Kategori: Siyaset

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16. BRICS Zirvesi için geldiği Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan’da ikili temaslarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir araya geldi.
    Görüşmede, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de hazır bulundu.

  • “Savunma Sanayii Fonu ile ilgili eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum”

    “Savunma Sanayii Fonu ile ilgili eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunduğu 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi sonrası basın mensupları ile bir araya gelerek, sorularını cevapladı. “2025 bütçesinde deprem için bir bütçe ayrıldı mı?” şeklindeki soruya Yılmaz, “Sanki depremin etkisi bitti gibi bir algı var ama öyle değil. Asıl harcamayı şu anda yapıyoruz. 450 bin civarında konut inşa ediliyor. Bir taraftan da altyapıları inşa ediliyor. TOKİ yeni bir alan inşa ediyor. Doğal gazı, hastanesi, altyapı yatırımları olacak. Sosyal ekonomik olarak bölgeyi canlandırma, vergisel avantajlar ve teşvikler bütün bunlar mali sonucu olan kararlar. Dolayısıyla baktığımız zaman muazzam bir harcama söz konusu. Bunun da büyük kısmı 2023 ve 2024’e denk geliyor. Sadece merkezi yönetim bütçesi, mahalli idareleri saymıyoruz, ayrı tutuyoruz. Sadece merkezi yönetim bütçesinden iki senede 2024 fiyatları üzerinden 2.6 trilyonluk bir harcama oldu” cevabını verdi.
    “Kentsel dönüşüm hangi aşamada?” şeklindeki soru üzerine Yılmaz, “Bir Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurduk, eskiden bir genel müdürlüktü. Birincisi kentsel dönüşüm, ikincisi sadece Marmara Bölgesi’ne yoğunlaşmış bir genel müdürlük, üçüncüsü de bu iki genel müdürlüğe kaynak oluşturmaya, kentsel dönüşüme finans sağlamaya dönük bir genel müdürlük şeklinde üçlü bir yapı oluşturduk. Önümüzdeki dönemde ne yapıp edip bizim bu kalan yapı stoğunu da dönüştürmemiz lazım. Yapı stoğunu dönüştürmeye dönük imkanları kullanmalıyız. Yapı dönüşümü için 584 milyar bütçe ayrıldı sadece merkezi bütçede. Bir taraftan sosyal konut meselesi de çok önemli. Orada da yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var” dedi.

    “Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturacağız”
    Türkiye’de doğurganlık hızının 1.5’e düştüğünü hatırlatan Yılmaz, “Türkiye demografik dönüşüm yaşadı. Değişik nedenleri var. Bir tarafta evrensel nedenler var. İnsanların eğitim düzeyi, gelir düzeyi yükseldikçe çocuk sayısı düşüyor. Kadınların işgücüne girişi de etkiliyor. Çünkü bakım hizmetleri gerekiyor. Geçenlerde kabinede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız bir sunum yaptı, onun üzerine Cumhurbaşkanımızın bir talimatı oldu. Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturacağız. Yani bu işleri hem detaylı bir şekilde inceleyecek hem de yeni bir eylem planı geliştirecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Hazine ve Maliye Bakanlığını, İçişleri Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, TÜİK’i ilgilendiren hususlar var. Bakanlıkların fikirlerini alacağız, kurul oluştuktan sonra yeni bir eylem planı oluşturacağız. Bütün boyutlarıyla bu işe bakacağız. Ve bütüncül bir eylem planı hazırlayacağız. Şu anda kurulun oluşumuyla ilgili mevzuat hazırlığı devam ediyor. Uzun vadeli geleceğimiz açısından, sosyal güvenlik sisteminden başka kültürel alanlara kadar her şeyi etkileyecek temel bir alan” ifadelerini kullandı.

    “Savunma Sanayii Fonu ile ilgili eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum”
    Savunma Sanayii Fonu’nu desteklemeye, güçlendirmeye dönük bir çalışma yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Bu süreçte birçok tartışma oldu. Eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum. Toplumsal duyarlılıklar, eleştiriler haklı eleştirilerdir. Bunlara saygı duyuyoruz. Zaten Meclis bunun için var, teklif gelir tartışmalar olur. Oylama olur, gerekirse teklifi geri çekersiniz ya da dönüştürürsünüz. Bu bir zaaf olarak görülmemeli bence. Toplumsal olarak ciddi eleştiriler konuldu ortaya. Etki değerlendirmeleri biraz hızlı yapılmıştı. Bu paket Mecliste tartışılsın diye getirildi. Cumhur İttifakı olarak şöyle bir karar verildi; bu paket savunma sanayi kaynakları ile ilgili tekrar bütçe sonrasında bir araya geleceğiz, ayrıntılı bir şekilde tartışmalarını yapacağız. Kalem kalem tekrar bakılacak. Haklı eleştiriler dikkate alınarak paket gözden geçirilecek” diye konuştu.

