Kategori: Siyaset

  • İdam kararını eleştiren CHP’ye MHP’den tepki

    İdam kararını eleştiren CHP’ye MHP’den tepki

    MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ‘idam’ açıklamasını eleştiren CHP’ye tepki göstererek, “Karşı çıkışlarının sebeplerini kamuoyu ile paylaşmak, varsa kangren hâlini almış bu soruna çözüm tekliflerini ortaya koymak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni katil olarak göstermeye kalkan CHP’li yöneticilerin ve CHP’nin ipiyle kuyuya inen ittifak ortaklarının görevidir” dedi.

    MHP’li Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada, Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, açıklamasında maksadını gayet sarih bir şekilde ortaya koyduğunu bildirdi. Buna rağmen belli siyasi çevrelerin Bahçeli’yi hedef alan karalama kampanyası başlattığını savunan Büyükataman, “Türkiye’de kadına ve çocuklara yönelik artan cinsel istismar ve vahşice işlenen cinayetler durmak yerine her geçen gün tahammül edilemeyecek sınırlara ulaşmaktadır. ‘Bu kadarı da olamaz’ dediğimiz vahşilikler, maalesef sıradanlaşmaya başlamıştır. Oysa her gün yeni bir çığlık; yüreğimizi yakmakta, uykularımızı kaçırmakta, vicdanı olanların vicdanını sızlatmaktadır. Diğer yandan Türkiye’nin kalkınma hamlelerini sekteye uğratmak isteyenlerin, Türkiye’yi demokrasi dışı yöntemlere başvurmak suretiyle dize getireceğini zanneden çevrelerin, FETÖ benzeri yapılanmaları paravan olarak kullanıp Anayasal düzeni ortadan kaldırma hazırlıklarını görmezden gelmek ülkeye en büyük ihanettir” dedi.

    CHP’YE ELEŞTİRİ

    MHP’li Büyükataman, Bahçeli’nin, açıklamasında ‘Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar’ ve ‘cebir ve şiddet kullanarak Anayasa’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak’ suçlarına idam cezası getirilmesini bir zorunluluk olarak gördüğünü belirttiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

    “Muhakkak ki yargı, cezanın uygulanmasında ölçülülük ilkesine bağlı kalmak suretiyle işlenen suç ve verilen ceza dengesini tartacak bir teraziye sahip olacaktır. Yaptığının yanına kâr kalacağını düşünen vahşilerin ve Anayasal düzeni cebir ve şiddetle yıkma hayali kuran düzenbazların Milliyetçi Hareket’in bu teklifi karşısında paniğe kapılması anlaşılabilir bir durumdur. Anlaşılmaz olan ise CHP’nin başını çektiği ittifakın, Türk milletinin haklı beklentilerini dile getiren Sayın Genel Başkanımızın idamla ilgili talebine karşı yaklaşımlarıdır. Karşı çıkışlarının sebeplerini kamuoyu ile paylaşmak, varsa kangren hâlini almış bu soruna çözüm tekliflerini ortaya koymak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni katil olarak göstermeye kalkan CHP’li yöneticilerin ve CHP’nin ipiyle kuyuya inen ittifak ortaklarının görevidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘tam bağımsızlık’ mücadelesinden mandacılığa evrilen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin ve gayriresmî şubelerinin; toplumun huzuru, dirliği ve güvenliği söz konusu iken Avrupa Birliği’ni işaret etmesi kendileri açısından hem utanç verici hem de gayri samimidir. Partisini ve partililerini terör örgütünün siyasi uzantılarına topyekûn paravan yapanların idam yasasına önce şahsen destek vereceğini söyleyip ardından ‘brexit-trexit’ sözleriyle konuyu Avrupa Birliğine bağlaması iradelerinin ipotek altında olduğunun en net kanıtıdır.”

