Kategori: Siyaset

  • AK Parti Adana Milletvekili Zenbilci partisinden istifa etti

    AK Parti Adana Milletvekili Zenbilci partisinden istifa etti

    AK Parti Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci, oğlunun adının adli bir soruşturmada geçtiğini ve partisine ve dava arkadaşlarına zarar gelmemesi için partisinden istifa ettiğini açıkladı.
    Zenbilci, sosyal medya hesabı X’ten yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
    “Bir adli soruşturmada oğlumun da adının geçtiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Asla tasvip etmediğim bu durum nedeniyle soruşturmanın etkin yürütülmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması en büyük beklentimdir. Bu sürecin, mensubu olmaktan gurur duyduğum partime ve dava arkadaşlarıma zarar vermemesi için partimden istifa ediyorum.”

  • “Erken seçim mi var? diye soruyorlar”

    “Erken seçim mi var? diye soruyorlar”

    Amasya’da bir otelde düzenlenen Türkiye Buluşmaları programında açıklamalarda bulunan Fatma Betül Sayan Kaya, “Gittiğimiz illerde çay ocaklarında, esnaf kardeşlerimizle, farklı siyasi partilerden insanlarla bi araya gelip sohbet ediyoruz. ‘Erken seçim mi var?’ diyorlar. Hayır. AK Parti bir seçimin arkasından ertesi gün sahaya çıkıp 5 yıl sonraki, bir sonraki seçimin hazırlığını yapan bir partidir. Kurulduğu ilk günden beri bu böyle oldu. 23 yıl boyunca halka hizmet hakka hizmettir şiarıyla biz hizmet etmekten şeref duyduğumuz milletimize kesintisiz bir şekilde hizmet ediyoruz” diye konuştu.

    Bütün dünyanın karşı karşıya olduğu bir tehdit olarak değerlendirdiği cinsiyetsizleştirme projesine dikkat çekip bunun son örneğinin Fransa’da düzenlenen olimpiyat oyunlarında görüldüğünü hatırlatan Kaya, “Büyük bir rezaletle adeta bütün dünyanın gençlerini bir projeyle cinsiyetsizleştirme adı altında bütün gençleri istismar etmek isteyen bir anlayış var. Biz Türkiye olarak ailemiz bizim en değerli, toplumun temel taşı kurumumuz diyoruz. AK Parti olarak ailenin özellikle korunması için çok büyük hizmetler vermiş bir iktidarız” şeklinde konuştu.
    Toplantıya AK Parti Amasya milletvekilleri Haluk İpek ve Hasan Çilez, İl Başkanı Ekrem Toto ile parti yöneticileri de katıldı.

  • “Gemi tam olarak karaya oturdu”

    “Gemi tam olarak karaya oturdu”

    Ankara’da düzenlenen, ‘Birinci Basamak ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri Çalıştayı’nda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Gemi tam olarak karaya oturdu. Bugün hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi normalleşmiş, günü veren utanmaktadır, alan şaşırmaktadır ama bu sistemi kuranlar bu meseleye müdahale edememektedirler” dedi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ankara’da Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi’nde düzenlenen ‘Birinci Basamak ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri Çalıştayı’na katıldı. Çalıştaya Özel’in yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

    “Gemi tam olarak karaya oturdu”

    Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart Yerel Seçimlerinden bu yana taşıdıkları sorumluluğun arttığını söyleyerek, “Seçimlerde bugüne kadar girdikleri tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkmanın verdiği özgüvenle bilhassa sağlık gibi en önemli olan bir alanda hem eşit hem ayrımsız hem ücretsiz olması gereken bir alanı her geçen gün daha eşitsizleştiren, ayrımın olduğu ve ücretsiz sağlık hizmetinin neredeyse kimse için hiçbir fasılın kalmadığı bir süreçte bir dokunulmazlığı vardı hükümetin. ‘Eğer vatandaş memnun olmasa bu kadar çok oy verir mi? Bizi birinci parti yapar mı’ diyorlardı. Sağlık alanı bu alanda aslında en derin hataların yapıldığı ama ilk başta daha önce hepimizin kabul ettiği, eleştirdiği, düzeltilmesi gereken yapısal ve ilginci sorunların üzerine gelmiş görece bir birleşme döneminden dolayı kamuoyu anketlerinde de sağlık hizmetlerinin diğer hizmetlere göre memnuniyetinin daha yüksek olduğu bir süreci maalesef sağlığı ticarileştirmek, sağlık hizmetlerini artık sınıfsal bir mesele haline getirmek için bir fırsata çevirdiler. O alanı dokunulmaz bir alan olarak gördüler. Bu konuda yanlışları eksikleri söyleyen kim varsa kamuoyu birlikte mahkum edilmeye çalışıldı. Hatta Cumhuriyet Halk Partisi’nde ya da diğer muhalefet partilerindeki bizler gibi sağlık meslek örgütlerinden gelen hekimler, diş hekimleri, eczacılar, veterinerler sözlerini söylediklerinde kendi partilerinde dahi efendim bu alanda iktidar güçlü, buraları eleştirmeyelim gibi iletişime yönelik uyarıların alındığı dönemlerden geçtik. Şimdi öyle bir yere geldik ki deyim yerindeyse gemi tam olarak karaya oturdu” dedi.

    “Hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi normalleşmiş, günü veren utanmaktadır”

    Randevu sistemiyle ilgili yaşanan olayı hatırlatan Özel, “Bir buçuk yıl sonrasına verilen bir göz ameliyatının hastanın ölümünden 6 ay sonra evine telefon açılarak ameliyata davet edildiği o trajik, o ailesi kadar hepimizi kahreden sembol olay ortadadır. Bugün hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi normalleşmiş, günü veren utanmaktadır, alan şaşırmaktadır ama bu sistemi kuranlar bu meseleye müdahale edememektedirler. Çünkü oluşturdukları sorun tamamen yapısal bir meseledir. O hastaneyi güya bedava yapacağız diye hasta sayıları ile ilgili verdikleri taahhütler o taahhütleri alanların bugünkü hesapları üzerinden masaya döküldüğünde daha fazla cihaz koymak daha fazla eleman çalıştırmak ki cihazla elemanın aynı şartnamede olması aynı taahhütnamede olması kadar hem onur kırıcı hem de kabul edilemez bir mesele bu ülkede yaşatılmaktadır. Kurtarmadığı için randevuda 1 yıl sonrasına verilmektedir ve eğer bu mesele temelde vazgeçtik kardeşim. İptal ettik kardeşim. Borcu liraya çevirdik, borç bizimdir kardeşim ama hastaneler bu milletindir demeden bu sorun çözülmeyecektir. Bu iktidar bu sorunu çözemeyecektir. Önümüzdeki Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarında gerçek anlamda halkın iktidarı konulduğunda bu sorunlar kökünden çözülecektir. Hastaneler milletin, hizmet etme görevi devletin, onuruyla yaşama hakkı da bu milletindir” diye konuştu.

  • Mansur Yavaş’tan adaylık açıklaması

    Mansur Yavaş’tan adaylık açıklaması

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanlığına yeşil ışık yaktı.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, katıldığı bir etkinlikte Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

    “Ülkede şu anda böyle bir gündem yok. Ama partim aday gösterirse her yerde söylüyorum, elbette cumhurbaşkanlığına da aday olacağız ve mutlaka kazanacağız” diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, şu anki ana gündemin bütün belediye başkanlarıyla çalışmak olduğunu belirtti.

    Mansur Yavaş, perşembe günü düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin “Partimiz aday gösterirse aday oluruz. Partinin aday belirleme kuralları bellidir.” ifadelerini kullanmıştı.

    “İKİ DÖNEM YETERLİ, ZİRVEDE BIRAKMAK LAZIM”

    Yavaş ayrıca, 2024 belediye seçimlerinden önce seçilirse Ankara Belediyesi’nde ikinci dönemini olacağını ve bu sürenin de yeterli olduğunu açıklayarak, ” Zirvede bırakmak lazım” demişti.