    “Savunma sanayiini sadece bir güvenlik meselesi olarak görmüyorum”
    Savunma sanayii projeleri hakkında konuşan Yılmaz, “Savunma sanayiinde çok sayıda projemiz var. Özellikle bini aştı proje sayımız. 15 milyar doları aşan bir büyüklüğe ulaştı. Savunma sanayiini bir güvenlik meselesi olarak görmüyorum sadece, aslında katma değeri yüksek ekonomik yapısı açısından da çok kıymetli. Yani burada elde ettiğiniz etkinlikler zamanla sivil endüstriyi de etkiliyor. Türkiye’de bugün artık büyük bir ekonomik sektör haline gelmiş savunma sanayii. Geçen yıl 5,5 milyar dolar ihracat yaptık, bu sene tahminimiz 6.6 milyar dolar. Zamanında paramızla vermedikleri ürünleri şimdi ülkelere biz satıyoruz. Ama yeterli mi, yeterli değil” dedi.

  • FETÖ elebaşı Gülen’in ölümü, Yozgatlı 15 Temmuz gazilerini de sevindirdi

    FETÖ elebaşı Gülen’in ölümü, Yozgatlı 15 Temmuz gazilerini de sevindirdi

    Hain darbe girişiminde vücuduna isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralanan ve sağ bacağını kullanamaz hale gelen 15 Temmuz gazisi Durak Tetik ile Genel Kurmay Başkanlığı önünde sağ bacağından yaralanarak gazi olan Şenol Yeşil, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin hafızalarından silinmediğini söyledi. Yozgat Şehit ve Gazi Aileleri Derneği Başkanı Gökay Açıkgözü ziyaret eden 15 Temmuz gazileri, FETÖ elebaşının ölümünün kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.

    “İki elimiz yakasında olacak”
    FETÖ elebaşı Gülen’in ölüm haberini duyduğunda çok sevindiğini ve bu haberi herkesle paylaştığını söyleyen Tetik, “FETÖ Terör Örgütü liderinin ölüm haberini duyduğumuzda inanın çok sevindim, herkese haber verdim hain ölmüş diye. Bu haber üzerine şehit annelerimizin, babalarımızın, çocuklarımızın sevinmeleri bizleri de çok mutlu etti. Biz o hain ülkemizde yargılanıp gerekli cezaları alıp sürünerek ölmesini isterdik ama ölmesi bizim için iyi oldu. Bu dünyada cezasını almadı ama ebedi alemde Rabbimin huzurunda iki elimiz yakasında olacak ve ebedi alemde hesabını soracağız. Cehennem ateşinde yandığı günleri inşallah Rabbimin huzurunda göreceğiz” dedi.

    “Onlara tekrardan fırsat vermeyeceğiz”
    FETÖ yapılanmasının elebaşı Gülen’den sonra da devam edeceğini ve ülkede birlik beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaçları olduğunu da belirten Tetik, “FETÖ Terör Örgütü ölen haşhaşinin yerine yenisini sürecektir. Onun içinde bizler onlara fırsat vermemek için bu ülkenin vatandaşı olarak görüşümüz ne olursa olsun al bayrağımızın inmemesi, ezanımızın dinmemesi için biz hep birlikte bu vatanımızı korumalıyız. Bunlar yine başlarına birini getirirler, bizler onlara fırsat vermeyeceğiz. İnşallah ‘Apo’ denen bebek katilinin de ölümünü duyduğumuzda gaziler olarak mutlu olduğumuz günleri de göreceğiz” şeklinde konuştu.

    “Vatansız gitti, cehennem ateşinde yanacak”
    Elebaşı Gülen’in cesedinin Türkiye’ye getirilmemesi konusunda yetkililere seslenen Tetik, “Ben Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve devletimizden onun bir tüyünü bile vatanımıza sokulmalarını istemiyorum. Nasıl ki vatansız gitti, vatansız olarak da cehennem ateşinde yanacak. Kesinlikle ölüsünün ülkemize getirilmesini istemiyoruz hatta düşünülmemeli bile” ifadelerine yer verdi.

