiyor. Manisanın tek başına bu sistemi alması kırmızı otobüslerde çektiğimiz gibi teknolojik sıkıntılar yaşayabiliriz. Kırmızı otobüslerde yedek parça bulamıyoruz. Diğer tramvaydan farkı da şuı; bir rayda gitmemesi güzergah esnekliği sağlıyor. Tramvay yaklaşık 22 metre çapta dönerken bu 13 metre çapta dönebiliyor. İstenildiği zaman güzergahı değiştirilerek başka hatlara verilebiliyor. Dünya bunu kullanıyor ama Manisa olarak ben buna tek başıma geçememe. Ülkenin böyle bir talebi olsun ki yedek parça teknik servis sağlansın. ART hayata geçmezse tramvay için de oluşumumuz yapılıyor. Dünya bankası iller bankası ile birlikte bir kredilendirilme sürecine gireceğiz. Manisa’da tramvayın olmazsa olmaz olduğunu biliyorum. Devlet demir yollarından bir hat istedim. Hızlı tren gelmesiyle beraber bize bir hat verebileceklerini söylediler. Hızlı tren geldikten sonra tren hattını toplu taşımada kullanmak istiyorum” dedi.

    “Siyasi söylemden çıkıp kol kola verelim”

    Kendisini, halk mandıra ve “Günaydın Çorbası” üzerinden eleştiren ve bu projelerin daha önceden AK Partili belediyelerce yapıldığını belirten AK Parti Manisa Milletvekili Mücahit Arınç’a yanıt veren Zeyrek, “Mücahit beyin böyle bir şey söylediğinden haberim yoktu. Madem Manisa Büyükşehir Belediyesinde bugüne kadar halk mandırası vardı da biz mi oradan peynir almadık. Sıcak çorba vardı da ben mi içemedim. Kendisi herhalde Manisa’da fazla dolaşmıyor ya da Manisa Büyükşehir Belediyesinin yaptığı hizmetlerden haberi yok. Kent lokantası ülkenin her yerinde vardı. Sosyal belediyeciliğin en ana özelliklerinden bir tanesi ama Manisa’da yoktu. Halk ekmek bazı ilçelerimizde vardı ama Manisa genelinde yoktu. Sıcak çorba dağıtımı bazı ilçelerimiz kısmen uyguluyordu ama Manisa Büyükşehir Belediyesinde maalesef yoktu. Anne kart bir çok büyükşehirde vardı ama Manisa’da yoktu. Mücahit vekilin Manisa’da daha çok kalması lazım. Siyasi bir söylemden çıkıp da gelip kol kola verelim Manisa’nın ileriye dönük projelerinde onunla birlikte olalım” dedi.

    “Kardeşim de olsa Manisa’nın bir kuruş hakkını kimseye yedirmeyeceğim”

    Manisa Futbol Kulübü’nün kaçak su kullanımı iddialarına yönelik soruları yanıtlayan Başkan Zeyrek, “Manisa Futbol Kulübü’nün yıllardan beri belediyemizin kaynaklarından resmi ve gayri resmi yıllarca bizim paramızı almışlar. Sayıştay raporlarında yaklaşık 1,5 sayfa Manisa FK’ya yapılanların yanlışlıklarını ve kamuya ne şekilde zarar verdiği yazmış. Geldiğimde önümde böyle bir rapor vardı. Günün şartlarını yansıtmayan bir kira bedeli ile tesisimizi kullanıyorlar. Bizim personelimizi kullanıyorlar. Basını bizden kullanıyor. Yemeği Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden gidiyor. Otobüsü, benzini, çimi bütün hepsini Manisa Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Manisa FK bildiğiniz gibi bir şirket. Bu şirketin yüzde 50 ortağı Mevlüt Aktan isimli şahıs. Diğer yüzde 50 ortağı ise benden önceki başkan Cengiz Ergün’ün damadı. 2019 yılında Büyükşehir Belediye Meclis Üyesiyken Manisa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün neden Mevlüt Aktan’a satılığını mecliste önerge olarak veren kişi benim. O gün cevabını alamamıştım. Maalesef o gün bana o cevabı vermeye zül gören kişiler Sayıştay raporlarında benim sorduğum soruların aynısını gördüler” diye konuştu.

    “90 kişinin oy birliği ile karar alındı”

    Başkan Ferdi Zeyrek, “Sayıştay raporu doğrultusunda Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden kamu zararını ortadan kaldırabilmek için Manisa FK’ya sözleşme fesih ve tesisi boşaltması gerektiği kararını Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 90 kişinin oy birliğiyle aldık. Bu süreci başlattıktan sonra Kaymakam Bey’e ilettik. Kamu zararı var, Manisa FK’nın buradan çıkması gerekliliğini söyledi. Daha sonra Vali bey devreye girdi. Orada siyasi oluşum başladı. Siyaset hiçbir zaman kamu yararının önüne geçmemeli. Siyaseten şu anda Manisa Futbol Kulübü’nün tesislerden çıkmasını durduruyorlar” dedi.

