Kategori: Siyaset

  • ”Gazzeliler 364 gündür kahramanca direniyor”

    ”Gazzeliler 364 gündür kahramanca direniyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde AK Parti “Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bundan bir ay önce başlattığımız ve adına ‘Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları’ dediğimiz kucaklaşma seferberliğimizi İstanbul programımız ile hitama erdiriyoruz. 6 Eylül’den beri tüm kadromuz ile sahadaydık. Program sayesinde teşkilat olarak birliğimizi, beraberliğimiz perçinledik. Kongre sürecimiz öncesinde bizlere rehberlik edecek fikir havuzunu derlemiş bulunuyoruz. Türkiye Buluşmaları, AK Parti’nin milletimizin kalbindeki sarsılmaz yerini bir kez daha teyit etmiştir. Vatandaşlarımız sorunların çözümü olarak ilk başta partimizi ve ittifakımızı görüyor. Vatandaşlarımız muhalefet aktörlerine güvenmiyor. Onlardan kendisine hayır geleceğine asla inanmıyor. Zaman zaman serzenişte bulunsa da insanımız son kertede AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na güveniyor. AK Parti olarak bize verilen bu desteğin kıymetini çok iyi biliyoruz. Bunu boşa çıkarmamakta kararlıyız” dedi.

    “Nezaketle hoşgörüyle yolumuzda ilerleyeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongre sürecimizi tazelenmenin bununla birlikte büyük bir kucaklaşmaya dönüştürme arzusundayız. AK Parti ruhunu içselleştirmiş, AK Parti’nin ufkuna vizyonuna sahip millet ve memleket sevdalısı yeni isimler ile kadrolarımızı tahkim edeceğiz. Kongrelerimizi parti içi bir faaliyet gibi değil milletimizle geleceğimizi inşa edeceğimiz bir şölene çevireceğiz. Biz AK Parti olarak üye sayısı itibariyle Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Biz çıkar birliği yapmış değil Türkiye’ye hizmet aşkıyla dava ve yol arkadaşlığı yapmış bir siyasi partiyiz. AK Parti teşkilatlarını bir arada tutan harç, kardeşlik hukukudur. Makamlar, rütbeler, oturulan koltuklar değişebilir molalar olabilir, kesintiler olabilir, dinlenmeye çekilenler olabilir ama uğruna ömrümüzü adadığımız dava ilelebet payidar olacaktır. Bizden öncekilerden devraldığımız bu hizmet kervanı aynı şekilde yoluna devam edecektir. Öfke diline yer vermeyecek, nezaketle hoşgörüyle yolumuzda ilerleyeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Gazzeli kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen 364 gündür Siyonist işgalcilere karşı kahramanca direniyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Türkiye Buluşmaları’nda görev alan tüm kardeşlerime, tüm kabine üyelerimize, teşkilatımızın güzide mensuplarına teşekkür ediyorum. Sizlerin de yakından takip ettiği gibi son bir yıldır bölgemizde çok kanlı çatışmalar yaşanıyor. İsrail’in Gazze halkına yönelik soykırımı 1. yılı tamamlamak üzere. Tüm dünyanın gözleri önünde 50 bine yakın masum insan katledildi. Uluslararası hukuk, savaş hukuku, insana ve insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsi ayaklar altına alındı. İşlenmedik suç, işlenmedik barbarlık kalmadı. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Gazze halkının direniş zeminini kıramadılar. Gazzeli kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen 364 gündür Siyonist işgalcilere karşı kahramanca direniyor. Filistin’in kahraman evlatlarına buradan en kalbi muhabbetlerimizi gönderiyoruz. Türkiye olarak tüm imkanlarımız ile Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. İsrail’e karşı ekonomik tedbir uygulayan tek ülke biziz. Uluslararası tüm platformlarda Filistin halkının haykıran sesi olan biziz. İlk gün neredeyse duruyorsak bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. İlk gün neyi savunuyorsa bugün de aynı değerleri savunuyoruz. Türkiye’de ne diyorsak Birleşmiş Milletler kürsüsünde de aynı cümleleri kurmaktan asla çekinmiyoruz. Yalpalamadan, savrulmadan, kimseden korkmadan, kimsenin baskına boyun eğmeden, mazlumun yanında zalimlerin karşısındayız. İsrail’in Lübnan’a başlattığı saldırılar sonrasında en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri biz olduk” ifadelerini kullandı.

