Kategori: Siyaset

  • Fransa’da yeni hükümet kuruldu

    Fransa’da yeni hükümet kuruldu

    Fransa’da 2,5 aylık belirsizliğin ardından yeni hükümet kuruldu. Ulusal Meclis’in askıda kaldığı ve ülke içindeki siyasi bölünmelerin derinleştiği seçimlerin üzerinden 2,5 ay geçmesinin ardından açıklama Elysee Sarayı tarafından yapıldı. Açıklamada, Macron’un sandıktan birinci çıkan sol ittifakın adayı yerine başbakan olarak atadığı eski Avrupa Birliği (AB) Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier’in hükümeti kurduğu belirtildi. Açıklamada, 39 üyeli kabinede 33 yaşındaki Antoine Armand’ın maliye bakanı olarak görev yapacağı, Jean-Noel Barrot’un ise dışişleri bakanı olacağı kaydedildi. Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’nun ise görevine devam edeceği bildirildi.

    Macron’un Barnier kararı

    Fransa’da 7 Temmuz’da gerçekleştirilen ikinci tur seçimlerinde birinci olan Yeni Halk Cephesi başbakan adayı olarak Lucie Castets’i göstermişti. Macron, Castets’in Ulusal Meclis’te güven oyu almasının mümkün olmadığını belirtmiş ve başbakan olarak atamayı reddetmişti. Macron 5 Eylül’de merkez sağ Cumhuriyetçiler (LR) Partisinden Michel Barnier’i Başbakan olarak atama kararı almıştı. Michel Barnier başbakan olarak seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, sol görüşlü politikacılar da dahil olmak üzere her kesimden politikacıların bulunduğu bir hükümet kurmaya açık olduğunu söylemişti. Barnier’in başbakanlığı ülkede protestolara neden oldu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye geldi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye geldi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’ta kaldığı süre içinde önemli temaslar gerçekleştirmesi bekleniyor.

    John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’na gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Washington Büyükelçisi Sedat Önal ve New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal karşıladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ve beraberindeki yetkililer de ABD’ye geldi.

    Erdoğan, ABD ziyareti kapsamında BM 79. Genel Kuruluna katılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda önemli mesajlar vermesi bekleniyor.

  • “Tarımsal üretimle alakalı en önemli husus üretim planlamasıydı, 2024 içerisinde hayata geçirdik”

    “Tarımsal üretimle alakalı en önemli husus üretim planlamasıydı, 2024 içerisinde hayata geçirdik”

    Çeşitli programlara katılmak üzere Karaman’a gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ilk olarak Karaman İl Tarım ve Orman Müdürlüğünü ziyaret etti. Burada kurum personeliyle toplantı yapan Bakan Yumaklı, yaptığı konuşmada Karaman’ın önemli bir tarım kenti olduğunu belirtti. Bakan Yumaklı, “Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz çerçevesinde tarım ve orman sektörüne ilişkin projeleri gerçekleştirmek için Türkiye’yi karış karış geziyoruz. Önemli olan üreticilerimizin sürdürülebilir, verimli, kaliteli bir üretimi ülkemizin gıda arz güveliğini sağlamak için gerçekleştirmesi. Ayrıca ülkemizin tarımsal ürün ihracatını her geçen gün çok daha ileri seviyelere getirmek en büyük amacımız. Şu anki verilere göre bu yılın sonu itibariyle tarımsal üretim ihracatının yaklaşık 35 milyar dolarlara yaklaşacağını tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’nin tarımsal envanteri her açıdan tekrar çıkartılmış olacak”

    Tarım sektörünün dış etkilerden çok fazla etkilendiğini ifade eden Bakan Yumaklı, “İklim değişikliği başta olmak üzere konjonktürel gelişmeler hem dünyada hem de ülkemizde özellikle su başta olmak üzere doğal kaynakların korunması ve kullanma koruma dengesinin sağlanması hususunda öne çıkıyor. Pandemi gibi hususları bundan sonraki dönemde dikkate alarak planlamalarımızı yapıyoruz. Sektörün elbette çözüm bekleyen başka sorunları da mevcut. Bunların da her geçen gün daha iyiye, daha güzele ulaşması için çalışmaya devam ediyoruz. Elbette tarımsal üretimle alakalı en önemli husus üretim planlamasıydı. Özellikle hangi ürünün nerede, ne kadar üretileceğine dair suyu merkeze alan, kaynaklarımızı göz önüne alan ve üreticilerimizin öngörüsünü sağlayacak üretim planlamasını 2024 içerisinde hayata geçirdik. Tabii tek başına bu üretim planlaması kavramının yeterli olmayacağını, bunun araçlarının uygulanması gerektiğini de ifade etmek gerekir. Doğrudan ve dolaylı destekler işlenmeyen tarım arazilerinin ekonomiye katkısının sağlanması ve sözleşmeli üretimin büyük oranda devreye alınması üretim planlamamızın başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurlar. Diğer bir konu da tarım sayımı konusuydu. Bu sayım 2001 yılından sonra ilk kez yapılmış olacak ve tarım sayımıyla birlikte Türkiye’nin tarımsal envanteri her açıdan tekrar çıkartılmış olacak” dedi.