    “Tespitimiz 10 milyon liraya yakın bir zarar”

    Uncubozköy deposunda su basınç eksikliğinin yaşandığını belirten Başkan Zeyrek, “Bu basınç düşüklüğünün iki tane sebebi olabilir. Bir tanesi altyapıda oluşabilecek patlaklar. İkincisi ise fazla kullanımdan kaynaklı olan sıkıntı. Biz bunu scada sistemi üzerinden görüyorduk. Hattı takip ettik, bir kaçağın olmadığını gördük. Daha sonra hatta ait olan eğitim ve spor yapılarına bakmaya başladık. Eğitim yapılarından bir sorun çıkmadı. Orada Manisa FK’nın kullandığı tesisler vardı. Oraya giden boru hattını kazdık, problem yoktu. Ama kazarken ikinci bir boru gördük. İkinci boruyu takip ettiğimizde Manisa FK bu şehrin suyunu da haksızca ve kaçak bir hatla birlikte kullandığı ortaya çıktı. Bu hatta dair de yasal işlemleri başlattık. Şu anda süreç yargıdadır. Yargının doğru karar vereceğine inanıyorum. Bizim tespitimiz 10 milyon liraya yakın bir zarar. Manisa FK’da şunu söylüyor. 10 milyon lira değil, 6 küsur milyon lira bu zarar, onu verelim uzlaşalım diyor. Bunların hepsi bizim paramız. Ben bu bir kuruşu ne Manisa Futbol Kulübü’ne, ne bu şehre, bu belediyeye zarar veren bir müteahhitte asla ve asla yedirmeyeceğim. Karşımda kim olursa olsun ben bir kuruşu yedirmeyeceğim. Bu konuda da kimse şahsi algılamasın. O yolsuzluğu yapanın adı Ahmet’tir, Mehmet’tir, Ayşe’dir, Fatma’dır karşılarında hep aynı Ferdi Zeyrek olacak. O yolsuzluğu yapanın partisi odur, budur, onun tanıdığıdır, bunun tanıdığıdır. Kendi kardeşim de olsa Manisa’nın bir kuruş hakkını kimseye yedirmeyeceğim. Bunu herkes bilecek. Bu şehrime bu kadar zarar verenler adli mercilerde yargılanacaklardır. Adaletin olduğu bir ülkede adaletin olduğu bir Manisa’yı hayal ediyorum. İnşallah bunlar bir daha asla ve asla Manisa’da olmayacak”

  • “İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin 2023 yılı toplam milli geliri 8,6 trilyon dolar”

    “İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin 2023 yılı toplam milli geliri 8,6 trilyon dolar”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) 40. Bakanlar Oturumu Kapanış Programı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Dünya Bankası verilerine göre, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin 2023 yılı toplam milli gelirinin 8,6 trilyon dolar olup küresel milli gelirin yaklaşık yüzde 8,1’ine karşılık geldiğini kaydetti. Yılmaz, “Bu oran, 40 yıl önceki yüzde 7,5 seviyesinden yüzde 8,1’e çıkmış olsa da, son on yılda büyük bir değişim göstermemiştir. Diğer taraftan geçtiğimiz 40 yılda İslam İşbirliği Üyesi ülkelerde kişi başına gelir yaklaşık 4 kat artarken, küresel kişi başı milli gelir 5 kat artmıştır. Bu durum, üye ülkelerle dünya arasındaki gelir farkının giderek açıldığına işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.

    Yılmaz, “2023 itibarıyla İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri, dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine ve iş gücünün beşte birine sahipken, küresel milli gelirdeki payları yalnızca yüzde 8,1 seviyesindedir” dedi.

    “Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmi 2023 yılı itibarıyla 951 milyar dolara ulaştı”

    Ticaret hacmi açısından bakıldığında, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin 2023 itibarıyla 5 trilyon dolarlık ticaret hacminin dünya ticaretinin yüzde 11’ini oluşturduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu oran, İSEDAK’ın kurulduğu yıllarda da benzer seviyedeydi. Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmi ise 2023 yılı itibarıyla 951 milyar dolara ulaşarak toplam ticaretlerinin yüzde 19’una denk gelmektedir” diye konuştu.

    Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımız, dün açılış konuşmasında İSEDAK bünyesinde geliştirilen en önemli girişimlerden biri olan Tercihli Ticaret Sistemi’nin önemini vurgulayarak, üye ülkelerin bu sisteme katılımının büyük önem taşıdığını ifade etmiştir.”

    “Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’ne inancımızı güçlü bir şekilde vurguluyoruz”

    Toplantıda konuşulan konular hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Toplantıda, gündemimizdeki ekonomik ve ticari konularla beraber İslam dünyasının durumunu da değerlendirme fırsatımız oldu. Ortadoğu’da normalleşme ve ekonomik işbirliği odaklı politikalarla oluşan olumlu hava, 7 Ekim 2023’te Gazze’de başlayan çatışmalarla gölgelenmiştir. İsrail’in sürdürdüğü saldırgan tutum, hukuk ve vicdan başta olmak üzere her türlü sınırı çoktan aşmıştır. Başından beri her düzeyde aktif bir politika izleyerek, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’ne inancımızı güçlü bir şekilde vurguluyoruz. Önceliğimiz, acil ve kalıcı bir ateşkesin sağlanmasıdır; bunun için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

