Kategori: Siyaset

  • “Türkiye’nin güçlü olması bir seçenek değil, mecburiyettir”

    “Türkiye’nin güçlü olması bir seçenek değil, mecburiyettir”

    Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda gerçekleştirilen AK Parti Osmangazi İlçe 8. Olağan Kongresi yoğun katılımla gerçekleşti. Salonu dolduranlara seslenen AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, “Türkiye’de olup bitene baktığımız zaman, bütün İslam ülkelerine örnek olacak bir biçimde gerçekten çok önemli başarılara imza atıldı. 19 seçimdir hiçbir şekilde liderinden ayrılmayan ve sandıktan her zaman iradesinin arkasında olduğunu söyleyen bir teşkilat ve bir halk var. Onun için de dünyaya örnek olacak başarılara imza attık. Muhalefet, ‘Bu sorunları yaşıyoruz. Çünkü karşımızda bir diktatör var’ diyor. Ama akıl yürütemiyorlar. Bir ülkede diktatör varsa, ona siz diktatör diyemezsiniz. Bu kadarlık bir akıl yürütmekten yoksun musunuz? Siz kendi dilinizle aslında kendinizin bir yalancı ve müfteri olduğunu söylüyorsunuz. Ama bunun farkında değilsiniz. Dünyanın hangi ülkesinde, diktatörlere diktatörsün denilebilir. Bu kadarlık bir akıl yürütemeyen yani siyasette neredeyse başlangıç aşamasında olan ve Türkiye’nin hiçbir ciddi meselesinde ciddi bir proje ortaya koyamayan bir muhalefet var. Biz Türkiye Yüzyılı vizyonunu ortaya koyduk. Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş, en kalkınmış 10 ülkesi arasına nasıl sokarız? Bu reformları nasıl gerçekleştiririz? Bunun çalışmasını yürütüyoruz. Biz bunlarla uğraşırken, hiçbir katkıda bulunmadan tamamen yalan ve iftiralarla yürütülmeye çalışılan bir de muhalefet cenahı var. Onları zaten milletimiz biliyor. Onlara gereken dersi verdi. Bundan sonra da vereceğine inanıyorum. Yeter ki bizler üzerimize düşeni yapalım” dedi.

    “Gazze ve Lübnan’daki zulüm karşısında dünyanın kılı kıpırdamıyor”
    Hem Türkiye’nin içerisinde hem Türkiye’nin dışarısında yapacak çok işleri olduğunu belirten Ala, “Bakın savunma sanayinde aldığımız mesafe o kadar bir yankı yapmıştı ki, bugün milyarlarca dolar ihracat yapabiliyoruz. Kardeşlerimiz talep ettiğinde onlara talep ettiklerini gönderebiliyoruz. Onun için de TUSAŞ’a saldırdılar. Türkiye ne yaptığının farkında ve bu yatırımlarına devam edecek ki, dünyada politikasının arkasında çok güçlü bir savunma sanayisi olacak ki, işte o biraz önce söylediğim sorumluluk alanımızda istediklerimizi yapabilelim. Bugün bakın ciğeriniz yanıyor, içimiz kan ağlıyor. Gazze’de ve Lübnan’da. Neler oluyor dünyanın gözü önünde? Nasıl bir katliam, nasıl bir zulüm, nasıl bir felaket yaşanıyor ve zulüm işleniyor. Dünyanın kılı kıpırdamıyor. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar iflas etmiş durumdadır. Yarısını boşalttılar Gazze’nin. Yok ettiler, yerle bir etti. Bir terör örgütü gibi davranan devlet olabilir mi? Bir devlet ambulansları ve hastaneleri bombalıyor ise insanları kuşatmış ve onların açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölmelerini o zulmü işliyorsa ona devlet denebilir mi? Ama burada en yüksek sesle itiraz eden sadece Türkiye’dir. Fakat bütün insanlığı, bütün ülkeleri harekete geçirmek için herkesin çaba sarf etmesi lazım” diye konuştu.

    “Türkiye’nin güçlü olması bir seçenek değil, mecburiyettir”
    Türkiye’de yapmak istediklerini yan yana koyunca Türkiye’nin ne kadar güçlü olmaya mecbur olduğunun kendiliğinden ortaya çıktığını ifade eden Ala, “Bizim için büyük devlet, güçlü devlet bir seçenek değil, bir mecburiyettir. Bunun en önemli ayağı da işte güçlü bir demokrasi, güçlü bir irade ve sarsılmaz bir dirayettir. Bize milletimizin verdiği o destekten daha önemli hiçbir kaynağımız yoktur. Görüyoruz, yerin altının tamamen petrol dolu olduğu ülkeler ne hale geldi? Çünkü orada birliktelik yok” dedi.

