Kategori: Siyaset

  • Zeybek, İmamoğlu davası hakkında konuştu

    Zeybek, İmamoğlu davası hakkında konuştu

    Zeybek, “CHP’li belediyeciliğin başarısından kimse korkmasın, kimse uydur kaydır mahkeme kararlarıyla, yerel yöneticilerimizin siyasetten men edilmesi yönünde sakın ola bir yanlışın içine gitmesin. Bunun Türkiye’ye neden olacağı tahribat, Türk ekonomisine vereceği zarar ve Türkiye’deki yüzyılı aşkın cumhuriyetimize ve demokrasimize uğratacağı hasarın boyutunu kimse kestiremez” dedi.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 14 Büyükşehir Belediyesi’nin katılımıyla Su ve Kanalizasyon İdareleri “İklim Değişikliğine Uyumda Su Yönetimi Çalıştayı” gerçekleştirildi. Çalıştaya, CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP Antalya Milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.

    Açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, su kanalizasyon idarelerinin en büyük problemlerinden birisinin ülkenin ekonomik durumu olduğuna işaret ederek, şu ifadelere yer verdi: “Su kanalizasyon idarelerimizin en büyük problemlerinden birisi de doğrudan doğruya ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşlarımızın ödedikleri bedellerle hizmetlerini karşılamasıdır. Bugün Türkiye’de 17 bin TL asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş nüfusun yüzde 50’si, 12 bin 500 TL’lik bir ücretle yaşamaya mahkum edilmiş 16 milyon emeklinin yüzde 80’i, aslında aldıkları hizmetin karşılığı ödedikleri bedelleri de zorlanarak yerine getirmektedir. Türkiye’de su ve kanalizasyon idarelerinin en temel sıkıntısı, maliyetleriyle hizmet bedelleri arasındaki dengenin giderek bozuluyor olmasıdır.”

    “Türkiye demokrasisi büyük zarar görür”

    Konuşmasının sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki hakaret davasına ilişkin değerlendirmede bulunan Gökhan Zeybek, şöyle konuştu: “CHP’li belediyeciliğin başarısından kimse korkmasın, kimse uydur kaydır mahkeme kararlarıyla yerel yöneticilerimizin siyasetten men edilmesi yönünde sakın ola bir yanlışın içine gitmesin Bunun Türkiye’ye neden olacağı tahribat, Türk ekonomisine vereceği zarar ve Türkiye’deki yüzyılı aşkın cumhuriyetimize ve demokrasimize uğratacağı hasarın boyutunu kimse kestiremez. O nedenle, siyasette siyasetçinin rakibi siyasetçidir. Belediye başkanlarımızın karşısına onları yenebilecek adaylar çıkarabiliyorsanız çıkarın, onlarla yarıştırın. Belediye başkanlarımızın rakiplerini savcılar hakimler ya da kamu kurumlarının yöneticileri yapmaya kalkışırsanız bundan Türkiye demokrasisi büyük zarar görür.”

  • “Halk istemiyorsa ben de istemiyorum”

    “Halk istemiyorsa ben de istemiyorum”

    Kıraç halkının, Atatürk Mahallesi’ndeki boş arsaya yapılması planlanan temizlik işleri şantiyesinin neden olacağı sorunlar nedeniyle dile getirdiği endişeleri dikkate alan Başkan Özer, projenin derhal durdurulacağını açıkladı. Halkın kararının her şeyden önemli olduğunun altını çizen ve yapılan eylemin çok değerli olduğunu belirten Özer, “Böyle bir duruş benim çok hoşuma gitti. Neden hoşuma gitti? Halkın kendi işine, kendi sorunlarına sahip çıkması demokrasinin nişanesidir. Sizi kutluyorum. Ben böyle komşular istiyorum. Çünkü ben de hayatım boyunca her platformda kendi demokratik hakkımı seslendirmek için mücadele ettim. Daha iyi bir gelecek, daha iyi bir demokrasi için. Şimdi Belediye Başkanıyım. Halkım sorunlarına sahip çıkıyor. Söz veriyorum, size rağmen hiçbir adım atmayacağım.” ifadelerini kullandı.