    “GÜNDEMİMİZ BÜTÜN BAŞKANLARLA ÇALIŞMAK”

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın konuşmasından öne çıkanlar ise şu şekilde:

    “Ülkede şu anda böyle bir gündem yok. Ama partim aday gösterirse her yerde söylüyorum, elbette cumhurbaşkanlığına da aday olacağız ve mutlaka kazanacağız. Şu andaki gündemimiz bütün belediye başkanlarıyla birlikte çalışmak. Çünkü malum ekonomik sıkıntılar nedeniyle halk dar boğazda. Okulları pislik götürüyor, temizleyemiyorlar. Bizlere de temizletmek istemiyorlar. Bunun yanında emeklilerin durumunu biliyorsunuz.

    Ankara’da 42 bin emekliye düzenli şekilde destek oluyoruz. Bizim anlayışınıza göre darda kalan herkesin yanında bulunan kurumdur belediye. Ve biz bunu pandemiden itibaren gayet güzel yaptık.

    Artık o gençlerin umudunu kestiği Türkiye’den; tekrar umuduyla okuduğu zaman liyakatiyle iş bulacağından emin olarak, torpil aramadan, adaletsizlik olmadan çok keyifli bir şekilde yaşayacağı, mensubu olmaktan gurur duyacağı bir Türkiye için inşallah hep birlikte çalışacağız.”

     

     

    NTV

  • Erdoğan: “İstanbul tarih, sanat ve sporun başkenti olacak”

    Erdoğan: “İstanbul tarih, sanat ve sporun başkenti olacak”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zeytinburnu’nda hizmete açılan Basketbol Gelişim Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an içinde bulunduğumuz muazzam eserle İstanbul hem tarih, hem kültür sanat hem de sporun başkenti olacak” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli genç kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Coşkunuz, sevdanız, heyecanınız için her birinize teşekkür ediyorum. Bugün sizlerle muhteşem bir spor tesisinin açılış vesilesi için bir aradayız. İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliğini sporla birleştirecek olan bir eseri daha şehrimize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Zeytinburnu’nda yükselen Basketbol Gelişim Merkezi sadece bir spor kompleksi değildir. Burası aynı zamanda İstanbul’un dünya spor sahnesinde hak ettiği yere ulaşması için atılan en güçlü adımlardan biridir. Her açıdan göğsümüzü kabartan bu güzel tesisin gençlerimize, basketbol tutkunlarına ve aziz milletimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul’umuz sporun başkentlerinden biri olacaktır”

    Dünya genelinde öne çıkan şehirlerin kültür ve tarihle birlikte spor ile de adlarını duyurduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelişmiş birçok ülke spor merkezlerine, şehirlerinin prestiji ve geleceği için stratejik yatırımlar olarak bakmıştır. Barcelona’dan Tokyo’ya, Los Angeles’tan Londra’ya spor yatırımlarının o şehirleri nasıl küresel bir marka haline getirdiğini hepimiz görüyoruz. İnşallah bugünden sonra İstanbul da bu şehirler arasında yerini alacaktır. Şu an içinde bulunduğumuz muazzam eserle İstanbul’umuz hem kültür sanatın hem de sporun başkentlerinden biri olacaktır. Bu modern merkezin de hizmete girmesiyle Türk basketbolu hedeflerine adeta koşar adım gidecektir. Burada kazanılacak zaferlerin uluslararası platformlarda İstanbul’u ve Türkiye’yi bir spor merkezi olarak tanıtacağına inanıyorum” açıklamasında bulundu.