    “Dünyanın çivisi çıktı”
    AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik ise, “Dünyada 2 tane büyük savaşın ardından sonra insanlık çeşitli kavramlar ortaya koydu. Bir daha yaşanmasın diye böyle güzel programları topluma ve insanlığa mal etmeye çalıştılar. Arkasından çeşitli kuruluşlar kurdular. Birleşmiş Milletler dediler, NATO, Dünya Bankası diyerek bunlarla huzuru, barışı, dostluğu, kardeşliği sağlayacaklardı. Ama bu kavramları ortaya koyanlar bu kurumları kuranlar, samimi olmadıkları için kurdukları kavramlar, söyledikleri söylemlerin açığa düştüğünü bugün çok net bir şekilde görüyoruz. Nerede demokrasi? Kimi aldatıyorsunuz siz. Nerede hürriyet, nerede özgürlük. Kim aldatıyorsunuz? Bir tarafta siyonizm, bir tarafa insanlık. Ne büyük bir sınavla karşı karşıyayız. Siyonizm bir tarafta dünya insanlığının haysiyeti bir taraftadır. Nerede demokrasi? Nerede çağdaşlık? Kimi aldatıyorsunuz sizler. Onun için zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemi bu yüzyılı sözüm ona bilgi çağı diye bize empoze etmeye çalışanlar gördük ki. Tüm değerler ayaklar altında ve tüm değerleri ayaklar altında olduğu için bilin ki dünyanın çivisi için bulunmaktadır. Zor bir dönemden geçiyoruz. Ankara’da konuşulanlar, Türkiye’de gerçekleşen hadiseler sıradan hadiseler değil. Yaşanan olayların dikkatli izlemenizi istiyorum. Büyük tehditler, büyük tehlikelerle karşı karşıyayız. Ne yapacağız. Ya tavuklarla birlikte tıpış tıpış kümese gireceğiz, bizi telef edecek canavarı bekleyeceğiz. Veyahut da kartallar gibi yukarıdan süzülüp olan biten her şeyi izleyerek her şeye anlam vererek durmamız gereken yerde duracağız. AK Parti kadrolarının ferasetine güveniyorum. Sizler kartal olacaksınız” şeklinde konuştu.

    AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ise, “23 yıl boyunca ilçemizde, şehrimizde ve ülkemizde sayısız eser, sayısız hizmet var oldu. Siyasette aynı ideallere inandığınız, aynı değerleri paylaştığınız, gönül ve fikir birliği içinde hareket ettiğiniz yol arkadaşlarınızın değeri her şeyin üstündedir. Zorluk ve badirelerle dolu siyaset yolculuğu ancak sizi anlayan, sizinle aynı hedeflere kilitlenen yol arkadaşlarınızla yürünebilir. Hepimiz biliyoruz ki; kongrelerimiz daima yenilenme ve güçlenme dönemimizdir. Bu görevler birer bayrak değişimidir. Nesilden nesile bu bayrak taşınacak, bizlerden sonra da başkaları bu bayrağı alıp daha ileri mevzilere, daha ileri burçlara götüreceklerdir. Bu sebeple kongrelerimiz bizim bayramımızdır, şenliğimizdir. Son seçimlerde milletimizin, kendi kurduğu partisine, kardeşlerine, biz evlatlarına verdiği anlık uyarıdan kimse heveslenmesin. Kimse farklı hayallere kapılmasın. Türkiye’ye devrim niteliğinde reformları kazandırırken, milletimizin teveccühleri ile rekor oy sonuçlarını alırken bile bir gün, ‘bitti’ demedik, ‘yeter’ demedik, ‘yeterli” demedik. Her zaferden sonra daha iyisi için yeniden kolları sıvadık. Her zaman kendimizle yarıştık, kendimizi aşmanın mücadelesini verdik. Bu aziz milletimiz her zaman uyarılarıyla bizlere yön verdi. Çünkü cümle alem biliyor ki, umudun da, icraatın da, geleceğin de adı AK Parti’dir. İşte bu inanç ve kararlılıkla AK Parti’miz aynı hızla yoluna devam edecek. Bu hep böyleydi hep böyle olacak.

    Çünkü; bizde ‘devam’ var, bizde ‘çalışmak’ var, bizde ‘kararlılık’ var. Varmak istediğimiz rotamızda, son iki asırdır bize dayatılan fiziki ve zihni sınırlara teslim olmayacak bir Türkiye var. Bu ufku önce Türkiye Yüzyılı ile aydınlatacak, ardından hedeflediğimiz asıl yere çıkaracağız. Tüm samimiyetimle söylüyorum. Kuruluşumuzdan bugüne yaptığımız her iş, ülkeye kazandırdığımız her eser ve hizmeti, bu büyük şahlanışın girizgahı ve besmelesi olarak görüyoruz. Yürekten ifade etmek istiyorum ki; ömrümüz yeterse biz, yetmezse yüreklerindeki coşkuyu buradan bile görebildiğim gençlerimizin gayretiyle bu hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. Çünkü Cumhuriyet’in yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı AK Parti, kadroları dimdik ayaktadır. Dünya yıkılsa, alem üstümüze gelse Allah’ın izniyle biz bu davadan, bu yoldan, bu mücadeleden asla geri dönmeyiz” dedi.

  • “Terörü bitirecek hamle Bahçeli’den geldi”

    “Terörü bitirecek hamle Bahçeli’den geldi”

    Yurdakul, PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM ile göbekten bağlı olan, onlarla ittifak kuran, her türlü işbirliği içinde olan CHP ve Selahattin Demirtaş sevdalısı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in attığı adımları görmeyenlerin, hatta alkışlayanların, Milliyetçilik vurgusu yaparak Bahçeli’ye saldırdıklarını kaydetti.