    Tarımsal desteklemelerinin yeni planlama ile daha etkin ve verimli hale getirildiğini aktaran Bakan Yumaklı, “Desteklerin sadeleştirilmesine ihtiyaç vardı. Bunu da gerçekleştirmiş olduk. Desteklerin, mazot ve gübre destekleri çıpa alınarak temel destekler, planlama desteği ve üretim geliştirme desteği olarak 3 ana başlığa indirilmesi söz konusu oldu. Bunların detaylı bir şekilde her bir çiftçimize anlatılması ve uygulamada büyük bir başarı oranının yakalanması en büyük hedefimiz” diye konuştu.

    “Son 22 yılda Karaman’da güçlü bir tarım ve orman altyapısı oluşturuldu”

    Bakan Yumaklı, son 22 yılda Karaman’da güçlü bir tarım ve orman altyapısı oluşturulduğunu belirterek, söyle devam etti: “Tarım, orman ve su alanında yapılan yatırım toplamı 60 milyar lira. Bunun 47 milyar lirası su ve sulama yatırımlarında oldu. Tarımsal üretim için en önemli konu sudur. Suyun yüzde 77’sini tarımsal faaliyetler için kullandığımızı da göz önüne alırsak, bundan sonraki dönemde de Türkiye’de bütün yatırım konsantrasyonumuzun su ve sulama projelerine ayrılacağını da söylemek istiyorum. Karaman’ın 4 büyük ova kapsamında yaklaşık 1.2 milyon dekarlık korunmuş alanı var. Buraları gıda arz güvenliğimizin teminatı olarak görüyoruz. Ayrıca Karaman’ın 14 coğrafi işarete sahip ürünü var. Bunların da markalaşma ve pazarlamasıyla alakalı çalışmalara devam ediyoruz. Karaman’a 5,5 milyar lira bütçeli 3 yatırımın da müjdesini veriyoruz. Ayrancı Barajı Sulaması Yenilemesi, Ayrancı Melikli Köyü Yukarı Havza Taşkın Koruması ve Yeşildere Köyü Taşkın Koruması. Bunların gerçekleştirilmesiyle birlikte bütün Türkiye’de yüzde 35 kapalı sulama sistemi hedefimizi daha yukarı çıkarmakla ilgili katkısı olacak” ifadelerini kullandı.

    Bakan Yumaklı daha sonra İl Müdürlüğü bahçesinde yöresel ürünlerin sergilendiği stantları gezdi. Ardından AK Parti Karaman İl Başkanlığına geçen Bakan Yumaklı, burada partililerle buluştu.

  • Erdoğan : “İsrail terör örgütü gibi saldırıyor”

    Erdoğan : “İsrail terör örgütü gibi saldırıyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gidişi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın açıklaması yaptı. Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu Genel Görüşmelerinde temas edeceği konulara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul Genel Görüşmelerine bu yıl 130’dan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirak etmesi bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yoğun bir toplantı ve görüşme trafiğimiz olacak. Bu yıl Genel Kurulun en dikkat çekici etkinliği, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin ev sahipliğinde tertiplenecek Geleceğin Zirvesidir. 23 Eylül günü gerçekleştirilecek zirvede çok taraflı sisteme yönelik meydan okumalar karşısında ortak çözümler üretilmesi hedefleniyor. Zirve hitabımda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Finans Mimarisi başta olmak üzere küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacına yine dikkat çekeceğim. Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğiz. Türkiye’nin bu yöndeki çabalara dair katkı ve desteğini beyan edeceğim” ifadelerini kullandı.

    “Gazze’deki soykırıma ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğiz”

    Bu yılki Genel Kurul görüşmelerinin ise ‘Hiç kimseyi geride bırakmamak’ teması altında yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerin ilk gününde 24 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitap edeceğim. İnşallah burada bölgemizin ve insanlığın gündeminde yer alan hususlarla ilgili kanaatlerimizi paylaşacağız. Özellikle Gazze’deki soykırıma ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğiz. Yaklaşan kış mevsimi Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı zorlukları daha da ağırlaştıracaktır. Açlık, susuzluk, temel gıda ve tıbbi malzeme eksikliği sahadaki durumu giderek kötüleştiriyor. İsrail hükümeti bir nevi Nazi imha kamplarına çevirdiği Gazze’deki 2 milyonu aşkın insanı ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlediyor” diye konuştu.