    Bu açıklama, toplantıya katılan mahalle sakinleri tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Başkan Özer’in halkın taleplerine saygılı yaklaşımı, Kıraç halkı tarafından alkışlarla desteklendi.

    “Kıraç’ı yıldızı parlayan bir yer haline getireceğiz”

    Yapılacak olan temizlik işleri şantiyesinin projesinin derhal durdurulacağını açıklayan Başkan Özer, şu ifadeleri kaydetti: “Böyle bir şey benim çok hoşuma gitti. Neden hoşuma gitti? Halkın kendi işine, kendi sorunlarına sahip çıkması demokrasinin nişanesidir. Sizi kutluyorum. Ben böyle komşular istiyorum. Bundan da memnunum. Çünkü ben de hayatım boyunca her platformda kendi demokratik hakkımı seslendirmek için mücadele ettim. Yeri geldi yürüyüş yaptım, yeri geldi oturma eylemi yaptım. Yeri geldi içeri girdim, çıktım. Daha iyi bir gelecek, daha iyi bir demokrasi için. Yeri geldi, ‘Eyyy halkım sahip çıkın sorunlarınıza!’ dedim. Şimdi Belediye Başkanıyım. Halkım sorunlarına sahip çıkıyor. ‘Vayyy neden sorunlarınıza sahip çıkıyor musunuz?’ mu diyeceğim, hayır. Tam tersine memnum oldum, mutlu oldum. Kıraç’ı yıldızı parlayan bir yer haline getireceğiz. Ancak en büyük sorunlarımızdan biri kişi başına düşen yeşil alan miktarı. Normalde kişi başına 10 metrekare yeşil alan düşmeli, fakat burada bu oran 1 metrekarenin altında. Bu kabul edilemez. Halk benim için çok önemli, asla halkıma rağmen bir şey yapmam. Size söz veriyorum, size rağmen hiçbir adım atmayacağım. Bir annemiz dedi ki ‘Buranın bize mezar olmasını istemiyoruz, yaşam alanı olmasını istiyoruz.’ Bu söz beni çok etkiledi. Arkadaşlarıma talimat veriyorum, buraya yeni bir yer bulacağız ve inşallah hep birlikte daha güzel günlere adım atacağız. Daha mutlu olacağız, çünkü hep birlikte Esenyurt’ta yaşıyoruz ve burayı temiz, yaşanabilir bir yer haline getireceğiz. Çocuklarımızın daha güzel bir dünyada yaşaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Her şey onlar için. Yeni kararımız mahallemize hayırlı olsun.”

    “Çalışmalarımız devam ediyor”

    Faaliyete geçirecekleri projelere de değinen Başkan Özer; “Değerli Kıraçlılar, hepinizin duygularını anlıyorum ve burada dile getirilen her bir konuya yürekten katılıyorum. Bir arkadaşımız, ‘Kıraç bugüne kadar öksüz ve yetim bir mahalle muamelesi gördü.’ dedi. Size söz veriyorum, o yetimlik artık bitecek. Biz henüz altı aydır görevdeyiz, ancak bu süre zarfında Kıraç’a yaklaşık 2.000-2.100 ton asfalt döktük, caddeler yaptık. Ayrıca 1.400 metrekare alanda parke taşı döşedik. Yeterli mi? Elbette değil, çalışmalarımız devam ediyor. Parklar yaptık, buraya aşevi getireceğiz. Çocuklarımızın eğitimi için kırtasiye yardımı ve beslenme çantaları dağıtıyoruz.” dedi.

    “Barış ve Kardeşlik Merkezi yapacağız”

    Başkan Özer son olarak, “Esenyurt büyük bir ilçe, resmî nüfusu 1 milyon, gayriresmi nüfusu ise 1,5 milyon. Çeşitli hedefler belirledik: 81 ilden ve 101 ülkeden insanın bir arada yaşadığı bu yeri barış ve kardeşlik merkezi yapacağız dedik. Sözümüzün arkasındayız. Burası, sosyal belediyeciliğin kalbi olacak; kültürün, sanatın ve sporun başkenti olacak. İmar sorunlarını da çözeceğiz dedik ve Kıraç’tan başladık. Yedi mahallemiz sekiz yıl boyunca saklı ve yasaklıydı, bu durumu ortadan kaldırdık. İmar planı Büyükşehir’de onaylandığında, Allah’ın izniyle Kıraç imara açılacak ve isteyen, dilediği gibi evini yapacak.” ifadelerini kullandı.