    Milliyetçi Hareket Partisi Kars İl Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen “Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye Toplantıları” kapsamında Kars’ta bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, Kars’ta DEM ve CHP’ye yüklendi.

    “Terör sorununun çözümü önünde MHP’yi sözde engel olarak gösterenlerin oyunları bozulacaktır”

    Aynalı Köşk Toplantı Salonu’nda partililere seslenen Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, “Terörle mücadelede ortaklaşmak ne kadar önemliyse, terörün beslendiği bataklığı kurutmak konusunda el ele vermek de bir o kadar önemlidir. Nitekim terörü kökünden bitirici darbe yine MHP’ne, Liderimiz ve Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin stratejik yaklaşımına maruz kalmıştır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin uzattığı el; bin yıllık kardeşlik hukukunu, bir arada yaşama azmini sürdürme arzusunu ortaya koymaktır. Çünkü bu yaklaşım nesilleri etkileyecek bir karardır. Ayrıca terör sorununun çözümü önünde MHP’yi sözde engel olarak gösterenlerin de oyunları bozulacaktır” dedi.

    Zaten partimizi engel gösterip aslında sorundan beslenenlerin oyunu bozulunca şimdiden Liderimizi hedef tahtasına koymaya çalıştılar diyen Yurdakul, “Üstelik demediğini demiş gibi göstererek. Dediklerini bağlamından kopartarak. Düpedüz ve ahlaksızca çarpıtma yoluna giderek. PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM ile göbekten bağlı olan, onlarla ittifak kuran, her türlü işbirliği içinde olan CHP ve Selahattin Demirtaş sevdalısı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in attığı adımları görmeyenler, hatta alkışlayanlar, şimdi Milliyetçilik vurgusu yaparak Liderimize saldırıyorlar. En önemlisi ise, aynı saldırıyı Kandil’in teröristleri, emperyalist ülke uşakları Murat Karayılan, Mustafa Karasu, PKK Kongra-Gel Eş Başkanı Zübeyir Aydar ve PKKlı terörist Helin Ümit gibi isimler de yapıyor ve Liderimizin bu açıklamalardan çok rahatsızlar” diye konuştu.

    “Öyleyse burada bir gariplik yok mu sizce?”

    Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet; Türkiye’nin etrafı yangın yerine dönmüşken, Yığınla bölgesel açmaz ve küresel sorun çözüm beklerken, Evrensel insani değerler can çekişirken; daha dün seçimlerini yapıp bitirmiş Türkiye’de, erken seçim derdine düştüğüne dikkat çeken MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, “Şunu buradan açıkça ifade edeyim ki; Hiç kimse bizimle, Milliyetçi-Ülkücü camiamız ve onun Lideri Sayın Devlet Bahçeli ile Türklüğe hizmet kulvarında, milletseverlik ve vatanseverlik yarışına giremez. Bugün Türkiye’nin bağımsızlığı ve Türk Milletinin güçlenmesi emperyalist güçleri ve onların uşaklarını kahrediyor ve bu odaklar farklı yöntemlerle Türkiye’nin altını oymaya, toplumsal huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar. Lütfen uyanık olalım, birbirimizden kopmamız projelendiriliyor” şeklinde konuştu.

    “ABD’li mihraklar ve Kandil ilişkisi, Suriye’den ülkemize sokulan teröristlerin düzenlediği TUSAŞ saldırısında ifşa olmuştur”

    TUSAŞ’a teröristlerin saldırdığını vurgulayan Yurdakul daha sonra özetle şunları söyledi.

    “Cumhurbaşkanımız, BRİCS toplantısında dış politikada bağımsızlığımızı ortaya koyarken ve Genel Başkanımızın yaptığı önemli açıklamanın hemen sonrasında bu odaklar düğmeye basıyor ve savunma sanayimizin kalbine, TUSAŞ’a bir saldırının düzenlenmesine sebep oluyorlar. Türkiye savunma sanayisini dışa bağımlılıktan kurtaracak en önemli hamlelerin yapıldığı TUSAŞ’ın, saldırı hedefi olarak seçilmesi de elbette bir mesaj niteliği taşımaktadır. Mesajın kimler tarafından verildiği belli değil mi? Diyorlar ki; “Öcalan’ın gücü yetmez. Sınırları aşamaz. Size terörü bitirme ve PKK’yı tasfiye etme fırsatı tanımayacağız” diyorlar. ABD’li mihraklar ve Kandil ilişkisi, Suriye’den ülkemize sokulan teröristlerin düzenlediği TUSAŞ saldırısında ifşa olmuştur. TUSAŞ’a yapılan bu alçak saldırı diyor ki; “Ne yaparsanız yapın PKK ya silahları bıraktıramazsın”. Bunu yalnız Kandil mi diyor? Bana göre bu mesaj doğrudan Suriye’nin kuzeydoğusundan geliyor. PKK/YPG organizasyonundan geliyor. ABD korumasındaki topraklardan geliyor. Çok iyi biliyoruz ki, Suriye’de Fırat’ın doğusunda ABD ye bağlı özerk bir yapı kurulması halinde, bu aynı zamanda İran’a karşı ABD ve İsrail için de bir tampon olacaktır. Ortadoğu’da sınırların yeniden çizilmesi operasyonunun bir parçasıdır. Yani yeni Sevr hayallerinin ilk adımlarıdır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin hamlesi bütün bu gerçekleri, bütün bu soruları turnusol kağıdının üzerinde bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır. İşte rahatsızlık budur, İşte liderimize saldırı budur, Çünkü liderimiz Bahçeli’nin birkaç oy için partisi biraz daha oy alsın diye Türk milletini hiç bir zaman yalnız bırakmamıştır.”