    “Netanyahu ve şebekesi radikal Siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır”

    İsrail’in savaşı bölgeye yaymaya çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaşın sona ermesi, kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışı için hepimize, tüm dünyaya, özellikle Birleşmiş Milletlere önemli görevler düşüyor. Ziyaretimizde bunları bir kez daha muhataplarımıza hatırlatacağız. Biliyorsunuz, ilk günden beri İsrail’in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan’a yönelik son günlerde yapılan saldırılar, İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı. Netanyahu ve şebekesi radikal Siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yönelik artan saldırılar ve tacizde aynı kirli senaryonun birer parçasıdır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizin hangi seviyede olduğunu daha önce defalarca ifade ettik. Bugün de aynı yerdeyiz. Bölgemizin büyük bir felakete sürüklenmemesi için İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor” dedi.

    “Hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim”

    Yaptığı açıklamada Türkevi’nde görüşmelerin olacağını da belirten Erdoğan, “Genel Kurul marjında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla Türk Evi’nde görüşmelerim olacak ve bütün bunlarla beraber bu ikili görüşmeler yanında yine bizlerden randevu talebinde bulunan devlet başkanlarıyla, hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim. Ziyaretimizde Amerika’da yaşayan vatandaşlarımızla da bir araya geleceğiz. Düşünce kuruluşu temsilcileri ve Amerikan iş dünyasının seçkin üyeleriyle de temaslarımız olacak. Ziyaretimizin ve bu çerçevede yapacağımız görüşmelerin ülkemiz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır”

    Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrası Türkiye’deki siber güvenlikle ilgili bir soru üzerine “İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi bu nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve net ortaya koymuştur. Bu saldırının başka bir anlamı da bizim tüm ikazlarımıza rağmen bazı Batılı ülkelerin de desteklerini yanına alarak İsrail’in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline maalesef yayılmaktadır. Özellikle değerli dostum Mikati’yle yaptığım görüşmede kendisinden de şu anda çok çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduklarını ifade etti ve bu konuda da bizler neler yapabileceğimizi veya neler yapabiliriz bunları kendisiyle konuştum. Gerçekten şu anda bölge açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya. Tabii birçok şeyler söyleniyor. İşte şu an itibarıyla Lübnan özellikle bu İsrail’e karşı ne yapabilir? Tabii Mikati’nin şeyi bize ne gibi destekleriniz olabilir? Ne gibi yardımlarınız olabilir? Biz sizlerden bunu bekliyoruz ve Birleşmiş Milletlere gelme noktasında da bu sene herhalde gelemeyeceğim ifadesini kullandı. Tabii Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail’i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır. Diğer taraftan Lübnan’da düzenlenen saldırı milli teknolojilerin sadece Savunma Sanayi alanında değil, çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur ve biz de tabii bu gelişmeler karşısında çok daha farklı tedbirler almak suretiyle şu anda bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız” dedi.

    “Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk, biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz”

    Suriye ile ilgili temas konusundaki bir soru üzerine ise, “Özellikle Türkevi inşallah çok farklı görüşmelere çok farklı ilişkilere vesile olacaktır. Bunun için Türkevi’nde değişik ülkelerin liderleriyle yapacağım görüşmeler İnşallah bunların adımlarını attığımız bir merkez haline dönüşecek. Suriye’deki gerilimin artık sona ermesi gerektiğini, oradaki istikrarsızlığın başta terör örgütleri olmak üzere tabii İsrail’in bir devlet terörü estirdiğini çok açık, net ortaya koyacağız. Bu artık sıradan bir basit terör değil, devlet terörü. Bunu bugüne kadar çok kez tekrar ettik, söyledik. Ama bazıları hala özellikle Batılı ülkeler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Biz de söylemekte ısrar edeceğiz ve bunu özellikle de İnşallah Birleşmiş Milletlerdeki konuşmamda ifade edeceğim. Bu gerginliğin sona ermesi, Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye’nin birlikte atabileceği adımlar Şam yönetimini, muhaliflerin bir süredir Suriye’de çatışmasızlığın sağladığını görüyoruz. Bu durum kalıcı çözüm için etkin bir kapı aralamak adına elverişli bir ortam sağlıyor. Suriye dışında milyonlarca insan vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımızı yaptık ve Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemde böylesi bir görüşme neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum” diye konuştu.