    “Rabbim gazilere ve şehitlere yaşattığının hesabını soracaktır”
    Elebaşı Gülen’in öldüğünü iş yerinde öğrendiğini belirten ve durumu sevinçle karşıladığını söyleyen Şenol Yeşil ise, “İnşallah diğer vatan hainlerinin de sonu böyle olur, içimiz bir nebze de olsa ferahladı. O bu dünyada yargılanmadı ama cehennemde daha beter bir şekilde yanar. Rabbim gazilere ve şehitlere yaşattıklarının hesabını soracaktır” dedi.

  • Müsavat Dervişoğlu’na ip tepkisi

    Müsavat Dervişoğlu’na ip tepkisi

    MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman yaptığı yazılı açıklamada, “Genel Başkanımız Devlet Bahçeli tarihi öneme sahip açıklamalarıyla terörün, terörden beslenen odakların ve terörü besleyen küresel çetelerin tüm hesaplarını bozmuş, Türkiye’nin ve Türk milletinin varlığını hedef alan odakları darmadağın etmiştir. Devlet Bahçeli, siyasi hayatı boyuncu ‘önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben’ anlayışından bir adım bile sapmayan, Türkiye’nin menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan, her zaman aziz milletimizin ve devletimizin menfaatlerini önceleyen duruşu ile milletimizin takdirini toplamış bir liderdir. Bölgesel ve küresel krizlerin kapımıza dayandığı, Türk milletinin birliğini hedef alan planların hızlı bir şekilde devreye sokulduğu bu dönemde Genel Başkanımız ve Milliyetçi Hareket Partisi önemli bir görev üstlenmiş, Türk milletinin istikbali uğruna her türlü zorluğa göğüs gereceğini ilan etmiştir. Savaş sınırlarımıza kadar dayanmışken, bölgemiz ateş çemberi haline gelmişken milli varlığımız üzerinde yoğunlaşan tehditleri idrak edemeyen, idrak etse de işlerine gelmeyip siyasi menfaatlerinin peşine düşenlerin hamaset dolu açıklamalarının iyi niyetli ve ülke menfaatine olmadığı açıktır” dedi.

    MHP’li Büyükataman, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dün CHP Genel Başkanı’nın ‘el yükseltiyorum’ diyerek konuyu bağlamından koparması, bugün ise İP Genel Başkanı’nın hiçbir inandırıcılığı olmayan hamaset dolu açıklamalarının milletimiz nezdinde karşılık bulmadığı açıktır. İP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin konuşmalarını bağlamından kopararak, çarpıtarak, kopmak üzere olan İP’ini kurtarma çabası maskesini bir defa daha düşürmüştür. Devletimizin kurumlarına ve milletimizin iradesine ‘gayrimeşru’ diyerek adeta bir kaos çağrısı yapan Dervişoğlu’nun açıklamaları Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına ve milletimizin birliğine çok açık bir saldırıdır. Şüphe yoktur ki; Müsavat Dervişoğlu’nun, Türkiye’de bir kargaşanın fitilini ateşlemeyi amaçlayan açıklamaları İP’in kuruluşunda yol göstericilik yapan, terör örgütünün tasfiyesinden rahatsız olan ‘yabancı başkentlerin’ takdirini toplamıştır. Partisi dağılmanın eşiğinde olan Müsavat Efendi, çürük ipini kürsüden fırlatarak, bir defa daha ayağa düşürerek, ikiyüzlü bir tavır ile Genel Başkanımızı hedef alarak siyasi ikbalini kurtarmaya çalışması acınası bir haldir. Büyük Türk milleti her şeyin farkındadır.

    Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin ifadeleri gayet açık ve nettir. Türkiye’nin terörle mücadelesinden taviz yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır. Terör belası tamamen temizlenene kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin mücadelesi sürecektir. Devlet aklından bihaber ve siyasi rant peşinde ömürlerini tüketen zavallıların Genel Başkanımızın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşunu idrak edememiş olmalarına şaşırmıyoruz. Genel Başkanımızın Sayın Devlet Bahçeli bu tarihi duruşu ile ABD ve İsrail’in Türkiye’yi hedef alan büyük komplosunu çürütmüş, Kandil’in ve ABD’nin sinsi ve kanlı tezgâhını dağıtmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası ve Türk milletinin sonsuza kadar sürecek olan milli varlığı Milliyetçi Hareket Partisi için her şeyin önündedir. Yüce Allah’ın izni ve milletimizin desteği, devletimizin kararlı duruşu ile terör örgütünün tasfiyesi gerçekleşecek, terör örgütü tek taraflı teslim olacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör belasını tarihe gömecektir. Bu tarihi sorumluluğu üstlenen Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kararlı duruşu ile ‘Türk Asrı’nda terör sorunu ülkemizin gündeminden tamamen çıkmış olacaktır. Bundan rahatsız olanlar mutlaka büyük Türk milletinin gönlünde mahkûm olacak ve fırlattıkları İP’e dolanıp siyasi çöplüğe gideceklerdir.”

  • “Eğer Türkiye’nin en önemli sorununu çözmek için adım atıyorlarsa buradan geri adım olmaması lazım”

    “Eğer Türkiye’nin en önemli sorununu çözmek için adım atıyorlarsa buradan geri adım olmaması lazım”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Diyarbakır’da merkez Sur ilçesinde esnaf ziyaretinde bulundu. Özel, daha sonra eski Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi’nin Dört Ayaklı Minare önünde öldürüldüğü yerde CHP İstanbul Milletvekili ve Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ile birlikte karanfil bıraktı.

    Özel, burada gazetecilere yaptığı açıklmada, çok duygusal bir an ve çok duygusal bir yerde olduklarını söyledi. Özel, “Bir yanımızda Türkan Elçi, onun hayat arkadaşı Tahir Elçi, bir yanımızda Sezgin Tanrıkulu, kendisi baro başkanıyken baroda birlikte çalıştıkları dönem ve o anda Diyarbakır’da baro başkanı sıfatıyla kent için bir basın açıklaması yaparken katledilmişti. Bütün süreci Türkan Hanımla birlikte takip edildi. Olayın açıklığa kavuşturulmasına yönelik beklentiler boş çıktı. Bir gün bu cinayetinde tüm yönleriyle ortaya çıkarılacağı güne kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz. Tahir Elçi’nin hatırası önünde saygı ile eğiliyoruz” dedi.

    Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
    “Cumhuriyet Halk Partisi olarak buraya çıkar odaklı siyaset değil, buraya gerçekten toplumsal barışın sağlanması için üstümüze ne düşüyorsa bunu yapmak üzere, oy kazanmak maksadıyla değil. Türkiye’nin şu anda seçim gündemi yokken, çok kolay şekilde, çok popülist politikalarla iktidar ne diyorsa tersini söyleyerek oy toplanabilecek, görece verimli alan varken biz son derece yapıcı bir yerden hükümeti samimiyete davet ediyoruz.”

    Kürtlerin bir ayrılma, toprak talebi olmadığını belirten Özel, “Kürtlerin bizimle beraber eşit vatandaş olma talebi var. Eğer Türkiye’nin en önemli sorununu çözmek için adım atıyorlarsa buradan geri adım olmaması lazım. Tayyip Erdoğan’ın sorununu çözmek için bir hazırlık yapıyorlarsa ve bu insanların bu kadar samimi duygularını kullanarak Tayyip Erdoğan için bir hazırlık yapıyorlarsa, orada bir adım ileri atamazlar” ifadelerini kullandı.

  • Süleyman Soylu Gazze açıklaması

    Süleyman Soylu Gazze açıklaması

    TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, Gazze’de çocukları öldürenlerin dünyaya insan hakları, adalet, demokrasi vaaz ettiklerini belirterek, “Hepsinin kendi egemenliklerini sürdürebilmek için büyük bir yalan olduğunu bütün dünya görmektedir” dedi.

    TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye-Türkmenistan Dostluk Grubu Komitesi Başkanı Yusupguly Eşşayev ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Görüşmede Soylu, “Hem dış politika, hem ticari, ekonomik, kültür ve eğitim olmak üzere her alanda iki ülke başarılı işler ortaya koydu. Hep birlikte önemli adımlar atıyoruz. Türkiye olarak Türkmenistan’ın yükselmesinden, başarılarından, attığı adımlardan gurur duyuyoruz, kendi başarımızdan ayırmıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Dünyanın çok farklı bir süreçle karşı karşıya olduğunu belirten Soylu, bugün Gazze’de, Rusya-Ukrayna savaşında, Suriye’de ve dünyanın başka bölgelerinde yaşananların dünyanın gözü önünde, çocukların gözü önünde yaşandığını söyledi. Soylu, Gazze’de çocukların öldürüldüğünü ifade ederek, “Kendi yurtlarında soykırıma uğruyorlar, yurtlarından çıkarılmak isteniyorlar. Biz Müslümanız, Mescid-i Aksa kıblemiz ve mescidimizdir. Bunu yapanlar hepimize insan hakları, adalet, demokrasi vaaz ediyorlar. Hepsinin kendi egemenliklerini sürdürebilmek için büyük bir yalan olduğunu bütün dünya görmektedir. Amerika, Batı samimi değildir. Bunlar cinayet şebekesidir. Bugün Gazze’de yaptıkları, daha önce Srebrenitsa’da yaptıkları, daha önce birçok İslam ve Türk dünyası ülkelerinde yaptıklarının nedeni bellidir. Birlik içinde olunması, 21. yüzyılın en öneli mecburiyetlerindendir” şeklinde konuştu.

    Türkiye-Türkmenistan Dostluk Grubu Komitesi Başkanı Yusupguly Eşşayev ise, iki ülke arasındaki ilişkilerin binlerce yıldır var olduğunu belirterek, dost ve kardeşliğin pekiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Eşşayev, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde kendilerine önemli görevler düştüğünü sözlerine ekledi.

  • Coşkun Başbuğ: “Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu”

    Coşkun Başbuğ: “Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu”

    Emekli İstihbarat Albay, Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik çıkışıyla ilgili açıklama yaptı.
    Coşkun Başbuğ, Bahçeli’nin kurduğu cümlelerin kolay kurulan cümleler olmadığını söyledi. Başbuğ, “40 yıldır biz bu yolda ülke olarak, millet olarak maddi manevi büyük kayıplar yaşadık. Çözüm süreci mesela benim içinde olduğum bir dönemdi ve destekledim. Neden? Devlet iyi niyette dedi ki, ‘bunlar işi kavgaya, ayrışmaya, çatışmaya kurmuş. Biz de tam tersi barışa, kucaklaşmaya ve kavga sürecini sonlandırmaya kurmalıyız’ diyerek bir çözüm süreci başlattı. Çok iyi niyetle yola çıkılan bir çıkıştı ve eğer işleseydi ciddi anlamda sahada etki üretirdi” ifadelerine yer verdi.

    “Bunlar kolay kurulan cümleler değil”
    Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, “Bahçeli, bölgenin, coğrafyanın yaşadığı kritik süreçte, birlik ve beraberliğinin önemini kavrayan bir devlet adamı olarak, dedi ki; iç kale birlik beraberlik, önümüzdeki süreçte en çok ihtiyaç duyacağımız konular ki dünyanın şuan özellikle bölgemizin nereye gideceğini kimse kestiremiyor. Dolayısıyla köprüden önce son çıkış, bir şans verelim. Burada DEM içinde yanlış yolda olduğunu düşünenler, sadece siyasileri düşünmeyin, seçmen taban dahil buna. PKK içerisinde; bu işten pişmanlık duyan, örgütün pençesine düştüğü için bir şekilde kurtulamayanlar veya örgüt tarafından kafası karıştırılanlar, kim varsa bütün genel bir çerçeve çizerek bir barış teklifi sunalım, bir el uzatalım. Bu ele uzananları da tutup, o birlik beraberlik anlamında bünyemize katalım. Şimdi bunlar kolay kurulan cümleler değil. Burada, Bahçeli’nin ‘uzanan eli boş çevirmeyin; ama tutmuyorsanız da sonuçlarına katlanırsınız’ demesindeki maksat bu” dedi.