    MHP’li Büyükataman, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Tüm siyasetini toplumsal beklentileri suistimal üzerine kuranlar, idamın da bu maksatla gündeme getirildiği iddiasıyla konuya kendi çözümsüz ve sonuç odaksız politikaları açısından yaklaşmaktadır. Şehirlere bombalar yağarken sıvışacak yer arayanların bugün mikrofonlar karşısındaki sahte pehlivanlıkları güreş meydanına çıkıncaya kadardır. Türk milleti ile güreşe tutuşmaya kalkanlar yenilmeye mahkûmdur. Toplumun kanayan yaralarına ilaç vermek yerine, yarayı açanların menfaatlerini önceleyenlerin FETÖ’ye gizli af ve erken seçim yatırımı iddiaları tıpkı siyasetleri gibi ucubeliktir. Bir çözüm önerisi olmayanların içi boş söylemleri, Türkiye’nin ayağına zincir vurma maksadını taşımaktadır. Büyük Türk milleti bu zincirleri kıralı, zincirlerin sahiplerine tarihî ders vereli çok zaman geçmemiştir. Yenilen pehlivanın güreş hevesi beyhudedir, sonuç değişmeyecektir.”

  • Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı bellidir

    Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı bellidir

    SON DAKİKA: MHP Lideri Devlet Bahçeli:”Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023’ün Haziran ayında, zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır. Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan’la yaşanan Doğu Akdeniz gerilimine ilişkin bir açıklama yayımladı:

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları;

    “Ege ve Doğu Akdeniz’de yaşanan tehlikeli cepheleşme, Türkiye’nin çevresini saran mütecaviz ve müstevli cendere günden güne karmaşıklaşmaktadır.

    Yunanistan’ın küstah dayatmalarına eşzamanlı olarak genişleyen kriz siyaseti ülke olarak maruz kaldığımız risk ve tehditleri hem derinleştirip hem de şiddetlendirmektedir.

    Artan gerilim ve tacizlere rağmen, Türkiye tarihsel çıkarlarını, egemenlik haklarını, milli güvenliğini muhafazayla birlikte müdafaa etme azim ve kararlılığındadır.

    Bu konuda en küçük gevşeme ve tavize fırsat verilmemektedir.

    Yunanistan’ın muhasım ülkelerin arkasına saklanıp anlaşmadan, konuşmadan ve uzlaşmadan ısrarla kaçması, üstelik haksızlıkların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınıp ikbal ve istikbal arayışına çıkması haydutluktur.

    Fransa’nın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Mısır ve İsrail’in telkin, tezvir ve tahrikleriyle freni iyice boşalan Yunanistan’ın muhtemel bir felakete açıkça hizmet ettiği, hatta davetiye çıkardığı anlaşılmaktadır.

    NATO’nun teknik görüşmeler yapılması amacıyla mutabakata varıldığını açıklaması Yunanistan tarafından yalanlanmış, nitekim barış ve diyaloğa hangi ülkenin kapalı olduğu ezcümle belgelenmiştir.

    Bunun yanı sıra, Fransa ile Yunanistan arasında planlanan ortak savunma anlaşmasının 9 Eylül’de Macron ile Miçotakis eliyle imzalanacak olması geçmişe dayalı yeni bir hesaplaşma hevesinin bu iki çürümüşe hakim olduğuna kanıt ve karine teşkil etmiştir.

    Bilinmelidir ki, Yunanistan’ın neredeyse kumsallarımıza kadar hak iddiasında bulunması çok bariz bir savaş dilidir.

    Ancak Türkiye’nin varlığı, bağımsızlığı ve onurlu geleceği asla haczedilemeyecektir.

    Gerek Ege’de gerekse de Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımızı, kara sularımızı, egemenliğimizin alameti farikası olan her emanetimizi ihlale, inkara veya işgale kakışanlar tarihi yanlışlarının bedelini çok ağır ödeyeceklerdir.

    Fransa ve Yunanistan’ın 1920’li yıllardan mülhem kanlı politikalarını gafletle tekraren uygulamaları halinde hafızalarından çıkardıkları soylu Türk kahramanlığının ezici gücüyle bir kez daha tanışmaları, bu defa katlanacakları akıbetin korkunçluğu mukadderdir.

    AB Komisyon Başkanı’nın, “24-25 Eylül AB Zirvesi’nde Türkiye için havuç-sopa yaklaşımını içeren araçlar belirleyeceğiz” demesi ucuz, sorumsuz ve sorunlu bir üslup olarak gündeme yansımıştır.

    Başta Almanya olmak üzere diğer birlik üyesi ülkelerin Fransa’nın düşmanca politikalarını engellemeleri, tahsis veya tamir etmeleri tarihi bir zorunluluk olarak karşımızdadır.