    “Başkanımıza teşekkür ederiz”

    Başkan Özer’in tutumunu takdir eden mahalle sakini Gülhanım Sarıbudak şu ifadeleri kaydetti “Aşağıda bir yeşil alanımız var ve başka bir alternatifimiz yok. Her yer beton. Orayı şantiye yapmayı planlıyorlardı, ancak biz buna karşı çıktık ve itiraz ettik. Sağ olsun Başkanımız da bu itirazımızı onayladı ve projeyi durdurdu. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Şimdi çok mutluyuz, çünkü neden biliyor musunuz? Her taraf beton yığınına dönmüş durumda. Fabrikalardan dolayı nefes almakta bile zorlanıyoruz. Eğer orası da şantiye ya da konteyner alanı olsaydı, biz tamamen bitmiştik. O alan yaşlılar ve çocuklar için çok faydalı. Ihlamur ağaçlarımız var, orası gerçekten çok güzel. İnşallah, gelecekte de orayı daha güzel bir hale getirirsek çok daha mutlu oluruz”

    “Başkanımız çok çalışıyor”

    Bir diğer mahalle sakini Erdal Akın ise Başkan Özer’e teşekkür ederek “Ahmet Başkan’a, halkın sesine duyarlılık gösterdiği için teşekkür ediyoruz. Zaten kendisi de dile getirdi; halkın istemediği bir şeyi halka rağmen yapmayacağını söyledi. Bu da onun ne kadar iyi bir başkan olduğunu gösteriyor. Gerçekten yeşil alanlarımız çok azaldı ve bu proje hayata geçseydi hepimiz için kötü olurdu. Ancak Başkanımız öngörülü davrandı ve ‘Halk istemiyorsa ben de istemiyorum!’ diyerek bu projeyi durdurdu. Kendisine çok teşekkür ederiz, her zaman onun yanındayız. Ahmet Başkan da geceleri sokaklarda asfalt çalışmalarını bizzat takip ediyor. Gerçekten hakkını vermek gerek, çok güzel çalışıyor. Biz de çalışmalarını takdir ediyoruz. Burada bir soru işareti vardı ve başkanımız bunu giderdi” dedi.

  • Erdoğan Miçotakis’i kabul etti

    Erdoğan Miçotakis’i kabul etti

    Görüşmede, Türkiye ile Yunanistan ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan’ın iyi komşuluk esası ekseninde geleceğe emin adımlarla ilerleyebileceğini, iki ülke arasındaki diyaloğun güçlendirilmesinin ve Atina Bildirgesi’nin lafzı ve ruhu doğrultusunda hareket etmenin iki ülkeye de kazandıracağını ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze başta olmak üzere çeşitli bölgelerdeki saldırılarının masum sivillerin yanı sıra bölgenin huzurunu hedef aldığını, krizin bölgeye yayılması riskinin bulunduğunu, insani yardımların Gazze’ye engelsiz ulaştırılması için İsrail’e baskı yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hamas, bir direniş grubudur

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hamas, bir direniş grubudur

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Amerikan NBC televizyonuna konuştu. Keir Simmons’ın programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’deki katliamlarına vurgu yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Hamas’la ilişkisiyle ilgili soruya, “Biz teröristlere karşıyız. Fakat Hamas’ı iyi tanıyan liderlerden biriyim. Hiçbir zaman ben Hamas’a terör örgütü demedim. Ve şu anda da Hamas’a bir terör örgütü olarak bakmıyorum. Zira Hamas, topraklarını koruma gayreti içerisinde olan bir direniş grubudur. Dolayısıyla böyle bir direniş grubuna ben nasıl olur da terör örgütü derim.” açıklamasını yaptı.