  • Deniz Baykal’ın kızından CHP eleştirisi

    Deniz Baykal’ın kızından CHP eleştirisi

    Aslı Baykal X hesabından yaptığı paylaşımda “CHP’lilerin kendi içlerinde yapmış olmaları gereken ama hiç aldırmadıkları temizlik hükümet tarafından yapılıyor. Devamı rahatlıkla gelebilecek bir süreç. Tusaş saldırganının kardeşinin de CHP belediyesinde çalışıyor olması tesadüf mü” ifadelerine yer verdi.

    “Ana muhalefet partisinin kurduğu yanlış işbirliklerinin bir gün bir şekilde ortaya çıkacağı belli idi ve ortaya çıkmaya başladı”

    Baykal paylaşımının devamında, “Ana muhalefet partisinin kurduğu yanlış işbirliklerinin bir gün bir şekilde ortaya çıkacağı belli idi ve ortaya çıkmaya başladı. Seçimleri almak ve Türkiye’yi bir yöne doğru sürüklemek için kurulmuş olan ittifakların bu kadarla kaldığını düşünmek hayal. CHP’yi sahipsiz bırakıp yeniden tasarladılar; belediyelerin ve gelirlerin artması ile tasarım iyice derinleşti ama Türkiye’yi tasarlamaya güçleri yetmiyor şimdilik” ifadelerini kullandı.

  • Mansur Yavaş’tan Ahmet Özer açıklaması

    Mansur Yavaş’tan Ahmet Özer açıklaması

    Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen “Genç Akademi Ulus” projesinin açılış törenine katıldı. Törende konuşan Yavaş, hukukta çifte standartlığın olamayacağını belirterek, “ 5-10 yıl önce geriye gidip telefon kayıtlarına bakarak bir tutuklama yapıldıysa bir hukukçu olarak söylüyorum herhalde iktidar çevrelerinden hiç kimse dışarıda kalmaz. Çünkü bizim yaptığımız şikayetlerde çoğunun incelemesi bile yapılmadı. Hukukta çifte standartlık olmaz ve tutuksuz yargılama, masumiyet karinesi esastır. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur böyle bir şey savunmuyoruz ama varsa bir suç delilleri karartma ihtimali yok. Sabit ikametgah sahibiyse en azından tutuksuz yargılanmak suretiyle kendisine savunma imkanı verilmesi daha uygundur. Bu konuda söyleyeceklerimizi söyledik. Oraya gitmemem konusunda da farklı anlamlar çıkarıldı ama belediye başkanlarımızın çoğu da gidemedi. Herkesin programlarla var. Çankaya Belediye Başkanımız temsilen gitti. Burada da il başkanımız zaten il örgütü olarak gereken açıklamayı yaptı. Farklı anlamlar çıkarılması artık kişilerin kendi yorumlarıdır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Cumhuriyet Halk Partisi kendi belediye başkanına kendisi sahip çıkacaktır”

    Yavaş açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan yanıtladı. CHP içinde bazı isimlerin DEM Parti ile ortak miting yapılmasını eleştirdiği yönündeki iddiaların var olduğu şeklinde soru üzerine Yavaş “Ben de duydum bunu. Tabii ki öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi kendi belediye başkanına kendisi sahip çıkacaktır. Haksızlığa karşı birisi uğradığı zaman herkesin buna sahip çıkması önemlidir ama şöyle de bir şey duydum. Orada Saadet Partisi’nde bir yetkilisi olduğu halde konuşturulmadığını duydum. Ben şöyle bakıyorum olaya. Kimse rol çalmamalı. Haksızlığa herkes isyan etmeli. Ama elbette bunun arkasında Cumhuriyet Halk Partisi olacak. Oradaki görüntülere itiraz etmeleri de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içerisindeki herkesin fikrini rahatça söyleyebilmelerinden geliyor. Bu konuda da zaten bugünlerde kamuoyuna açıklamalar yapılıyor” cevabını verdi.