    AB’nin kendi içinde müşterek bir dış politika inşa edemeyecek kadar bölünme yaşaması bir başka vahim sorundur.

    İlave olarak NATO şemsiyesi altında Türkiye-Yunanistan kutuplaşmasına bir de Türkiye-Fransa husumeti eklenmiştir.

    Bu şekilde ne NATO’nun devamı ne de bölgesel ve küresel barış ortamının tesisi ihtimal dahilinde olamayacaktır.

    Türk milleti mavi vatanın istiklaline baş koymuştur.

    Tıpkı terörle, ekonomik saldırılarla nasıl mücadele ediliyorsa denizlerimizde silah gösterip uçak uçuran, gemi yüzdürüp sabrımızı test eden ülkelerle de aynı şekilde ve cesaretle mücadele edilecektir.

    Türkiye’nin milli bekasını çok sıcak ve yakın derecede etkileyen dış gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, CHP’nin, HDP’nin, İP’in ve diğer partilerin siyasi polemiklerle vakit geçirmesi Türkiye sevdasından ne kadar mahrum olduklarını esasen tasdik ve teyit etmiştir.

    Cumhurbaşkanı ve 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine üç yıllık bir sürenin bulunması bu müflis siyaset işportacıları tarafından bir türlü dikkate alınmamaktadır.

    Sabah akşam Zillet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili bahis açılmakta, erken seçim zorlaması yapılmaktadır.

    CHP’yle birlikte siyasi dedikoduya çakılmış malum siyasi partilerin ülkemizi ve milletimizi pençesine alan milli meseleler hakkında dişe dokunur tek bir görüş ve değerlendirmelerinin olmaması ise utanılacak bir ayıptır.

    Gül isteyenlerin daha çok fidan dikme çabası beyhude bir gayrettir.

    Türkiye’yi üçüncü sınıf siyasi çekişme ve tartışmalarla meşgul edenlerin yegâne gayesi çıkarlarının imali, çarpık anlayışlarının ikmalidir.

    Buradan kayda değer bir sonuç çıkmayacağı da kesindir.

    Türkiye terörden dış politikaya, ekonomiden salgın hastalığa kadar varoluş-yokoluş mücadelesi verirken Yunanistan’ın gizli hafiyesi gibi konuşan, yazan, yorum yapan kim varsa zillet çamuruyla kirlenmiştir.

    Uyduruk ve uydulaşmış parlamenter sistemi güçlendirerek tekrardan uygulama sözü verenler amansız bir hastalığa yakalanmış siyaset cahilleri, millete tepeden bakan sonradan görmelerdir.

    Bunlara itibar edip ciddiye alacak vicdan ve hamiyet sahibi hiç kimse kalmamıştır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin gelecek ümidi, sosyal, siyasal ve ekonomik güvencesi, stratejik gücüdür.

    Cumhur İttifakı geceyi gündüze katarak devletine, milletine, geleceğin parlak nesillerine huzurlu, istikrarlı, iç ve dış sorunlarını en aza indirmiş, refaha ve gelişmişliğe ulaşmış bir ülke kazandırmanın heyecan ve hedefindedir.

    Bunu da istiklal için birlik, istikbal için dirlik kavrayışıyla hayata geçirecektir.

    Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında, yani zamanında yapılacaktır.

    Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır.

    Ayrıca Cumhurbaşkanı adayı çetelesi tutan, toplumsal ve siyasi kısır tartışmaları kamçılayan kötü niyetliler şu gerçeği yeri gelmişken özellikle hatırlarında tutsunlar ki:

    Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

    Milliyetçi Hareket Partisi ise bu amaç doğrultusunda sonuna kadar çalışacak, milletimizin tertemiz iradesinden ilhamını alarak gereğini şimdiden tam ve eksiksiz şekilde ifa edecektir.”

  • CHP’li Öztrak: İdam cezasına karşıyız

    CHP’li Öztrak: İdam cezasına karşıyız

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, idam cezası tartışmalarına ilişkin, “Biz CHP olarak, sosyal demokrat parti olarak idam cezasına karşıyız” dedi.

    CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. MYK toplantısı sürerken, CHP’li Öztrak basın toplantısı düzenledi. Öztrak, Türkiye’nin son 2 yılda ‘demokrasi endeksi’nde 10 sıra birden düştüğünü söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük bir devlet olduğunu belirten CHP’li Öztrak, “Büyük devlet; güçlü bir demokrasiyle olur, adalet ve hukukun üstünlüğüyle olur, güçlü bir ekonomiye olur, iyi eğitilmiş, öz güvene sahip gençlerle olur. Demokrasimizi katledenlerin, adaleti bitirenlerin, eğitimi ve ekonomiyi perişan edenlerin, şimdi ülkemizi dünyadaki 10 büyük devlet arasına sokma vaadi komiktir” diye konuştu.

    ‘İDAM CEZASINA KARŞIYIZ’

    CHP’li Öztrak, bazı suçlara ilişkin idam cezası Meclis’e gelirse nasıl bir yol izleyeceklerine ilişkin, “Nasıl yol seçeceğimiz açık. Biz CHP olarak, sosyal, demokrat parti olarak idam cezasına karşıyız. Ancak bu idam cezası meselesi, ülkenin ne zaman başı sıkıntıya girse ülkeyi yönetenler tarafından gündeme getiriliyor. Bu ya gündemi değiştirme çabasıdır ya da FETÖ’nün yurt dışına kaçan örgüt elemanlarına örtülü af çıkarma çabasıdır. Ülkenin taahhütleri ortadadır. Avrupa ile ilişkilerimizin arkasında yatan anlaşmalar ortadadır. İdam cezası yasağının kaldırılması AB ile ilişkilerimizin bitmesi anlamına gelir. Ülkeye idam cezası getirilmesi, yurt dışına kaçan FETÖ örgütü elemanlarının bu ülkeye ‘sizde idam cezası var’ denilerek iade edilmemesi sonucunu doğurur” ifadesini kullandı.

    CHP’li Öztrak, Muharrem İnce’nin Sivas’ta başlattığı ‘Memleket Hareketi’ne ilişkin soruya da “Bizim gündemimizde bu yok. Bunlarla ilgili bir değerlendirme MYK’nın gündeminde yok” diye cevap verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim için tarih verdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim için tarih verdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı yol olarak tasarlanan Ankara – Niğde Otoyolu’nun açılıyor. Erdoğan, “Marmara Denizi’ni saran otoyolun tamamlanmasıyla en yoğun araç trafiğinin yaşandığı bölgenin ulaşım sorunun çözmüş olacağız” dedi. Erdoğan konuşmasında önümüzde 3 yıllık kesintisiz hizmet yılı var derken, “İlk seçimler 2023’te” şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı yol olarak tasarlanan Ankara – Niğde Otoyolu’nun açılıyor. “Marmara Denizi’ni saran otoyolun tamamlanmasıyla en yoğun araç trafiğinin yaşandığı bölgenin ulaşım sorunun çözmüş olacağız” diyen Erdoğan’ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

    Yatırım tutarı işletme süresi ve garanti ücret mukayesesi yaptığımızda bu otoyol devlet açısından oldukça kârlı bir yatırım olmuştur. Hesaplamalara göre yılda bu otoyol sayesinde ülkemizin vakitten 885 milyon lira, akaryakıttan 743 milyon lira olmak üzere toplamda 1 milyar 628 milyon lira kazancı olacaktır. Emeği geçen tüm kurumları, herkesi tebrik ediyorum.

    ÇİMLENDİRME VE AĞAÇLANDIRMA YAPILACAK

    Yolun bir diğer özelliği döşenen fiber iletişim ağı, sensörler, kameralar, veri ve kontrol mekanizmasıyla akıllı yol olarak tasarlanmasıdır. Güzergah boyunca dikilecek 6.5 milyon bitki ve 1.1 milyon metrekare çimlendirmeyle bu bölgenin çehresi de değişecektir. Yoğun şekilde ağaçlandırma çimlendirme yapmamız lazım. Eskiden tamamen insan gücüyle yapılan pek çok işlem bu yolda akıllı ulaşım sistemi tarafından gerçekleştirilecektir.