    “Türkiye Yüzyılı vizyonu ile önümüzdeki dönemin istikrarın, barışın, şefkatin ve haklının yüzyılı olması için gayretlerimizi sürdüreceğiz”

    Gazze’deki çatışmanın daha da büyümesine karşı net bir duruş sergilediklerinin altını çizen Yılmaz, “İsrail’in bölgedeki kışkırtıcı eylemlerinin ağır sonuçlar doğuracağı konusunda uyarılarımızı yineliyoruz. Filistin halkı Gazze’de soykırıma uğramaktadır. İsrail, bütün bölgeyi ateşe atma pahasına Lübnan’a da saldırarak mezalimini daha da ileriye taşımıştır. Coğrafyamızdaki katliamları ve gözyaşlarını bir an önce durdurmayı temenni ediyorum. Rabbim, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’daki mazlumların yardımcısı olsun; bizlere bu imtihanı hakkıyla vermeyi nasip etsin. Türkiye Yüzyılı vizyonu ile önümüzdeki dönemin istikrarın, barışın, şefkatin ve haklının yüzyılı olması için gayretlerimizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

    Toplantı süresince, 20’ye yakın ülkenin, 8 İİT kuruluşunun yanı sıra çeşitli özel sektör kuruluşlarının da katılımlarıyla 50’e yakın ikili görüşme gerçekleştirildiğini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm bu görüşmelerin, ülkelerimiz arasında etkili bir işbirliğinin daha da güçlü bir noktaya taşınması için önemli fırsatlar sunduğuna inanıyorum. 2025 İSEDAK Bakanlar Görüş Alışverişi Oturumunun konusu “İİT Üye Ülkeleri için İhracat Stratejilerinin Geliştirilmesi” olarak belirlenmiştir. Küresel pazarda rekabet ve ekonomik kalkınmamız için etkili ihracat stratejileri oluşturmak, sürdürülebilir büyüme hedeflerimize ulaşmada kritiktir.”

  • CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeybek, Batman’da açıklama sonrası baygınlık geçirdi

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeybek, Batman’da açıklama sonrası baygınlık geçirdi

    İçişleri Bakanlığı tarafından Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük’ün terörle iltisaklı olduğu gerekçesiyle hakkında kesinleşen hapis cezası ve yürütülen terör soruşturmaları kapsamında görevden alınmasının ardından

    CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek ve partililer, DEM Partililer bir araya gelerek açıklamada bulundu. Gülistan Caddesi’nde yapılan açıklamanın ardından Zeybek, fenalaşarak yere yığıldı.

    Partililer tarafından ticari taksiye bindirilen Zeybek hastaneye kaldırıldı. Zeybek’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

  • Türkiye-Kırgızistan arasında 19 anlaşma

    Türkiye-Kırgızistan arasında 19 anlaşma

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kırgızistan temasları devam ediyor. Bişkek’teki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından iki ülke arasında anlaşmaların imza töreni gerçekleştirildi. Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Caparov, “Türkiye Cumhuriyeti ile Kırgız Cumhuriyeti Arasındaki Stratejik Ortaklık İlişkilerinin Kapsamlı Stratejik Ortaklık Düzeyine Çıkarılmasına İlişkin Ortak Bildiri”yi imzaladı.

    Törende Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşması, Hayvan Sağlığı, Hayvan ve Hayvansal Ürünlerin Ticaretine Dair İşbirliği Anlaşması ile Göç Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’na imza konuldu.

    İki ülkelerin hükümetleri arasında Borç Silme Anlaşması ile Ekonomik ve Finansal İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’nın imzalandığı törende Savunma Sanayii Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma, Enerji, Enerji Verimliliği ve Enerji Tasarrufu Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı imza altına alındı.

    Görsel-İşitsel Hizmetler Ortak Yapım Anlaşması, Organ Nakli Alanında İşbirliğine İlişkin Protokol’ün yanı sıra Recep Tayyip Erdoğan Bişkek Kırgız-Türk Dostluk Devlet Hastanesinin Açılması, Ortak İşletilmesi ve Devri ile Kırgız Vatandaşlarının Türkiye’de Tıp ve Tıpta Uzmanlık Eğitimi Almasına Dair Anlaşma’ya imza konuldu.

    Ürün Güvenliği ve Piyasa Denetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın imzalandığı törende Türkiye Cumhuriyeti Milli Güvenlik Kurulu ile Kırgız Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi arasında Mutabakat Muhtırası’na imza atıldı.

    İnsan Kaynakları Ofisi ile Kırgız Cumhuriyeti Devlet Kamu Hizmeti ve Yerel Öz-Yönetim İşleri Ajansı arasında İşbirliği Mutabakat Zaptı imza altına alınırken, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Kırgız Cumhuriyeti Dijital Kalkınma Bakanlığı Arasında İşbirliği Protokolü, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanlığı ile Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bankası Arasında Mutabakat Zaptı imzalandı.

    Kinoloji Faaliyetlerinde Personelin Eğitimi ve İleri Eğitimi Alanında İşbirliğine İlişkin Protokol’ün imzalandığı törende Kırgız Cumhuriyeti Mevduat Koruma Ajansı ile Türkiye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu arasında İkili işbirliğine ilişkin Mutabakat Zaptı imza altına alındı.