    Erdoğan, Filistin halkının 7 Ekim öncesinde maruz kaldığı acıların unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1947’li yıllardan alın bugünlere kadar Filistin, topraklarının kaybede kaybede bugünlere geldiğini belirterek,” Perde arkasını incelediğimizde, ne yazık ki 7 Ekim’e bu şartları hazırlayan nedenleri iyi bilmek lazım. Onları iyi anlamak lazım. Ve burada acaba ne kadar Filistinli şehit edildi, ne kadar Filistinli öldürüldü, bunun da perde arkasını incelediğimizde durum çok farklı yerlere ulaşır” dedi.

    “ABD UKRAYNA’YI NATO’DA İSTEMİYOR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine nasıl baktığına ilişkin soruya, bu konuda tüm NATO ülkelerinin adımlarına bakacaklarını belirterek, “Amerika, Ukrayna’nın her şeyden önce NATO’ya üye olmasını istemiyor. Birçok NATO ülkesi bir defa Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasını istemiyor. Bu gerçekleri görerek kararımızı vermemiz lazım” dedi.

    Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunun, enine boyuna düşünülerek karar verilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Bu gerçeklere baktığımız zaman bu işler heyecanla adım atılacak olan konular değil. Bizler de bu konularda kararlarımız verirken tabii ki bütün NATO üyelerinin duruşunu masaya yatırıyoruz ve kararlarımızı ona göre veriyoruz. Şu an itibarıyla tüm NATO ülkelerinin duruşu, benim için diğer ülkeler için nedir ne değildir bu gelişmeleri takip ederek nihai kararımızı veririz. Heyecanla bu kararlar verilmez” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Simmons’ın, “Bu konuda karar verdiniz mi?” sorusuna ise “Hayır.” cevabını verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklamalar

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Filistin’i tanımayan diğer devletleri de, bu çok kritik dönemde tarihin doğru tarafında yer alarak, Filistin devletini bir an evvel tanımaya davet ediyorum”

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Üzülerek görüyoruz ki; son yıllarda Birleşmiş Milletler kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor; giderek işleviz, hantal ve atıl bir yapıya dönüşüyor.”

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik ediyoruz. Bunun en dramatik örneği, Gazze’de 353 gündür devam eden katliamdır.”

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Birleşmiş Milletler kürsüsünden Birleşmiş Milletler Şartını parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara işte buradan, bu kürsüden meydan okudular.”

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazze’de sadece çocuklar değil aynı zamanda Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor, hakikat ölüyor, batının savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor, insanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları tek tek ölüyor.”

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail yönetimi, temel insan haklarını hiçe sayarak, bir millete, bir halka karşı etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını adım adım işgal etmektedir.”

    – Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırganlığının tek nedeni, bir avuç ülkenin İsrail’e olan kayıtsız-şartsız desteğidir.”

  • Biden, 79. BM Genel Kurulu’nda Konuştu

    Biden, 79. BM Genel Kurulu’nda Konuştu

    ABD Başkanı Joe Biden, 79. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Tarihte yine bir kırılma noktasındayız” dedi. Biden, “Bugün vereceğimiz kararlar geleceğimizi şekillendirecek” ifadelerini kullandı.

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi’ne ziyaret

    TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi’ne ziyaret

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya’nın başkenti Moskova’da temaslarını sürdürüyor. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi’ne ziyaret gerçekleştirdi. Kurtulmuş, Federal Meclis Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko ile aile fotoğrafı çektirdi.