    Kalkınmanın ve gelişmenin temel altyapılarından biri ulaşım. Bunun için ulaşımda gitmediğin, gidemediğin yer senin değildir anlayışıyla ülkemizin her karışını erişilebilir kılmak amacıyla yola çıktık. Özellikle karayolu, hava ve demir yolu taşımacılığında ülkemize çağ atlattık.

    Ülkemizin toplam otoyol uzunluğu 3 bin 295 kilometreye ulaştı. Bölünmüş yollarda uzunluk göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometreyle aldık. Buna 21 bin 400 kilometre ilave ettik toplam 27 bin 500 kilometreye yükselttik. Toplam yol ağı 68 bin 429 kilometreyi buluyor

    Bu dönemde uzunluğu 483 kilometreyi bulan 315 tüneli hizmete alarak ulaşımın hızlı ve güvenli şekilde işlemesini sağladık. Koronavirüs döneminde açtığımız ve inşasını sürdürdüğümüz projeler dahi ülkemize ulaşım alanında kazandırdıklarımızı göstermeye yeterlidir.

    1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ İÇİN TARİH

    Cudi Dağı tünellerinin inşaasını tamamladık. Terör örgütü Ilısu Barajı ile ilgili neler çektirmedi ki ama biz durdurak bilmedik Ilısu Barajı’nı da hayata geçirdik. Yeni projeleri yakından takip ediyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün her aşamasında bizzat orada bulundum. Hedefimiz 2022 yılı 15 Mart’ta bu köprüyü hizmete almak.

    KÖPRÜNÜN ADI BAHÇELİ’NİN TALEBİYLE DEĞİŞTİRİLDİ

    Adana için sembol bir eser olacağına inandığım Seyhan Barajı’nın hemen yanı başındaki köprü var. Fiziki gerçekleşmesi yüzde 47 seviyesinde olan bu köprünün kalan kısımlarını 530 milyon lira maliyetle Ulaştırma Bakanlığı tamamlayacak. İnşasına Devlet Bahçeli köprüsü adıyla başlanan bu eserin adını sayın Bahçeli’nin talebiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak belirledik ve inşallah bu şekilde bitireceğiz.

    Bugün her alanda başı dik bir Türkiye varsa bugün 18 yıldaki başarılarımıza borçluyuz. Özellikle son 7 yılda maruz kaldığı iç ve dış fırtınadan sağ salim çıkması, bölgesel ve küresel bir güç haline gelmesi demokraside ve ekonomide ülkemizi getirdiğimiz seviye sayesindedir.

    Savunma sanayinde kendi kendine yeterliliğini her geçen yıl artıran bir ülke olarak kimseye minnet etmeden güvenliğimizi sağlayacak hale geldik. Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi, diğer çalışmalarımız enerji alanında ülkemizi birinci lige terfi ettirebilecek zenginliktedir.

    İLK SEÇİMLER 2023 YILINDA

    Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye tüm hizmet alanlarında gelişmiş ülkelerin takip ettiği bir altyapıya sahibiz. Biz sağlıkta en iyi hizmeti ücretsiz olarak verdik. Ekonomik ve sosyal dengelerin güçlü kalmasını sağladık. İlk seçimler 2023 yılında. Önümüzde 3 yıllık kesintisiz bir hizmet dönemi bulunuyor. 2023’ü yeni bir zaferin miladı haline dönüştürmek için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.

  • CHP’li Öztrak: Salgın yönetimi şeffaf değil

    CHP’li Öztrak: Salgın yönetimi şeffaf değil

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ”Salgın yönetimi şeffaf değil. Uzmanlar verilere ulaşamıyor. Bu nedenle salgınla ilgili sağlıklı bir modelleme yapılamıyor” dedi.

    CHP’li Öztrak, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, salgında vaka sayılarındaki artışa dikkat çekerek, “Dünyada salgın ilk olarak Çin’in Wuhan şehrinde başlamıştı. Şimdi uzmanlar Ankara’nın salgında yeni Wuhan olduğunu söylüyor. Açıklanan rakamlar TÜİK’in rakamlarına döndü. Yayımlanan rakamlara kimse inanmıyor. Salgın yönetimi şeffaf değil. Uzmanlar verilere ulaşamıyor. Bu nedenle salgınla ilgili sağlıklı bir modelleme yapılamıyor. Doğru dürüst bir mücadele stratejisi oluşturulamıyor. Bilim Kurulu’nun bir rolü yoksa bu kurul niye kuruldu? Bu dönemde, hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın fedakârlıkları her türlü takdirin üzerindedir. Ancak ön cephede savaşan sağlık ordumuzda, kayıplar ve yılgınlık giderek artıyor. Hastanelerimizde hemşire ve hasta bakıcı sayılarında, ciddi bir açık var” diye konuştu.