    “Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden’la ikili bir görüşme gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine dair bir soru üzerine ise, “Tabii Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz. Orada sadece Biden değil, birçok dünya lideri olacak. Tabii şu an itibarıyla Biden’la bir görüşme var mı yok mu henüz bu kesinleşmiş değil. Ana gündemimiz Birleşmiş Milletlerin Genel Kurulu ve oradaki temaslar. Fakat tabii Biden veya daha başka sürpriz görüşmeler nerede nasıl olur? Bunların hepsini oradaki gelişmelerle ele alacağız. Gerek Türkevi’nde gerek Birleşmiş Milletler binasında yoğun bir görüşme trafiğimiz olacak. Katılacağımız toplantılar planlanmış durumda. Bu trafik içerisinde Sayın Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz, geleceğiz. Biz Birleşmiş Milletlerde görüşeceğimiz tüm liderlerle başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarında akan kanı durdurmayı ele alacağız. Filistin ile birlikte tüm çatışma bölgelerinde yaşananları ve ne yapılması gerektiğini değerlendireceğiz. Çünkü insanlar, çocuk, kadın, yaşlı ölüyor. Artık rakam 45 binin üzerine çıktı. Bu yenilir yutulur bir gelişme değil. İnşallah Türkiye olarak bugüne kadar bu mücadeleyi nasıl vermişsek, özellikle dünya siyonizminin şu anda Ortadoğu’da estirdiği bu ne yazık ki ölüm fırtınasına karşı Türkiye olarak biz yine neler yapabiliriz, bunun gayreti içerisinde olacağız. Bunun çalışmalarını şahsım, arkadaşlarım, tüm bakanlarımızla birlikte ele alacağız ve elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.

  • 6 üniversiteye rektör atandı

    6 üniversiteye rektör atandı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan karar ile birlikte, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran görevden alındı. Yerine ise Sosyal Yardımlar Genel Müdürü Adil Çalışkan atandı. Karar ile birlikte Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne ise Alparslan Çevik atandı. Ayrıca karar ile birlikte Sosyal Yardımlar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tarlacı görevden alındı. Bakanlıkta açık bulunan Kadın Statüsü Genel Müdürlüğüne Süreyya Erkan, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne Yasin Akar, Kadın Statüsü Genel Müdür Yardımcılığına Ahsen Arıöz Bozkuş, Personel Genel Müdür Yardımcılığına Volkan Özdede, Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdür Yardımcılığına Halit Çağdaş ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Şule Ürker, Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Rauf Karslı atandı.

    Karar ile birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Kamil Yeşil görevden alındı. Bakanlıkta açık bulunan Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne ise Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı atandı. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı Başkan Yardımcısı Ferhat Güngör görevden alındı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında ise açık bulunan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na Başmüfettiş Muzaffer Barış Morgül getirildi.

    6 üniversiteye rektör ataması

    Karar ile birlikte Doğuş Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Alkan Çelik, İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Nusret Akpolat, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Fatma Aydın, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Şengönül, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Eyüp Debik atandı.

  • Erdoğan’dan İsrail’in siber saldırılarına ilişkin açıklama

    Erdoğan’dan İsrail’in siber saldırılarına ilişkin açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda, Jandarma ve Emniyet teşkilatlarına yeni araçların hizmete alımı dolayısıyla düzenlenen törende konuştu.

    Jandarma ve emniyete 7204 yeni araç tahsis edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emniyet Genel Müdürlüğümüzün ve Jandarma Genel Komutanlığımızın envanterinde bulunan, ekonomik ömrünü tamamlayan taşıtlarımızı artık yeniliyoruz.” dedi.

    Terörle mücadele operasyonlarına ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan, “Terör örgütlerine sınırlarımız içinde ve dışında nefes alacakları hiçbir alan bırakmadık.” ifadelerini kullanıp 2024 yılı içerisinde PKK’sından FETÖ’süne, DHKP/C’sinden DAEŞ’ine, eli kanlı canilere karşı 35 bin 500 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

    Erdoğan İsrail’in siber saldırılarına da ilişkin “Lübnan’a karşı düzenlenen siber terör saldırılarıyla bunun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gördük.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    “Emniyet Genel Müdürlüğümüzün ve Jandarma Genel Komutanlığımızın envanterinde bulunan, ekonomik ömrünü tamamlayan taşıtlarımızı artık yeniliyoruz. Devletimize ve milletimize karşı mesuliyetlerimizi yerine getirebilmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Alınan ve hizmete sunulan araçların 5001 tanesini emniyet teşkilatı 2203 adedini iste jandarma teşkilatını kullanacak. Bu araçlar asayiş, terör ve uyuşturucu ile mücadele başta olmak üzere güvenlik faaliyetlerimizin daha etkin yürütülmesini kolaylaştıracaktır.

    Kolluk birimlerimizi görünür ve daha hızlı kılacak olan teknik donanım ve imkanlardır. Polisimizin ve jandarmamızın ayağının değmediği, devriye atmadığı hiçbir yer olamaz. İnsan kaynağı ile birlikte araç gereç ve teknolojik kapasiye de artmalı.

    Biz yakın tarihimizde güvenlik noktasında yaşanan sıkıntıları çekmiş bir ülkeyiz. Ekonomik açısında dan çok ağır faturalarla karşılaştık. Bizi yıllarca ikinci sınıf demokrasiye ve ekonomiye mahkum ettiler. Kargaşa ve çatışma ortamıyla milletin ensesinde boza pişirdikleri vesayet teşebbüsleri olarak kullandılar. 2002 yılında göreve geldiğimizde asayiş hizmetlerinin kalitesinin artırılmasına büyük önem verdik.