    Türkiye-Kırgızistan arasında Hidroelektrik Santrallerin İnşası ve İşletilmesi Projesinin Uygulanmasına ilişkin Çerçeve Anlaşması’na, Kırgız Cumhuriyeti Enerji Bakanı Taalaybek İbrayev ile İhlas Holding ve Orta Asya Yatırım Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören imza attı.

  • Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’a Togg hediye etti

    Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’a Togg hediye etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere bulunduğu Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te temaslarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgız mevkidaşı Sadır Caparov’a Pamukkale beyazı renkte Togg hediye etti. Caparov ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a at hediye etti.

  • Terörün her türlüsüne karşı mücadelemizin kesintisiz süreceğine inanıyorum”

    Terörün her türlüsüne karşı mücadelemizin kesintisiz süreceğine inanıyorum”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Bişkek’te Türkiye-Kırgızistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6. Toplantısı ve imza töreninin ardından Intımak Ordo Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısı düzenledi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov, basın toplantısından önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Manas Nişanı takdim etti.

    Konuşmasına egemen ve bağımsız Kırgızistan’ın temellerinin atıldığı Kara Kırgız Özerk Bölgesi’nin kuruluşunun 100. yıl dönümünü tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “33 yıl önce Kırgız Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olarak köklü bağlarımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Kıymetli kardeşim, Caparov’la yaptığımız ikili ve heyetlerarası görüşmelerimizde, ilişkilerimizi tüm veçheleriyle gözden geçirdik. 2011 yılında tesis etmiş olduğumuz stratejik ortaklık ilişkilerimizi biraz önce imzaladığımız belgeyle kardeşliğimize yakışır şekilde kapsamlı stratejik ortaklık seviyesine yükselttik” dedi.

    “FETÖ ile mücadelemize verdiği destek için teşekkür ediyorum”

    Türkiye ile Kırgızistan arasında güvenlik, enerji, eğitim, sağlık ve kültür gibi birçok alanda ortak açıklama dahil 19 anlaşmayı bugün imzalandıklarını vurgulayan Erdoğan, “Bugün ayrıca güvenlik, savunma, sanayi ve terörle mücadelede atılabilecek ortak adımları değerlendirdik. Bu vesileyle değerli kardeşime FETÖ ile mücadelemize verdiği destek için teşekkür ediyorum. Bu dayanışmanın önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyorum. Ayrıca geçtiğimiz yıl 2 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmimizi 5 milyar dolara çıkarmak için atacağımız adımları değerlendirdik. Türkiye, Kırgızistan’a yatırım yapan ilk 5 ülke arasındadır. Artık dünyada bir marka haline gelen inşaat firmalarımız, ülkenizde toplam değeri 1 milyar dolara yaklaşan 90’dan fazla projeyi tamamlamıştır. Bu temelde yatırımların karşılıklı teşviki ve iş insanlarımızın desteklenmesi konusunda yapılabilecekleri değerli kardeşimle beraber ele aldık” diye konuştu.

    “Gazze’de yaşanan insanlık dramı karşısında güçlü duruş sergilememiz gerekiyor”

    TİKA’nın Bişkek’te inşa ettiği ve donattığı Kırgız Türk Dostluk Devlet Hastanesi’nin açılışını bugün gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, “Gerek TİKA, gerek diğer ilgili kuruluşlarımız aracılığıyla kardeş Kırgız halkının refahını artırmaya yönelik gayretlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanı ile küresel ve bölgesel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarındaki ve Lübnan’daki İsrail mezalimi görüşmelerimizde öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldı. Türk dünyası olarak Gazze’de yaşanan insanlık dramı karşısında güçlü duruş sergilememiz gerekiyor” dedi.

    “Manas Nişanı’nı ülkelerimiz arasındaki ezeli ve ebedi kardeşliğin sarsılmaz bir büyük bir kıvançla kabul ediyorum”

    Türkiye ile Kırgızistan arasındaki çok yönlü ilişkilerin uluslararası teşkilatlar bünyesinde de sürdürüldüğünü ifade eden Erdoğan, “Yarın yapılacak 11. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde Kırgız Cumhuriyeti Aile Meclisimizin dönem başkanlığını Kazakistan’dan devralacak. Kırgızistan’ın dönem başkanlığında ‘birliğimiz gücümüzdür’ şiarıyla Türk dünyasında iş birliğinin daha da gelişmesine önemli katkıda bulunacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Kırgız halkı için çok kıymetli olan Manas Nişanı’nı şahsıma tevcih eden değerli kardeşim Caparov’a şükranlarımı şahsım ve milletim adına özellikle ifade ediyorum. Bu âli nişana layık görülmem ata yurdumuz Kırgız Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiğim resmi ziyareti taçlandırmıştır. Manas Nişanı’nı ülkelerimiz arasındaki ezeli ve ebedi kardeşliğin sarsılmaz bir büyük bir kıvançla kabul ediyorum. Bu düşüncelerle şahsıma ve heyetime gösterilen samimi misafirperverlik için Cumhurbaşkanı Caparov başta olmak üzere Kırgız yetkililerine ve kardeş Kırgızistan halkına özellikle şükranlarımı iletiyorum. İstişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Erdoğan tek seçenek” çıkışına destek

    “Erdoğan tek seçenek” çıkışına destek

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanı Erdoğan tek seçenektir. Bu kapsamda Anayasal düzenleme yapılmalıdır” ifadelerini kullandı. AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu da MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin sözlerine sosyal medya hesabından paylaşarak, “Büyüğümüz Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanımızın bir kez daha seçime girmesi ifadeleri ülkemizin istikrar ve Türkiye Yüzyılı’nın istikamet meselesidir. Minnettarız” ifadelerini kullandı.

  • Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı kuruldu

    Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı kuruldu

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yapan Bakan Bak, 22 yılda 39 gençlik kampı ve 505 gençlik merkezi inşa ettiklerini bildirdi.

    Son beş yılda, 134’ü üniversitelerde olmak üzere toplamda 367 Genç Ofis açtıklarını aktaran Bakan Bak, “Yeni dönemde de Genç Ofislerimizin sayısını hızla artırmaya devam edeceğiz. Gençlik Kamplarımızla ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimizi kardeşlik ve dostluk ikliminde buluşturuyoruz. Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz vizyon kamplarımızdan çok pozitif geri dönüşler aldık. Yükseköğretim Kurumları Sınavında ilk 5 bine giren öğrencilerimizi alanında uzman kişilerle buluşturduk. İlkini Gaziantep, ikincisini ise Ankara’da gerçekleştirdik. 2024 yılında 220 bin, 2024-2028 döneminde ise 1 milyon gencimizi Gençlik Kamplarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Gençlerimize teknoloji ve inovasyon alanlarında en güncel bilgi ve donanımı kazandırarak geleceğe güçlü adımlarla ilerlemelerini sağlıyoruz” diye konuştu.

    Bu yıl Teknofest için gençlik merkezlerinden tam 10 bin 174 rekor başvuru aldıklarını dile getiren Bakan Bak, 29 kategoride 101 takım ile Adana’da 14 takım ile dereceye girdiklerini söyledi.
    Afetten Etkilenen Gençlerin Güçlendirilmesi Destek Programı ile depremden etkilenen 11 ilde sivil toplum kuruluşları ve spor kulüplerine 600 bin lira ile 1 milyon lira arasında olmak üzere toplamda 70 milyon lira destek vereceklerini belirten Bak, “433 sivil toplum kuruluşu ve spor kulübü, bu destek programına başvurmuş ve değerlendirme sürecine alındı” dedi.

    “Yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk”

    Gençlik merkezlerinde, kamplarda, akademi ve kulüplerde tüm faaliyetlerin gençlere zararlı alışkanlıklardan uzak, üretken, verimli, sağlıklı bir hayat yaşamalarını teşvik etme gayesi taşıdığını dile getiren Bakan Bak, şu ifadeleri kullandı:

    “Bakanlık olarak 2024 yılında yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk; Sağlıklı Yaşama Yönlendirme ve Bağımlılıkla Mücadele birimleri oluşturduk. Bağımlılıkla mücadelede en güçlü önleyici unsur spordur. Bu mücadelede sporu etkin biçimde kullanmak için topyekûn katılım göstermeliyiz. Bu vesileyle ailelere; anne, babalara çocuklarını spor tesislerimize mutlaka getirmeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu yıl, Bakanlığımız bünyesindeki 520 psikolog, spor psikoloğu ve sosyal çalışmacıya Yeşilay iş birliğiyle ‘Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Formatör Eğitimi’ verildi. 29 bin 414 personelimize bağımlılıklarla mücadele farkındalık eğitimi sağlandı. 3 bin 873 farkındalık eğitimiyle 66 bin 691 kişiye ulaşıldı. Yeşilay iş birliğiyle, bağımlılıklarla mücadele temalı 2 gençlik kampı düzenledik. Gençlerimizin psikolojik iyi oluşunu desteklemek için 2024 yılında Bakanlığımız bünyesinde ‘Psikososyal Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nı kurduk. Ayrıca, muhtemel afetler, acil durumlar ve Bakanlığımıza bağlı yurt ve tesislerde meydana gelebilecek krizlere hızlı ve etkili müdahale amacıyla Psikososyal Destek ve Krize Müdahale Ekibi oluşturup, uzman ruh sağlığı çalışanlarımızla bu alanda hizmet vermeye başladık. Gençlerimizi dijital öğrenme yolculuklarında desteklemek amacıyla GSB Eğitim-Deneyim Uygulama Portalı’nı (GSB EDU) hayata geçirdik. 2022’den bu yana 104 bin 554 kursun açıldığı GSB EDU’da bu kurslara toplamda 3 milyon 650 bin 106 gencimiz katıldı.”