    “Netanyahu çetesine dur denilmezse bu yayılmacı politikacının nereye varacağını bizler tahmin edebiliyoruz”

    “İsrail’in hedefi bellidir. Batılı güçler ise bunların asıl niyetlerini bildikleri halde Holokost utancından dolayı Netanyahu ve katliam çetesine seslerini çıkaramamaktadırlar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır bize özgürlüklerden bahsedenlerin Filistinli çocuklar için toplanan göstericilere nasıl davrandıklarını sizler de görüyorsunuz. Filistin bayrağına dahi tahammül edemiyorlar. Terör örgütlerine gelince protesto haktır, kutsaldır diyenler söz konusu Filistin olunca faşizmin en nobran halini savunuyorlar. Geçen yüzyılın başında olduğu gibi coğrafyamızda sinsi bir plan uygulamaya konmuştur. Hamas, Hizbullah, Suriye, Yemen, İran sadece bir bahanedir. İşgal ve istila politikasını meşrulaştırmak için İsrail hükumeti her gün yeni bir mazeret üretmektedir. İçimizdeki bazı İsrail dostları her ne kadar gerçekleri gizlemeye çalışsa da, Netanyahu çetesine dur denilmezse bu yayılmacı politikacının nereye varacağını bizler tahmin edebiliyoruz. Türkiye büyük bir ülkedir. Büyüklüğümüze yaraşır şekilde milletimizin güvenliğinde nasıl hiç zaafiyet vermediysek bugün de aynı stratejik akılla hamlelerimizi planlıyoruz” dedi.

    “Millete hizmet mücadelemizi azimle sürdüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin hangi gündemlerin peşinde koştuklarını görüyorsunuz. Sabah akşam koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyorlar. Seçimlerde sandıkta yaşadıkları hezimeti unuttular. 4 yıl sonra yapılacak seçimler için şimdiden birbirleriyle kavgaya tutuştular. Geçen sene koltuğundan tard edilen eski genel başkan ise bir köşeye atılmanın hıncıyla sosyal medyadan sağa sola sataşıyor. Zehirli dili ve söylemleriyle tansiyonun düşmesine müsaade etmiyor. Biz bunlara aldırmadan millete hizmet mücadelemizi azimle sürdüreceğiz. Oruç Reis araştırma gemimizi Somali’ye uğurladık. 2017 yılından beri ülkemize önemli hizmetlerde bulunan Oruç Reis artık Somali’de 3 ruhsat sahasında sismik faaliyet yürütecek. Açlıkla anılan Somali bölgesi, Oruç Reis’in keşifleri sonrası huzurla refahla gündeme gelecek” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

  • Bahçeli’den Sinan Ateş davası açıklaması

    Bahçeli’den Sinan Ateş davası açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sonuçlanan Sinan Ateş davasına ilişkin ilk kez konuştu.

    Sinan Ateş cinayeti davasının sonuçlandığı hatırlatılıp karara ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli, “Dava Türk yargı unsurlarıyla devam etmiştir. Birinci aşaması sonuçlanmıştır. Yargının kararına saygı duyarız.” dedi.

    Bu dava üzerinden partisinin ve Ülkü Ocaklarının sorgulanması, kötülenmesi ve kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için gayret gösteren bakış açılarını da kınadığını belirten Bahçeli, davayı takip edenlerin MHP’nin sorgulanmasına katkı sağlayacak davranış ve telkinlerde bulunduklarını söyledi.

    Türk adaletinde bunların olmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “”Her davada, her konuda, başta Osman Kavala vesaire gibi olmak üzere, adalet iddiasında bulunanların, ne olduğu henüz açıklanmamış, sonuçlanmamış bir mahkeme sürecinde böyle bir yargıya vararak sahip oldukları televizyon aracılığıyla veyahut sahip oldukları kadrolarıyla MHP’yi sorgulamaya başlamış olmaları kabul edilebilir bir durum değildir.” dedi.

    Yargı sürecinin devam edeceğini dile getiren MHP lideri, “ülkücü kimliği taşımakla beraber bu mahkemelere katılmışlardır. Onların yıllardır çatıştıkları siyasi akımlarla yan yana oturarak MHP’nin sorgulanmasına seyirci kalmaları da üzücü bir davranıştır.” ifadelerini kullandı.