    “Bir bebek katili için “TBMM’de konuşsun” denmesinin karşısında, konuşulacak konu kalmamıştır”

    2023 Genel Seçimleri öncesinde de bazı kesimlerin kendilerini haksız bir şekilde suçlandığını ifade eden Yavaş, “Bir yandan bebek katili teröristbaşı olduğu hem yerel mahkemece hem de insan hakları mahkemesince tescil edilmiş suçu kesinleşmiş birisine bir rol verilmeye çalışılıyor. Bir makam verilmeye çalışılıyor. Bir yandan da bu tür operasyonlarla Cumhuriyet Halk Partisi terörle ilişkilendirmek isteniyor. Artık şu saatten itibaren konuşulacak konu kalmamıştır. Bir bebek katilinin yani cezası kesinleşmiş bir birisinin ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yönelik konuşulsun’ denmesinin karşısında, konuşulacak konu kalmamıştır. Zaten Türkiye’de bu konular çok yanlış biliniyor. Muhatap kimdir? Suçu kesinleşmiş birisinin muhatap alınması yanlıştır. Yine nüfusu yerine göre 5 milyon, 10 milyon, 20 milyon ifade edilen Kürt kökenli vatandaşlarımızı kimin temsil ettiğine, onların temsilcisinin kim olduğuna kim karar veriyor? Birçok insan da şiddetli bir şekilde hem DEM Parti’yi hem terörist başının bu şekilde kendilerinin temsilcisi olarak gösterilmesine şiddetle karşı çıkıyor. Dolayısıyla konuşulacak tek şey hukuktur. Öncelik hukuktur ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Onun ötesinde başka bir güç yoktur. Kapalı kapılar ardında bir pazarlık varsa, biz onu bilemeyiz ama her şeyin kamuoyu önünde şeffaf bir şekilde yapılması toplumu da rahatlatacaktır. Hukukun dışına çıkıp bu şekilde kararlar alanların sonunu gördük. Bence hukuktan şaşmadan gerçekten neyse hukuk neyi emrediyorsa onun dışına şaşmamasını bütün adalet camiasına bir hukukçu olarak öneriyorum” dedi.

    “Ben Atatürk ilkelerine bağlı bir Türk milliyetçisiyim”

    Mustafa Kemal Atatürk’ün “Biz milliyetperveriz doğrudan doğruya Türk milliyetçisiyiz” sözünü Ulus Meydanı’na astığını ifade eden Yavaş, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı okundan biri de milliyetçiliktir ama belli ki bu eleştiriyi yapanlar bu sıfatları unutup, Cumhuriyet Halk Partisi’ni artık başka bir yere koyuyor olabilirler. Ben Atatürk ilkelerine bağlı bir Türk milliyetçisiyim ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin içerisinde benim gibi düşünen son derece fazla insan var. Bunun da bilinmesini isterim. Yörüngesini şaşıran ben değilim, yörüngesini şaşıranlar bu eleştirileri yapanlardır. CHP’nin bu Cumhuriyet’i kuran parti olduğunu unutup başka başka anlamlar yüklemeye çalışıyorlar. Asla bu çizgiden şaşmayacaktır. Herkes siyasetini de bu çizgide yapmak durumundadır. Birlik ve bütünlük, üniter devlet, parlamenter demokrasi. Bunlar olmazsa olmazımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi de olmazsa olmazıdır. Bu konuda 6’lı masada vermiş olduğu imza vardır. Bu imzayı ortadan kaldıracak hiçbir açıklamada şimdiye kadar yapmamıştır” diye konuştu.

  • Bakan Kacır, Türkiye’nin 22 yıldaki sanayi ve teknoloji hamlesini değerlendirdi

    Bakan Kacır, Türkiye’nin 22 yıldaki sanayi ve teknoloji hamlesini değerlendirdi

    Tekirdağ’da Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde Makina İmalatçıları Birliği Toplantısı’na katılan Bakan Kacır, Türkiye’nin 22 yıl önce araştırma-geliştirme (Ar-Ge) kavramının dahi sınırlı bilinmesine karşın bugün 270 bini aşkın Ar-Ge insan kaynağına ulaştığını ve Ar-Ge projeleri sayısının 11 bine yaklaştığını belirtti. “Bugün Türkiye, milli gelirinin yüzde 1,3’ünden fazlasını Ar-Ge’ye ayıran ve 104 teknoparkta iddialı projeler yürüten bir ülke” diyen Kacır, ülkenin Ar-Ge alanında büyük bir inovasyon gücü kazandığını ifade etti.

    Türkiye ekonomisinde büyüme ve sanayinin rolü

    Son 22 yılda Türkiye’nin milli gelirinin 238 milyar dolardan 1 trilyon dolara yükseldiğini belirten Kacır, Türkiye’nin sanayi ürünleri ihracatının ise 262 milyar dolara ulaştığını söyledi. OSB’lerin sayısının 191’den 362’ye, OSB’lerdeki istihdamın 415 binden 2 milyon 700 bine çıktığını belirten Bakan Kacır, sanayi istihdamının toplamda 6 milyon 700 bine ulaştığını kaydetti.

    Yeşil ve dijital dönüşüm hedefleri

    Bakan Kacır, Türkiye’nin dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerine hız kazandırdığını ve bu kapsamda iki yeni program başlattıklarını belirtti. Bu dönüşümler için 2030 yılına kadar 30 milyar dolarlık teşvik sunulacağını ifade eden Kacır, firmaların Yeşil ve Dijital Dönüşüm Merkezleri kurmalarını teşvik ettiklerini dile getirdi. Kacır, “Yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm alanlarında daha hızlı adımlar atmalıyız. Bu programlar, bir zihniyet dönüşümünü de kapsıyor” dedi.