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan açıklamalar

    TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan açıklamalar

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya’nın başkenti Moskova’da, Meçhul Asker Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’ne geçti. Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko tarafından karşılanan Kurtulmuş, daha sonra anı defterini imzaladı. TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Matviyenko tarafından heyetlerin karşılıklı takdiminin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi. Kurtulmuş, görüşmede, Moskova’ya ayak basmalarından bu yana kendisine ve heyetine gösterilen son derece sıcak dostluk ve misafirperverlik dolayısıyla teşekkür etti. Kapsamlı bir program çerçevesinde bu ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade eden Kurtulmuş, üç günlük programın sonunda Moskova’dan yapıcı sonuçlar elde edeceklerini ve ikili ilişkileri daha ileriye götürme konusundaki kararlılıklarını perçinlemiş olacaklarını söyledi.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in vizyonlarının, liderliklerinin ve ortaya koydukları samimi, dostane ilişkiler çerçevesinde Türkiye ve Rusya arasında son dönemde fevkalade pozitif bir gündem ve ikili ilişkinin geliştiğini söyleyen Kurtulmuş, “Her alanda hem komşu hem stratejik iş birliği içerisinde olduğumuz Rusya ile ilişkilerin devam ettirilmesini, güçlendirilmesini arzu ediyoruz. Ülkelerin liderleri ve hükümetler arasındaki bu pozitif ilişkinin parlamenter diplomasi bakımında da güçlendirilmesi gerek Rusya Federasyon Meclisi gerekse Devlet Duması ile TBMM’nin üçlü olarak çok güçlü ilişkileri geliştirmesini her iki ülkenin de menfaatine olduğu kanaatindeyiz” diye konuştu.

    “100 milyar dolar ikili ticaret hacmine her gün biraz daha fazla yaklaşıyoruz”

    Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin her sahada geliştiğine işaret eden Kurtulmuş, “Ülke liderlerinin ortaya koyduğu 100 milyar dolar ikili ticaret hacmine her gün biraz daha fazla yaklaşıyoruz. Dün akşam buradaki Türk iş adamlarıyla da bir toplantı gerçekleştirdik. Onların yaşadıkları sıkıntıları yakından dinledik. Başından itibaren tek taraflı yaptırımlara katılmadığımızı, Rusya’ya karşı bu yaptırımların sadece siyasi sonuç değil, Rus halkı üzerinde de olumsuz etkiler oluşturacağını bildiğimiz için, tek taraflı yaptırımları doğru bulmuyoruz ve bu yaptırımlara katılmıyoruz. Biz de bu yaptırımlardan dün nasibimizi aldık. Ankara’dan yola çıktığımızda Moskova’ya gelirken Avrupa hava sahasının kapatılmış olması dolayısıyla yolumuzu 1 buçuk saat uzatmak zorunda kaldık. Bunların kural bazlı uluslararası ilişkiler bakımından doğru yaptırımlar olmadığını, şimdiye kadar dünyada izlenen bu tek taraflı yaptırımların da hiçbir zaman olumlu sonuç vermediğinin bir kere daha altını çizmek isterim” dedi. Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya arasında turizm, kültür ve eğitim gibi birçok alanda da iş birliğinin bulunduğunu, bunun artarak devam etmesini arzu ettiklerini söyledi.

    “Gazze’deki insanlık suçları konusunda Rusya ve Türkiye arasında ortak yaklaşımlar var”

    Türkiye ve Rusya’nın bölgesel meseleler konusunda da ortak yaklaşımlara sahip olduğunu anımsatan Kurtulmuş, “Öncelikle Kafkaslarda barışın sağlanabilmesi için belli noktalarda ortak yaklaşımlarımızın olduğunu biliyoruz. Ayrıca özellikle bütün dünyanın bir numaralı siyasi gündemi olmaya devam eden, maalesef büyük insani kayıpları acıyla izlediğimiz Gazze’deki insanlık suçları konusunda Rusya ve Türkiye arasında ortak yaklaşımlar söz konusudur. Biz başından itibaren Netanyahu ve ekibinin izlediği bu yolun doğru bir yol olmadığını, işlediklerinin insanlık suçu olduğunu, bunların uluslararası mahkemelerde hesaplarının verilmesi gerektiğini her fırsatta söylüyor ve uluslararası platformlarda Gazze’de sıkışıp kalmış yaklaşık 2 milyona yakın masum insanın bir an evvel huzura ermesinin temin edilmesi, insani yardımların ulaştırılması, Gazze’deki işgalin sona erdirilmesi, Batı Şeria’da özellikle son günlerde devam eden bu yoğun saldırıların sonlandırılması; 1967 temelinde sınırları belli, bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması için mücadele ediyoruz.
    Türkiye ve Rusya gibi Filistin halkının yanında yer alan ülkelerin insanlık cephesini güçlendirerek Filistin’de barışın sağlanması için bütün gücünü seferber etmesinin zorunlu olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda Rusya ile ciddi bir iş birliği, ciddi bir ortak bakış açısına sahip olduğumuzu görüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Enerji konusundaki iş birliği bölgenin bütün ülkelerinin yararınadır”