    MECLİS’TE NORMALLEŞME GÖRÜNTÜLERİ

    Yasama yılı açılışında TBMM Genel Kurulunda DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaşmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın bileşenleri olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına desteklerini gösterdiklerini dile getirdi.

    Bahçeli, “Ellerini sıkmam Türkiye partisi olarak gerekeni yaptığımın göstergesidir.” dedi.

    Fikirlerini kabul etmediği milletvekillerinin yanına gidip ellerini sıkmasının bu çağrıya dayalı kaynaştırıcı, birleştirici ve Türkiye partisi olma vasfının işareti olarak görülmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Buradan başka bir anlam çıkartmak da doğru değildir.” dedi.

    MHP lideri, “MHP bir adım atmazsa, diğerlerinden bir şeyler beklemek hakkı doğmaz.” ifadelerini de kullandı.

    DEM Parti Eş Genel Başkanı’na annesinin vefatından dolayı taziye sunduğunu, bunun da insani bir görev olduğunu belirten Bahçeli, “Meclis’in resepsiyonunda bu yaklaşımları görmekten de çok memnun oldum. Birçok siyasi parti, geçmiş dönemlerden çok daha kalabalık bir şekilde Meclis resepsiyonunu şereflendirmişler, orada karşılıklı görüşmeler, değerlendirmeler içerisinde bulunmuşlar, güler yüz hakim olmuştur. Bu güler yüzü devam ettirmek için adım atılıyor.” diye konuştu.

    “MHP’yi böyle siyasi kısır anlayışlar içerisinde hapsetmek doğru değildir. MHP’yi iyi anlamak lazım.” açıklamasında bulunna Bahçeli, “Attığı adımların ne olduğunu çok iyi düşünmek lazım. Alelacele cevaplar vererek gerginlik yaratmanın, kaosa, krize alet olmanın da gereği yoktur. O sebepten dolayı bu tartışmalara katkı sağlayan, hala televizyonlarda, hele hele malum işi gücü bırakmış MHP düşmanlığıyla varlıklarını devam ettiren Halk Partisi’ni de kınıyorum. Aynı zamanda onların televizyonunu da kınıyorum. Akıllarını başlarına alsınlar, huzuru bozmasınlar. Türkiye’nin etrafında ateş çemberi var, ateşe katkı sağlamasınlar.” dedi.

    MECLİS’TE İSRAİL OTURUMU

    TBMM’de 8 Ekim’de kapalı oturum yapılacağı, bu tarihin aynı zamanda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasının da yıl dönümü olduğu hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Bahçeli, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin almış olduğu bu karar, çok yerindedir.” dedi.

    Gazze’deki vahşice saldırı ve soykırımın 1 yıldır sürdüğünü belirten Bahçeli, “TBMM’de, Türkiye’nin değerli milletvekillerine, ilgili, sorumlu bakanlıkların vereceği bilgiler ışığında bir değerlendirmede bulunmak ve geleceği de ona göre yorumlayacak bir fırsatı bu millete sunmak kanaatimce hayırlı olacaktır.” diye konuştu.

    SİNAN ATEŞ DAVASININ KARARLARI

    Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davada Tetikçi Eray Özyağcı ve azmettiriciler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Toplam 11 sanığa hapis cezası verilirken 5 kişi ise beraat etti. 6 kişiye ise tahliye kararı uygulandı.

  • Erdoğan, Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Patrice Emery Trovoada’yı kabul etti

    Erdoğan, Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Patrice Emery Trovoada’yı kabul etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Patrice Emery Trovoada’yı kabul etti. Dolmabahçe Ofisi’ndeki kabulde, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da yer aldı.

    Basına kapalı gerçekleştirilen ziyaretten fotoğraflar paylaşıldı.

  • Özgür Özel: Cumhurbaşkanı adayı değilim

    Özgür Özel: Cumhurbaşkanı adayı değilim

    Medyascope’a demeç veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ben kazanma ihtimalimiz olan bir seçimde kaybettirecek işler yapmam. Ben kendi adaylığımı dayatıp en doğru adayın seçilmesine mani olmam.” dedi.

    Aday kim olacak tartışmalarına da tepki gösteren Özel, “O mu olacak bu mu olacak? Bu tartışmanın bir satın alanının bizim örgütümüzde olamaması lazım.” ifadesini kullandı.

    Meclis Genel Kurulu’nda yeni yasa yılı açılış oturumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ayakta karşılamasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Özgür Özel, yaşananlara tepki ölçmek amacıyla bir anket yaptıracağını söyledi.