    Yeni yatırım teşvik sistemi ve stratejik destekler

    Sanayicilere yönelik yatırım teşviklerinde 750 milyar liralık yatırım için 10 bin 200 teşvik belgesi düzenlendiğini belirten Kacır, sanayinin yüksek teknoloji hamlelerini desteklemek için hazırlanan yeni teşvik sisteminin yakında kamuoyuna açıklanacağını belirtti. Kacır, “Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda sanayicilerimize öncelikli teşvikler sunmaya devam edeceğiz” dedi.

    Bölgesel kalkınma ve yerel destekler

    Bakan Kacır, Türkiye’nin 2000’li yıllar öncesinde ihmal edilen şehirlerinde kalkınmayı hızlandıracak politikalar geliştirdiklerini söyledi. “Her bir şehrimizin güçlü yanlarını dikkate alarak yerel kalkınma programları oluşturacağız. Teşviklerden yararlanan büyük firmalara ise Ar-Ge ve nitelikli insan kaynağı yetiştirme gibi konularda daha fazla görev yükleyeceğiz” diyerek yerel kalkınmaya yönelik yeni stratejilere işaret etti.

    Programa, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, AK Parti Tekirdağ milletvekilleri Mestan Özcan, Gökhan Diktaş, Çiğdem Koncagül, oda başkanları, OSB yetkilileri ve sanayiciler katıldı.

  • “Yüksek standartlı demokrasiye kavuşmak için mücadelemiz sürecek”

    “Yüksek standartlı demokrasiye kavuşmak için mücadelemiz sürecek”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 8. Olağan İlçe Kongresi için Zonguldak’ın Devrek ilçesine geldi. Hamidiye Spor Salonunda gerçekleşen kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kongrede konuşan Bakan Tunç, AK Parti’nin icraatın, umudun, geleceğin adı olduğunu belirterek “AK Partimiz 3 Kasım 2002’de iktidara geldi. Artık 22 yılı tamamladık. 23 yıla başladık. AK Parti’nin kuruluşundan bu yana 23 yıl geride kaldı. 22 yıldır iktidardayız. AK Parti’yi kuran milletimiz. AK Parti bir millet hareketi. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının bir masa etrafında toplanıp ‘Haydi bir siyasi parti kuralım ve milletten oy isteyelim’ şeklinde bir siyaset mühendisliği yapılarak kurulmuş bir parti değildir. Milletin talebiyle kurulmuş bir partidir. 90’lı yıllar boyunca parlamenter sistemin yol açtığı krizlerden, oluşan siyasi krizlerin tetiklediği ekonomik krizler, 28 şubatlar, demokrasi çıtasının yerlere düşürülmesi ve tüm bunlardan bunalan milletimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı gördü ve AK Parti’nin kurulmasını sağladı” dedi.

    Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 yıldan bu yana AK Parti’nin kesintisiz lideri olmasının, milletin hissiyatını iktidarda temsil etmesi ve milleti gibi düşünmesinden kaynaklandığının altını çizdi.

    Milletin refahı, Türkiye’nin güçlenmesini sağlamak için Cumhurbaşkanı liderliğinde canla başla çalıştıklarını anlatan Tunç, “Ülkemizin demokratik kalkınmasını da ihmal etmedik. Yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çok çalıştık. Büyük reformlar yaptık. Türlü türlü engellemelerle karşılaştık” diye konuştu.

    Parti kurulumu sırasında tuzakların kurulduğundan bahseden Tunç, şunları söyledi: “Partimize, Cumhurbaşkanımıza tuzaklar kuruldu. Henüz daha partimiz kurulurken kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık. Başörtülü kurucu üyemiz var diye ihtar davası açıldı. ‘Başörtülü birisi partinin kurucu üyesi olamaz’ dediler. O günlerden bu günlere geldik. Sonrasında seçim kararı alındı. 14 aylık bir parti seçimlere girecek. Milletimizde büyük bir heyecan var. 90’lı yılların kronik sorunlarından milletimiz bir an önce kurtulmak istiyor. Erdoğan iş başına gelmesi lazım. Partisi iktidar olması lazım diyor ama o vesayetçi, darbeci anlayış, demokrasi düşmanları sahneye çıkıyor. Erdoğan milletvekili olamaz diyor. Muhtar bile olamaz diyen manşetlerin atıldığı o günlerde bu günlere geldik. O seçim kurulu Erdoğan’ın adaylığını iptal ediyor ve listeden seçilmesini sağlıyor. Genel başkanı milletvekili adayı olmayan bir parti seçimlere gidiyor. 3 Kasım’da Anadolu yeni bir dönemi başlatıyor. Türkiye’de AK Parti dönemi başlıyor.”

    AK Partinin kurulduktan sonra kapatma davası, MİT krizi, Gezi Parkı, 17-25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz darbe girişimi gibi olaylarla karşılaştığını ve bu tür olayları milletin desteğiyle bertaraf ettiklerinin altını çizen Tunç, Türkiye’nin geleceği için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyledi.

    “27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de darbecilerin yanında duran, 28 Şubat’ta darbecilere kalkan olan yargı sisteminden bugün milli iradeye sahip çıkan yargı sistemimiz var” diyen Tunç, “Biz ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı noktasında mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’nin yüksek standartlı demokrasiye kavuşması için mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.