    “Bahçeli bilmiyor mu Öcalan’ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini?”
    Başbuğ, “Ben bunu şöyle okuyorum; elbette bebek katili Abdullah Öcalan, gelip de meclise böyle bir konuşma yapmaz. Elbette bebek katili Abdullah Öcalan, meclise gelip, çıkarılıp oralara getirilecek değil. Burada daha çok mecazi bir anlam kullandı Bahçeli; oyunu bozma, maskeleri düşürme adına bir teklif sundu. Bunu alıp başka yerlere çekmek bana göre yanlış anlaşılmaya sebebiyet verir. Ben Bahçeli’nin, bu yaşa gelmiş bir kişinin, öyle tutup da örgütle pazarlık edeceğini veya Abdullah Öcalan denilen katile özgürlük isteyeceği falan asla öyle şeyi düşünmüyorum. Bir takım çevreler hemen buraya çektiler olayı. Enteresandır o çevreler, düne kadar bunu dillendiren Özgür Özel’e, CHP’ye hiçbir tepki göstermediler. Burada çok net bir tavır var devletin aldığı; kavgayı, barışı, oyunu bozma adına aldığı bir hamle var. Bu birilerini rahatsız eder. O rahatsız edenler de hemen çıkış yolunu buradan aradılar. Bahçeli bilmiyor mu Öcalan’ın meclise gelmeyeceğini, getirilmeyeceğini? Bahçeli bilmiyor mu o aldığı cezayı çekmeye devam edeceğini? Burada dolaylı bir gönderme; yani birden fazla çevreye yazılan bir mektup var. Bunun içerisinde; Amerika’da var, Suriyeliler de var, Iraklılar da var. Burada esas niyeti Bahçeli’nin; ayrıştırarak oyunu bozma, maskeyi düşürme, kazanabildiklerimizi kazanıp, en kötü ana; yani o kavganın, savaşın büyüdüğü ana hazırlık yapma. Bütün bu niyette yapılan bir çağrı olarak görüyorum” diye konuştu.

    “Kullanana son fırsat. Karşılık bulur mu? Bulma ihtimali var”
    Başbuğ, şöyle devam etti:
    “Dostane bir mesaj olarak söylendiği kanaatindeyim. Gerçekten de kullanana son fırsat. Karşılık bulur mu? Bulma ihtimali var. Bulursa kim kazanır? Elbette biz kazanırız. Kim kaybeder? Elbette bu oyunu kuranlar kaybeder. Öcalan 40 bin kişinin katili. Netanyahu’ya ne diyoruz? 42 bin. Netanyahu neyse Öcalan o. İkisi de aynı şeyleri yaptılar. Kundaktaki bebeği sıktılar ve kendi halkına Öcalan, kurşun sıkan, ‘Kürt haklarını savunuyorum’ diye Kürtleri yakan, diri diri yakan, köyleri katleden, o kanlı tablonun mimarı. Yıllarda da bu yapının başında. Abdullah Öcalan düne kadar eğer idam cezası kalkmasaydı şu an yaşamıyor olacak olan kişi, sonuna kadar cezasını çekmeli. Zaten bana göre ne siyasi iktidar, ne de diğerleri böyle bir teklifte asla bulunmazlar. Böyle bir teklifin öncüsü olmazlar. Buna sayın Bahçeli, sayın Erdoğan dahil. O nedenle diyorum lafları yanlış yere çekmek doğru değil. Ben Öcalan’ın öyle serbest kalacağını, öyle meclise geleceğine veya ortalıkta gezeceğini asla ihtimal vermiyorum; çünkü bu 85 milyonu karşına almak demek. Öcalan’ın katil olduğunu biz dahil 7 düvel biliyor. Bu kişinin yeri cezaevidir ve orada kalmalıdır.”

  • Dervişoğlu’ndan Bahçeli’nin Öcalan çağrısına sert tepki

    Dervişoğlu’ndan Bahçeli’nin Öcalan çağrısına sert tepki

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

    İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, teröristbaşı Abdullah Öcalan için “Tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” açıklamasına sert tepki gösterdi.

    Dervişoğlu “Bu ülkenin geleceğini, milletin istikbalini, devletin bekasını Devlet Bahçeli’ye karşı savunacak olmak rüyamda bile görebileceğim bir şey değil. Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç, dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.” dedi.

    Müsavat Dervişoğlu, eline aldığı urganı atarak, “Bu milattır. Madem ki milattır o zaman onun da bir hatırası olsun. Türk milletinin anılarını yok ettiniz, bu büyük milletin geleceğine kast ettiniz. Al şimdi bu ipi başının ucuna as.” ifadelerini kullandı.

    “Ne yazık ki; uzun zaman önce öngörerek uyardığım, daha geçtiğimiz hafta buradan ihtar ettiğim en kötü senaryo uygulamaya geçmiş; AK Parti- MHP-CHP-DEM partilerinin lider ve yönetici kadroları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edilmiştir. Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç, dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.