  • Meclis’te İsrail oturumu

    Meclis’te İsrail oturumu

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CNN Türk’te katıldığı bir televizyon progamında İsrail’in Lübnan’a işgal girişimi ve bölgedeki gelişmelere ilişkin 8 Ekim’de Meclis’in toplanacağını söyledi.

    Kurtulmuş, “Terör örgütleri üzerinden Türkiye baskı altına alınmaya çalışılıyor. Biz kimin ne olduğunu hangi adımı niçin attığını çok iyi biliyoruz. Suriye’nin Irak’ın istikrarsızlaştırılmasıdır. Türkiye’nin buna uyanık olması lazım. Türkiye bölgede ayakta kalabilmiş büyük bir ülkedir. Siyaset üstü bir konudur, bu bir milli meseledir. Meclis 8 Ekim Salı günü toplanacak. Hükümet İsrail konusunda Meclis’i bilgilendirecek. Dışişleri ve Savunma Bakanı Salı günü bilgi verecek” dedi.

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, İsrail’in saldırıları, Orta Doğu’daki gelişmeler ve Türkiye’nin aldığı tedbirlere ilişkin TBMM Genel Kurulunu bilgilendireceği oturum 8 Ekim Salı günü yapılacak.

    İki Bakan, Orta Doğu’daki savaş riski konusunda Meclis’i bilgilendirecek

    Bakanlar Fidan ve Güler, TBMM İçtüzüğü’nün 59. maddesi kapsamında milletvekillerini, İsrail’in saldırıları, çatışmaların yayılması ve Orta Doğu’daki savaş riski konusunda bilgilendirecek.

    Oturumun kapalı yapılıp yapılmamasına birleşimin açılmasının ardından karar verilecek. Fidan ve Güler’in, Genel Kurulu bilgilendireceği oturumun kapalı gerçekleştirilmesi bekleniyor.

    Bu oturumun kapalı yapılmasına karar verilmesi halinde Genel Kurul salonuna dinleyici ve gazeteci alınmayacak. Ayrıca Genel Kurul salonunun yanında bulunan odalar da oturum süresince boşaltılacak ve kapalı tutulacak.

    Bakanlar Fidan ve Güler’in bilgilendirmesinin ardından kapalı oturum sona erecek, Genel Kurul açık oturumla gündemdeki konuları görüşmeye devam edecek.

    Kapalı oturum tutanakları ve özetleri, 10 yıl sonra yayımlanabilecek.

  • Atama kararları Resmi Gazete’de

    Atama kararları Resmi Gazete’de

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararları ile birlikte, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği’ne Çok Taraflı İlişkiler Genel Müdürü Zeynep Kızıltan, İktisadi İşbirliği ve Geliştirme Teşkilatı Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine Uluslararası Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Esen Altuğ, Pakistan İslam Cumhuriyeti Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Destek Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Neziroğlu, Lübran Cumhuriyeti Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne İkili İlişkiler Genel Müdürü Murat Lütem atandı.

    Resmi Gazete’de yer alan karara göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliğine Yalçın Gemici atandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda açık bulunan Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Behçet Bakır atandı. Ayrıca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda açık bulunan Başmüfettişliklere, Müfettişler Hüseyin Gökçe, Emrah Yıldırım, Ulaş Kırlı, Çağrı Büyük, Nesimi Üstün, Baybara Yemliha, Ferhat Mişe, Yağmur Venüs Toprak Öztürk ve Onur Bayrak getirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nda ise Personel Genel Müdürü Adem Dinç görevden alındı. Yerine ise aynı yer Genel Müdür Yardımcısı Seyfullah Arslantürk atandı. Ayrıca Seyfullah Arslantürk görevden alınan Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyesi Adem Dinç’in yerine atandı. Karar ile birlikte Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ve Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aynı yer Genel Müdür Yardımcısı Abdulvahit Fidan atandı.

    Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde ise Hatay Vakıflar Bölge Müdürü Ümit Gökhan Çiçek, Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Erdal Pınar, Samsun Vakıflar Bölge Müdürü Ali Erkan Öztürk ve Trabzon Vakıflar Bölge Müdürü İsmet Çalık görevden alındı. Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan Tunç, Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne Adem Bozkurt, Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne Halil Alper, Samsun Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne Hüseyin Uysal ve Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne Kastamonu İl Gençlik ve Spor Müdürü Reşat Asrak atandı. Vakıflar Genel Müdürlüğünde açık bulunan Vakıflar Meclisi Üyeliklerine ise Adnan Er ve Mevlüt Çam atandı.