    TERÖR MESAJLARI

    Terör örgütlerine sınırlarımız içinde ve dışında nefes alacakları hiçbir alan bırakmadık. 2024 yılı içerisinde PKK’sından FETÖ’süne, DHKP/C’sinden DAEŞ’ine, eli kanlı canilere karşı 35 bin 500 operasyon düzenlendi.

    Bu operasyonlarda 825 terörist etkisiz hale getirildi. 70 terör eylemi engellendi. Hemen her gün üst düzey bir teröristin imha haberini alıyoruz. Bu operasyonların neredeyse tamamını yerli ve milli teknolojimizle gerçekleştiriyoruz.

    Terörü kaynağında yok ediyoruz. İnlerini başlarına yıkıyoruz. Türkiye’nin huzurundan en ufak bir taviz veremeyiz. Bu konuda son derece kararlıyız, dirayetliyiz.

    İSRAİL’İN SİBER SALDIRILARI

    Lübnan’a karşı düzenlenen siber terör saldırılarıyla bunun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gördük.

    “BİZDEN RAHATSIZ OLUYORLAR”

    Milletimizin huzurunu kaçıran, kamu düzenini bozan herkes, devletimizin kadife eldiveni içindeki çelikten yumruğuyla karşı karşıya olacaktır.

    Devletimize yönelik en küçük güvenlik tehdidini dahi görmezden gelmiyoruz. Türkiye’yi her alanda dünyada örnek gösterilen seviyelere taşıyana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye’nin bugün ulaştığı seviyelerde sizin emeğiniz çok önemli.

    Tüm mağaralara inlere girdiniz, teröristleri temizlediniz. Namlunun ucuna sadece gözünüzü değil, gönlünüzü de koyuyorsunuz. Sizler bu milletin bağrından çıkmış öz evlatlarısınız. Sizlerle her zaman övündüğümü bilmenizi istiyorum.

    Türkiye asla tek başına bırakılmayacak bir ülkededir. Vadedilmiş topraklar hayali kuranlar, eski sömürü çarklarını çevirmek isteyenler bizden rahatsız oluyorlar. Silah lobileri, kaos lobileri, mazlumların gözyaşından beslenen kan tüccarları, bizden, büyüyen ve güçlenen Türkiye’den rahatsız oluyorlar. Polisimiz, jandarmamız ile milletimizin arasına nifak sokmak isteyenlere bugüne kadar fırsat vermedik, bundan sonra da asla izin vermeyeceğiz.

     

     

    NTV

     

  • “İhracat rakamları 35 milyar dolara yaklaştı”

    “İhracat rakamları 35 milyar dolara yaklaştı”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çeşitli toplantılara katılmak üzere Konya’ya geldi. AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından Ali Ulvi Kurucu Gençlik Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Buluşmaları Konya Toplantısı’na katılan Bakan Yumaklı, burada yaptığı açıklamada, üretim planlamasının önemine değinerek, “Bu ülkeye gelen turistlerin veya diğer misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayacak, fazlasını da ihraç etmeye devam edeceğiz. 2024 yılı ihracat rakamının 35 milyar dolara doğru gittiğini de buradan belirtmek istiyorum. Tarımsal üretim destekleri artık 3 yıllığına ve üretim sezonu açılmadan önce açıklanmış oldu bu da ilk olarak yapılanların bir tanesi. Desteklerin nakdi olarak verilmesi uygulamasını tekrar yürürlüğe soktuk. En önemlisi de çoğumuz gençlerimizin ve kadınların, kadın girişimcilerimizin mutlaka ama mutlaka üretimin içerisinde tarımsal üretimin içerisinde olmasını sağlamak adına birçok pozitif ayrımcılık yaptık. Bunu buradan net bir şekilde söyleyeyim ve bunu da yapmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın ‘Türkiye Yüzyılının inşasında herkes yorulmak bilmeden gece gündüz çalışacak’ sözüne istinaden çalışarak enerjimizi harcıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Suyu merkeze alarak bir üretim planlaması çalışması yaptık”

    Konya’daki sürdürülebilir tarım hakkında konuşan Bakan Yumaklı, “Konya’da tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin çok önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu konumunu koruması için suyu merkeze alan bir üretim plan ve AR-GE çalışmaları şart. Bu nedenle Konya’da diğer bütün Türkiye’mizin illerinde olduğu gibi suyu merkeze alarak bir üretim planlaması çalışması yaptık. Bu çalışma elbette 2 yıldır çok ivme kazandı ya da onun öncesindeki çalışmaları da belki zaman zaman gündeme geldi ama bu konuda bundan önceki dönemlerde gayret sarf etmiş, bu konuya kafa yormuş, emek vermiş bütün bakanlığımıza, bütün bürokrat arkadaşlarımıza da buradan sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. Çünkü ben eminim Konya başta olmak üzere diğer bütün illerimizdeki vekillerimizden, teşkilatlarımızdan, üreticimizden o ile ait, o ile dair fikir beyan eden, ileri gelenlerden herkesin eminim katkısı olmuştur. Dolayısıyla bu konudaki başarı Türkiye’nin başarısı olacaktır” diye konuştu.