    Abdi İpekçi Spor Salonu’nun Türk basketbol tarihinde silinmez izler bıraktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Abdi İpekçi Spor Salonu, ev sahipliği yaptığı nice unutulmaz müsabaka ile Türk basketbol tarihinde silinmez izler bıraktı. Ancak salonun başta depreme dayanıklılık olmak üzere ciddi riskleri vardı. Ayrıca eski salon iyice yıpranmış, yorulmuş ve beklentileri karşılayamaz hale gelmişti. Bunun üzerine süratle harekete geçtik. Türkiye’ye ve Türk basketboluna yakışır tesis inşa edelim istedik. 2021 yılının sonunda stadyumun ihalesini yaparak çalışmaları başlattık. Düzenli basketbol oynayan sporsever olarak projenin her aşamasını takip ettim. Yaklaşık 3 senelik yoğun çabaların neticesinde hamdolsun bugün de projeyi gençlerimizin ve basketbol severlerin hizmetine sunuyoruz. Şunu öncelikle ifade etmek isterim, sadece bir spor kompleksi değil, aynı zamanda Türk basketboluna yetenek kazandırma merkezi inşa ettik. Burada sporcularımız oynadıkları maçlarla tarih yazacak, destanlar yazacak, milletçe göğsümüzü kabartan başarılara imza atacaklar” şeklinde konuştu.

    Basketbol Gelişim Merkezi’nin hem erkek kadın milli takımlarının yanı sıra altyapı takımlarının da yeni evi olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkezimiz 10 bin kişilik ana salonu, bin kişilik antrenman ve maç salonu, 3 adet 500 kişilik altyapı salonları ile gerçekten göz dolduruyor. Ayrıca merkezimizde 417 adet otomobil, 25 adet otobüs kapasiteli otopark alanı bulunuyor. Sporculara özel tasarlanan otel, kamp merkezleri ve fitness salonu ile bu tesis bir spor merkezinin çok ötesinde imkanlara sahip. Türkiye Basketbol Federasyonumuz da inşallah burada hizmet verecektir. 8 derslikli, toplam 200 öğrenci kapasiteli basketbol lisesidir. Genç yeteneklerimizi bu lisemizde kapsamlı bir eğitime tabi tutacağız. Böylece gerçek bir basketbol yıldızı olarak yetişmelerini sağlayacağız. Aynı şekilde basketbol kütüphanesi, basketbol müzesiyle gençlerimizin ufkunu genişleteceğiz. Merkezin inşasında sıfır atık vizyonuna ve çevre dostu olmasına da özen gösterdik. 15 bin metrekaresi peyzaj alanı olmak üzere toplam 150 bin metrekare büyüklüğe sahip Basketbol Gelişim Merkezi her bakımdan İstanbul’umuza yakışan, İstanbul’un marka değerini arttıran bir eser oldu. Tam anlamıyla bir vizyon projesi olan bu muhteşem spor tesisin Türk basketboluna hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşasında emeği geçenleri başta Basketbol Federasyon Başkanı ve ekibini, tüm alın teri olanları canı gönülden tebrik ediyorum. Bu önemli spor kompleksini ülkemize kazandıran Çevre Bakanlığımıza, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza, TOKİ Başkanlığımıza, Türkiye Basketbol Federasyonuna ve yüklenici firmalara şahsım ve milletim adına teşekkür ederim. Gençlerimizden bu imkanı en iyi şekilde değerlendirmelerini bekliyorum. Merkezimizin açılışını 37. Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası ile yapıyoruz. Birazdan kupa maçına çıkacak Fenerbahçe Beko ile Anadolu Efes takımlarımıza şimdiden başarılar diliyorum. Her iki takımızın taraftarlarına ve basketbol tutkunlarına şimdiden keyifli seyirler diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Yeniden refah iktidarı için İstanbul’un kıyama kalkması lazım”

    “Yeniden refah iktidarı için İstanbul’un kıyama kalkması lazım”

    Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Divan Toplantısı Eyüpsultan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıya, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Muhammed Ali Fatih Erbakan’ın yanı sıra İstanbul Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Gül, sanatçı Davut Güloğlu, il ve ilçe teşkilatlarından ise yüzlerce üye katıldı. Protokol konuşmalarının ardından partiye yeni üye olanlara ise Genel Başkan Erbakan tarafından rozet takıldı. Konuşmasını yapan Erbakan’a parti temsilcileri tarafından çeşitli hediyeler de takdim edildi. Ardından divan kurulu üyelerinin bir araya gelmesi ile hazırlanan raporlar salondakilere sunuldu. Öte yandan toplantıda ilgiyle karşılanan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, vatandaşlarla sohbet edip hatır fotoğrafı da çektirdi.