    “Büyük arenada 8 madalya kazandık”

    Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda milli sporcuların, ay yıldızlı bayrağı gururla temsil ettiğini aktaran Bakan Bak, “Ülkemizden 101 milli sporcunun mücadele ettiği bu büyük arenada, 3 gümüş 5 bronz toplam 8 madalya kazandık; bununla beraber çok kıymetli ve umut vaat eden ilkler yaşadık. Kadın sporcularımızın en yüksek katılımla yer aldığı bu olimpiyatlarda, genç yeteneklerimizin çoğu ilk kez olimpiyat sahnesine adım attı. Yusuf Dikeç ve Şeyda İlayda Tarhan’la atıcılıkta tarihimizin ilk madalyasını kazanırken yine okçulukta takım olarak ilk olimpiyat madalyamızı elde ettik. Kafilemizin en genç ismi Kuzey Tunçelli, 16 yaşında yüzmede tarihimizde olimpiyat finali yüzen ilk sporcumuz olurken 5. sırayı da almayı başardı. Yine 17 yaşındaki Elif Berra Gökkır okçulukta sıralama atışlarında tarihimizin oyunlardaki en yüksek puanını elde ederken müsabakalardaki performansıyla göz doldurdu. Gururumuz filenin sultanları, olimpiyat tarihimizde ilk kez bronz madalya maçına çıkma başarısı gösterdi” ifadelerini kullandı.

    Paralimpikte toplamda 28 madalya

    Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın ise sporcularımızın azim, cesaret ve inançla yazdığı unutulmaz bir başarı öyküsüne dönüştüğünü aktaran Bakan Bak, “Ay yıldızlı formamızı taşıyan 94 milli sporcumuz, toplam 6 altın, 10 gümüş, 12 bronz olmak üzere 28 madalya kazanarak Türkiye’nin Paralimpik Oyunlar tarihindeki en yüksek madalya sayısına ulaştılar. Bir başka gurur da Euro2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mücadele eden A Milli Futbol Takımımızdan geldi. Bizim çocuklar, çeyrek final coşkusuyla milletimize unutulmaz anlar yaşattılar” dedi.
    5 kıtada, 43 ülkede dünyanın en büyük dağ koşusu yarış organizasyonu olan UTMB markasının Türkiye ayağını 2025 Eylül ayında Kaçkar dağlarında GSB’nin himayesinde gerçekleştirileceğini kaydeden Bakan Bak, “2025’te de birbirinden değerli spor organizasyonlarına ev sahipliği yapacağız. İstanbul, 2025 yılında tarihte ilk kez düzenlenecek Asya-Avrupa Triatlon Şampiyonası’nda yaklaşık 4 bin yabancı sporcuyu ağırlayacak. Bununla beraber, 2025 yılı içerisinde Burdur’da Avrupa Üniversiteler Masa Tenisi Şampiyonası, Afyonkarahisar’da Avrupa Üniversiteler Oryantiring Şampiyonası, Edirne’de U19 Avrupa Kürek Şampiyonası, İstanbul’da 10. Uluslararası Kick Boks Dünya Şampiyonası, Urla’da 420 Dünya Şampiyonası (Yelken) düzenlenecek. Avrupa futbolunun en büyük organizasyonu olan 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı (EURO 2032) İtalya ile birlikte gerçekleştireceğiz. Spor turizminde yakaladığımız bu ivmeyi spor diplomasisi alanında yürüttüğümüz çalışmalarla destekliyoruz” diye konuştu.

    Türkiye’de 993 bin 720 yatak kapasiteli 862 öğrenci yurduyla hizmet verdiklerini aktaran Bak, “Gururluyuz; çünkü bu devasa kapasite artışı ile yüzde 445 oranında bir büyüme sağlayarak dünyanın en büyük öğrenci yurt ağlarından birini oluşturduk. Bugün gençlerimizin barınma ihtiyaçlarına yüksek bir başarı oranı ile karşılık verebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde bakanlığımıza başvuran öğrencilerimizin yüzde 97’sini yurtlarımıza yerleştirdik. Yurtlarımızı öğrencilerimiz için sadece bir barınma alanı değil, sosyal, kültürel ve akademik gelişimlerini destekleyen modernize edilmiş ve otel konforunda yaşam alanları olarak tasarlıyoruz. Spor etkinlikleri, konserler, tematik kamplar, söyleşiler, atölyeler, kurslar düzenliyoruz. Bunun yanı sıra, 2024 yılı boyunca 954 bin 226 öğrencimize aylık 4 bin 950 lira beslenme yardımı sağlanarak yemek ihtiyaçları hijyen şartlarında, sağlıklı ve dengeli menülerle karşılanıyor. Ayrıca, öğrencilerimize kredi ve burs desteği sunmaya devam ediyoruz. Başvuru yapan öğrenciler ile ailelerinin sosyal durumu, gelir durumu ve öğrencinin başarı durumları 12 kamu kurumundan araştırılarak, ihtiyaç sahibi öğrenciye burs, talep eden öğrencilerimize de kredi tahsisi yapılmaktadır. Öğrencilerimizin burs/kredi miktarı 2 bin liradır. Yüksek lisans öğrencilerine bu miktarın iki katı, doktora öğrencilerine ise üç katı ödeme yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bakan Bak, Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumun sonunda Gençlik ve Spor Bakanlığı için öngörülen 2025 yılı bütçe ödeneğine ilişkin, şu ifadeleri kullandı:

    “Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin, 3.170.051.000 TL’si personel ve SGK giderleri, 2.094.589.000 TL’si mal ve hizmet alımları, 178.402.634.000 TL’si cari transferler, 12.508.000.000 TL’si sermaye giderleri, 7.900.000.000 TL’si sermaye transferleri, 27.847.000.000 TL’si borç verme giderleri olmak üzere toplam 231.922.274.000 TL olmuştur. Bakanlığımız 2025 yılı bütçesinin, 48.171.000 TL’si Bağımlılıkla Mücadele Programı, 11.256.295.000 TL’si Gençlik Programı, 35.213.635.000 TL’si Sporun Geliştirilmesi ve Desteklenmesi Programına, 181.666.791.000 TL’si Yükseköğretim Hizmetleri Programına, 3.737.382.000 TL’si Yönetim ve Destek Programına tahsis edilmiştir. Bakanlığımızın 2023 yılı bütçe gerçekleşmeleri ile ilgili olarak 2023 Yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısında, 92.871.255.040,90 TL olan toplam ödeneğin; 930.937.903,79 TL’si personel giderleri, 146.884.720,56 TL’si SGK giderleri, 987.592.270,77 TL’si mal ve hizmet alımları, 67.335.481.336,57 TL’si cari transferler, 10.211.465.778,33 TL’si sermaye giderleri, 720.082.000 TL’si sermaye transferleri, 12.384.013.813 TL’si borç verme olmak üzere toplam 92.716.457.823,02 TL’si kullanılmış olup, Bakanlığımızın ödenek üstü herhangi bir harcaması olmamıştır.”

  • İklim değişikliğinde kadının etkin katılımını hedefliyoruz”

    İklim değişikliğinde kadının etkin katılımını hedefliyoruz”

    40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü: Sıfır Atık Girişimi Paneli, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin düzenlediği panelde katılımcılar bilgi ve tecrübelerini paylaştı.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye olarak sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını desteklediklerini ifade etti. Ayrıca Bakan Göktaş, Sıfır Atık Projesi’nin sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verdiğini söyledi.

    “2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir”

    Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği ve çevre kirliliği, ortak evimiz dünyamızın geleceğini ilgilendiren acil ve öncelikli olarak ele alınması gereken meseleler haline geldi. Artık bütün dünyada, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturması gerektiği ön plana çıkıyor. Çünkü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hale geldiğini görüyoruz. Aşırı hava olaylarının artması, kuraklık, sel ve orman yangınları gibi felaketler, iklim krizinin artık bir gelecek sorunu değil, bugünün bir gerçeği olduğunu gözler önüne seriyor. İklim değişikliğinden en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri nedeniyle insanlar yaşadığı yerleri terk etmek, göç etmek zorunda kalıyor. Göç eden her 5 kişiden 4’ü ne yazık ki, kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Bu durum, bireylerden hükümetlere, özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına kadar hepimizin sorumluluk almasını zorunlu kılıyor. Bu anlamda sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan da kalıcı çözümler sunmak anlamına geliyor. Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanımızın, 2021 yılında bütün dünyaya ilan ettiği, 2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir. Bu hedef iklim değişikliğiyle mücadeleyi bütüncül bir bakış açısıyla ele almayı gerektirir ve bu noktada Sıfır Atık Projesi, hem gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hem de ekonomik olarak daha dayanıklı bir yapı oluşturmak açısından kritik bir önem taşıyor. Bugün Türkiye, saygı değer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesiyle bu alanda önemli bir yol kat etti. Sıfır atık yaklaşımı, erkeklerin geleneksel olarak daha az aktif olduğu bir yer olan eve büyük ölçüde odaklanıyor. Bu anlamda kadınların sıfır atık konusuna daha duyarlı olduğunu gözlemliyoruz. Dünyanın ve çocukların geleceği hususunda kritik bir role sahip olan kadınlar daha ekolojik, sağlığa ve gezegene saygılı yeni eylemleri hayata geçiriyor” dedi.

    “Sıfır Atık Projesi, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü oldu”

    Küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınların kritik bir rol üstlendiğini söyleyen Bakan Göktaş, “Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan bu proje çok kısa sürede geniş bir yankı buldu. Atılan güçlü ve başarılı adımlarla, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Danışma Kurulu oluşturuldu. Kurul, 105 ülkeden aldığı güçlü destekle sürdürülebilir kalkınma için sıfır atık yaklaşımının bütün dünyada teşvik edilmesi için çalışmalarını yürütüyor. Burada temel hedef, en iyi uygulamaların yaygınlaştırılması, yerel ve ulusal düzeyde sıfır atık girişimlerinin teşvik edilmesidir. Uygulamaları yaygınlaştırmanın yanı sıra bu alanda destekleyici uluslararası ve yerel kanuni altyapının güçlendirilmesidir. Bu anlamda, Sıfır Atık Projesinin, bugün sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü olması hepimiz için gurur verici bir durumdur. Bu noktada, bir hususa özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Bugün, küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınlar kritik bir rol üstlenmektedir” diye konuştu.