    Şehir hastaneleri kurulurken kapatılan hastanelerin yeniden açılmasının konuşulduğunu hatırlatan Öztrak, “İlaç ve tıbbi malzeme dağıtımında ciddi sıkıntılar var. Tıbbi malzemelerde çok ciddi fiyat artışları var. Korona testlerinde standart bir fiyat yok. Başta üniversite hastanelerimiz olmak üzere hastanelerimiz borç batağında. SGK, özel hastanelere ödeme yapamıyor. Bu nedenle, özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin kullanılamadığını duyuyoruz. Tıp teknolojisi üreticilerinin kamudan 16 milyar liralık alacağı var. Tüm bu sorunlar sahipsiz kalmış durumda” dedi.

    ‘TÜRKİYE DIŞ POLİTİKADA FABRİKA AYARLARINA DÖNMEK ZORUNDADIR’

    Öztrak, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilime de değinerek, “Doğu Akdeniz’de gemilerimiz, askerlerimiz canla başla ulusal haklarımızı korumaya çalışıyor. Peki, soruyoruz askerimizin omuzundaki yükü hafifletmek için hangi diplomatik veya siyasi girişimlerde bulundular? Tam aksine Mehmetçiğimizin sırtından iç politikada siyasi rant devşirmeye çabalıyorlar. Dilimizde tüy bitti; Mısır’la oturun, anlaşın, bölge ülkeleriyle uzlaşın, Doğu Akdeniz’den çıkan doğal gazı Türkiye üzerinden geçirecek adımları atın’ dedik. ‘Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumanın, Suriye’de barışı sağlamanın yolu, Ankara ve Şam arasından geçer’ dedik. Dinlemediler. Türkiye dış politikada fabrika ayarlarına geri dönmek zorundadır. Nedir o ayarlar? ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’. Önce içeride, sonra da dışarıda sulh ve sükûnu sağlamak. Türkiye’miz elbette güçlü kaslara yani güçlü bir orduya sahip olmak zorundadır; ama bu tek başına yetmez” ifadelerini kullandı.

  • İYİ Partili Paçacı: Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz

    İYİ Partili Paçacı: Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz

    İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), hesaplama yöntemlerinde revizyona giderek verileri saptırdığını ve gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştığını iddia ederek, “Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum.” dedi.

    Paçacı, parti genel merkezinde düzenlediği basın değerlendirmelerde bulundu.

    TÜİK’in dün ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladığını hatırlatan Paçacı, “TÜİK, geçen yıla göre enflasyonun yüzde 11,77 olduğunu ifade etti. Yani geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz file bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi?” diye sordu.

    İktidarın gerçekleri gizlediğini, ekonomideki gerçek tablonun üstünü örtmeye çalıştığını ve gerçek olmayan rakamlar açıklandığını ileri süren Paçacı, şöyle konuştu:

    “Fiyatlar artarken enflasyon artmıyor. Çalışan sayısı azalırken işsiz sayısı düşüyor. Ülke ciddi ölçüde fakirleşirken küçülme yüzde 9,9 olarak açıklanıyor. Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum.”

    “Döviz talebi kurları artırdı”

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinin yüzde 24’ten yüzde 8,25’e çekildiğine dikkati çeken Paçacı, bu uygulamanın ise ekonomik dengeleri ciddi ölçüde bozduğunu, faiz indirimine rağmen enflasyonun düşmediğini ve Türk Lirası reel faizlerin negatife dönüştüğünü dile getirdi. Paçacı, “Döviz talebi, kurları artırmış ve ekonomi yönetimi kurları tutmak için yine yanlış bir yol izleyerek son bir yılda 105 milyar dolar kamu bankaları aracılığıyla döviz satışı yapmış ve Merkez Bankası döviz rezervi tüketilmiştir. Bu yanlış uygulama döviz kurlarındaki artışı kontrol edilemez hale getirmiştir.” ifadelerini kullandı.