    “Konya’nın çok önemli üretim merkezi olduğunu biliyoruz”

    Hayvansal üretim hakkında konuşan Bakan Yumaklı, “Hayvansal üretimle alakalı da yine Konya’nın çok önemli üretim merkezi olduğunu biliyoruz. Özellikle burada mevcut hayvancılık tesislerinin altyapılarının güçlendirilmesiyle ilgili bundan sonraki dönemde çalışmalarımız devam edecek. Atıl durumda olanların da aktif hale getirilmesi için özellikle Ziraat Bankası desteklerinin veya kredilerinin ekstradan ilave indirimlerle bunlara sevk edileceğini söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Su konusu kendi içinde hakikaten yerini çok fazla artıran bir konuma gelmiş durumda”

    Su konusun tüm dünya için çok önemli bir sorun olduğunu ifade eden Bakan Yumaklı, “Konya’ya havza dışından su getirme konusu en önemli başlıklardan bir tanesi. Su konusu kendi içinde hakikaten yerini çok fazla artıran bir konuma gelmiş durumda. Hep söyledik, tekrar söyleyelim bunu. Su konusu iklim değişikliği başta olmak üzere çok farklı etkenlerle sadece bizim ülkemizin değil Akdeniz başta olmak üzere ülkelerin tamamının bundan sonra yönetmek zorunda oldukları bir sorun. Yönetmekten kastım ne? Elbette bir iklim değişikliğiyle ilgili konulara direkt etki edemeyeceğiz. Ancak elimizde bir suyu kullanmakla alakalı eğer yapılması gerekenleri yapmazsak çok değil sadece 5-6 sene sonra bugünkü pozisyonumuzdan çok daha farklı ve istemeyeceğimiz sonuçları görebiliriz. Bir tarafta vahşi sulama bir tarafta damla sulama. Devlet damla sulama yatırımlarının yarısını bunu yapan üreticilerimize veriyor. Sulama kanallarını kapalı sulama sistemlerine çevirmek için bütçesinin büyük bir kısmını harcamaya devam ediyor. Belediyelerimizin kayıp kaçak oranlarının arttırılması konusunda Ulusal Su Kurulunda başta olmak üzere çok yoğun çalışmalar var. Sanayimizin kullandığı suyu yani gri su dediğimiz suyu arıtarak tekrar üretim proseslerinde bir daha bir daha mümkün olduğu kadar kullanılmasının da yine suyun yönetiminin en önemli unsurlarından bir tanesi olduğunu söylemek istiyorum” dedi.

    Programa, Konya AK Parti milletvekilleri, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, ilçe belediye başkanları, partililer ve çeşitli illerden gelenler katıldı.

  • Türkiye siber güvenlikte ilk 10’da

    Türkiye siber güvenlikte ilk 10’da

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da düzenlenen Dünya Gazetesi İklim Ekonomisi Sürdürülebilir Ulaştırma ve Akıllı Altyapı Sistemleri Zirvesi’ne katıldı. Bakan Uraloğlu, burada basın mensuplarının İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrası Türkiye’deki siber güvenlikle ilgili sorularını yanıtladı.

    Gelişen teknolojiyle gelişen dünyada risklerin neler olduğu, neler olabileceği ile ilgili bir çok olayın ardı arkasına yaşayabildiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Biz bir çok riski zaten öngörebiliyoruz. Bu risklere göre de ülkemizin bütün kurumları gerek özel sektör olsun gerek kamu olsun hepsinin işbirliğiyle beraber ülkemizin daha güvenilebilir olma noktasında bir çok gayretimiz var. Öncelikle İsrail’in yapmış olduğu bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Muhatabının kim olduğundan bağımsız olarak çoluk çocuğa kadar etkileyen saldırıyı çok net bir şekilde kınıyoruz. Siber güvenlik noktasında da nerelere geldiğimiz bu globalleşen dünyada neler yapılabileceğini bu anlamda da bu vesileyle görmüş olduk. Önce şunu söylemek isterim Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığımızda USOM olarak bilinen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezimiz var. 7/24 hizmet ediyor. 7 bin üzerinde bu konuda ülkemizdeki ve dünyadaki uzmanlarla işbirliği yapıyoruz. Yine 2 bin 400 civarında Some ile işbirliği yapıyoruz. Some nedir. Siber olaylara müdahale ekibidir. Kimlerdir bunlar. Gerek kamu kuruluşlarıdır, gerekse özel sektördeki şirketlerdir kurumlardır. Bunların kurmuş oldukları siber olaylara müdahale ekipleriyle 2 bin 400 civarındadır. Bunlarla 7/24 işbirliği yapıyoruz. Ve her gün USOM tarafından 440 civarında büyük saldırıyı biz engelliyoruz. Çok net olarak” dedi.