    Türkiye yüzyılında yeni demokratik, sivil bir anayasa hedeflediklerini aktaran Tunç, “Bunun için mecliste uzlaşma gerekiyor. Bu uzlaşmaya ‘evet’ diyenler milletimiz tarafından takdir görecektir. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkemizi yeni bir anayasa kavuşturarak demokrasinin standartlarını daha yukarı taşıyacağız” şeklinde konuştu.

    Konuşmanın ardından Bakan Tunç’a Devrek bastonu hediye edildi.

  • “Kahramanmaraş Türkiye’nin enerjisine enerji katan bir şehir”

    “Kahramanmaraş Türkiye’nin enerjisine enerji katan bir şehir”

    Temaslarda bulunmak üzere 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’a gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ilk ziyaretini Büyükşehir Belediyesi’ne yaptı. Burada Başkan Fırat Görgel’den şehre dair bilgiler alan Bakan Bayraktar, daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’na geçti. Burada basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Bayraktar, Kahramanmaraş Türkiye’nin enerjisine enerji katan bir şehir olduğunu ifade ederek, “Kahramanmaraş Türkiye’nin enerji üretim üssü. Yaklaşık 5 bin megavatlık kurulu tesisler var. Bunların bir kısmı lisanslı bir kısmı da kendi sanayicilerin kurduğu tesisler var 600’ün üzerinde tesis var. Kahramanmaraş’ın çok ciddi potansiyeli var; hem hidrolik kaynaklar anlamında hem kömür anlamında ciddi bir elektrik üretimi var. Türkiye’nin enerjisine enerji katan bir şehir. Aynı zamanda istihdamı ve üretimi ihracat kabiliyeti olan inşallah bu özelliklerini dönüştürerek daha güçlü hale getirebilecek bir şehir” dedi.

    Deprem sorası şehrin enerji altyapısında yenilemelerin devam ettiğini ifade eden Bakan Bayraktar, “Ben Kahramanmaraş’a depremden hemen birkaç gün sonra gelmiştim bir yabancı dışişleri bakanını kendi ülkesinin arama kurtarma çalışmalarında burada eşlik etmiştim. O günden bu güne çok büyük bir ilerleme var. Şehrin meselelerini biliyoruz şehir yeniden yapılıyor. Özellikle bizim alanımızla ilgili elektrik ve doğalgaz altyapısının yenilenmesi önem arz ediyor. Bütün bunları sizler de yakinen hissedeceksiniz. İnşallah el birliği ile Kahramanmaraş’ın bu büyük potansiyeli ile bu zorlukların üstesinden geleceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.

    Bakan Bayraktar, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanlığı devir teslim töreninin ardından Afşin ilçesindeki programlara geçmek üzere kent merkezinden ayrıldı.

  • “Hizmetlerimiz katlanarak devam edecek”

    “Hizmetlerimiz katlanarak devam edecek”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi programa katılmak üzere Kastamonu’yu ziyaret etti. Bakan Yumaklı ilk olarak Seydiler ilçesinde düzenlenen AK Parti Seydiler İlçe Teşkilatı’nın 8’inci olağan kongresine katıldı.

    Kongrede konuşan Bakan Yumaklı, AK Parti olarak Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etmek için canla başla çalışacaklarını ifade etti. “AK Parti, bu toprakların ruhudur” ifadelerine yer veren Yumaklı, “Bu topraklara yapılacak olan her türlü hizmet de bu millete, bu ülkeye, son 23 yıla kadar olanlara göre çok daha anlam kazanmıştır. Bizler AK Parti’yi başka yönüyle de anlatırız. AK Parti millete ayar vermek isteyenlerin değil, millet iradesine hürmet gösterenlerin partisi olmuştur. Vesayetin değil, özgürlüklerin ve vatanın bekası için çalışanların gönül birliğinin olduğu bir parti olmuştur. Bu sayede, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 22 yılda ülkemizin, milletimizin önünde yeni ufuklar açılmıştır. İnşallah Türkiye’nin yeni yüzyılında da bu zamana kadar olanların çok daha ötesinde, bu memlekete yeni hizmetlerimiz katlanarak devam edecek. Birçok konuda devrim niteliğinde işler yapıldı. Ama en önemlisi şuydu; artık devlet kendisine gidilen değil, vatandaşına giden bir silüete dönüşmüştür. Bunun son derece önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. İnşallah bundan sonra öyle olmaya devam edecek” dedi.

    “İç cephenin güçlendirilmesi sağlanacak”

    Türkiye’de ‘iç cephenin’ güçlenmesinin sağlanacağını ifade eden Yumaklı, “Milleti ile bütünleşmiş bir devletin bulunduğu coğrafyada söz sahibi olması, hem bu memleketin istiklali ve istikbali için önemliydi hem de mazlum coğrafyadaki insanların haklarına yönelik söylenecek bir sözün olmasının da temelini atmıştır. Bugün dünyada, 7 Ekim 2023’ten şu yanan çocuk demeden neredeyse 50 bine yakın insanın hayatına kast eden bir katiller şebekesinin karşısında tek söz söyleyen ülkeye Türkiye Cumhuriyeti, tek söz söyleyen devlet adamı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Bunun ne anlama geldiğini belki bulunduğumuz yerden çok anlama imkanımız olmuyor ama muhataplarımızla her konuştuğumuzda bunun kıymetini bize ifade ediyorlar. Çünkü bunun bir karşılığı, bir anlamı var. Cumhurbaşkanımızın özellikle son dönemde ifade etmiş olduğu, ‘iç cepheyi güçlendirme’ konusunun da çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Ülkemiz için AK Parti, Cumhur İttifakı ile el ele, omuz omuza iç cephenin güçlendirilmesi sağlayacak. İnşallah, bütün unsurlarıyla, bu ülkenin istiklaline, istikbaline kast eden herkesin karşısına bir yumruk gibi dikilmiş olacağız” diye konuştu.