    “Türkiye’de milli görüş iktidarı lazım”

    Türkiye ekonomik bakımdan yangın yerine döndüğünü dile getiren Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Muhammed Ali Fatih Erbakan, “D8’in canlandırılması lazım. D60’ın hayata geçirilmesi lazım. Buna da Türkiye’nin öncülük etmesi lazım. Türkiye’nin buna öncülük edip D60’ı kurabilmesi için Türkiye’de milli görüş iktidarı lazım. Bunun için erken seçim, bunun için yeniden refah iktidarı diyoruz. Türkiye ekonomik bakımdan yangın yerine dönmüş. İslam ülkeleri, Ortadoğu yangın yerine dönmüş. Buradaki yangın adım adım Türkiye’ye doğru geliyor. Türkiye’de bir diğer sorun da nesillerimizi kaybetme sorunu ahlaki ve manevi erozyondur. Evde anne babasını, okulda öğretmenini dinlemeyen, uyuşturucu bağımlısı, deist veya ateist bir nesil. Boşanmalar, uyuşturucu, tacizler, cinayetler artıyor. LGBT propagandası almış başını gitmiş. Milli görüşün manevi kalkınma hamlesi lazım. Sadece maddi kalkınma yetmez aynı zamanda manevi kalkınmanın gerçekleştirilmesi lazım” şeklinde konuştu.

    “Yeniden refah iktidarı için İstanbul’un kıyama kalkması lazım”

    Toplantıda erken seçime vurgu yapan Genel Başkan Erbakan milli görüşün iktidara taşıması gerektiğini dile getirerek, “Manevi kalkınmanın sağlanması, nesillerimize sahip çıkılması lazım. Bu felaketlerden kurtulmak milli görüş iktidarına bağlı. Bunun için de inşallah yapılacak olan bir erken seçimle bir an evvel milli görüşü iktidara taşımamız lazım. Maddi ve manevi kalkınma adil bir dünya ile islam aleminin ve mazlumların da kurtarılması lazım. Yeniden refah iktidarı için İstanbul’un kıyama kalkması lazım. Ankara’yı alan Türkiye’yi alır, İstanbul’u alan dünyayı alır. İstanbul hem manevi, psikolojik, sosyolojik açıdan önemli hem de oy oranı, seçmen sayısı bakımından önemli. İstanbul Türkiye’nin lokomotifidir. İstanbul ayağa kalkarsa bütün Türkiye ayağa kalkar. İstanbul’u ayağa kaldırmadan Türkiye’yi ayağa kaldırıp yeniden refaha, iktidara taşımanız mümkün olmaz. İstanbul’u kıyama kaldırmamız lazım” ifadelerini yer verdi.
    Öte yandan, söz ve müziği sanatçı Şahin İnan tarafından Yeniden Refah Partisi için hazırlanan şarkı ilk defa İstanbul İl Divan toplantısında çalındı.

  • Dışişleri’nden ABD’nin ‘GKRY’ kararına tepki!

    Dışişleri’nden ABD’nin ‘GKRY’ kararına tepki!

    Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, adadaki silahlanmayı artıracağı vurgulanarak, “ABD’nin, 2020 Eylül ayında GKRY’ye yönelik silah ambargosunu kaldırma yönünde aldığı, 2022 yılında kapsamını genişlettiği ve 2023 yılında uzattığı kararı, 1 Ekim 2024 tarihi itibarıyla bir yıllığına yeniden uzatacağı açıklanmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili yapılan açıklamada kayıtlı görüşlere iştirak ediyoruz. Söz konusu vahim hata, adadaki silahlanmayı artıracak ve bölgedeki hassas dengelere zarar verecektir. GKRY’nin artan silahlanma faaliyetleri karşısında, KKTC’nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini artıracak her türlü önlemi alacağına inanıyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Hizbullah’ın muhtemel yeni lideri: Haşim Safiyuddin

    Hizbullah’ın muhtemel yeni lideri: Haşim Safiyuddin

    Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyine gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından gözler yerine geçecek isme çevrildi. Nasrallah’ın halefi olarak görülen kuzeni Haşim Safiyuddin, Hizbullah’ın yeni lideri olarak öne çıkıyor. Hizbullah’ın yürütme kurulu başkanı olarak grubun siyasi işlerini denetleyen Safiyuddin, ayrıca grubun askeri operasyonlarını yöneten Cihat Konseyi’nde de yer alıyor.
    ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 2017 yılında terörist ilan edilen Safiyuddin, kamuoyuna yaptığı açıklamalarla çoğunlukla askeri duruşunu ve Filistin davasına olan bağlılığını yansıtıyor.

    Hasan Nasrallah, Hizbullah’ın bölgesel askeri güce dönüşmesine öncülük etti

    Beyrut’ta 1960 yılında doğan Hasan Nasrallah, 1992 yılında Hizbullah’ın lideri oldu. Nasrallah İsrail ile onlarca yıl süren çatışmalara liderlik ve Hizbullah’ın bölgesel etkiye sahip bir askeri güce dönüşmesine öncülük etti. Nasrallah Gazze’ye saldırıların başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık bir yıllık çatışma döneminde Filistinli müttefiki Hamas’ı desteklemek için Lübnan’ın güneyinden İsrail’e ateş açarak bölgesel nüfuzunu bir kez daha ortaya koydu, Yemenli ve Iraklı gruplar da “direniş ekseni” şemsiyesi altında faaliyet göstererek Hizbullah’ı takip etti.
    Nasrallah’ın selefi Seyyid Abbas el-Musavi de İsrail saldırısıyla 1992’de öldürülmüştü.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Muhalefetin kendi iç çekişmelerini gölgelemek amacıyla gündeme getirdiği erken seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Seçimsiz 3,5 yıl vardır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe Ofisi’nde “Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı”na katıldı. Toplantıda küresel şirketlerin yöneticilerine hitap eden Erdoğan, “Türkiye Yatırım Danışma Konseyi’ni uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak amacıyla 2004 yılında oluşturduk. Konseyde iletilen birçok teklif ve tavsiyeyi ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken daima göz önünde bulundurduk. Doğrudan yabancı yatırımlar kanunundan sermaye piyasaları düzenlemelerine, bankacılık ve finans sisteminin etkinleştirilmesinden yatırım teşviklerine, fikri mülkiyetten gümrük ve rekabet düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık. Tüm bunlar sayesinde ülkemiz bugün uluslararası doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri haline geldi. Bundan sonra da ortak akılla sorunlarımıza çözüm bulacak, yeni reform paketlerini devreye alacağız. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

    “Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye‘nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır”

    Covid 19 sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve jeopolitik gerilimlerin uluslararası ticareti yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye sahip olduğu üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, gelişmiş pazarlara yakın konumu ve küresel entegrasyonu ile bu dönüşüm sürecine en hızlı adapte olan ülkelerin başında geliyor. Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye‘nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır. Mesela bu yılbaşında Süveyş kanalında yaşanan kriz, dünya ticaretinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye Süveyş kanalındaki tıkanma döneminde alternatif ulaşım rotaları sunarak küresel ticarette güvenilir bir partner olduğunu ispatlamıştır” şeklinde konuştu.