    “Verilen krediler döviz ve altına kaydı”

    Pandemi döneminde ekonomik tahribatı azaltmak için işini, aşını kaybedenlere nakit yardım yapılması yerine vatandaşların kredi yoluyla borçlandırıldığını da savunan Paçacı, şunları söyledi:

    “Kontrolsüz bir şekilde verilen krediler, güven ortamının olmadığı bir dönemde doğal olarak dövize ve altına kaymıştır. Bu uygulama da başarısız olunca piyasaya verilen likiditenin geri çekilmesine karar verilmiş ve yeni bir denemeye daha geçilmiştir.”

    Paçacı, piyasa şartlarına uygun olmayan yanlış uygulamaların önümüzdeki dönemde enflasyon artışına sebep olacağını ve hiçbir şekilde olumlu sonuç vermeyeceğini belirterek Türk ekonomisinin deneme yanılma yoluyla yönetildiğini iddia etti.

    “Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir”

    Döviz kuru artışının devam ettiğini, enflasyonun artma eğilimine girdiğini, ihracatın düştüğünü, ithalatın ise arttığını vurgulayan Paçacı, kur artışı dolayısıyla 431 milyar dolarlık döviz borcunun Türk Lirası cinsinden arttığına dikkati çekti. Paçacı, “Bütçe rekor düzeyde açık vermektedir. Daralma ve küçülme sürmektedir. Banka kredilerinde sorunlu kredi miktarı yükselmektedir. Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • İYİ Parti Bursa Milletvekili: “Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer”

    İYİ Parti Bursa Milletvekili: “Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer”

    İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, “Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer. Bunun da bir bedeli olur. Cesur olana saygım var, cüretkar olana saygım yok benim. Dolayısıyla herkes boyunun ölçüsünü alacaktır.” dedi.

    Erozan, parti çalışmaları dolayısıyla geldiği Edirne’de, İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir ve partililerle bir araya geldi.

    İl başkanlığında gazetecilere açıklama yapan Erozan, Türkiye-Yunanistan arasındaki gerilimde Yunanistan’ın cüretkar bir tavır takındığını ifade ederek, bunun bedelini ödeyeceklerini söyledi.

    Yunanistan’ın yanlış bir politika izlediğini vurgulayan Erozan, “Yunanistan ve ülkemiz arasındaki sorunu iki kelime ile anlatabiliriz. Bir cesurluk diye bir şey vardır, bir de cüretkarlık diye bir şey vardır. Maalesef Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şey cüretkarlık kategorisine girer. Bunun da bir bedeli olur. Cesur olana saygım var, cüretkar olana saygım yok benim. Dolayısıyla herkes boyunun ölçüsünü alacaktır.” diye konuştu.

    Erozan, yurt dışı oylarını artırmak için çeşitli programlar başlattıklarını da ifade etti.

    Yurt dışında yaşayan Türklere yönelik çalışmalar yaptıklarını aktaran Erozan, “Biz her zaman sahadayız ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gurbetçilerin izin dönemi bitmek üzere. 15 gün içinde çalıştıkları ülkelere dönecekler. Sınır kapılarında yaptığımız çalışmaların sonuçlarını değerlendireceğiz. Yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlarını şimdiden görüyoruz.” dedi.

    Erozan, daha sonra İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, İYİ Parti Yurt Dışı Yapılanma ve Lobi’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Karamemiş ve partililerle birlikte Kapıkule Sınır Kapısı’na giderek giriş ve çıkış yapan vatandaşlara parti broşürü dağıttı.