  • “Bosna-Hersek’e yardımda bulunmaya hazırız”

    “Bosna-Hersek’e yardımda bulunmaya hazırız”

    Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Bosna-Hersek’in Jablanica şehrinde 4 Ekim’de meydana gelen yoğun yağışların ve toprak kaymasının neden olduğu can kayıplarından derin üzüntü duyuyoruz. Ülkemiz dost ve kardeş Bosna-Hersek’e her türlü insani yardımda bulunmaya hazırdır. Yerel makamlarla iş birliği halinde ihtiyaçların tespit edilerek, yardımların ulaştırılmasına yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, Bosna-Hersek halkına başsağlığı diliyoruz” denildi.

  • Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin dışişleri bakan yardımcıları ile görüştü

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin dışişleri bakan yardımcıları ile görüştü

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin dışişleri bakan yardımcıları ile bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin görüntüleri bakanlık tarafından paylaşıldı.

  • Bakan Kurum: “Şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettik”

    Bakan Kurum: “Şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettik”

    Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adıyaman’da Atatürk Bulvarı üzerindeki rezerv alanlarını gezerek incelemelerde bulundu. Bakan Kurum, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar’a teşekkür ederek, şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettiklerini belirterek, 2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutu teslim etmiş olacaklarını vurguladı.

    “Baykar Şirketine teşekkür ederim”
    Bakan Kurum, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar’a teşekkür ederek, “Kahta’dan Gölbaşı’na, Çelikhan’dan Besni’ye tüm Adıyamanlı hemşerilerimi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Afetzede kardeşlerimize, Cumhurbaşkanımızın selamlarını, sevgilerini iletiyorum. Hemen ifade etmek isterim ki; Adıyaman’ımıza her gelişimizde, bir önceki günden daha fazla yuvamızın sahipleriyle, iş yerlerimizin esnafımızla buluşmasından dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Ben hem şu anda önünde bulunduğumuz şantiyemizde çalışan hem de 11 ilimizin her yerinde alın teri döken; 153 bin işçi, mimar, mühendis kardeşimize çok teşekkür ediyorum. Bugünkü ziyaretimiz kapsamında, Örenli mahallemizde, Baykar Şirketi tarafından inşa edilen yeni yuvalarımızı da burada ifade etmek isterim. Ben Adıyamanlıların huzurunda, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, Haluk Bayraktar beye çok teşekkür ediyorum. Bilhassa, bu vatana böyle kıymetli evlatlar kazandıran, daima hayrı ve hakkı destekleyen merhum Özdemir Bayraktar ağabeyimizi rahmetle yad ediyorum. Tabi Selçuk Bayraktar deyince akla Teknofest geliyor. Bildiğiniz gibi, Teknofest, bu yıl depremden etkilenen 11 şehrimizden biri olan Adana’mızda düzenleniyor. Buradan; geleceğin teknolojilerini üreten gençleri bir araya getiren, dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivaline selamlarımızı gönderiyoruz. Yarışmalara katılan her bir gencimizi sevgiyle kucaklıyoruz, tebrik ediyoruz” dedi.

    “Son üç ayda 60 bin yeni konutun daha inşasına başladık”
    Son üç ayda 60 bin yeni konutun daha inşasına başladıklarını ifade eden Bakan Kurum, “Bugün üzerinde bulunduğumuz deprem bölgesinde; ilk günden bu yana devlet millet birlikteliğini ortaya koyduk. Bu bölgeyi, yeni bir milli mücadele alanı olarak gördük. İşte bu inançla 11 ilimizde 452 bin konut ve iş yerini kapsayan projelerimiz için ortak akılla, istişareyle, tam bir uyum içerisinde çalışıyoruz. 11 şehrimizde 332 bin yeni yuva ve iş yerimizin inşaatını başlattık. Sadece son üç ayda 11 ilimizin şehir merkezlerinde, yeni yerleşim yerlerinde ve köylerinde tam 60 bin yeni konutun daha inşasına başladık” şeklinde konuştu.