    “NEFESSİZ BIRAKILABİLECEĞİMİZ BİR SÜRECİN İÇERİSİNE GİRMİŞ BULUNUYORUZ

    Ben başkaları gibi ne anlama geldiği belli olmayan, televizyon programlarında ve gazete köşelerinde, acaba ne demek istedi, ne yapmayı amaçlıyor türünden, tartışmaya açık cümleler kurmayacağım. Oldukça net, açık ve kısa konuşacağım. Cumhuriyetimizin 101. yılına bir haftamız var. Bizimse kaybedecek bir dakikamız bile yok. Çünkü ihanet çemberi artık alabildiğine genişlemiş, ve hayat sahamızı öylesine daraltmıştır ki, son bir organize darbe ile tamamen nefessiz bırakılabileceğimiz bir sürecin içerisine girmiş bulunuyoruz.

    “ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN PARTİSİNİ SARAYIN VESAYETİNE BAĞLAMIŞ İŞBİRLİKÇİLER”

    Bizler tarihe karşı sorumluluğu olan insanlarız. Kişisel ikbal kaygıları ve siyasi hesaplar üzerinden konuşamayız. Üç beş oy veya anayasa değişikliği için gerekli nisabı tamamlamak, Tayyip Erdoğan’ı bir kere daha cumhurbaşkanlığına aday yapmak uğruna, İnandığımız değerlerden vazgeçip, İhanete el uzatmak düşüklüğüne katlanamayız. Yüz yüze olduğumuz şey, 106 yıl önce yaşadığımız işgal günlerinden farklı olarak düşmanın sancağıyla, ordusuyla gelip, Mermisini ve süngüsünü kalbimize nişanlaması değildir. Türk’ü, Türk’ün sancağıyla; Türk’ü, Türk’ün sözüyle vurmaktır söz konusu olan.

    “RÜYAMDA BİLE GÖREBİLECEĞİM BİR ŞEY DEĞİL”

    Allah yukarıda şahit, bu ülkenin geleceğini, bu milletin istikbalini, bu devletin bekasını Devlet Bahçeli’ye karşı savunacak olmak rüyamda bile görebileceğim bir şey değil. Tarihte yaşadığımız ihanetlerin en büyüğü, en alçakçası ve en güçlüsüdür. Bu noktada, 15 Temmuz’dan öğrendikleri ihanet yöntemleri ile 1918’in işgal günlerinden aldığı kesin olan feyz birleşmektedir. Cumhuriyet’in bölünmez bütünlüğüne vakfetmiş rahmetli Alparslan Türkeş’in partisini sarayın vesayetine bağlamış işbirlikçiler de, büyük bir gafletin içerisinde, korkunç bir ihanetin sesi olmuşlardır.”

  • AK Parti İlçe Kongreleri Balıkesir’de tüm hızıyla devam ediyor

    AK Parti İlçe Kongreleri Balıkesir’de tüm hızıyla devam ediyor

    AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir, kongrelerin teşkilatın birlik ve beraberliği açısından önemine dikkat çekerek, tüm hemşehrileri kongrelere katılmaya davet etti. İl Başkanı Aydemir açıklamasında, “Milletimizin yüreğini ortaya koyarak kurduğu bir dava hareketi olan AK Parti’mizde, tüm kadrolarımız ilk günden bu yana her zaman tazelenerek, yenilenerek ve güçlenerek her alanda çalışmaya devam etmektedir. Bugün de bu azim ve kararlılıkla, milletimize hizmet etme gayretindeyiz. Dün olduğu gibi bugün de umudun, icraatın ve geleceğin adı AK Parti’dir. Bizler, bu davanın birer neferi olarak, milletimize en iyi hizmeti sunmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanına mektup göndermeye yoğun ilgi

    Cumhurbaşkanına mektup göndermeye yoğun ilgi

    Konuyla ilgili bir açıklama yapan AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, “Kongre süreci öncesinde, hemşerilerimizin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a taleplerini, önerilerini ve dertlerini iletebilmeleri için şehrimizin meydanlardayız. Merkez ilçemizde 3 noktada olmak üzere, Altıntaş, Dumlupınar, Tavşanlı ve Domaniç ilçelerimizde, hemşerilerimizi dinlemeye, onlarla hemhal olmaya Cumhurbaşkanımıza mesajlarını iletmelerine imkan sağlamak üzere meydanlardayız” dedi.