  • İYİ Parti’li Paçacı: Vatandaş enflasyonun doğru olmadığını TÜİK’ten daha iyi biliyor

    İYİ Parti’li Paçacı: Vatandaş enflasyonun doğru olmadığını TÜİK’ten daha iyi biliyor

    İYİ Parti Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, “TÜİK geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz filenin bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi? Pazara, çarşıya, alışverişe çıkan vatandaş açıklanan enflasyon oranının doğru olmadığını sanırım TÜİK’ten daha iyi biliyor” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Paçacı, dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Ağustos ayı enflasyon rakamlarının açıklandığını hatırlattı. Paçacı, TÜİK’in geçen yıla göre enflasyonu yüzde 11.77 oranında açıkladığını bildirerek, “Yani TÜİK geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz filenin bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi? Pazara, çarşıya, alışverişe çıkan vatandaş açıklanan enflasyon oranının doğru olmadığını sanırım TÜİK’ten daha iyi biliyor. Geçen hafta büyüme rakamları açıklandı ve 2’nci çeyrekte Türkiye’nin yüzde 9,9 küçüldüğü açıklandı. Ekonomideki gerçek tablonun üstü örtülmeye çalışılıyor ve gerçek olmayan rakamlar açıklanıyor. Bunun için ise genellikle TÜİK kullanılıyor. TÜİK sürekli hesaplama yöntemlerinde revizyona giderek ekonomik verileri saptırıp gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyor. Çalışan sayısı azalıyor ancak işsizlik sayısı da düşüyor; birbiriyle çelişen ifadeler” diye konuştu.

  • AK Parti’nin Bursa ilçe kongre takvimi belli oldu

    AK Parti’nin Bursa ilçe kongre takvimi belli oldu

    AK Parti’de geçen mart ayında başlanan ve pandemi sebebiyle ertelenen ilçe kongreleri 11 Eylül Cuma günü Keles ve Harmancık ilçeleriyle kaldığı yerden devam edecek.

    Mart ayının ilk haftalarında Karacabey, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve İznik ilçeleri tamamlanırken dünya genelinde salgın haline gelen ve pandemi ilan edilen Koronavirüs nedeniyle AK Parti Genel Merkezi tarafından bütün faaliyetler ve ilçe kongreleri ertelendi.

    AK Parti’de ilçe kongreleri 11 Eylül Cuma günü Keles ve Harmancık ilçeleriyle kaldığı yerden devam edecek.

    12 Eylül’de Büyükorhan ve Orhaneli, 13 Eylül’de Nilüfer, 19 Eylül’de Gemlik, 20 Eylül’de Gürsu ve Kestel, 26 Eylül’de Mudanya, 27 Eylül’de İnegöl, 2 Ekim’de Orhangazi, 3 Ekim’de Osmangazi ve 4 Ekim’de ise Yıldırım’da yapılacak ilçe kongreleriyle süreç tamamlanacak.

  • CHP’li Ağbaba: Tek haneli enflasyon oranları artık hayaldir

    CHP’li Ağbaba: Tek haneli enflasyon oranları artık hayaldir

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Döviz kurlarında yaşanan artışlar gösteriyor ki tek haneli enflasyon oranları artık hayaldir.” ifadesini kullandı.

    Ağbaba, yazılı açıklamasında, ağustos ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

    Türkiye’de enflasyon oranlarının adeta çift hanelere demir attığını vurgulayan Ağbaba, son 10 aydır enflasyon rakamlarının çift hanelerin altına düşmediğini belirtti.

    Ağustos ayında 0,86 oranında artarak 11,77 olan enflasyon oranının döviz kurlarının bu şekilde artmaya devam etmesiyle daha yüksek seviyelere çıkacağını savunan Ağbaba, halkla adeta alay eden açıklamalarla ekonomideki krizin gölgelenemeyeceğini ileri sürdü.

    Ağbaba, şunları kaydetti:

    “Türkiye’deki milyonlarca yurttaşın yoksul olması bir kader değil bizzat AKP’nin sorumsuz ekonomi yönetiminin bir sonucudur. Döviz kurlarında yaşanan artışlar gösteriyor ki tek haneli enflasyon oranları artık hayaldir. Yani Merkez Bankasının yüzde 8,9’luk yıl sonu enflasyonu hedefinin şimdiden hiçbir geçerliliği ve gerçekliği kalmamıştır. Türkiye ayrıca yüzde 13,51’lik gıda enflasyonu oranı ile Avrupa ülkeleri arasında en yüksek gıda enflasyonuna sahip ülkedir. Ve yine Türkiye şu anki verilere göre G-20 ülkeleri arasında Arjantin’den sonra en yüksek ikinci enflasyona sahip ülke konumundadır.”