    “2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutumuzu teslim edeceğiz”
    2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutumuzu teslim edeceklerinin altını çizen Bakan Kurum, “Şu ana kadar 101 bin 254 konutu teslim ettik. İnşallah 2024 sonuna kadar toplamda 200 bin konutumuzu vatandaşlarımıza teslim etmiş olacağız. 2025 yılı sonuna geldiğimizde; 11 ilimizde 14 milyon insanımızın tamamı; huzurlu, güvenli, yeni bir hayata başlamış olacaklar” ifadelerini kullandı.

    “Adıyaman’ımızda 14 bin 605 yeni işyeri ve konut teslim ettik”
    Adıyaman’da 14 bin 605 yeni işyeri ve konut teslim ettiklerini belirten Bakan Kurum, “Adıyaman’ımız milletimizin gözbebeğidir. Hazreti Safvan’ın, Milli Mücadelenin yiğitleri Besnili Reşit Ağa’nın, Kahtalı Bedir Ağa’nın yurdudur. Bu değerleri yetiştiren; merhametin ve mertliğin timsali Adıyamanlı kardeşlerimizi çok seviyoruz. Ecdadın dediği gibi; ‘bu hayattaki en güzel yer, bir duanın içinde yer almaktır.’ Biz Adıyamanlıların duasında yer almak için, çocuklarımızın güvenli yuvalarda huzurla büyümesi için canla başla çalışıyoruz. Şu ana kadar Adıyaman’ımızda 14 bin 605yeni yuvamızı ve iş yerini vatandaşlarımıza kazandırdık. Ve inşallah yılsonuna kadar toplam 7 bin 228 konut ve işyerini depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Adıyaman Meydan Projemizle şehrimize, işlevsel, estetik, geniş bir meydan kazandırmak istiyoruz. Şehrimize yeni bir nefes alanı açmayı arzuluyoruz. Meydanımız dükkanları, ofisleri, kütüphanesi, müzesi, okulu, camileriyle gençlik merkezi, parkı ve kafeleriyle; her türlü sosyal ihtiyaca cevap veren bir eser olacak. Bir ay önceki ziyaretimizde vatandaşlarımızın talebi alınarak, çoğunluğun sağlanması halinde projeyi gerçekleştireceğiz demiştik. Gelinen süreçte vatandaşlarımızla görüşmelerimizi yaptık. Yüzde 70 gibi yüksek bir çoğunluğun talebiyle projemizi hayata geçireceğimizi buradan müjdelemek istiyorum. Şunu da ifade etmek isterim. Eski Hükümet konağının bulunduğu alanımızı da hazine mülkiyetine aldık. Burada 1-2 katlı ticari alanlar yaparak, Atatürk bulvarındaki ticari ve sosyal canlılığı arttıracağız. Tabi burada hiçbir kardeşimizi de mağdur etmemek adına Vatandaşlarımıza kira yardımı ve konteyner imkanı da sunacağız. En kısa sürede, tahliye sürecine de başlayacağız. Yine bundan 130 yıl önce yine bir depremde yıkılan, tarihi 500 yıla dayanan Ulu Cami’miz için de yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bakanlık olarak verdiğimiz desteklerle, Kültür ve Turizm Bakanlığımızla; Ulu Camimizde yeniden ezan seslerini yükselteceğiz. Adıyaman Üniversitesi Morfoloji Binası, Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi ve 71 adet lojmanın, Örenli Mahallemizde 500 kişilik camimizin ihalelerini gerçekleştirdik, yapımlarına başlıyoruz. Ve yine İndere’de de bin 500 kişilik camimizin de inşaatına en kısa sürede başlıyoruz. Burası Adıyaman. Burası, Pera Antik Kenti’yle, Cendere Köprüsü’yle, Nemrut Dağı’yla dünya mirasına ev sahipliği yapan bir kültür atlasıdır. Adıyaman’ımız genç nüfusu, alternatif enerji potansiyeliyle çok büyük fırsatlara sahiptir. Adıyaman’ın sahip olduğu bu değerleri güçlendirmenin yolu da şehrimizi bir an önce yeniden imar etmekten geçiyor. Tam da bu noktada şunu ifade etmek istiyorum. Bizim, hiçbir devletin güç yetiremeyeceği işleri başaran güçlü bir devletimiz var. Kaynağımız, projemiz, irademiz var. Daha da önemlisi; azmimiz, hızımız, millet sevdamız var. Allah’ın izniyle; ekonomik şartlar ne olursa olsun, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimizde depremin yaralarını saracağız. Tek bir kardeşimizi evsiz, ocaksız, çatısız bırakmayacağız. Tek bir annemizi, yavrumuzu; geleceğe dair umutsuz bırakmayacağız. Biz deprem bölgesine gelip selfi çekip ayrılanlardan olmadık, olmayacağız. Biz, depremden sonra, turistik bir ziyaret gibi buraya gelip, çay içip, sohbet edip gidenlerden olmadık. İlk günde buradaydık, son güne kadar da, son yuva dolana kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu açsın, işlerimizi kolaylaştırsın diyorum. Rabbim bizi vatandaşlarımıza mahcup etmesin diyorum” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan TEKNOFEST’te konuştu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan TEKNOFEST’te konuştu

    Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST, Adana Havalimanı’nda devam ediyor. Bugün TEKNOFEST alanını ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada TEKNOFEST’in öneminden bahsederek, “Buradan tüm Adana’yı, Çukurova’yı yürekten selamlıyorum. Adana’nın, Çukurova’nın çalışkan ve vizyoner gençlerini saygıyla selamlıyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Bugün bir kez daha Adana’dayız. 10 Ağustos’ta Adana’ya gelmiş ve muhteşem bir projenin açılışını yapmıştık. Adana ile birlikte Mersin’in de gurur kaynağı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı tüm bölgemizin hizmetine sunmuştuk. Şimdi de Şakirpaşa Havalimanı’ndayız ve Adana’nın misafiriyiz. Bugün Adana bir başka güzel. Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece milli teknoloji hamlemizin göz kamaştıran eserleri yok, burada genç yüreklerimiz ve parlak zihinlerimiz var. Bugün burada geleceğin Aziz Sancarları, Hezarfenleri var. Burada aşkın, ilimin ve barışın diliyle konuşan ufku açık yüzbinlerce gencimiz var” ifadelerini kullandı.

    “Şakirpaşa ile ilgili iddialar boşa çıktı”

    Şakirpaşa Havalimanı ile ilgili algıların boşa çıktığına dikkat çeken Erdoğan, “Biz Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa Havalimanı ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana ve siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa Havalimanı kapanmadı, açık. Biz de bugün Şakirpaşa Havalimanı’na indik. Bugün burada TEKNOFEST fuarını gümbür gümbür dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip, ‘Şakirpaşa ne olacak’ diye etkilenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum. Siz asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha büyük ve hayati görevler icra edecek. TEKNOFEST sadece bir başlangıç. Burayı tarihine, misyonuna ve görevine uygun bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    “Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var”

    Adana’nın çok önemli bir şehir olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençlerimizi yürekten kutluyorum. İsmini yaşattığımız eski Adana valilerinden, Adana nehirlerini ıslahı ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakirpaşayı da minnetle anıyorum. Bizim gönlümüzde buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayi Milliye’ye kadar her zaman ülkesine sahip çıkan Adana’nın farklı bir yeri var” ifadelerini kullandı.

    “Açılan yollarda sarsılmadan yürüdük”

    22 yılda Türkiye’nin birçok alanda çok önemli bir yere geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
    “Geleceği inşa etmek yarınları hayal etmekle başlar. Biruni, Ulubey, Cabir Bin Hayyam ve nice büyüğümüz fikir ve yürek teri döktü. Vecihi Hürkuş ve Erbakan hocamız hayallerini gerçekleştirmek adına nice bedeller ödedi. Pek çok badireyle karşılaştılar ama onlar inandıkları yolda yürümekten asla vazgeçmediler. Bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. Engellerle karşılaştık, içeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Çifte standartların her türünü gördük ama neyi başardıysak bileğimizin gücüyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla savunma sanayisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik. Bizden öncekiler zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleyle bir yol açmışlardı. Biz de onların açtığı yollarda sarsılmadan yürüdük.”

    “Sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır”

    Özdemir Bayraktar’ın Türkiye savunma sanayi sistemlerinin üretiminde çok önemli bir yerde olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi Özdemir Bayraktar’dı. Özdemir Bayraktar insansız hava araçlarında çığır açan bir isimdi. Milli teknoloji hamlesinin mihmandarlarındandı. Baykar’ın hayata geçirdiği pek çok projenin fikir babasıydı. Kararlı ve güçlüydü. Yılmadı ve yıldırmadan yoluna devam etti. Durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız Türk savunma sanayisini gururla 50’den fazla ülkede temsil ediyorsa Özdemir ağabeyin katkısı vardır. İnşallah sizler bu mücadeleyi daha ileri taşıyacaksınız. Bizim eksiklerimizi telafi edecek olanlar sizlersiniz. Gençler, sizler Türkiye’nin umudusunuz. Türkiye’nin istikbali ve aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. Yapamazsınız, başaramazsınız diyen zihni köleleştirilmiş felaket telallarına kulak asmayın. Sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır” dedi.