    “Ülkemiz yeni dönemde uluslararası yatırımların tercih ettiği, lider ekonomilerden olmaya devam edecektir”

    Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki konumunun her geçen yıl güçlendiğine dikkat çeken Erdoğan, “2022 yılında 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 oranında pay alırken, bugün 256 milyar dolar ihracatımızla payımızı yüzde 1’in üzerine çıkardık. Burada sadece bir hacim artışından bahsetmiyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerin teknolojik kompozisyonumuzu da genişlettik. Artık ürün sepetimizin yarıya yakını yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerden oluşuyor. Son 21 yılda yıllık ortalama yüzde 5.4’lük büyüme kaydederek satın alma gücü paritesine göre 11’inci sıraya yükseldik. Ulaştırma, enerji, eğitim, sağlık ve dijitalleşme alanlarında yaptığımız dev yatırımlarla ülkemizin altyapı eksiklerini tamamladık. Uluslararası doğrudan yatırımlar da bu süreçte bizlere ciddi katkı sundu. 2003’ten önceki 30 yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, son 20 yılda toplamda 268 milyar dolardık doğrudan yatırım çekti. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösteriyordu. Bugün ise 83 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerinin üretim faaliyetlerinin, araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, lojistik üsleri ve bölgesel yönetim merkezleri ile desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüştü. Burada karşılıklı bir kazan kazan durumu söz konusu. Son 15 yılda Türkiye’de gerçekleştirilen ihracatın yaklaşık yüzde 31’inin uluslararası sermayeli şirketler yaptı. Özel sektör istihdamında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 8.8’e çıktı. Türkiye’nin imalat sanayi yatırımlarındaki liderliği de dikkat çekicidir. Ülkemiz yeni dönemde de uluslararası yatırımların tercih ettiği, büyüyüp geliştiği lider ekonomilerden olmaya devam edecektir” diye konuştu.

    “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz”

    Türkiye’nin 12’nci kalkınma planı, orta vadeli program ve uluslararası doğrudan yatırım stratejisi gibi belgelerle ekonomideki yol haritasını belirlediğini vurgulayan Erdoğan, “Orta vadeli programın temel hedeflerinden biri yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyümedir. Enflasyonunun tek haneli rakamlara düşürülmesi, cari açığın azaltılması, ihracatın yıllık ortalama yüzde 7 oranında arttırılması da programın öne çıkan başlıkları arasındadır. Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve enerji verimliliği konularına özellikle ağırlık veriyor, bu alandaki yatırımları hızlandırmayı planlıyoruz. 6 Şubat depremlerinin maliyemize getirdiği 104 milyar dolarlık ilave yüke rağmen, program döneminde mali disiplinden taviz vermiyoruz. Son dönemde açıklanan büyüme, istihdam, dış ticaret ve enflasyon verileri, programın çalıştığını ortaya koyuyor. Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Mikro ekonomide elde ettiğimiz bu olumlu gidişatı yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları ile destekliyoruz. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, 2024 yılı eylem planında birçok çalışmayı hali hazırda tamamladık. Kişisel verilerin korunması, yenilenebilir enerji, girişim sermayesi, yatırım taahhütlü avans kredisi gibi önemli konularda ilerlemeler kaydedildi. Yatırımcılarımız için önem arz eden birçok konuda çalışmalarımız devam ediyor. İklim yasası, girişimcilik ekosistemi, araştırma geliştirme faaliyetleri, dijitalleşme ve yatırım teşvikleri gibi konulara odaklanan bu çalışmaları da yıl bitmeden tamamlayıp yatırımcıların önünü daha da açmayı hedefliyoruz. Bir diğer önemli belgemiz uluslararası doğrudan yatırım stratejimizdir. 29 Temmuz’da kamuoyu ile paylaştığımız bu strateji, nitelikli yatırımları ülkemize kazandıracak bir yol haritası olarak tasarladık. Strateji ile yüksek katma değerli sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz. Böylece ülkemizin küresel sermaye pastasında aldığı payı 2028 yılı itibariyle yüzde 1.5’a çıkaracağız” açıklamalarında bulundu.