    “Dünyada ilk 10 ülke arasındayız”

    17 milyonun üzerindeki IP adresinin yerli ve milli yazılımlarla her gün sürekli olarak tarandığını ve onlara karşı zararlı girişimlerin sürekli engellendiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Dünyada neredeyiz. Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Dolayısıyla biz siber güvenlik noktasında dünyadaki en güvenlik ülkelerden bir tanesiyiz. Elbette bu bizim için yeterli mi? Mutlaka daha iyisini yapma noktasında belli çalışmalarımız belli sürecimiz var. Ve kamuoyunun gündemine gelen bu konuda Siber Güvenlik Başkanlığının kurulmasıyla ilgili süreç de devam ediyor. Daha profesyonel daha etkili, bütün ülkeyi daha güçlü bir şekilde koruma, dünyadaki gelişmelere ayak uydurma ve ülkemizi koruma refleksiyle başlatılmış olan bir çalışmadır. Bu çalışma içerisinde gerekli istişareler yürütülüyor. Çok uzamadan kısa vadede devreye girecektir. Hali hazırda ciddi bir alt yapımız var. Bu alt yapıyı korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz. Bakanlığımızda USOM görevine kendi yetki alanında devam edecek ama bir üst çatı altında böyle daha güçlü bir yapıyı kurmuş olacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Sağlık hizmetlerinde Dünya’nın en iyi ülkelerinden biriyiz”

    “Sağlık hizmetlerinde Dünya’nın en iyi ülkelerinden biriyiz”

    Bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Kırşehir’e gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Kırşehir Valiliğini ziyaret etti. Burada İl Değerlendirme Kurulu Toplantısı’na katılan Memişoğlu, sağlık yöneticilerinden çalışmaları dinledi. Ardından Ahi Evran Üniversitesi Kampüs Alanı’nda yapımı devam eden üniversite hastanesinde incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Memişoğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Sağlıkta yapılacak çok şey olduğunu ve bütün süreçleri takip ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Yetkisiz sağlık hizmetlerini sunan arkadaşları engelleyeceğiz. Bu aşamalardan sonra özellikle sağlıkta olabilecek, illegaliteler, yanlış uygulamalarla ilgili gerekli tedbirleri de her zaman aldığımız gibi bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Biz, sağlıkta dünyanın en iyi sağlık hizmeti sunan ülkelerinden bir tanesiyiz. Bunu sürdürmek ve daha iyi geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Özellikle turizmi ve dünyadaki diğer ülkelerden gelecek insanlara sağlık cümlesi sunuyoruz ve bunu maalesef bazı yanlış uygulamalarla eleştirme fırsatı verecek illegalitelere, yanlış uygulamalarda bu konuda izin vermeyeceğiz. Bu durumun bütün kamuoyu tarafından bilinmesini istiyorum. Türkiye olarak son 20 senede yaptığımız sağlıkta gelişimi ve ulaşılabilirliği daha iyi hale getireceğiz. Sağlık teknolojisini üreten, aynı zamanda çevresindeki bütün ülkelere de bu konuda destek veren bir sağlık bilgisi ülkesi olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Emine Erdoğan, Türk geleneklerini tanıtacak

    Emine Erdoğan, Türk geleneklerini tanıtacak

    Emine Erdoğan; ABD’nin New York şehrinde 21-25 Eylül de düzenlenecekolan BM 79. Genel Kurul görüşmelerine katılmak üzere ABD’ye gidecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eşlik edecek. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, ABD ziyaretinde, BM Genel Kurulu’na katılan liderlerin eşleriyle bir araya gelecek olan Emine Erdoğan’ın bir dizi programa ev sahipliği yapacağı, ikili görüşmeler ve kabullerde bulunacağı öğrenildi.

    Köklü geleneksel Türk çeyiz kültürünü dünyaya tanıtacak

    Emine Erdoğan, Türk giyim kültürü ve geleneksel el sanatlarını araştıran, arşivleyen, asıllarına sadık kalarak yeni projelerle gelecek nesillere aktaran Olgunlaşma Enstitülerinde 2021 yılında değişim-dönüşüm süreci başlatmış ve Bohça markasının kurulmasına vesile olmuştu. Erdoğan’ın, binlerce yıllık el sanatları kültürünü korumak, araştırmak, geliştirmek, güçlendirmek ve toplumsal farkındalık oluşturarak kuşaktan kuşağa aktarmak amacıyla başlattığı dönüşümün ardından Olgunlaşma Enstitüleri yenilenen yüzüyle Türkiye’nin yumuşak diplomasisi kapsamında öncü olmasını sağlamıştı.

    Geçmişten günümüze köklü Türk aile kültürünün önemli parçalarından çeyiz geleneğinin unutulmaması ve taşıdığı izlerin gelecek kuşaklara miras olarak aktarılmasını amaçlayan çalışmaları gönülden destekleyen Erdoğan, New York’taki Türkevi’nde Olgunlaşma Enstitüleri tarafından düzenlenecek “Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk” programına ev sahipliği yapacağı bildirildi.