    Enerji sektöründeki işbirliklerine de işaret eden Kurtulmuş, “TürkAkım projesi çerçevesinde Rusya-Türkiye arasındaki enerji iletimi konusundaki iş birliği hem iki ülkenin hem bölgenin bütün ülkelerinin yararınadır. Bu perspektifi de korumaya devam edeceğiz” diye konuştu. Parlamenter diplomasi açısından Rusya ve Türkiye parlamentolarının üyelerinin müşterek çalışmalar içerisinde olmasının fayda sağlayacağını belirten Kurtulmuş, “Parlamentolararası Birlik, G20 Parlamento Başkanları Zirvesi (P20), Asya Parlamenter Asamblesi gibi zeminleri de müşterek yaklaşımlarımızın dile getirileceği uluslararası platformlar olarak görüyoruz. Yine bu arada Rusya’yı AGİT Parlamenter Asamblesi (AGİTPA) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi’nde (KEİPA) aktif bir şekilde görmek isteriz. Haklı bazı gerekçelerle siz buradaki varlığınızı askıya aldınız ama sonuç itibarıyla Rusya’nın; önemli, stratejik bir müttefikimiz olarak bizim de içinde aktif olarak yer aldığımız hem AGİTPA hem KEİPA’da var olmasını önemsediğimizi ifade etmek isterim” dedi.

    “Filistin meselesini PAB Genel Kurulu gündemine almaya çalışacağız”

    Ekim’de Cenevre’de Parlamentolararası Birlik (PAB) genel kurul toplantısının yapılacağını hatırlatan Kurtulmuş, “Maalesef Filistin meselesi insanlığın önemli ortak bir sorunu olmasına rağmen iki kez PAB Genel Kurulu gündemine dahi alınamadı. Bu sefer PAB Genel Kurul gündemine alınması için sizin de gayret sarf edeceğinizi ümit ediyorum. Biz bu süreçte son derece ciddi bir şekilde Filistin meselesini PAB Genel Kurulu gündemine almaya çalışacağız. Böylece hiç olmazsa İsrail’in artık hiçbir şekilde tolere edilemez, uluslararası hukuku ayaklar altına alan, sadece Filistin topraklarını değil, Lübnan başta olmak üzere bölge ülkelerini tehlike içerisine atan bu saldırgan tavrının durdurulabilmesi şarttır” diye konuştu.

    “Zor zamanlarda bile Rusya-Türkiye ilişkileri her zaman iyi bir seviyede oldu”

    Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko da TBMM Başkanı Kurtulmuş ve heyetini Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Moskova’ya gerçekleştirilen resmi ziyaretin ana konusunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılacak görüşme olduğunu söyleyen Matviyenko, Moskova’da planlanan diğer görüşme ve ziyaretlerin iki ülke ilişkisine olumlu katkı sağlayacağını belirtti. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un ziyaretinin kendileri için önem taşıdığını, Türkiye’deki önemli bir devlet adamının, önemli bir siyasetçinin Rusya’ya gelmesinin ikili ilişkileri genel anlamda daha yüksek bir seviyeye taşıyacağını belirten Matviyenko, bu ziyaretin ayrıca parlamentolar arası ilişkilere de ek ivme kazandıracağını kaydetti. Son zamanlarda Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası itibarının ne derece arttığını gördüklerini ifade eden Matviyenko, zor zamanlarda bile Rusya-Türkiye ilişkilerinin her zaman iyi seviyede olduğunu, Türkiye’nin her zaman kendileri için güvenilir bir partner olduğunu söyledi.