    “Sizinle hayalleriniz arasına girebilecek birçok engeli kaldırdık”

    Türkiye’nin 22 yılda birçok gelişmeye imza attığını ve güçlü bir altyapı oluşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Tüm bunları söylerken şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz ve yaşıyorsunuz. Son 22 yılda sizinle hayalleriniz arasına girebilecek bir çok engeli kaldırdık. Milli gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık. Nereden nereye. Savunma sanayiinde yerli ve milli üretimin payını yüzde 80’lere çıkarttık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız. AR-GE merkezi sayımızı sıfırdan bin 328’e çıkarttık. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda 13 bin 101’i tamamlandı, 200 binin üzerinde proje devam ediyor. Güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık” diye konuştu.

    “Yeni bir rekora imza atacağız”

    TEKNOFEST’in her sene katılımcı rekoru kırdığını ve bu sene de rekor kıracağına inandığını anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
    “Merkezinde siz gençlerimizin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilimle, teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablo TEKNOFEST’tir. Ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST, yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tutuyor. Dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına dışa bağımlı yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere gösteriyor. TEKNOFEST bir gençlik destanıdır. TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. 2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne şahitlik ediyoruz. 20 bin yarışmacıyla başlamıştık ama geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacı ve 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık. Adana’da ise 790 binden fazla takım 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Akdeniz bölgesinde ki tüm gençlerimizi Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”

    “İsrail hükümeti süreci dinamitleyecek provokasyona imza atıyor”

    İsrail’in saldırılarına değinen Erdoğan, bölgede ateşin her geçen gün arttığına vurgu yaparak, “İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti; şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bölgede ateşkese, barışa, huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Uluslararası hukuk tamamen rafa kaldırılmış durumda” dedi.

    “Plandaki hedefin neresi olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yok”

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik sözlerine tepki gösteren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
    “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e özellikle kalkıyor ‘BM’ye gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hale bak. Şimdi 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel Sekreteri’ne sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreteri’ne yönelik BM’ye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun. Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın, ama dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derecede ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım. Bölgemizde, sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’la sınırlı kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kahin olmaya gerek yoktur.”

    “Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar”

    Türkiye’ye karşı meydan okuma yarışına girildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes, meselenin Kudüs’le, Mescid-i Aksa ile vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Biz bunları gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz” dedi.

    “İnsanlık cephesini güçlendiriyoruz”

    Türkiye’nin teknoloji hamlesinin her geçen gün güçlendiğine dikkat çeken Erdoğan, “Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğimizi yine bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler karşısında “insanlık cephesini” güçlendirmenin gayretindeyiz. Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve milli üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz” diye konuştu.

    “Sulhun ve sükunun tarafındayız”

    Teknoloji için ‘Sadece refah değil, egemenlik anlamına geliyor’ diyen Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
    “Teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan, denizaltıya kadar çok geniş bir alanda son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’ler, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi Kızılelma ile farlı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkartmayın. Bizde savunma sanayi alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığı çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli açık ambargoları unutmadık. Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil, bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına geldiğini defalarca tecrübe ettik. Biz her zaman sulhun ve sükunun tarafındayız. Tüm bunları savaş heveslisi olduğumuz için vatanımızı ve vatandaşlarımızı layıkıyla korumak için yapıyoruz.”

    “Bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır”

    İsrail’in planlarına karşı güçlü bir duruş sergileyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Bölgemizin içerisinde bulunduğu cinnet hali karşısında yine mazlumların yanında ve adaletin safında yer alacağız. Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız. Bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağımız siz gençler olacaksınız. Yerli ve milli olsun diyerek çırpınan yürekler sizler var oldukça bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır. Sizlerin nefesi her daim duyulacak. Sizlerle yol yürümekten, yoldaşlık etmekten gurur duyuyorum” dedi.
    Konuşmanın ardından Erdoğan, TEKNOFEST’te yapılan yarışmalarda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.