    Afrika kıtasının lezzetleri Türkevi’nde lider eşleriyle buluşacak

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Afrika’ya yaptığı resmi ziyaretlerde sosyal sorumluluk projelerine katılmasının ardından Afrika kıtası ve insanlarıyla derin bir duygusal bağ kuran Erdoğan, bu seyahatlerdeki hatıraları “Afrika Seyahatlerim” adlı kitabında ölümsüzleştirmişti. Kitabında 2015 yılındaki Etiyopya ziyareti sırasında Afrikalı çaresiz kadınların el emeklerinin 1 dolar karşılığında alınıp Batı başkentlerindeki butiklerde çok yüksek bedellerle satıldığını öğrendiğine değinen Erdoğan, gördüğü bu manzara karşısında, üzerine düşen görevi yerine getirmek istediğini belirtmişti.

    Emine Erdoğan, bir Müslüman, Türk kadını ve anne olarak bu sömürü zincirini kırmak üzere Türkiye’deki Afrikalı kadınların emeklerinin karşılıklarını alması ve el emeği ürünlerinin adil bir şekilde satılması için Ankara’da Afrika Kültür Evi’ni kurmuştu. Afrika kıtası ile bağını hiç koparmayan ve kıtanın yemek kültürünün tanınması için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Erdoğan’ın, Türkevi’nde düzenlenecek “Afrika’nın lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şölen” programında lider eşleri ile bir araya geleceği aktarıldı. Aynı program kapsamında, insanlığın bilinen ilk kıtası olması sebebiyle sahip olduğu kültürel çeşitlilik ve zenginlik ile dünya üzerinde eşsiz bir konuma sahip olan Afrika kıtasının yemek kültürünü anlatan “Afrika Yemek Kültürü” kitabının lansmanının da yapılacağı öğrenildi.

    Gönül Elçileri Projesi’yle koruyucu aile konusu gündeme getirilecek

    Emine Erdoğan, Koruyucu Aile Hizmet Modeli’nin yaygınlaştırılması için 2012 yılında Türkiye’de aile bakımından yoksun her çocuğa sevgi dolu bir yuvanın verilmesi hedefiyle Gönül Elçileri Projesi’nin hayata geçirilmesini sağlamıştı. Erdoğan’ın himayelerinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yürütülen ve 12. yılını geride bırakan projeyle, sayısı 10 bini aşkın çocuk koruyucu aile yanında şefkatle büyümüştü. Daha önce Azerbaycan ve Özbekistan başta olmak üzere pek çok ülkenin dikkatini çeken ve takdir toplayan “Koruyucu Aile” hizmet modeli ile ilgili işbirliklerine öncülük eden Emine Erdoğan’ın UNICEF Genel Merkezi’nde düzenlenecek “Bir Deniz Yıldızı Hikayesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet” programına katılacağı edinilen bilgiler arasında yer aldı.

    Koruyucu aile hizmet modelinin, diğer ülkelerin cumhurbaşkanı eşlerine, bakanlarına, BM’nin ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının üst düzey yetkililerine aktarılacağı etkinlikte, koruyucu aile konusunda küresel anlamda seferberlik çağrısı da yapılacağı ifade edildi.

    Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşecek

    Emine Erdoğan’ın öncülüğüyle Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, kurulduğu günden bu yana büyük takdir toplamış ve uluslararası alanda da bilinirliğini artırarak, Birleşmiş Milletler (BM) seviyesinde destek görmüştü. BM Genel Kurulunda, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin de ortak sunucu olduğu “sıfır atık” kararı, oylamayla kabul edilmiş ve 30 Mart, “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edilmişti. 30 Mart 2023’te BM’nin New York’taki Genel Kurul Salonu’nda ilk kez kutlanan “Uluslararası Sıfır Atık Günü”nün ardından, kurulan “BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu” başkanlığını Emine Erdoğan üstlenmişti.

    “Dünya Ortak Evimiz” bakış açısıyla ilk kez Emine Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres arasında 77. BM Genel Kurulu esnasında New York’ta Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı imzalanmıştı. Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı geçen yıl küresel olarak imzaya açılmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan BM 78. Genel Kurulu marjında New York ziyaretleri esnasında Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru isimli programda beyanın ilk imzacısı olmuştu. Dünya çapında yankı bulan ve uluslararası ödüllere layık görülen projesiyle her zaman iklim değişikliğinin etkileri ve çevre kirliliğiyle mücadele çağrısı yapan Erdoğan’ın, bu yıl BM Zirvesi kapsamındaki programlarında BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşeceği bilgisine ulaşıldı.

    Görüşme ve temasların ardından lider eşleri ve ülkelerin üst düzey temsilcilerinin, Emine Erdoğan’ın öncülük ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzalamaları bekleniyor.