    Rusya-Türkiye ticari ve ekonomik iş birliğinin ise gittikçe arttığını dile getiren Matviyenko, iki ülke ilişkilerinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değerli katkılarıyla güçlenmeye devam ettiğini belirtti. İki ülke liderinin gerek yüz yüze gerekse telefonla, dünyadaki en güncel konular başta olmak üzere her alanda görüşmelerinin, ilişkilerin lokomotifini oluşturduğunu vurgulayan Matviyenko, milletvekillerine düşen görevlerden birisinin, ülke liderlerinin aldığı kararları takip etmek olduğunu ifade etti. Matviyenko, Türkiye’nin, Rusya ile çeşitli alanlarda ilişkileri geliştirmeye yönelik niyetinin olmasının kendileri için çok kıymetli olduğunu sözlerine ekledi.

    TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Matviyenko, görüşmenin ardından Rus halk müziği ve danslarını sergileyen koronun gösterisini izledi.

    Kurtulmuş ve Matviyenko, daha sonra Federasyon Konseyi Genel Kurulu’nu da gezdi.

  • ABD seyahati öncesi açıklama yaptı

    ABD seyahati öncesi açıklama yaptı

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonel Başkanlık Kurulu Toplantısı’na katılmak üzere beraberindeki heyetle birlikte New York’a gitti. Özel, yolculuk öncesi İstanbul Havalimanı VIP Salonu’nda açıklamalarda bulundu. ABD seyahati ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özel, New York’ta yarın yapılacak toplantıda, İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda hazırladıkları Ankara Deklarasyonu’nu açıklayacaklarını söyledi. Özel ayrıca Ortadoğu’daki gerilim, dünyada aşırı sağın yükselişinin yol açtığı endişeler, iklim değişikliğine ilişkin kaygılar ve sığınmacı sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunacaklarını söyledi.

    “Tüm okulları ziyaret edeceğiz”

    Gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Okullarda günde bir öğün sıcak yemek önerimizi tekrarladık. Ertesi gün dediler ki ‘okulların ne mekanı ne imkanı ne personeli ne de maddi durumu buna elverişli değil’. Bir öğün sıcak yemek verecek mekanı olmayan, personeli olmayan, imkanı olmayan beş yıldızlı otel mi olur. Okulların beş yıldızlı otel olduğunu söylendikten sonra başka bir bakan çıkıyor ‘Biz 30 bin temizlik personeli alacağız’ diyor. Çünkü okullar hijyen yönünden korkunç durumda. Bu personel alımı doğrudur ama bunun Ağustos ayı içerisinde yapılıp, 9 Eylül’de okulların öğrencilere pırıl pırıl hale getirilmesi gerekiyordu. Biz 81 il 973 ilçe başkanlığına gönderdiğimiz yazılı talimatta, önümüzdeki hafta başkanlığını il ve ilçe eğitim sekterlerimizin yaptığı bir öğretmenler ve emekli öğretmenlerden oluşan bir heyetle, tüm okulları ziyaret edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Mümkün olan en kısa süre içerisinde de zaten Türkiye’ye dönmek boynumuzun borcu”

    Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararın istinaf mahkemesinde onaylanması ihtimaliyle ilgili soru üzerine Özel, “Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ile dün baş başa bir görüşme yaptım, kendisiyle de bu durumu değerlendirdim. Biz her ihtimali göz önüne alıyoruz. Bir kere kimse bize olmadık bir davadan, olmadık bir suçlamadan cezayı normalleştirmeye ve bu olacakmış gibi kabul ettirmeye çalışmasın. Böyle bir gündemin gelişmesine de izin verilmemesi gerekir. Yarın öbür gün bu dava görülecek, ‘bu davadan ceza çıkartacağız biz’, böyle bir şey yok. Bunu yaparsanız, geçen seferki demokrasi tokadından ders almadıysanız, millet bunun da şiddetlisini uygular. Kendilerine yapabilecekleri en büyük kötülüktür bu ama Türkiye’ye de büyük kötülük olur bu. Tut ki bize Amerika’da iken bu karar çıktı, zaten genel başkan vekilimiz burada. Mümkün olan en kısa süre içerisinde de zaten Türkiye’ye dönmek boynumuzun borcu. O gün başka bir gündür, ben öyle bir güne uyanacağımızı düşünmüyorum. Ama herkes aklını başına alsın” diye konuştu.