    Yeni yasama yılıyla birlikte mecliste yatırımların önünü açmak için atılacak adımları anlatan Erdoğan, “Meclisimizin açılmasıyla iklim kanunu gündeme gelecek. Kanunla sanayimizde yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağız. Emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. Karbon ayak izini azaltıcı her türlü yeniliği teşvik ederek sanayimizin dönüşümünü destekleyecek ve rekabet gücümüzü arttıracağız. Gerek yüksek teknoloji yatırım programımız, gerekse yatırım taahhütlü avans kredisi mekanizmamız sizleri kullanımına açıktır. 30 milyar dolar bütçeyle destekleyen bu programla 8 öncelikli alandaki 30’dan fazla yatırım başlığında önemli imkanlar sunacağız. Yarı iletkenlerden mobiliteye, yeşil enerjiden ileri imalata, haberleşme ve uzaydan değer zinciri yatırımlarına kadar bir çok sektör programdan faydalanacaktır” ifadelerine yer verdi.

    Konuşmasında “siyasi istikrar” vurgusu yapan Erdoğan, “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Türkiye’nin önünde her biri altın kıymetinde seçimsiz 3.5 yıl vardır. Ekonomide, savunmada, diplomaside, demokraside ve diğer alanlardaki hedeflerimize ancak bu 3.5 yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem lafügüzaftır, sahtedir, sanaldır. Sadece ve sadece ülkenin enerjisini tüketmeye dönük fuzuli hamlelerdir. Sizin de gelecek planlarınızı buna göre yapmanızda fayda olduğuna inanıyorum. Türkiye siyasi istikrarı, nitelikli insan kaynağı, küresel değer zincirlerindeki yükselen konumu, coğrafi avantajları ve güçlü ekonomik altyapısıyla uluslararası doğrudan yatırımları merkezi olmaya devam edecektir. Şunu lütfen unutmayın. Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisimiz 7 gün 24 saat sizlerin hizmetindedir. İlgili bakanlıklarımız da sizlere gereken desteği vermeye daima hazırdır. Türk ekonomisine güvenen herkesin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bilmenizi isterim” dedi.

  • İngiltere Kıbrıs’a savaş gemileri ve denizaltılar gönderiyor

    İngiltere Kıbrıs’a savaş gemileri ve denizaltılar gönderiyor

    Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre,  yaptığı değerlendirmede özellikle ABD ve İngiltere’nin Kıbrıs’taki askeri varlıklarını son dönemde artırdıklarını işaret ederek, ABD ve İngiltere’nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olmalarına rağmen Gazze’de akan kanı durdurmak yerine İsrail’e siyasi ve askeri yardımda bulunduklarını vurguladı.

    Töre, ABD ve İngiltere’nin açıktan İsrail’e siyasi ve askeri yardımlarını eleştirerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) de Gazze’ye saldırılarını sürdüren İsrail’e destek verdiğini kaydetti.

    GKRY’nin İngiltere, ABD ve bazı Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin desteğini alarak bölgede gerginlik yaratma peşinde olduğunu savunan Töre, “Rum kesimi de kendisine çeki düzen vermelidir. Gazze’deki katliamlarda batılı ülkelere çanak tutmaktan vazgeçmelidir.” diye konuştu.

    KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, İngiltere’nin Kıbrıs’a 700 ilave asker göndermesinin sadece “Lübnan’dan vatandaşlarını tahliye” gerekçesi ile açıklanamayacağını kaydederek şu değerlendirmede bulundu:

    “İngiltere Kıbrıs’a sadece asker değil savaş gemileri, uçaklar ve denizaltılar da gönderiyor. Belli ki bölgede çıkma ihtimali olan savaşın yayılma riskine karşı takviye yapılıyor. İngiltere ve ABD ile AB üyesi bazı ülkeler Gazze’deki katliama ortaklar. İsrail saldırılarını durdurmak yerine ona destek veriyorlar.”

    Töre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ diyor. İsrail’in yaptığı soykırımları dünya birliği ile sonlandırmayı öneriyor. ABD, İngiltere ve diğer Batılı ülkelerin insanlık ve utanma perdeleri ortadan kalktığı için bu söylenenleri anlayamıyorlar.” dedi.