    “Bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz”

    “Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık” diyen Bakan Göktaş, “Toplumsal hayatın her alanına olduğu gibi kadınlar, sıfır atık başta olmak üzere yeşil dönüşüm alanında da başarılı girişimlerde bulunuyorlar. Kadınlar sadece bu dönüşümün bir parçası olmakla kalmıyor aynı zamanda değişimin liderliğini de üstleniyorlar. Yeşil dönüşüm süreci kadın-erkek eşitliğini güçlendirmek adına bizlere de eşsiz fırsatlar sunuyor. Bu anlamda bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık. Bu kapsamda TÜBİTAK ile iş birliğinde, temiz teknoloji alanında kadın girişimcilerin şirketlerini büyütme süreçlerine destek oluyoruz. Kadınların, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevre konularında da etkin bir şekilde rol almalarını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz”

    “Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır” diyen Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği, çevresel etkilerinin ötesinde, sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutları olan derin bir sorundur. Bu sorun, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli başta olmak üzere kırılgan grupların, ailelerin pek çok zorluk yaşamasını da beraberinde getiriyor. Her bireyin karşı karşıya kalabilecekleri risklere karşı bir farkındalığa sahip olmaları hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bu anlamda, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu sorunlar karşısında çözüm arayışımızın somut adımlarından biridir. ‘Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır. Bu eylem planımızla bir taraftan ülkemizde çevre duyarlılığını artırırken diğer yandan aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz. Ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten ve birlikte vakit geçirmesini kolaylaştıran aile dostu şehir anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca ailelerin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlarla baş edebilmesi için sorun çözme kapasite ve becerilerinin güçlendirilmesi büyük bir önem arz ediyor. Diğer yandan kadınların ve kız çocuklarının iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesi, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Bu çerçevede, 2024-2028 yıllarını kapsayan ‘Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planının’ beş ana politika ekseninden birini ‘çevre ve iklim değişikliği’ olarak belirledik. Bu eylem planıyla çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Kadınların bu süreçte üstleneceği rolün farkındayız ve kadınların hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde yer almaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin hayatlarımızı ciddi şekilde etkilediği böylesi bir dönemde, kadınların gücünün, bilgisinin, zekasının ve liderliğinin etkinliğini artırmamız gerekiyor. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz. Ancak bu adımla, evlatlarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz” şeklinde konuştu.

    Panelde katılımcılar arasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra Bilim İnsanı ve Fas Krallığı Çevreden Sorumlu Eski Bakan Hakima El Haite, Yazar ve EcoBuilder CEO’su Ndye Marie Aida Ndiégune Beehive Recyling CEO’su ve kurucusu Sarah Al Dorani, Green Watech CEO’su Salma Bougarrani yer aldı.

  • Bahçeli’den Öcalan’a Meclis çağrısı: Sözümün arkasındayım

    Bahçeli’den Öcalan’a Meclis çağrısı: Sözümün arkasındayım

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

    Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

    “Her şeyden önce Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Günübirlik siyasi hesap peşinde değiliz. En büyük arzumuz milletimizin her açıdan layık olduğu şekilde temsil edebilmek, kronik ve konjonktürel sorunları çözümlerle buluşturmaktır. Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hedef başarıya ulaşamaz. Sadece bugünün problemlerini ele almak yetmez. Yarının sorunlarına da kafa yoruyoruz.

    Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hedefe ulaşılamaz. Suya yazı yazanlarla vakit kaybedenlerden olamayız.

    “KİMSEYİ AYRIŞTIRMIYORUZ”

    Biz MHP’yiz, biz cumhur ile Cumhuriyet’i buluşturan, merkez ile çevreyi kavuşturan Cumhur İttifakı’yız. Hepimiz Türk milletiyiz. Ne yaparlarsa yapsınlar ayrılmaz kardeşlikten kopmayız.

    Hiç kimseyi ayırmıyor, ayrıştırmıyor, öteki görmüyorum. Anasının dili ne olursa olsun kimseyi ayrıştırmıyoruz.

    “SESİMİZ ÇIKMASIN MI?”

    Türk milleti tarihin hiçbir döneminde asimilasyoncu olmamıştır. Saygı duyulmuştur. Milli beraberlik ve kardeşlik mirasını yağmalamak için kuyruğa girenlere göz yummak akıl kari mıdır? Tarihin akış istikametinin tersine kürek çekenler nereye faaliyet gösteriyor.

    İçimizi karıştırmaya, milli birliğimizi karartmaya niyet eden iç ve dış ihanetin çiban başlarını nasıl yoksayalım? Milleti ayırmaya çalışanlara sesimiz çıkmasın mı?

    Türkiye yüzyılında terörün kökü kazanacaktır.

    ÖCALAN’A MECLİS ÇAĞRISI

    Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan terörist başı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvettiğini söyleyecekse haydi DEM Grubu’na gelsin, teker teker söylesin, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım.

    Terörist ele başı gelsin terörün bittiğini açıklasın.

    Dünya politikasındaki esasların görülebilen güç odaklarına, imkan ve yeteneklerine göre belirlenmelidir. Coğrafya tehditlerin son aşamasıdır. Türkiyemiz, küresel güçlerin politik amaçlarının güzergahı, yol kavşağı bazen hedefi bazen de hareket noktası üzerindedir.

    Devletin bekası, milletin ve vatanın ferahı için dürüst, cesur ve kucaklayıcı hamlelere ihtiyaç vardır.