    İmamoğlu ve Yavaş arasındaki çekişme

    Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile bir araya geleceklerini, ikili arasında kriz olmadığını savunan Özel, “Ben Sayın Mansur Yavaş’ın bu konuda aldığı tutumu çok yapıcı, çok doğru buluyorum. Kendisiyle görüşmemde bunu da söyledim. Kendisi de bu tür yaklaşımlardan rahatsız olduğunu daha önce birkaç kez bunların tekrar ettiğini, buna itiraz ettiğini söyledi. Ekrem İmamoğlu ile de tüm gündemi değerlendirdik. Önümüzdeki hafta ben döndükten sonra da üçümüz bir araya geleceğiz, ortada bir kriz yok arkadaşlar” dedi.

    Cumhurbaşkanı ile görüşecek mi?

    ABD’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin ise Özel, “Ben ABD’de Türk evine gideceğim. Büyükelçimizden ve Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcimizden randevu istedik. Yalnız bizim o ziyaretimiz cuma gününe planlandı. Yani Sayın Erdoğan ile aynı anda Türk evinde olmayacağız. O açıklamasını yaptıktan sonra ayrılacak. Ben gittiğimde orada olsaydı, elbette bir merhaba demek, bir çayını içmek, en doğrusuydu. Dünyanın öbür ucunda Türkiye’nin ana muhalefet liderinin Cumhurbaşkanı’na hatır sormaması olacak iş değil. Bildiğim kadarıyla Sayın Erdoğan’ın bir başka toplantıya katılmak üzere konuşmasını yaptıktan sonra ayrılması mümkün” dedi.

    Özel, yaptığı açıklamaların ardından New York’a gitti.

  • Birlik çağrısı yaptı

    Birlik çağrısı yaptı

    Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, bir dizi ziyaret ve programlara katılmak üzere Sivas’taydı. Memişoğlu ilk olarak Sivas Valiliğini ziyaret ederek Sivas Valisi Yılmaz Şimşek’ten brifing aldı. Ardından AK Parti Şehir Buluşmaları toplantısına katıldı. Burada partililere hitap eden Memişoğlu, tüm farklılıklara rağmen birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesi gereken bir dönemden geçildiğinin altını çizerek, “Birlik halinde üretmemiz ve çalışmamız lazım. Her bir fert kendisini daha çok üreteceği bu medeniyete ne katacağını hesap etmesi lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözü bugün Birleşmiş Milletler’de her liderin söyleyemeyeceği bir sözdür. O bizim için esasında sadece bir lider değil, medeniyetimizin yeniden ayağa kalması için bir semboldür. Hepimiz farklı fikirden de zikirden de olsak birlikte hareket etmemiz gerekir. Bugün birbirimizin ayrıştırıcı taraflarını değil, farklılıklarını değil, onları birleştirerek zenginliklerle kuvvetli hale getirerek birlikte hareket etmemizin zamanıdır. O nedenle çocuklarımıza, gençlerimize örnek olmamız lazım” ifadelerine yer verdi.

    Memişoğlu sağlık alanında önemli hamleler yapıldığını ifade ederek, “Kovid ve depremde gördük ki hem insan gücü hem de alt yapı olarak Türkiye esasında çok iyi bir sağlık hizmeti sunuyor. Türkiye sağlık konusunda son 20 senede Cumhurbaşkanımızın desteği ile inanılmaz işler yaptı. Düşünün ki şu anda Türkiye’de bütün hastanelerde tek kişilik ve çift kişilik, özellikli yatak oranı yüzde 80’in üzerine çıktı. 2002 yılında sağlıkta senede sadece 2 hizmet alan vatandaşımız, bugün yılda 11.7 kez sağlık hizmetine ulaşır vaziyettedir. Bunların hepsi ücretsiz ve sosyal güvence kapsamındadır. Bugün en büyük teknolojisinden en yeni ameliyat tekniğine kadar hepsini üretebilen, yapabilen bir sağlık sistemi ve insan gücümüz var. Biz bu sağlık hizmetlerini, daha iyi geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.