    “Bizim milletten başka hiçbir gayemiz ve amacımız olamaz, olmayacaktır”

    Yapılan eleştiriler ile ilgili de konuşan Bakan Yumaklı, “Meyve veren ağaç taşlanır diye bir söz var. Biz millete hizmetle ilgili çalışırken, gayret ederken, türlü dezenformasyonlar olacak. Akla hayale gelmeyen iftiralar, çarpıtmalar, yalanlar olacak. Biz ne söylediysek yaparız, bizim sözümüz senettir. Çünkü biz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşlarıyız. Hem Kastamonu için hem bütün Türkiye için söylüyorum, bizim milletten başka hiçbir gayemiz ve amacımız olamaz, olmayacaktır. Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etmek üzere bizler talibiz. Bu zamana ne kadar nasıl çalıştıysak, bunu iki katına, üç katına çıkartacağız. Bundan 1,5 sene önce bu ülkede asrın felaketi gerçekleştirildi, 11 şehir etkilendi. O gün Cumhurbaşkanımız ne söz verdiyse bugün onların yapıldığını görüyoruz. Bugünler de geçecek. Biz oraya harcadığımız bütün enerjimizi, kaynağımızı Türkiye’nin hizmetlerine ayırma ve harcama imkanına kavuşmuş olacağız. O zaman bizim önümüzde hiç kimse duramayacak” şeklinde konuştu.

    Bakan Yumaklı, konuşmasının sonunda, dün akşam saatlerinde kalp krizi geçiren AK Parti Kastamonu Milletvekili Halil Uluay’a ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletti.

  • Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e tepki

    Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e tepki

    Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük ifadelerinin siyasi cehalet ve saygısızlık olduğunu öne sürerek, “Özel ‘diktatörlük’ ve ‘darbecilik’ eleştirisi yapmak istiyorsa, 1960’tan bu yana millet düşmanı her darbedeki kendi partisinin ‘siyasi sabıkası’ ile hesaplaşmalıdır. Özel kendisinin genel başkanlık kapasitesinin ve yeteneklerinin kendi partilileri tarafından sorgulandığı her dönemde, gündemi değiştirmek için Cumhurbaşkanımıza saldırmakta, yalan siyasetine ve iftira siyasetine başvurmaktadır. Özel, Cumhurbaşkanımıza ve partimize dönük yalan siyasetinden vazgeçmeli ve CHP içinde kendisinin genel başkanlık makamı için yeterliliğini sorgulayan çok sayıdaki yol arkadaşının talep ettiği cevaplara yoğunlaşmalıdır” açıklamasında bulundu.

    “Özel’in Cumhurbaşkanımızın çağrısını anlamasını beklemiyoruz”

    Özel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda yaptığı birlik ve beraberlik çağrısını da eleştirdiğini aktaran Çelik, “Özel’in yürüttüğü politikalarla CHP içinde bile birlik ve beraberlik sağlayamamışken, Cumhurbaşkanımızın çağrısını anlamasını beklemiyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru ilerliyoruz. Siyasi yürüyüşlerinde yol haritası olmayanları kendi iç kavgalarıyla baş başa bırakıyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak Başbakanı Sudani’yi kabul etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak Başbakanı Sudani’yi kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya el Sudani’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, kabulde Türkiye ile Irak ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kabulde, Türkiye ile Irak’ın köklü tarihi ve kültürel bağları bulunan iki komşu ülke olduğunu, ilişkileri geliştirmenin ve Kalkınma Yolu Projesi başta olmak üzere iş birliği fırsatlarını değerlendirmenin iki ülke için de sayısız fayda sağlayacağını, bunun için gerekli adımları kararlılıkla atmaya devam edeceklerini ifade etti.
    Terör örgütlerinin hem Türkiye hem Irak için güvenlik riskleri oluşturduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm terör örgütleri ile ayrımsız mücadelenin iki ülkenin de huzur ve istikrarına hizmet edeceğini, Irak hükümetinin PKK/KCK terör örgütü ile mücadeleye ilişkin attığı olumlu adımların Türkiye’yi memnun ettiğini belirtti. Erdoğan, bölgemizde giderek yayılan İsrail saldırganlığının hem bölge hem dünya barışı için bir tehdit olduğunu, bunu önlemek barış ve huzuru sağlamak için başta bölge ülkeleri olmak üzere uluslararası toplumun dayanışma içinde hareket etmesinin gerektiğini, Türkiye’nin barış için çabalarını sürdüreceğini söyledi.